Cem Boneval

@Olcay Sert cevabı benim için çok kolay bir soru değil. Crossclimate ile gerek kişisel deneyimlerim, gerek arkadaşlarımın deneyimleri ve gerekse değişik dergilerin inceleme sonuçları bir konuda birleşiyor: Gerçekten başarılı bir lastik. Daha önce de çok kez yazdığım gibi yaz lastiği özellikleri kış lastiğinden iyi, ama karda buzda performansı da beni hiç üzmedi, aksine hep şaşırttı. Diğer bir deyişle yılda bir kaç kez karda kullanımı rahatlıkla ve hiç eksiklik hissetmeden yaparsın. Yazın da gayet iyi sonuç alırsın. Örneğin BMW 3'ünde Turanza ER300 kullanan arkadaşıma ödünç verdiğim Crossclimate'ları geri vermiyor (bak iyi aklıma geldi bir yakasına yapışayım), o kadar memnun. Ama, evet bir aması var maalesef, çekincesiz tavsiye edemiyorum çünkü performansı önemsiyorsan ve en iyisini kullanırım diyorsan CPC6'nın kullanım koşullarının %90'ında üstünlüğü var. Aşağıda üç inceleme var, verileri de ayrıntılı paylaştığı için önemli buluyor ve yol gösterici olabileceğini düşünüyorum. İlk ikisi AutoBild'den, sonuncusu ise AutoZeitung'dan. Özellikle sonuncusu senin düşündüğün lastikleri doğrudan kıyasladığı için faydalı, yalnız Almanca, ama çözülmeyecek gibi değil. http://www.tyrereviews.co.uk/Article/2017-All-Season-Tyre-Test.htm http://www.tyrereviews.co.uk/Article/2017-Auto-Bild-All-Season-Tyre-Test.htm https://www.autozeitung.de/assets/sommerreifen-test-2018.pdf Sonuçta CPC6'nın yaz lastiği olarak perdormans açısından bir tık önde olduğunu görmek kolaylıkla mümkün. İşte o tık benim için önemli, bu nedenle Antalya'da Crossclimate'ı kış lastiği olarak kullanmayı tercih ettim. Ve yine bu yüzden seçim bana kolay gelmiyor. İncele ve görüşünü yaz, yine tartışalım gerekirse. @Yakup Çağatay konfor açısından sıkıntı yok.

Konu artık o kadar bayatladı ki, ne çıkarsa çıksın omuz silkecek durumdayım.

Ebad nedeniyle ucuz bulmanız zor. https://kolayoto.com/falken-ze914-215-50r17-95w.html En mantıklı seçenek bu. Bir de lütfen Türkçe'ye ve okuyucuya saygı.

Ne oldu kalemşörler, mürekkep mi bitti, yoksa para mı? Gençliğimde yoğun olarak kullandığım Parker "Jotter" tükenmez kalemlerim hala üretimde olduğunu görünce günlük kullanıma uygun ucuzundan mavi ve siyah aldım. Basma düğmesinin tok çalışmaı ve akıcı yazması ile keyif veren bir kalem olduğunu da böylece yeniden hatırlamış oldum. Başlangıcı 65 yıl öncesine giden, bugünkü mekanizmasına 70'lerde kavuşan, tabii sürekli malzeme değiştirilerek ucuzlatılan ama büyük ve F ya da M alınabilen refili ile ort. 3500 m yazabilen küçük çapta bir efsaneden bahsediyoruz. Evi karıştırayım, bunun beyaz altın kaplamalısı bir yerlerde olmalı...

Bende de bu var, 27 yaşında: Zamanının efendisi idi, iki takım lastik değiştirdim, gene gevşediler. Antalya'nın nemine dayanmıyor maalesef. Zaten kaset medya olarak yeterli kaliteyi sunmadığı için boş verdim. Süs niyetine duruyor. @Ozan Kar sen bunun tamir kitini bulursan bir dahaki buluşmamızda değiştirelim bari...

