Murat Kav.

Şöyle bir detay var. Çakma da lastiğin üzerindeki halkalar I şeklinde, orjinalde ise T şeklinde. O nedenle çakma da bükme kısım ilave etmişler düşmesin diye, orjinalinde ise metalin üzerinde halkalar, lastiğin üzerindeki halkalarda azıcık küçük, dolayısıyla kapatınca sıkı fıkı oluyorlar. Var, var, ama sadece çakma olanı. Elimde bir takım çakma var, debriyaj+fren de orjinal olarak var.

Sizden aldığım gazla, az önce asıldım. Ben yapıştırılmış diye düşünüyordum ama öyle değilmiş, bayağı bir sıkı geçme imiş. Teşekkür ederim, önemli bir aşamayı geçtik Bu arada gaz pedalının orjinali yok, onu koluyla birlikte değişmek lazımmış, mecburen o çakma olacak..

Karışık değil aslında. Modül dediğimiz küçük bir beyin. Merkez ile haberleşmeye yardımcı oluyor, kilitler ne zaman devreye alınacak, cam tek dokuşla ne kadar açılacak vs bunlara karar veriyor. Dediğiniz gibi tesisat var olabilir, modül de ortak olabilir. Tek yapılması gereken aynayı değiştirmek olabilir. Bunu anlamanın en kolay yolu da, aynaya gelen tesisatı açıp, elektrikli ayna kapatma ile ilgili kablolar var mı yok mu kontrol etmek sadece. İçeriden kapatmak için 1429C'yi değiştirmeniz, ayrıca onun monte edildiği trimde de küçük bir delik açmanız gerekiyor görünüyor. Maalesef tak-çalıştır yapmıyorlar çünkü çok ince maliyet hesapları var arkasında. Gereksiz bir parçayı mümkün olduğunca koymamaya çalışıyorlar. İnsanların geneli arabasına bu tür değişiklik yapmıyor, bizler biraz istisna kalıyoruz

Görüntü olarak orjinali ile hiç farkı yok, ama orjinalinde metal kısım ayrılmıyor (içimde de bir şüphe var iyi mi, acaba ayrılıyor da ben mi keşfedemedim )

Kapılarda 14B533 kodlu olan kapı modülü (DDM = driver door module, PDM= passenger door module)

Bendeki orjinal hastalığından Doğan Üzerinde Fomoco yazanları takmaya çalıştım. Ama lastik kısım ile metal kısım kalıp halinde ve hiç esnemiyor namıssız. Metal parça ince gibi görünüyor ama en ufak şekilde bükülmedi bile. Bir triği var ama ne, bir ara servise soracağız artık (gerçi onlar da bilemeyebilir)..

Aynaları kapı modülleri (DDM ve PDM) kontrol ediyor. Sizin araçtaki modüllerin çıkışlarında gerekli çıkışlar var ise tesisat çekerek orjinali gibi çalışır. Manuel açma kapama için cam kumanda panelinin de değişmesi gerekir.

Modülden modüle program aktarma diye bir şey var galiba. Yıllar önce inatla çalışmayan "fasılalı silecek kolu" sorununu da bu şekilde çözmüştük. Servisteki focus ghia arabanın gem modülünden benim kolekşına program aktarmıştık..

Bugün 6-7 ay kadar önce aldığım ST pedallarını takayım dedim, ama yine başaramadım. Bu arada RJB denilen sigorta kutusunu buldum. Sol arkada imiş ..

Evet gerek iç hacim, gerekse de kapıların büyüklüğü sorun. Ben biraz yüksek sesli müzik dinlemeyi seviyorum. Bu nedenle başta c-max'da biraz sıkıntı çektim. Sonra ayarları resimdeki gibi yaptım, şimdi bangır bangır müzik dinleyebiliyorum, keyif de veriyor ama bassları focusdaki gibi duymuyorum. Bass ayarını biraz yukarı çekince de kapılar titremeye başlıyor. Bunu çözmek için kapı trimlerini söküp kaplıyorlar, gayet güzel sonuç da alıyorlar. Bu forumda da vardı uygulayan bir arkadaş. Ama biraz meşakkatli bir işe benziyor, hem de fiyat olarak yine hemen hemen aynı görünüyor. Yani aynı sonucu alabilecek isek, subwoofer daha kolay bir çözüm gibi sanki.

Ford'un orjinal aksesuarı var, pioneer olarak, koltuk altına montajı mümkün der. Ama ben de emin olamadım işe yarar mı diye. Tek istediğim aslında biraz bassları duyabilmek, focus 2'den sonra c-max zayıf kaldı çünkü..

5 kapılı ST geliyor olmasın.

