Liderlik Tablosu

Buna biz halk arasında Mazoşizm diyoruz Metro (atıyorum) ...Zülküf (arabamın temsili ismi) çek bakiim eve, arada müsait bir ATM'nin de önünde dur dediğinde sana -köpeğin olsun be abijim- diyor mu? (aslında şu anda arabalarımız bu ve benzeri şeyler söylemiyor,ama yapsalar/söyleseler fena mı olur?) Temsili Muhabbet. Zülküf (aklıllı arabam) - Kaan abi ya, kış geliyo...bak sağ arka lastik aleni kabağa bağlamış. Kaan - Ya idare et be koçum, yaz tatiline giderken sana kralından 4 tane sıfır lastik çekicem Zülküf - İyi diyorsun da apartman otoparkındaki diğer arabalar bana ezik muamelesi yapıyor. -radyoda kanal değişir, acılı bir arabesk arka planda çalmaya başlar- Zülküf - Zamanında ne sanayiciler seni aliim die Showroom'a gelip gitti ama kısmet sanaymış abijim. Kaan - Taam lan, taam .. içim şişti. En yakın Lassa bayiine çek bakiim. Zülküf - Adamsın be abijim.

Yakup'un söylemeye dilinin varmadığı şu ... şu anda teşhirdeki araçlar (ve test araçlarımız) bizim -eşek- dediğimiz seri. Laf biraz havada kaldı galiba, şöyle anlatayım. Önce Dummy'ler yapılır ... arabaya benzerler ama aslında onlar makettir ve konsept car vs. ayağına fuarlarda vs. gezdirilir. Dummy sökülür, takılır,sökülür, takılır ... sonra da imha edilir. (ya da müze vs. için saklanır ... ama son kullanıcıya verilmez) ardından Job1'lar gelir... bunlar kaza/kırım testlerinde kullanılır, montaj istasyonları adam/saat işçilik hesabını yapsın ve elleri alışsın diye hat dışında (manuel olarak) sökülür - takılır - sökülür ... Job1'lların sonu genelde saPık testlere kurban gitmektir. Sonra Job2 - 3 vs. gelir ... bunlar az miktarda yapılır, montaj hattının senkronizasyonu ve montaj gruplarının antremanı için kullanılır. Job2'den Job8'e kadar olan araçlar yol/hava/soğuk/titreşim vs. testlerinde kullanılır, iş bittiğinde hala yaşayanlar ise ya yıpranma incelemeleri için fabrikaya geri döner ya da distribütörlere yerel testler için yollanır. (mesela Türkiye spec'li aracın zebra olarak bizim yollarda test edilmesi...) En son olarak Job9 çıkar, yani eşekler ... bunlar -seri üretimin- ilk araçlarıdır. Henüz tam olarak yeni ürüne alışmamış montaj ekibinin ve kafası karışmış lojistik takımlarının işi mükemmelleştirme çabasıdır. Az miktarda imal edilirler, normal fabrika kalite kontrolleri yerine daha düşük standartlar tanımlanarak kalite kontrolden geçer ve test - sergi - promasyon aracı olarak dağıtılırlar. ...şu anda teşhirde ki makyajlı araçlar -eşek- serisinden. Atıyorum stepnesi farklı marka olabilir, USB port'unu takmayı unutmuşlardır, akü tablası olması gerekenden ufaktır ya da (kısmete) kuZu 10 numaradır. Job9 ya da eşek'ler tamamen şans işidir. Bu nedenle biz onları genelde sıfır olarak pek satmayız, satıyorsak önce iyice bir kontrol ederiz ... ama genelde kendimize faturalar, bir süre kullanır .. sonra ikinci el olarak göndeririz, giderler. teşhir ile kast edilen "ilk parti MCA'lar" , yoksa normalde showroom'da duran aracı gönül rahatlığı ile alabilirsiniz. Hiç bir sıkıntı olmaz. SaPık test derken bunu kastediyordum ... araç o denli zorlanıyor ki boyun/omurga ağrısı çeken test sürücüleri ile uğraşmamak için çare üretmek zorunda kalmışlar.

