Cem Boneval

Bu gibi durumlarda asla böyle bahaneleri kabul etmeyin, basit bir bez takılması ile çıkacak kadar kötü monte edilmişse çıtalar bu da üreticinin sorunudur. Gerekirse servis müdürü ile görüşme talep edin, Otosan'a bildireceğinizi, konunun takipçisi olacağınızı söyleyin ve bu durumun kabul edilemez olduğunu, hakkınızı arayacağınızı söyleyerek murlaka huzursuz edin. Servisler bazen iş yoğunluğu, bazen tembellik, bazen de ekonomik nedenlerle müşteriyi başından savıyor. Bu müşteri memnuniyeti odaklı gayret içinde olan Otosan'ın da zararına ve istemediği bir durum. Kavga edin demiyorum ama tatlı-sert hakkınızı arayın. Neyse ki sizde sonuçta sorunu çözmüşler, si tatmin olmamışsınız ayrı mesele...

Güle güle kullanın. Yaşınıza bakarak otomobillerle ilgili yeterli deneyiminiz olduğunu ve bu uğultunun normal motor sesi haricinde olduğunu düşündüğünüzü varsayıyorum. Bu durumda bir şeylerin bir yerlere değerek rezonansa girmesi söz konusu olabilir. Servis teknisyeninin dinleyerek karar vermesi bence de en iyi çözüm. Sonucu bildirirsiniz umarım.

Bende serviste ücretsi yapıldı, yolumun üstünde sayıldığından ek bir uğraş olmadı. Herkes bu kadar şanslı olmayabilir tabii. Ayrıca yeni araçta fren hidroliği eksilmesi kullanım hatası olamaz, bu nedenle sorunun ücretsiz giderilmesi için her halikarda çamura yatardım.

Konu içinde yazıldı zaten, eskileri çekip çıkarıyorsun, yenileri itip takıyorsun. Yani evet kolay...

Halk arasında ne denir: Mazotta pislik vardır.

Tabii kutular arasında sakin başlayıp sonradan nörotikleşenler de var, uzun lafın kısası çok dert etmemek lazım. Yapısal bir zaafiyet diyebiliriz sanırım, çorbadaki sinek gibi: Tadı değişmiyor ama mide bulandırıyor bir kere (ııııyk)

Bu konuda epeyi yazıştık. Muhtemelen uyarı sistemi aşırı duyarlı ve fabrika çingenelik yapıp yağı biraz az koyuyor, eğim değişimlerinde uyarı verebiliyor. Boş bir zamanda serviste biraz ekleme yapılarak sorun giderilebiliyor. Telaş edecek bir durum yok.

Bahtsız bedevi durumu, kıssadan hisse şansını fazla zorlama!

Gözün aydın.. Orwell'in dediği gibi: "Tüm direksiyon kutuları eşittir, ama bazıları daha çok tıkırdar"

İlk çıkanlards var ana iki yanda ve beni çok rahatsız ediyor gece sürüşünde sürekli gözümü aldığı için, kaldırdılarsa iyi yapmışlar. Otta konsolu tepeden aydınlatıyor onlar çok lazımmış gibi.

Kaliteli bir tamir kiti alıp stepneyi tümden atın. Lastik yarılmadığı sürece sorun olmaz, yarılmada son derece nadir ve genelde tek maraza olarak ortaya çıkmayan bir durum.

Yakup hem Amerikayı takmayın diyorsun hem de kafa karıştırmak için oradan örnek veriyorsun. Normal çalışma ayarından düşük oktanlı benzin alırsan, yani bu durumda 95 altı, vuruntu sensörü erken detonasyonlrı engellemek için ateşleme ayarını değiştirecektir bu da haliyle güç kaybı ile sonuçlanacaktır. Ancak motor optimal oktan değerine ulaştıktan sonra remap falan yapmadan oktan sayısını ne kadar arttırsak da gücü arttıramayız. Mehmet Bey olasıdır ki eski aracınızın optimal yakıtı 97-98 oktan idi ve bu nedenle daha düşük oktanlı benzinde güç kaybı yaşıyordunuz.

Beğeniyi bir kenara bırakırsak, eminim ki rüzgar tüneli çalışmalarında yeni tasarım eskilere göre aerodinami açısından daha başarılıdır.

Oktan sayısı benzinin sıkışma sürecinde patlamaya dayanıklılığını gösterir. Diğer bir deyişle buji tarafından ateşleme olmadan piston sıkıştırma fazında erken patlamaya direncin kriteridir. Erken patlamalar motorda vuruntu yapar ve bu uzun vadede motora zarar verir. Çağdaş motorlar vuruntu sensörü ile donatılmış olup motora zararlı vuruntu engellenebilmektedir. Ayrıca özellikle turbo motorlar göreceli düşük sıkıştırma oranları ile çalıştıklarından yüksek oktanlı benzine ihtiyaç duymazlar. Üreticinin önerdiği yakıt en doğrusudur. Bu hemen tüm güncel Ford motorları için 95 oktan şeklindedir. Daha yüksek oktanlı benzin kullanmak masrafınızı arttırmak dışında bir işe yaramaz. Daha zor tutuşma konusu ise doğru değil, buji çaktı mı isterse 500 oktan olsun gene patlar. Zararı olur mu? Hayır (belki keseye) Faydası olur mu? Ona da hayır.

