2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız
×
Liderlik Tablosu
Popüler İçerikler
08-04-2015 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor
-
8 puan
-
Bu başlığımız popüler c sınıfı araç satışına sahip modellerin orta donanım 2018 ÖTV (%15 indi) kampanyalı dizel otomatik fiyatlarını içermektedir. Not: Liste fiyatları bir çok firma için %100 değerler olmasa da fikir beyan eder, pazarlık yapmanızı tavsiye ederim. GÜNCELLEME: 13 Kasım 2018 Otomatik Hatchback Dizel Otomatik 2018 Ford Focus HB 1.5 EcoBlue 120 PS otomatik Titanium: 178.000 TL 2018 Volkswagen Golf 1.6 TDI 115 PS DSG Comfortline + Işık + C.C + Keyless: 189.000 TL 2018 Opel Astra 1.6 CDTI 136 PS Otomatik Dynamic: 171.650 TL 2018 Mazda 3 Skyactiv-D 1.5 105 PS Otomatik Reflex: 178.680 TL 2018 Civic Hatchback 1.6 Elegance Dizel Otomatik: 156.262 TL 2018 Renault Megane HB Touch + High-tech + G.G 1.5 dCi EDC 110 bg: 169.000 TL 2018 Peugeot 308 Allure 1.6 BlueHDi 120 PS EAT6 : 138.228 TL 2018 Seat Leon 1.6 TDI 115 PS DSG Style : 167.500 TL 2018 Hyundai i30 1.6 CRDi ELITE PLUS SMA DCT: 154.580 TL 2018 Kia Cee'd : Yeni kasa gelecek. Premium Benzer Donanım 2016 BMW 116d 116 PS Otomatik Premium Line: 229.000 TL 2018 Mercedes A 180 D 1.5L 116 PS 7G-DCT Style: 246.400 TL 2018 Audi A3 1.6 TDI 116 PS Dynamic S tronic: 282.407 TL Hb olmadığı için burada 2018 Skoda Octavia 1.6 TDI 110 DSG Optimal: 159.558 TL Auris'in otomatiği kalkmış yenisini bekliyoruz. Bilgi: Donanım kriter'i olarak düz Titanium alınmıştır, diğer modellerin de donanımları benzer seviyeden seçilmiştir.Ufak tefek farklar tabiki olacaktır artık onlarıda sizler incelersiniz Lütfen listeyi alıntı linki vermeden (ç)almayınız! Unutulmaması gereken noktalardan biri; Euro 6 destekleyen motorların fiyatı tekrar düşünülmeli. İlk Tablo Eylül Fiyatları Ekim Fiyatları Kasım fiyatı Aralık 2015 Fiyat 30 Mayıs 2016 Fiyat Aynı listenin manuel vites seçeneği: burada Diğer popüler satışa sahip B Sınıfı (Küçük Kompakt) Benzinli Otomatik Üst Donanım 2014 Model Fiyatları burada Türkiye'de Satılan 1.6 Dizel Ve Altı Otomatik Vites Teknik Değerleri (Dizel Otomatik & Tüketim) burada4 puan
-
Bugün Van'daki yetkili ford servisini arayarak hortum olayını tekrar sordum. Aracımın şasi numarasını girerek kontrol ettiler ve tekrar bana dönüş yaptılar. Söz konusu hortumun değişeceğini, parçayı talep ettiklerini, bir kaç güne kadar ellerine geçeceğini ve gelir gelmez bana bilgi vererek çağıracaklarını söylediler. Bülten mi adı her neyse o yayınlanmış yani, öyle söylediler. Hadi gözümüz aydın.3 puan
-
Hızlanma testleridir. Araçlar: ---> 2015 Ford Focus 4K 1.6 Tdci 95 Ps 230 Nm 205/55 R16 + Ben ---> 2012 Ford Focus 5K 1.6 Tdci 115 Ps 270 Nm 215/50 R17 + Ozan Araçlarda yazlık papuç var, hava 3 derece. Sonuçlar video'da EK:3 puan
-
Oto parktan And kardeşimiz yarım saatlik bir tdci sedan test videosu yayınlamış. Şasi + direksiyona aşık olmuş her zamanki gibi.. edit: linkte sorun var mı ? ben tıklayınca 2:40tan başlatıyor linki yeniledim gene aynı..Başa alıp seyredin anacım3 puan
-
Soru "Mondeo mu Focus mu" şeklinde ise motor performansı karar verdirici unsurlar arasında çok önde sayılmaz. İkisi de performansı ile parlayan modeller değil, motor ne olursa olsun. Bence yıllık katedilen yolun en az 1/3'ü uzun yolsa Mondeo. Şehir içi kullanımda park yeri zor bulunuyor, sık sık dar sokaklara giriliyorsa Focus, hatta Fiesta. Yetişkin bir veya fazla çocuklu aile ise ve/veya geniş, ferah iç hacim ve büyük bagaj isteniyor ise Mondeo, hatta steyşın. Sık sık bol virajlı dağ yollarında sürüş yapılıyor ve bundan keyif alınıyor ise Focus ve hatta Fiesta. Ağır abi ruhuna Mondeo, hoppa sporcu ruhuna Fiesta, arası Focus. Yakıt ekonomisi öncelikli ise Focus. Şimdilik aklıma gelenler bunlar.3 puan
-
Ford bizi Mondeo'nun (şu anda ki eski kasa) testleri için Sardunya'ya götürmüş. Aradan bazıları çıkıp "Bizim bayileri oraya götürmeyin, bunlar bildiğiniz gibi insanlar değil ... kaçarlar, toparlayamazsınız" demiş ise kimse onları dinlememiş (...ki aynen öyle oldu, biz de testlerin ikinci günü akşamı uykumuz geldi diye kaçıp Prag'a topuklamıştık.) ...iyi ki de dinlememiş. ... arabalar ile yol testi yapıyoruz, Sardunya bol virajlı (bir yanı dağ, bir yanı uçurum) yollara sahip ...yol notlarını alıp çıkıyor (her arabada üç kişi) bir sonraki durak/dinlenme/yemek alanında grupla buluşuyoruz. ilk gün böyle geçti, halka açık yollarda zevkli, güzel manzaralı bol-bol araç sürüşü. Sonra ikinci gün başladı... Liman sahasının bir kısmı kapatılıp pist'e dönüştürülmüş ve bu trfiğe kapalı alanda bizden araçları "zorlamamız" istendi. İstasyonlar halinde çalışıyoruz, 4 veya 5 kişinin yanına bir Ford Turing pilotu veriyorlar, onlar bize neyi nasıl yapmamız gerektiğini gösteriyor ve sonra da onları taklit etmemiz bekleniyor. Günün sonunda bu istasyon çalışmasından en iyi not alan üç kişi ayrıca ödül kazanacağı için herkes dikkatli, kasıyor. Öğle yemeği molası dışında ara vermeden çalışıyoruz, yoruluyoruz (biraz) ama ortam çok eğlenceli, bu nedenle millet mızmızlanmıyor. Böyle bir ortamda sıra TIR sollamaya geldi ... kukalar, lastikler ve taşınabilir bariyerler ile bir istasyon kurmuşlar ... rota şöyle ... ...alt kısımda marş'a basıyor ve (kırmızı ok yönünde) ilerliyorsun. Sollama noktasına geldiğinde (ilk yatay mavi çizgi) maksimum hız 50km/h ... bunun üzerindeysen (kocaman bir skorbord koymuşlar kenara hızını görüyorsun) kırmızı ışık yakıp seni geri gönderiyorlar. Mavi çizgiyi aşınca gazlamak serbest, senin gidiş-geliş yolda TIR solladığın farz ediliyor ... sollamayı kaç saniyede bitireceğin ise istasyonda başarı sağlamak için gerekli kriter. İşaretli noktada sollamayı bitiriyor, ani sağ ile şeridine dönüyor ve ikinci mavi çizgiden, yani zamanlayıcıyı durduran hattan