Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

23-02-2015 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. Orası Man Adası, İngiltere ile İrlanda arasında ve yarı bağımsız bir toprak parçası. Kendi parlemento'su var ve pek çok kararı halk oylaması ile alıyorlar. ... AB'ye "katılmama" kararını bu şekilde almışlardı ... konumuz ile alakası nedir derseniz? ... hemen "alaka" olayına bakalım. Man Adası parlementosu kafa patlatıyor ... diyorlar ki "Ulen ne yapsak da ölü sezon'da turizm geliri elde etsek?" sonra bir sivri zeka çıkıyor ve diyor ki "Dear Hacı's ... No Speed Limit .. desek var ya ortam yı-kı-lır!!" ... fikir fena gelmiyor, tartışıyorlar ... sonra da halk oylamasına sunuyorlar. Sonuç? ... haber duyulunca "gazlama" meraklıları arabalarını feribot'a yükleyip ada'ya getiriyor ve başlıyorlar şanslarını zorlamaya. Kısa süre sonra ingiliz sigorta şirketleri Man Adası'nı kapsam dışı bırakıyor ama millet gene de gelip gazlıyor. Avrupa ve Amerika'dan klüpler (Ferrari Klübü, Posche Klübü...) toplu gezi düzenliyor, Man Adası Travma Merkezlerinin sayısını arttırıyor, İngiliz Sağlık sistemi Man adasında kaza geçirip ölen kişilerin organlarını hasat etmek ve onları bir sonraki kullanıcıya taşımak için adaya organ nakil merkezi ve helikopter servisi koyuyor. Ada yerlileri "no speed limit" tarihlerinde gazcıların kullanacağı rotalara çıkmamaya özen gösteriyor, o tarih aralığında yol -gazcı- takımına terk ediliyor (itfaiye ve ambulans artanları toplamak için yol kenarı ceplerinde bekliyor ... o ayrı) ... Man adası gelip gazlayan ve bir şekilde ölmeyen off season tatilcilerinden para kazanıyor, ölenlerin naaşlarını da kargo ile memleketlerine yollayıp ailelerinden ücret alıyorlar, hatta işi ada'ya aracını getiren turistlerden -feragatname- alma ve araçlardan çevre kirletme ve gürültü vergisi tahsil etme noktasına kadar taşıyorlar (60 ingiliz pound'u idi ... arttıysa bilmem) ...iyi iş değil mi?
    4 puan
  2. Faydalanmak isteyen arkadaşlar linkteki ekte Focus 1-2-3 araçların kablolama diyagramlarına ulaşabilirler. (Not: Ayrıca kimi belge/lerde araçların parça kodları da mevcuttur.) Saygılarımla. https://www.dropbox.com/sh/4ac0p2ibt383moo/AADsDP0P-GRxDVo8mGxNBC4za?dl=0
    3 puan
  3. iOS 8.3 ile Türkçe siri telefonlarınızda olacak. (Beta 2'si ile yayınlandı) Ayrıca bunlarda: Rusça, Danca, Hollandaca, Portekizce, İsveççe, Tayca ve Hindistan için İngilizce
    2 puan
  4. Varya şu gazetelerin internet sitelerindeki asparagas haberler gibi oldu bu iş. Ayrıntılar yakında, az sonra, tıkla gör, inanılmaz görüntüler. Hep kursağımızda kalan entryler, bak böyle olmaz haaaa Detay istiyoruz birader. Video iyidir hoştur fakat eski kullanımına alışmış biri olarak yeni halini yorumlamak sana düşer. Videolarla birlikte yorumlarını bekleriz.
    2 puan
  5. Ben beğendim, canlı canlı chip'li bindiğim ilk focus 3 tdci oldu kendisi Videoları hazırlarız ivedilikle no prob.
    2 puan
  6. Geldim eve. Araba 2. viteste çok iyi hızlanıyor çok uzun degildi mesafe frene abandim Before after videolar Yakupda editlemesini yapicak güzel olacaktır. Herhangi bir arıza ışığı yok sesde bir fark yok. Fabrikada böyle çıkmış gibi. Araba 2.000 devirden sonra bir patlama yaşıyor. Bir arkadaşımda vardi Yakupta arkaya oturdu 3 kisiyken 3. viteste bastım, ağırlığa rağmen iyi hızlandı Yakupda beğendi baya. Daha ayrıntılı olarak videolarla birlikte konu açıcam
    2 puan
  7. 2 puan
  8. Üstadım Mondeo'da parasını verirsen masaj yapıp yanağına öpücük konduran koltuk bile var (opsiyonel) , elektrik'li koltuk ayarı ne ki?
