Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

09-01-2017 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. Kar veya çakıl gibi lastiğin önüne malzemenin toplanıp durmaya etkisinin olacağı zeminler dışında ABS ile durma mesafesi kontrolsuz panik fren durma mesafesinden kısadır. Kontrolsuz panik frende yüklenen fren gücü hemen tüm yüzeylerde tekerleklerin kilitlenmesine yol açar ve kayan tekerlek daima yuvarlanan tekerlekten geç durur. Kilitlenmeyi engelleyecek eşikte kontrollu sert fren yapabilirseniz ABS ile aynı ve hatta kısa mesafede durabilirsiniz. Ancak bu deneyim, ustalık ve pürüzsüz, engebesiz yol yüzeyi, ve hele ki panik frenleme ihtiyacı doğdu ise, çelik gibi sinirler gerektirir ki pratikte gerçekleştirmesi imkansıza yakındır. @Bekir Ilk Beyin yazdıklarına geri dönersek, ABS devreye girdi ve fren mesafesi uzadı ifadesi gerçeği yanıstmaz, devreye girmese kızaklama gerçekleşecek ve durma mesafesi daha da uzayacaktı. Belli ki Aydın asfaltı da sıcaktan iyicene yumuşayarak cam gibi bir yüzey olmuş (bkn. Antalya örneği) ve tekerlekler çok çabuk kilitleniyor. Mesafe bırakarak dikkatli kullanmak dışında önerebileceğim bir şey yok. Lastiklerin aşınma düzeyi, hava basıncı, ısı, yol yüzey özellikleri, pürüz ve engebeler, çamur, kum, su vb. yüzey örtüleri fren performansını etkileyen, lastiklerin kilitlenme zamanını belirleyen (balata disk sürtünme yüzeyi hemen daima sabit özellikte olduğundan) ve ABS'nin devreye girme eşiğini etkileyen değişkenlerdir ve genellemelere kolay izin vermezler. Panik fren gerektiren durumlarda ABS'yi devreye sokmadan fren yapmaya çalışmayı da pek denemeyin hüsranla sonuçlanır. ABS sistemi kendini sıkı kontrol eden bir sistem, arıza uyarısı verir hemen daima. Yine de endişeniz varsa servisin kontrolunu isteyin. ABS ile ilgili aracın yönlendirilebilme özelliği yanında diğer önemli bir kazanım frenlemenin ön-arka, sağ-sol eşit gerçekleşmesi, tekerleklerin farklı yüzeylerde bulunmasına rağmen doğrusal çizgide bir durma sağlamasıdır. Ben ABS olmadan daha iyi fren yaparım diyenlere de inanmak ister, onlara hayatta şans ve başarı dilerim. Son söz: Amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok...
    5 puan
  2. Evinin önünde garaj yapmaya müsait yeri olup da az bir meblağ ile garaj isteyenlere belki faydalı olur düşüncesi ile kendi yaptığım garajı paylaşıyorum. NOT: Daha önce yapım aşamasında yazılar bazıları. Yani yapıyorum, yapacağım yazan yerler olabilir. Şu an garaj bitti Garajın ebatları 5x3x2 (UxGxY) metre olacak. Genelde 5*10 ağaçtan yapıyor çevremdekiler ama ben demir profillerden yapayım diye düşündüm. Maliyet biraz daha artacak tabi ki ama daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim. Hem de sonradan sökülüp taşınabilir. Kısaca bahsetmek gerekirse, ilk resimdeki gibi bir garaj olacak. Köşe profilleri kendim kaynattım, 30*30 mm ebatlarında demir profil kullandım, bunun içine de 2*25mm profil demirlerinden şekildeki ebatlarda kestirip denk geldiği yerden delip sökülebilir vida ile tutturacağım. Ayaklarını da yaklaşık 20cm toprağı kazıp oraya beton atmayı düşünüyorum. En son olarak da ön kısım hariç her tarafı branda ile kapatacağım. Maliyet olarak 25*25 demirin 6m sine 18tl diyorlar, toplamda 54m gerekli ve yaklaşık 150TL demir profilin ücreti. Branda 8x8 metre şeklinde 120TL ye aldım. Özel olarak diktirebilirsiiniz de. Demir iskeleti birbirine birleştirdim, bugün de yerine koyup ayaklarına da beton döktüm Merak edenler için 1 torba çimento + 4 teneke kum kullandım. Şimdi sıra brandada. Kullanmış olduğum ürünlerin maliyeti: - 54m 25*25 demir profil 135TL - Akıllı vida 10TL - Branda 8x8 m yaklaşık 120TL - Çimento + kum = 10TL Yani toplam 250TL gibi birşey. Buyrun tüm resimler.