geçiyorsun. Aslında basit , ben bile ilk anlattıklarında anlamıştım (o kadar basit yani) ...biz başladık tabi. Süreler de beraberinde geliyor ... her sürücünün toplam 2 hakkı var ve daha iyi olan zaman listeleniyor. Gazlıyor, koşarak geri geliyor ve yeniden arabaya binmek için bekliyorsun ... orada en az 7 - 8 kişilik bir grup var ve bu bekleyenler o biçim tezahürat yapıp, birbirini gaza getiriyor. Bizden önce İspanyollar bu istasyondan geçmiş, onların sürelerini sorduk "11-12 saniye gibi" cevabını aldık, demek ki bu sürenin altına inmemiz lazım. ...ilk deneme ... kötü kalktım ama onun bir önemi yok, 50km/h geçişinde iyiyim (tam tamına 50) sonra bastım pedala, elimden gelse taban halısını delicem, sollama bitiminde ya Allah diyerek frensiz şerit geçişi yaptım (vites düşürüp kompresyonla kasarak) araç biraz kafa salladı ama topladı. Yeniden gazladım ve 11.7 saniye. ..pıFFF İndim arabadan, memnun değilim tabi ... daha iyi yapabilirdim diye söyleniyorum kendi kendime. Yürüyerek geçtim kuyruğun sonuna, iki önümde bir kız var. 165 falan, at kuyruklu, sarışın ... bizden mi? Değil ... neyse ... salla ... kuyruğa kaynak yapmış dedim. Milleti seyrediyor ve sıram gelsin diye bekliyorum. Sıra kıza geldi, bindi arabaya. Emniyet kemerini taktı ... bastı, sola çıktı, gazladı, sağa geçti ve bitirdi. - 9.7 ....buyur?!? yemin et?!? harbiden mi?!? kuyrukta ki maço herifler bir anda sus-pus ... bizden sadece tıSSSSSS sesi geliyor. Sıra gene bana geldi, kız hem moralimi bozmuş, hem de gazlamış beni. Sola nasıl çıktığına ve sağa nasıl geçtiğine bakmışım ama. Sert manevra yerine aracı hafifçe yönlendirip akmaya bırakmış. ...aynısını yaptım. Ani manevra yerine aracın kinetik enerjisini korumaya özen gösterdim ve sollamanın son kısmında ayağımı hafifçe gazdan çekip vites falan düşürmeden, futbol tabiri ile "şık bir bel hareketi" çekerek istasyonu bitirdim. - 10.9 ...bu iyiydi işte dedim kendi kendime hafiften yengeç gibi yürüyorum geri dönerken (bkn.tieyyyttt dağıtırım leyn) baktım kız yanımdan geçiyor. Dönüp led ekrana baktım. - 9.5 haSSSSS....off yaaa!! Soradan öğrendik ki o kız Avusturya Turing Car yarış takımının üyesiymiş, profesyonel şoförmüş ... iyi de o kadar da fark yenmez ki be kardeşim. ...anlayacağınız test'leri terk edip Prag'a kaçtıysam (o akşam) bunun bir nedeni var (bkn.yersen)2 puan
-
Bende dizel titanyum focus sedan aracimi bu gün teslim aldim araç muhteşem ötesi, 2012 civicten sonra çok seri geldi bana, allah herkeze nasip etsin bu aracı.2 puan
-
Diyorum niyeti bozuk benim sirinin2 puan
-
Hepimiz bir anda yüklenmeyelim.. Engin abiden sonra sıra bende2 puan
-
83e 5 daha koyar v40 alırım..308 e kim 82 bin tl verirki aceba kac adet satacak? Bu fiyatlarla focus un çok satacağını sanmıyorum eskiden focus golften astradan falan ucuzdu iyi satıyordu şimdi golfle ayni astradan pahalı bu fiyatlarla çok iyi satış rakamlarına ulaşılacağını sanmıyorum.(keşke ulaşsa).Burdaki en mantıklı seçenekler bence v40 ve i30 ...Hatta en iyi seçenek i30 hem ucuz hem çift debriyaj hem en güçlü hemde kaliteli..308 e 82 bin tl fiyatı hangi zeki arkadas belirledi merak ediyorum doğrusu:)2 puan
-
bende yarın ford a gidecektim, ön deki gıcırtı için bunuda soralım bakalım.. burçlar yağlandı geçti, 20 gün sonra tekrar başladı. fabrikadaan onay isteyecekler ya değişim yada yağlama.. bakalım.. ilgili başlıklarda blgi veririm2 puan
-
Sosyal medya uzmanı olmadığımız kalmıştı Bunun da okulu var mıydı ne 1 ay içerisinde %20 büyüme Beğendiğiniz konuları vs paylaşmayı unutmayınız... %100 yani soruların tamamını yanıtlamışız2 puan
-
Siz o zaman videoyu tam izleyin öyle yorumlayın. Pahalı derken 5 bin demiş sen gözü kapalı gitsen o indirimi bu seviyede alıyorsun zaten. Hala oradaki kadifeyi yalıtım malzemesi sanan varsa bi zahmet yorum yapmasın zaten Makyajlı focus'u kullanmadan yalıtımına laf diyen hiç yapmasın o da ayrı mesele. Bizlerin farkında olduğu şeyler hepsi, fazla bile kırmış puanını. O arabayı ilk süren bendim ilk üretim aracı fitilinde sorun var lakin hepsinde yok atarsın klipsi olur biter basit şeyler bunlar. Son sürdüğüm trend x'de yoktu misal acaba geçme mi yaptılar dedim ama elimle sıkı çekince geldi fitil. 50 bin tl'den 100 bin tl'ye donanım ve motor ücreti verildiğini genel olarak malın 50 bin liralık mal olduğunu unutmamak lazım. Okumayı sevenler için2 puan
-
5 metre uzunlamasına 3 metre genişlemesine yer kapatıyorsunuz. Her zaman gittiğim otoparkçım "abi değiştir şu arabayı, sığdıramıyoruz bir yere iki araçlık yer kaplıyor bize de yazık değil mi ?" diyor. Tanıdık olmayan otoparklarda ya ters ters bakıyor yada yer yok diyebiliyor (hak veriyorum itiraz etmiyorum). Katlı otoparklara çıkmak resmen eziyet ve büyük ustalık istiyor (dönüş çapı çok sıkıntı yaratıyor). Park sensörü olmadan bu arabayı yanaştırmak imkansız olur, arka görüş kamerası büyük rahatlık sağlar, otomatik park olsa iyi olur çoğu durumda iki aracın arasına sığıp sığmayacağını kestirmek zor oluyor.2 puan
-
dediğin gibi tcs kapalı sonuçları yakınsa ikimizde tutarlıyız demektir amaç zaten ölçüm değil karşılaştırma neyse benim uyku saatim geldi bende tcs devreye girmemiş, ilginç.2 puan
-
