Çağdaş Kolcuoğlu

Cem abi buğu yapınca, farın içi hava aldı mı buğusu çabuk kurur. Kapalıyken daha uzun sürer buğunun kuruması. Burada önemli olan şey farın içine su kaçmamasıdır. O da kaputtan kaçırmalı. Siz de öyle birşey yok sanırım o yüzden sorun çıkarmıyordur. Ya da çok ufak bir yerden su alıyordur; o da çok aşırı yağmur yağdığındadır diye tahmin ediyorum. Ya da içine saç kurutma makinası tutacaksınız ?? Bir de o ampul kapakları çok pahalı, onu güzel bir yerde saklayın. Ben 1 tanesini Visteon 90 liraya almıştım.

Enjektör arıza vermedikçe ellenmesini tavsiye etmem. Ama turbo bakımı yapılabilir.

Benim size tavsiyem bu işi çok iyi bir ustaya yaptırmanız. Şöyle ki buradaki en önemli nokta, cam ile arka kapağı birbirinden ayıran kişinin bunu çok düzgün yapmasıdır. Şayet birleştirildikten sonra en ufak bir boşluk olursa yağmurlu havalarda sabahleyin farınızı içeriden buğulanmış bulabilirsiniz. ve bu buüu lambalar yandığında camda sarı leke bırakıyor ampulün ısısından dolayı. Usta size bu konuda garanti veriyorsa yaptırın. Vermiyorsa bence böyle kullanın çok rahatsız etmiyorsa. Bir de birleştirirken silikon kullandırtmayın, yarın bir gün ileride tekrar açtırmak zorunda kalırsanız o zaman ayırma işlemi çok daha zor olacaktır.

Ben şunu eklemek isterim. Yazın cama koymasanız bile torpidonun üstüne mutlaka güneşlik koyun. Zamanla çatlamalar olabiliyor çünkü.

Benim aklıma ilk gelen, ani bir değişme olduğu için acaba yakıt deposunda ya da hortumlarda bir yerde çatlak mı var ? Ordan sızdırıyor mu? Çünkü turbo,enjektör vs.. bunlarla alakalı olsa aracın çekişini çok etkiler. Çekişte problem yok sanırım. O zaman bir tek aklıma gelen yakıt kaçağı olmasıdır.

Kayışın gerginliğini kontrol ettirin. Çok basit birşey zaten bu işlem.

Kırmızı yanıp sönen ışık sabaha kadar yanar söner. Ama teyp sönmesi lazım. Gösterge ışıkları da sönmesi lazım. Ben olsam akü kutup başını söküp takardım. Bir daha bakardım. Yalnız teybin şifresini bilmiyorsanız yapmayın ! Açamazsınız sonra. Bunun şifresi de torpido gözünü açınca sağda görebilirsiniz. 4 hanelidir. Şayet yine aynı sorun oluyorsa bence elektrikçi bir oto tamircisine götürün.

T10 led oluyor. Bunun için sitelere girmenize gerek yok. Aksesuarcılarda da çok güzel ampuller var. Fiyat farkları da çok fahiş değil. Değmez bence. Kaldı ki plakanız gözükmesin daha iyi ?

Dizel Partikül Filtresi sıvısına ( diğer adı FAP sıvısıdır ) baktırın. Egzozcular bakıyor buna. Eksilme varsa tamamlattırın. Aracın altında yakıt deposuna yakın bir yerde yeri. Temizletme olayına girmeyin. Suyla temizliyorlar, yanlış ! Çıkın otobana 3.000 devirde 45 dk gidin zaten temizlenir. Ama dediğim gibi FAP sıvı düzeyine baktırın. Sonra bir daha haberleşelim

Kimse bu usta, tebrik ederim.

Ekranın rengi gitmez. Belki arkada yanan ekran aydınlatma ışığı arızalıdır. DEğişme süresi gelmiş olabilir. Ona bir baktırın. Bu tip sorunlarla ilgili ustaya gideceksiniz, aracı bilgisayara bağlayabilecek olan ustalara gidin. ARabanızın sağını solunu kurcalatmayın. Aracın bilgisayara bağlatma modülü sol tarafta ıvır zıvır konulacak bir yer var direksiyon altında. Bu bölmenin altında. Oradan bağlayıp bakacak usta. Bilgisayarda problem görünür. Şanzıman ile ilgili ise şanzıman ustasına gidin. Motorla ilgili ise motor ustasına. Bazen motor ustasına şanzıman gösteririz; bence yanlış bu. Şanzıman ustası kadar anlayamaz motor ustası.

Çıkmaları satılıyor. Ancak çıkmacı da bulabilirsin teybi. Camı satılmaz. Silinmiş halini çekebilseydin keşke. Ben resimde bir sorun göremedim

Titreme genelde motor kulakları ile alakalıdır. Motor kulaklarına baktırın.

Sanırım geri vites lambasının olduğu yerden bahsediyorsunuz. Aracın altına girmeniz gerekir. Arkasından sökülüyor.

