Cem Boneval

Forum bu tür bilgilerle dolu, biraz gezinin... Aracı aldıktan sonra nasıl bir şey olduğunu öğrenme isteği biraz geç de olsa cevaplanmalı herhalde, özetle: 1. Fethiye'de şehir içi 7,5-8L/100km, şehir dışı efendi kullanılırsa 6,5-7L/100km yakar, bu değerlerin altına inmek zor, üstüne çıkmak kolaydır. LPG'li kullanan arkadaşlar var ve genelde memnunlar. 2. Tüm Focus, hatta tüm Ford'lar gibi yol tutuş iyidir, sınırı kullanma beceriniz belirler, olasıdır ki sizin sınırınız aracınkinden önce gelir. 3. Genelde sessiz ve yolu iyi emen oldukça konforlu bir araçtır. Az sayıda da olsa bazı araçlarda kendine has ufak tefek sorunlar vardır, trim sesleri, aks keçesi yağ kaçağı gibi, ama bunları dert etmeye gelmez. Hepsiyle ilgili ayrıntılı bilgiler forumun alt başlıklarında fazlası ile var, bir zahmet araştırın... Hayırlı olsun, güzel günlerde keyifle kullanın.

Usta sürücü yoktur, şanslı sürücü vardır diyerek başlayayım. Önerilen hizalama tekniğine itirazım var: Teknik kişinin fiziği, oturma pozisyonu, anlık algısı ile değişken olabilen, özellikle acil durumlarda değerlendirme hatalarına ve geç/yanlış karara neden olabilecek herkes için geçerli olamayacak nitelikte. Tabii ki denenebilir ve kişiler kendine uyarlayabilir. Ancak deneyimle kazanılan üç boyutlu algısal öğrenme sürecinin yerini benim için asla tutmaz

Sorularda gülünecek bir şey yok da yandaki kişisel bilgiler kutusunda mesleği okuyunca kendimi tutamadım... İletişim teknolojileri sanırım Çoğu cevaplanmış bir - iki katkı: Avrupa'da bakım aralıkları 20.000 km, Türkiye'de 15.000; niyesini sormayın spekülatif cevaplar verebiliriz ancak. Sonuçta bu bakım aralıklrına uygunsa ek bir bakıma ihtiyacınız olmaz eğer herhangi bir yakınma yoksa. Çağdaş motorların kullandıkları sıvılarda eksiği tamamlamak üzere sıvıları yanınızda taşımayı gerektirecek kadar acil bir eksiltme yapma olasılığı çok düşüktür, olursa da taşıdığınız sıvı muhtemelen yetersiz kalır. Yani bagajda bu tür sıvılar bulundurmak elzem değil. Ben yaz - kış 22 dereceye ayarlı tutuyorum, yazın ısınmış kabinde bu ısıya ulaşması bazen 10-15 dakika sürebiliyor, ulaştıktan sonra da fanı yavaşlatarak dengeliyor. Auto konumunda bu şekilde uygularsanız aynı rahatlığı yaşarsınız. Daha önce de yazıldığı gibi uzun süreli ortalamaların kısa vadede değişmesi kolay değil. Sıfırlayarak yeni ölçüm sürecini başlatabilirsiniz. Klima ort. %10 arttırır tüketimi. Beri taraftan 6,9 hiç de kötü bir değer değil. Yan aynalarda en önemli sorun kör noktanın gözden kaçmaıdır, açılı aynalar buna çözüm getirmek amacı ile kullanılır. Diğer yandan aynayı uygun ayarlarsanız daha da verimli olur: . Prensipte kafamı sol cama dayadığımda arka kaportayı aynada ancak görebileceğim şekilde yaparsam ayar doğru olur ve kör nokta en aza iner. Bu konumda araç iç dikiz aynasından çıktığı anda yan aynaya girer ve görüş alanından çıkmamış olur. Deneyin... İyi yolculuklar şimdiden...

Her izleyişimde iç mekandaki motor sesine bayılıyorum. "Sound symposer" ST'de çok iyi iş görüyor. Motor sesi ve uğultusu konusunda çekinceleri olanlar 30. saniyeden sonra dinlesin nasıl uğulduyor Bu aracı Türkiye'ye getirmemelerini şiddetle kınıyorum!

Hep böyle bir evim ve evimde de böyle bir garajıma olsun isterdim...

Bu motorla iki Focus iki Fiesta kullandım, hiçbirinde sözünü ettiğiniz sorun yoktu. Bu tür izahatlar verenler gerçekten insanları kendileri kadar bilgisiz mi zannediyorlar?

