Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×

Cem Boneval

Blogger
  • Toplam İleti

    16.728
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    691

Cem Boneval tarafından yazılan her şey

  1. Haftaya Korsika'ya gidiyoruz. Eh ısınmak ve hazırlanmak lazım. Takımlar da aynı görüşte, ısınma turlarını atmaktalar. Ogier ve Citroen pek etkileyici, şampiyona liderliğe boşuna değil yani. İzleyin ve gücü hissedin bence...
  2. Niye bu kadar fantezi peşinde koştuğunu hiç anlayamadım. İşini sağlama almak istiyorsan WSS-M2C-913D standartını karşılayan yağ kullan. Bu var olan standartın DPF hastaları için geliştirilmiş hali. Buyurun...
  3. Yahu bunu bilmem kaç kere yazdım. Gene temcit pilavı gibi açılıp açılıp önümüze konuyor. https://www.focusclubtr.com/search/?q=lynx Bu bağlantıyı takip edip kaç kere yazdığımı görün ve hepsini tekrar tekrar okuyun. Sonra da gidip 4 yılda bir değiştirin!!!!? Ben çekiliyorum bu konudan...
  4. Onu bunu bilmem, Michelin Pilot Sport 4 şimdiye kadar kullandığım en iyi lastik. Tabii şimdilik!
  5. Bu saçmalıkları dikkate almayın. Bir konu ancak bu kadar bulandırılabilir ve kötü yönetilebilir. Otosan'ı gönülden kutluyorum. Vatandaşı aptal yerine koyma politikasından nasibini almış görünüyorlar.
  6. Gerçekten pek sevimsiz bir durum. Çok geçmiş olsun. Bugünlerde yaşadığın hüsran ve üzüntü unutulacak, raçta gayet güzel yapılıp sana keyif vermeye devam edecek, biraz sabırlı olman lazım. Çok daha kötü olabilirmiş, bu da tesellisi. Dev bir nazarlık gibi düşünelim...
  7. Ben Meyle disk kullandım ve eskitemediğim tek marka oldu. Balatalarını bilmiyorum. Herhalde Motorcraft dertsiz olur, tasarruf etmek içinse Brembo düşünülebilir.
  8. Yani bu konuda kaç tane açıklamalı ve kanıtlı mesaj yazdığımı hatırlamıyorum, ama demek ki insanları ikna etmek kolay değil. Gözünüz aydın madem. İkna olmuşsunuz nihayetinde...
  9. Bunu defalarca yazdım. 15-20.000 km sonra hangi lastik olursa olsun, en iyisi dahi ciddi performans kaybına uğrar. Eskimiş lastik eskimiş evlilik gibidir, sürdürürsün ama ilk zamanların keyfini alamazsın. 20.000 km'den fazla yapıp lastiklerim hala iyi diyenler arabayı zorlamıyordur.
  10. Beklenildiği gibi benzine 15 kuruş gelmiş, 11 kuruş daha yoldaymış.
  11. Bunda Airbus'un parmağı var mıdır?
  12. Kimseye yararı olmayan bir sürece giriyoruz. ISL çok uzak, çok ıssız ve toplu ulaşım çok sınırlı. İnsanları alt yapısı hazır olmayan bir alana mahkum etmenin kimseye yaramayacağı ortada. Hele ki iddia edildiği gibi iniş-kalkış sorunları da olursa ISL asla etkin bir "hub" olmayacaktır. Neyse Nisan ayı içerisinde uçuşum yok, Mayıs'a da hayırlısı diyeceğiz, aktarma alanı olduğu için pek etkilemez beni diye umuyorum. Ama ben de kimseyi tatmin etmeyen sevimsiz bir süreçten geçeceğimizi ve bunun Istanbul'u olumsuz etkileyeceğini düşünüyorum.
  13. Bu arada THY'de 11 adet 737 Max varmış. THY Genel Müdürü Bilal Ekşi: "Boeing 737 Max operasyonları ile ilgili olarak uçak üreticisi Boeing ile irtibat halindeyiz. Uçuş emniyeti önceliğimizdir. Gelişmeleri sıkı şekilde takip ediyoruz. Tüm operasyonlarımızı uçuş emniyetini en üst seviyede uyarak yürütüyoruz." Meali: Biz bu uçaklarla uçmaya devam ediyoruz. Elbette kolay bir karar değil ve kanıtlanmış bir şey yok, ama insan yine de tedirgin oluyor. --8 dakika sonra eklendi-- New York uçağımız da ciddi türbülans kurbanı oldu evveli gün. Dördü hastanelik 29 yaralı. @Teoman S. neler oluyor, bilirkişi görüşü bekliyoruz. Bir diğer gelişme de 7 Nisan itibariyle tüm uçuşların yeni alana kaydırılacağı yönünde. Bir heyecan ve tedirginlik nedeni daha. Bu gidişle hava yolu dert yolu olacak gibi.
