Cem Boneval

"A very good question indeed" Bunu satıcıya/üreticiye sormak lazım...

Konu dışı olmaması için Alperen kardeşim beni nasıl sürekli taşlıyorsa hız sabitleyici ile hız öyle sürekli sabit tutuluyor. Alperen kesinlikle gocunmadım ve elbetteki seni tanıdığımı düşünüyorum, ancak hassas olduğum bir konu güçsüzü ezmek fiilinin bana yakıştırılmasıdır. Neden rahatsız olduğumu bilmiyorum, belki ezdiğim ve bu yüzüme vurulduğu içindir, kim bilir!?

Amma hassas ruhlu arkadaşlar varmış Ford'un işlevsel kategorizasyonunu en az sözcükle anlatmaya çalıştım, devenin altında buzağı arayıp durmayın boşuna, şakaysa bile sevmedim... Ayrımcılık içinize işlemiş demek!

Yazılanlara katılıyorum. Sesi bir takım sıfatlarla tanımlamak yeterli olmuyor, sizin küt küt dediğinize kimisi tıkırtı diyor mesela. Ya da süspansiyonun normal darbe emiş sesini ek bir ses olarak algılıyor olabilirsiniz. Anormal olup olmadığını ancak bilen biri test ederek anlayabilir. E bu da biraz servis yolu gibi görünüyor. Sorun olablir de olmayabilir de, bende ilave ses vardı ve ön amortisör grubu komple değişti mesela. Bu nedene önce lastik havalarını kontrol edip 2,1 Bar veya 31 Psi yapın, devam ediyorsa servise uğrayın.

Hız sabitleyici 30 km/h geçtikten sonra çalışıyor Üst limit güçsüz motorlarda 180, 1.6 EB'da 200 km/h Hız sınırlayıcı kökleyince tekrar aynı hıza düşene kadar devre dışı kalıyor. Bu süreçte bilgi ekranındaki ayarı göstergesinin üzeri çizili oluyor. İstemeden aşılırsa (yokuş aşağı örneğindeki gibi) hem göresel yanıp sönerek hem de sesli uyarı veriyor.

Hepimiz Mustafa'yız, hepimiz taksiciyiz... (sanki) Bereketli olsun!

Öyle olmadığını biraz deneyim kazanınca anlarsın...

Tam öyle değil, frene basınca devreden çıkıyor, tekrar elden devreye alman gerekiyor, o işi kendiliğinden yapmıyor. Kullanıcı kılavuzunda epeyi bilgi var, bu akşam iş edinin onu okuyun...

Muhtemelen alarmın kendi kumandası olacaktır. Hala alarm taktıran var demek. Pratikte bir faydası olacak mı?

Silecekler elle farklı bir konuma getirildiğinde kontak açıldığında orijinal konumuna dönme hareketi yapıyor.

Bence Freud haklı...

Ne çektik bu denizcilerden yahu...!? Hızı güç belirler, etkileyen diğer faktörler arasında karoserinin hava direnci ve şanzıman oranları sayılabilir. Focus'ta karoserinin aynı olduğunu kabul edebiliriz. Güce göre azami hızlar fabrika verilerine göre şöyle: 1.6 Atm125 PS 198 km/h 1.0 EB 125 PS 195 km/h 1.6 EB 182 PS 224 km/h Aynı güçteki ilk iki araçtaki fark şanzıman oranlarından kaynaklanıyor Yani daha fazla güç daha fazla hız demektir. Güç silindir içindeki hava/yakıt karışımının patlamasından sağlanır. Bu karışım ne kadar fazla ise o kadar güçlü olur patlama. Fazla karışım da ya motor hacminin fazla olması ile ya da küçük hacime zorla karışımın basılması ile (turbo) sağlanır. Küçük hacimli turbolu motorlar daha verimli çalıştıklarından ve daha düşük emisyon değerlerine sahip olduklarından son yıllarda tercih edilir oldular. Turbonun bir diğer avantajı da aynı hacimden daha yüksek torku daha düşük devirlerde çıkarabilmesidir. Torka basitçe taşıma gücü denilebilir, ya da mesela yokuş yukarı ağırlık taşıma yeteneği olarak da sembolize edilebilir. 1500 kg ağırlığında bir araçta ikisi de 125 PS ama biri 200 Nm/1500 dd, diğeri 160 Nm/4000 Nm torklu motor olsun, yüksek torklu olan yokuşta diğerini geçer. İşte 1.0EB'un 1.6 atmosferiğe bir avantajı da budur. Ayrıca düşük devirden itibaren bu yüksek torka sahip olduğu için trafikte sollamalardaki ara hızlanmalarda da daha başarılı olur. Ve son olarak hayır ses olarak aralarında önemli bir fark yok. 1.6 EB daha fazla ses versin diye hatta Ford "sound symposer" diye ses üretip içeri veren bir sistem tasarlamış ve kullanmış.