Taban kaplaması ıslanmış tam kurumamış olabilir. Neden derseniz bir fikrim yok, ama şikayetinizi açıklar.

Ben de iOS'un ben sizin yerinize herşeyi düşündüm, kurcalamayın fazla ukalalığına tahammül edemiyorum.

Sapla samanı birbirine karıştırmamak lazım... Araçtan beklentileri belirleyen çok şey var. En önemlilerinden biri elbette ki ödenen bedele karşı elde edilen. Burada bedelin vergi nedeniyle yüksek olması üreticinin sorunu değil ve beklentiyi en azından diğer marka/modellerle karşılaştırmalı değerlendirildiğinde doğrudan etkilememeli. Beklentiyi etkileyen önemli bir diğer konu da kişinin algısı, bunu da daha önce yazdım. Yani ufak tefek olumsuzlukları sinir bozucu bir rahatsızlık kaynağı olarak algılayıp ona kilitlenmek. Söz gelimi ben 51.000 TL verdim, çok güzel giden, sürüşü çok keyif veren, performansına göre ekonomik, sınıfına göre konforlu bir araca sahibim. Arkası darmış, arka kapı paneli aşırı basta zangırdıyormuş, kimileri iner binerken dizini direksiyona çarpıyormuş, kötü yollarda, direksiyondan tıkırtı geliyormuş, bazen trimlerden ses geliyormuş, bunların hiçbiri benim kullanım zevkimi bozacak düzeyde değil. olamaz da... Neresinden bakarsanız bakın, hangi segmentte olursa olsun otomobil teknolojisi ileriye gidiyor, yavaş da olsa evrimleşiyor.

Bu Ayfoncuların nesi var, hangi telefon konu edilse ya ayos ya ayfon diye lafa girme ihtiyacındalar. Aşın artık bunu... Ben hala One'ın daha işlevsel olduğunu düşünüyorum. Büyük telefonlardan hoşlanmıyorum, ama büyük ekranı da yaşım nedeniyle arıyorum (malum görme özürlüyüz) One'a göre avantajlı olabilecek tarafları bellek kartı kullanabilmesi ve daha yüksek kapasiteli pili. Maalesef yeterince olgunlaşmamış aynı "ultrapixel" kamerayı kullanıyor. İşlemcisi daha hızlı ama farkın fark edileceğinden pek emin değilim.

Hem haklı hem değil, hepsinde aynı oranda vergi tahakkuk ediyor, hatta bazılarında daha bile fazla. Yani premiumlarda da aynı vergi var, sessiz olduğu iddia edilenlerin vergili ve vergisiz fiyatlarını oranlarsak pek farklı çıkmaz. Mutlak değerden değil göreceli değerden karşılaştırmak gerekir bu durumda...

Ben de hanıma bundan aldım, Boxster'i alçak ve arkası dar diye istemedi, Allroad biraderde var zaten dediydi, Range Rover'da şehirde çok büyük kalır diye dışlandı. Başka seçenekte kalmamıştı. Yalnız şu aşamada otomatik vites olmaması kötü, istese temin edemeyecektik, yani 1.6 atmosferikle var ama onun da tüketimine can dayanmaz. Acaba B-Max'i nasıl buluyor hanımlar?

Benim sık kullandığım bir deyiş vardır: "Aslında durum vardır, insanlar onu sorun yaparlar..." Yazılanların çoğuna katılıyorum, özetlersek; 1. Üretim sanayii özelliklerinden kaynaklı değişkenliklerin göreceli farklılıklar göstermek koşulu ile marka ve model gözetmeden çoğu araçta görülebilir 2. Size tesadüf etmesi az para vermeniz, ya da yanlış marka seçmeniz ile ilgili değil, tamamen şans işidir. 3. Hatalar her zaman yerilir, ama olumlu yönlerin övgüsü eksik kalır. 4. Ses dinlerseniz her araçta vardır, rahatsızlık düzeyi de kişiden kişiye değişir 5. Çok para verenlerin sorunsuz araba alacağını düşünmek en iyi halde iyimserlik olarak nitelendirilebilir. 6. Üretim kaynaklı aksaklıklara üretici ve yetkili servislerinin yaklaşımı önemlidir. 7. Hangi foruma giderseniz gidin mutlaka bir sürü kara koyun vardır. Otomobil macerasına bunları bilerek çıkmak gerekir. Şu oldu bu oldu, arabadan soğudum yaklaşımı çok özneldir ve bu duygu sahibini asla ileriye taşımaz, kronik mtsuzluk nedeni olur ki, bizim toplumumuz acı çeken olmaktan tuhaf bir haz duyar. Bunu bazen özellikle yaşamak istediklerini düşünüyorum. Sonuçta bardağın sadece boş tarafını değil, dolu tarafını da görmek lazım. Ortak ve yaygın sorunlara toplu halde yaklaşarak geri bildirim vererek düzeltme talebinde bulunmak gerekir. Bu çerçevede sorunların ortaklaştırılması için bu tür forumlar faydalıdır. Son söz: Ne kadar üstüne düşerseniz o kadar kötü olur.