Herkese merhaba, Çok fazla forum kullanan biri değilim o yüzden bir kusurum olursa şimdiden affola. Bir hafta kadar önce Cyclone marka multimedya sistemi taktırdım. (Ankara - Tan Oto, 1800TL). Lakin takar takmaz hevesimi aldım ve ne yazıktır ki aletten tatmin olamadım. Yazılımcı mesleğim ve biraz da teknolojiye olan merakımdan ötürü ürünü biraz daha derinden kurcalamaya başladım. İnternette yaptığım araştırmalar sonucu güzel bir kaç kaynağa rastladım. Biliyorsunuz Cyclone (ve bir çok diğer araç navigasyon ürünü) Windows CE işletim sistemi ile çalışıyor. Prensip olarak cihazı çalıştırıyorsunuz, Windows açılıyor ve Navigasyon (ya da bizim durumumuzda Cyclone'un ana menüsü) çalıştırılıyor. Bu anamenü tam ekran bir uygulama (Android telefonlardaki oyunlar gibi düşünün) ve Masaüstünü göstermek ya da uygulamayı kapatmak için bir tuş olmadığından arkada çalışan Windows'a erişim sağlayamıyoruz. Bu durumda ne yapabiliriz? CEMenu. Windows CE tabanlı aygıtlar için yazılmış basit ve tam ayarlanabilir bir arayüz. (Bu linkten inceleyebilirsiniz) Ben indirdim ve kendime göre basit bir arayüz tasarladım. Windows CE'de çalışan bir kaç tane de uygulama ekledim. İsterseniz kendiniz yukarıdaki linkten, isterseniz benim uyarladığım halini bu linkten idirip deneyebilirsiniz. Bu arayüzü arabada denemeden evde kurcalamak isterseniz Windows CE Emulator'ü indirerek kullanabilir ve istediğiniz değişiklikleri yapabilirsiniz. Basitçe emulator'de çalıştırmak için Emulator'ü yukarıdaki linkten indirin Zip dosyasının içindeki MicrosoftDeviceEmulator klasörünü bir yere ayıklayın CEMenu'yü indirin CEMenu zip dosyasını MicrosoftDeviceEmulator'ün içindeki Storage Card klasörüne ayıklayın Device_Emulator_Launcher.exe'yi çalıştırın Çıkan menüde herhangi bir ayar yapmanıza gerek yok, direk Start Device'a tıklayabilirsiniz Windows CE başlayınca Masaüstündeki My Device'a tıkayın (Normal Windows'taki Bilgisayarım gibi bir araç bu) Burdan Storage Card'ın içindeki CEMenu'yü ayıkladığınız yere girin ve CEMenu dosyasını çalıştırın Oynayın ve test edin Peki bunu Cyclone cihazımıza nasıl yükleriz? Cyclone ana menüde Ayarlar bölümü altında Navigasyon uygulamasını işaret eden bölüm var. Eğer CEMenu'yü bir USB belleğe ya da Cyclone cihazıyla gelen microSD karta yüklerseniz, navigasyon uygulaması yerine CEMenu uygulamanızı işaret edebilirsiniz. Bu da (Forumda bahseden arkadaşlar vardı) cihaz üstündeki Navi tuşuna bastığınızda Navigasyon uygulamasını değil, CEMenu uygulamasını çalıştıracaktır. Peki bu bizim ne işimize yarar? Benim uyarladığım CEMenu arayüzünde alt tarafta yatay olarak 3 adet tuş var. Soldan sağa Explorer (Windows gezgini), Taskbar (Görev Çubuğu) ve Exit (Bildiğimiz çıkış) Eğer Explorer tuşuna basarsanız, voila! Görev çubuğu aktif hale gelir ve artık Windows'a erişebiliriz. Eğer Taskbar tuşuna basarsanız (ki önce Explorer tuşuna basmanız gerekiyor, yoksa hata alırsınız) Görev çubuğunu gizler. Tekrar basarsanız gösterir. Tekrar basarsanız gizler, vs.. Peki Görev Çubuğunu gördüm, bu benim ne işime yarar? Başlat tuşuna basarak Programlar altından Windows Exlorer'ı çalıştırabilirsiniz. Bu sayede Windows kullanır gibi kopyala yapıştır işlemleri yapabilirsiniz. Mesela şu linkten Skin dosyaları indirip, bu skin dosyasını USB belleğinizde bir yere ayıklayıp, sonra Windows Exlorer sayesinde bu skin dosyalarını cihazın StaticStore\I9\Skins klasörünün içine kopyala yapıştıp yapıp Cyclone'u yeniden başatırsanız Ayarlar menüsünden yeni skin seçebilirsiniz. Hatta eğer kendi skin dosyanızı oluşturmak ya da mevcutta olanı değiştirmek isterseniz bu linkten basit bir editor indirip yapabilirsiniz. DIKKAT!! Arkadaşlar, CEMenu'de eklediğim (Kendi kullandığım ve herkesin işine yarayacağını pek düşünmediğim) birkaç uygulama var. Bunlardan bir tanesi RegEdit (Windows Registry Editor). Eğer bu uygulamayla tanışık değilseniz bilmediğiniz bir şey yapmayın, aksi taktirde Cyclone cihazınız bir daha çalışmayabilir. Total Commander, bu da kolay hata yapmaya müsait bir uygulama. Yanlışlıka birşeyler silmeyin, aman dikkat! Ve bir kaç tane resim1 puan
-
Sene 80’li yılların sonu, henüz bademin ucunda açmış çiçeğim ve yaz stajı yapıyorum. Gorbi (Gorbaçov) iktidarda ve k*ç*ndan Glasnost (Açıklık) diye bir şey uydurmuş. Yani Demir Perde inmiş gibi gibi, gıcırdıyor … arada direniyor ama perde iniyor. Sovyetler (henüz dağılmamışlar) açlıktan geberiyor, henüz Batı’ya hammadde ve enerji satmaya yeni başlamışlar ve doyuracak boğazlar, aylardır maaşları ödenmemiş memurların cebine girecek paraya ihtiyaç var ve doğal olarak ellerine geçen her şeyi (özellikle dolar ödemeye razı kişi ve kuruluşlara) satıyorlar. Dedim ya staj yapıyorum ve şansıma Koçtuğ’a düşmüşüm… iyi bir şirket Koçtuğ ve gemileri görece yeni (aslında yeni falan değil ama Türk Ticaret filosunun diğer gemilerine göre daha iyi durumdalar… yani benim ki yaşlılar yurduna gidip orada 100+ yaşındakilerin arasında görece bomba gibi duran 65’lik amca’ya aslan gibisin deme vakası.) -Stajyerler- normalde “değiştirmeci” olarak çalışır, yani gemi Türk karasularında ise esas personel evinde dinlensin diye onu destekler. Ben de Milas1’e değiştirmeci olarak gitmişim. Enspektör gemi Mersin limanına varınca Kaan beni arasın diye haber yollamış, ben de aradım tabi. - Kısa sefer atar mısın? Bu sene ki ve önümüzde ki yıl ki staj defterini tam doldururum + sana tam maaş veririm, üçüncülük yaparsın …dedi. Yaparım tabi … üçüncü iyi maaş alır (…aslında almaz ama öğrenciye göre aldığı para süperdir) üstelik iki yıllık staj O.K’i almak demek bir sonraki yaz (son yılımda) tatil yapabilmek demek … yani Obarey! Salağım ya … “nereye gidicez?” diye sormayı unuttum. Mersin limanında ikmal yaptık, vira bismillah dedik … Bülent diye bir ikincim var, adam deniz kuvvetleri emeklisi … suratı 7/24 sirke kıvamında ama işi biliyor. Ana makineleri falan devreye aldık, kayıt defterine not düşüyoruz … sancak makine şu saatte, iskele makine bu, kıç balastta şu kadar su var, sintine temiz vs.vs. - Efendim nereye gidiyoruz? …dedim laf arasında … hırlar gibi Novaya Zemlya dedi. Ben de biliyormuş, Novaya bilmem nerenin taaa içindenmişim gibi “Hıı..tamam!” dedim. İşim bitince hemen yaşam mahalline topuk. Orada öküz kadar bir dünya haritası asılı … ara, ara … ulan nerede bu Novaya Zemlya? Sonra bir yağcı ızdırabımı fark etti, gösterdi. …hadi be? Novaya Zemlya dünyanın