Liderlik Tablosu

Üst geçidi kullanmak yerine yola atlayanlara da bir ceza gelir umarım...

Kurtulma isteği ne kadar artarsa ömür o kadar uzar. Üstüne titre bence...

Valla performansı bilmemde İstanbul şehiriçi akşam/sabah iş trafiğinde dizele alternatif henüz yok. Yoksa elbette turbo benzinli araba kullanmak (150bg üstü ve 200NM tork üstü olmak şartıyla) çok çok keyifli. Hatta şöyle V6 falan birşeyler olsa kullansak. Konu burada gene siyasete gelecek, bildiğimiz burada defalarca yazdığımız konular. Sonuçta herkesin beklenti ve kullanım koşulları farklı, iyi alternatifler olması her zaman iyidir. 1.0lt dizele iyi bir alternatif olur umarım. Tabii bunun sonucu dizelin fiyatının düşmesi değil 1.0'ın fiyatının yükselmesi şeklinde bir gelişme yaşanacaktır.

kapılardan bahsedeyim: kullanılan hertz hsk-165 takımı orta-üst seviye bir takımdır. 125 watt rms değeri vardır. kapıdan çıkanlar fomoco marka, 25 watt lık hoparlör, benim araç collection olduğu için arkada tiz yoktu, kapıdan yeri açıldı. orjinalleri söküldü, mdf den kalıp yapıldı ve boyandı, oturduğu yerin de saç olması büyük artı puan kazandırdı. bazı fotoğraflar telefondan, idare edin yerine koyuluyor ve etrafı izole ediliyor ki, vurduğunda tüm basınç iç kabine vursun diye, kapının içinde dağılması önleniyor. crosslar yerleşiyor ve kapılar kapatılıyor, kapalı halinden bu görüntü yeter: bagaj da şöyle: yeni anfiler böyle, dijital anfi diyorlar, daha küçükler, yüksek performans sunuyorlar. (ecoboost'u aklınıza getirin ) hertz'in eski epx4'e göre daha performanslı, denendi. bu anfi 4 kanal, 4kapı ve bass'ı beslemek için yeterli. belki ileride bu anfiyi sadece kapılara yönlendirip bass için mono bir anfi düşünebilirim, altyapı ona göre 2. anfiyi kaldıracak şekilde hazırlandı. anfinin konumu: oturduğu yer yine mdf, üzeri halı kaplı. ısınması önlenmesi için altına 12cm fan konuldu. bu konumunun sağlanması için baya uğraş verildi. bass normal kalitede bir bass, farklı özelliği çift bobinli olması böyle görünüyor bagajımın son hali:

Konuya az hakim olanlar hTc One'ın nesi yeni diyebilirler, neredeyse 2012 başından beri piyasalarda... One V, One S, One X ve One X+ derken şimdi karşımıza gelen düz One. hTc kafa karıştırıcı bir model ismi vermiş. Olasıdır ki One serisinin diğer modellerine de bu yeni ürünün imajını aktarmak istemesindendir. Dün lansmanı yapılan telefon gerçekten ilgi çekici ve şık ve güçlü olmanın yanında bazı ilginç yenilikleri de var bahsetmeye değer. Ekran 4.7", IPS LCD3 teknolojisi ve tam HD, yani 1920 * 1080 çözünürlükte, bu da 460ppi üzerinde bir piksel yoğunluğu demek. Deneyenlerin ilk gözlemleri çok başarılı ve türünün beki de en iyi örneği olduğu yönünde. Cihazın kalbinde 1.7 GHz hızında koşan dört Krait 300 çekirdekli Qualcomm Snapdragon 600 işlemci var. Adreno 320 igrafik işlemci, 2 GB RAM, 32 veya 64 GB depolama alanı ve 4.2.3 Jelly Bean ile bu donanım hemen tüm "benchmark"larda farklı önde görünüyor. Bu arada performansta zorlayabilecek en önemli rakibin Sony Xperia Z olduğunu söylemek de yanlış olmaz. Gövde alüminyumdan yapılmış, arkasi yuvarlatılmış, sadece 9 mm derinliğinde ve ele oturma hissi ve işçilik/malzeme kalitesi çok başarılı bulunmuş. Ön yüzde üstte ve altta olmak üzere ayrı ayrı amfileri olan iki hoparlör var ve hTc açıklamasına göre 93 dB ses gücü ile cep telefonundan beklenmeyecek bir performansa sahipler. Tabii Beats Audio desteğini de unutmamak lazım. Çift gürültü önleyici mikrofon ile ses aktarımında yüksek kalite yakalanacak gibi. 143 gram ile çok rahatsız edici bir ağırlığa sahip olmayan telefonda hTc yeni 5.0 sens arayüzünü kullanmış, ilk bakışta biraz Windows 8 - Sony Timescape karışımı gibi görünen yeni sense teknolojisinin kullanılışlı olduğu belirtilmekte. Açma kapama düğmesi şeffaf ve eş zamanlı kızılötesi verici olarak çalışarak uzaktan kumanda özelliği kazanabiliyor. En çarpıcı yenilik ise fotoğraf teknolojisinde: Cihazın sensörü sadece 4 MP büyüklüğünde, ancak hTc'nin "ultrapixel" diye adlandırdığı tekonolojiye sahip, yani her bir piksel standart sensörlere göre %300 daha büyük, bu da ışığa duyarlılığı arttırarak özellikle loş ortamlarda üzerinde f/2.0 lens ve birlikte gelen titreşim önleyici ile birleştiğinde mükemmel fotoğraflar anlamına geliyor. Cep telefonu ile çekilen fotoğrafların genelde sosyal paylaşım sitelerinde dolaştıkları ve dev poster baskılara dönüşmedikleri düşünülürse bence bu çok doğru bir hamle. Gerçekten ilk örnekler çarpıcı bir keskinliğe sahip. 2688 *1520 piksel ebadlı fotoğraflardan meraklsının 30 * 40 cm baskı alabilmesi de olasıdır. Bu arada 1080p@30fps video mümkün. HDR de kullanılabiliyor. Ne kaldı? Ha pil durumu, nihayet 2300 mAh değiştirilemeyen bir Li-ion ünite kullanılmış, bu biraz nefes almaya imkan verecek gibi görünüyor. Ben bunu 6 ay sonra alırım.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, otomobiliyle yaya geçidinden karşıya geçmeye çalışan çocuğa çarpan sürücüye taksirle ölüme neden olma suçundan verilen 3 yıl 2 ay 24 gün cezayı yetersiz buldu. Daire, karanlığa rağmen aracının farları kapalı olan, yaya geçidinde hızını kesmeyen sanık hakkında 25 yıla kadar hapis cezası öngören “olası kastla nitelikli öldürme” suçundan hüküm kurulması gerektiğine karar verdi. İzmir'de akşam saatlerinde, farları kapalı aracıyla hızla seyreden H.Y, uyarı levhaları ve işaretlere rağmen hızını kesmeyerek, yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmeye çalışan 2 kardeşten F.Ö'ye çarptı. F.Ö, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığı TCK'nın taksirle ölüme neden olma suçunu düzenleyen 85. maddesi uyarınca 3 yıl 2 ay 24 gün hapis cezasına çarptırdı. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin gündemine geldi. Daire, yerel mahkemenin kararını, eksik ceza tayini yapıldığı gerekçesiyle bozdu. Daire kararında, sürücü belgesi bulunmayan ve meskun mahalde havanın kararmasına rağmen far devresini kullanmayan sanığın, olay yerinde otobüs durağı, uyarı levhası ve çizgilerle belirli yaya geçidi bulunmasına karşın hızını yasal sınırlarda tutmadığının altı çizildi. Sanığın, F.Ö'nün de aralarında bulunduğu birden fazla yayayı fark ettiği halde mevcut hızıyla ve diğer sanıkla yarışır şekilde yaya geçidine yaklaştığı belirtilen kararda, ilk geçiş hakkına sahip yayalara yol vermeksizin kazaya neden olduğu, sonrasında da olay yerinden hızla uzaklaştığı vurgulandı. Eylemi neticesinde birilerinin ölebileceğini öngören ancak buna rağmen eylemine devam ederek neticeyi kabullendiğini gösteren sanık hakkında TCK'da 25 yıla kadar hapis cezası öngören “olası kastla nitelikli öldürme” suçundan hüküm kurulması gerektiği ifade edilen kararda, “Vasıfta hataya düşülerek 'taksirle ölüme neden olma' suçundan hüküm kurularak, eksik ceza verilmesi bozmayı gerektirmiştir” ifadesi kullanıldı. (Hürriyet-20/02/2013)

adamlar eğleniyor yahu

size basitçe şu örneği vereyim..reno yeni dizel çıkardı..şimdi opel in çıkaracağı söyleniyor.. değerler ise..1.6 dizel 130-135 bg..300-340 tork aralığında her iki motorda..0-100 km hızlanmalarına bakarsak..reno motoru fluence, 1350 kg lık arabada 9.8 sn ye..ford un 1.6 eb u 180 bg 240 tork..o da 1330 kg..benzinlinin torku dizele ulaşamaz ama dizel in bg de benzinliye ulaşamaz..0-100 hızlanmasına bakarsanızda 1330 kb lık focus ta 8 sn ye..1560 kg lık kuga da 9.5 sn ye.. yani tork canavarı araba focus 1.6 eb un yanından geçemiyor..kuga ile rekabet edebilir, ki focus dizeli buların dışında tutuyorum çünkü 115 bg 270 tork..o da 1700-2000 devir arası..2000 devirden sonra tork azalmaya başlar..bazı dizellerde bu 2250-2500-2750 devirdir..bu yüzden dizel araba devir yükseldikçe performans kaybeder..meseleyi her zaman tork mu bg mi konusuna taşımak istemem ama nedense herkes bindiği arabayı çok iyi görüyor..realist bakmıyor.. eğer uzun km den dolayı yakıt masrafı gibi endişesi yoksa bir kişinin veya dizel i çok seviyorum demiyorsa(kişisel tercihlerden bahsediyorum), amaç performanssa dizel araba almamalı..nedense bu dizelin iyiliğini amerikalılar, araplar, japonlar kavrayamamış adamlar sırf avrupa kıtasına satacağız diye dizel araba üretmek zorunda kaldırlar; japonlardan behsediyorum..mazda ve sonunda honda dan bekleniyor.. usa da ford 3.5 litre çift turbolu eb motor takıyor pikaplarına..yaklaşık 350 bg 450 tork..neden dizel üretmiyor..tır da olabilir çünkü dizel yük motorudur..performans değil, daha doğrusu performansı ağırlık çekmede daha iyi olabilir.. gelelim bizim 1000 motora..1.5 ve 1.6 dizelle kıyaslarsak (1.2, 1.4 ü hiç umursamıyorum bile) yüksek 125 bg i sayesinde 90-115 bg aralığındaki dizellerle kafa kafaya yarışır ister düz yolda ister rampada..çünkü dizelle 3000 devir üstüne çıkmanız gerekirse bu çekişmede benzinliye karşı kaybedersiniz, ki bu da sizin az önce bahsettiğiniz yoldaki densizlerle mücadele devridir (focus 1.6 dizel 95 bg hızlanma 12.5 sn ye...115 bg 10.9 saniye..1000 eb motor 11.4..1.6 eb 8..1.6 normal benzinli 11 sn dir) herkes kendi arabasında mutlu-mesut olsun abartı mı olacak bilmiyorum ama sormadan da edemeyeceğim, dünyada onlarca yarış yapılıyor..en meşhurları formula 1 ve nascar vb hiç dizel araç var mı acaba ? (belki kamyon yarışları)

4 ay olmak üzere kullanıyorum sıkıntısız şekilde çalışıyor. Aldığımda pişman olmadım tavsiye ederim...