Geçmiş olsun... Genelde fren aksamı, debriyaj vb. kullanıcı tavrına göre aşınması değişken parçalar garanti kapsamına girmiyor ve böyle olması da doğal. Ancak başka arkadaşların da belirttiği gibi çağdaş bir arabanın kullanım şartları zorlu da olsa bu kadar kapsamlı bir hasar oluşturmaması gerekirdi. Aşınmış ve sertleşmiş balatanın volanı zorlaması söz konusu. Yani ilk aşamada servise gitseydiniz olasıdır ki volan masrafınız olmayacaktı. Yine de çıkan parçaları saklayıp tüketici mahkemesinde şans denenebilir, uğraşmaya değer mi ona da siz karar vereceksiniz.

Niye ben işimi de eşimi de severim, hiç şikayet ettiğimi de hatırlamıyorum...

Koruma da yapsanız kılcal çizikler zamanla oluşuyor. Güncel ürünlerle yapılmış boya korumanın boyayı onuncu senesinde daha diri tutacağına pek kuşku yok. Az kişinin bu kadar uzun süre aracını kullanacağı ve bu süre içerisinde korumaya harcayacağı parayı asla satarken geri kazanamayacağı da korumayı sorgulanır hale getirir.

Bundan sonrasına alacak kişi karar versin, biz mani olmayalım. her zaman yazarım A3 heyecansız, sıkıcı ve fakat başarılı bir araçtır. benim için kusuru sadece akıl ve mantığa hitap etmesi, duyguları pas geçmesidir. Kullanıcı böyle düşünüyorsa seçim bellidir.

@, bu problem önemli değil böyle aracı yıllarca sorunsuz kullanırsınız @Faruk Çevik, memnunlar memnuniyetlerini şikayetçilerin şikayetini ilettiği kadar iletmezler, birkaç kişinin sorunu bu yüzden herkeşin sorunu gibi görünür. http://youtu.be/ajhJeqlMBEI

Arkasındaki mantığı çözmeye çalışıyorum ve beceremiyorum, onun için de yardımcı olmanı rica ediyorum. Bence sürüş esnasında motor sesi azalmaz, sadece yol gürültüsü tarafından maskelenir. Eskimeyle ilişkiyi de hiç kuramadım

Şu anda webte yayınlanan zaten en son sürümü, Kasın 2012 idi sanırım. Onu indirin ve kurun.

1. Durduğu yerde ses yapan motor yük bindiğinde yani giderken niye ses yapmaz, ya da daha az ses yapar 2. Motor eskidikçe niye sessizleşir? 1. Benim kullandığım atmosferik benzinlilerde anormal bir ses duymadım, ses özürlü olsam da otomobillerle en az kırk yıllık bir haşrı neşirliğim olduğundan atlama ihtimalim zayıf. 2. Diğer araçlarda da varsa teknisyen niye sesi anormal buluyor? Hepsi mi sorunlu? Eğer öyleyse niye sorunlu araba satıyorlar? 3. Niye durduk yerde gaza basıp basıp ses dinliyorsunuz? Daha çok sorum varda bunaltmıyayım dedim.

Bu başlıktaki Focus Sd ne oluyor acaba ?

Mutsuz olacak bir şey ararsanız her marka ve modelde bulursunuz, elinizdekilerin tadını çıkarın ve boş verin şikayet etmeyi.

Otokoç yetkili servislerinde de araç tazyikli su ile yıkanıyor, yani en azından benim gördüklerimde. Yıkamadan sonra fark etmiş gibi yapıp, "bu daha önce yoktu, özellikle basınçlı su ile arabayı yıkatmıyordum" diye çıkışmak çok mu hilekarlık olur?

İzleyip göreceğiz, ama en masum ihtimal bu.