Ülkemiz eşsiz bir kültür mozaiğine sahiptir. Balkanlar kültürümüzü etkileyen önemli bir bölgedir. Bregovic halk ezgilerini derleyerek Kusturica'nın filmlerinde kullandı. Bu nedenle güncel kültürümüze de yerleşmiştir bu ezgiler. Bu arada "Ederlezi" çingelerin kutladığı bahar bayramıdır. Ama şarkı pek hüzünlüdür, tabii daha iyi yaşayabilmek için filmi seyretmek gerekir. Şarkı sözleri de şöyle tercüme edilmiş: Kızların ağıtlar düzerken Bosna yaylalarında, Acıya bulanmıştı şenlikleri, Ederlezi yine gelmişti her sene geldiği gibi, Ne bilsin burada yetim kızlar var Bu sene ederlezi babasız kalmıştı Yetim kızların yürekleriydi gelen. Sarı saçları mavi gözleriyle, Gökyüzü bile özenirdi güzelliklerine, Deniz utanırdı mavisinden, Cenazelere uğurlanmıştı ederlezi, Şurada yatan kefensiz, babalarımızdı Boşnak kızları goran'ın, Yetimdi sarıları, yetimdi mavileri. Ah ederlezi, niye geldin bu sene Bilmez misin, buradaki kızlar yetim Şurada yatan babalarımızdı, kefensiz Yaslar bağladı sarı saçlarımız Babasızdı mavi gözlerimiz Ve goran, haykır yine bosna dağlarına Ederlezi kızlarım, ederlezi Kaynak: <a href='http://www.akormerkezi.com/goran-bregovic-ederlezi-turkce-ceviri_sarki-hvtvpf.html'>http://www.akormerkezi.com/goran-bregovic-ederlezi-turkce-ceviri_sarki-hvtvpf.html</a> Bu arada benim favori yorumum budur, amatörce, içten ve coşkulu: Bregovic'in kendisinden konserde dinlemek isteyenlere de bu gelsin (baştaki İtalyanca'ya tahammül edin):

S9 ve tabii bu durumda ısırılmış elmanın çarpısına bir rakip de ASUS'tan geldi: Zenfone 5. İlgi duymamın nedeni de LG gibi süper geniş açı için ikinci bir lens kullanması. Ancak görüş açıları açısından LG daha başarılı, şöyle ki ASUS primeri 83, genişi 120 derece, LG primeri 75, genişi 135 derece. Yani ASUS'un normal lensi zaten fazla geniş açılı -ki bu perspektif bozulması demek- ve geniş açısı da yeterince geniş değil gibi.

Telefonun dikdörtgen prizmasında güzellik görenlerin sahip oldukları hayal gücüne imreniyorum. IPS68 önemli olabilir, ekran kalitesi üst sınıfta hepsinde çok iyi, işlemci hızı güncel yazılımlarda çok büyük fark yaratmıyor. 50 mm'lik normal göz bakış açısına sahip odak uzunluğundaki objektiflerin tele diye yansıtılmasını da komik buluyorum. Ayrıca çoğunlukla teleden çok geniş açıya gereksinim var ve bu konuda LG G5 ve 6 hala rakipsiz. Yani en azından benim için. Özetle bu telefondaki rekabet yarışları beni pek heyecanlandırmıyor.

Ben baktım baktım ve bir şey göremedim.

Polo motor olarak daha başarılı ve atak. Konfor olarak çok farklı sayılmaz ama arkası biraz daha geniş. Fiesta donanım düzeyini bilmeden yorum yapmak zor, ama artıları siz zaten ifade etmişsiniz. Fark verilir mi? Size kalmış. Bence verilir. Satarken de bir kısmı geri gelir.

Şaka falan değil gayet normal geldi ve hem sizin adınıza sevindim, hem de Ford'un masum bir nedenle insanları mağdur etmeye hakları olmadığını fark etmelerine. Bu süreçte TSB ile bildirilen ve bu başlığın konusu olan değişiklikleri yapıp yapmadığını da sorgulayın, yapılmadıysa onu da talep edin bence.

Buyrun... Neden şaşırmadım? Hani araç 20 yaşında falan olsa anlayacağım da bilemedin 6 senelik sürede kopan bir motor kulağı normalse bu arabaları lütfen "kullan at" diye satsınlar. Varsa bir avukat arkadaşınız hukuk yolunu sorgulamanızı öneririm. Bu arada forumdaşlardan benzer bir arıza duyan var mı? Yani gayet normalse bizlerin de bir şekilde duymuş olması lazım diye düşünüyorum da...