    4 puan
  3. @Gürkan Çakıroğlu abi hafta içi bosch akü araştırmaya başladım ve başarısız oldum bulamadım. Bende hafta sonu sanayiye ustamın yanına gittim. ilk olarak aküyü ve şarj dinamosunu ölçtürdüm. Şarj dinamosunun ürettiği voltaj yerinde bir sıkıntı yok ama akün zayıflamış dedi. Bindik arabaya ustamın tanıdığı akücülere bakmaya. Bosch veya Varta alçak tip var mı diye gittiğimiz 3 dükkanda da yoktu.en son girdiğimiz yer , başka bir yeri önerdi orada vardır diye oraya gittik lakin orada da yoktu.Canım sıkıldı arabaya bindim ki 2 yan dükkanın önündeki Varta yazısı gözüme çarptı.Dur şuraya bakayım belki vardır diye. Dükkana girdim karşıdan sanki bana gel gel yapan Vartanın benim araba ölçülerinde olan D59 numaralı aküsünü gördüm. Bosch baktım abi bulamadım alçak olanlardan.Yeni akü alacak olanlara artı parantez Focus mk1 ler için ölçüler 242 x 175 x 175 Bende muadili olabileceğini düşündüğüm Varta Blue Dynamic aldım. Fark ettimi yeni akü? diye soracak olursanız evet fark etti. Hatta yarım marşta aldı olayına şahit ve sahip oldum Araba yüklü halde ( far+fan+arka cam rezistansı+vs) olan hafif bir titreme farlarda voltaj eksikliğinden göz kırpma olayları ve ilk marş basarken bahse konu için söylüyorum ibrelerin sona dayanıp @Süleyman Ünalabimin de dediği gibi selamlama ve ABS ışığının 3-5 saniye sonra sönmesi ortadan kalktı. Sanayiye gitmişken şikayetim yoktu ama forumda son zamanlarda sıkça bahsedilen yoğun kirlenme sonucu rölanti de dalgalanmalara neden olan ve sonrasında ayar tutmada zorluk çıkaran rölanti ayar valfi denilen (bypas ventil) parça ile hava akışmetresini de temizlettim dedim ya şikayetim yoktu ama ''kirli mi acaba?'' diye beynimi yemeğe meyilli soruları aklımdan temizlemiş oldum. Herkese iyi günler kazasız belasız yolculuklar
    4 puan
  4. Geçen hafta bir petrol istasyonu marketinden 6,5 TL. yani ucuzundan (ciklet kokulu) 5 LT. aldım. -7'de kötü tarafı da uzun yolda dondu, ısıtmalı cam-silecek suyu olduğu halde üstelik. Epeyce kirli bir cam ile Ford Eskişehir'e kapağı zor attım, yıl sonu olması itibarı ile servisin kapalı olduğunu söylediler önce, maalesef yardımcı olamayız dediler. Hüseyin isimli bir arkadaş ilgilendi sonra, aracı içeriye alabiliriz, belki sıcağı görünce açılır dedi. 1 saat kadar sıcak hava üfleyen garaj kapısının altında bekledik Hüseyin kardeşim Türk kahvesi ikram etti. Yanımda Belçika'dan gelen misafir bacanağım çok memnun kaldı, servisin kapalı olduğu halde ilgi ve alakasından, ikramlarından günlerdir halen överek bahsediyor, tabi benimde koltuklarım kabarıyor... Teşekkürler Eskişehir Otokoç. Mesele çözüme kavuştuktan sonra hemen kaliteli bir cam suyu ile depoyu doldurdum ve şu an -14'leri gördük, donma sorunu yaşamadım. Kahrolsun ciklet kokulu ucuz cam suları.
    3 puan
  5. Arkadaşlar merhaba herkese.(Konuyu sorular sorunlar kısmına açmak istedim ama bulamadım.) Arabam 2012 1.6 focus ti-vct ps. resimde işaretlenen yerin arkasında aynı parçadan bir tane daha var. Parçanın adı motor değişimi sargılı valfiymiş.Parçanın görevi devir arttıkça açılarak yağlamayı arttırmakmış.Bu parçadan sürekli üst devirlerde yağ atmış arabam.yağmur sayesinde yağı gördüm,yağ çubuğu kurumuş haldeydi.ışık yanmadı,1.5 litre yağ koydum,cubuğun alt kısmına değdi gibi oldu. Araç,çekiciyle servise alındı.parça 300 tl civarı bi şey.Motor içi yıkanıp yağı konulacakmış.Şükür korktuğum başıma gelmedi,motora bi zarar vermemişim,ama bayadır da damla damla atmış bu yağı.İnternete parçanın ismini bulmak mümkün değil.Yardımcı olması için açtım konuyu. Herkese saglıklı arızasız günler dilerim
    3 puan
  6. Toprakla bağlantı noktalarında büyük bir kova kadar beton var hepsinde SIkıntı olacağını sanmıyorum. Çok rüzgarlı zamanlar da oldu birşey olmadı. O resimlerden sonra sizin dediğiniz gibi demirler arasında destek için başka demirler vidaladım. Şimdi daha sağlam oldu --2 dakika sonra eklendi-- Bugün 20cm den fazla kar yağdı. Dediğiniz gibi biraz sıkıntı oldu, gidip temizlemek zorunda kaldım Gerçi temizlemesem de birşey olmaz belki ama işi garantiye alalım. Tavan hafif esnedi ama birşey olmaz tahminimce. Şimdiki aklım olsa ara geçişleri 25mm lik profillerden yapıp asıl iskeleti 30mm den yapardım. O şekilde daha sağlam olurdu.