Hep sağlam ve güvenilir araç alma peşindeyiz ama genelde hep sağdan soldan duyduklarımızla hareket ediyoruz bu konuıda. En azından daha geniş bir kesitte geri bildirimin toplandığı ve kapsamlı verilere dayanan araştırmalara yer verelim bu başlıkta. Kuşkusuz piyasa manipülasyonunun türlü çeşitli yöntemlerinden biri olmaya adaysa da bu araştırmalar bir ölçüde nesnellik de taşır diye düşünüyorum. Beni şaşırtan bir araştırma Almanya'dan geldi. Auto Bild her ne kadar tabloid bir yayın da olsa oldukça üretken ve son sayısında binek araçlar kalite raporunu yayınladı. Başlığı görür görmez her zamanki gibi VAG grubunu başa oturtmuştur dedim ama kazın ayağı öyle değil. Veriler anket çalışması, geri çağırma kampanyalarının değerlendirilmesi, TÜV raporlarının incelenmesi, araçların uzun yol testleri, servis değerlendirmeleri, okuyucu gri bildirimleri ve garanti süreçleri incelenerek toplanmış, oldukça kapsamlı görünüyor. Buna göre 2014 geri çağırmada bir rekor yılı olmuş ve Ford bu konuda oldukça az dikkat çekiyor. Almanca da olsa markalar ve sayılar yeter sanki: Gelelim sıralamaya, tersten gidiyorum: 20. Fiat 19. Peugeot 18. Citroen 16. Dacia ve Ford 14. Opel ve VW 13. Renault 12. Seat 11. Nissan 8. Audi, BMW, Skoda 6. Hyundai ve Mercedes 4. Honda ve Kia 3. Volvo 2. Mazda 1. Toyota Fena halde çekik gözlü bakıyorum etrafa... Ford'un sorunlarına gelince... Geri çağırma/düzeltme kampanyaları: Değişik modellerde yakıt pompası, C-Max kaçıran su fiskiyeleri, fan kumandası, Focus'ta yanlış tekerlekler. TÜV puanı geçen seneye göre bir puan azalmış. Üç yıllıklarda Fiesta ve Focus iyi sonuç alsa da Ka, Mondeo ve Galaxy aşırı yüksek aksaklık oranları ile bu başarıyı gölgeliyorlar. Halen uzun yol testindeki 1.0 EB başarılı görünse de birkaç ufak sorun nedeniyle planlanmayan servis ziyaretleri gerekmiş. Şikayet yazılarında ise Transit'deki motor arızalarından başka ciddi bildirim yokmuş. Yaaaa.... Devam edecek!

Olmadı, Zülküf daha iyisine layık... Ben kullanırım keyifle, mazoşistçe. Sadece araç kendi kendine servise gitsin, ustalar ve servis müdürü ile işini kendi halletsin yeter. Tabii bu arada beni de kollayarak acıtmayacak bir fatura getirsin ki külahları değişmeyelim.

Aachen ziyaretimizde bize uzaktan kumanda ile (araba anahtarı) garaja giriş - çıkış'ı da göstermişlerdi ... başka şeyler de göstermişlerdi (araçta geliştirilen özelliklerden bahsediyorum; aklınıza yanlış düşünceler üşüşmesin) ama hidrojen yakıt hücresi + garaja park benim en çok sevdiğim özelliklerdi. ... bir de -sesli komuta ile- oto-pilot çalışması vardı ama onun sadece videosunu seyretmiştik. Acaip tembel işiydi valla tam bana göre.

Bende şimdilik göbeği gizlemek yok, eve gelince "anneee yemeeek" diye bağırıyorum önüme geliyor, malum finaller yaklaşırken hizmet 10 katına çıkıyor, tabi finaller bitince "ailenin favori tek çocuğu" sıfatından "zaman makinem olsa kürekle döver döver zamanı geriye alır sonra tekrar kürekle döverim" haline geçebiliyoruz pek çaktırmasalar da

Ben bunu sipariş ettim. Pazartesi gelir.. Haftaya dener buraya yazarım.

Kalp dediğin atıyor zaten. Marifet, ritmi değiştirebilende...