Kızdırma bujisidir heralde. Bence bilgisayara bağlatın aracı. Çıkar sorun ortaya. Bazı ustalar kendi bakabiliyor buna. Ama güvendiğiniz ve iyi yorumlar yapılan bir usta olsun. Başka da bir yere gösterin ondan sonra karar verirsiniz.

Şarj dinamosu ile alakalı olabilir belki. Enjektörleri elletmenizi tavsiye etmem. Enjektörler tıkalı olsa araç bilgisayara bağlandığında gösterir. Sıfır enjektör bile taktırsanız onu bile düzgün takmazsa usta, arıza verebilir. Volant-baskı şu bu zaten 4.000 tl harcamışsınız belli ki. Bu konu için bence aracın bilgisayara bağlanması lazım bu 1. Enjektör ile alakalı olsa asla çalışmaz araba. Yakıt olarak çok çok yakar.

Sachs orjinal aksamdır. Ford'un kendi kullandığı orjinal ekipmandır. Benim tavsiyem budur. Monroe ile ilgili de çok iyi duyumlar aldım ben de. O da olabilir. Eğer çok iyi birşey istiyorsanız KONi kullanın. Ama tuzludur. Değiştirmişken kepini de değiştirin. Takım olsun. Demek ki usta gerekli görmüş.

FAP sıvısı eksilmesidir. Bu sıvı eksildi mi araç çekişten düşer ve daha fazla yakmaya başlar. Bu sıvıyı bazı egzozcular değiştirebiliyor. Bizim burada İzmirde 100 tl'ye yapıyor egzozcular. Aracın altında yakıt deposuna yakın bir yerde yeri. Onlar biliyorlar. Bunun konulduğu kap ta idrar torbalarına benziyor hastanelerdeki. Sıfırı çok pahalıdır. Eğer delindiyse bundan almanız gerekir. Ben bir egzozcudan duymuştum bir hastaneden orta boy idrar torbası alıp uydurmuş bir peogeot'a bir sorun çıkarmamış. sıfırı serviste 350 civari fahiş bir paraymış. Siz yine de sorarsınız. Bunu açıp bakınca görürler zaten. Bu sıvı torbasını ağzına kadar doldurması gerekir. Ford parçası satan bir dükkandan sorarsınız. 1 litre yeter öncelikle yetmezse bir daha alırsınız. Litresi 130-140 tl civarında. Öncelikle bu sıvıya bir baktırın. Sonraki duruma bir daha bakalım. Eğer durumda iyileşme yoksa o zaman bir tamirciye gitmeniz gerekecek. Bu arada bu sıvının özelliği, yakıtın daha iyi yanması ve partikül filtresinin tıkanmaması içindir. Bu sıvıdan motora gider ve daha güzel yanma sağlanır, partikül filtreniz kurum yapmaz. 2009 ya da 2010 ve sonrası modellerde bu partikül filtresi var. Öncekilerde katalitik konvertör yapıyor bu işi. Bilginize.

Sıkıntı biraz benimle alakalı sanırım ? Mesela 90 sabit ile çevreyolu,otoban karışık gittim. 5,7 geldi. Basarsam 7 lere çıkıyor. Yani 130-140 civarı gidersem. Sizin bayağı iyi değerleriniz. Kimseye söylemeyin ? Maşallah ??

Sürat ise aradığımız Bridgestone adrenalin demek istiyorum, sağlamlık ve araca uygunluk ise CPC5. Tabii ki hızlı gitmesi lastik iyi anlamına gelmez, biraz da şoföre bağlı ? --2 dakika sonra eklendi-- Bu ölçülerde ise evet bu fark tamam ?. 205/55/16 diye düşündüm ben, o yüzden sordum. 250 lira 1 lastikte farkeder mi şaşırdım oncan sordum. Gerçekten fena fark ? --6 dakika sonra eklendi-- Abi rüZgar, havanın sıcaklığı, hava basıncı, yolun durumu, vs falan ben şöyle söylim 238 km hızdı tam net hatırlamıyorum, kadranı görünce şok olmuştum ? aracın kontrolü zorlaştı o arada baktım kadrana zafen. Tabii çok faktör vardır ama gerçekten de bu hızı gördüm eşim de şahittir. Tabii resim çekme gibi bir çılgınlık yapmadım. Neden o kadar hızlıydım onu da bilmiyorum.

Bu 1.000 tl fark nasıl oluyor ? Bir örnek verebilirmisiniz ? Run flat patlamaz lastik mi sizin premium dediğiniz tarz lastik ?