  14. Bu ve benzeri konularda bilimsel kanıt sunmak çok zor. Hiç bir denek diğerinin bire bir benzeri koşullarda olmuyor ve eşit koşullarda, karşılaştırmalı, istatistiksel anlamlı sonuçlara izin verecek denek sayılarıyla çalışma yapılamıyor. Yapılsa bunu ilk bu ek ürün üreticileri yapar, saygın bilimsel mühendislik dergilerinde yayınlarlar ve çok sayıda atıf alırlardı. Ve evet maalesef youtube ve benzeri sosyal paylaşım alanlarını akademisyenler olarak güvenilir bilimsel veri yayın organları olarak görmüyoruz. Hal böyle olunca söz konusu üreticiler ve onlara inanan bazı tüketiciler verileri kanıta değil kanaate dayalı işliyorlar. "Post-truth" dediğimiz gerçekliği yaşıyoruz. Bu kavram, 2016 yılında Oxford Sözlük Kurulunca yılın kelimesi seçilmiş ve şöyle tanımlanmıştı: “Belirli bir konu üzerinde kamuoyunu belirlemede, duygular ve kişisel kanaatlerin nesnel hakikatlerden daha fazla etkili olması durumu”. Özetle bir fark olduğunu iddia edenler fark olduğunu bilimsel verilerle kanıtlamak zorundadır. Olmadığını söyleyenlerin böyle bir yükümlülüğü yoktur. Ben de genelde hissedilen farkların nedenini "hissedilmek istenmesi" olarak algılıyorum. Dizel katkılarının özeline gelirsek yeteri kadar "sıcak" çalışan ve kaliteli yakıt kullanan bir aracın herhangi bir katkıdan fayda görmesi olasılığı çok düşüktür. Yüksek diyen ispatlasın. Yöntem önerebilirim isteyene...
  15. Bunu kanıtlayan bir veri yok. Yani bu haliyle bu açıklama çok tartışılır. TÜİK verilerine göre durum böyle: Yine TÜİK verilerine göre Türkiye'de 2005 - 2014 yılları arasında taşıt sayısı %68,9, toplam kaza sayısı %93,1 artış, ölümlü yaralanmalı kaza sayısı da %93,1 artış göstermiş. Bence kazalar yüksek hızdan olmuyor, yol şartlarına uygun olmayan hızdan oluyor. Bunu da önleyecek sadece eğitimdir. Sapaktan yanlış çıkan arabaya 90 ile çarpmak yeterince öldürücü olur.
  16. Aşırı hızın ölümlere katkısı ne ölçüde olur, bununla ilgili net bir istatistik yok elimde. Ancak Almanya otoyollarda belli bölgelerde hız sınırının olmadığı bir ülke ve bu açıdan önemli bir laboratuvar bence. Ölümlü kazaların çoğu bölünmemiş ve 90 km hız sınırının olduğu şehir dışı yollarda. Aşağıda grafik var. Tabii araba başına kaza oranı verisine sahip değilim ama eğitimli sürücüler için kontrollü hızın aşırı sakıncalı olmadığını düşünüyorum. Yıllar içindeki dramatik düşüş daha çok araçlardaki pasif güvenlik önlemlerinin katkısıdır bence. Yine de hız sınırlamasını doğru ve gerekli buluyorum. Böylelikle eşitlik duygusu da vurgulanmış olur. ?
  17. Tabii tabii, şükürler olsun. Ama yakıt için de varlık kuyrukları beklentisi içindeyiz.