1.6 tdci Style donanım Dün aracım ile ilk uzun seyahatimi gerçekleştirdim yol boyu virajlı yollar otoyol 2 şeritli şehirler arası yol geçtim. Kendi izlenimlerimi ve eski focus 2 kullanıcısı olduğum için ikisinin karşılaştırmalarını anlatmak isterim. Madde madde yazıyorum il olarak SESSİZLİK focus 3 bu konuda muazzzam başarılı.Bu sefer yalıtıma gerçekten önem verilmiş.Tüm yol boyunca benzinli bir araç kullanıyormuşum hissiyle seyahat ettim.Aracın dizel olduğunu ancak durduğunuzda yada camlar açıksa anlıyorsunuz.Focus 2 bu konuda focus 3 ün yanından bile geçemez.Otoyolda yüksek hızlarda rüzgar sesi oldukça azaltılmış.Özellikle aktif ızgaranın yüksek hızlarda otomatik olarak kapanmasıyle 190 km hızla dahi giderken ancak 110 120 km hız yapıyormuş hissi veriyor. Gelelim lastik sesine.Yine focus 2 ye nazaran oldukça başarılı bir lastik sesi azalması mevcut.Örneğin düz bir asvalttan bir anda tırtıklı asvalta geçtiğinizde(izmir çeşme karaburun sonrası tek şeritli gidiş gelişin olduğu yol) oldukça başarılı bir ses izalasyonu mevcut tabi bunda lastiklerinde önemi var fakat daha önceki aracımla şimdiki focus 3 aracımın lastikleri aynı markaydı.Bu sebepten focus 3 ün taahhüt ettiği lastik sesi azalmasını gerçekleştirdiğini rahatlıkla söyliyebilirim. Sonuç olarak focus 3 bu konuda verdiğiniz parayı sonuna kadar hakediyor. MOTOR VE VİTES GEÇİŞLERİ Şunu rahatlıkla söyliyebilrim ki eski motora nazaran size sunulan 5 beygirlik artışı kesinlikle hissediyorsunuz.İlk hızlanmalarda oldukça seri turbonun varlığını ilk kalkışlarda sonuna kadar hissediyorsunuz.İlk olarak kullanıcak arkadaşlara küçük bir tavsiye ilk kullandığnızda sanki yüksek hızlarda ağır kalıyormuş gibi hissedebilirsiniz ama emin olun yanılıyorsunuz araba hızını hisssetirmediğinden öyle gibi geliyor hız göstergesine bakın yanıldığınızı anlıycaksınız. Aracı çeşme otobanda en son 210 km hıza çıkardım.Klima 1 de ve araçta 2 kişiydik.Daha önceki aracımla 155 km hızla tırmandığım rampayı 170 km hızla tırmanıyorum şimdi. Çeşme dönüşümde otoyolda Bir focus 2 tdci ile yanyana geldik.Oda kendi aracını test etme derdindeydi sanırım benim gibi bana yol verdi ve yol müsait olduğu için oda gaza bastı benim gibi sonuç olarak.Klimam 1 de ve araçta 2 kişi olmamıza rağmen yanından yavaşça geçip 1 2 dakika içinde yaklaşık 5 araç boyu mesafeyi açtım. Gelelim focus 3 te en beğendiğim geliştirmeye Vitesler tek kelimeyle muhteşemleştirilmiş.Vites geçişleri muazzam sessiz.Önceki focus 2 de en beğenmediğim özellikti viteslerin sert geçişleri ve Çıkardığı sesler.Focus 3 müthiş sessiz ve yumuşacık vites geçişleri mevcut.Focus 2 de devamlı 6. vitesi arardım focus 3 ile bulduk çok şükür.Vites kutusu o kadar yumuşak ki siz takmak istediğiniz vitesin önüne gelin sanki vitesi yuvaya araç çekiyor.Ve son olarak 6. viteste en ufak bir bayılma ve sıkıntı yok.focus 2 de 5. vites ne ise focus 3 tede 6. vites aynı 270 tork budur dedirtiyor insana. AMORTİSÖR VE DÖNÜŞLER Öncelikle focus 3 teki amortisör daha öncekilere nazaran daha sert normal tümseklerde sıkıntı yok fakat laka larda özellikle arka amortisörlede baya bir sert vuruyor.Fakat bunun avantajını virajlı yollarda hissediyorsunuz.O kadar uğraşmama rağmen esp ışığını sadece bir noktada oda çok az yanıp söndürdü.Sert amortisör eşittir iyi yol tutuşu olayını bizzat göstermişler fosus 3 te.Benim aracım hatckback yani spor bir araç ve olması gereken kesinlikle budur.Her daim lakalı yollarda gitmiyoruz sonuçatta yollarımız eskisi gibi kötü değil. Tercihler değişebilir fakat ben focus 3 amartisör lerini çok beğendim.Yol tutuşunda ise sanki bir wrc kullanıyormuşum gibi.Virajlı yollarda bu aracı kullanmak çok zevkli. KLİMA Bu araçata muhteşem bir şey var arkadaşlar oda klima.Aracın klimasını ne açtığınızda nede kapatığınızda araç ta en ufak bir kasma titreme devirde oynama olmuyor.Klima açıkken kavramada en ufak bir değişiklik ve sıkıntı yok.Klimanın açık olduğunu ancak içerideki havadan ve düğmedeki ışıktan anlıyabilrisiniz. DİREKSİYON Şehir içi kullanımda ve düşük hızlarada yumuşacık ama hızınız biraz arttığında sertleşen ve kullanımı oldukça keyifli. YAĞMUR SENSÖRÜ Focus 3 lerin genelindeki sorun bendede mevcut çok tırtıklı asvaltlarda yağmur sensörü kutusunda tıkırtı sesleri geliyor.Çözüm kağıt sıkıştırma:) YAKIT Onunla daha ilgilenemedim.:)Bu aracı kullanmak o kadar zevkli ki ona vakit ayıramadım ilerideki testlerimde en az yakıtla kaç km giderim testinide gerçekleştiririm. ŞİMDİLİK AKLIMA GELENLER BUNLAR... EĞER Kİ BANA 10 ÜZERİNDEN BİR PUAN VER DESELERDİ FOCUS 3 E VERECEĞİM PUAN 9.5 OLUR 10 VEREMEMEMİN SEBEBİ TEYBİN AUX BLUETOOTH VE USB DEKİ KRONİK PARAZİT SESLERİ. SONUÇ OLARAK BENİM ŞAHSİ FİKRİM FOCUS 3 VERDİĞİNİZ PARAYI SONUNA KADAR HAKEDEN BİR ARAÇ. BU SEGMENTTE FOCUS 3 1. SIRAYA OTURUR.

