Cem Boneval

Velev ki değer kaybı tazminatı kabul edildi, sence bunun miktarı arkadaşı mutlu edecek düzeyde olur mu? Bilirkişi ölücülerin gözüyle bakar mı? Bu uğraşa değer mi?

Bu ironi mi eleştiri mi, cevabına göre benim de yazacaklarım olabilir...

Geçmiş olsun... Aracın şasisini bozmayan yüzeysel göçüklerde değer kaybı 5000 TL olmaz, kaza anındaki fotoğrafları gösterir ve onarımı da belgelerseniz olsa olsa 1000-1500 TL düşüğe gider. Hatta temiz kullanılmış kilometresi düşük bir arabaysa beğenen kazasız olanla aynı parayı bile verir. Önemli olan şu anki halini iyi belgelemeniz ve ikinci eldeki alıcıyı ikna etmeniz. Maddi değer kaybı davasından da bir şey çıkacağını zannetmiyorum. Çünkü esas olan aracın eski haline gelecek şekilde onarılması, iki çekiç yedi üzerine boya çekildi diye reel değer kaybı gerçekleşti ve tazmini gerekir şeklinde bir kararın alınacağını hiç sanmam. Karşı taraf size çarptığı için develete ceza öder, sizin de aracınızı yaptırmakla yükümlüdür. O kadar... Bir iki çizik veya küçük darbe nedeniyle arabadan soğuyacaksanız hiç araba kullanmayın Türkiye'de, çünkü gündelik trafiğin gerçekleri bunlar. Tamir ettirir yürür gidersiniz. Varınızı yoğunuzu arabaya yatırıyorsanız onu da yapmayın. Otomobil bir yatırım aracı değil taşıt aracıdır ve plaka takıldığı an değer kaybetmeye başlar. Sizi eleştirmek niyetiyle yazmıyorum. Daha az üzülmeniz için yol göstermeye çalışıyorum.

Yüzlerce parçanın birbirine geçtiği ve sürekli sarsıldığı bir ortamda mezar sessizliği beklemiyorsunuz sanırım...

Şimdiden hayırlı olsun, çifte bayram yani...

@Yahya Coşkun, öncelikle hoş geldiniz, forumda kalıcı olmayı düşünüyorsanız kendinizi ilgili bölümde tanıtmanızı dileriz. İkincisi vites geçişleri ile ilgili arkadaşların da yazdığı gibi yağ seviyesi kontrol edilmeli, aks keçesi kaçağına bakılmalı, yani yakınma servis yetkilisine iletilmeli, sorun ısınınca geçtiğine göre serviste tekrar etmesi zayıf ihtimal dahi olsa. Forumda bazı arkadaşlar Türkçe öğretmenliğine soyunmadan önce arkadaşın bunu espri mahiyetinde yaptığını düşünebilseler iyi olurdu. Aracına tanıtım kutucuğunda "fokus stil Plas paket DYB" yazan kişinin bunu cehaletten yapmadığı açıktır, defalarca bu forumda "ayfon", "Füzyon", "Sümbül" gibi esprili tanımlar kullanıldı geçmişte de. Forumda verimli ve faydalı kullanılabilir bir ortam olabilmesi için kişilerle değil içerikle uğraşmamız lazım. Yok 11 numaralı kural ihlali olarak görüyorsanız bu forumdaki herkesi uyarmanız lazım, yazıma olabildiğince dikkat eden ben dahil. Konu dışına taşan kısımları, hatta mesajın tümü gerek görürse moderatör tarafından silinebilir..

Biz yeni Mondeo'yu bekleyeduralım, modelin 20.yılını kutlamayı da unutmayalım. "Nereden nereye?" diyebilecek miyiz acaba...

Daha önce de paylaşmıştım, kendiliğinden değişik motorlarda devire göre hızı hesaplayan bir Excel tablosu var linkte, bilgisayarınıza indirip bakabilirsiniz. https://docs.google.com/file/d/0B8UPPqjJ7qWTOGFidnZKeWItdkE/edit?usp=sharing&pli=1 Mesela benim en ekonomik sürüşüm

Şehir içinde 20'de iki, 30'da üç, 40'ta dört, 50'de beş ve 60'ta altıncı vitesle gidiliyor 1.6 EB ile, ve sıkıcılık düzeyinde sakin ve fakat ekonomik oluyor. Tabii benim sabrım yetmiyor.