    3 puan
  7. Yag ikaz lambasi mi? Bunu baska bir baslikta konusmustuk. Keko mu ford niye yaksin, sana motor yaptirmak dururken. --55 dakika sonra eklendi-- Fordun arac sagligi ve onceden uyari sistemi diye bi anlayisi yok. Anladigi su, sarsinti sensoru cok fazla sarsintili calisma anlarsa eger ariza lambasi yak. Yani ariza verdikten sonra.
    3 puan
  8. 9 Ay var tanıtılmasına ama söylentiler başladı bile. Sırayla bakalım nelermiş? Gerçek kablosuz şarj. Elinizde tutarak, bir yere koyarak değil. (Dağıtıcı aparatı ayrı satılacak) Hızlı Şarj. Ürün Çeşitliliği. 7S ve 7S+ ile birlikte tamamen yeni model. Buna ek 5.0 inç boyunda bir versiyon daha gelebilir. 8 modelinde sadece OrganikLED mevcut. OLED ile siyahlar daha siyah ve IPS gibi arka aydınlatma paneli olmadığı için incelik sağlar. Kavisli kenardan kenara cam Samsung S7 Edge vb. Camı da Samsung üretebilir. Ekranın her yerinden parmak izi okuma (teknolojisi CES'te paylaşıldı) ve ana ekran tuşu yok. Arkası cam olabilir ve çift kameralıların her ikisinde de OIS. Dokunarak ekranı canlandırma Yıllardır birçok telefonda olan özellik. Bluetooth 5.0
    2 puan
  9. Yahu kışın iki sopa darbesi tamam işte Gece 6 saatte çok yağarsa da canınız sağ olsun. 1>0 Yaklaşık 18 sene müstakil garaj kullandığımız için iyi bilirim değerini
    2 puan
  10. Ben olsam catiyi daha dar aciyla yapardim. Sayet biriken kar ve yagmur suyunu branda tasiyamayip yirtilabilir.
    2 puan
  11. Garaj candır, iyidir, güzeldir ve hojdur.
    2 puan
  12. Ford, Amerika’nın Truck Lideri, Yeni 2018 Ford F-150’yi Tanıttı. Tamamen yeni 3.0 litrelik Power Stroke® turbo dizel motor ve segmentinde ilk 10 vitesli otomatik şanzıman sunuyor. Fazlası: https://anasayfa.focusclubtr.com/ford-f-150-makyajlandi-2018-ford-f-150/ F-150 Türkiye'de (DNS ayarsız fotolar gözükmez) https://www.focusclubtr.com/topic/10292-2015-yeni-ford-f-150-türkiyede/ F-150 ve diğerleri https://www.focusclubtr.com/topic/8132-yeni-ford-f-150-ve-diğerleri-çarpışıyor-chevy-ram/
    1 puan
  13. petlas poloda. Yalının kullandığı 3 yıllık petlas hangi arabada bilmiyorum, kuzeninde varmış. bide yeni aklıma geldi Yalının dayısımı ne petlasta müdürmüş, ölsem petlas almam diyormuş gerisi evet utkucanın arkadan çekişli 93 200E
    1 puan
  14. düşük hızlarda sert frende böyle oluyor..çünkü yaptığınız fren tekerleri durduruyor ama araç ağırlığından araba ileri yöndeki hareketini sürdürecektir, bu da kaymaya sebep olur. abs tekerleri bırakır ve yine sıkar..kısaca abs çalışır.. yüksek hızlardaki sert fren dahi tekerin durmasına sebep olamadığından teker yuvarlanmaya devam eder ancak yine belli miktar yavaşlayınca devreye girer.. ve her geçen ay, 1000 km, bu oran teker aleyhine gelişir..zaman geçtikçe lastik bayatlar abs daha çabuk devreye girer bu yüzden kış lastiğinin ilk alınan andaki performansını 3-4. sene zor görürsünüz, yaz lastiğide aynı aslında ama altında asfalt olunca, buz yerine, anlamıyor insanlar 5-6 sene kullanan çıkıyor.. kesinlikle sorun yok..bütçeniz el veriyorsa az km bile olsa 3. sezondan sonra değiştirin. abs nin devreye gireceği anı anlayabiliyorsanız veya ilk anda hafif geri çekebilirsiniz. paniklemeden. yapabiliyorum ben aynadan arkayı kontrol ederek
    1 puan
  15. Hiç bir şekilde önümüzü tam göremeyeceğiz yani
    1 puan
  16. La geçen senle aldığımız vardı ya. Normal kullanımda donmuyor da 30-40 ile giderken cama sıkınca eğer motor ısınmamış ön camı ısıtmıyorsa donuyor sinir etti beni. Bir tık daha kalitelisi lazım. --9 dakika sonra eklendi-- http://www.theglobeandmail.com/globe-drive/culture/commuting/why-winter-windshield-washer-fluid-can-still-freeze-on-your-car/article6487783/ buraya göre içindeki etanol cama sıkınca uçtuğundan donuyormuş, metanol katmak ya da metanollüleri almak lazımmış. ya da daha yüksek metanol mü lazımmış tam çözemedim ben bu işi. Blok ısıtıcı alıp alternatöre bağlasak araba daha hızlı ısınsa olmuyor mu
    1 puan
  17. Çoruma? Fazla kar yağmıyor? Ne ala size Siz yine de çatıyı az bi güçlendirin, noluur nolmaz
    1 puan
  18. Benim üstünde birikmesine imkan yok Ki metrelerce olmadıkça, birikse bile bi'şey olmaz.
    1 puan
  19. 1 puan
  20. Aynen bende de o şekilde düşünüyorum. Cem abiye de katılıyorum.
    1 puan
  21. Anladım fiyat anormal ucuz değilmiş bu ve benzeri değerdeki sıvılar marketlerde de benzeri fiyatla satılıyor. Ben -30 dan daha düşükleri alıp su ile karıştırıp koyuyorum. Satın alma sürecini uzatıyorum.
