Cem Boneval

Pardon da... YUH! 1200 TL'ye G4 varken bunu almak için ancak ........... olmak lazım. Boşluğu gönlünüze göre doldurun. Bu sadece HTC için değil herhangi bir cep telefonu için geçerli. iPhone dahil.

Allah herkese böyle çaresizlik versin. Ahmet'i kurtarmak için yazayım: Millet 3 çocuğu Serçe ile büyütüyor. Git bir Mercedes Vito al, Tourer Pro E6 114CDI BlueTec 7G-Tronic. 4 Isofix bağlantısı var. Sonra sevgili eşin 3 çocuk daha yapsın. Forum da huzura kavuşsun... Not: Acaba mı diye başlayan evlilikler hüsranla biter, sözüm Picasso'ya... (bkn. Alperen'in derdi beni mi gerdi. )

İki nesil bir arada http://www.topgear.com/car-news/motorsport/marino-franchitti-ford-gt-and-gt40#6

Tebrik ederim... Eklenen değil ulaşılan toplam güç...

Sport Trend'i 10 sene kullandım. Sürüş zevki beni en çok mutlu eden araçlardan biridir. Ne 2 ne de 3 serisine değişmem. Ancak motor çok ateşli değildir. 130 PS ve 170 Nm tork ile biraz devirli kullanmayı gerektirir. Param olsa temiz bir tane alıp kenarda tutardım. Neredeyse kolleksiyonluktur. Hatta bir de turbo takar uçardım. Stilo ile hiç deneyimim olmadı, ama.... diye yazmaktan da kendimi alamıyorum.

İlk aldığım zamanlarda bende de bir pompacı azimle dizel doldurmayı denemiş ama tabanca tam oturmadığı ve alt kapağı açmadığı için sadece çevreyi kirletmeyi başarmıştı. Yani normalde yaklaşık bir santim çap fark olduğundan tabanca ucunun girmemesi lazım. Ama yurdumun insanı isterse imkansızı başarıyor. Tabii tersi çok olası, yani dizel araç deposunun benzinle doldurulması. Dikkatli olmak tek çözüm. Her şartta yanlış yakıt konulduğu fark edilirse motoru çalıştırmamak lazım. Dizelin benzine zararı benzinin dizele zararından az. Yakıt pompası çekmemişse depoyu boşaltıp yıkamak yeterli çözüm. Çekmişse dizellerde tüm püskürtme sisteminin değişimine kadar gider. Masrafları yakıt istasyonunun karşılaması gerekli belirtildiği gibi. Tabii konu niye dönüp dolaşıp Otosan'ın "beceriksiz" servislerine geldi ve çoğunlukla istisnai durumlar genellemelere konu oldu pek bilemedim. Bir de not: Alman medyasını yakından takip ediyorum. Şikayetler Türkiye'den hiç farklı değil. Hatta forumlardaki atışmalar çok daha sert ve kırıcı oluyor.

Eline ağzına sağlık, forumun şaşırtmayan neşesi olmaya devam ediyorsun. Ancak yine de hem bize hem de Türkçe'ye saygı bekliyoruz. Bir de ekleme: "Köylü" diye nitelendirip hakir görme, bazen kimin daha uygar olduğu çok tartışılır hale geliyor. Sonra mesela babam da yıllarca Renault 9 kullanmıştı ve kazancını toprağa verdiği emekle sağlamıyordu.

Boşundan dolusuna her tür Fluence'i kullandım. Hiç birinde tercih bana ait değildi. Fluence değişik özellikleri olan bir araba. Öncelikle Nissan Bluebird platformunda Renault Samsung ortaklığında 2002 yılında G:Kore'de tasarlandı ve başta Samsung SM3 markası ile satışa sunuldu. 2009 yılında ise platform değiştirdi ve Megane 3'ünde de kullandığı Renault C platformuna geçti ve böylelikle Fluence de doğmuş oldu. Amaç yeterince geniş, yeterince konforlu, yeterince ekonomik ve satın alırken ucuz bir model üretmek idi. Sonuncusu dışında bu özelliklerini çağın gerisinde kalmış olsa da hala koruyor sayılır. İç mekanı geniş ve yeterince konforlu, ergonomisi özürlü, çoğu Fransız tasarımı gibi ama baş edilemeyecek düzeyde değil. Süspansiyon konforu sınırda, özellikle kısa küçük darbeleri emmede zayıf ama geniş dalgaları iyi yutuyor. Otomatik vitesi sorunsuz ve yeterli. Motorları dayanıklı ve az tüketiyor, dizel torku ile yeterince atak. Yol tutuşta mucize beklememek lazım, sportif sürüşe uygun değil, bu amaçla da tasarlanmamış zaten. yerden oldukça yüksek, ağırlık noktası yukarında, bu nedenle de yatıyor ve pek güven hissi uyandırmıyor. Ama iyi kontrol eden bir ESP var ve zamanında Istanbul Parkta yeterince zorladım ve zevk vermse de korkutmadı da... Aslında araç bol bagajı olan orta boy aileler ve firma temsilcileri için. Ya da dört kişi birlikte seyahat edecekse düşük bütçeli kiralık araç olarak ideal. Bu nedenle de daha çok iş dünyası kullanıyor, filolarda iyi gidiyor. Olasıdır ki iyi de bir fiyat veriyor Renault. Sonuç olarak modern ve güncel bir araç değil ama hala üretim amacını yerine getiren bir araç. Çok sürer mi? Sanmıyorum. Ama Türkiye pazarında hala farklı odaklanmalar var. Bugün hemen hiç bir Focus kullanıcısının dönüp Fluence'e bakacağını da düşünmüyorum. @Yakup Çağatay bu da sana