Soğuk Hava Testi, özellikle elektronik için önemli Park Asistanı (Otomatik Araçta ) Yeni Fotolar: Sony ve Navi

Çok güzel bir uygulama ilk kez gördüm

Çok doğru, ama bu durum adam ezme hakkı vermez yine de... Antalya bir süredir AB kapsamında bir proje şeklinde yürütülen yaya öncelikli kent çalışmalarına sahne oluyor. İlgilenenler için: http://www.onceyaya.info/index.php?page=main Çok da güzel yürüyor çalışmalar. Şimdilik Konyaaltı caddesi ve üniversite kampüsü öncelikli bölge ilan edildi, hız 40 km/h ile sınırlı ve sürekli radar kontrollü, ayrıca yayalar için net belirlenmiş geçişler var, yol vermeyeni dövüyoruz. Eskiden yoğun trafiği olan bu cadde bugünlerde bomboş ve ben o güzergahı kullanıyorum artık Çalışmalar kaspamında ben de görüşlerimi değişik fırsatlarda ifade ettim ve yaya geçidi yerlerinin ve biçimlerinin yürüyen trafiği engellemeyecek şekilde olması gerektiğini, sadece yaya yol vermenin sorunu çözmeyeceğini sadece şeklini değiştireceğini defaten dile getirdim. Yavaş yavaş ilerliyoruz, özellikle eğitim programları faydalı. Ancak halen şehirde gözle görülür bir yayaya saygıdan bahsetmek zor.

öncelikle 300 den kasıt 270+30 nm idi. Fordun yayımladığı 1.0 ve 1,6 tdci motorların güç diyagramlarını yapıştıramadım ama bu diyagramlara bakınca bu iki motoru karşılaştırmanın mümkün olmadığı anlaşılmakta: 1500-2500 n-1 aralığında tdci motorun yaklaşık %35 daha fazla tork ürettiği, torkun düşerek bg gücü (70 kw) ile kesiştiği 2800 n-1 iki motorun beygir güçlerinin eşit olduğu ancak dizelin yinede %25 daha fazla tork ürettiği bu devirden sonra 3600 n-1 e kadarda dizelin 15 kw ve %30-%20 tork değerlerinde daha fazla güç ürettiği açıkça görülüyor. 6. vites 3500 devirde ise f3 tdci 195 km hıza çıkıyor. Yani sonuç olarak tdci ile rampaları 170-190 km hızla çıkabilirsiniz. 1,6 tdci ile 1,6 ecobostu karşılaştırdığınızda 2800 devire kadar dizelin hafif tork üstünlüğü varken (ki beygir güçleri yaklaşık aynı ancak ecoo boost daha dik güç artışı sağlıyor kalkış avantajıda diyebiliriz), 2800-3600 devir aralığında beygir güçleri yaklaşık aynı ancak bu seferde ecoboost torkta biraz önde. bu devirden sonra ecoboost hem tork hemde beygir gücü olarak avantajı ele alıyor. bu karşılaştırmada 1,6 ecobost performans olarak bir adım önde olmasına rağmen, dizelde yakıt ekonomisi olarak önde. şeklinde diyagramları okuyorum. ancak gerçek hayatta karşılaştırsak sonuç ne çıkar bilemem.

bana kamera yada hafıza çokta lazım değil aslında...htc wildfire ile idare ediyorum hala bozulsa yada elimde düşüp kırılsa falan diye bekliyorum inadına hala yaşıyor alet