    1 puan
  22. Hocam yan taraftaki garajları görseniz çok daha derme çatma ama hala ayaktalar Ben onları öyle görünce benimki en sağlamı hakkaten Tavsiyeniz için teşekkür ederim yine de. Arsa konusunda da bu alan bizim ev sahibinin kendi arsası olarak geçiyor, sonradan aradan yol geçmiş. Yani sıkıntı olacağını sanmıyorum. Ki olsa da en fazla parçalar toplarım hepsini sıkıntı yok. Arabamı koruduğu günü kar sayarım Şu karlı günlerde bile cam kazımak derdinden kurtardı ya o bile yeter... Bakın hatta bir resim ekleyeyim etraftaki diğer garajlar bunlar --1 dakika sonra eklendi-- Yaklaşık 30cm falan kaldırdım ortasını ama daha fazlası da çok abes olur gibi geldi. Çok fazla kar yağmıyor buralara o yüzden sıkııntı olmaz diye düşündüm.
    1 puan
  23. Elinize sağlık. Bence toprağa giren ayaklara çaprazlamasına toprağa metal saplayarak sağlamlaştırın. Rüzgar sıkıntı yaratabilir. Umarım anlatabildim.
    1 puan
  24. Ford Amerika, Ranger'ı Amerika'da satacağını duyurdu. 2018 yılında üretilecek 2019 model olarak satılacak. Yeni yüz, motor ve teknolojileri ile birlikte.
    1 puan
  25. İyide kar yağınca ne yapacağını merak ediyorum.
    1 puan
  26. Hadi ayna kırma, lastik patlatma falan gördükte bu nedir yahu, ne diyeceğimi bilemedim...
    1 puan
  27. hakikaten 2 dk izlemeyle epeyce gördüm bir alana bir bedava kampanyası filan mı varmış acep?
    1 puan
  28. İlgi ve alakanıza teşekkür ederim sizede arızasız günler dilerim
    1 puan
  29. Sağol Ozan. Bence sorun sabırsızlık. Bir an önce bitsin diye oluyor [emoji3]
    1 puan
  30. yalını dürttüm müsait olunca bakar. benzer bir şey banada olmuştu polisanın renklendiricisinde. Benim huyumdur kalın kalın sürerim, aceleden de katlar arasında yeteri kadar beklemedim heralde günlerce yapış yapış kaldı. Polisanın muhteşem bir müşteri hizmetleri vardı, aradım dedim böyle böyle. Ürünün parti nosunu filan aldı ileticem dedi. Sonra ankaradan yetkili bi abi aradı kalın ve altıda yaş olduğu için olduğunu tahmin ediyorum, bi kaç gün daha geçmezse gelip yerinde bakarım dedi. Sonra kendisi kurudu
    1 puan
  31. @Ozan Kar Yalın'a söyle de forum baksın bir
    1 puan
  32. Lpg taktirirken usta söyle dedi. Bak fren hidroliginin bulunduğu kaptan terleme var sonra bizden bilme dedi. Bende bakımdan cikalı 2 gün oldu yağ falan damlatmislardir dedim. Velhasıl bir hafta sonra fren hidroliginde neredeyse hiç hidrolik kalmamış. Kostum gittim servise. Serviste ki şef olacak bey direk lpg den dedi.bende lpg ile alakası yok dedim. Sinirlendim gittim servis müdürünün yanına. Bakın dedim bu böyle böyle. Bana arkadaşlar inceledi lpg den dedi. İnatlastik orada. Bana Vicdanın rahat eder mi falan dedi hadsiz. (Benim vicdanimi sorgulayacak seviyede ve konumda olmamasına ragmen) Dedim bu arızalı yapacaksınız. Gerekirse lpg yi söktürür getiririm yine yapacaksınız dedim. Tamam dedi. Gittim 5 dk da lpg nin enjektorunu sokturdum servise geri gittim. Aracın fotoğrafını çektiler parça istediler. Bir fren hidroligi haznesi 3 haftada geldi.almanyadan geliyormus kendisi (demekki allah göstermesin kaza falan yapsak 3 ayda çıkmazmis araba servisten) Neyse parça geldi cagirdilar götürdüm arabayi.Ne deseler beğenirsiniz. Sıkıntı lpg ile alakali değilmiş. Araba lpg li ise 3-0 yenik giriyor servise. Burdanda o hadsiz servis müdürüne ve kendini birsey zannedip hicbirseyden anlamayan servis sefine beddua larını iletiyorum.umarım vicdanlarda rahattir.