Araba yıkandıktan sonra beklerse balata tozundaki metaller oksitlenerek balata ile diski birbirine bir nevi kenetliyor, il harekette ses ve atalet olabiliyor. Tekrarlamaz ise bence de sizdeki durum bu.

Sakin kullanımda yakın, basarsanız fazla bence... Bu arada kıyaslama Focus ile olursa elma - armut hikayesine döner. Mondeo ile olursa da mantık daima Passat der, gönülse, nereye konacağı pek belli olmadığından, Mondeo diyebilir. Siz dilediğinizi söyleyebilirsiniz ama VW, ya da VAG grubu iyi araba yapıyor.

Klasman dışı... 1948 üretimi, 1990'a kadar da devam etmiş. Naftalin kokulu gerçek bir klasik. Buna çirkin dedirtmem.

Yoo doğru yazmışsın da ben bunu vurgulamaya çalıştım.

Bence fiziksel bir gereklilik değil tamamen gösteriş odaklı pazarlama politikası. En azından baz motorlu modellerde. 235 daha iyi bile olur...

Bu durumda +1 Vallahi bence yeterince zorluyor alıcıyı, ben zorlasam da ne kadar değişir bilemedim. Lansmanda 90-95 arası beklerdim. Kötü başlangıç...

Yanlış olur, çünkü sesi yapan direksiyon kutusu değil.

Bu da @Ozan Kar'a gelsin

Bende de çok nadir oluyor. Direksiyon dönük geri manevrada fren yapınca. Muhtemelen süspansiyon geometrisinde bir kasma-boşalma oluyor. Ben hiç önemsemedim, 4 yıldır öyle kullanıyorum.

Haklısın da sanırım bunu da Jean-Paul Belmondo gibi çirkinliği ile sevdik.

Önemli fark GT'nin 1.6L hacimde olması ve ÖTV'den avantajlı hale gelmesi diye düşünürken baktım da 1618 cc gözüküyor ki bu acayip bir durum olmuş. 110.000 olsa düşünmeden alırım. Böyle bir motor yok Megane'da şimdilik. GT'de bile. GT'nin motoru 1.6 turbo benzinli 205 PS/280 Nm. 0-100km/h 7,1 s ve azami hız 230 km/h. Şehir içi norm tüketim 7,8. Yani başarılı. GT-Line ile GT'yi karıştırmayalım.

Yeni başlık açmadım. Rakamlarla oynamayı severim. Gene biraz oynadım. Aşağıda Almanya ve Türkiye pazarlarında değişik markaların Ocak - Mart 2016 satış rakamlarının kıyaslaması var. İlk tablo Türkiye sıralaması, ikinci tablo Almanya sıralaması, üçüncü tablo da Türkiye'de Almanya'ya göre daha çok tercih edilen markalar sıralaması. Sosyoekonomik durum haliye araç markalarına da yansımış. Bana ilginç geldi.

Vallahi ben GT'yi ayıptır söylemesi Paris'te hem dışarıdan gördüm hem de içine oturup etraflıca inceledim ve çok hoşuma gitti. İsteyen istediğini yazsın, gayet güzel satacaktır, şu GT'ye de iyi bir fiyat yapsınlar hemen Fransız olurum.

Megane GT fiyatı uçmazsa rahatlıkla bir sonraki arabam olabilir.

derim.

Şu Fransız düşmanlığını aşın artık... Sanki donanım gösterişi yapan tek Renault, Focus broşürlerine kanıp hayal kırıklığına uğrayan az mı?