k*ç*nda, ya da tepesinde (bakış açısına göre değişir tabi) ama Amerikalılar der ya “Middle Of Nowhere” işte mekan Middle Of Nowhere’nin Middle Of Nowhere’i … ohanZi yani. …kimse daha önce oraya gitmemiş. Zaten birkaç ay öncesine kadar “yasak” bölgeymiş, Sovyetlerin askeri üsleri falan oradaymış … o sulara gireni mermi manyağı yapıyorlarmış. …hadi be? Beni karalar bağladı tabi, gemi ile ilk uzun yoluma çıkıyorum, gittiğim yere bak! Havasındayım. Ege’yi geçtik, Akdeniz’i ve gibraltar’ı geçtik, Biskay’ı sancağa alıp başladık kuzeye çıkmaya. Çık, çık, çık … bitmez … beHHH. Bir de boş gidiyoruz, resmen azıcık borda havası yesek yelkenli gibi yatıyor bizim yaşlı kız. Uskurun yarısı içeride, yarısı sudan dışarıda … arkamızda uçak gemisi gibi dümen izi bırakıyoruz (yani 7-8 knot ile sürünüyoruz) İstanbul’da palamar saldıktan yaklaşık otuz gün sonra Novaya Zemlya (New Land = Yeni Topraklar demekmiş.) karşımızda belirdi. Kuzey kutbuna doğru uzanan ve –şey’e- benzeyen (siz anladınız neye benzediğini) bu garip adanın güney tarafındaki limana (…ki zaten başka sivil liman yok) ve o limana adını veren şehre (…ki zaten başka şehir de yok) yani Belusha Guba’ya bağlanacaz. …öyle de oldu. Limanda bizden başka gemi yok, zaten ortalıkta pek de insan yok. Dediler ki Novaya Zemlya’da 2,000 kişi yaşar, onlar da Belusha Guba’da kalır. Ama silolar var ve içleri maden cevheri (manganez ve çinko) dolu … peki o maden nereden geliyor? Sovyet döneminde adada ceza kolonileri (madenler) varmış ve mahkumlar o cevheri çıkarıyormuş. (şimdilerde kim işletiyor o madenleri? …bilmiyorum) …hıııı … dedim. (bkn.s*çt*k) Eeee? Ne yapılır bu şehirde? …limanı KGB’nin (o zamanlar daha FSB olmamış) omuzları “yeşil” apoletli askerleri tutuyor. Resmi kura göre 1 ruble = 1 dolar , karaborsada ise 1 dolar = 40 ruble … ama kaçak dolar satarken yakalanırsan … nasıl diyeyim? Çinko madenleri neye benziyor? İlk elden tecrübe edinirsiniz. Zaten b*kt*n bi mekan, aslında risk almaya gerek yok ama işi bilen bi abimizin (dedim ya çitlembiğim daha … yol iz bilmem) peşine takılıp geçtik gümrükten. Biraz dolar var yanımızda, parayı ayakkabının astarına saklamışız. Bir karton Kent ve bir şişe JB verdik muhafızlara … free pass aldık J daldık şehre. Zaten iki bar, bir k*rh*ne ve bir de kapalı yüzme havuzu var Guba’da … yani istesen de fazla seçenek yok. Biz de önce ilk bara, sonra ikincisine … sonra k*rh*neye ve en son olarak havuza gittik. Yaz mevsimi olduğu için (bkn.white nights) zaten gece olmuyor … bi ara ortalık hafifçe loş hale geliyor ama o kadar … geri kalan zamanda her yer aydınlık. (bir de bunun tersini düşünün) İçtik, s*çt*k, yüzdük ve gemiye döndük (25 metrelik olimpik havuzun suyunu ısıtmışlardı … beHHH) gemi mürettebatı bir gün içeri, bir gün dışarı çalışıyor. Yani ilk gün biz çıktık, ikinci gün gemide kalıyoruz ve sonra bir gün daha limana çıkacağız … plan bu. Öyle de oldu, gün devrildi … liman sıramız geldi. Sivilleri giyip çıktık dışarı. Ruslar gömlekle, biz uzun fanila ve yünlü kazakla dolaşıyoruz (dışarısı 5 derece falandı) içmeye gittik. Şimdi öncelikle içki … Guba’da millet Votka olduğu iddia edilen bir şey içiyordu. (antifreeze tadında ve kesinlikle çok ama çok sert) üstelik votka öyle şişe ile satılmıyor. Bara gidiyorsun, orada sürahiler var … bildiğiniz cam sürahi. Bir sürahi alıyor ve istediğin miktarı söylüyorsun. - Yarım kilo votka ver. Eleman terazide votkanızı tartıyor, yanında azıcık limon ve bir kase turşu veriyor … o kadar. Oturup bildiğiniz su bardağından votka içiyor, turşu çıtlatıyorsunuz. Öyle takılıyoruz arada çat-pat İngilizce konuşan Ruslarla geyik yapıyoruz. Biri demez mi? - Sizin içtiğiniz votka’yı biz bebeklerin biberonuna koyuyoruz! …hadi be?!? Bu laf dokundu tabi bize. Dokundu ama ne denir ki? Çünkü elemanlar cidden ağır götürüyor. Bizim suratlar düştü tabi … millet geberiyor gülmekten (bize laf sokan rus yüksek sesle çeviri yapmıştı) sonra bir hatun kalkıp demez mi … - Siz bayılana kadar içki yarışı yaparım, hem de hanginiz isterse onunla … …hatun liman işçisi. Yakasında hala pass kartı var. 1,50 falan boyunda, 1,50 falan genişliğinde. Onu limanda forklift kullanırken görmüşüm. Abla bodur ve kilolu, “leyn!” dedim kendi kendime … “Bunun her tarafı içse nolcek ki?” (bkn.evet malım!) - Tamam lan! …dedim (bi de ağabeylerime kendimi ispat edicem ya) getirin ordan bi kilo votka. Geçtim ablanın karşısına, sürahiden birer bardak doldurduk …. Güm diye çaktım. Bi turşu çıtlattım ve gözlerimden akan yaş azalınca abla’ya baktım. Abla bana fare’yi köşeye kıstırmış kedi gibi pish pish sırıtıyor. Gözünü kırpmadan bardağı çaktı kafaya, anında ikinciyi doldurdu ve bir daha çaktı. …LAN! … abla 30 saniyede 90cc falan içti hem de yanakları, boynu falan kızarmadan. Hani bataklığa düşersiniz ve çırpınınca batacağınızı bilirsiniz ama çırpınmadan da duramazsınız ya! Benim durum aynen öyle … belki deprem olur, darbe olur, bir nükleer silah denemesi daha yaparlar diyorum. (…gidince öğrenmiştik, meğer Sovyetler orada yıllarca nükleer silah denemeleri yapmış) ama na-fi-le. …kısmen ayıldığımda dilim şişmiş ve bir daha asla ağzıma geri sığmayacağını düşündüğüm boyutlara ulaşmıştı. Baş ağrım ve susuzluğum efsanevi seviyedeydi ve ciddi denge sorunu çekmekteydim. Aya kalkıp ortalıkta dolaşmaktan geçtim, yatağın yanında yerde duran ayakkabıya bile isabet ettiremiyordum (ya da kapılardan çıkana kadar en az bir kere duvara çakıyor, kaşığı ağzıma isabet ettirmek için özel çaba harcıyordum) Bütün geminin eğlencesi olmak işin çabasıydı. Dediklerine göre bar’da aniden yıkılmışım … önce masaya vurup sonra yere düşmüşüm, beni taşırlarken bir ara ayılıp soyunmaya başlamışım ve yüzmek istemişim (liman kıyısında denize atlamaya kalkmışım) …tabi ki bunların hiç birisini %110 hatırlamıyorum. …hatırlamadığım bir başka şey ise beni yıkan forkliftçi abla enseme şaplak patlatıp bana “pussy” demiş … anlayacağınız Novaya Zemblya’da epey kötü bir ün edinmiştim. L Finlandiya karasularına varana kadar içki banyosunun etkilerini üzerimden atamadım (üç gün) ve yolun geri kalanı boyunca her terlediğimde votka koktum dersem bilmem bana inanır mısınız? …neymiş? S*çt*ğ*m*nın Rus’u ile (o ufak tefek bir kadın bile olsa) Votka içme yarışına girmemek lazım mış. Geç öğrendim ama iyi öğrendim … bakın üzerinden kaç yıl geçti, o zamandan beri bir daha aynı halt’ı bir daha yemedim J1 puan