O zaman metro ve otobüse binelim ya havada uçmadığı sürece biz sürelim derim

Bizde gizlemek yoktur hele hesap vermek hiç yoktur.Hatun evdeyse yemek ben gelmeden hazır olur ben gelince elimi yıkar sofraya otururum yerim.Böyle olamayanlar bana çamur atıp duruyo oooh.Lightlık içinize işlemiş len.

Bence şöyle oldu dogan abi araba için far yaptiracagini yengeye ağzından kacirinca yenge Yeğenimi de alip annesine gitti dogan abide iki gunde bi kuru arti tursu paylaşıyor ya onlarda konserve fazla alinca bozulmasın diye hepsini açıp tabağa döküyor. Nasıl tespit ama

Yav siz de hemen inanıyonus ha.Hiç aklınız kesiyomu hatun bana elini kaldırabilir mi? Neden elini kaldırsın merdane varken demi ama. Gaza getirme len Serdar ımı.

Masadan değil masa örtüsü yırtık orada katlanmış altında kalmış

Senin evin Masası yamuk bu arada [emoji3][emoji3][emoji3]

Aslında Fiesta küçülmüş bir Aston Martin

Yemeklerin kralını tanıştırıyım

AB kurallarına göre mamul mal (emtia) ve/veya yarı mamul ürünlerde ortak fiyat uygulamak (rakiplerin anlaşması) rakipleri silmek için damping yapmak ve tüketiciye istemediği mamülleri bedelsiz olsa dahi vermek yasak. Daha yakın zamanda Microfost bu kurallar gereği bir dizi ceza yedi ve AB Ticaret komisyonu ile yaptırımların kalkması için yarım milyar euro'yu aşan miktarda tazminat ödeyerek anlaştı. VW'in yaptığı ve rakiplerinin -ayar- olduğu şey ne? ...şöyle. VW pek de uygun olmayan koşullarda ve fabrikasının bulunduğu eyaletin/federal bölgenin yerel hükümetini de işletmeye ortak ederek Çin'de işçi çalıştırıyor, imalat yapıyor. Ne olduğu pek bilinmeyen ama sonuçları gözlemlenebilen anlaşmalar ile Çin için dahi oldukça yerel kaynaklardan ucuza hammadde ve enerji alıyor, imalat sırasında da çevresel koruma ile ilgili hiç bir yönetmeliği sallamıyor. Su bazlı yerine uçucu bazlı boya kullanıyor, E3 ve E2 seviyesinde emisyon değerlerine sahip motorlar ile donatılmış araçları satıyor. AB yönetmeliğine göre bir Avrupa şirketi birlik dışında bile imalat yapıyor olsa (mesela Türkiye) en fazla geçerli emisyon değerlerinin bir altındaki spec ile donatışmış motorlar kullanabilir. (örnek:şu an geçerli emisyon norm'u e5 olduğuna göre en fazla e4 yapabilir.) VW buna karşı o motorları kendisinin yapmadığı ... Fanjin'den motorları sandık ile aldıklarını söylüyor ama bakıyorsun o fabrikanın da lider hissesi VW'nin (geri kalan hisseler de Çin'li parti üyelerinin, kodamanların vs.) bunun gibi başka örnekler de var. Söz gelimi asbestli malzeme kullanımı (AB'de yasak) atık yağların toplanmaması ve geri dönüşüm yapılmaması (AB'de yasak) vs.vs.vs yukarıda saydığım konular ile birlikte VW'nin Çin'deki faaliyetleri (yanlış bilmiyorsam yaklaşık 200+ madde) inceleme altında. Sonuçta VW grubu (orada Audi'de imal ediyorlar) Çin'de büyük para kazanıyor. Bu parayı Avrupa'ya getirmekte de sakınca görmüyor (bu yasal) paranın bir kısmını Avrupa'da tedarikçilerine ödüyor (yasal) , reklam faaliyetlerinde harcıyor (yasal) , Ar-ge yapıyor (yasal) ve kalan miktarı da -pazarlama geliştirme faaliyetleri- adı altında harcıyor. (işte ip burada kopuyor) AB komserleri diyor ki (ve rakipler de...) Ey VW sen bu parayı pazarlama faaliyetlerine ayırdığını söylüyorsun ama aslında bu bütçe kalemini damping için (yasa dışı) yani fabrikandan çıkan malı rakiplerinden pazar payı kapmak adına maliyetlerinin altına satmak ve ettiğin zararı karşılamak için harcıyorsun. Rakiplerinin benzer bir gücü yok, dolayısı ile haksız rekabet yapıyorsun. VW'de buna karşı diyor ki ... Ben ortaklarıma karşı sorumluyum, ortaklarım bütçe yapılırken hazinemin bir kısmını pazar payı elde etmek için çarçur etmeme ses çıkarmıyor. Size ne? ...yani VW pazar payı elde etmek adına -zarar ederek- araç sattığını gizlemiyor, tam tersine bununla övünüyor. Söz gelimi bir Bugatti Venom satıldığında VW grubu 1.000.000 Euro para kaybediyor (araç başına) Porsche 9xx serisinde bu zarar miktarı ise 70.000 ile 200.000 Euro arasında (araç başına) Yani halen süren soruşturmaların nedeni, gereği (kabaca) bu ... tabi size burada yarım sayfa da özetlediğim hikaye on binlerce sayfalık dava dosyası halinde ve VW grubu kendisini teknik uzmanlar, mali müşavirler ve avukatlar ordusu ile savunuyor. Sırf bu amaç ile hukuk departmanlarını Brüksel'e taşıdılar diyeyim ... gerisini siz tahmin edin. Bence sonuçta kaybedecekler, neden derseniz özellikle (Çin'de bile olsa) VW'nin işçilerine dayattığı kötü çalışma koşulları + kirli üretim taktikleri onlara karşı bir kamuoyu oluşturuyor. Bunun onlarda farkında ve son iki yıldır görece de olsa Çin'de ki çalışma koşullarını iyileştirmeye çalışıyorlar. Sonuçta bekleyecek ve hep birlikte göreceğiz... bakalım bu kavga'dan para mı galip çıkacak, yoksa etik değerler mi?