Öncelikle herkeze mrb tekrardan Sorun çözüldü bilemiyorum ama aynı sorunu bende dün çözdüm sorun denildiği gibi havalandırma stopların içersideki suda terlemede bu sebepten oluyor havalandırmanın dış kısmında kaporta yüzeyine basan bir fitili keçesi var o yüzeye tam oturmuyor ve bu aradan içeriye havalandırmanın üzerinden su alıyor ben söktüm komple gazete serdim suyu üstten döküp izledim havalandırmadan aldığın gördüm havalandırmayı sökmek için tırnaklaından kurtarıp dışarı için ve kastırıp içeri alın tamponu sökmeye gerek kalmıyor çözüm olarakta içeride tırnaklarla kaporta arasına fitil tarzı ince malzeme geçirdim bu sayede yüzeye daha iyi bastı vere arada boşluk kalmadı sorun çözüldü zaten ileri geri oynadğını görüceksiniz umarım sizinde işinize yarar resimlerinide koyuyorum

Beğendiği bir telefonu herhangi bir kıyaslama yapmadan olabildiğince nesnel tanıtan kişiye bu soru ne amaçla sorulmuştur? Ürünü değersizleştirme eylemi dışında.. (Önemli not: Bu satırları asla alınganlık, kızgınlık vb. ruh hali içinde yazmıyorum) Yurt dışında üst düzey donanımla makul fiyata satılıyor (350 $/€ civarında) Ülkemize aynı oranda avantajlı fiyatla gelmedi. Performans olarak sorunu yok. Kullanıcılar genelde düzgün bir kullanıcı arayüzü olmamasından şikayetçi, bir de kamerasından mutlu olmayanlar var, 16 GB üstü depolama belleği yok. Ama bunların hiçbiri iyi fiyata düzgün performansı gölgede bırakacak özellikler değil.

O farklı onun arkasinda direkt google var. Valla fiyat performans olarak iyi sanırım.Fakat hafiza sınırlı ve sd kart desteği var mı bilmiyorum. Donanım ve fiyat iyi diye biliyorum.

Tam "olası kasttır o" diye ukalalık yapacaktım ki haber de o şekildeymiş zaten.. Ama haber biraz abartılmış zira Yargıtay'ın bu yönde kararları var zaten.. Klasik basın şişirmesiyle "çığır açan" şeklinde nitelendirilmiş..

that's the point... sana göre öyle.. en azından bana göre de iPhone lüzumsuz derecede abartılıyor. o yüzden zevkleri tartışarak hiçbir yere varamayız... nabıyon be yaaa? Ya hakikaten bak Samsung'u unutmuşum bu konuda. Bu arada S2'de JB mi var? ohanza, yuh olsun sana LG diyorum o zaman.. Bu arada LG'nin yeni telefonu Optimus G Türkiye'ye gelmeden Optimus G Pro çıkmış... 3000mAh bataryası varmış... 5inch full hd ekran, LTE, 32 GB dahili bellek, ayrıca SD kart slotu, 2 GB Ram vs vs..

bi zahmet olsun artık çok geç bile kalındı....

Mehmet Hocam bence yaklaşımdaki eksiğiniz performans sürecini 0-100 hızlanma olarak algılamanız. Trafik lambalarından boş yolda kalkış dışında pratik kullanımı olmayan bir değerdir. Eğer kağıt üstünde kapsamlı bir kıyaslama yapacaksanız üst viteslerde 60-100, 80-120 hızlanmaları da kıyaslamanıza ekleyeceksiniz, ayrıca 1000 m'yi katettiği süreyi de. Ben benzinli seven biriyim, ama dizelin de hakkını vermek lazım, şöyle hafiften virajlı bir dağ yoluna çıkalım ben 1.6 dizelle 1.0 EB'un kabusu olurum hiç endişeniz olmasın, hele ki bir de araba yüklü olursa. Üstelik bu şartlarda benzinliden daha da az tüketirim. Herkesin kendi arabasını çok iyi algılaması durumu doğru Sorularınıza gelince saydığınız ülkelerde su benzinden pahalı olunca tasarruf derdi olmuyor. Sporda LeMans 24h yarışlarında 2006 yılından beri Audi'ler bir kez Peugeot'a kaptırmakla beraber dizel araçlarla kazanıyorlar. Yani sporda dizel yok değil... Caddeler de salt performans mekanı değil zaten, değişen yol şartları, yük şartları, ekonomi odaklı yaklaşım vb. kriterleri hep birlikte değerlendirmek lazım. Böyle bakınca torkun ve dolayısı ile dizelin önemini yadsıyamayız. İsteyen istediğini seçsin kullansın ayrı...

tolga bey evde-işte alt planda genelde power love fm çalar benim genelde. ama radyosu istanbul dışında yok maselef. ben de ne yapıyorum?? hoşuma giden parçaları arabaya yazıyorum, tabii ki 320kbps olacak!. (isohunt.com) sağolsun, herşekilde yetişiyor.

Öyle bir his veriyor demiştim zaten.. Nexus dışında hangisi hızlı ki zaten güncelleme konusunda?

http://www.youtube.com/watch?v=jIPu92RddRA yukarıdaki parçayı bilmeyen yoktur heralde. bu versiyonu en sevdiğim versiyondur, 16 mb, 320kbps lık kaliteli bir kaydı var bende. çalıştığım yerde abilerimden biri duymuş arabaya böyle bişeyler yaptığımı, bir bakayım dedi, pek anlamaz ama, aç da dinleyelim dedi, ben de muziplik olsun diye arka ortaya oturttum, birazcık da bass seviyesini yükselttim. parça başladı, çok güzel gitar, konser sesleri falan girdi, hoşuna gitti, sonra 32. snde bass bir vurdu, abimin bir inip kaçışı vardı arabadan görmeliydiniz

Bence de... 270 Nm bu arada. Aslında 1.0 EB'un tork değeri 170 (OB 200) Nm ile kağıt üstünde çok yüksek değil, ancak bu değeri 1400 dd itibaren sunuyor, bu da üst viteslerde yakalandığınızda mahcup olmayacağınız anlamına geliyor. Sonuçta çok tartışmaya gerek yok, doyurucu performansı benzinli bir motor için göreceli ekonomik sunan bir motor! Ancak seçmek zorunda kalsam 1.0 EB 125 PS'mi 1.6TDCi 115 PS'mi, kolay bir karar olmazdı...