Niye maalesef olsun, bence iyi ki var. Hatta indirim almasam servise parçalarımı da dışarıdan temin ederek götürür ve kullandırtırdım. Aynı ürünün serviste pahalı satılmasının anlaşılır bir nedeni var mı, gelin bunu tartışalım.

Daha önce de belirttiğim gibi C segmentine yeni bir soluk getireceği kesin. Peugeot tutkunları olasılıkla coşku ile karşılıyordur. Sınıfın eskimeye başlayan yüzlerie yenilik gelecek, sade ve fakat şık tasarımı bence beğenilecek. Sadeleştirilmiş ve monitör üzerinden kontrollü kokpit yapısı birkaç seneye kalmaz tüm araçlarda boy gösterecek, bu bağlamda ilerici bir çizgide diyebiliriz. Motor gamı da fena değildi Peugeot'nun. Başarılı olacak diyorum. Yüksek yerleşimli göstergelerin belli sürüş pozisyonlarında direksiyon tarafından perdelenmesi söz konusu olacaktır, almadan mutlaka denemek lazım.

Fabrika çıkışı motorlarda üretim bandındaki toleranslar çerçevesinde +/- %5 güç farkı olabilir. Yakubun da belirttiği gibi bir motor 90 diğeri 100 PS güç verebilir. Ağırlıklar, rüzgar, iklim şartları, yakıt kalitesi hepsi belli ölçüde farka neden olabilir. Sonuçta 95 PS ile 1350 kg aracı rahatlıkla 200 km/h hıza çıkaran bir motorunuz var, bundan iyisi can sağlığı. Ayrıca bu ekonomi odaklı bir araç performans değil. Bu gerçeklerle yaşamaya çalışın. Bu rada hızlanma ile ivmelenme arasında ne fark var?

Muhtemelen kullanılan cihazdan cihaza farklılık oluyor. Ben android cihazla bağlanıyorum ve telefon geldiğinde telefonun sesi çıkmıyor ses sisteminden kendine özgü bir çalma sesi oluyor. Farklı cihazla eşleştirip deneyin, bakalım değişecek mi? Bir ayarı olduğunu zannetmiyorum. Ses sistemi güncelleştirmesini kurup yeniden deneyebilirsiniz. İlgili başlık:

Sabit aynı hatayı veriyorsa ve depo doldurma ölçümünüze güveniyorsanız bnun bir kalibrasyon hatası olduğunu kabul edip, önerdiğim düzeltmeyi yapıp başka nedenler aramamak lazım.

http://www.aliexpress.com/wholesale?SearchText=Drl+ford+focus+2012&initiative_id=SB_20130718191309

Bu söyleme göre sen ne yaparsan yap sorun garanti bittikten sonra ortaya çıkacağına göre uğraşmaya gerek yok uzatmayla falan.

EB motorlar da çok nadir değil, Focus'tan önce Mondeo ve C-Max ile geldi. Avrupa'da, özellikle Almanya'da dizelden çok sattı 1.6 segmentinde. En az üç yıldır sorunsuz kullanılıyor, bilinen bir sorunu yok, garantiden halledilen sorun oranı %1-2'yi geçmiyor, çoğu da önemsiz şeyler. Kısacası endişelenmeyi gerektirecek somut bir veri yok.

Ka 1 ilginç bir tasarımdı, bayağı seveni ve alanı oldu. Ka 2'yi hemen kimse fark etmedi. Ka 3'te tarz değişiyor ve global bir minik model yaratılıyor. Şasi eski Fiesta şasisinin modifiye edilmiş şekli, kısaltılmış ve hafifletilmiş olacak. Buna benzer bir platformu bugün Figo kullanıyor. Tasarım büyük olasılıkla şu anki Astonvari görüntüye uygun olacak. Tabii bu haliyle çıkarsa doğrudan Fiesta ile rekabete gireceği için yeni nesil Fiesta biraz büyüyecek, onun casus çekimlerini de altı aya kalmaz görürürüz. Tahminim 2014 sonu Ka, 2015 başı yeni Fiesta ve 2015 sonu yeni Focus yollara düşer. Fiesta büyürse Focus'un da biraz büyümesi beklenebilir.

Yani diyorsunki Ford birkaç yıl öncesine kadar berbat araçlar yapıyordu, ama geçen sene kendini aştı... Geçiniz!

Depo kapağına muhtmelen uyanık bir Shell pompacısı o etiketi yapıştırmıştır. Ford kesinlikle 95 oktan öneriyor. 97 oktan alarak ne daha fazla performans ne de daha düşük tüketim elde edersiniz. Hatta yüksek oktanla daha çok harcadığını ifade eden çok kişi tanıdım. Yakıt dağıtım şirketlerinin artı menzil vaatleri genelde reklamdan öteye geçmez. Kaldı ki o kadar düşük farkları yol, yük ve kullanım şartları tıpatıp aynı olmadığından güvenilir bir şekilde ölçmek mümkün değildir. YB konulan yakıtın niteliğine bakmaz, püskürtülen miktarı ölçer. Küçük sapmalar depo doldurmadaki farklılklar nedeniyle önemsenmemeli, ancak 3-5 depo dolumunda aynı yönde ve aynı miktarda sapma olursa ciddiye almaya değer. Denemeyin demiyorum, ama nesnel bir sonuç elde etme şansınız zor, ben pahalı yakıtın bir gaydası olmadığına inananlardanım.