Memory Remains'in de klibi baya hosuma gidiyor.. Bir de 03:10 civarlarinda yeaah yeaah yeaah yeaaaaahhh'tan sonra Kirk'ün down picking yapa yapa girdigi solo bomba...

hayırlı olsun, kazasız belasız güle güle kullanın...

Ben dayaniklilik acisindan degil bilek doldurmasi acisindan demistim. Yoksa benim de 20 senelik casio saatim var Orient her acidan daha guzel geliyor

pek açmadı

Ben isvicre'den de baktim.. Enteresan bicimde burada daha ucuz Ayni fiyatlarda bir Orient'le Seiko'yu sorarsan kesinlikle Orient derim... Ucuz Seiko'lar bence alinacak gibi degil..

Isvicre diycektin sanirim.. Ama o fiyatlara isvicre marka anca Swatch alirsin bastan soyleyeyim.. Hemi de otomatik hemi de safir cam istiyosun.. Yooo dostum yoooo... Ama japon olsun kaliteli olsun dersen Orient iyidir... 3 Orient var bende.. Saat gibi tikir tikir isliyorlar hahahahh... 300 olmasa da 450-500 gibi alirsin..

O hoparlorlerde bi seek & destroy dinlesene

pahali zevklerim var ama param yok Bu arada sirada bir Tag Heuer Spacex ve/veya Monaco var... Belki bir de IWC TopGun.. Tabii ki tahmin edebileceginiz uzere replikalari

Genelde Türkçe müzik dinlerim Metallica pek bildiğim bi grup değil ama nothing else matters playlistlerimin vazgeçilmezi hoparlörleri denerken dinliyordum, hem hoparlörleri hem şarkıyı bi kere daha sevdim

İtin olur.

Dacia bu tabloya gore ilerde cok para edecek. Evi arabayi satip Dacia ya basacam

Jazz iyi araba. Türkler biliyor mu

Dacia ile aynı oranda güvenilir ? olan bir otomobile biniyorum. Heyo heyo Teşekkürler. Çok güzel bir paylaşım.