-
La merak ettimde sordum. Hani ailece bi çay felan içerik manasında.1 puan
-
Sıkılınca otur konuş abi ha ha çok güldüm akşam akşam1 puan
-
bende değiştir di otamatik şanzımuna yağı 40 dk bitti kardeşim seni usta iyi ustayımış1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
Benimkinde Burak vardı ondan yetişemediniz 32 idi benim lastiklerde. (Soğuk Ölçüm) Video'da yazdım aslında bizim ölçtüklerimiz 0-95 hızlanma gibi bir şey. 0.5- 1 Sn eklersek benimki tam çıkıyor fabrika ile. Hızlı değil yani. Fabrika verileri gerçek hız olması lazım. ----- And'ın çektiği video'da (makyajlı 115 ps sedan) Kalkma sesi ve onun 100 demesine bakarak çıkan süre: 10.15 sn1 puan
-
aracın lastik hava basıncına baktırdım. 32 olması gereken basınç 42 çıktı. sıkıntı ondanmış. sorunu hallettim. ama azda olsa ses alma var o kadarda olsun.1 puan
-
tşk ederiz.İzledim çok güzel bir test olmuş. objektif olan yorumcuların yorumlarını ve videolarını izlemek çok keyifli oluyor.1 puan
-
Az önce Ramazan'a facebook'tan gönderdim ya dönecek ya da daha da kızacak...1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
süper anlatım olmuş. ellerine sağlık cengiz hocam. bu değerli bilgileri word'e kopyaladım hayırlı olsun1 puan
-
İnip bakım birazdan hıııh hava atıyolar bide. [emoji14][emoji14][emoji14] Eeee baktım ama hortum dışında sanırım bişey yok.Bir dene siyah tırtıklı bişe gidiyo ama hiçte kablo kimin durmuyor.1 puan
-
Yağmurlama ve ısıtmalı olan model mi? Orjinal parça mı. Bir de bugün Bornova ya birini göndersem 2 adet elden teslim alabilir mi?1 puan
-
O zaman biraz daha detay yazayım. Yakup öyle yaptığı için 4000de değiştirmeye çalıştım. Araba lastikleri 215 55 16 sanıyor (%0.6 ekstra sapma var) km 30000 bakımdan sonra 7000 km geçti Lastikler 32 psi Benimki zaten gitmiyoda yakupunki fazla gidiyo bence, öncesinde de yetişemedik ya la1 puan
-
Aslında başka 115 PS ile yapıldı da Ozan için kameraya çekilmedi[emoji4]1 puan
-
Ozan'un sonuçları normale yakın, Yakubun değerleri fazla iyi. Yakup'tan 1 saniye çalıp Ozan'a yazmak, ya da testi başka bir 115 PS ile tekrarlamak lazım. Beri taraftan 205/55-16 ile 215/50-17 arasında dar geniş lastik aleyhine aktarma oranında %2,4 azalma var, bu da ivmelenmeyi bir nebze etkiler. Detaya girersek - Vites değişim devri - Hız göstergesi kalibrasyonu - Aracın yıpranması - Lastik basınçları - Ölçüm tekniği hataları gibi pek çok neden sonucun güvenilirliğini etkiler.1 puan
-
Yine güzel bir paylaşım, emeğinize sağlık...1 puan
-
bu baya garip sonuçlar doğurmuş ya la. Ozan'ın arabası gitmiyor bence, ya da vites değiştirmeyi unutmuş1 puan
-
1 puan
-
gem müdülünden çekilen kabloda ön taraftaki pinlerde soldan 2.pine direksiyondan gelen +12 Volt bağlanmalı arka taraftaki pinlere ise sağdan 7 pine - ucu bağlanmalı.Şekilde ok yönünde gösterildiği gibi kaba bir tabirle değil.Zaten okun ucu nerde tam belli değil.Gem modülü yüklenmesinde hız seçimini manuel yapıyoruz.Fakat pcm yüklemesinde hız otomatik seçiliyor.Detaylar var.Mesela hiç kimse pcm veya başka bir yüklemeden bahsetmemiş.Hatta ve hatta bu işi yapmak isteyenlere başta kontrol olmak tüm adımları teker teker anlatalım.Yükleme de dahil. 1.Aşamada Aracımıza gem modülünün uygulanması için fren ve debriyaj pedallarımızı kontrol etmeliyiz.Fren pedalımızda; mavi renkli soket olması gerekir.Debriyaj pedalında ise siyah renkli bir soket olmalı fakat araç otomatikse bu sokete gerek yok.O sokette bu... 2.Aşamada Direksiyonda hava yastığını ,direksiyon altını ve üst kapağı söküyoruz.Hava yastığını çıkarmak için direksiyonu yarım tur attırıyoruz.Düz bir tornavida ile tırnakları bularak kurtaracağız ve 3 adet tırnak var,bu aşama birazcık zahmetli.Sonra direksiyon ayar kolu yanında ve biraz üstünde alyan anahtarla sökülen 2 vida var.Gerçi düz tornavida ile sökülebiliyor.Ağzı kontrol kalemi gibi dar olmalı. 3.Aşama kontak anahtarının sol alt tarafında soket olmalı 9 pinli Buradaki kahverenkli ve beyaz kablolar varsa gem modülüne giden kabloları kontrol etmeye gerek yok tesisat hazır. 4.Aşamada ise yukarıdaki kablolar yoksa daha önce ki anlatımında göreceğini üzere direksiyonun göbeğinin üstünde 5 li kırmızı soket var.(varsa 7.aşamaya geçin) takmış olduğumuz cruise control düğmelerinden gelen siyah kabloyu 5 li soketteki 2 nolu pine kırmızıyı 3 nolu pine takıyoruz. 5.aşamada (Kahverenkli ve beyaz kablo yoksa) soldan 4. pine yani kahverenkli olan pine siyah kabloyu 5.pine kırmızı kabloyu takıp gem modülüne çekiyoruz. 6.aşamada gem modülünün klipsini açıp modülü çıkartıp biraz öne çekin.(gem modülü sigorta kutusunun yanında torpidonun altında bulunuyor)Klips sağınızı gösterecek şekilde dururken size yakın bin grubunda soldan ikinci boş pine kırmızı aracın ön tarafını gösteren pin grubuna ise sağdan 7. pine siyah kabloyu takınız. 7.aşama konuyu inceleyin ve elm cihazınızın hs-can ve ms can konumlarını oluşturun.Bilgisayarınıza elmconfig programını indirin ve yönetici olarak çalıştırın.Bağlantı hızı 38400 bps de olmalıdır. 8.aşama bağlantıyı sağladıysanız ve kahverengi kablo varsa sadece gem modülü programlanır.(ms can konumunda olacak)Konfigürasyon sayfa 3 te sonlarda cruise control tikini seçin. 9.aşama eğer kabloyu siz çektiyseniz hs can konumunda pcm modülüne girip önce sistemin okutup yedeğini alın .Pcm de bağlantı hızı otomatik seçilmeli.Ve bilgide gem modül tipi çıkar .Tekrar konfigürasyona girin okutun en üstte vın değerinin altında cruise control tikini seçin pcme yazdır diyin. 10.aşama hec modülüne gelin konfigürasyon1.sayfada yine tekrar cruie controlü seçin. 11.aşama test zamanı aracınıza binin 50 km/saat hıza ulaşın ve keyfini sürün.(8-9 ve 10 aşama resimleri okulda diğer bilgisayarımda kaldığından yükleyemedim.İhtiyacı olan varsa yüklerim. Keyifli sürüşler Beğendin mi Yakup bey...1 puan
