Cem Boneval

Sadece jant genişliği değil sorun, bu lastik daha geniş tabana sahip ki karda kötü bir özellik, ayrıca çapı 4,5 cm çevresi 14 cm fazla. Araç çekişten düşer ve hız göstergesi %7 fazla gösterir. 7" janta kışın fazla zorlamamak koşulu işe 225 takılabilir, ama haliyle ideal ölçü değil. Kesinlikle uzak durun böyle ne yaptığını bilmeyenlerden (tabii bilerek yapıyor olması uzak durmak için belki de daha güçlü bir neden)

Hiç eskimeyecek...

Antifriz konusunu pek detaylı ele almamışız. Antifriz suyun donma derecesini düşüren ve bu özelliğini çoğunlukla oldukça toksik bir madde olan (yutmayın sakın) etilen glikol (EG) ile sağlayan bir kimyasal sıvı karışımıdır. Propilen glikol (PG) de daha az toksik olan ve aynı etkiyi gösteren bir maddedir ve bazı üreticiler tarafından kullanılmaktadır. EG/PG saf haliyle sudan daha çabuk donar ve kaynarken, ilginç bir şekilde ancak su ile karıştığında suyun donma noktasını aşağıya çeker. İdeal karışım %50 / 50 şeklindedir. Antifrizin suyun donma noktasını düşürmek dışında başka işlevleri olması da beklenir: Kaynama noktasını yükseltmeli, ısı iletimini kolaylaştırmalı, korozyonu engellemeli ve tortu oluşturmamalıdır. Tüm bu özellikleri de EG/PG yanına eklenen katkılar ile sağlar. Peki neden farklı renklerde antifrizler var? Bunun için biraz tarihsel gelişim sürecine bakmak lazım. Hemen tekrar yazayım. Tüm antifrizlerin rengi ne olursa olsun etken madde olarak EG/PG kullandığını unutmayalım! Antifrizlerin yukarıda saydığım özelliklerini yerine getirmeleri ve farklı materyallerle uyumlu olabilmeleri için içerisine bazı katkılar ekleniyor diye yazdık ya, işte geçmişte bu katkılar inorganik asit teknolojisi (IAT) ile üretiliyorken, içerisine metal uyumluluğu için katılan silikat, fosfat gibi maddeler zamanla bozuluyor ve antifrizin etkinliğini azaltıyor idi. Bu nedenle bu antifrizlerin 3 yılda bir değişimi öngörülüyordu ve renkleri YEŞİL idi. Teknoloji ilerledikçe daha uzun ömürlü ürünler çıktı piyasaya, bunlarda katkılar organik asit teknolojisi (OAT) ile üretiliyor ve ürün ortalama beş yıl dayanabiliyordu. OAT ile üretildiğini belirtmek üzere üreticiler antifrizi boya katkısı ile farklı renkte sunmaya karar verdiler ve başlangıçta turuncu/kırmızı renkler kullanıldı. Derken iş çığırından çıktı ve karma teknoloji ile üretimler başladı, yani İAT ve OAT karışık ve bir süre sonra durumu daha da karıştırmak için antifrizlere boya maddesi gök kuşağının tüm renklerinde katılmaya başlandı. Peki bu durumda renge göre uygun antifrizi seçebilecek miyiz? Maalesef hayır. O zaman nasıl bileceğiz uyumluluğu? Kaliteli ürünlerin üzerinde hangi standartları karşıladığı yazar, bu standartlar el kitabında da vardır. Söz gelimi Ford'un bineklerdeki güncel standartı WSS-M97B44-D olarak kodlanmıştır. Ürünün standartı karşılayıp karşılamadığına bakarız. Bunu yapamıyorsak da alüminyum ile daha uyumlu olan OAT teknolojisi ile üretilmiş ürünleri seçmeye dikkat etmeliyiz. Bu ambalajda mutlaka belirtilmiştir. Prensip olarak beş yılda bir tüm soğutma sıvısının değiştirilmesi önerilir. Bomometre EG/PG düzeyini ölçerek dolaylı bir ısı derecesi verir ama etkinlik için kesin bir gösterge değildir. Ve yazıldığı gibi arıtılmış su kullanılmalıdır, aksi halde kalsiyum ve fosfat çökeltileri sisteme zarar verir. Son olarak İAT ve OAT karıştırılırsa bir facia gerçekleşir mi? Yapılan araştırmalar böyle bir hatanın motor soğutma sistemine kanıtlanmış bir etkisi olmadığı göstermiş, yalnızca sıvının etkinlik süresinin kısaldığı, yani iAT ile uyumlu hale geldiği saptanmış. Umarım daha fazla kafa karıştırmamışımdır.