    2 puan
  9. Tevfik abiii biara bana bağış kutusu bile yapmistiniz jant için ne günlerdi
    2 puan
  10. Yediklerimiz değil hazmettiklerimiz bizi güçlü yapar. Kazandiklarımız değil, biriktirdiklerimiz bizi zengin yapar. Okuduklarımız değil, hatırladıklarımız bizi bilgili yapar. Başkalarına verdigimiz ögütler değil, bizzat uyguladıklarımız bizi insan yapar..."
    2 puan
  11. Arada bi olum bu forum çok dağınık topla bakayım çabuk diyomu....
    2 puan
  12. Agustos 2014 te istanbul samsun seyahati yaptim 2014 dizel titanium aracimla gerede yolundan sonra 220 yi gordum 15 gun sonra istanbula dondugumde 360 TL kusur ceza benden once eve gelmisti Arac uygun kosullarda yeterince hizlaniyor ama bu hizlara cikmamak en iyisi... Allah korusun...
    2 puan
  13. 1 puan
  14. Adam benden bilgisayar satın almaya geliyor ! -Kaç gb ram ? * 4 galiba bilmiyorum, emin değilim ! - Ekran kartı kaç gb, Call Of Duty Advanced Warfare oynayabilirimiyim ? * Call ne ? pardon ! .......... Ne kadar saçma geliyor değil mi
    1 puan
  15. Onlardan kurtulmuş araba artık uslu bir beyaz focus
    1 puan
  16. Gün ışığında yakından bir fotoğraf çekte arkadaşlar neyle karşı karşıya olduklarını bilsinler abi.
    1 puan
  17. İyi o zaman o koltuğu boşaltsın o arkadaş, burdan otosan'a da selam Her zaman söylerim, iyileri tenzih ederek, bir çok temsilci boşuna oturuyor o koltuklarda. Şu forumdan ekip kuralım satışı katlarız
    1 puan
  18. Bence şeker pempesi alsın, farklılık olur
    1 puan
  19. Motorcraft ya da Fomoco kullanılıyor, Erol'dan istetebilirsin, 140-150 civarındadır orijinal fiyatı, 50 TL'ye de takarlar, işin hallolur. Servise para kaptırılacak bir işlem değildir. Orijinal parça kullandıktan sonra garanti de etkilenmez.
    1 puan
  20. Yav abicim ısrar etme geri vites ampülleri yerine beyaz güçlü led taktımmı diyim.
    1 puan
  21. 1 ay olmuş abi neredeyse,eskimedi mi bunlar daha? Çoktan değişikliğe gitmişsindir diyordum ben Şaka bir yana
    1 puan
  22. Hocam nezaketiniz için çok teşekkür ederim,sen demenizde hiçbir sakınca yok Söylediklerinizin tamamına katılıyorum,malesef %45 ve %45 in %18 i yani duble kazık,bir araçta devlete alıyoruz resmen,2.0 üzerini konuşmaya bile gerek yok.Aslında kendi kendine park filan en azından erkekler için çok gereksiz,sırf benim araba kendi kendine park ediyor filan diye hava atmalık onun dışında kullanırmıyım bilmiyorum ve bildiğim kadarıyla maliyetli de bir özellik,keşke onun yerine bahsettiklerimiz olsaydı ama bu haliyle bile sınıfında en alınası araç olduğunu düşünüyorum ve sanırım almak üzereyim
    1 puan
  23. Garantiden araç yapılırken servis yine parasını alıyor otosandan vs patır kütür. Sıkıntı yok o konuda. Anladığım kadarıyla çok uğraştıracak veya deneysel çözümler arayacağını anladığı işlerden uzak duranlar var işte. Bana bak biz çok atıp tutuyoruz servisler hakkında, Kaan abi gelip sopalayacak bizi. Not: Bu notu okuyorsan seni sevdiğimizi ve tenzih ettiğimizi bilesin Kaan abi
    1 puan
