Genel Arama

Konuya gerek Honda TR gerekse Ford Otosan bölge müdürlüğü günlerimde defalarca benzer durumlari görmüş birisi olarak sonucun ne olabileceğin az çok kestirebilerek lakin hükmu netlesmemis oldugundan sadece şahsi fikrimi söyleyerek dahil olsam... Öncelikle süreçlerde aracın bayi bahçesine indirilip teslim alınmasına kadarki tüm hasar vb. durumlardan FO ve nakliyeciler (sigorta) sorumlu.. Olmuş olabilecek durumlar 1- Otomobil FO na geldiginde de bahsedilen gibi idi (burada 2. şıkta yazilanlarda bayi yerine FO ve FO yerine de uretim yerini koyun örn:Almanya) ve hiçbir PDI da bunun tespit edilmesi mümkün degil. Lakin olası bir hasar tamir durumu mutlaka kayitlara geçer uretim aşamasında oldu ise... 2- Otomobil bayiye ulaşmadan FO daki PDI esnasında gözle bariz gorulebilecek teknik** bir problem ve/veya hasar sebebi ile tamir gördü ve/veya boyandi. (çoğunlukla boyle yapilmaz ve bayiye ayipli/ufak hasarlı, indirimli satilir ve müşteriye satışta imza alinir, bayinin kaybı olmaz) 3- Otomobil FO dan kız gibi cikti, bayiye nakledilirken bahçeye indirilip teslim edilesiye kadarki süreçte hasarlandi.. Bayi bunu teslim alirken kontrol esnasinda mutlaka görür ve/veya nakliyr firmasi bunu teslim formuna yazar.. Bu aşamada araci cok buyuk bır hasar yoksa (tırdan komple düşmüş araçlar gördü bu gözler ?) hasarin boyutuna göre onarim yapılır ve boyanır , FO dan gerekli indirim alinir, müşteriye belirtilir satılır.. Yine bayinin kaybı yoktur 4- Otomobil bayide teslim alindiktan sonra bir sekilde hasar görüp boyanmış olabilir ki (tavan hasarinda en dusuk ihtimal budur) bu durumda yine bayi arac için satışta bunu belirterek satışı gerçekleştirir. Destek alabilirse FO dan indirim talebinde bulunabilir. (Alır alamaz orası ticari iliskidir)Aksi durumda bayi bilir ki müşteriye bildirmeden satılır ise haksız duruma düşer, gerek müşteri gerekse FO nezdinde (hatta ciddi uyarılır konu FO na intikal ettiğinde) **Teknik problem: Boya sürecinde hiçbir hasar olmasa dahi ayni bölgenin birden fazla kat boyanmasi vb. (Boya robotu arizasi, boya hammede kalitesi vs.vs.) Simdi sizin durum herhangi birisi olabililir lakin burada FO da dediği gibi olayın 2 yıl sonra farkediliyor olması kafalarda "kayıtlarda görülmeyen hasar" (sonrası boya iddiasi) 4 şıktan hangisinin olduğunun tespitini neredeyse imkandiz kıldığı gibi 5. şıkkın akıllara gelivermesini (dillendirilmese de) ortaya çıkarabilir ki bu da hasar ve boyanın müşteri tarafindan yapılıp (tenzii ederim ama bu gözler araç degistirmek adina yapılmış ne senaryolar gördü) dava konusu edilmis olabilme ihtimalidir... Dolayısı ile süreç uzar da uzar, neticesinde ne olur zaman gösterir, bu arada 5 kusur yıl kullanılmış ise araç nasıl bir değişimden bahsedilir o da ayri bir konu... 350 mikron FO limitleri icerisinde ise içerisindedir.. Dedim ya üretim esnasında herşey olabiliyor.. Boya aslinda en masum olması gereken hayati olmayan bir unsur, kullanimi engelleyen bir konu degil.. Zaten yurtdışında oldu ise o ve kayitlara geçecek birsey değilse tespiti namümkün.. Olay TR da ikinci elde boyanmış bir parçanın illa kaza sebepli olduğu, hele ki tavan ise takla atmıştır diye düşünülerek cekinilmesidir... Özellikle galerici tabir edilen tayfaya arabanizi satmaya gidince orasi boyalı burası boyali derler ama kendileri o araci alip kiz gibi diyerek satarlar.. Bu duruma hükümde bulunmadan bos bir zamanımda açıklamaya çalıştım belki de hepinizin bildiklerini uzun uzun ... Haa ben bölge müdürü iken boyle bir durum önüme gelsekayıtlarda görünmüyorsa birşey, bayiye sorar, ondan da bilgisi olmadığı cevabi alirsam şirket avukatına devrederdim konuyu... Not; Şu boya cihazlarına da şahsen pek guvenmeyin derim çünkü otomotivde hiçbir aracin her yerinde aynı metal kalınlığı ve boya kalinligi bulunması mumkun degildir.. Fabrika dışında boyanmış (robotsuz) bir boyanın da anlaşılması deneyimli gozlerce bile epey kolaydir...