Forumda araştırdım bu soyulmalarla ilgili konu var mı diye, genelde direksiyon soyulması üzerine konuşulmuş. Sorun şu ki aracımın digital kliması orjinal gri renkte ve bu gri renkteki kaplama soyuluyor. 4'lü flaşör düğmesinde de soyulmalar var. Bunlara çıkma parça da bulunabilir biliyorum ama onun dışında çözüm önerisi önerebileceğiniz bir durum var mı? Yani mesela bunların üstüne kaplama yapabilen stickercılar ya da baskı yapan yerler var mıdır ? Yani tabii ki herhangi bir sorun yok kullanımında ama görüntü olarak hoş bir görüntü olmuyor. Digital klimanın 0 'ı serviste sormuştum 1.700 lira gibi bir fiyat vermişlerdi. Çıkma 300-400 civarı bulunabiliyor. Bununla ilgili ne tavsiye edersiniz arkadaşlar. Resim de ekliyorum

Sileceklerin geometrik çalışma şekli bence çok mühim değil. Bana göre mesela benim aracımın silecekleri orjinal de olsa ses yapıyor çalışırken yağmurda. Ses dediğim cam silme sesi. Silikonlarıyla alakalıdır diye düşünüyorum ya da yalıtımla. Eleştirilecek nokta varsa bence burasıdır. Onun dışında ben çok mennunum sileceklerden.

Bunu hiç düşünmemiştim Cem abi ? Enseden yakaladın beni bu yorumunla ? Birçok lastik markasını da bilsem sonuçta ilk aklıma gelenler bunlardı benim o yüzden öyle bir sıralama yaptım. Yoksa Pirelli, Lassa bunlar da iyi lastikler. Uniroyal, Toyo, Yokohoma bunlara hiç girmedim bile... Kesinlikle o kadar çok parametre var ki lastik konusunda. Fiyatı, cinsi, şoförün kullanım şekli ( CPC5 'lerim 17.000 km oldu lastikçi değişme zamanı gelmiş diyor ? ) , sağlamlığı, konforu, markanın imajı, üretim tarihi, gidiceğimizin yolun durumu, ne amaçla kullanacağımız ( drift belki de ), alacağımızın yerin sağladığı avantajlar, bla bla.... İnsanların beklentilerine göre değişiyor. Ama bana kalırsa en güzel seçim araca uygun olan sınıftaki lastiktir. Ben Adrenalin aldığımda Bridgestone performans lastiği olarak geçiyor. Normalde performans lastiklerinde 205/55/16 ölçü bulmak kolay olmuyordu ama ben biraz da lastikçinin tavsiyesine uyarak almıştım. Bu lastik ile Aydın otobanı tünel çıkışı 230 km hızı gördüm. Ama şimdi CPC5 ile 215 'i geçmiyor. Lastikten ne beklediğimize bağlı biraz da. Sonuçta amaç yarışmak değilse, bence araca uygun sağlam ve yol tutan lastiktir benim için lastik...

Ben de Focus'umu aldığımda SP Sport 01 vardı üzerinde. Tam anlayamadım ama güzel bir lastikti. Yani aslında 1.000 tl lastik farkı için önemli bir fiyat farkı ama yine de durumunuz müsaitse içiniz rahat olsun istiyorsanız bu fark verilir. Şayet ona yakın ama maliyeti biraz daha düşük olan varsa araştırmakta fark var. Şu an bende Conti Premium Contact 5 var; ama değiştirince Hankook Prime Ventus 3 alıcam bi dahakine. Hem fiyatı saha uygun, hem de kullananlar çok mennun. Çok mennun kalanlar var. 200-250 tl gibi fark oluşuyor diğerleriyle arada. Michelin primacy 4 istiyordum ama mesela pahalı olduğu gibi kullananlardan bir bilgi alamadım henüz. Daha alım aşamasına gelmedim tabii ? --13 dakika sonra eklendi-- O kadar değil de, her markanın bir alıcısı muhakkak var. Ben sıkı bir Michelin'cıydım ama ufak darbelerde yarıldığından biraz gözümden düştü;ama konforda üstüne tanımam. Sonra Bridgestone Adrenalin denedim. Isınınca mükemmel bir lastik. Uzun yolda müthiş ve sağlam. Ana gelgelelim şehiriçi çok yaktırıyor, araç lastik soğuk ve sert olduğu için tutunma sorunu yaşatıyor soğuk havalarda. O da eksik kaldı biraz. Şimdi CPC 5 ten mennun kaldım. Hepsinden ( yapğmur, kuru, sağlamlık, ses ) performans alıyorsun. Sizin dediğiniz gibi diğer lastik markalarını da araştırmak lazım. Bilinen markalar yılların bilgi birikimini kullanarak ve üstüne ekleyerek üretim yaparken, ismi az duyulan markalar da argelerini geliştirerek ve daha uygun fiyatlarla piyasaya tutunmaya çalışarak diğer firmalarla bu yarışın içinde olmak istiyorlar. Yani bu noktada ben lastikler arasında olağanüstü farklar olduğunu düşünmüyorum. Ama bunu bir lastik teknikeri arkadaş olsa da forumda açıklık getirse daha iyi olur diye düşünürüm. Kanımca en iyisi, sizin aracınıza ve yaşadığınız şehre uygun olan lastiktir. O açıdan ben arada 50-100 lira fark var diye bilmediğim markaya vermektense bildiğim markalara yöneliyorum Cem bey. Biraz daha bence bilinmeyen firmalar çalışmalı diye düşünüyorum bu konuda. Lastik markası olmak başka birşey, lastik deyince akla gelen markalardan olmak başka birşey sanki