  24. ...olmuyor işte patronum, kimi zaman hesap denk düşmüyor. ben de belime kadar uzanan hem de lüle lüle sarı saçlarım olsun istiyorum ama bildiğin keltoş'um işte diyeceksin ki neden? şöyle ... farz edelim biz beraber çalışıyoruz ve sen işin maliyet kısmındasın, ben de senin kılçık patronunum (sen dememe bozulmuyorsun değil mi üstad?) ... kıl patronum ya, kalkıp sana bir Mission Impossible görevi veriyorum. Diyorum ki Burhan kadeş ... Mondeo'yu tepeleme doldur ama Titanium Otomatik Anahtar Teslim 95,000TL'nin altında kalsın. (bkn.kolaysa sen yap) ...başlıyorsun hesap kitap yapmaya. Almanya ile günde 815 kere konuşuyor, delice LiFO formüllerine dalıyor ve bu arada Pazarlama'dan gelen "Titanium'da Navigasyon olsun, sakın Navi'yi çıkarma yoksa toplu intihar ederiz" ya da mühendislik'ten gelen "Abi araçlara Heavy Duty paket siparişi eklemek farz, yoksa başımız belaya girer" oldu bittileri ile uğraşıyorsun. Biliyorsun ki aracın çıplak fiyatına koyduğun her 100TL aracın anahtar teslim bedeline 171TL olarak (en az) yansıyacak ... bir de arada Almanya kıllık yapmaz mı? Kalkıp sana "Elektrikli koltuğu masaj opsiyonu ile birlikte veriyorum, ikisini bir arada alacaksın" demez mi? ...işte o an sen kopuyorsun ... başlıyorsun çığlıklar atıp ortalıkta koşturmaya ve de "sizi de mondeonuzu da ...." diye kazıtıp milleti -ısırmaya- anlayacağın CD Non-Premium sınıfta elektrikli koltuk bence/bizce de olmalı ama ... (bkn.kurtarsa dükkan senin) ...kimi zaman hesap uymuyor. Sonuç : 95,000TL altı lansman fiyatı uygulması kapsamına ne sokulabiliyorsa sokulmuş, o aralığa sığmayan tüm maliyetler de opsiyon ve/veya ek bedel ile teklif ediliyor. Not: üstad yazılarımda kullandığım esprili dil (aslında genelde reel dünyada da böyle konuşurum) bir neden ile gerginliğe sebep oldu ise affola, kırıcı olmak hiç bir zaman amaçlarım içinde yer almamıştır. Mondeo CD Non-Premium olarak geçiyor, önce bunu hatırlatayım. Fiyat / boyut / aksesuar adına epey dolu olsa da Mondeo -lüks- bir araç değil ... önümüzdeki yıl gelecek Vignale serisi -lüks- olarak tasarlanıyor ... yani akseuar adına dolu olsun ama fiyat uçmasın diyorsanız Ford size Mondeo'yu tavsiye ediyor ... yok salla hoca, parama geçer hükmüm ... gerçek krom kapı kolu, ahşap kaplama, deri kapı döşemesi, soğutmalı koltuk istiyorum diyene de Vignale teklif edeceğiz. ...Mondeo 2015 , Vignale ise 2016 ... yetişirse AutoShow'da Vignale'de olacak (çift renk döşeme onda var)
    1 puan
  25. Abi süperdi bu. Kaan abi bişey diycem.Sen bi konu açsana müşterilerle aranda geçen ilginç diyalogları ve konuları yazsan.Hadi onları değil o anda aklına gelenleri yazsan valla oturup işi gücü bırakıp okurum.
    1 puan
  26. Şok! Şok! Şok! Sabrinin test anındaki gizli çekim görüntüleri ortaya çıktı.
    1 puan
  27. Beceri + Tecrübe işi, videoyu izlerken bile tırstım ben. Motor üstünde yapabileceğım hızlar bunların yarısı bile değildir. Hoş arabadada 300km/h yapamam herhalde. Yemez, yemediğinede sevinmeliyim herhalde.
    1 puan
  28. Birdmanı ben zorla izledim yahu o kadar da ödül almış
    1 puan
  29. Örneğin ben, sofraya asla tuzluk koydurmam. Yemekte tuz yoksa bile asla tuz atmam; "yoktur ne yapayım der" ve yerim...