Yahu arkadaşlar Mustafa yaptırmış ve memnun kalmış, yani sık kullanılan deyimle "alan memnun satan memnun" bu saatten sonra "pişmiş aşa su katılmaz". Aklı yatmayan, Adana'ya gitmek istemeyen gider başka yerde yaptırır. Bence bundan sonra "güle güle kullan" demeli ve forumun tek taksisinin maceralarını hep birlikte izlemeliyiz... Mustafa paylaşırsa mutlu oluruz. Bu arada bizim hastanenin taksi parkına bir steyşın Focus katılmış, fırsat olup da sohbet edemedim...

Yok, aslında aynı şeyden bahsediyoruz, boşa sarmayınca araba yürür ama bunun darbe olarak hissedilmesi için önce biraz kayıp sonra hızlanmış hareketi olan lastiğin yeri birden kavraması lazım. Ve Çağlar haklı aracınıza yapmak isteyeceğiniz bir eylem değil, çok ve sert yük bindiriyor. Dediğim gibi ıslakta çok daha belirgin, patinajla yeri kurutup tutunuyor lastik, sonra yeni ıslağa düşüyor ve bu böyle devam ediyor.

Normal bir durum, yer özellikle ıslaksa veya iyi tutunma sağlanamıyorsa oluyor, lastik boşa dönüyor sonra birden yeri yakalıyor ve sesi yapıyor, gene boşa dönüyor, yeri yakalıyor bir daha ve gene sesi yapıyor, hızlanıp patinajdan kurtulana kadar bunu yapar. TCS kapatılsa bile bu durum oluşabilir, daSha kontrollu kalkılarak önlenebilir. Her önden çekişli araçta olur.

Yağ konusunda yeterince yazdım daha önce... Özetle 1.0 EB motorda 5W20 yağın zorunlu tutulmasının nedeni motorun performansının yüksek ve yakıt tüketiminin düşük tutulması çabası, Ford motor için vaad ettiği değerleri ancak o yağ ile yakalayabileceğini düşünüyor olabilir. Motorun ömrü açısından 5W30 yağın hiçbir zararı olmayacağını düşünüyorum. Ben 1.6EB için 5W30 kullanıyorum ve değiştirmeyi de düşünmüyorum. Yağ konusunda servislerin fiyat politikasına gelirsek; daha önce de yazdığım gibi ortlama %60 kâr ile satılıyor ve üstelik fiyatlandırırken varilden çektiğini litrelik paket fiyatından veriyor. Şu anda piyasada Magnatec ve Mobil SuperFe gibi iyi yağları 4L ambalajda 15 TL/L, 1 kg'lık ambalajda 20TL/L, Edge ve Mobil1 gibi tam sentetikleri de 25 ve 35TL/L fiyatlardan alabiliyorsunuz. Ford yağ üreticisi değil, yağları Opet ve/veya Castrol'den varille alıyor, benim hatırladığım son servislerde yağ L fiyatı 30 TL üzerinde idi, sıradan 5W30 için... Yani aslında burada da güzel kâr ediyorlar. 5W20 Almanya'da Castrol markasında aynı nitelikte 5W30'a göre %10 daha pahalıya satılıyor. Bizde niye %100 pahalı olduğunu anlamak pek mümkün değil. Gerekçe her ne ise son kullanıcı olarak izahat beklemek en doğal hakkımız. Ve standartları karşıladığı etikette yazılı yağı ambalajı kapalı olarak götürdüğümde servis kullanmak durumunda, aksi durumda hukuk yolu açıktır, ve ben dahil eminim uğraşmak isteyen çok olacaktır. Piyasada ucuzlar mı? Bilmiyorum. Şu anda hem kullanıcı hem de tedarikçi olarak Ford görünüyor. Piyasanın kar marjı da %50 civarında, kardan bir miktar zarar ederek satanlar olabilir, ancak sürümü çok fazla olmadığından, en azından şimdilik, bu konuda da çok büyük bir beklenti içerisinde olmamak lazım belki de. En iyi şartlarda L fiyatı 38-40 TL'ye gelir bence. Bu arada filtre ile birlikte yağ kapasitesi 4.1L İrdelemeye ve kurcalamaya devam...