Sadece bu birimler üzerinden bakarsak işin içinden çıkılmaz,misal alın size çok bilinmeyenli bir denklem; Skoda Rapid ile Linea hemen hemen aynı ölçülerde bir kaç santimetrelik farklar var. O halde madem Linea'yı ölçüleriyle C segmenti yaptık Rapid'te C segmenti olmalı. Peki o C segmentiyse Octavia? Oda D mi oluyor ee öyleyse SuperB nerede E mi? O zaman superb = mercedes E serisi veya bmw 5 serisi diyebilir miyiz? Bence uzunluktan ziyade firmanın o modeli nerede konumlandırdığına,hangi modellere rakip olarak piyasaya sürdüğüne bakmak gerekir. Fiat'ta Albea üretimi sonlandırılınca B sedan boşluğu oluştu ama C sedanda yoktu onlarda ne yaptı Linea'yı piyasaya sürerek iki boşluğu birden kapattılar. Bir B sınıfı fiyatlandırmasına yakın ve TR standartlarını karşılıyabilecek derecede C sınıfına yakın bir sedan oluştu piyasada.

Ne yalan söyleyim ben de kullanmaktan yanayım, ilginç ama hala trafikte araç kullanmak ( tuhaf, tuhaf bişeyler yapanlar olmasına rağmen) keyif veriyor, bakalım nereye kadar....

...inanılmaz bir kolaylık (en azından bizim video'da seyrettiğimiz kadarı ile) , hatta uydu-uplink ile varış noktasına yakın boş park yerlerini arayıp buluyordu araba. sistem devreye girdiğinde bize düşen biraz kabak çekirdeği alıp araba işine gücüne bakarken çekirdek çıtlatıp radyo dinlemek veya internet'te geik çevirmek olacak her halde ... valla bana uyar.

Symbol (c-elysee ve 301 ide ekleyelim) B Linea C sınıfı.

Gaz, fren kontrolü sizde, kulağınız bip sesinde olduğu sürece çok da fonksiyonel değil park yerinden çıkış. Aşırı acemi değilseniz, bu işi sizin yapmanız daha kolay, sonuçta önde arakada sensörler yine yardımcı olmaya devam ediyor. Yakup'un linkini verdiği teknolojiler hayata geçsin, o zaman daha bir anlamlı olacak. Dönüş farı için de halen xenon almak zorunda olmak da bir eksiklik bence. Artık bütün markalar bunu sis farına entegre ediyorlar.

Bende bugün yarın haber çıkar diye bekliyordum, çok sevindim umarım istediğin gibi çıkar [emoji2]( bende hemen alırım birtane) Jant işini ne yaptınız varmı bir gelişme..

Abim aramızı bozmaya çalışıyo bu Mardin li.Haftaya yanıma gelecek ben cezasını vercem merak etme.

Anaaaaammmm [emoji33][emoji33][emoji33][emoji33][emoji33][emoji33][emoji33][emoji33] Adaş valla sağlam gol yedin

Ben arabaya hatun eve alır. Yoksa sizin evde senmi alıyon örtü dantel oya felan.

Tabağı niye taşacak kadar dolduruyonki ye doymazsan bi daha al yav sankim başka vermeyecekler sankin hiç kuru yemiyon[emoji12] [emoji12] [emoji4]

Benim de sonraki aracım benzinli mi olsa diye gidiş gelişlerim oluyor. Dizeller daha ekonomik tabi ama sürüş konforu yönünden benzinliler daha eğlenceli. Özellikle tsi motorlu bir şeyler uzaktan çok heyecanlı geliyor. Dizel-benzinli araç seçiminde km hesabı gerçekten mantıklı mı? Yani demek istediğim dizele fazla para ödeniyor araç alırken deniyor ama sonuçta satılırken de pahalı. Az yakmak da cabası. Benim ekonomik açıdan hesabım bu şekilde. Bilmiyorum doğru mu düşünüyorum.

Hayırlı olsun o zaman Fotoğraf bekleriz

Hayırlı olsun....