Bizim burda bir hoca var...Nefesi kuvvetli. Lazımsa kurşun da döker.

Benim kesin bildiğim Mercedes'lerde suya düşünce her taraf açılıyor. Arkadaşın E200'ü var, geçenlerde derin bir sudan geçmiş, şakır şakır da yağmur yağıyor, birden camlar ve sunroof açılmış, kapatmaya çalışıyor kapanmıyor. Sonunda durmuş stop etmiş biraz beklemiş aracın içinde şemsiye açarak, sonra çalıştırmış bakmış kapanıyor. Dönüşte aynı durum tekrarlamış, servisle konuşunca suya düşen araçta dışarı çıkmayı kolaylaştırmak için böyle bir özellik olduğunu söylemişler.

wuuuuuuuuuuuuuu yakup ford mu doğuyor

Android yüklü değil mi ? Geçiniz....

Bu gün arabayı götürdük ustaya babamla buji kablo filan bujileri değişmesi lazım dedi ben olmicak dedim ama sakalım yok. gazını ayarlattır dedi sonrada.gaz ayarı yapan ustama gittik abi bu benzinde düzgün calışmıyor gazda nasıl çalışsın dedi. bizi tanıdığı bir ustaya götürdü usta motorun sesini dinledi bu rolenti filan değil sübapları çok sıkışık bu arabanın dedi söktü üst kapağı ayarladı abi araba saat gibi çalışmaya başladı 50 bin km böyle araba sürmüştürüm arızalı şekilde çok sevindim olduğuna. hararet müşürünündeymiş arıza onuda değiştirdik yalancı hararette bitmiş oldu ( bir diğer usta müşürü değiştirdi olmamıştı onu sordum bunu ince ayarlıcaksın cok sıkmayacaksın filan dedi oldu vallahi) yani usta var,usta var teşekkür ederim....

Ben hiç görmedim böyle kazalı araba Umarım açarlar ama sanmıyorum kaza anında elektrik kesiliyor genelde..

Kaza anında tüm araçlar zaten kapıları ve camları açmıyorlar mı? Benim bildiğim Sunroof'a kadar hepsi sonuna kadar açılmakta. Kapıların kilitlenmesi güzel bir özellik olabilir de ben zaten otomatiğe bağladığım için, kontak açıp kemer takıp kapıları kilitliyorum, benim pek işime yaramayabilir.

haklısınız... kısaca demek istediğim ford motora güvenmese piyasaya çıkarmazdı diye düşünerek aldım bu arabayı çünkü 1000 motor eb son üretileni..önceki hacimler çok daha önce üretildi..dizel ve lpg yi sevmediğim için ekonomik 1.0 eb aldım..eski aracımdan en az 1 litre az yakıyor şu haliyle..rodajı bitince biraz daha iner sanırım bu da bana yeter..inşallah bizi utandırmaz ford bu motorla 25 adet patent başvurusu yaptı..

Gavurun benzin diye bir derdi yok ki. Neredeyse sudan ucuz. (Arabın hiç yok onun derdi hakkaten su) Arkadaşım Avustralya'ya göçmen gitti. 6 silidirli otomatik benzinli forda biniyor. Asgari ücretli fabrika işçisi...

bilecik coğrafi olarak yolları ile sorunlu mudur acaba?.. size tavsiyem p7 cinturato almanız.. daha ucuz mudur bilmem ama oralar yağışlıdır sanırım, goodyear duragrip de alınabilir..hız endeksi V yerine H da tercih edilebilir..fiyatı ucuzlatır..ama arabanızla uzun yola çıkıyorsanız 5 kişi ile full bagaj..yük endeksi 92-93 de tercih edilebilir..çünkü aracınız dizel sanırım 1370 kg civarı...bu da fiyat arttırır..ama önemli olan güvenlik..ford bayisini boşverin sadece kazıkçılar..conti ise geçen yıl bir iki lastiği test birincisi oldu diye şişirdi fiyatları halbuki çoğu lastiği işçiik ve maliyetin ucuz olduğu polonya malıdır..

süreklimi atıyor? bizimki gaza yüklenince atıyor biraz aynadan vs görünmüyor arkasında giderken farkediyorum.

