Cem Boneval

Tolga paylaşım için teşekkürler, tesadüfen geçen hafta Istanbul'dan bir arkadaşım uğradı, 1.6 130 BG dizel GTLine yeni almış ve tatile çıkmış, Kemer'e kadar dağdan gidip düzden dönme şansım oldu. Ben de izlenimlerimi paylaşayım: 1. İç mekan, koltuklar gerçekten rahat ve kokpitte dijital hız göstergesinden vazgeçmeleri de iyi olmuş, genelde sportif bir hava var. Megane'a temel karşı çıkışım kokpit tasarımında olmuştu hep geçmişte, bununla yaşamaya razı olurum. 2. Motor mükemmel. 1500 dd altı biraz cansız gibi olsa da 1700-4000 arası sürüşü benim EB'dan daha etkileyici, tek şanssızlığı 4000 dd üzerinin olmayışı, yoksa yüksek tork fena götürüyor. Daha da güzeli bunu gerçekten düzgün bir tüketimle yapması, Istanbul - Antalya arası 120 km/h ortalama hız ile 4,3 litre tüketimle gelmiş. Şehir içinde 5,5 litreyi aşmadığını söyledi, daha 1800 km'de idi araç. 3. Yol tutuşu bir hayli zorladım, Focus ile eşdeğer, ve hatta kullanma keyfi daha fazla diyebilirim, çünkü yatma ve salınma daha az. Ancak Focus'taki direksiyon sisteminin kısa turunu aramadım değil, yine de eski Megane'lara göre çok düzelmiş, o hamur gibi hissi kaybolmuş. Hala direksiyon açısı benim zevkime göre fazla yatık. 4. 12 mm düşürülmüş süspansiyonun yol tutuştaki başarısının bir bedeli var: Sportif ayar seven bana göre bile sert ve oldukça konforsuz, her türlü engebeyi, çukuru hissettiriyor ve "kötü yola düşünce ister" istemez frenliyorsun. Kaymak asfallta sorun olmuyor yine de. Yol sesini değerlendirme konusunda duyarsızım, ne yazsam yanlış olur. 5. Megane'da frenlerin en beğendiğim yanı hızlı ve güçlü gelen pedal tepkisi, alıştıktan sonra çok başarılı ve kontrollu frenaj sağlanabiliyor. 10 puan. 60,000 TL'ye alınmış (manüel şanzıman), açıkcası ucuz değil, ama başarılı ve ekonomik motor artı olağanüstü sürüş keyfi birleşince, medeni yolların bulunduğu merkezlerde kuşkusuz sportif HB sınıfı için iyi bir alternatif. Bugün 56'ya EB Focus'mu yoksa 60'a bunu mu alırsın deseler düşünmeden hemencecik cevap veremezdim... Yavrucum onu tutturmak imkansız ise bunu tutturmak da öyle... Çağlar yukarıda bahsettiğim aracı bir kullan, emin ol bu klişe laflardan uzaklaşırsın. Ayrıca - plastik kaporta darbelere deforme olmadan dayanıklı, paslanmıyor ve daha hafif, muhtemelen daha da ucuzdur. - radyo direksiyondan kumanda edilebiliyor, düğmelerinin aşağıda olmasına itirazım olmazdı, hoş genel anlamda küçük düğmeli tuhaf tasarımlara muhalif - Megane da bu grupta, tıpkı yeni Ford Sony'ler gibi. - Ford dizel motorda bence Renault'nun gerisinde, hem ekonomi hem performans olarak ve hala küçük dizellerde otomatik sunamıyor

Yetişmesi gerektiği beklentisinin farkında mıydı? Bu arada neredeyse 1500 kg ağırlığı da unutmamak lazım. Doğru, günceli takip edememişim... Pardon yani!

Öyle zaten, ve Focus'a has da değil, servis bülteni dahi var... TSB 58 2011: iB5 veya B6 şanzıman kullanan Fiesta, Focus, C-Max ve Mondeo'larda motor altında yağ damlaması saptanırsa sağ aks montaj hatasına bağlı aks keçesi bozulması söz konusudur ve yenisi ile değiştirilmelidir. Yine de sorun yaratacak bir durum değil, çok da kendinizi üzmeyin.

