Cem Boneval

Biz ona buralarda mikroskopik diyoruz, ondan anlamamışım... Eh öğrenmenin yaşı yok...!

Emir bu ne demek kardeşim???

Sevilmek için çare aramak çıkışı olmayan bir yolun başlangıcıdır... (Ben uydurdum)

Teyp???? Ses/müzik sistemine çok kötü demek biraz haksızlık oluyor...

Elbette normal, 1 L'ye kadar farklar trafik, yol, yük, hava koşulları ve sürüş tarzına göre her zaman oluşabilir.

Ferhat herşeye rağmen arkada pek kimse olmadı desem??? Serdar bana şampiyon falan demedi, herhalde ağrına gitti ağırca gitmek...

diye yazmıştım daha önce... Yaklaşık 10 gün önce trafikte sabırlı ve hoş görülü bir vatandaş olmaya karar verip kendimi her türlü erk mücadelesinden arındırarak ekonomik kullanmaya karar verdim. YB uyarısına göre, hatta zaman zaman altında vites değiştirerek, önüme gireceklere izin vererek, ışıkta ilk sırada bile olsam yumuşak kalkmaya özen göstererek, yeşili kaçırmamak adına hızlanmayarak, her türlü inişi, trafik engelini serbest akış için kullanarak sakin oğlu sakin kullandım. Diyet yapmak gibi ilk gün zor geldi, sonra alıştım, ara sıra ufak dellenmeler olsa da diyeti bozmamayı başardım. 3/4 depodan fazla kullandım, bugün sabah da sonucunu görüntüledim: Günlük 2 x 14 km şehir içi yolum var, 2 x 9 trafik ışığından genelde kırmızı dalga geçiyorum, akşamları zor akan oldukça dur kalklı yani bolca stop-startlı bir trafik oluyor, Istanbul'la kıyaslanmaz ama çayırlarda at koşturmak da değil. Özgür kullanımda ortalama hızım 40 km/h idi, diyette sıfırladıktan sonra 39'a düştü, varış süresi de hemen hemen değişmedi. Hal böyle olunca 6.8 L/100km YB verisi olarak (ki ben pompa hesabına göre 0.5 az gösterdiğini yazmıştım) oldukça iyi bir değer, ve de 0.5 eklediğimde elde ettiğim 7.3 L/100km dahi fabrika verisi altında. Kendimle gurur duyuyorum, aracım da öyle olmalı ki ilk defa üç yoncayı da tam dolu gösterdi. Akşama diyet bitti, benden bu kadar... Valencia'daki morukların kulakları çınlasın....

Rafet fren hidroliği ile şanzıman yağının ilişkisi yok. Hidrolik ekleyip serviste kaçak kontrolu yaptırmak lazım.

Yokuş biraz dikse ve el freni de tam çekilmemişse balatalar milimetrik kaydırabilir araca yük bindiğinde, bu normal bir durumdur, endişe etmeyin, daha kuvvetli çekin bakın bakalım kaybolacak mı ses...!?

Göstergenin sapması iki farklı lastik ebadında nasıl değişiyor ona bakman lazım... Şöyle açıklayayım, 205 lastik çevresi daha kısa olduğu için aynı mesafeyi katetmek için daha fazla tur atar, bu nedenle de daha hızlı gidiyormuş gibi gösterir. Tabii lastik profili, üreticiden üreticiye tolerans farkları, aşınma durumu vb. etkenler çevre hesabının birebir tutmama nedeni olabilir ayrı mesele.

Bu da defaten yazıldı, Motor alt kaplaması hem hava akışını iyileştirmek hem de motoru temiz tutmak için var. Darbeden korumak maksatlı değil elbette. Kaza anında burun deformasyonu sürecinde motor sürücünün kucağına düşmesin diye alta düşmesi planlanmış ve sağlam bir karter muhafazası bunu engelleyeceği için kullanılmamış, sonradan takılması da önerilmiyor. Son 12 yıl içinde (ki ondan öncesini de hatırlamıyorum) hiçbir arabamda muhafaza yoktu ve altta hasar olacak bir durum olmadı. Bu araçların zaten araziye girmek üzere yapılmadığı açık...

Yapmayın yahu, altı üstü tuzlu sudan bahsediyoruz... Ciddi bir tezgah ve tüketici sömürüsü söz konusu!

Ben de yazığım eski seçme saçmalara ulaşmakta zorluk çekiyorum, dipsiz mağara gibi forum (Tevfik buna da bir yakıştırma bulur ya neyse)... Ancak kar lastikleri ile sınırda kullanmak sadece bir hayal olabilir, asfalttaki göreceli kötü yol tutuş, T veya H hız sınırı gibi nedenlerle zaten normal ebadıyla dahi sınırları zorlamamakta yarar var. Ayrıca söz konusu ebadın zararından çok yazılan nedenlerden yararı olur. Hız göstergeniz %1.5-2 fazla gösterir, o da önemsenecek bir durum değil.

1953 doğumlu Peter Schreyer. VAG grubunda 25 yıl geçirdi, Prestijli Almanya Tasarım Ödülü ve Giugiaro ve Pininfarina'dan sonra İngiltere Kraliyet Sanat Okulunun fahri doktoru seçilen üçüncü otomobil sektörü tasarımcısı. Hala Almanya'da yaşıyor, yılda 20 kez Seul'a uçuyor. Kia'da büyük bir değişim sağladığı açık.