Malumunuz aracımdaki bazı sorunları biliyorsunuz. Otosan'ın kayıtsızlığına yapacak bir şeyim yok ne yazıkki bazı imkansızlıklar nedeniyle. Önümüzdeki hafta içi gidip serviste yaptıracağım. Cumartesi günü gibip bir ön görüşme yaptım servisle tahmini yapılacak işlemlerle ilgili. Bu daha çok endişelerimi gidermek adınaydı. Şimdi sorunları sıralayıp yapılacak olası işlemleri ve kesinlikle yaptırmayacağım işlemleri sizlerle paylaşmak istedim. 1. Bagaj kapısının simetri sorunu: Bagaj kapısının sökülüp yeniden takılması gerekiyordu. Bunu yaptırmayacağım. 2. Tavan döşemesinde hata var. Sağ arka kapının üstündeki yerde. Bunu da elletmeyeceğim. Gözüme o kadar batmıyor. 3. Klimanın sol altındaki plastik aksam birleşiminde açıklık var, biraz esneme yapmış gibi görünüyor. Yaptırmayacağım. 4. 1,5 aydır bagaj kapısı kilitlendi ve açılmıyor. Kilidin değişmesi gerekebilir dendi. Nasıl açılacağını sordum değişmesi için. Bir zorlama olmayacağı, elektrik verilerek açılacağı söylendi. Pek anlamadım sistemi ama, deforme olmayacağına göre sorun yok. Yapsınlar bari. Sinirimden yaptırmıyordum. Artık yaptıracağım. 5. Sürücü koltuğum abartısız yaylı yatak gibi, oturduğumda, azıcık kıpırdadığımda yada azıcık aracın yaylanmasını sağlayacak bir zeminde gacır gucur ediyor. Koltuğun yerinden sökülüp inceleneceği söylendi. 6. Arka koltuklar yine biraz bozuk yola girdiğimde ses çıkartıyor. Yalıtım malzemesiyle kaplanarak sorunun giderileceği ifade edildi. Bunu da yaptıracağız haliyle. 7. Sol ön klima havalandırmasının birleşimleri zaman zaman tık tık şeklinde ses çıkarıyor. İnceler bakarız dendi. Kolay bir şeyse yapılacak. Bazen göğsü sökmek gerekebiliyormuş. E yuh artık öyle bir şey olursa söktürmem tabiki. Araç Özeti: Focus 2012 1.0 Eco Titanium + Smart Paket Kilometre: 2500, Yaklaşık 1,5 aylık aracım. Forda lanet ettim mi ettim. Bir daha ford alırmıyım? Tövbe. Daha önce de yeni fiesta araç almıştım sıfır. O bile bu kadar sorun çıkartmadı. Bazı ses, tıkırtı sorunları oldu ama bir yaşını doldurdu ve öyle başladı. E, yapacak bir şey yok. Arabamla barışacağım. Arabanın donanımına, teknolojisine lafım yok. Çokta severek almıştım. Hala sevmek istiyorum. Ama işçilikte işte can sıkan şeyler var. Lütfen, madem canını sıktı sat kurtul demeyin Malum o kadar kolay mal sahibi olunmuyor. Aslında arabadan ziyate, otosan can sıkan. Otosanın müşteri memnuniyeti politikasının yalan olduğunu anladım. Ha, bir de şu FKasko hani navigasyon cihazı hediye ediyordu. Onu da Ford gönderiyor. Dün elime geçti. Açtım, inceledim çalışıyor. Fakat ekranda pixel hatası var mesela. Sol üsten aşağıya doğru boydan boya pembe bir çizgi. Defolu ürünleri hediye ediyorlar herhalde Aramadım bile bu ürün arızalı diye. Ne gereği var, arayacağım yine can sıkacaklar. Kısmetse ben bu araca uzun yıllar bineceğim. Yeniden bir araç almak bir gün nasip olursa işte o zaman Ford almadan önce bin defa düşüneceğim.

çok güzel olmuş iç aydınlatma pleka ve bagaj ben de yaptım şu sis farı güzel yapmışın sis farı açtın mı şeridi nasıl yerleştirdiniz.tşk

Elinize Sağlık Gerçek ST Spoiler bu işte İçinde kırmızı led yanıyor olabilir mi ? denediniz mi?

Hayır hayır est. Konulardaki cevaplar genel cevap niteliğinde çünkü hepsi aylar sonra da okunacak detaylı açıklama Sebebi sadece bu