Herkese merhaba, sizlere başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Ben kandırıldım siz dikkatli olun diye. 2012 yılında Aydın da bulunan Ford yetkili satıcısı olan Zafer Ford Plaza’dan SIFIR KM FORD FOCUS marka araç satın aldım. 2 yıl kullandıktan sonra aracımı büyütmek için satışa çıkardım ve satış anında yapılan ekspertizde aracımın tavanının boyalı olduğu ortaya çıktı. Sonrasında Zafer Ford Plaza’ya götürdüm ve onlar da durumu Ford Otosan’a bildirdi. Ancak gelen cevap “olur böyle şeyler, bizim boya kalitemiz bu kadar” oldu. Aracımın her yerinde boya kalınlığı 90-110 mikron olmasına rağmen tavanda arka taraflarına gittikce daha da artan boya kalınlığı 350 mikrona kadar ulaşıyordu. Bu durumda bana tüketici hakları mahkemesinin yolları göründü. 1 yıl süren mahkeme sonucunda aracın yenisiyle değiştirilmesi kararı çıktı. Ve Ford hala bu ayıbını telafi etmek yerine dosyayı temyize gönderdi. Birkaç yıl da böyle geçti ve Yargıtay kararı onadı hiçbir değişikli yapmadan. Buna rağmen Ford her karara, her adıma itiraz etti ve etmeye devam ediyor. Amaçları kişiyi bezdirmek ve davadan vazgeçmesini sağlamak. Yaklaşık 5 yıldır devam eden yasal sürece rağmen Ford Otosan hala yaptığı yanlıştan dönmedi. Bende normalde herkesin güvendiği bir firma olan Koç Holding’e bağlı olan Ford Otosana güvendim ve SIFIR KM araç alırken ekspertiz yaptırmadım ve mağdur oldum. Siz siz olun Ford Otosana kesinlikle güvenmeyin. İlla ki bu marka bir araç alacaksanız da iki kez düşünüp sonrasında da almaya karar verirseniz ekspertiz yaptırmayı unutmayın. Sağlıcakla kalın.

2015 Yılında 0 Alınmış Olan ve ilk sahibinden Ford Fiesta 1.25 araçta Ekspertiz Raporuna Göre Arac Komple Boyalı Değerlendirildi Başka Bir Ekspertiz Raporuna Göre de Fabrikasyon Kalın Boya Uygulaması Yazması (Aynı parçada 140/220 mikron çıkıyor )Bagaj Kapağında ise (110/245) olduğundan Lokal Boya Uygulaması yazması Ne derece doğru Aracın Asil Değerleri 90/140 olması getekmezmi

Cem abi son cümleye cevaben; yol tutuş ve güven aynen devam ediyor, dinamiklik konusunda bi tık alt kademeye düşüş (tartışılır ama öyle diyelim) ve bunların yanında “more space” ile ailecek keyifli yolculuk... Kalın mikron boya konusu ise dediğiniz gibi takılmaya/can sıkmaya değmez bir durum. 4-5 tane aracımda denk geldim (3 füme renk-2 g.gri renkte). Sadece füme F2.5 SW yi satarken alıcı vatandaş yetkili servisin boya makinesi ile bakıp “bu araba komple boyalı/kazalı” demesiyle bana dönerek ağlamaklı bir yüz ifadesiyle “hocam bizi mi kandıracaktın” tepkisiyle karşılaşmış ve kaporasını iade etmiştim. Bir hafta sonra akıllı/mantıklı bir arkadaşa sorunsuz satmıştım “boyasız/orjinal” arabamı...

Halkım kılı kırk yarmaya devam edip anlamsız bir kaygı silsilesi içinde boğulmaya devam ettiği ve her şeyden nem kaptığı sürece sorun olur. Ne olur? "A bu boyalı, sen beni aldatmaya mı çalışıyorsun" diye fiyat kırmaya çalışan uyanıklar çıkabilir. İtibar etmezsiniz, halden anlayan, aklı başında bir müşteri bulana kadar oyalanırsınız. Otosan şu aşamada hiç bir fayda sağlayıcı işlem yapmaz. Boya ortalama değerinden %30-35 sapma anormal kabul edilmez, edilmemeli, her yer 150 kaput 300 olsa idi tekrar boyandığı anlamına gelirdi. Fabrikada veya sonrasında. Ne olacak? Yeniden boyansa ne olur? Kaportacıda düzeltilip boyanmış olsa ne olur? İşlevsel ve görsel olarak sorun olmadıktan sonra... Yani böyle takıntılara prim vermeyelim, takıntısı olanlar da kendi yoluna gitsin. Ayrıca Ozan'ın da bahsettiği gibi boya ölçüm cihazlarının kalitesi ve kalibrasyonu da farklılık gösterebiliyor. Önemli olan boya değerlerinin değişik bölgelerde eşit veya yakın olması. Fabrika çıkışı genelde 140-150 mikron değerlerinde geliyor, ama fabrikada hata görülerek komple yeniden boyama mümkün, benim sıfır aldığım Fusion 300 mikrondu söz gelimi. Satmaya niyetlendiğimde Otokoç takasa aldı iyi bir değerden. Nakil esansında çizik veya küçük hasar nedeni ile sıfır araçlar sonradan lokal de boyanabiliyor. Bu koşullarda satıcının mutlaka durumu belgelemesi ve bir indirim yapması gerekir, aksi dolandırıcılığa girebilir. Yani sizin koşullarınızda bence aracın keyfini çıkarın. "Satışım mantıklı mı" bence sorulması için geç kalınmış ve cevaplarının kafanızı karıştıracağı bir soru. Kimine mantıklı, kimine anlamsız gelebilir, beklentiler değişkendir, aldınızsa sizin için mantıklıdır, bu da yeter, keyfini sürün. Bu arada Focus'tan sonra Cmax nasıl geliyor bize de anlatın.

