Cem Boneval

Motor ömründen ne anlıyorsunuz? Motor birden bire tümden dağılan bir ürün değil ki. Bir gün termostatı bozulur, 200 Binlerde turbo arıza çıkarabilir. Sonra ufaktab süpablar yenmeye başlar. Ve yaşlanma kademe kademe devam eder. Hepsinin de onarımı vardır. Yaptırır devam edersiniz. 300.000 görür müyüm diye sorarsanız "Evet görürsünüz" derim, "hiç masraf çıkarmaz değil mi" derseniz işte onu bilemem.

Onu bunu bilmem BP'den mazottan ucuza benzin aldım.

Yok, ama kompresyon ölçtürmekte yarar var. Bakımları zamanında yapılmış mı, geçmiş bakım bilgileri var mı gibi abes sorular da sorulabilir.

10 sene kullandım. En keyif aldığım araçlardan biriydi. Bir bakalit hortum çatlaması dışında sorunum olmadı. Son derece güvenilir bir araçtır. Ancak 2.0 olmasına rağmen motordan süper bir performans beklemeyin. Temizini bulmak lazım. Gençler alıp çok oynuyorlar orasıyla burasıyla.

Hevesleri kırmayalım lütfen. Eğlencemize de engel olmayalım.

Bayıldım buna, demek Ford mühendisleri hesap yapmıyor, bizim sanayi ustasına kalıyor iş öyle mi...!?

Demek ki soğuk kış yaşıyorsunuz ki elektrik faturaları bu kadar yüksek. Ya fuel-oil kullanan kat kaloriferi olsaydı? Doğal gaz yok mu? Enerjide göbekten dışa bağımlı olduğumuz ve kaçaklar da bu derece yüksek olduğu sürece faturaların ne kullanırsan kullan düşük olmayacağı kesin. Biz de Antalya'da 300-400 TL doğalgaza ödüyoruz.

Her şey normal, dert etmeyin. Benzinli motorlarda kalorifer çabuk ısıtır, keyfini sürün. Hayırlı olsun, güle güle kullanın. Doğru ifade bu zaten, içinde donma noktasını düşürmek üzere eklenmiş 1:1 antifriz sıvısı da var.

Ben mi şanslıyım, siz mi şanssız karar veremedim. Mamafih iş bilmezlik son yılların genel sorunu. Eskiden de cahil insanlar vardı bu ülkede. Gençliğimde “Okumam yazmam yok çocuğum, bu otobüs nereye gidiyor?” ya da, “Kafam almıyor evladım, kusura bakma cahillik işte!” derken utanırlardı kendi tercihleri olmayan cehaletlerinden! Son yıllarda maalesef sanki cehaletiyle gurur duyan bir nesil oluştu!

Doğrudur. Hanımda Vodafone var, aynı yerleri geziyoruz malum, her zaman onun kapsama alanı sorunu daha fazla. Ayrıa interneti eski Turkcell'ine göre daha çabuk bitiyor. Bir de yurt dışı durumu var ki, Turkcell'de günlük kullanım için 35 TL ödüyorken Vodafone'da 25 TL görünce "acaba?" dedim. Ama gelin görün ki bazı ülkelerde bu 49,90 TL, bazı ülkeler ise (mesela benim için önemli olan iskandinav ülkeleri) hiç geçerli değil. Sonuçta "pahalı ama iyi kardeşim". Tabii beklentiler doğrultusunda...

Aktif ızgara çok dayanıksız, bazı lamelleri takılı kalıyor, bazen açılıyor, bazen açılmıyor, kırılıyor, ben söktürdüm ve kurtuldum. Antalya'da kapalı kalması hoş bir durum değil. Hiç olmamasının da bir zararı yok.

YETKİLİ Serviste HATALI İŞLEM yapılması rahatsız etmiyor da, özel servis niye ırk haramilerden biri gibi gösteriliyor? Ben söyleyeyim: 1. Benim özel servisteki ustam böyle bir hata yapmazdı, gerek tecrübesi ve gerekse kendi yaptığı ve bir kalfaya bırakmadığı için. 2. Ola ki bir hata yaptıysa da sorumluluğunu üstlenir ve zararı telafi ederdi. Kıssadan hisse, servisi değil ustayı seçin...

Nasıl yani? Ne demek istediğini hiç anlamadım... Yazdığın ancak garanti kapsamına girecek arıza doğrudan yapılan onarıma bağlı ise geçerli olur ancak. Söz gelimi yağ filtresi değiştirilmiş, şanzıman arızalanmış, hangi tork? Ayrıca bu tür sorunlar yetkili servis için de kullanıcı tarafından dava konusu yapılamaz mı? Ayrıca hep orijinal parça diyoruz ya, sanki yetkili servisler hiç yan sanayi kullanmıyor! Fiyatlar böyle devam ederse giderek artan sayıda müşteri özele kaçacaktır.

Yazık bu arabaya, hiç bir yerde hak ettiği pazarı bulamadı. Avrupa için son olabilir bile...

Bütün yukarıdakileri yazıyorsun ve sonra alttaki eylemde bulunuyorsun. Yordun bizi be Alper...

Neyse ben deveye hendek atlatmaya gidiyorum. Herkesin fikri kendine bu durumda...

Tartışma var, kavga yok.

Tartıştığımız konu bu değil ki, buna zaten itirazım yok. Konu marş motoru nedeniyle üzüldüğün için start-stopa karşı olman.

Yüzlerce arabanın binaların çevrelediği hava akımının olmadığı bir alanda trafik ışıklarında dakikalarla beklerken rölantide yaydığı gazları solumayı sevin madem. Hani iklimlendirmeyi iç sirkülasyona aldığınız halde kurtulamadığınız CO yüklü havadan bahsediyorum. Nasıl olurdu o esnada bütün araçlar stop etmiş olsaydı? Çevrecilik boyutu her zaman önemli olmayabilir ama ben açıkcası yukarıda tanımladığım koşullarda keşke bütün araçlar stop etseydi diye düşünüyorum. Ayrıca emisyon düşürmenin karşısında yok akü ömrü yok marş dinamosu ömrünü bahane etmek de bana pek anlamsız geliyor. Şimdiye kadar kaç kişi duyduk erken marş dinamosu değiştiren. Aküler de ortalama beklenen ömürlerinde değişiyorlar. Yani ilkesel olarak karşı olmak bana doğru gelmiyor, hele ki böyle basit nedenlerle. Elektrikli araçların elektriği kömürden üreten ülkelerdeki emisyona olumlu katkısı da oldukça sınırlı. Bu da ayrı bir konu. En iyi çözüm bisiklet ya da tabanvay.

Hoş bir Amerikan türküsü Ve arkasından bir kült şarkı Kült demişken

Defalarca yazdım, üç yıldır iki araçta da Silbak kullanıyorum ve en geç yıllık değiştirdiğim için işlevinden de fiyatından pek memnunum.

Kurtarmıyor, yoksa dükkan senin...

Sezon startı verildi. Haftaya Monte Carlo'dayız...

Fiesta - Focus farkı olabilir mi acaba?