Araştırmacı yazar kimliğiyle size iki tablo hazırladım, nasıl ve ne güzel öpüldüğümüzün kanıtı olarak Fiyatlar çok günceli yansıtmasa da 2014 son çeyreğine aittir. İlk önce yakıt fiyatına göre dünya sıralamasında nerelerdeyiz Sonra da alım gücüne göre ne durumdayız: Görüldüğü üzere gelire göre fiyat kıyaslamasında berbat durumdayız. Bu arada Venezüella ülke politikası olarak yakıtı neredeyse bedava dağıtıyor ve sürücülerin cenneti iken Norveç'te elektrikli araçların vatanı, satılan araçlarda elektirkli oranı %15'lerde Kaynak: http://www.bloomberg.com/visual-data/gas-prices/20144:Norway:USD:g Bekir Coşkun'un kulaklarını çınlatalım: Aylığını bordro üzerinden alan vatandaşların, henüz ödenirken haberleri olmadan aylıklarından kesilen ve çok kazananlar ile zenginlerin asla vermedikleri paranın adı: Vergi... İşte böyle yoksulların çoluk-çocuklarının rızkından kesilen ve adı "vergi" olan paraların toplandığı yer: Hazine... Sonra o parayı ele geçirmek için açıkgözlerin kurdukları anayasal örgütlere verilen isim: Siyasi parti... Açıkgözlerin en açıkgözü: Lider... "Vergi"lerin toplandığı "Hazine"yi ele geçirmek için, "Lider" başkanlığında itişip kakışmalarının ve tepinmelerin genel adı: Siyaset... O itişip kakışma ve tepinme sonunda "vergi"lerin toplandığı "Hazine"yi ele geçiren taraf: İktidar... O itişip kakışma sonunda "vergi"lerin toplandığı "Hazine"yi elinden kaçıran ve durmadan "Bu nasıl iktidar?" diyen öbür taraf: Muhalefet... Sonrasını zaten biliyorsunuzdur. "Vergi"lerin toplandığı "hazine"yi ele geçiren "iktidar", işin rezilliğini çıkartır. Ve bir gün tekrar vatandaşa "peki, malı kim götürsün?" sorusunun sorulması gerektiğine karar verilir. O nedir: Seçim... Malı kimin götüreceğine karar veren ortak eğilimin adı: Milli irade... "Vergi"lerin toplandığı "Hazine"nin etrafında kopan bu kızılca kıyametin geneli: Demokrasi... Pekiii... Verdiği "vergi"lerin toplandığı "Hazine"nin her seferinde "iktidar" tarafından "demokrasi" içinde zaten.soyulmasına canı sıkılan ve her seferinde "Bunlar da hırsız çıktı" diye zıplayanlara ne denir: Halk...

DIIIIIKKŞIINNN Head To Head Golf vs Focus 1.4 tsi 122 vs 1.0 Eb 125 Bu iki aracın yanına 3.rakip gerekmiyor Ama sınıfındaki diğer iyiler şunlar Audi A3, Mazda 3 ve yenilenmiş Volvo V40. -Her iki model de 4.5 yıldız aldı. -Golf rafine ve sürüşte daha konforlu. -Focus yolda daha sıkı ama konfordan ödün vermeden. -Golf'te algılanan kalite hissi Focus'a göre daha fazla. -Focus eskiye göre daha zarif hissettiriyor ve kontroller daha basit. (Kabin) -Focus'un eski konsolu eleştiri almıştı. -Ford, focus'un kalitesini arttırmak için sıkı çalışmış. -Focus'un sürüşü daha çekici. Son olarak, hangisini satın alırsanız alın, pişman olmayacaksınız. Daha fazla bilgi ve görsel: http://www.autocar.co.uk/car-news/new-cars/comparison-ford-focus-versus-volkswagen-golf

Kedidir kedi

Doğru. Dünyanın en sorunsuz markası. Ama ben japonlardan keyif alamam. Mercedes'lerin şanzımanları da gayet sorunsuz. En azından tanıdığımızın w124 kasa E serisinde araç 200 küsür bin km olmasına rağmen hiç sorun yoktu.

Bende 2 hafta Hyundai Accent era kullanmistim arabam servisteydi. Arabamı teslim aldim ve bi daha birakmadim