Focus ta 110 ile 130 mikron çıkıyor (metalik renk, ben alırken ölçtürmüştüm bayide.) c-max de aynıdır diye düşünüyorum. Fabrikada kalite kontrolden geçemeyip tekrar boyandı ise 200 gibi çıkabilir ama her yeri eşitse ve boya ustası detaylı inceledi ise kabul edilebilir. 300 çıkan yerlerde sonradan işlem vardır bence.

Oldu. Bilmem, siz alırken çıkardınız mı sorun? Ne için? Ford servislerine gidip boyayı kontrol ettirebilirsiniz. Sıfır olsaydı belge verirlerdi o da uygundur diye sadece İlgili mevcut yazılar: https://www.focusclubtr.com/search/?&q=boya mikron&sortby=newest

Söz konusu araç her ne kadar Volvo S40 D2 olsa da, TDCİ 115 ile aynı motor olduğundan burada sormakta bir sakınca görmedim. Bu nedenle sorumu burada sordum. Kayınpederimin yoğun ısrarı, tutku derecesindeki S40 isteği sebebiyle 2012 model 88 Bin km de Volvo S40 D2 (tüm opsiyonları satın alınmış bir arabaydı) arabayı yaklaşık 13-14 ay kadar önce 66500 TL ye satın aldık. Aldığımız yerde ekspertiz yaptırdık. Ekspertizde satıcının bize söylediği bagaj kapağında bir miktar boya ve satıcının söylemediği sol ön çamurluk ile sol ön kapıda da boya çıktı. Mikron seviyesi de çok absürt değildi. Alt takımında yürüründe vs de bir problem yoktu. Motor performansı da % 93 çıkınca almaya karar verdik ve aldık. Aracı Antalya'dan satın aldık. Benim Focus 3 dizel arabam ile yolda sıklıkla denedik. Benim arabam ondan kısmen daha performanslıydı. Ankara'ya geldiğimizde benim arabam S40'tan kısmen daha az yakıt tüketmişti. O zamanlarda bir sıkıntı görmedik ama akabinde arabanın başımıza açtığı sorunlarla uğraşıp duruyoruz. 90 bin km bakımı için Ankara VOLAN'a gittik. Hava filtresi değişmedi, mazot filtresi değişmedi 600 TL bakım masrafı çıkarttılar. Ayrıca Xenon ampülü de kırık çıktığı için 300 TL de ona ödedik. Bir süre sonra arabanın direksiyon kutusu arıza verdi. Ankara'da Volvo'ya falan bakan özel bir serviste direksiyon kutusunu tamir ettirdik. 900 TL. Bir süre sonra araba su eksiltmiş, gösterge ekranında bir ışık yanmış falan derken, su ekledik doğru sanayiye. Orası burası derken motorda donma riskine karşı su tahliye tıpaları varmış. O tıpalar ÇÜRÜMÜŞ. Artık içinde ne vardıysa. 900 TL de ona masraf ettik. Derken kış aylarının gelmesiyle beraber sabah duman atmalar, aşırı yakıt tüketimi, ciddi performans kaybı vs sebeplerden enjektörlerde problem olduğu ve bakımının ya da tamirinin yapılması gerektiği söylendi. Yine Ankara'da direksiyon kutusunu tamir eden Volvo özel servisine götürdük. Enjektörler tamir edildi. Tabi şu yapıldı bu yapıldı bilemiyorum. Muhtemelen memeler değişmiştir falan filan. Ancak maliyet 3500 TL. Yani arabayı aldık alalı sorunuyla derdiyle uğraşıyoruz. 300 TL Xenon ampülü 900 TL direksiyon kutusu 900 TL Su tahliye tıpaları 3500 TL enjektörler olmak üzere toplam Ankara'ya gidiş geliş falan derken 6000 TL nin üzerinde masraf yaptık arabaya. Benim merak ettiğim meseleyse enjektörlerin 3500 TL ye tamir edilmiş olması pahalı değil mi? Enjektör tamirinin maliyetleri normalde ne kadardır? Bilgisi olan varsa ve tecrübelerini bizimle paylaşırsa sevinirim.