Boya temizliği için kil uygulaması yeterlidir, daha yeni boyada pastaya gerek yok, kil sonrası cila ± boya koruma iyi olur. Boya koruma hariç ödenecek bedel 100 TL'yi geçmemeli, o da kil emek yoğun bir uygulama olduğundan... Kış bakımı zaten servis taahüdü olduğu için istemenizde bir sakınca yok. Ama atla deve bir şey değil kendiniz de yapabilirsiniz. Yazılım güncelleme talep edebilirsiniz, muhtemelen cevapları "sıkıntı yoksa bakıma geldiğinizde bakalım" olur, tabii kafadan "güncelleme yok" da denebilir. Boya lekelerini üretici hatası olarak görüp ücretsiz yaparlarsa güncelleme için zorlamayın derim.

Çocukların ağzına burnuna bulaştırdığı nesneleri düşününce sprey haznesi pek masum kalıyor ya neyse.

Bruno 12 x 5 ml 20 TL Gifrer 20 x 5 ml 20 TL Sterimar 100 ml 30 TL %0.9 NaCl serum 1000 ml 3-5 TL Yanlış hatırlamıyorsam bu civarlarda... Evde kaynatılmış ve içine 1-2 çay kaşığı tuz katılmış bir litre su muhtemelen daha da ucuza gelir. Sinüziti nedeniyle sık yıkama yapanlar bilir Filhakika bu muhabbetin de yararı yok, ekonominin çarkları dönecek, kolay kazanılmış paralar kolay harcanacak, Kimileri de keklenecek..

Kur nasıl şu sıralarda?

Bence önemli ölçüde doğru. Sonuçta amaç az yakmaksa kimse bu adamlara piste çıkıp hız yapmalarını söylememiş, isterse 50'yle gider. Yok maksat belli bir sürede belli bir mesafeyi en az yakıtla katetmek ise o zaman iş daha çetin olur, rekabet de ilginçleşmeye başlardı. Bu filmde metod iyi tanımlanmadığı için ben az yakmaya niyetlensem 5'in altına düşerdim derim. Genel olarak da yarışmada dizeli dizelle benzinliyi de benziyle kıyaslamak daha adil olur.

Bu millete bu az bile, beter olsunlar, sen de paranı kazanmaya bak... Akıllanmayan, araştırmayan, çok paraya alınanın iyi olacağına inanan, marka alanın adam olduğunu zanneden kafa beter olsun. İşin içinde olunca kara mizahi bir soru sorasım geldi: Anlatmaman için ne ısmarlamalıyım?

Kota??? Lastik ölçüleri? Aracın km'si, bakım durumu, kurumlanma durumu? Karşıdan rüzgar? Fark edilmeyen yokuş?

İnanmadığımdan değil de estetik arayışı ile bakmamıştım alıcı gözüyle ve bir daha baktım, en çirkin üçünü seçtim: 1. Peugeot 2. BMW (eminim Tevfik Üstad laf geçirmemek için zor tutuyor kendini bunu okurken) 3. Lancer Oranlar, genel çizgi ve duruş olarak bakınca da gerçekten en zarif ve güzeli Focus, Bora'ya hak vermemek elde değil, en azından profilden öyle, benzer hisleri tarz farklı olsa da Golf de uyandırıyor. Audi'nin hak ettiğinden fazla önemsendiğini düşündüğümden yorum yapmaktan kaçınıyorum.

Bence fabrika çalışıyor ama sendika eylem yapıyor, iş bırakıp imal edilmiş araçları da banttan indirtmiyor. Ayrıca daha tazminat konusu bile gündeme gelmemiş ki mağduriyeti önleyecek tedbirler mutlaka alınacaktır. Tabii kısa vadede işsizlik gerçeği yıkıcı olmuş...

Aşk olsun seni mi kıracağız, önümüzdeki ilkbahara gelir A3 Sportback, fıstık gibi o Ayrıca para sıkıntısı varsa İspanyol Aslan'ı da unutmayalım lütfen... Üçte iki fiyatına klonlanmış Audi, yetmez mi? Bence iş yapar rekabetçi fiyat politikası ile, şasi aynı, motor aynı, tasarım şık, eh malzeme kalietesi tutmaz ama o da üzmez bence. Marka imajının eşiğini atlayabilene iyi tercih. Bu arada Seat'da zorda, yeni serileri satmazsa sıkıntı yaşarlar...

Ara sıra sıra dışı açılımlar yapmakta yarar var, dolayısı ile bu bakış açısını da onaylıyorum. Ancak tüketici cebindeki paraya göre seçim yapacağından ulaşabileceği araçların birbiri ile kıyaslanmasından daha fazla yarar görecektir. Burada teste seçilen araçlarda metodolojiyi "paranın alabileceği en iyi araba" şeklinde tanımlamak mümkün. Ama orada da nesnel kriterleri belirlemek çok kolay değil. Kimisi yol tutuşa öncelik verirken, konforu ikinci plana atabilir örneğin. Hal böyle olunca ve de hele yağ gibi Golf su yüzüne çıkınca bir sürü premium geçinen markanın da pabucu dama atılınca çok reklam kokan hareketler oluyor bunlar.