Otomatik opsiyonu özellikle D segmentinde ve MPV, SUV gibi versiyonlarda çok önemli. B ve C kasalarda da her geçen gün daha çok önem kazanıyor. Ancak focusun sorunu bunlar değil. Focusun iki sorunu var, fiyatı ve tasarımı. Arabanın marşbiyerini bile boyamıyorlar, gündüz farı koymuyorlar, titanyumda bile tuhaf bir koltuk döşemesi var, son makyajla birlikte içerideki kalite algısı sürünüyor, ama golf ile aynı fiyata satıyorlar.

Muhtemelen dizel jetta'nın eksikliği diğer sedanlara yarayacak, focus sedan satışları biraz daha artabilir. Mondeo'nun sınıfına baktım. 1.6 dizel + otomatik motora kavuşan insignia'nın satışları uçuşa geçmiş. Bir yılda yaptığı satışın yarısını ekim ayında yapmışlar. Sınıfının en yakışıklısı mondeo ise 9. sırada kalmış.

Vida kapağı gibi görünüyor.

Ekim ayını Volvo V40 onuncu sırada tamamlamış 96 adet satış ile. Focus hb bu sıralamaya giremiyor.

Alan kısa. Pasta yapılır. Sonrasında duruma göre ince bir rötuş yapılabilir. Boya gerekli değil.

Kil uygulamasını hemen her yıkamacı yapar, ücreti değişebilir. Usulune uygun yapılırsa 30 dakikadan fazla sürüyor (kil + cila).

İllaki satıyorsun aracı. Ben de hep sattım. Benim ilk arabam 2004 focustu. Çamurluk sinyallerini değiştirirken elektrikçi çocuk çizdi. Hem de şahsuvarda Teknik müdüre çıktık. İstersen boyatayım dedi. Boyadık gitti. Sonrasında yine bakımda kapıyı hafif çökertmişlerdi, onu da servise boyattık gittiydi. Satarken 5-6 parça boya vardı arabada ama araba sıfır gibiydi, pırıl pırıl parlıyordu ilk gün gibi. Lakin zamanla pişiyorsun, piyasa manyak dolu, üç kuruş fiyattan kıracağım diye kural olmuş, boyalı ise o fiyat düşecek. İsterse kaporta çürük olsun hiç önemli değil, boyalı değilse sorun yok. Eh bu manyaklarla nasıl mücadele edersin, sen de manyak olacaksın

Amma yokuş yapmışsın Kaan abi Detaylı bir boya kontrol istemiyoruz ki. Nasılsa aracı teslim almadan önce şöyle sağına soluna bakmıyor muyuz? Teslimi yapan arkadaş, "talep edildiğinde", elinde bir cihaz ile boya kalınlığını ölçebilse fena mı olur? Belgeye gerek yok, gözümüz ile görelim yeter. Şu da olabilir, yaparız ama 50 TL'nizi alırız, işinize gelirse dersiniz. Valla ben bundan sonra hayatta ölçtürmeden araba almam. Varsın deli desinler

Ben Kaan abiden araba aldım, alırken de boya kalınlığını ölçtürdüm Tabi o zamanlar Kaan abiyi tanımıyordum. Beni boya ölçümü için Maltepe'ye gönderdiler (şimdi kapandı galiba). Boya değeri abartılıyor ama şu da bir gerçek. O araba benimle ölmeyecek, bir gün onu satacağım. Ben bundan önceki arabamı satarken yaşadığım sıkıntıyı unutamam. Satana kadar hiç boya ölçümü yaptırmamıştım, satış esnasında sol marşbiyerin orta direkle direkle birlikte boyalı olduğunu fark ettik. O an ben utandım, çünkü yalancı durumuna düştüm. Müşterilerin %90'ı sadece boyaya bakıyor, şu aracı lifte kaldıralım, bakalım şasi sağlammı diye soran yok. Dolayısıyla varsa böyle bir sorun, alırken bilmeliyim.

Benim tahminim, arka sislerle ilgili olduğu, değişik bir şeyler vardı ama ne..

Hafta sonu yıkamacıyla konuştum bu mevzuyu. Benim gittiğim yer sonax bayisi. Cilalı yıkama isteyince, arac kurulamadan önce sonax'ın hızlı cilasını sıkıyorlar. Başka bir esprisi yok. Hatta kutusunu al, bagaja koy, arkadaşlar kurulamadan önce sıksınlar dedi. Kutusu 22 lira, en az 10 yıkama gider dedi. Denemek için yaptırdım, iyi de parladı. Bir dahaki yıkamaya kutuyu almayı düşünüyorum.

Seri no.su lazım. Teybi sökerseniz arkasında görebilirsiniz (M ile başlar).

Çakmaklıkta hiç sorun yaşamadım. Ama hiç usb girişinden de şarj etmeyi denediğimi hatırlamıyorum. iLUV diye bir marka var bende, benzerlerine göre iyi para vermiştim, 2A olması lazım. Her cihazı çalıştırıyor ve hep arabada.