Otorapor İstanbul/Bostancı şubesinde deneyimim oldu. Şöyle ki; satmak için ilana koyduğum aracı, alıcı arkadaş Otorapor'a götürdü, en üst paketi aldı ve detaylı expertiz yaptırdı. 80 dakika kadar incelendi araç, alıcı arkadaşa durumu aktarıldı. Aracın durumunu anlatacak olan Otorapor çalışanına, alıcı arkada 'aracın durumu nasıl' dedi ve otorapor çalışanı sırıttı, ilk olarak burdan kıl kaptım zaten. 4 amortisör patlak(amortisör test cihazında kötü performans göstermiş), arka salıncaklar sökülüp takılmış, 6 parça boya + 1 parça değişen var, turbo hortumunda ve turbo hattında terleme var, ön lastiklerin markası ile arka lastikleri imalat tarihleri aynı değil, ön salıncak lastikleri eskimiş, araca ses izolasyonu yapılmış, koltuk döşemesindeki iplik kaçmış vs vs.. uzun uzuna anlattı. Ben alıcı arkadaşa 5 parça boya + 1 parça değişeni söylemiştim fakat ilave bir parçayı bende yeni öğrenmiştim. Expertiz raporundaki boyalı olarak işaretledikleri parçalara baktım, 5 parça boya işaretlemişler. Otorapor sorumlusuna itiraz ettim ' raporda 5 parça boya işaretlemişsiniz diye', yine sırıtarak kağıdı eline aldı, ' yanlış işaretlemişlerdir' dedi. İçeri gitti, tekrardan boya cihazını aldı baktı falan , mikron kalınlığı normal gelmesine rağmen 6. parçaya da boyalı dedi. ' nasıl olur, boya mikronu normal çıkıyor' dediğimde ise ' kazımışlardır, öyle boyamışlardır' dedi Çıktık Otorapordan , alıcı arkadaş ile aracın masraflarını çıkartmak için Kartal oto sanayiye gittik. Kartal oto sanayi hazırlanan rapora göre aracı tekrar incelettik. Ordaki tamirci; 1)Turbo hortum aksamındaki terleme normal, CAYC tipi(Volkswagen 1.6 Dizel) motorların hepsinde 30-40.000 km'den sonra oluşuyor, bunda az bile var dedi. 2)Salıncak lastiklerinin eskimesiyle ilgili , lastiklerde kopma-derin çatlak yok, ses yapınca değişirsiniz, şimdi değişmenin anlamı yok dedi. 3) Arka salıncaklar sökülmüşse ne olmuş, şu anda yamuk mu cıvatası mı orijinal değil bakarız dedi. 4)Amortisörler değişecekse 4 amortisör 1250 TL'ye çıkar dedi. Ordan çıktık, boyacıya gittik. Boyası kazınıp, tekrar boyanan parçada işlem yok, fabrikasyon boya var dedi. Amortisör masrafını düşeceğim dedim, alıcı arkadaş midem bulandı , vazgeçtim dedi, o anlık sinir, yorgunluk ve basiretimin bağlanmasıyla beraber expertiz parasını verdim gitti. Araca bindiğim ve satılık olduğu için amortisörlerin bozuk olması kafama takıldı. Akabinde bir gün sonra Ümraniye Sanayideki amortisör tamircisine gittim, yol testi yaptık, amortisörleri inceledi, sorun yok dedi. Yetkili servis Özön Otodan randevu aldım amortisör ve ön takım ile ilgili. Aynı şekilde yol testi yaptı, amortisörlerdeki yağ kaçağı var mı yok mu diye baktı. Turbo hortumlarını inceledi, salıncak lastiklerine baktı. Turbo terlemesi normal ,amortisörlerde sorun yok, salıncak lastikleri ve burçları iyi durumda boşluk gözlenmedi dedi. Akabinde vermiş olduğum 350 TL expertiz parası ve yetkili servis raporuyla beraber Otorapor Bostancı şubesine gittim, beni iyice dinlediler , yetkili servis iş emrinin fotokopisini çektiler, haber vereceğiz dediler. Haber gelmedi, sikayetvar.com sitesi üstünden şikayette bulundum, uzun bir cevap yazdılar. Satıcıların çoğu bizi sevmez tarafsız olduğumuz için, yetkili servislerde amortisör test cihazı yok, yetkili servislerle ilgili yüzlerce şikayet var, biz profesyoneliz, sıfır arabadaki eksiklikleri bile buluyoruz, şöyleyiz böyleyiz yazdılar. Expertize verdiğimiz 350 TL expertiz parasını haram ettim, ne kadar geçerlidir bilemiyorum Akabinde başka bir arkadaş araca talip oldu, Ümraniye'de expertiz yaptırdı, amortisörler yine cihazla test edildi ve sorun görülmedi, dediğim gibi 5 parça boya+ 1 parça değişen çıktı, aracı aynı gün aldı gitti. 2 ay kadar önce aradı, çok iyi bakmışsın dedi, teyp kodu nerde diye sordu ve kapattı Kısacası; Otorapor Bostancı şubesi alıcı kişinin midesini bulandırdı; arka salıncak sökülüp takılmışsa sanane , şu andaki durumu ne onu söyle değil mi? Lastiklerin ebatları farklı olsa anlarım, diş derinlikleri farklı olsa anlarım, tarihleri farklı diye yazmışsın, neyi etkiliyor ? Amortisörler için yetkili servis sağlam diyor, amortisörcü sağlam diyor, başka bir expertiz firması makine ile test yapıp sağlam diyor , sen neye göre bozuk diyorsun? Hortumdaki yağ terlemesini neden sorun gibi anlatıyorsun? Boyasız parçaya boyalı diyorsun, itiraz ediyorum, boya kazınmış tekrar boyanmış diyorsun. O günden sonra ne araç alırken nede satarken Otorapor'a gitmedim, gitmemde. Ve birçok kişi ile davalıkmış Otoraporla duyduğuma göre. Hem alıcılar hemde satıcılar şikayetçi.