Sabah sabah gene biraz açıklayıcı bilgi yazmak geldi içimden.... Ecomode nedir diye sorulmuştu... Ecomode ekonomik kullanım ile ilgili geniş çaplı bir verit tabanından elde edilmiş verilerle hazırlanan algoritmaların kullanıldığı ve sürücüye ekonomik kullanma konusunda yardımcı olması beklenen bir özelliktir. Yani birincil amaç ekonomik ve verimli kullanımı teşvik etmektir ve bunun dışından bir ayar yapılma olanağı da yoktur. Çoğumuzun da bildiği gibi yol bilgisayarında ortalama tüketim değeri ekranından sağ ok ile girebileceğiniz bir ekranda karşımıza çıkar ve boyanması gereken beşer yapraklı üç çiçekten oluşur. Fiyakalı ekranlarda böyle görünüyor, TR'deki monokrom ekranlarda bunlar yan yana yer almakta... Sistem araç hızı, motor devri, anlık tork değeri, motor ısısı, debriyaj, gaz pedalı ve vites kolu pozisyonlarını izliyor ve elde ettiği verilerle eğer ekonomik kullanma değerlerine uygunsa çiçek yapraklarını boyayarak "doğru yapıldı" mesajını veriyor. Ayrıca soğuk motorda seyir süresini de oranlayarak bu bilgiyi de kullanıcıya aktarıyor. İlk çiçek vites değiştirme alışkanlıklarınıza bakıyor, eğer ekonomik sürüşle uyumlu kullanırsanız, diğer bir deyişle yol bilgisayarı değişim uyarılarına sadık kalırsanız, yaprakları tümden boyanmış bir çiçekle ödüllendiriyor sizi. İkinci çiçek verimli kullanım ile ilgili, anlık hız değişimlerini, sert devirlenme veya frenleme gibi parametreler göre trafikte ne kadar akılcı olduğunuzu, ya da ne kadar öndekinin dibine yanaşıp fren gaz gittiğinize bakıyor. Sakin kullanırsanız burdan da güzel bir çiçek kazanma şansınız var. Üçüncü çiçek ise hız ile ilgili, şartlara en uygun, yani diğer bir deyişle en az yakıt tüketimi sağlayan hızı kullanırsanız bir boyalı çiçek de buradan kazanıyorsunuz. Sonuçta verimli kullanılabilecek en yüksek vitesi kullanıp, diğer araçlarla mesafe bırakarak sakın kullanır ve fazla hız yapmazsanız ödüllendiriliyorsunuz. Verimlilik değerinin %75'ini yakalayan "Aferin" mesajını alırken, %95 alan da "Şampiyon" oluyor. Bu arada ara sıra kullanım tarzınızla ilintili öneriler de çıkabiliyor ekranda, mesela "erken vites değiştirmek tüketimi azaltır" ya da "sakin kullanım tüketimi azaltır" gibi. Kısa sürüşler motor ısınmadan gerçekleştiği ve göreceli yakıt tüketimi de bu şartlarda daha yüksek olacağı için motor ısısı da izleniyor ve ideal ısıdan sapma oranı ekrana mesaj olarak yansıtılıyor. Ayarlar değiştirilebilir mi? Hayır, daha önce de yazdığım gibi ekonomik sürüş desteği özelliği taşıyor ve hedef bu! Sıfırlanabilir mi? Evet, ort. yakıt tüketimini sıfırladığınızda tüm yaprakların içi boşalıyor ve yeniden başlıyorsunuz. Eksik kalan bir şey var mı? Sanmam, ha bir de başka bir özellik var, aslında doğrudan bununla ilgili değil ama değinmek isterim. Yeni nesil araçlarda motor kontrol sistemi sürüş özelliklerini inceleyerek ve hafızasına alarak motor programında uyum sağlayıcı değişiklikler yapabiliyor. Söz gelimi sürekli dip gaz gidiyorsanız gaz pedalı tepkisini arttırabiliyor, overboost kullanımına kolay izin veriyor vb. Markadan markaya modelden modele elbette farklılıklar var, ama sonuçta Focus da kullanım tarzınızı öğrenip ona uyum sağlıyor. uzun süre sakin kullanımlardan sonra örneğin ani ivmeleneme talepleri biraz daha tedirgin karşılanıyor, halbuki sık dip gaz gittiğinizde tepkiler serileşiyor. Ferhat'ın vites değiştirme noktası değişiyor tespitini ben katılamıyorum. Sonuçta bu görsel yardım ekonomik kullanmayı teşvik edecek nitelik taşıdığından amacına aykırı olur değişim. Aklıma iki şey geliyor, bir enerjik gaz verince sistemdeki atalet nedeniyle değişim işareti geç kalıyor olabilir, ya da yukarıda bahsettiğim adaptif kontrol ile ilgili olabilir. Tabii üçüncü bir şık da yazılımın kafayı yemesi olasılığıdır

Focus III bu modellerden en iyi seçim olacatır tabi sizin kiriterlerinize göre. Toyota sahibi oldum. İlk senesini doldurman sattım. Değerlendirmeye bile değmez. Fluence şirket aracı var. kullandım. 1.5 dci motoru ve EDC şanzımanı çok iyi. Ama gerisini koyverin gitsin. Jetta en dişli rakip. DSG şanjıman ve geniş iç alanı ile önde. Ancak Fiyatta çok uçuklar. Yeni astra sedan tasarım ,iç mekan fena değil. Ancak yeni dizel motor ve şanzıman şart. 1.3 ile olmamış bu dedirtir. Bu durumda otomatik şart değilise C sınıfında Focus III tek geçerim. Vede ben öyle yaptım

Aldıktan sonra sahip olduğunla mutlu olmayı bileceksin. Sihirli formül budur... Gözün oynaşta ise hiçbiri ile mutlu olamazsın, çünkü her zaman daha iyisi olabilir. Bunu evlilik için düşünmüştüm ama otomobil için revize ettim

Bu arada bazı arkadaşlar bu konuyu eleştirmişler 190 ile giderken hızı 110 120 civarı gibi hissetmek lafın gelişi arkadaşlar yani şunu demek istiyorum oldukça az ama hadi onları kırmayalım 190 la giderken 140 la gidiyor gibi diyelim ama 140 tan bir aşağıya olmaz ona göre:) Focus 3 için özetlemek gerekirse şu cümle herşeyi açıklar. Focus 2 nin tüm güzelliklerini almış bununla beraber focus 2 nin tüm hatalarını gidermiş araç =Focus 3

Ne kadar dolu Focus,o kadar çok kullanım Orgazmı demektir..Sattığım Full Focus 2,5 Titanyum X'imden biliyorum..Birde öyle bir alışkanlık yapıyorki Focusun donanımları başka arabalar yavan ekmek gibi geliyor..İnanın,arabayı sattığım 13 Nisandan beri neredeyse tüm markalara,tüm arabalara,tüm donanımlarına baktım,ı-ıh hiçbirisi Fordun tadını,Fordun duruşunu hissettiremedi bana..Mercedes-BMW-Audi üçlüsü ise o kadar kalantor,o kadar ağır abi duruyorki,isterlerse her tarafı altın olsun,her tarafı uzay teknolojisi olsun,Fordun duruşu kadar sport,heyecan verici ve karizmatik gelmiyor bana.......Aman Allahım,yoksa,yoksa.....Yoksa ben.....Yoksa Ben "Fordçu" mu oldum....

Adamın teki dün arka kaputa komple sülalesinin ismini yazmıştı..Büşra-Kübra-Furkan-Durukan-Taylan-Emine-Ayşe diye doldurmuştu komple arkayı....

Teşekkürler Yakup. Göğüs kısmının ok gibi fırlayıp göğsümüzden içeri girecek gibi bir yapısı var.Aynı şey fiestada da var. Ne yazık ki benim hoşuma gitmiyor bu yapı