    1 puan
  33. Bugün Isparta civarında sürekli karda 150 km kadar yol yaptım. Kar çamurundan buza her türlü zeminde deneme şansım oldu. Gözlemlerim @Ramazan D. kardeşimin bir yıl önceki izlenimleri ile örtüşüyor. Çekiş sorunu hiç bir zeminde yok. Normal eğimli yollarda da sorun yok. Belki çok dik rampalarda sıkıntı olabilir, ama o da istisnai bir durum olabilir. İz sürme de her zeminde çok başarılı, buzda kontrollu bir önden kayma söz konusu. 20 cm basılmamış karda sorunsuz ilerlemek mümkün. En zayıf olduğu alan frenleme, ama bu da zaten zemin özellikleri nedeni ile genelde sorun, ABS'yi biraz fazla kullanıyor, dikkatli fren yapmayı gerektiriyor, ki bu da kar sürüşü için genel düsturdur. Sonuçta bence güvenilir ve çok yeterli bir lastik, hele ki yaz performansının düzeyi ile oranlanırsa mükemmel demek yanlış olmaz.
    1 puan
  34. muz şekli itibari ile silecek biraz sertse ortası iyi basmıyordur.. 3 ayda düzelmesi gerekirdi..bende de ilk orjinal çok iyiydi, 2. sinide orjinal aldım ama fabrika çıkışlı kadar yumuşak değildi, zamanla oturdu.. şimdilerde havada soğuk ki yumuşayacağını sanmam, iki ucundan biraz geriye doğru esnetin..
    1 puan
  35. Aracınızı sigortadan yaptıracağınızdan experden değer kaybını da istemeniz gerekiyor. bu şekilde yaparsanız sigorta şirketi değer kaybınızı karşılamak zorunda. Ancak experin çıkarttığı değer kaybına itirazınız olursa (atıyorum exper aracınızın değer kaybını 2000 TL gösterdi, siz 4000 olduğunu iddia ediyorsanız) bunun için sigorta şirketinin size experin belirlediği değer kaybını ödemesini bekleyin. Sonrasında sigorta şirketine dava açabilirsiniz. Ancak bu konuda dikkatli olmanız lazım. Eğer açacağınız davada değer kaybı experin değer kaybı gibi çıkarsa 1500 TL (2015 Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre) vekalet ücreti, yaklaşık 400 TL de yargılama masrafı cebinizden çıkar. Ne yapılabilir? En sağlıklısı aracınızın mevcut durumunun ve yapıldıktan sonra değer kaybının hesaplanması için mahkemeden tespit talep edilebilir. Sigorta aracınızı tamir ettirdiğinde ve experin tespit ettiği değer kaybını ödediğinde arada fark olursa, aradaki fark kadar dava açar farkları alırsınız. Ama fark oluşmazsa tespit için harcayacağınız tahmini 550-600 TL gibi bir rakam cebinizden çıkmış olur. Tespit talebinde de, değer kaybı için açacağınız dava da da hasım olarak karşı tarafın sigorta şirketini göstermeniz gerekmektedir. Konu aslında uzun. Buradan çok yüzeysel bir değerlendirme yapabiliyoruz.
    1 puan
  36. paragraf; 1- çok doğrusunuz 2- yine doğrusunuzdur diye düşünüyorum, erkeklerin çoğu eşine araba vermekten korkar, arabayı süren kadında tedirgin sürer böylece hata yapma riski artar. 3- canınızı sıkmayın, alışırsınız. bazı şeyler zamanla tecrübeyle öğrenilir. hayat bu malum. tecrübe artıkça rahavete kapılıp ben bu aracı nasıl olsa iyi sürüyorum diye dikkati dağılıp çok kaza yapanlarında olduğu unutulmamalı. tecrübe-dikkat sonra dikkat-tecrübe birbirini tamamlar. biri diğerinden daha önemsiz değildir.
    1 puan
  37. Selektoru ben de kullanirim. Ama genelde sol seridi acin canim kardesim manasinda cinsiyet farki gozetmeksizin kullanirim
    1 puan
  38. Peki sence umrunda oldumu kornaya basınca diğer şöförün? Kuralların daha katı ve uygulanır olması bence çok önemli. Daha önemlisi sağduyu. Canın sıkkındır kafan dalgındır çıkma trafiğe efendi. Kendi canını önemsemiyorsun ama başkasının canı yanmasın bari. Bayan görünce açıkcası uzağından geçmeye özen gösteriyorum dibinden değil. Belli ki çekinerek ürkerek kullanıyor. bayanlarımızın çoğunun trafikte bu kadar temkinli ve yavaş gitme sebebi de gene biz erkekleriz. Aramızda öküzler olduğu sürece de bu böyle devam eder gider. Selektör yapmasına fırsat vermeden sağa geçerim. Neden mi? Aynamdan arkadaki aracın içinde olanları bilemem. Ya acile yetişen bir hasta varsa? Yoksa da buyursun geçsin.