Gerekenler yazılmış, seçenekteki Golf pahalı, o fiyata daha donanımlı Focus aranır ve bulunur.

Eski VAG grubu tasarımcısı Peter Schreyer'in Kia/Hyundai'ye geçmesi ile Avrupa yüzübu markalara da yerleşti. Yeni Ceed de Golf'ü hedef aldığından ona benzemesi Alman toplumunu etkilemek açısından bir gereklilik gibi görünüyor. Tasarım arkada biraz cansız olsa da ve Leon/Golf karışımı bir yapı sunsa da genelde başarılı bence. İç mekanda da sırıtmayan bir tasarım ergonomi ile başarılı bir şekilde buluşmuş. 1.0 3 silindir motoru var, ancak maks tork 4000 dd civarında geliyor, bu nedenle biraz devirli kullanmak gerekiyor. DCT ise Hyundai/Kia üretimi, ayrıntıları buraya bırakıyorum. Kia'nın şu anda tek sorunu var, fiyatı imajına göre, ve hatta teknolojisine göre, artık pahalı, Avrupa'da bunu 7 sene garanti ile biraz kompanse ediyorlar.

Fransız otomobillerine karşı önyargı ile mücadele etmeye çalışan biri olarak bu modele duyulan ilgiyi anlamakta zorlandım. Hiç bir yerinde denge ve ahenk yok, buna kokpit de dahil. Başarılı olan yanı ise 1.6 motordan çıkardıkları güç, malum RCZ'de 270 PS'e kadar çıkıyor. Ülkemizde satış başarısı sınırlı kalır. Sınıfı tasarım lideri ise kanımca bu:

Hayır. Bizde böyle. Belki de yeterince tasarruflu gelmedi.

O zaten...

Mobil 1 serisi Ford şartnamesine uymuyor. Mobil olacaksa bunu alın.

Konuştum, şanzıman dahil servis açısından özel bir sorunu olmadığını iletti.

Muhtemelen şanzıman bire düşünce stop mu edeceğiz yoksa korkusu ile biraz gazla yürümek istiyor, sonra durumu fark ediyor. Bu kadar kişide olduğuna göre şanzımanın sevimsiz bir özelliği diyelim.

Saklama koşullarına uymuşlar, yazdığın gibiyse al elbetteki.

Bu sabah 07.45’e kadar 8 milyon 141 bin 756 kişinin sorgulama yaptığı açıklandı. Bir de bulguları gururla paylaşanlara uyarı geldi: Anne kızlık soyadını da gösteren bu görüntüleri dolandırıcılara kapı aralıyor.

Haklısın ben bizim asistanımızla karıştırmışım, o da maaşallah senin gibi güçlü, kuvvetliydi. Arabadan da genelde memnundu. Yarın bizim Peugeot/Citroen servisine de bir sorayım.

Bana da kardeşim yolladı, 1850'ye kadar gidebilmiş. Bir 100-120 daha gitse Humbaracı Ahmet Paşa'ya ulaşacaktık. Bu arada yeniden açıldıktan sonra yaklaşık bir günde 3.641.000 belge üretilmiş. Peh....

Zamanının şık konforlu ve özellikle dizelle yeterince performanslı arabası, sanırım @Serdar yamanda vardı bir zamanlar. Ben bir kaç kez severek kullandım. Bir Focus duyarlılığını elbette beklememek lazım. Kaldı ki bir dekad geriden geliyor. Dizel motor sağlam, dayanıklı ve ekonomik. Ancak EGS şanzıman kendi haline bırakılırsa oldukça aptalca davranabiliyor. Manüel kullanmayı ilke edinmek lazım. Bir de baskı arızası çıkaranlar da olmuştu. Ayrıca makyaj sonrası oldukça toparlanmış olsa da bolca elektrik/elektronik arızası vardı. Sahibi bu konuda deneyimlerini paylaşabilir. Neden olmasın?