Hiç şaşırmadım, geç kalmış, bir şeye benzememiş, iş olsun diye yapılmış bir model. Uzak Doğu ve Güney Amerika'da şansı olabilir, Avrupa'da asla... Yazık.

Küçük basınç farkları ve doğru basınç lastik/janta bakarak anlaşılmaz... İlanını verdiğiniz aygıt Çin'de 2-3 haftada neredeyse 1/3 fiyatına geliyor, ben getirtmiş ve kullanamadan Istanbul'dan gelen bir arkadaşıma kaptırmıştım. http://www.aliexpress.com/item/Digital-Tyre-Pressure-Guage-For-Motorcycle-Car-With-Backlit-LCD-Display-PSI-Bar-KPA-KG-Tire/662896040.html Çok değişik aletler kullandım, şu anda buna benzer bir dijital ölçerim var düzenli - 2 Psi hatası veriyor, ama en doğru ölçümü mekanik bir aletle alıyorum http://www.aliexpress.com/item/Car-Motor-Digital-Tire-Gauge-Meter-Pressure-Tyre-Measure/689480916.html Hem yetkili Conti bayiindeki hem de rot balansçımdaki profesyonel cihazlarla ±0,5 PSi benzer ölçüyor, o da bana yetiyor.

Film de güzeldi, kimileri her zaman kitabı daha iyi bulsa da... Ezenle ezilenin mücadelesini fantastik bir ortamda başarı ile canlandırıyor...

@Hakan Türkoğlu, sonuç bildirmeyi ihmal etmediğiniz için teşekkür ederiz...

El kitabından az modifiyeli hava basınçları Sorun şu ki asla hangi hava saatinin en doğru gösterdiğini bilemeyeceğiz. Güvenilir bir kaç yerden sağlama yapmak ve kendi saatinizi ona göre kalibre etmeniz lazım. Kolay gelsin... Not: Bu arada belki servisin saati doğru Total'inki yanlıştır, kim bilir (paranoya sınır tanımaz)

Daha önce yazmıştım sanırım, yazın da gölge için girebiliyorlar, Fusion'ın motor bölmesinde Çeşme'den İzmir'e bir yavru kedi taşımışım bilmeden...

Anlatmaya çalıştık, forumdaşlar olarak bize düşen görevi yerine getirdik, artık kendi düşen ağlamaz demekten başka çare yok... İyi yolculuklar, hayırlı olsun!

Ben zaten daha çok var olan 4000 üyenin tahlilini yaptıydım...

Biraz yavaş, daha dün 10 kuruş yedi benzin, bir nefes alalım, hükümetten betersin... Bu arada Leman kapağı Temmuz 2009 Öpülmeyi seven milletiz... Merak edenlere Avrupa fiyatları: http://www.fuel-prices-europe.info/ Norveç ve İngiltere aşılması gereken engeller, üzerimize gölge düşürüyorlar, hükümetten uygun önlemleri bekliyorum.

Castrol'ün verdiği fiyat üzerinden, Otosan aracı oluyorsa bilemem ama bence anlaşmalı olarak Otokoç çekiyordur. Piyasaya da yanlış bilmiyorsam Otosan/Otokoç'a verilenden %6 pahalı veriliyor, yani bir süre sonra piyasada bir ucuzlama beklenebilir, ama onun için yaygınlaşması lazım birz.