    1 puan
  30. Sen kitap yaz ben okuyayım abi, o derece yani
    1 puan
  31. Sahtekarlığın ve hırsızlığın sıradanlaştığı bir ülkede yaşıyoruz. İkinci elde güven satıcıdan arabaya titiz bir değerlendirme sonucu oluşur, boya var yok yeterli bir kıstas değildir. Satıcıyla sohbet edeceksiniz, ağzını arayacaksınız, söylediklerini dikkatli tartacaksınız, sosyal statüsüne bakacaksınız, güven veriyorsa arabaya dönüp teknik değerlendirmeye götüreceksiniz, servis ve tramer kayıtlarına bakacaksınız vs. vs. Herkesin kendine göre tekniği vardır. Sonuçta alıcının satıcıdan daha "tilki" olması şart. Bu bütün dünyada böyle de, örneğin Almanya'da aldatılma olasılığı %5-10 ise burada en az %50. Şeytanla yemek yiyeceksen kaşığın uzun olmalı...
    1 puan
  32. Diyagramlara ulaştım üstat. Bakalım, ilerleyen zamanlarda bakacağım. Bir de merak ettiğim bir konu var. Bendeki araç Collection. Isıtıcı pedleri de AUX çıkışındaki gibi yapmış olma durumu söz konusu mudur? Donanım elemanını koyup sadece ara bağlantıyı yapmama ihtimali nedir? Focus 1-2-3 için elektronik diyagramları da burada: https://www.dropbox.com/sh/4ac0p2ibt383moo/AADsDP0P-GRxDVo8mGxNBC4za?dl=0
    1 puan
  33. Alperen canım benim...şimdi o filmi düşün kütüphane sahnesini...kız odanın başından yürüyüp gelirken (1 dakika=10 yıla eşitlenmişti filmde...) kitaplığın önüne gelinceye kadar ve orda geçirdiği süre içinde büyümesi gerekmiyormuydu yürürken...okadar içmiştim filmi anlayayım diye..ama Nolanın ne içtiğini bilmiyorum.... not:filimdeki saat ORİS ti biliyom baktığınıda....
    1 puan
  34. Esas skyfallda kapalı çarsıdan trene atlayıp adana Ceyhan köprüsüne nasıl geldi hala bir sıkıntıdır..2 dakikada..opppsss
    1 puan
  35. Çünkü senin Batıya pazarlayacak bir başka kültürün yok...otantikliğin dışında ki...ne sanat ne edebiyat ne müzik ne de başka birşeyin var...o yüzden bence klişeler hep aynı bence....
    1 puan
  36. Stokta mevcut kdv dahil 90 tl orjinal olarak fiyatı var. Yeni sektörlere atılım yapmak lazım Farlar mevcut kdv dahil 650 tl fiyatı var takımının. Stoplarla ilgili bilgi vericem uygun fiyatlı olarak tedarik edebilip edemeyeceğimizi.
    1 puan
  37. Evet abi benle uğraşıyorlar hep. Kız onlara döv kır ağızlarını
    1 puan
  38. At koşar baht kazanır
    1 puan
  39. 1 gün yaptırayım diyorum ertesi gün vazgeçiyorum Yetmiyor
    1 puan
  40. Orijinal filtreden kasıt servis tarafından kullanılan ve standartlara uygunluğu belgelenmiş kağıt filtrelerdir Doğal olarak otomobil üreticisi sarf malzemesi üretmek zorunda değil, standartları belirler, fason yaptırır ve kendi markası altında satabilir, Motorcraft gibi.. Kağıt filtreler gözeneklidir, yağlı filtreler gözenekli değildir, yüzeye yapışma prensibi ile çalışır, bu nedenle kağıt filtrelere göre tıkanma olasılığı çok daha düşüktür. Vaktim olduğunda bu mesajın altına bu konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi yazacağım. Kesinlikle, ancak vurarak temizlenmeyi gerektirecek kadar kirlenmişse hiç zahmet etmeyin yenisini alıp takın, daha hayırlı olur. Yan sanayi ile Motorcraft (ya da Otosan artık ne derseniz) arasında geçerli modellerde zaten pek fiyat farkı olmuyor. Serviste bile hava filtresi 8-10 TL idi. Yani birkaç TL tasarruf için başka yere yönelmeye gerek yok, kaldı ki Ford tescilli ürünleri de parçacılar satıyor. Zaten filtre talep edilen standartlarda