Ucuz olmasının nedenlerinden biri de bu, bu arkadaş ince detay çalışmıyor, geniş yüzeyleri kaplıyor sadece. Kapı kolu, ayna vb. girinti çıkıntı çalışmıyor. Bu durum yönetmeliği karşılamak dışında tasası olmayan taksi sahiplerini rahatsız etmiyor olasılıkla.

İlki normal bence, sonuna dayayıp öyle tutmamak lazım fazla... İkincisi de keyfe keder, çoğu araçta az veya çok olan bir durum, tıkırtı burcu koymuyorlar ondan oluyor bütün bunlar. Garantisi bitmiş olan araçta yaptırmazdım. Bu arada yayı bahane edip garantiyi kırmamışlar, örnek olsun!

Geçmiş olsun, bende de hafiften bir çekme vardı, rotçum beşdakikada hallettiydi. Nadir de olsa böyle aksaklıklar oluyor. Bunlar arabadan soğumak için neden olmamalı. Niye 200 km yol gittiğinizi de anlamadım, çevrenizdeki iyi bir rotçu da hallederdi bunu. Yetkili servis olması şart değil zaten... Tabii ücra bir köşede oturuyorsanız ayrı! Keyfini çıkarmaya bakın, soğumak için bahane aramayın... Bu arada güle güle kullanın...

Kesinlikle, bence zaten öncelikle dizellerde kullanılmalı. Eh panjura dışarıdan bir muşamba bağlamak da bir çözüm olabilir

Gereklilik diye bir şey yok. Aslında jant + lastik çapı uygun lastik kullanıldığında değişmese de nedense büyük jant takıldığında insanlarda bir leylek gibi algısı var. Belki yeterince kauçuk görmediklerindendir... Yürüyen aksam dar yanak kaynaklı sertleşme ve belki de biraz hareketli aksamda ağırlık artışından kaynaklı zorlama olabilir ama bu da çok ciddiye alınacak bir durum değil. Yayla beraber kullaılacaksa iki kere düşünmek gerekir, çünkü sevimsiz düzeyde sertleşebilir.

@İsmail Hakkı Karadağ, güle güle kullanın. 18" jant ofseti uygun olduktan sonra (ET 40-45 civarı) standart pek sorun yaratmayacaktır. Haliyle lastik ebadını önerilen değer olan 235/40-18'e çevireceksiniz. Bu lastiklerle direksiyon tam çevrildiğinde özellikle hafif bir yükseltiye çıkarken lastik çamurluğa sürtebileceğinden Almanya'da fabrika çıkışı tur sınırlayıcı monte ediliyor. Ancak forumda 18" jantı alçaltılmış yayla dahi kullanan ve sorun yaşamayan üyeler var. Lastik taban genişliği ve yanak eninin azalması nedenleriyle: 1. Yolda çizgileri takip eder 2. Benzin tüketimi biraz artar 3. Süspansiyon konforu biraz azalır 4. Tutunma hem kalkışta hem virajda iyileşir Hiçbiri ciddi rahatsız edici düzeyde olmaz.

Hımmm, acaba bendeki bu bilginin kaynağı ne idi? Ya da sonradan programdan çıkardılar da öyle mi aklımda kaldı? Neyse.... Bilgilendirme için teşekkürler!

-1 ile -5 arasında çok fark var. Bir de İzmir'de caddeler kısa sürede ısınır, Isparta'da zor. Dizellerde aktif ızgara yok, sadece EB'larda var.

Focus'larda benzinli - dizel fark etmiyor fanın araç stop ettikten sonra çalışması olağan bir durum. Dizellerde DPF rejenarasyonu nedeniyle olabilir, yaygın bir kanı stop ettikten turboyu rüzgarlayarak soğutmak için olduğu yönünde (nasıl olacaksa), nedeni her ne ise çalışıyor işte...

Anladığım kadarı ile yeni Focus'larda hararet göstergesi ara değerleri göstermiyor, soğuk - normal sıcak - aşırı sıcak olmak üzere üç ön tanımlı konumu var. Dizellerin kış şartlarında doğru dürüst ısınmadığı da düşünülürse ilk iki kademe arasında gidip gelmesi normal sizde rölantide olduğu gibi.

Amma meraklısı var bu kolçağın... En güzelinden kolçak budur bence, 30-40 TL taş çatlasın: Ben kendi adıma 17" Sport paket jantlarını beğendim, seneye bir iyilik düşünebilirim iyi bir fiyat alabilirsem... Lastikler de 215/50-17 olur. Replika olduklarını eklemeyi ihmal etmeyin...

Bu da SOL fiber wireless ev hali