-
fabrika verilerine bakayım dedim, makyajlı makyajsız aynı görünüyor (güncel ingiltere broşürü, bendeki eski broşür) 205 lastiğe geçince güncellemediler mi acaba, yada 205-215 farketmiyor?) kafam karıştı. Sağlama açısından bide değişip denesek iyiydi.1 puan
-
Geçmiş olsun. Mailinize cevap yazmıştım. Ancak buradan bir kez daha yazayım. Büyük ihtimalle yaşadığınız problem benimle aynı. Torpido gözünden aşağı doğru inin. Ayaklara hava üfleme ızgaralarını bulun inmeye devam edin siyah bi bez parçası ile kamufle edilmiş bir yer göreceksiniz kenarlarında sarı raptiyeler var o bezi aç hemen orada 2 tane mandal göreceksiniz kontak kapalı o mandalları yerine oturtturun sorununuz büyü ihtimalle hallolur.1 puan
-
1 puan
-
eyvallah ... işe gidemedim (evde herkes hasta,onlara ilaç yetiştiriyorum ... biri grip salgını yok demişti değil mi?) ...neyse, madem başlık açtınız (sağolun) devam edeyim. Henüz Ford'a geçmemişim, Toyota'da "geçici görev" yapıyorum ve bir yandan iş bakarken (Toyota hiç sarmamıştı) diğer yandan ayıp olmasın diye %5 kapasite ile falan çalışıyorum. (bkn.adeta kendimi parçalıyorum) ...dediler ki. - Bayileri Japonya'ya götürücez, bizden dört kişi önden gidip sağı-solu öğrenecek ve orada bayilere mihmandarlık yapacak (bkn.imza karşılığı bayi almak ve seyahat sonunda hepsini sağ salim uçağa doldurmak) bizim ekip bayiler oraya varmadan bir hafta önce gidecek, sen de gitmek istermisin? Her ne kadar "ilk gözden çıkarılacaklar" listesinde olmak pek iç açıcı gelmemiş olsa da + Japonya'yı sevmesem de ...Maltepe'de ki merkezde masanın çekmecelerini resmi yerleşim planına göre dizmek ya da bizim salak Japonların Kemercountry golf hikayelerini dinlemekten iyidir ... diye düşündüm. ...tabi ki bu bir hataydı. Ben ve diğer üç "feda edilebilir" toparlandık, 10 gün kadar sonra da JAL'e binip Tokyo'nun yolunu tuttuk. İş planımıza göre 3 gün Tokyo'da kalacak, bayilerin gezeceği yerleri önden ziyaret edecek ... ardından da Toyota City'e geçip (şaka değil, Toyota'nın kendi şehri var orada) fabrika'yı ve diğer tesisleri ziyaret edeceğiz. Sonra Tokyo'ya geri dönüş ve bayileri karşılama. Plan bu... en azından kağıt üzerinde. (neden bir seyahat şirketi ile anlaşma yapmamışlar ki?) Neyse ... JAL uçağına bindik ... uçakta bir Alman var, bir de biz dört kazma türk. Uçağın geri kalanı toplu şekilde geziye çıkan 98.215 Japon ile dolu ... beHHH ... elemanlar birbirlerine tatil boyunca çektikleri 1.8 milyon fotoğraf karesini gösteriyor ... len Sultanahmet'in bahçesindeki kedi yavrusunun resmini çekmiş guuk (Amerikan argosunda çekik gözlülere öyle denir) sonra bir baktık uçağın yarısı zaten o kedi'yi çekmiş. Hayvan suratında patlayan flaşlardan kesin kör olmuştur ... manyak bunlar ya! ...henüz daha kaç kere "manyak bunlar ya!" diyeceğimin farkında değilim tabi <img alt=": class="bbc_emoticon" src="http://www.focusclubtr.com/public/style_emoticons/default/smile.pngstyle="border: 0px;" /> Öncelikle belirtmem lazım.. Caponlar kibar insanlar. 10 küsur saatlik uçuş boyunca yanımdaki (yan koltuğumda oturan) elemanı resmen otobüs yastığı gibi kullandım (hani yastığı cama dayar öyle uyursunuz ya) kesin öküz gibi de horlamışımdır da ... eleman çıT çıkarmadı. Öyle kibarlar yani. Bizim uçak Narita'ya indi, bagaj falan beklemiyoruz ... zaten vize olayı da yok + elimizde Toyota'nın mektubu var. Cort diye geçtik gümrükten, 60 gün kalmak süresi verildi ... ana salona geçtik (bu arada Narita çok büyük .... beHHH) yürüyen yollar ile araba kiralama noktasına gidiyoruz. Orada Toyota Wellcome Desk açmış, gittik elemanlara .. elimizdeki kağıdı gösterdik ... bize bir Raum verdiler. Raum? ...o ne be?? ...bize mi? ...harbiden mi? Oto-park alanına giden minibüs'e atladık ... atıyorum bizim araç Mavi E 15'te ... yakın bir yerde indik ve başladık Raum'a bakmaya. yahu araba var ya ... nasıl desem? Ayakkabı kutusu kadar ... Japonya ölçülerine göre bile ufak bu be! Biz dört tane yarma adamız, elimizde uçak içinde taşınabilecek boyda bavullarımız da var. Eee? ...nasıl olacak bu iş? Biri dedi ki ... - Kesin gizli kamera var, bizimle t*ş*k geçiyorlar. Sonra ben (Polyanna Mode=ON) dedim ki ... - Ey cemaat, biz bu işi çözeriz. Üçümüz mühendis, dördüncümüz de işletmeci ... bu kadar eğitim bir araya gelince biz bu arabaya sığarız. ...sığdık da... Nasıl? ...