Aracınız füme renk mi? Yıllardır Ford kullandığım için çok denk geldim kalın mikron olayına. Sizin durum biraz farklı olmuş galiba; kalın mikron boyalı olduğu söylenerek ekstra bagaj ve kaput boyalı mı dendi? Kalın mikron denmesine rağmen arabanız komple boyalı mı görünüyor? Normalde kalın mikron boya hiç sıkıntı değil belirtmek isterim.

boyayı sertleştirmek gibi bir durum söz konusu değil. Tüm boya koruma uygulamaları boya üzerinde katman oluşturur. Seramik diye geçen uygulamalarda da bu tabaka sert. Kalınlığı 1 mikron bile olmayan tabakanın çatlaması boyayı çatlatması mümkün değil.

Bu konu ile ilgili bir iki şey yazıp bir de soru sormak istiyorum Yaklaşık 1 ay kadar oldu 107 bin km de 2012 Ford Focus 1.6 TDCİ Trend X aldım.Aracı alırken daha önce 4 kez araç alım satımı yaptığım galericiden aldığım için detaylı olarak ekspertiz yaptırmadım. Çünkü daha önce bana verdiği araçlar söylediği gibi tertemizdi satarkende sıkıntı çıkartmamıştı. Focus'u aldığımda sadece şasi numarasından tramer sorgusu yaptırdım ve aracın sol ön kapısının değişmiş olduğu bilgisine ulaştım. Birde sanırım tamponlarda boyama olmuş ama Aracın mekanik kısmı ve şasi durumunda sıkıntı olmadığı için aracı 47.000 TL bedel ile satın aldım. Ama aracın boya değerlerine daha sonra bir arkadaşım merak edip boya ölçüm cihazı ile baktı ve arabamın tavan dahil komple boyalı olduğunu söyledi. Boya ölçüm değerleri 200-290 mikron aralığında çıktı hep. Bundan önceki araçlarımda boyanmış kısımlar bu aralıkta çıkıyordu. Orjinal olan kısımlar ise 100-110 mikron aralığındaydı. Bu durum biraz canımı sıktı. Forumu biraz okudum Fordlarda boya değerleri biraz yüksek çıkıyormuş sanırım. Bu bilginin doğruluğunu nasıl teyit ettirebilirim ? Saygılar

yok hocam öle değil. bahsettiğim sac kalınlığı değil, yapılan boyanın mikron kalınlığı rakiplerine göre daha ince. (boya ustasının demesidir) rakamına göre fena değil bence,ayrıca elektronik arıza konusunda çok iyi, arıza vermiyor desem yeridir.

+ polisaj arabayı zımparalamaktan farksızdır, her seferinde mikron mikron azalır boya, bu nedenle koruma dediğiniz şey aslında uzun vadede boyanın canına okur.

Ancak fabrikadan sapkın boya değerleri ile aracın çıkabileceği ne kadar doğru ise satışta bunun sorun yaratacağı da o kadar doğru. Daha önce de birkaç kez yazdım. 2004 Fusion'u 2008'de takasa vermek istediğimde yetkili satıcı 300 mikron boya var ben bunu satamam diye kabul etmedi. Neyse bizde aracı aldığımız diğer bayiye götürdük ve sorunsuz bir şekilde verdik. Ama elden satmak isteseydim zorlanırdım. Diyeceksin ki sonra aldığın arabalarda ölçüm yaptırdın mı? Tabii ki hayır, sabrım ve vaktim yetmez diyerek umursamadım, hiç bir arabamda elimde kalmadı nasılsa satarım derim hep... Yine de paranoyaklar için bence güzel bir rehber hazırlamış olduk, örnek olarak kullanılabilir.

