Liderlik Tablosu

25-30 sene uzak durdum iki tekerden ama daha fazla kaçamadım, ST Line ı satınca plakamı bırakmamak için arkadaşımın minik Pöjosunu aldım 😎

Ford'un yaygın olarak kullanılan benzinli motor ailesini daha geniş bir perspektifle ele alarak, turboşarjlı EcoBoost serisini ve atmosferik Ti-VCT motorları strok (pistonun silindir içindeki hareket mesafesi) temelinde karşılaştıralım. Bu karşılaştırma, motorların temel tasarım felsefesini ve sürüş karakteristiğini anlamada kilit rol oynamaktadır. Önemli Not: Ford, "1.5 EcoBoost" adıyla hem 3 silindirli hem de daha eski nesil 4 silindirli olmak üzere iki farklı motor üretmiştir. Bu iki motorun teknik yapıları ve dolayısıyla strok değerleri birbirinden farklıdır. Karşılaştırmada bu ayrım dikkate alınmıştır. Motorların Strok Değerleri (Büyükten Küçüğe Sıralama): Ford 1.5 Ti-VCT Dragon (Atmosferik, 3 Silindir): Strok mesafesi 90.0 mm'dir. Ford 1.5 EcoBoost (Turbo, 3 Silindir): Strok mesafesi 90.0 mm'dir. Ford 1.0 EcoBoost (Turbo, 3 Silindir): Strok mesafesi 82.0 mm'dir. Ford 1.6 Ti-VCT (Atmosferik, 4 Silindir): Strok mesafesi 81.4 mm'dir. Ford 1.5 EcoBoost (Turbo, 4 Silindir): Strok mesafesi 76.4 mm'dir. Bu değerler, motorların karakterleri hakkında önemli ipuçları sunar: Teknik Analiz ve Sürüşe Etkileri Uzun Strok Liderleri: 1.5 Litrelik 3 Silindirli Motorlar (Strok: 90.0 mm) 1.5 Ti-VCT Dragon (Atmosferik) ve 1.5 EcoBoost (Turbo): Bu iki motor, aynı 90.0 mm'lik uzun strok değerini paylaşır. Bu tasarım, pistonun krank miline daha uzun bir kol ile daha fazla kuvvet uygulamasını sağlar. Sonuç: Her iki motor da alt devirlerde olağanüstü bir tork üretme eğilimindedir. Sürüşe Etkisi: Günlük kullanımda, şehir içinde ve yokuşlarda aracı zahmetsizce hareket ettirirler. Sürücü, daha az vites değiştirme ihtiyacı duyar ve aracı daha canlı hisseder. 1.5 EcoBoost, turbo beslemenin de etkisiyle bu karakteri çok daha güçlü bir şekilde sergiler ve segmentindeki en iyi çekişi sunan motorlardan biri olur. Yakıt tüketimine ve verimliliğe önemli, olumlu katkısı olur. Dengeli Güç Ünitesi: 1.0 EcoBoost (Strok: 82.0 mm) Bu ödüllü motor, strok ve silindir çapı oranının dengeli olması sayesinde "kare motor" karakteristiğine yakındır. Turbo besleme ile birleştiğinde ortaya çok yönlü bir motor çıkar. Sonuç: Güç ve tork, devir bandına homojen bir şekilde yayılır. Sürüşe Etkisi: Hem alt devirlerde canlıdır hem de devir çevirmekten çekinmez. Performans ve yakıt ekonomisi arasında mükemmel bir denge kurarak modern motor teknolojisinin geldiği noktayı temsil eder. Kısa Strok Temsilcileri: Geleneksel ve Sportif Karakterler 1.6 Ti-VCT (Atmosferik - Strok: 81.4 mm): Geleneksel 4 silindirli atmosferik bir motor olan 1.6 Ti-VCT, gücünü devir yükseldikçe bulur. Kısa stroklu yapısı, yüksek devirleri güvenle çevirmesine olanak tanır. Alt devirleri, uzun stroklu motorlara göre daha sakindir. 1.5 EcoBoost (4 Silindir - Strok: 76.4 mm): Listenin en kısa stroklu motorudur. Bu yapı, motorun teorik olarak en yüksek devir çevirme potansiyeline sahip olmasını sağlar. Sonuç: Bu motor, gücünü daha çok orta ve üst devirlerde göstermeye odaklıdır. Sürüşe Etkisi: Özellikle Ford Mondeo ve eski Kuga gibi modellerde kullanılan bu motor, daha rafine ve yüksek hızlarda akıcı bir performans sunma eğilimindedir. Alt devir tork hissi, 3 silindirli 1.5 EcoBoost kadar belirgin değildir. Özet Maksimum Çekiş ve Alt Devir Canlılığı İçin: 3 silindirli 1.5 EcoBoost (90.0 mm strok), turbo desteğiyle bu alanda rakipsizdir. Atmosferik bir alternatif olarak 1.5 Ti-VCT Dragon da aynı uzun stroklu yapısıyla esnek bir sürüş sunar. Her Koşulda Dengeli Performans ve Verimlilik İçin: 1.0 EcoBoost (82.0 mm strok), en ideal ve modern seçenek olarak öne çıkar. Yüksek Devirli ve Sportif Sürüş İçin: 4 silindirli 1.5 EcoBoost (76.4 mm strok), kısa stroklu yapısıyla devir çevirmeyi seven bir karaktere sahiptir. Klasik Atmosferik Deneyimi İçin: 1.6 Ti-VCT (81.4 mm strok), gücünü devir yükseldikçe veren, bilindik atmosferik motor hissini sunar.