şöyle. Şimdi araba sağdan direksiyonlu, aramızda en ufak - tefek olan (180) ön koltuğa oturdu, koltuğu geriye çekti (yükseklik ayarı yok) ve araba kullanabilecek pozisyona geldi. Bir gitti kaldı üç kişi + dört valiz. Birimiz koltuğu (ön sol) öne çekti, ayakkabılarını çıkarıp bağdaş kurma ile oturma arasında bir pozisyon aldı. İki gitti, kaldı iki kişi + dört valiz. Valizlerden üçünü bagaja iteleme koyduk ve kasarak kapattık (nasıl olsa kırılacak bir şey yok hesabı) ama bagaj bir açılsa bizim valizler puFF diye ortalığa saçılacak ... o ayrı. Ne kaldı? Bir valiz + iki kişi. Sağ tarafa, şoförün arkasına bir kişi yan oturdu (sırtını kapıya dayayarak) son eleman sol arka koltuğa oturdu. Sağ tarafta yan oturan ayaklarını solda oturanın kucağına koydu ve kalan son valizi'de kucağına aldı. ...anlayacağınız kapılar kapandı ama tabi ki rahat falan değiliz. Park alanından çıkmayı denedik, yok abi ... araç sol tarafta oturan elemanın dizi nedeni ile vitese bile geçmiyor. (düz vites) vites atılacaksa sol önde oturanın olduğu yerde dönüp yüzünü cama yapıştırması ve kendini komple o tarafa çekmesi lazım. Olacak iş değil yani ... ...dedim ki "İnin arabadan, aklıma bir şey geldi." İndik ... anlattım planı ... kabul gördü. Atladık park alanında dolaşan minibüse ... aynen terminale döndük. Gittik Toyota'nın Wellcome masasına, bavulumu verdim bir arkadaşa, ceketi çıkarttım onu da diğer arkadaşa verdim, taktım güneş gözlüklerini. Gittim desk'e ... ufacık bir kız var orada. - Yardımcı olabilir miyim? ..dedi - Go, go call MANAGER kız böyle bir garip oldu ... bana bakıyor, arkamda ceketimi ve çantamı taşıyan sözde güruh'a bakıyor, böyle sinek savar gibi salladım elimi (japonların geleneksel hareketidir o ... s*kt*r git'e en yakın şey yani) ...gitti, az sonra yanında Menager ile geldi. Elimdeki kağıdı ve anahtarı attım desk'e, başladım "orta" volüm ile bağırmaya. -I AM BiG BOSS TURKEY, Very BiG BOSS .. Shame, shame .. what is this car lan? herif kızardı, bozardı ... bizimkiler arkamda eğilip kalkıyor (gülmemek için kasıyoruz tabi) ben devam ettim. - Shame on you, I'm Very ViP (o ne demekse artık) ViP, ViP do yo know what is ViP? - Yeş, yeş ViP (Japonlar Yes diyemez, "Ş" harfi ile vurgu yapar) - Give me big car ... BİİİİİİİİİG CR I'm Big ... I'm ViP - Yeş, yeş ...falan dedi keriz Bu caponlar manyak ya! Bizde olsa kesin dayak yerdim. Hemen yeni bir araba verdiler, herif bin kere eğildi kalktı, kız zaten bankonun altında kaybolmuş ... kaptım anahtarı ve adres kartını (eleman uyanmadan uzayalım abi) döndüm arkamı gittim. Gene minibüs, gene park yeri arama ... veeeeee.... ...zaferrr! Obareyyy ... falan modundayız. Attık bagajları, kurulduk arabaya. Arka camlarda kadife perdeler, koltuklarda beyaz kılıflar falan var. İki dakikada havaya girdik tabi "çek oğlum bilmemnereye" falan yapıyoruz. Çıktık hava alanından, elimizde harita var ... önce çevre yolu, sonra Downtown derken oteli bulduk. Bizde keyifler gıcır ... geyiğe vurmuşuz. -Lan bunu verip içinde bar olan bir araba mı istesek? ...falan diyoruz. Sonra gerçek türk filmlerinde *r*spunun suratında patlayan tokat gibi bize çarptı. Sorun PARK YERİ idi ... otelin önünde ve civarında park yerleri vardı (Parkomatlı) ama bizim araba bir buçuk capon arabası boyutlarında olduğu için onu hiç bir yere sığdıramıyorduk. Otelin oto park'ı vardı ama (hem de kapalı) park ücreti günde 60 Amerika Doları'na geliyordu (bkn.kova dolusu yen) yani B*K yemiştik (her zamanki gibi) - Arabayı terk edip kaçsak mı? - Arabayı uzak bi yere bırakalım, trenle gider geliriz - Birimiz arabada kalsın, nasıl olsa benzin bedava ... sıra ile uyuruz ...gibi çözümler ürettiysek de bunların hiç bir derdimize derman olmayacak gibiydi. Yenilgiyi kabul ettik (mecburen) otelin oto parkına girip arabayı park ettik, 60 dolar ödedik ve sonra da Toyota'yı arayıp ... - trafik çok yoğun, biz araba istemiyoruz. Arabayı otelin oto parkından alın ... dedik (bkn.nasıl rezil olunur) Bu caponlar manyak ya!!!1 puan
-
Bi araştırayım. Isıtmalı olduğundan pahalıymış. Teşekkür ederim.1 puan
-
Ya zaten 2 araba gelecekler sıkıntı yok Kalsın bende zaten ciğerlerini açarım biraz pas tutmuş zaten [emoji2][emoji2][emoji2]1 puan
-
1 puan
-
Ben Galata’da büyüdüm, ailem nesillerdir “Üzerine kulenin gölgesinin düşmediği” yerde oturmadı .. nesillerdir derken, cidden nesillerden bahsediyorum. Ya da tam olarak söylemek gerekirse +800 yıl önce İstanbul’a geldiklerinden beri… Büyük dedemin, dedesinin, dedesinin, dedesinin büyük dedesinin büyük dedesinin dedesi bu gün Milano olarak bilinen şehir devlet’in sınırlarında yaşıyormuş. Fakir insanlarmış dedelerim (kısaca dedelerim diyorum … siz anlayın işte) o zamanlar lonca’lar ticaret’e hükmettiği ve bizimkilerde de lonca’ya katılacak para olmadığı için seyyar ayakkabı tamirciliği yaparlarmış. O çağlarda seyyar tamircilik zor zanaatmış … ayak bileklerine kadar gelen uzun deri önlükler giyer, çarşı – pazarda dolaşırlarmış. Biri ayakkabısını , çarık ya da çizmesini tamir ettirmek mi istiyor? Hemen yere çöker ve yanlarında dolaştırdıkları tabureyi (..ki bunun alt kısmında alet – edevatlarını taşırlarmış) yere koyar … Müşteriyi tabureye oturtup müşterinin ayaklarını da kucaklarına koyarlarmış. O zamanlar aile ismi olarak “cuir”i kullanırlarmış (kösele/ayakkabı derisi demek) … anlayacağınız durumları sokak köpeklerinden azıcık halliceymiş. Sonra bir şey olmuş. 1198’de tahta çıkan yeni Papa (…ki bu Papa kendine Innocentius = Masum ismini almış ..peHHH) Haçlı seferleri düzenlemeye karar vermiş. Tahta yeni çıktı ya, dosta – düşmana Hristiyan dünyasının efendisi kim? Batı’da raconu kim keser? Bunu göstermek istemiş (bildiğiniz i**e işte…) Kafirlerin (…Serazenler,yani Müslümanlar) elindeki kutsal toprakları (Kudüs ve çevresi) ele geçirmekmiş i**e papa’nın dileği. …tabi ki dilemek başka şey, dileğin gerçekleşmesi ise bambaşka! Hristiyan kralları Papa’ya pek yüz vermemiş. Hazineleri boşmuş, daha önceki seferlerin –kötü- sonuçları- hala hafızalardaymış ve de ismi –Masum- olsa da yeni Papa’nın fazla ateşli!! Olduğunu düşünüyorlarmış. Onu sallamamışlar! …ee? Papa ne yapacak? Adam Haçlı Seferi ilan etmiş bir kere, … “Ehue! Pardon! Pardon! … başka zaman yaparız artık!” diyip karizma’yı çizecek hali yok ki! Düşünmüş taşınmış ve sonra da çözümü bulmuş … demiş ki… - Sıradan halkı haçlı ordusuna katılmaya çağıracağız, haçlı ordusuna katılan herkese bir af belgesi vereceğiz ve sefer sırasında ölen herkese de cennet’e serbest giriş vaat edeceğiz. - Yerler mi? - Yerler … …yemişler de (bizim dedeler dahil) Endüljans denen belgeleri üretmişler … buna göre belgeyi taşıyan kişi