üretildiği sürece markanın da pek önemi yok. Yeter ki gerçekten standartlara uygun olduğundan emin olabilelim. HAVA FİLTRELERİ Motora yakıt ile karıştırılarak kullanılacak serin ve temiz hava sağlanması sürecinde kullanılırlar. İdealde hava filtresinin hiç kesintisiz soğuk hava akışına izin vermesi gerekir. Ancak partikül filtrasyonu değişik düzeylerde kesintiye ister istemez neden olur. Ayrıca emme manifoldu öncesinde bulunduklarından sesi kesmek için özel bir kutu içerisine monte edilirler. Bu kutu için motor bölmesinde uygun bir yer bulunması ve bulunduğu bölgeye daha verimli patlama sağlamak üzere soğuk hava çekecek bir bağlantı eklenmesi kaçınılmazdır. Bütün bunların sonucu olarak dolambaçlı yoldan kısılarak gelen hava ister istemez motorun tam performanslı çalışmasına izin vermez fabrika çıkışı filtre sisteminde . Bu noktada hava akışına yönelik modifikasyonlar gündeme gelir. Bunlar başlıca kutu içindekini daha az kısıtlayıcı bir filtre ile değiştirmek, ya da kutuyu tümüyle yok ederek en kısa yoldan havayı motora çekecek bir açık filtre montajı olarak özetlenebilir. Burada bir kez daha altını çizmekte yarar var, motor bölmesinden sıcak hava çekecek performans filtresi, kutu içinden soğuk hava çeken standart filtreye göre performans açısından fayda sağlamaz, sadece sesi arttırır ve onun psikolojik doping etkisi görülebilir. İdeal hava filtresinin üç görevi vardır: 1. Hava akımına engel olmayarak kolaylıkla motora girmesini sağlamak 2. Hava içerisindeki kirletici ve uzun vadede motora zarar verici, yağın kalitesini bozucu partiküllerin geçmesine engel olmak, yani toz toplamak. 3. Hava akışını azaltmadan toz toplama eylemini olabildiğince uzun zaman sürdürebilmek. Bunlar genellikle birbiriyle çelişen görevlerdir ve hava akışını az kesen filtre tozların da girişine izin verirken, iyi toz toplayan filtre de hem geçişi kısıtlamakta hem de kısa sürede tozla dolarak etkinliğini kaybetmektedir. Sonuçta iyi filtre bunları dengede tutan filtredir. Filtrelerin hava akış ve filtrasyon düzeyleri ile ilgili standartlar var, şu anda detaylarını hatırlamıyorum, ISO 5011 olabilir, 10-20 mikron arasındaki partiküllerin %99'unu filtre etme gibi bir zorunluluk vardı sanırım. Neyse detayların önemi yok. Fabrika çıkışı kullanılan filtreler kağıt filtredir ve yüzeyi arttıracak şekilde katlanmış ince delikleri olan bir kağıt membran olarak düşünülebilir. Gözenekler partikül geçişine izin vermez, ancak kısa sürede gözenekler tıkanacağından hava akımını kısıtlamaya başlar ve bu da doğal olarak performansı düşürerek yakıt tüketimini arttırır. Ortamdaki toz oranı verimli etkinlik süresi için belirleyicidir. Temiz alanlarda 20k, göreceli tozlu ortamlarda 15k ve tozlu ortamlarda 7-8k km filtre ömrü için üst limit olarak düşünülebilir. Aşırı kirli filtrenin neden olduğu performans düşüşü zaman içinde yavaş yavaş geliştiği için kolay fark edilmez. Bu nedenle bakım aralıklarına özen göstermekte yarar vardır. Kağıt filtrelerin akımı kısıtlayıcı olması ve toz biriktirme kapasitesinin düşük olması farklı arayışlara neden olmuştur. Zaman içerisinde kendini ispatlamış alternatif pamuklu/kumaş filtrelerdir. Tel bir matris üzerine gerilmiş olan kumaş yüzeyi ince bir yağ tabakası ile kaplanır ve bu yağ tabakasına yapışan tozların motora geçmesi engellenmiş olur, Avantajlarını özetlemek gerekirse: 1. Burada geniş yüzey filtrasyonu söz konusu olduğundan tozla dolarak tıkanma ile hava geçirgenliğinin azalması çok daha geç ortaya çıkar. 