Fabrika boyası robot + elekroliz ile atılıyor ve yerine göre (yatay - düşey - düz yüzey - köşeler) 80 ile 150 mikron arası olabiliyor ... doğrudur. Boya işi fazlası ile abartılıyor, ederinden kat be kat yüksek ilgi + alaka görüyor ve bence takıntıdan başka bir şey değil. Aracın yürüyenine bak, motor kompresyonuna bak, genel kondisyonunu incele ... ama nerede? Kaç parça'da boya var ... yahu lastikler kabak, bak arka sağ lastik yere yamuk basıyor ... salıncağı kontrol ettirelim ama yok !! Tavanda boya var mı ona bakalım, daha önemli? ...nasıl daha önemli ya? Senin ve ailenin sağlığı o arka lastiğe bağlı ... Neyse! Üstadıma bir-iki ek yapayım. 2- Doğrudur. Sanayi bakanlığı üreticinin 300-350 mikron'a kadar -yeniden boyama- yapmasına izin veriyor. Bu bir hasar onarımı değil, sözünü ettiğimiz şey üretim sırasında parçanın renk/ton tutmaması durumunda fabrika'da yeniden boyanması. Aksine görüş belirterek üreticileri dava edenler hatta konuyu yargıtay'a taşıyanlar oldu ama E.C'de de benzer uygulama/karar olduğu için fabrikanın -kalın- boya atması açık veya gizli kusur olarak kabul edilmiyor. Bu konuda alınmış Yargıtay kararı da var. 3- Teslim sırasında yetkili satıcılar boya ölçümü yapmıyor, hatta fabrikadan gelen araçları da ölçmüyoruz. PDI sırasında nakliye hasarı var mı kontrol ediyoruz (...ki zaten bu işimiz) Peki...aracı teslim ederken boya kalınlığını ölçme talebi ile biri bize gelse ne olur? Bu konuda bir tanımlama / talimat ya da aksine bilgi / tutum yok. Benden bunu yapmam istense (hazır ölçüm belgeleri var, kaporta & boya) en fazla "Kafayı yemiş!" diye içimden geçirir, yardımcı olurum. Sonuçta bu konuda net bir tavır (yukarıda belirttiğim gibi) yok, aracı aldığınız satıcı "Ya yürü git" bile diyebilir. 4- Tüketici kanunu gereği hasar onarılmadan belgeleniyor, gösteriliyor, onarılıyor, müşteriye jest yapılıyor + feragatname alınıyor. Bu belge de diyorsunuz ki "XYZ bayisinden 2015 Model Falcon Jet aldım, uçağımın sağ kanadında boya çiziği var, hasar bilgim dahilinde onarıldı, tazmin edildim ... haklarımı aldım, bu konuda arıza çıkarmayacağım ...gibi...gibi" aksi durum zaten ne etiktir, ne de yasal. Müşteriye sormadan, onun bilgisi dışında iş yapılmaz. 5- Amaç 2.el satışı sırasında "fiyatı gebertmek" olduğu için siz ne kadar aklı başında sunum yapsanız da muhatabınız sizi dinlemeyecektir. Ben araç satarken fazla detaya girmiyorum ... aHa mal bu! fiyat bu! ... ister al, ister alma. Ver elini anlaşalım, Amasya'da tarla vereyim, amcamın oğlu sanayide...ona gösterelim vs. teklifler beni bozuyor. Allah çarşına pazar versin deyip geçiyorum.

Bu boya paranoyası ufaktan psikiyatrik sınırları zorlayacak gibi görünüyor. Bilinenler: Normal boya kalınlığı 100-150 mikron arası. Araçlar fabrikada boya işlemindeki kalite sorunları nedeniyle kısmi veya tamamen yeniden boyanabiliyorlar. Bu nedenle yeni araçta dahi 300 - 350 mikrona kadar boya kalınlık değerlerinin çıkması anormal kabul edilmiyor. Halkımızın boya takıntısı nedeniyle, ki çok uğraşsak da fabrikadan boyasız araç almayı başaramadık, bu tür boya kalınlık farklarına karşı tedbir olarak teslim alma sürecinde boya kalınlığını ölçtürmesi ve beklenmedik bir sonuç çıkarsa yetkili satıcı tarafından kayda geçirilerek belge olarak alıcıya verilmesini talep etmesi doğru bir karar olabilir. Ayrıca nakliye sürecinde de araçlar küçük hasarlar görüp onarılabiliyorlar, bu da lokal boya kalınlığını etkileyebiliyor, bu şartlarda da yetkili bayinin yine durumu yazılı olarak alıcıya açıklaması ve mide bulantısını gidermek üzere bedava bakım gibi bir jest yapması yerinde olur. Ayrıca sizin aracı bu nedenle reddetme ve başkasını talep etme hakkınız da doğar. İkinci el alınmış araçlarda tümden boya kalın bulunur ise iyi bir kaportacı kaporta değişimini %99 fark eder ve kazaya delil sunabilir. Bu durumda üstüne bir bardak soğuk su içilir. Yok kaporta aksamında hiç bir iz yoksa yine fabrika çıkışı boyanmış olarak kabul edilmelidir. Ancak buna olası yeni alıcıyı ikna etmek pek kolay olmayacaktır. Kıssadan hisse yeni araç alacaklar 3.maddeyi ihmal etmesin. Bilmiyorum @Kaan Yagizer bir şeyler eklemek ister mi?