Hristiyan topraklarını terk ettiği andan itibaren ne günah işlerse işlesin (hiçbir kısıtlama olmaksızın) peşin olarak affedilecek ve sefer sırasında ölür ise cennetten deniz manzaralı (tamam bu kısmını attım) arsa kapatacakmış. …beHHH Bizimkiler papazların anlattığı (Bkn.yalan pazarlama) yağ, bal ve süt ülkesine gidip taşıyabilecekleri kadar servet sahibi olmak için orduya katılmışlar. İsimlerini yazdırıp af belgelerini almışlar ve 1203 yılının sonunda ordu ile birlikte yola çıkmışlar. İki kardeş (içlerinden birisi bizim dede … ama hangisi? …onu bilmiyoruz) neredeyse silahsızmış, öyle filmlerdeki gibi zırh – kalkan falan yokmuş ellerinde. Birisi bildiğin odun taşıyormuş, diğerinde ise paslı bir satır varmış, o kadar. Odun ve satır ile Selahattin Eyyübi’nin ordusuna karşı sefere çıkmak hem de bunu yaya olarak yapmak … beHHH Ordu ilerlerken kentlerden ona katılım sağlanıyormuş. Her kent deli , dilenci, serseri ve hapishanelerde yatan başı bozuk takımını Haçlı Ordusuna teslim ediyor (Papa’lık emri gereği) az miktarda da askeri (mümkün olduğu kadar az) bu güruh’a katıyormuş. Ordu arada saçmalamış (balkanlarda slav asıllı insanlara saldırmışlar, kent ve köyleri yağmalamışlar) ve 1204 senesinde İstanbul’a … eski adı ile Konstantinopolis’e varmışlar. Dediklerine göre şehri ilk gördüklerinde hemen herkes yere kapanıp ağlamaya başlamış, şehir öyle güzel ve öylesine zenginmiş ki ordu’da bulunan hiç kimse daha önce o kadar güzel bir şehri ne görmüş, ne de hayal etmiş. Bizans’lılar ayrı mezhepten olsalar da bu yeni orduyu karşılamış, doyurmuş, tedavi etmiş. Haçlıların bi b*k yiyemeyeceklerini biliyor olsalar da doğu’ya doğru ilerlerken o yönden baskı yapan Serazen güçlerine hasar verirler, hepsi geberir gider ama en azından biz de birkaç yıl rahat ederiz diyorlarmış. Bilmedikleri şey ise Haçlıların “ganimet burada hacı, ne gerek var taa Kudüs’e kadar gitmeye” dedikleriymiş … gerçekten şehir fazlası ile iştah açıcıymış ve her şey olup bitene kadar Bizanslılar i**e papa’nın toparladığı it sürüsünün esas amacını anlamamış. Böylece Haçlılar Konstantinopolis’e saldırmış … önce başarılı olamamışlar, sonrasında da (kendilerinin bile pek inanamadığı şekilde) surları aşmışlar. Yağma ve katliam başlamış … çalabilecekleri her şeyi çalmış, gözlerine kestirdiklerini de katletmişler. Boğazlananlar arasında Bizans imparatoru ve ailesi de varmış … hemen bir konsül kurmuşlar, aralarından bir tanesini İmparator seçmişler ve de şehre yerleşmişler. Benim dede’de (daha doğrusu dedeler) savaştan sağ çıkmayı başarmış. Yağma işinde de başarılıymışlar. Ceneviz’li bir taciri boğazlayıp onun deri depolarına ve evine konmuşlar. Ortalık biraz sakinleşince de kent surlarının dışındaki Ceneviz kolonisine (bu günkü Galata) taşınmışlar ve orada deri ticaretine başlamışlar. İki kardeşten biri Galata’da mallara ve eve bakmak için kalırken diğer kardeş gemi ile (parayı buldu ya, iki dakikada g*t* kalkmış) ailenin geri kalanını getirmek için Milano’ya dönmüş ve gebermeden geri gelmeyi, gelirken de çocuk ve kadınları Konstantinopolis’e ulaştırmayı başarmış. (Anlayacağınız benim dedeler temelde serseri olsalar da becerikli serserilermiş) …işte o gündür bu gündür benim ailem Galata’da yaşamış. Bizanslılar 1260’lı yıllarda kenti Latinlerden geri alıp bu defa kentte kalan Latinleri boğazlarken de Galata’da kalıp manzarayı seyretmişler, onlardan sonra gelen ordular şehri kuşatırken de. Fatih’in gemileri karadan taşınırken Osmanlı’ya don yağı, temiz su … hatta urgan ve ip çekmek için deri parçaları sattıkları bile söylenir (…tabi işin bu kısmı rivayet) Anlayacağınız “maceracılık” bizim Büyük dedenin, dedesinin, dedesinin, dedesinin büyük dedesinin büyük dedesinin dedesinden kalma … bir çeşit aile mirası... Meraklısına referanslar. http://tr.wikipedia.org/wiki/D%C3%B6rd%C3%BCnc%C3%BC_Ha%C3%A7l%C4%B1_Seferi http://tr.wikipedia.org/wiki/III._Innocentius http://tr.wikipedia.org/wiki/End%C3%BCljans http://tr.wikipedia.org/wiki/Latin_%C4%B0mparatorlu%C4%9Fu - aha! Af Belgesi Böyle Bir Şey İşte!-1 puan
-
Lastik alırken en önemli konu aracınızın hız ve yük endeksini iyi bilmek ve ona göre seçmek. Çap, taban genişliği konusunu herkes biliyor bu noktada lastiğin yük ve hız endeksi önem kazanıyor, yapacağınız sürati ve taşıyacağınız azami yükü lastiğin markası değil bu endeksler belirler, en iyi marka bile olsa endeks yanlış ise risk altındasınız demektir. Örneğin "215-50-16 91V" öndeki rakamları biliyoruz arkadaki 91V ifadesi = yük endeksi 91=615 kg. (teker başına kaldırabileceği max. yük) hız endeksi = V maksimum hız = 240 km. ifadelerini simgeler. Mesela ZR ve Y sınıfı lastikler aşırı pahalıdır ve 240-300 km. max. hız endeksini ifade eder yinede benim yazlıklarım 235-45-17 94Y Bunları neden anlatıyorum ? bu endeksler lastiğin fiyatını da doğrudan etkiliyor, misal lastikcim bana kışlık lastikler için 235-45-17 94Y vermek istedi ama ben kışın hızlı gitmem 215-50-17 91H neyime yetmiyor dedim ve 300 TL. kâr ettim. Dolayısı ile lastikçiler sizin kadranınıza bakarak size lastik satmak ister ama siz 150 km. geçmeyen bir kullanıcı iseniz bu size gereksiz bir masraf olacaktır yada tersinden bakarsak H sınıfı lastikleriniz varsa ve 210km. ve üzeri hızları zorluyorsanız ciddi riskler alıyorsunuzdur.1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
Focus Club Türkiye
Bu sitenin işleticisi, bu sitede yer alan bilgi, yazı ve makalelerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan sorumlu tutulamaz. Kaynak gösterme kuralına uymak şartıyla, bu sitede yer alan yazı ve makalelerin belirli bir kısmına atıf yapılmasına, link verilmesine izin verilmektedir. Kaynak (canlı link) gösterilmeden yapılan alıntılara ise izin verilmemektedir. Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.