    1 puan
  39. Bende konu hakkında ki ön yargılarımı paylaşayım bari Görebildiğim kadarı ile bayan şöförler genelde çok çekingen kullanıyorlar. Acemi bayan sürücü sayısı acemi erkeklere göre daha fazla. Bu acemi kadın şöför algısını güçlendiriyor. Tıbbi bir tespit değil ama kadınların yön duygusu, çevrede akan trafiğin farkında olma durumu daha zayıf. Bir de her zaman trafik kurallarına uygun olmasa da trafikte bir kültür ve trafiğin kabul edilmiş akış şekli var. Bunun farkında olmayıp ben kurala uyuyorum ama diye e-5 de boş yolda 80km ile gitmeye çalışan sürücülerde çıkıyor. Trafik tecrübeniz varsa önünüzde giden aracın sürücüsünde problem olduğunu zaten hemen anlıyorsunuz. Sorunlar genelde telefonla konuşan erkek, acemi sürücü bayan, yaşlı veya trafiğe ayak uyduramayan (eski model araç) araç kullanan erkeklerden kaynaklanıyor. Buraya kadar olan kısmı acemi veya trafiğe ayak uyduramayan bayan şöförler hakkındaydı. Zaten geri kalan hayvanlıkları erkekler yapıyor.
    1 puan
  40. Bence (İstanbul trafiği için söylüyorum) en önemli sorunlardan birisi filo araçların bu kadar çok artmasıdır.Adam bir şirkette işe başlamış hemen altına aracı çekmişler.Hatta bazı şirketlerde marka model ve şanzıman bile seçebilıyorsun Yani trafikte tecrüben yoksa çalıştığın şirket sana o aracı verecek bir şekilde altına..Hal böyle olunca yakıtta bedava araç bedava adamın kendi cebinden çıkan bir şey yok trafiği alt üst ediyor.Her sabah gittiğim güzergahta dikkat ediyorum.Tek şerit gidiş tek şerit geliş olan yolda yoğunluktan durduğun anda bi bakıyorum sağımdan biri geçmeye çalışıyor.Geçmeye çalıştığı yerde benimle kaldırım arası.Ve bunlar nedense hep şirket araçları.Sabahın köründe müzik son ses jilet gibi giyinmiş güneş gözlükleri takılmış ama beyin yok,kural yok adamda.Kafa rahat çarpsamda sorun yok şirket nasıl olsa yenisini altıma verecek rahatlığı bu.O tek şeritli yolu sağdan soldan geçerim birinin önüne atlarım (hakkını yerim) yoluma devam ederim,arkadaki de beklesin.Ohh ne güzel memleket.Şirket aracı kullanan herkes böyle değildir mutlaka ama çoğunluğu böyle maalesef.
    1 puan
  41. bunun cinsiyet ayırımcılıkla alakası yok abi, realite bu.. çok istatiksel bakmışsın cümleme, kafama çevirip baktığımda aracı kim kullanıyor, genç bayan, taş çatlasın 30 yaşında. (gerçek istatistikte kazaların %95i erkeklere ait malum) ehliyet sınavlarında görev alıyoruz, yazılı sınavlarda gözcü oluyoruz mesela, başka arkadaşlar direksiyon sınavlarını yapıyor. sınav sınıfının en az yarısı bayan emin ol. veya tanıdık ehiliyet kursu varsa bir ara sorun diyeceğim bana inanmıyorsanız. konya da durum bu. insanlar zenginleştikçe, eşine çocuğuna 2., 3. arabayı alıyor. biz okulda 70 öğretmeniz, 5-6 sının 2. arabası var. ya çocuğu ya eşi kullanıyor.(tabi 2. araba genelde 15-25.000 tl aralığında benzinli otomatik, nissan micra, i20 vb) aylar önce sürekli alış veriş yaptığım kırtasiyeciye gittim. genç sanırım 30 yaşındadır. telefon geldi, hayırdır dedim, eşimin sürttüğü araba ile uğraşıyorum dedi. nasıl olmuş. sabah eşi rahat çıksın diye arabayı geri geri park etmiş, eşide çıkarken hiç burnunu çıkarmadan direk direksiyonu çevirerek çıkmış ve yan kapı diğer aracın tampona sürtmüş. bunu illa bayan yapacak diye birşey yok, tecrübesizlik belkide. sizlerde erkeklerden örnek verebilirsiniz elbet. ölümcül kazaları erkekler, ufak kazaları en çok ş.içinde bayanların yaptığıda bir istatistik. yol kenarında arkadaşımın park etmiş fiestasına arkasında ki bayan, tampona tıklamış, çıkmış özür dilemiş, fren diye gaza bastım diye.. @Cem Boneval
    1 puan
  42. Ben en çok hız sınırı 80 olan 3 şeritli yolda en sağda cruise controle takmışım 80 e rahat rahat gidiyorum. Arkama dayanıp selektör yapan servislerden nefret ediyorum. Yakıyorum farları yakıyorum arka sisleri istifimi bozmadan ilerlemeye devam ediyorum. Tamam önüm boş ama en sağda ve hız sınırındayım be adam. Sinirlene sinirlene ortaya sağa geçip bir de böyle tampon süretrmiş gibi yakın önüme dalıyorlar...Pehhhh
    1 puan
  43. ben sadece şeritin ortasından gidip geçişimi engelleyenlere selektör yaparım. bu tip insanlar kusura bakmayın ama genelde %90 bayan veya elinde telefon kurcalayan -herkes- oluyor. bir de şu var yeni ehliyet alan insanlarda, ki bunların en az %70 i bayan, sizin 2. maddedeki sorun, siz ne güzel yapacağınızı yapmışsınız ama birçoğu önünde dolmuş var duruyor, kendisi dolmuşa yaklaşır yaklaşmaz veriyor sinyali önümüze kırıyor. zannediyorlar ki sinyali verdim ben görevimi yaptım her iş mükemmel. o yüzden 3 şeritli yol bulduğum zaman sol dan giderim, yol hızına uyarım, arkamdan deli fişek gibi biri geliyorsa bir sağa çekilirim yoksa soldan hep devam. bizim trafikte sadece kendinizi değil maalesef, önünüzdeki, onunda önündeki ve en sağ şeritte olabilecekleri tahmin ederek araba kullanmak zorundasınız. satranç gibi. önümün önündeki aracın frenini görmesem sadece önümdekine baksam, arkadan çarpıyordum bir keresinde. o ikisi vurdu ben durdum. dikkatli olmakta fayda var.