Qashqai ve Juke ile rekabet eder şimdilik, gelirse de Ecosport ile... Genelde Kore üretimi bir araç için iyi kalitede. 1.4 Turbo motor 140 PS ile yeterince güçlü ve keyifli bir sürüş imkanı sunuyor, direksiyon sistemi methediliyor, yani sürüşü sportif ve atak olarak nitelendirilebilir. Ekonomik bir araç değil, zevk ve keyif için alınabilir, ama onun için de fazla Opel, yakında bunun bir de Chevrolet versiyonu çıkarsa ucuza şaşırmam ayrıca.

8 ileri DSG'yi nerede okudun, zaten bildiğim 8 ileri DSG olarak yok, büyük motorlarda kullandıkları klasik otomatik var. Ve fakat bir İngiliz dergisi de "ihtiyacınız olabilecek tek ve son araba" demiş ya, bravo yani.

Bu Golf fetişizmi yavaş yavaş can sıkıcı olmaya başladı (filhakika ben de beğendim)

Kemak'la ilgili negatif propagandayı bu nedenle her ortamda yapacağınızı, Otosan başta olmak üzere değişik yerlere şikayet ettiğinizi ve etmeye devam edeceğinizi, bir daha onlarla ticaret yapmak gibi bir niyetinizin olmayacağını, çevrenizi de bundan caydıracağınızı, kurumdaki en yetkili kişiye sükunetle anlatın, sinirle girmeyin, tatlı dille yapın bunu. Sonuç çıkmazsa: - Bir bardak soğuk su içme, - Sakinleşme ve vergi borcunu daha da fazla gecikmeden ödeme. - Geçmiş olsun dileklerimizi kabul etme... eylemlerini bu sıra ile yapın!

Vesile ile konu dışı da olsa kimlik fotoğrafı görünmeyen tüm "gri" üyeleri kınıyorum İmza: Fişleyici Haşim

Arkadaş ne yazmış: "Yıpranmadan" yırtılmış, yıpranmaktan yırtılmamış... Yani bir dokuma hatası olma olasılığı var!

Şikayette bulunun, ikna edici olursanız incelenir, şansınız varsa da olumlu sonuçlanır. Eğer kumaştaki zayıflıktan olduğundan eminseniz denemeye değer...

Matlaşma sonradan mı baştan beri mi var bilmiyorum, ama mat olması göze batan bir parlak yüzeyden iyi geldiği için bana hiç uğraşmadım. Olasıdır ki şikayette bulunursanız inceler ve değiştirirler ama takılanlar da farklı olmaz.

1.4 TSI 140 PS DSG Highline 65,000 TL (bakalım tutacak mı?)

Bu bilgece ve kısmen gizemli sözlerden sonra ben de Tevfik Üstad'a katılıyorum: "Allah'ın Dediği Olur" ...ve saygıyla çekiliyorum...

Yeni Golf'ün Türkiye fiyatları konusunda bir ipucu yatıyor olabilir mi bu satırlarda... Aslında her ikisi de hem Mercedes hem BMW pahalı, hem de Golf son aylarda ucuz idi, premiumlar birazcık inecek, Golf ise bayağı bir bindirecek gibi bir hissiyatım var.

Sen VATANSEVER'sin de vatan seni seviyor mu peki?

Ah Uğur ah, keşke menfaatimizi bilseydik demekten kendimi alamıyorum, oynuyorlar yavrum bizimle oynuyorlar, bizde geliyor dolduruşa şahlanıp şahlanıp yere vuruyoruz. Elin adamı seni sende iyi tanıyor. Biz şu anda tribüne sahnelenen oyunu seyrediyoruz, sen kapalı kapılar ardındakine bak... BU arada maalesef dünyayı kendi menfaatine göre şekillendirme çabasındaki abede hemen her cephede hayal kırıklığı yaşıyor, Arap Baharı oldu Arap Çarşısı, Soros yetiştirmeleri Türki Cumhuriyetlerde avucunu yalamakta, onlar için bu sevimsiz gidişte birilerini uzaktan birbirine kırdırarak yeni bulanık alanlar yaratmak ve savaş ekonomisinden yararlanmak giderek cazipleşiyor. Biz de hamasi nutuklar peşinde bir o yana bir bu yana... Gülerim bu duruma acı acı!

