Cenk Demirel

Çok beğendim. Alınacaksa böyle niş bir şey alırdım Ford'da kesinlikle. Ama neden 1.5 ecoboost değil de 1.0 litre koymuşlar onu anlayamadım. 1 litrenin yüksek hızlarda nefesi ister istemez yetmeyecektir. Hem ST takısının hakkını verirdi hızlanma verilerinde. Benim kıytırık corsa'nın 8.5 saniye olduğu yerde ST puma'da en azından bir 6.5-7 saniye arası isterdim. i20 N ile daha fazla yaklaşırlardı birbirine.

Aşırı sıcak havalardan, kullanırken motoru zorlamaktan, sürekli, sık sık karavan ile kullanmaktan kaçınırsanız bu ağırlıklarda ekstra bir sorun olmayabilir.

Yanlış bilmiyorsam 1.5 ecoblue + 8AT için frenli çekme kapasitesi 1400 kg civarı. 1400 kg'ın altındaki karavanlar güvenli sınır olacaktır. Yalnız her ne kadar bu araçların belli bir çekme kapasitesi olsa da bu iş için üretilmemişler. Kısa vadede hali hazırda araçta bir sorun yoksa sıkıntı çıkarmayabilir ama uzun vadede motor, şanzıman ve diferansiyele fazla yük bindiriyor. Özellikle şanzıman ısısı bir hayli artıyor. Şahsen bu tarz binek otomobillerin bu işler için üretilmediğini düşünüyorum. Pick up'lar bu konuda ideal.

Elektrikliler yaygınlaşmadan önce de Ford'un binek araçlarla ilgili problemi vardı. Zaten elektrikli araç şasi mimarisini de vw'den alıyor çoğunlukla. Yani orada da pek bir şey yapabildiği söylenemez. Zamanında One Ford diye bir strateji çıkardılar. Şöyle uçacağız, böyle sürüş zevki olan araçlar yapacağız, algıları yükseltip şu konumda olacağız vs dediler ama markayı ayakta tutan modelleri kaldırmaktan başka bir şey yapmadılar.

Şanzıman konusunda tek mantıklı yol var; aracınız 113 bin km'de ve şanzıman sisteminin yağı öyle ya da böyle belli periyotlarla değiştirilmek zorunda. Siz yağı değiştirmeden, bu şekilde sürmeye devam ederseniz eninde sonunda şanzımandan yana olan rahatsızlığınız artacak ve revizyona gitmek zorunda kalacaksınız. Kendi kendine düzelecek bir şey değil bu. E siz revizyona gidecek hale gelene kadar beklemeyin o zaman. En ucuz çözüm olan ULV şanzıman yağı değişimiyle başlayın. Çünkü bu durumu geciktirmek sizin lehinize değil, aleyhinize bir süreç işletiyor. Şimdi şanzıman yağını yenilemeniz belkide olası bir revizyon maliyetinden sizi kurtarabilir. Ama yenilemez de böyle devam ederseniz eninde sonunda o şanzımanı yüklü maliyetle revize etmek zorunda kalacaksınız.

Doğru bir tavsiye vermiş. Focus 1'lerden beri şu direksiyon kutusu sorununu bir türlü çözemediler. Benim mk3,5'ta da aynı lokurtu sesi geliyordu. Kimisi garantiden falan kutuyu değiştirdi. Ses bir müddet kesildi sonra yine gelmeye başladı diyen çok oldu. Bunu tamamen çözebilene henüz denk gelemedim ben. Aslında Ford'a sorunca bunu bir sorun olarak da görmüyorlar. Direksiyon kutusunun yapısı böyle diyorlar.

Suv sevdasına bitirdiler Fiesta, Focus, Mondeo'yu. Ne doğru düzgün suv üretebildiler ne de otomobilleri piyasada tutabildiler. Geçmiş olsun.

Lityum iyon piller yerine silikon karbon pillere geçiş yapılıyor. Şimdilik akıllı telefonlar, aksesuarlarla sınırlı ve yeni yeni geçiliyor. Ama ileriki zamanda otomobillerde de kullanılacaktır. Artan kayda değer kapasite ile menzil sorunu çözülebilir belki. Ben elektrikli araç alacak olsam ve acelem de yoksa bu teknolojiyi beklerdim.