  18. Hızlı sürmeyi sevsem de hız yapmayı seven birisi değilim. Almanya'da uzun süre araba kullanmış birisi olarak hız sınırının olmadığı yollarda 200'ün çok nadir geçildiğini (tabii araba izin veriyor ise) gözlemledim. Ayrıca Mercedes, BMW ve Audi yıllardan beri bir centilmenlik anlaşması ile güçlü araçlarında hızlarını 250 km/h ile sınırlıyorlar. Bunun biraz daha aşağıya çekilmesinin de bence hiçbir mahzuru yok. Hem yakıt ekonomisine de katkısı olur. Ayrıca elektrikli araçların yüksek hızlara ulaşması daha zor. Normal araçlarda da şanzıman oranları ile oynayıp ivmelenmeyi keskinleştirmek de mümkün. Ancak gözden kaçan bir durum var, ki o da hem kullanıcılar hem de endüstri tarafından değerlendirilmeli: SUV'lar yayaya çarpmada daha çok hasar veriyorlar ve SUV kullanımı çok arttı. ABD'de son on yılda yayaya SUV çarpması sonrası ölümlü kaza oranı %81 artmış. Bunda gövde yapısı etkili, hem daha heybetli, hem daha yüksek, yani altına alabiliyor. Volvo bu konuda ne düşünür acaba?
  19. Benim keyifli dediğim araç Alpine idi. Jaguar atak ve keyifli olmak için fazla ağır. Ayrıcs 200 km/h hızı da aşamıyor.
  20. Filolara pazarlık payı bırakmak bir tercih olabilir elbette fiyatlamada. Ama zaten Koç grubu genelde bir cebinden alıp diğerine koyduğu için ve piyasa da iyi kötü bilindiği için bence bu kimsenin ciddiye almayacağı bir tutum olur. Olan da son kullanıcıya olur. Burada ilginç bir ikilem var: Ford kullanıcısında ekonomi odaklı düşünen kesim ağır basıyor, modern ve kimine göre güvenilmez teknolojiyi alacağına klasik atmosferiği alıp ona bir de LPG çakıp uzun yıllar sorunsuz kullanmayı ve kolay elden çıkarmayı hedefliyor. Ve şu andaki fiyat politikası küçümsenmeyecek bu müşteri grubunu tamamen ıskalıyor.
  21. Diğer başlıkta da yazdığım gibi i-Pace'e hiç şaşırmadım, ama hoppa Alpine sıradışı bir ilgi gördü, gönül mantığa baskın çıkmış gibi. Hoş tasarımı çok güzel, canlısı fotoğraflardan çok daha göz alıcı, çok hafif, kullanışında da öyleymiş, kullanan arkadaşların izlenimleri böyle, ve çok keyifli olduğunu iddia ediyorlar, kullanmak kısmet olmadı henüz. Ama yılın arabası? Bilemedim. Kia'nın da hem pazarlamayı hem de planlamayı çok iyi becerdiğine tanık olduk. Kullanıcı tercihlerini bakalım nasıl etkileyecek...
  22. Hemen tüm üreticiler yeni elektrikli modellerini önümüzdeki aylarda yollara çıkaracaklar, bir kaç örnek: 2019 Kia e-Niro Kia e-Spı Nio ES6, ES8 Byton M-Byte Audi e-tron Mercedes EQC Honda Urban EV Mini E Porsche Taycan Skoda e-Citigo 2020 VW Neo Sono Sion Ford Mach E (isim kesin değil) Tesla S, X ve 3'e ilaveten Y ve Roadster Seat Elektro-Leon Mercedes EQA, EQS BMW iX3 Audi eQ3 Polestar 3 Liste uzayıp gidiyor da ben yazmaya sıkıldım, bir de ismini duymadığımız yeni üreticiler var ki onları şimdilik pek ciddiye alıp eklemedim. Ve de ayrıca bir elektrikli aracın yılın aracı seçildiğini de hemen eklemeli, Jaguar i-Pace. Hayır, barındırmıyor. Mutlaka simülasyonlar yapılmıştır. Örneğin ABD'de ev tüketimi %37.4, ticari kullanım %36.6%, sanayi %25.7 ve ulaşım sadece 0.2%. Tabii bu sadece toplu ulaşım araçlarını içeriyor. Burada daha büyük bir dilim oluşturabilir elbette. Zaten fosil yakıtların varlığı sürdükçe içten yanmalı motorun yok olması pek olası değil. Hibrdiler ön plana çıkacaktır kuşkusuz. Esas soru aracı elektrikli yapıp, fosil yakıtı elektrik üretiminde kullanmak ne kazandırır olabilir. Ama onu da hesaplayacak bilgi ve beceriye sahip değilim. Düşünen kafalara kötü fikirler üşüşür, büyüklerim benden iyi düşünür. İnşallah...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.