Bu ekonomi merakı sanki amacını aşıyor ve araba kullanma zevkini kaçırıyor. O kadar yolda gaza basmaya korkarak gitmek bana anlamsız geliyor. Basit bir hesapla 4.4 yerine 4.2 tüketseniz söz konusu güzergahta 3.2L fark edecek, o da 15 TL bile etmez. Tuğsal Bey bunu kişisel bir eleştiri olarak almayın lütfen... Uygun devir konusuna gelince, devir ne kadar düşük olursa tüketim o kadar azalır. TDCi motorda 1200-1500 dd aralığında seyir halinde olabilirsiniz. Ama bu değerlerle son viteste dahi verimli bir uzun yol hızına ulaşmanız mümkün değil. Aşağıdaki grafikte vites/hız/tüketim ilişkisi görülüyor, vites/hız ilişkisi doğrudan devir demek. Aradaki farka gelince: Isı, rüzgar, yük, lastik basınçları, trafik durumu, dürüstlük gibi pek çok faktör bunu açıklayabilir. Bence tüketiminiz can sıkıcı olacak kadar iyi. Gerisini dert etmeyin...

Nasıl böyle bir kanaate vardın hiç anlamadım. Hem en düzgün çizgiyi takip ediyor, hem en temiz dönen, hem de en az diğerleri kadar hatta genelde diğerlerinden hızlı olarak... Can çekişen olsa olsa motor gücü olabilir, hele ki Multair ise, dizelse o da normal Scirocco ise viraj dönmeyi pek bilmeyen biri tarafından sürülüyor.

Asgaride uzlaşalım: 1. Değip değmeyeceğine herkes kendi karar verir, benim için değer, hem torku, hem vergisi, hem de makul tüketimi için alırım da öneririm de, sizin için değmeyebilir, bu kişisel tercihtir. 2. Verilerle konuşalım diyorsunuz, forumda bir sürü 1.0 var, hatta tüketim değerlerini de yazmışlardı ve memnundular. Detayları hatırlamıyorum. Ama düşük tutturan mutlaka methiye ile yazıyor. 3. Ancak verilerde de şöyle bir sorun var: Aynı yol, iklim ve trafik koşullarında bile iki farklı sürücünün tüketimi eşdeğer olmuyor, olamıyor. Buna bir de yol, iklim ve trafik koşullarının değişkenliği de eklenirse ±%20 sapmalar işten bile değil. 4. O zaman da tek çözüm olarak standart test prosedürü olduğu için fabrika verilerini kıyaslamak kalıyor. Normal trafikte tutturulması mümkün değil ve yük altında değişkenlik gösterebiliyor ama en azından standardize olması nedeniyle iyi bir başlangıç noktası. Cenk teknolojinin emisyon bazında zorunlu bir tasarruf sağladığını söylese bile gelişme nettir. Örnek bundan önceki aracım 1170 kg 2000 cc 130 PS Focus Sport Trend idi. Bütün gösterişine rağmen Clio Symbol'leri kovalamada zorlanan hantal bir araçtı. Şİ tüketimi 9,5-10L/100km idi. Şimdikisi 1.6 EB Focus 1390 kg 1600 cc 182 PS. Çok kaçıyor, keyif veriyor, Şİ aynı parkurda tüketimi 7,7-8,2L/100km arası değişiyor. Bu gelişmedir, buna karşı durmak anlamsız ve olanaksızdır. Özetle sizin seçiminizi eleştirmiyorum, sadece sunduğunuz verilerin aşağıdaki ifadeyi haklı göstermeye yeterli olmadığını dile getiriyorum.

Ercüment Bey, berilerini zgerçekten güzel. Farklı kullanıcıların aynı motor için değerleri aşağıdaki başlıklarda var: Bu sayfaları incelediğinizde sizin değerlerinizin ortalamanın altında kaldığını ve oldukça ekonomik kullanma becerisine sahip olduğunuz anlaşılıyor. Kutlarım... Özellikle 4.8L fanrika ŞD verisi ile eşdeğer! 1.0 EB almamakla pek bir şey kaybetmedim sözünüze ben de çok katılamayanlardanım. Nedenlerine gelince: 1. Bu kadar yumuşak kullanmauı becerebiliyorsanız o motorda bunun da altında yakardınız, Siz fabrika verisine ulaşabildiğinizie göre bu otomatikman ŞD +%10 tasarruf demektir. 2. Alt devirlerdeki yüksek torku aracın kullanımını çok daha zevkli hale getiriyor. 3. Vergi avantajı var 4. İkinci eli etkileyebilecek motora karşı ön yargı bir süre sonra tam ters yönde bir şehir efsanesine dönerse şaşırmam. Sonuçta aracınıza özüm yok , size göre doğru tercih olmuş, güle güle kullanın, ancak kendi verilerinizden genelleme yaparak sonuca varmanız da pek doğru olmamış. YB ort. yakıt değeri kalibre edilebiliyor:

Ben bunu yeni taktım, orijinal ve düzgün ürün.