Boya olcumu yapilmasini ve rapor seklinde verilmesini isterdim. Zira VW plaza icinde satilmayi bekleyen, boyasi sag kapida 250 sol kapida 150 mikron olan passat cc ler gordum ve sahit oldum

dün boya koruma uygulaması yapan bir yere uğradım kil uygulaması yapacak kilin yaklaşık 1 saat sürdüğünü söyledi ardından boya koruma, meguars ve sonax malzemeleri kullanıyor uygulamayayı yaparken araba üzerindeki düz zeminde iyi çalışıldığını köşelerde boyanın mikron kalınlığının daha zayıf olduğunu ona göre çalışma yaptıklarına kadar anlattı bakalım bu hafta bırakıcam sonucu yazarım.

Ahanda .. kıllık yapma fırsatı boyanmış araba alınır mı yahu? kamyondan düşmüş patlamış karpuzu alıp caponla yapıştırsam ona bıçak atıp yer misin? üçüne beşine bakma hemen sat abi o arabayı ... sonra konu komşu ne der? yüzüne gülüp arkandan ... - gariban bu ya, baksana boyalı araba almış ... diye dedikodunu yapmazlar mı? .... hehehe Oh be rahatladım (bkn.günlük kıllık yapma dozunu tek seferde almak) İşin ciddi kısmına gelirsek... Araç komple boyalı ise ne olmuş? Kimin bedeninde çizik, yara izi vs. yok ki? Türkiye'de trafikte kullanılan araçların büyük bir yüzdesinde ama ufak ama büyük hasar ve onarım var zaten ... bundan doğal ne var? ... değil 2.600 ... 12.600'lük tramer kaydı olsa ne fark eder? Araç düzgün toparlanmış ise sorun olmaz ... değerinde alır, biner, kullanırsınız. Aynı şekilde de satma zamanınız geldiğinde değerinde satarsınız biter, gider. Kendi adıma aracımın tavanında 5 santim boya olsa santim sallamam, ben motoruna bakarım, yürüyen ne durumda? Elektrik tesisatı mıncıklanmış mı? Servis geçmişi nedir? Triger'i değişti mi? Düzenli bakım gördü mü? ... onlara yoğunlaşırım. Ailemin canını 490 mikron boyalı sağ ön çamurluk'a değil, onun altındaki ön takıma, frenlere, viraj demirlerine emanet ediyorum .. bunu asla unutmam. -boya- işi fazlası ile abartılıyor, bir çeşit fiyat kırma ... milletin arabasını ucuza düşürme aracı olmuş çıkmış. İnsanların esas bakmaları gerektiği yere (araç mekaniği, servis geçmişi vb.) yerine sağ arka kapı eteğindeki taş vuruğuna odaklanması acı tabi. ...umarım içiniz rahatlamıştır (zaten kuZu'yu nüfusunuza geçirmişsiniz, an itibarı ile sadece aldığınız kararın doğru olduğunu bizden de duymak istiyorsunuz ... ) yani doğru yapmışsınız ... aracınızın yukarında da belirttiğim gibi yürüyeni, mekaniği düzgün ise tadından yenmez. Aracınızı iyi günlerde ve de sağlık & sıhhat ile kullanın efem...

Arkadaşlar bugün gittim ustamın yanına aldı eline ölçüm cihazını ve aracımın (focus 3) her yerini ölçtürdüm. Ama kaput hariç diğer heryer 200-290 mikron arası çıktı. kaput ise 120-180 arası çıktı enteresan geldi bana Sayın ..............., Ford üretim standartlarına göre aracın herhangi bir bölgesinde maksimum 350 µm (micron) boya kalınlık değerine kadar müsaade edilmektedir (maksimum 3 kez “baz kat boya + vernik” tamiri şeklinde). Üretim esnasında aracın çeşitli bölgeleri arasında boya kalınlık değerlerinde farklılıklar oluşabilmektedir. Max. 350 µm (micron) boya kalınlık değerine kadar olmak üzere, aracın üretim aşamasında çeşitli bölgelerinde oluşacak boya kalınlık değeri farklılığı üretim standartları dahilinde olup aracın orijinalliğini etkilemememektedir. Saygılarımızla, Ford Otomotiz Sanayi A.Ş. ??????? ???????? ?????????