    1 puan
  44. Malesef bu konudan bende çok rahatsızım. Her geçen gün daha fazla saygısız ve birbirini umarsamaz bir toplum haline geliyoruz malesef. Acil bir durum olursa ben nasıl dururum diye düşünen yok malesef. Benzinin, mazotun bu kadar pahalı olduğu ülkemizde insanların çoğu son gaz gitmeyi nasıl başarıyorlar acaba?. Bir kaza anında o metal yığının içinde sıkışıp çıkamama ihtimalini akıllarına getirmiyorlar mı?. Malesef ülkemizde kendi canıyla birlikte insanların canını hiçe sayan, boşu boşuna şu dünyada nefes alıp oksijen tüketen çok insan var. Bu işin ben cezalarla ya da kontrollerle çözülebileceğine inanmıyorum. Tek çözümü var oda eğitim. İlk okul yıllarındna itibaren trafik hakkında doğru düzgün eğitim verilmeye başlanırsa insanlar trafikte daha bilinçli ve saygılı olacaklardır. Bu eğitimi bugün vermeye başlasak faydasını görmemiz en az 25 yıl sürer :). ehh bizde o günleri gördüğümüzde araba sürüyor olutmuyuz olmazmıyız bilinmez :). o yüzden benim umudum yokk
    1 puan
  45. Az çok konu ile ilgisi varken söylemek istedim. (Bu satır gereksiz) Bir gün Bakırköy'de kuzenle yay olarak geziyoruz (işimiz var) Kartaltepeye doğru gideceğiz yani Eminet ve Kaymakamlığı geçince sağa dönüyorsun içerde Kız meslek lisesi ve Rum Kilisesi var. Tek gidiş tek gelişli yol. Bir teyze Fluence otomatik ile orada dönmeye çalışıyor bir minibüs ise onu bekliyor. Artık her ne olduysa teyze 10 sn kadar hareket edemedi eli vites kolunun oralarda içimden yardım etsem mi ki dedim ama İstanbulun göbeğinde belki güvenmez dedim bulaşmadım çünkü etraf halledilmeyecek darlıkta değildi. Herneyse biz yavaş yavaş yürümeye devam diyorduk ki minibüsçü şöyle seslendi: (ASLA abartı yok) Heeueuuuuuu Haauuuuuuu EEEUuuuuu HHHyeeyeyye Adam acaba dilsiz mi dedim 10 sn sabredemedin korna vs şimdide kadını hepten telaşa sokuyorsun ve söyledikleri kelime değil yukardaki gibi acayip bir haykırış. Neyse teyze sonra sorunsuz gitti. Biz de adama güldük şok içinde.