Ford basit arabalar yapıyor, belki sade olarak da tanımlamak mümkün, ama sonuçta ilgi çeken, dudak ısırtan, arzulatan, imrenilen bir yönü yok. Bu yüzden son yıllardaki teknolojik donanım meraklarına şaşıyorum. Motoru, yürüyeni ve kaportası ile sağlam ve ekonomik olması cazipti, artık ekonomik kısmı da sorgulanır durumda. Sanırım ben sıkıldım Ford'tan...

Türkiye'de nereye varacağı hesaplanmadan eksik gedik yapılan ve isteyerek veya istemeyerek yanlı kullanıma izin veren uygulamalardan biri olmuş. Bakanlık hizmet üretmiş ve bir "Binek Otomobil Yakıt Ekonomisi ve CO2 Emisyonu Tüketici Sorgulama Ekranı" yaratmış, buradaki verileri de beyana esastır demiş Muhtemelen firmalara da duyurmuştur ve bilgileri talep etmiştir. Bundan sonrası meçhul, başkaları vermedi de ondan mı sadece bu araçlar çıkıyor yoksa verdi de girilmesi mi tamamlanmadı belli değil. İsteyen istediği gibi düşünebilir ama bir hükümet organının alet olmaması gereken bir durum olduğu açık!

İnatla yazmaya devam edeceğim. Yarışlarda kullanılan araçlarda bakılan son şey aracın kaporta türüdür. Seri imalat ile yapılan yarışlarda üretici en iyi promosyonu yapacağı aracı seçer ve kullanır. Yarışlar spor kisvesi altında ticarettir aslında. Daha önce de yazdığım gibi meyva kasasını yarışa hazırlasanız süper yol tutar, bu araçların caddede gezen türevleriyle kaporta altında uzaktan yakından alakası yoktur. Bu tür çıkartımlarda bulunmayın boşuna. Konu ile alakası yok ama yazmadan edemedim.

Çağlar çocukluğunda Citroen ile kötü bir anın mı var? Bu mesnetsiz sözleri başka türlü izah etmek zor da...

Niye ki?

Bakalım siz mi sormaktan sıkılacaksınız biz mi cevaplamaktan... Bildiğim kadarı ile yazılı basında böyle bir test henüz yayınlanmadı. Ama zaten tek bir teste bakarak karar vermek doğru olmaz. Ayrıca motor seri imalata girmeden yeterince test edilmiştir. Kafanızdaki kuşkuları tümüyle giderecek bir veri yok kısacası. Düşük devirden kolay hızlanma, düşük devirde seyretme ve az yakma, daha sessiz sürüş küçük motorun avantajları. Atmosferikle eş zamanlı sıfırdan kalkarlarsa hızlanmaları eşit kabul edilebilir, 1.6 beş vitesli olduğundan daha az vites değiştirme avantakına sahip. Ancak sürüş halinde ara hızlanmalarda küçük motor bariz avantajlı. Şanzımanı değil motoru rahatlatır, yüksek viteste düşük devirde seyrederek tasarruf yaparsınız ve motoru zorlamazsınız.

Ebad farkı, araç farkı, zemin farkı, ısı farkı, sürücü farkı....

Tabii bu durumda sizi servise çağıran servis yetkilisinin bilgisine na kadar güveneceğiniz sorusu gündeme düşüyor!

Varsayımsal bir motor ömrü beklentisi, hiç bir yasal yanı yok. Broşürde de tipik kullanım ömrü olan 240.000 km'de 5,28 ton karbondioksit tasarrufu yapıldığını yazıyor. O kadar gider mi, gerekli bakım ve tamiratlar yapılırsa çok daha fazla da gider, ama bu arızasız bu mesafeyi tamamlar demek değildir. Yüksek hızlı düşük ataletli turbo sisteminin ömrü henüz tam anlmaı ile test edilmedi caddelerde. Ama deneysel olarak sorun görülse takılmazdı.

http://apps.ford.com.tr/configurator/Specification.aspx?ModelCode=CB801&CatId=66

Şu sıralarda gözdelerim standart kullanım için Efficient Grip Performance, spor kullanım için Eagle F1 Asymmetric 2