Ne aradığını bilmeyenler, neyi bulursa üye olanlar, sorununa cevap bulup kaçanlar, yazmaya çekinenler, sadece okumaktan hoşlananlar, üye olduğunu unutanlar, mekanı beğenmeyenler, kendini fazla beğenenler, Focus'u kötülemeye gelip ortamı görünce kaçanlar, işten vakit bulamayanlar, daha sayarım da siz sıkılırsınız... Ben de defalarca yazdım, Alperen'in ifade ettiği gibi, nicelik değil nitelik önemli; okumaya değer yazıları olanlar, okuduğuna kıymet verenler, paylaşmayı, öğrenmeyi, öğretmeyi sevenler, sözü muhabbet için kullananlar, sevenler, sevdirenler, eğlenenler, eğlendirenler, alan değil paylaşan makbuldür... Tek tük kurala uymayan da nazikçe uzaklaştırılmıştır. Ben hala Tevfik'İ arıyorum...

Üretebilseler göreceksiniz de bir türlü imalata başlanamadı, çekmecede eskiyor, seneye bu zaman caddelerde olur diye umuyorum.

Şu bilgiyi vereyim Ford sözü edilen fiyattan yağı sattığı zaman %60 kar ediyor. Pazarlığınızı ona göre yaparsınız.

Allah Allah, benim hatırladığım en az üç başlıkta bu arabayı konuştuk, mesela Hala ilk defa görüyormuş etkisi yaşatması ilginç... Avrupa'da çıkarabilseler ilgi görecek ama beceremediler bir türlü...

Çok hevesim var kış lastiğine de yer itibariyle pek talihsiz konumdayız...

Ben bu çıkartmadan kullanıyorum.... Çok da yanlış değil, Nisan 2013 itibariyle dünya ölçeğindeki konumumuz dizel ve benzin için aşağıdaki grafiklerde, benzinde rakip tanımıyoruz, dizelde Norveç ile çekişiyoruz. Şimdi gene birileri kalkıp bunun hükümetin söğüşleme politikası olmadığını anlatmaya kalkmasa iyi olur... Ayrıca kendime böyle nesnel verilere dayalı, aydınlatıcı içerik sağüladığım için teşekkür ediyorum....

Fiesta ile doğrudan rekabet edecek bir model. Aynı pazarda yer almamaları doğru olur. Küçük araba sevmeyen ülkemizde de satışı marjinal kalır. Ama dış tasarım olarak dengeli ve hoş, yani olmuş...

Resmi Gazetede 8 Kasım 2012'de yayınlanan ARAÇLARIN YÜKLENMESİNE İLİŞKİN ÖLÇÜ VE USULLER İLE TARTI VE BOYUT ÖLÇÜM TOLERANSLARI HAKKINDA YÖNETMELİK 6.Maddesi 1.fıkrası j bendinde yazılı olan ve halen yürürlükte olan kural şu şekilde: Yolcu ve eşya taşımalarında kullanılan araçların her yılın 1 aralık ile 1 nisan tarihleri arasında kış lastiği kullanmaları zorunludur. Hava şartlarının gerektirmesi halinde söz konusu tarih aralığındaki süre Bakanlıkça 1 ay artırılabilir. Aslında burada ticari amaçla diye bir ibare olmadığından ve bizim özel araçlarımızın da taşıdığı sonuçta yolcu olacağından buradan tüm araçlar için geçerlidir sonucunu çıkartmak da olası. Yönetmelik ilk uygulamaya konulduğunda Emniyet Genel Müdürlüğü açıklamasına dayandırılan, uygulamanın ilk etapta şehirlerarası yolcu ve yük taşıyan ticari araçlara yönelik olduğu, bir sonraki yıl, yani bu sene tüm araçlar için geçerli olacağı haberi medyada yer almıştı.Ayırca kontrollerin şehirler arası yollarda yapılacağı da yazılan ama resmi beyana dayanmayan başka bir husus idi. Sonuçta yönetmelik bence yoruma açık ve özel aracı ile kış lastiği takmadığı için ceza yazılan birisi ortaya çıkana kadar geçerliliği sadece ticari olarak kabul etmek doğru olur. Tabii bu arada lastik sektörünün ticari kaygılarla ortalığı karıştırdığını da unutmamak lazım. Bununla beraber kış ikliminin hüküm sürdüğü her yerde ticari-özel ayırım yapmadan kış lastiği kullanmanın doğru olacağını da....!