Ben sizin bahsettiğiniz yöntemi zaten anladım hocam. Ama siz daha iyi bir aydınlatma performansı elde etmek için neticede led uygulamasın geçmişsiniz. Bende diyorum ki ışık şiddeti olarak evet şuan kullandığınız led yüksek şiddet verebiliyor. Ama reflektörünüz ya da merceğiniz artık hangisiyse, led ampullere göre üretilen kaliteli bir donanım olmadığı müddetçe mesafe olarak fazla ileriyi aydınlatması zor. Yüksek performanslı bir halojen ampulle 150 metre civarı ileriyi aydınlatabilecekken, şuanki ledleriniz muhtemelen bundan daha da az mesafeyi aydınlatıyordur. Çünkü reflektörünüz o aydınlatmaya göre üretilmediği için ışığı ileriye doğru taşımakta zorlanır.

Aslında şöyle ki OEM reflektörlü led farlar ( misal işte benim kullandığım yeni corsa'daki gibi, egea'lardaki gibi ) aydınlatma mesafesi olarak halojenlerden çok daha fazlasını sunmuyor. Meseafe olarak benzer özellikteler. Ama ışık şiddeti ve yolun kenarına düşen V açısı bakımından sadece halojenlere göre bir artı sağlıyorlar. Mesela bendeki corsa'da Oem reflektörlü led var. Önceki Focus'umda da doğru ayarlanmış şekilde Philips xtreme vision %130 halojen ampul vardı. Şuan ikisi de uzaklık olarak benzer mesafeyi aydınlatıyor. Ama Led'in ışık gücü bariz daha fazla olduğu için aynı aydınlatma mesafesinde çok daha fazla alanı daha net şekilde gösteriyor. Bu halojen reflektörlere ya da merceklere takılan ledler ise dediğimiz gibi ışık şiddeti olarak yüksek ama mesafe olarak rezaletler. Öyle olunca sürüşü de konforlu ve güvenli hale getirmiyorlar. Bana kalırsa görüntüden başka bir numaraları yok halojen fara takılan ledin.

Benim anlamadığım bir durum var hocam. Sonradan aracına led far takanlar genelde iki gruba ayrılıyor. Birincisi beyaz ışığın daha modern ve lüks gösterdiğini düşünüp sadece renk ve gösteriş olması açısından tercih edenler İkincisi led ampulleri halojenlere gore daha iyi ve etkili aydınlatma performansı gösterdiğini düşünenler. Simdi anladığım kadarıyla siz ikinci grupta yer alıyorsunuz. Teknik olarak led ampuller, halojenlerden daha yüksek aydınlatma gücüne sahip bu doğru. Ama bu gücü gösterebilecek dogru ekipmanla birlestirilmediklerinde beklenen etki alınamıyor. Halojen bir ampule gore üretilmiş mercek ya da klasik reflektör farlar, led ampullerin etkili aydınlatma performansını ortaya koyamıyor. Işık gücü olarak evet yüksek görünüyorlar ama doğru reflektorle birlestirilmedikeri icin ışığın mesafesi hem çok kısa kalıyor, hem de ışığı kırıp yaydiklari icin yolun kenarında kalan V dediğimiz acıyı tutturamiyorlar. Fazla isik veriyor olmasını etkili aydınlatma zannediyorsunuz ama hayir. Halojen bir ampule gore üretilmiş fara üst düzey bir halojen ampul alıp bunu da dogru ve iyi bir şekilde ayarlattiginizda, isik şiddeti olarak led kadar yüksek olmaz ama aydınlatma mesafesi ve acisi olarak led ampullerden çok daha iyi ve etkili bir iş çıkaracaktır. Benim sonradan led takılmış araçlara bindiğimde gördüğüm ilk şey çok fazla isik veriyorlar ama önünü aydınlatıyor ileriyi değil. Adam akıllı bir halojen ampulle 130 150 metre uzaklığa aydınlatma saglayabilecekken bu sonradan takılan ledlerle 100 metre aydinlatmayi bile zor görüyorlar.