Bana mantıksız gelmiyor, parası az olan, ekonomi amaçlı araç edinen birisinin en sofistike şasi teknolojisi olmadan da mutlu olması mümkün. Güvenlik açısından da abartılacak bir fark yaratmayacağını düşünüyorum. Ama bizim tayfanın bu yan tezgah ürünlerini premium diye pazarlamaya kalkışmasından çekinirim. Golf'ü 1.4 TSI altında motorla da almam zaten, yani genelde almam da alacak olsam demek istedim. Bu kadar "normal" ve "iyi huylu" ve "kusursuz" araç beni bozar!

Türkiye'de 150-200 TL'ye satılan ürünü bu yolla almanın mantığı ne? http://www.euro-ford.com/index.php?page=support Please call

Budur....

Olacağı buydu, Almanların biraz tabloid Autobild dergisi ilk Golf karşılaştırma testini Mercedes A180 ve BMW 1 ile yapmış. Tasarım olarak Golf'ün gelenekleri yıkmadan şıklaşıtğını, BMW'nin artık 1 serisi ile oturmuş bir yapıya kavuştuğunu, A serisinin ise son derce ilgi çeken dışa dönük bir kimlik sergilediğini belirtmiş. Golf'ü malzeme ve işçilik kalitesi ile Mercedes ile eşdeğer, BMW'den iyi bulmuş. İç mekan genişliği rahatlığı açısından da ikisinden çok daha iyi olduğu sonucuna varmış, özellikle arka koltuk alanı Mercedes'te feci. 1.4TSI motor güç ve tork olarak muadillerinden üstün ve bu performansa da yansımış. Üç araç da Almanya satışında benzer donanımda 25.000€ dolaylarında.

Aracınız kaç km? Frenleme esnasında titreme hissediliyor mu? Ya da çok yavaş giderken frene bastığınızda "tut - bırak" şeklinde bir frenleme hissi yaşıyor musunuz? Eğer son iki soruya cevabınız evetse düşünmeden değiştirtin. 60.000 km üzerinde yol yaptıysanız da değişim düşünülebilir ama frenlemede sorun yoksa bir sonraki bakım beklenebilir. Fren aracın en önemli güvenlik unsurudur, hafife almamakta yarar var. Mesela değişime gerek yok diyen ustaya sorun bakalım emniyet kemeri takarak mı araba kullanıyor Motorcraft balatalar 80, ön diskler 170 TL, burada http://www.tekford.com.tr/fren-aksami-cid-229.html

Doğrusu burada ya lazlara ya da Golf'e haksızlık ediliyor...

Özcan bu aracın bir özelliği değil film çekiminde ortaya çıkan bir optik illüzyon, film görüntü frekansı bir tür stroboskopik (hani diskolarda güçlü beyaz ışık vardır ya hareketi kesik kesik gösteren) etki ile tekerleğin dönüş hızına göre aynı veya ters yönde farklı görsel dönüş yanılsamalarına neden olabiliyor. Yani aracına yaptıramazsın ama filmini çektirirsen doğru ışık ve hız şartlarında filmde izleyebilirsin...

Aracın daha alçak olması kazadaki hasar riskini arttırıyor, tabii eğer çarptığın araç aynı marka ve çarpışma aynı açıdan ise. Ayrıca araç yüklüyken de bu kadar alçalabiliyor. Yani sonuçta bu teorik değeri olan pratikte bence pek önemi olmayan bir durum ve doğru kullanılmış yayın sağlayacağı avantajlarla çok kolay dengelenebilecek bir risk arttırımı...

İyi de benimki çok mu akılsız ki aynı şeyi yapmıyor? Ben hala sorun olduğunu düşünüyorum...