    1 puan
  46. Neden Ford?... Aslında almadan önce çok araştırdım teknik verileri, görünüş iç dizayn, yakıt tüketimi, konfor ve yol tutuşu gibi konularda yaklaşık 2 aylık bir araştırmanın sonucunda , Kaan abinin dediği gibi makul fiyata alınabileceklerin en iyisi olduğunu düşündüğüm için Focus`u seçtim. Memnunmusun peki? sorularını duyar gibiyim :) gerçekten çok memnunum iyi ki almışım diyorum. Bir çok araç test ettim ama hiç birisine Focus`a ısındığım kadar ısınamadım. Eh biraz da nasip kısmet işi bu Ben konuştuğum herkese tavsiye ediyorum Focus`u.. en cezbedici özelliği de TVC (Dinamik Tork Kontrolü) sistemi. Ne işe yaradığını bilmeyenler ya da bilip de videosunu izlemeyenler Arama motoruna dinamik tork kontrolü yazıp, işin teori kısmından sıyrılıp görsel olarak nasıl çalıştığını ne kadar faydalı olduğunu bizzat görebilirler. Buradan Yakup`a da bir çağrıda bulunayım: -Yakup ekle artık şu videoyu bu siteye 3 ay oldu hala ekleyeceksin Son olarak ben hız yapmayı sevmiyorum, lakin virajları üst limitlerde dönmenin keyfini de Focus ile yaşıyorum
    1 puan
  47. Ford'un başarısını ve ilkesel yaklaşımını belki de tarihi mirasında aramak gerek. Tin Lizzy ya da daha resmi adı ile Ford Model T 1908 yılında başlayan üretimiyle neredeyse 20 yıla yakın yüksek burjuva olmayanların da otomobil sahibi olmasını sağladı. İlkeler belli idi, en iyi malzemelerle ve en iyi işçilerle düzgün bir otomobil üretmek ve ehven fiyata satışa sunmak. O dönemde Henry Ford otomobili ilk defa el işçiliği ile değil de üretim bandında hazır parçalarla üretme yöntemini kullanmış ve bu sayede maliyetleri düşürebilmişti. Sonuçta artık orta halli Amerikan aileleri için de otomobil hayal değildi. Temel ilkeler bugün de geçerli: Göreceli iyi malzeme ve işçiliği göreceli makul bir fiyata satmak. Hoş artık farklı olmak eskisi gibi kolay değil, rekabet had safhada ve değişik üreticiler teknolojik gelişmeler ile standartı yakalamakla kalmadı çıtayı dahi yükseltmekteler. Bana sorarsanız bugün gerek alıştaki fiyat gerek servis hizmet kalitesi gerekse araç özellikleri olarak Ford'a yönelmeyi telkin edecek fazla bir şey kalmadı. Evet yol tutuş iyi, evet, motorlar düzgün ve dayanıklı, fiyatlarda fena değil ama bunların hiçbiri olmazsa olmaz nitlekilr değil, iş dönüp dolaşıp gene gönüle ve biraz da algı yönetimine dayanıyor. Söz gelimi çevremde beni "arabadan anlar" zanneden bir sürü insan bana danışıyor. Ford'u baştan düşünen az olduğu gibi benim güçlü önerme oranım %20'lerde. Ben niye Ford kullanıyorum: 1. Servislerle ve bayilerle neredeyse akrabayız. 2. Çok kaçan ama cebi yakmayan araba istiyorum 3. Sürüş dinamiklerini önemsiyorum 4. Özgün özelliklere değer veriyorum 5. Beş değişik model Ford kullandık, hiçbirinde canımızı sıkan bir sorun olmadı 2000 yılında Opel'İn ilgisizliği ve bilgisizliği nedeniyle Astra GSi alacakken o kızgınlıkla girdiğim Otokoç'ta gördüğüm ilk araba olan Focus Sport Trend'i almıştım. 10 yıllık mutlu beraberliğimiz oldu. Bence Ford'un ürettiği en başarılı modellerden biri. Sonra 1.6EB'u duyunca dayanamayıp yeniledim. Bugün Focus gamında 1.5 EB gelmediği sürece bana hitap eden araç yok, Mondeo çok iri, rahat etmem. Şu andaki aracım beni bırakmaya karar verirse başka markalara yelken açarım,...
    1 puan
  48. O ecomode yaprakları beni de erken vites atmaya zorluyor. Bazen az ileride yavaşlıyacam diye vites yükseltmiyorum, uyarıyı görünce arada kalıyorum, nolur notumu kırma kavşak var ondan atmadım diyesim geliyor
    1 puan
  49. Yol tutuş, teknoloji ve oyuncakları, tasarım, karakter, kişiye özel tıkırtı, sağlamlık, yaygın servis ağı, yedek parçada üzmeme, donanım; bir de bütün bunları pazarlık, indirim ve makul fiyatla alabilmek... Daha ne olsun?... 1.6 atmosferik motorun gücü ve hızlanması benim gibi basit bir sürücüye fazlasıyla yetiyor; tamam, az km yapıyorum ama 3 yıldır silecek suyu harici kaputu açmadım; dolu bir fluence sahibi arkadaşımın, kimimizin karışık bulduğu konsola "ne güzel, uzay aracı gibi" yorumu; araca eşim ve çocuğum ile her bindiğimde oluşturduğu güven ( psikolojik olabilir ama ncap testleri ortada ); otoyolda yavaş yavaş, 62,5 bg ile akarken, konforluca 125 bg ile sollamaya çıkmak; 3 sene sonunda hala gözüme spor araba gibi görünmesi; ara sıra başka markaya ( Volvo, Vw ) gözüm kaysa da sanki yavuklumu aldatıyormuşum hissiyatı ile direksiyon başına geçmek; her viraja girdiğimde bu sefer ya ön ya arkadan bırakacak diye korkup, henüz hiç bir yerden bırakmaması; bunlar da kişisel-duygusal sebepler... Ha! Bir de unutmadan: Ecomode sürücü bilgilendirme sistemi ve yaprakları yüzünden; bayılıyorum o basit grafikli yapraklara ve eco ileri sürücü yazısına ( şampiyon olamadım, şerefli ikincilik de yeter ) Tabi vites değiştirme uyarılarına gıcık oluyorum bazen; yahu kardeşim ben biraz daha devirlenicem, bana ne diyip devam edince yapraklar hemen ayarı veriyor, ben de tabi cezaya kalmış ortaokul öğrencisi gibi vitesleri gene uyarıya göre...
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.