Hayaller nc 750 dct gerçekler adv 350, neyse pcx den sonra zaten başka bi dünya isteyenlere nasip etsin.

İş yerinde maske takın aracın hava girişine. Mikrop bulaştırıyorlardır öyle nalet arabalar bunlar. Nazlanıyor ya da kıskanıyor da olabilir. Sizin aracı ya da aküsünü etkileyecek düzeyde bir elektro manyetik etki olması pek olası değil. Elektrikli araçlar şarj oluyor filan olsalar belki bir nebze ama durduğu yerde daha da zor.

300k devirdik bakalım 😄

Sivaslıyık herhalde .

Km bulana kadar şaşı oldum. Fakirlik işte

arabanin navigasyonunu normalde kullanmiyorum ama sarja entegre olmasi rahatlik sagliyor. dun sarjim azdi, arabadan actim kendisi ayarladi nerede duracagimi. 202kw ile 10dk bile durmadan devam ettim.

5555

biraz konu disi olacak ancak, kimse kusura bakmasin, ne yazik ki Turkce "bilimsel makale"lerin %99unun bir gecerliligi yok bence.

55555.5

Bizde uzaktan erişimle araçtan osuruk sesi çıkarabiliyomuşuz 😅

Hade len 🙂

Buraya da ufak bir güncelleme geçeyim. NC ile 4000 km'yi devirdik. Motoru da epey doldurdum. Bu haliyle uzun yol pek keyifli oluyor. Bu yaz yan çantaları da almak niyetindeydim ama şimdilik rafa kalktı. Bir taraftan da Africa Twin ya da GS gibi daha büyük makinelere kafam gidiyor ama sonra kendimi dürtüp saçmalama diyorum. Hem yakıt tüketimleri, hem de boyut ve ağırlıkları nedeniyle şehir içinde çok gereksiz şimdilik. Bakalım...

memleket ..

Bu işin sonu yok gibi

Ben de 10 yıl önce rafa kalkan motor sürüşüne geri döneceğim gibi, kaşıntı var. Arkadaşımın 11 yaşındaki GW250 inazuma’sı mı yoksa sıfır bir Japon ya da bütçe dostu Hint 250cc naked mı diye bakınıyorum bu sıralar.

Sonunda bi tane gördüm. Bizim sokakta park etme özürlü bi dangalak var o almış. Adam park etmeyi bilmediği gibi bir de inadına yapar gibi dönüşlerde açıkta bırakıyor (park etmek denemez ona) Önceki arabasında da aynıydı.

O zaman motosiklet 100 lük değil, 6200 lük olmuş.😁