Bunu daha önce de paylaşmıştım yanlış hatırlamıyorsam. Led ürünler içerisinde ufuk çizgisini bozmayan, kendinden ayarlı ilk ampul olarak geçiyor. Normalde teknik olarak kullanıma uygun ama bunu Türkiye'de anlatamazsın. Polis beni durdursa, sonradan takılan led var aracında dese, bunlar ufuk çizgisini bozmaz, onaylı desem ceza yazmadan göndereceğini hiç zannetmiyorum. Önce cezayı yazar sonra mahkemede cezayı iptal ettirmek için ürünün onaylı bilgilerini sunarak savunma yapmak zorunda kalırız.

Çok yerinde bir karar oldu. Umarım uygulaması da aynı kararlılıkta olur. Mercekli veya merceksiz hiç fark etmez halojen aydınlatamaya göre üretilmiş bir fara xenon takınca ceza yiyordun ama led takınca ceza yemiyordun. Böyle bir saçmalık olabilir mi ? Her halükarda ikisi de ışığı çok fazla kırıyor, toplayamıyor ve göz alıyor. Şimdi sonradan takılan led ampullere de cezai işlem uygulanacak. Halojen farlı bir araçta ister mercek olsun, ister merceksiz olsun şuan piyasada ömür ve aydınlatma performansı dengesinde en iyi ampul Osram NightBreaker 200 ve yeni çıkan modeli 220. Bunlar şuan piyasanın en iyi iki halojen ampulu. Kullananlar da doğru far ayarıyla beraber oldukça memnun görünüyor.

O konuda zaten çok haklısın hocam. Türkiye'de yetkili servis hizmeti çoğu markada rezalet. Buna Opel de dahil. Özellikle 2020-2023 yılı arası 1.2 puretech motor kullanıcıları çok sıkıntı çekti bu durumu bilmediği için. Muhtemelen genel merkez de üstüne sorumluluk almamak için en başlarda hiç sesini bile çıkarmadı. Son kullanıcının arızalar ortaya çıkmadan evvel bunu anlaması imkansızdı. Olan maalesef o kullanıcılara oldu. Ben o ilk kullanıcılardan olsam kesinlikle dava açar uğraşırdım. Kayış konusunda özellikle bakım aralığını 2-3 bin km erkene çekmek, aracı çok sıkıştırarak kullanmaktan kaçınmak ve bir de mutlaka teknik değerleri uygun, peugeot'nun önerdiği yağı kullanmak gerekiyor bu soruna en azından motorun elden çıkmaması adına tedbir almak için. Bunun dışında 2023 üretim 1.2 puretech'lerde kayış sorunu büyük oranda ortadan kaldırıldı çünkü Peugeot tedarikçisini değiştirdi. Zaten eski kayışla yeni kayışı yan yana koyup baktığınızda malzemesinin de farklı olduğu belli oluyor. Yine de her rutin bakımı 1-2 bin km önceye çekip bu bakımlarda söylediğim aparatla kayış kalınlığı ölçtürülürse motor açısından hiçbir sıkıntı kalmayacaktır. Zira 2023 üretim olup 70-80 bin km'de hala sıkıntısız, deforme olmamış kayışla aracını kullanan tanıdıklarım var. Onlar her bakım bu ölçümü yaptırıyor. Yeni hibritler zaten komple zincire geçti tabi. Ama umarım onlarda da zincir şakırdaması, gevşemesi gibi sorunlar olmaz.

İyi de her bakım yetkili servislerde plastik bir aparat yardımıyla kayışın şişip şişmediği milimetrik olarak ölçülebiliyor. Kayışta şişme varsa parçalanma da başlayacak anlamına geliyor. Opel servisleri bunu rutin kontrol olarak yapmıyor. Müşteri olarak siz bu kontrolün yapılmasını istediğinizde yapıyor. İş emrine de kayış kontrol edildi ve durumu iyidir diye not düşülüyor. Motor yağı koyulan bölümden de kayışı kontrol etmek oldukça kolay. Yani her rutin bakımda bu aparat yardımıyla kayış kontrol ettirildiği sürece böyle bir sorun yaşanmıyor. Kayışta deformasyon ya da şişme görüldüyse de değiştiriliyor. Bu sorunu yaşayan kullanıcıların hemen hemen hepsinde bu kontrol yöntemi yapılmıyordu.