2. Kumaş yapısı nedeniyle hava geçirgenliği açısından çok daha güçlüdür, bu da performans artışı olarak yorumlanabilir. 3. Kullan at değil kalıcı bir üründür. Aracın ömrü kadar dayanır. Bunları okuyunca "hah işte buymuş" dediyseniz erken davranmış olacaksınız, çünkü dezavantajlarını da görmek gerekir: 1. Etkin filtrasyon için üzerinde ince bir yağ tabakası olması gerekir, kirlendiğinde temizlenerek tekrar yağlanması gerekir. Bu da ek bir işçilik gerektirmesi yanında yağ fazla kaçırılırsa MAF sensöründe kirlenme ve yanlış ölçümlere neden olabilir. 2. Hava geçirgenliğinin göreceli iyi olması ölçüsünde partikül filtrasyonu da göreceli kötüdür. Bu teorik olarak motorda kirlenme olacak demekse de yıllardır bu duruma kanıt teşkil edecek nesnel bir veri bulunamamıştır. Yani motorun ömründen yer demek varsayımdan öteye geçmez. 3. Kalıcı filtre olmasına rağmen kullan-at filtrelerin on katı fiyattan satılması ve temizlik ve malzemeleri için de emek ve masraf gerektirmesi de ekonomikliğine gölge düşürür. 4. Performans artışı sağlasa bile bu nadiren hissedilir ya da dyno testlerinde kanıtlanabilir düzeydedir. 5. Yakıt tasarrufu sağladığı iddia edilse de bunu da kanıtlayan genel kabul görmüş bir veri yoktur. Bu filtre serisinin en sık kullanılan ve iyi bilinen markası K&N'dir. Bu arada bir de sünger filtreler var ki, onlar en fazla hava girişine izin veren ama filtrasyon yetenekleri günlük uzun süreli kullanım için uygun olmadığından tavsiye etmek pek doğru olmaz. Buraya kadar sıkılmadan okuduysanız aslında bunun giriş bölümü olmakla beraber kafamızdaki sorunun cevabını da hazırladığını fark etmiş olmalısınız: Hangi filtreyi kullanmalıyım? Ben kendi görüşümü söylemekle yetineceğim: Son kertesine kadar performans düşkünü değilseniz, arabanın orasını burasını kurcalayıp temizlik ve bakımı kendiniz yapmayı sevmiyorsanız hiç kumaş filtre işine girmeyin. Kağıt filtre kullanın, normal bakım aralığının yarı süresinde kendiniz değiştirin, yani her 7500 km ya da 6 ayda bir. Normal bakım sürelerinde de servis değiştirir zaten. Yok arabayla oynamayı seviyorsanız ve ayağınız hassas ise, modifiye merakınız var ve buna da vakit ve nakit ayırmaya hazırsanız kutu içi kumaş filtre kullanabilirsiniz. Ancak onun da normal bakım aralığında usulüne uygun temizlenmesi ve yağlanması gerektiğini unutmayalım, Her ne kadar K&N son ürünlerinde bakım aralığını 50k km'ye çektiyse de bu bana pek inandırıcı gelmiyor. Performans ve ses manyağı iseniz (tabir için özür dilerim ama aşağılayıcı olduğundan çok açıklayıcı) açık filtre düşünmelisiniz, ama onun için de mutlaka olabildiğince düz bir yolla soğuk hava çekebileceği bir yere monte edilmesi gerekir. Henüz Mk.III için buna uygun bir yer görmedim... Ben eski arabalarımda Green marka kutu içi filtre kullanıyordum, arada temizliğe gönderdiğimde kağıt filtre takıyordum. Özellikle alt devirlerde motorun biraz daha canlı olduğunu her seferinde gözlemledim, ama bu olmazsa olmaz bir fark olmadı hiç. Hala açıkta kalan sorular varsa devam edelim...!?
    1 puan
  41. Güzel gençler doğanın rastlantı sonucu yaratılmasıdır; güzel yaşlılar yaşlanmasını bilen sanat eserleridir. Walter Winchell
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.