Sanayi Bakanlığı'nın onayladığı üzere düşey düzlemler için 300 - 350 mikron ve yatay düzlemlerde de 400 - 450 mikron boya "fabrikasyon boyasında üst sınır" olarak kabul ediliyor. Gene Sanayi Bakanlığı bu değerler içinde kalmak kaydı ve şartı ile fabrikanın (ihtiyaç görmesi halinde) ikinci kat boya atmasına da izin veriyor. Bu tamim gereği yasal sınırı aşmayan boya kalınlığı (akma / boya hatası vs. değil ... kalınlıktan bahsediyoruz) davaları red ediliyor, yargıtay'da aynı şekilde duruş sergiliyor. örnek isterseniz => http://www.kararara.com/forum/viewtopic.php?f=47&t=21411

Bence burada sorun neyin ayıp kabul edileceğinde. 100-250 mikron arasında boya kalınlığı olan ve kozmetik kusuru olmayan bir arabayı kim niye ayıplı sayar?

Gerek çeliğin galvanizasyon yöntemlerindeki değişimler ve gerekse boya tekniğindeki gelişmeler farklılıklara neden olabiliyor. Boya kalınlığı ölçüm cihazları manyetik indüksiyon yöntemiyle çalıştığından çeliğin üzerimdeki galvanizasyon sürecinde tatbik edilen çinko tabakasını standart bir değer olarak kabul ederek boya kalınlığını hesaplayarak bildiriyor. Ancak değişik kaporta parçaları değişik çinko kalınlıklarına sahip olabiliyor ve bu ölçümlerin standart çıkmasını engelliyor. Ayrıca son yıllarda boyaların dayanıklılığı (primer, ana kat ve vernik) arttığı için söz gelimi bir 10-15 yıl öncesine göre daha ince katmanlar kullanılabiliyor. Hoş bunda üreticinin tasarruf tedbirlerinin payı da çoktur eminim. Sonuçta Özer Beyin de bahsettiği gibi değişik galvanizasyon özelliklerinde saçlarla değişik alanlarda boyanan parçaları bir araya getirdiğin zaman 90-150 mikron arasında değişen boya kalınlıkları standart kabul edilmeli günümüzde. Ancak kalite kontrolu sürecinde boyanan parça beğenilmez ise yeniden boyanabiliyor, bu tüm arabadan ana parçanın bir kısmına kadar değişik boyutlarda olabiliyor. Bu da 250-300 mikronluk boya kalınlıklarının bir izahı. Tabii aracın nakil sürecinde ufak tefek kozmetik kazalara uğraması satış öncesi bayi tarafından boyanması da olasılıklardan biri. Mesela hanımın eski aracı Fusion tüm kaporta 300 mikron civarında çıktı, içi dışı. Galericiler araç komple boyalı diye hiç yanaşmadılar ama Otokoç iyi bir fiyattan takasa aldı da sinir harbinden kurtuldum. Boya konusunu hastalıklı bir takıntı haline getirmiş alıcılardan uzak durmak dışında yapacak bir şey yok, isteseniz de boyasız araç alamıyorsunuz. Hırsızların cirit attığı bir ortamda özgüven eksikiğinin sahtekarlık korkusu altında ezilmesi durumunda ben yürü başka kapıya diyor ve devam ediyorum. Arkadaşın durumuna gelince 500 mikron fazla uçmuş bir değer, neyse ki aracında en fazla 250 çıkmış. Bence üreticiden olabildiğince inandırıcı resmi bir belge alsın ve ruhsatın yanına koysun. Buna inanmayan alıcılardan da uzak dursun. Mahkemeye de gitse bilirkişinin vereceği raporun sonradan boyanmıştır şeklinde olma olasılığı düşük,diyelim ki öyle oldu kullanıcı tarafından boyanmadığı ne malum der üretici ve çıkar işin içinden...

Öncelikle konuyu buraya açtım çünkü araç focus değil. Bilinen tutulan bir markadan arkadaşımın geçen yıl sıfır aldığı aracı satma niyetiyle müşteriyle birlikte expertiz yaptırmaya gidiyolar. Ve boya kalınlığı ölçen aletle bakıldığında aracın bütün parçalarının boya kalınlığı farklı farklı çıkıyor. Bir kapı 170 mikron diğeri 200 diğeri 230. Tavanın yarısı 200 yarısı 250. Bagaj kapağı 100 mikron. Tabi soluğu bayide alıyolar bayide yapılan testte de aynı sonuçlar alınıyor. İşte firmaya yazılıyor falan filan bayinin söylediği 500 mikrona kadar normal sayıldığı ve bu yönde kağıt verebileceği. Araç daha 10.000 kmde komple boyalı muamelesi görüyor alıcılar tarafından tabi arkadaş mağdur oluyor ve mahkeme falan gibi yolları düşünüyor. Benim merak ettiğim 2 nokta var. 1. Sıfır aracın boya kalınlığı kaç mikron olmalıdır olabilir ? 2.Örnekteki araç gibi aracın parçalarında boya kalınlığı değişebilir mi ? ülkemizde malum boya takıntısı varken bu konuyu konuşalım istedim.