Android multimedyaların hemen hemen hepsi bir müddet sonra doğru düzgün çalışmaz hale gelebiliyor. Ram ve işletim sistemi sıkıntısından dolayı işlevselliğini yitirebiliyor. Madem illa android auto istiyorsunuz o zaman yerinizde olsam sync 3 multimedyaya geçmeye çalışırdım. Forumda bunları yapanlar var.

Bütçenizi zorlamıyorsa EGP2'yi alın, 1 yıllık EC6'ları da ilandan satışa çıkarın. Ne kadara satsanız kardır. Bu şekilde masrafın bir kısmını tolere eder hem de daha memnun bırakacak bir lastik kullanmış olursunuz.

Bronco Sport Edge Elektrikli Explorer Elektrikli Capri Bana kalırsa bu dörtlü bizim ülkemiz için biraz fantezi işi. F-150 ve Ranger Raptor daha gerçekçi hedefler. Pick up dönüşümü yapmayı seven çok zengin bir sürü insan var. Hatta Raptor için sıraya girip gelmeyeceğini düşünenler de oldu. O yüzden bu iki model haricindekiler biraz fantezi işi gibi duruyor bizim ülkede.

Niş ürünler olarak kalacaktır en azından çoğu. O yüzden sınırlı sayıda, sevdalısı ve parası olan tercih edeceği için fiyatlarına çok bakmayacaklardır. Param olmamasına rağmen F-150 ve Ranger Raptor'a ben bile yükseldim 😄

Ben bunu daha önce benim mk3,5'un ön kapılarını açınca çamurlukların içinde görmüştüm. Siyah renkli naylon benzeri bir şeyler vardı. Elim çok uzanmadı ama yalıtım malzemesi olduğunu düşünüyorum.

Hayir ilaçlı ve cihazlı conta kaçak testi yapılabiliyor. Yetkili serviste de yaptırabilirsiniz pahalı bir şey değil. Çantada kaçak var mı, varsa ne seviyede gösteriyor. Tabi devirdaim ve diğer motor suyu tesisatinda kaçak var mı onların öncelikle kontrol edilmesi lazım ama araç tdci motorsa bunlarda conta kaçağı görülebiliyor benim de başıma geldi. O sebeple testi yapıp en azindan neyin ne olduğunu bilmek lazım.

Kapalı devre olduğundan kapağı açınca basınçla birlikte su tekrar bir miktar yükselir normaldir. Ama aracın bu derece su kaçırması normal değil. Conta yanığı olabilir. Gidip conta kaçak testi yaptırmalısınız.

İnternetten fiyatlara bakın ama her yerden almayın. Mümkünse kendi sitelerinden almaya çalışın çünkü sahteleri dolanıyor piyasada özellikle eibach yaylarin daha çok oluyor.

3,5'luk vogtland ve eibach gibi spor yaylar işinizi yeterince görür. 55 yanaklı lastiklerle kullanıyorsanız daha ince yanaklı lastiklere sahip 17 inç jant seçeneğini de daha sonra deneyebilirsiniz. Ama yay değişimi muhtemelen daha etkili ve daha az maliyetli olacaktır öncelik olarak.

Bu durumu yaşamayan torsiyonlu araba yok gibi bir şey zaten hocam. Ancak bunun üzerine çok çalışılmış spor amaçla üretilen bir araba olacak ki bu durumu pek yaşamasın. Çok değil 1 2 nesil önceki type r torsiyonluydu mesela ama bunları hissetmek zordu. Bizim bindiğimiz sıradan araçlarda bu hissiyat kaçınılmaz. Neyse ki eski nesil, emp platformundan onceki Fransız araclardaki torsiyon kadar rahatsızlık vermiyor. Ford tabi herkes buna dikkat etmiyor diye hissedilmez vs diyerek konuyu geçiştirdi ama iki tekerleğin birbirine bağımlı olduğu bir noktada aynı anda engel üzerinden geçtiğinde aracın gövdesinin sekme yapmaması kaçınılmaz zaten. Bağımsız focuslarda limitte zorladiginda bu hiç yaşanmazdı. Gerçi surusun yüzde kaçında bu senaryoyu sürekli yasariz o da ayrı konu ama neticede sürüş kalitesi açısından bir geriye gidiş olduğu aşikar bazılarımız için.