Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

05-04-2011 tarihinden itibaren, Günlük Yorumları içinde en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. Sene 92 Tıp fakültesinden mezun oluyorum.Mezuniyet balomuz var var... Dandikten 15 yaşında MkI passatım var ama hurdaya çevirmişim artık yürümüyor (ağır derecede fakirim). Neyse o yıllarda pek öyle şeyler yok birkaç zengin bebesi smokin kiralayalım dedi Beyoğlunda bir yer varmış (Horoz) gittik kiraladık . Neyse tam balo günü karşı komşumuz Mehmet amca geldi. Bana "ya seni severiz hediye alamadık baloya gidecekmişsin dandik mandik ama yürür al benim arabayla git, benim hediyem de bu olsun" dedi. Adamın araba 61 model kaplumbağa (ülkede VW merakı o zaman varmış ) Yaz ayı saat 7buçukta hava aydınlık ben smokinle evden çıktım 61 model vosvosa yürüyorum bu arada benim saç uzun at kuyruk şeklinde bağlı ve smokinliyimı. Millet gördü beni tanımayanlar " çalgıcı falan herhalde" diyor Neyse baloya gittik eğlendik balo bitti arkadaşlarla çıktık o araba varmış gezelim dediler. Bebekte falan takıldık manzara izleme tiiz falan...Gece 4 e doğru eve dönüyorum - ev beşiktaşta - dönerken adama ayıp olmasın azıcık benzin alayım diye Ihlamur Shell e girdim. 3 litre 5 litre neyse öğrenci işi alacağım ama depoyu bulamıyorum. Pompacı da ben yeniyim abi hiç görmedim bunlardan dedi. Motor arkada ya belki arkadadır dedik . Aradık taradık didik didik ettik depo kapağı yok anasını satayım... Dur dedi pompacı ben diğer arkadaşı çağırayım. O içeride uyuyormuş, küfrede küfrede geldi. Baktı etti bunlarda ön bagajın içinde bagajı açın dedi. Ulan nasıl açılır bilmiyorum. Neyse kendi geldi açtı da benzin alabildik. Böyle de bir depo kapağı yönü anım vardır işte
    13 puan
  2. senin gene sakalın var bende o da yok. Bizim hanımı toplantılarda gördünüz, benden 4 yaş küçüktür. 3-5 sene önce bir tatil köyündeyiz. Personele müşteri ile samimi olun konuşun falan mı demişler neyse herkes pek konuşkan. Garsonlarda biri bana torunları mı getirdin demesin mi Bizim hanımı işaret ettim "heee bizim gelinle torunlar, oğlum yurt dışında da" dedim.. Bizimki bir gülüyor
    9 puan
  3. Bunu okuyan Tükkan çalışanları
    9 puan
  4. Tam benim anlayışıma göre geliştirilmiş bir araç... Sıradanlık vurgusunu kaybetmeden farklı olabilen, Gösterişten çok işlevselliğe önem veren, Göze değil duygulara hitap eden, Yeterlilik kavramını bir kez daha tanımlayan, Hızlı kaçmak kadar yolda kalmayı da önceleyen, Her düzeyden sürücünün kullanabileceği, aceminin elinde kedi, ustanın elinde vahşi bir kaplan olabilen, Benim fiyattan bağımsız almayı düşüneceğim arabalar listesinde kolaylıkla ilk sıraya oynayan, Almak için şeytanla pazarlığa oturabileceğim bir "ikon".
    6 puan
  5. Beyanlarımın tümü şahitler önünde telaffuz edilmiştir. ... içimden geçenler daha değişik yoğunlukta olduğu için onları seslendirmedim. hatta bu gün... Eleman - RS'in bagajı kaç litre? Ben - 350 beygirlik performans aracının bagaj hacmini mi merak ettiniz? Neden? Mangal'mı koyacaksınız? Eleman - ........ yani, kem - küm Ben - Gelin size motor kaputunu açayım, esas olay orada Eleman - Peki...
    5 puan
  6. Birkaç not da benden... İskandinav ülkelerinde ralli halk sporu, özellikle Finlandiya'da. Ve Uçan Finli lafı boşuna değil. Tabii Britanya Adası İskandinav ülkelerini takip eden ikinci lokasyon. *** Gençliğimde Hannu Mikkola için yaygın yapılan espri idi, yazın tatile gittiğinde sinekleri yan camlardan temizliyormuş diye... *** Çoluk çocuk toplanıp hafta sonlarında arka bahçe denilebilecek yerlerde kros yarışları düzenliyorlar. Kış sert geçtiği için kaydırarak kullanma (ya da dört tekerlekle kayak yapmaya) çocukken başlıyorlar. *** WRC son yıllarda biraz kan kaybetse de hala gözde sayılır. Ford resmi fabrika takımı olarak yarışmayı bıraktığından beri rekabetçi olamıyor. Piyasayı da burada önce Citroen'e sonra VW'ye kaptırdılar, şimdilerde Hyundai bile nal toplatıyor. *** Araçlar beygir gücü olarak pek etkili olmasalar da yüksek tork hafiflik ve kısa aktarma oranları ile birleşince dolambaçlı yollarda roket etkisini sağlıyor. WRX'te aynı Fiesta'nın 600 PS'lerde dolaştığı düşünülürse... *** Yıllarca keyifle parkur tozu yuttum. Bu arada komşumuz Yunanistan'da yapılan Akropol rallisinde bile sadece bir etaptaki seyirci sayısının bizim WRC'de bütün rallinin seyircisinin neredeyse 10 katı olması beni hep hayrete düşürmüştür. Bu sporu tanımıyor, bilmiyor, anlamıyor ve imkansızlıkların da etkisi ile sevmiyoruz. *** @Kaan Yagizer paylaşım için çok teşekkürler. İki şeyi merak ediyorum, koltuktan kendi imkanlarınla inebildin mi, ve demo sürüşünde çarpmayı dengesiz ağırlık dağılımına bağlayan bir densiz çıktı mı acaba (bkn. benim gibi)? Gitmiş, görmüş kadar olduk.
    4 puan
  7. Şu benim telefonu da yenileyecek bir IT'ci aranıyor...
    4 puan
  8. Çok heyecanlıydı. Ama mutlu sonla bitti. Benim vallahi gözlerim doldu Adamlar bir kaç yerde itiraf ediyor. Biz bu arabayı insanlar kendini olduğundan daha iyi sürücü hissetsin diye yapıyoruz diyor. Bir sürü insan bunu bekliyor diyor ki haklı kaç tane yaparlarsa yapsınlar alanın elinde kalır.
    4 puan
  9. Bu adam gerçekten tehlikeli, çocukluğunu anlattıkça daha iyi anlıyorum.
    4 puan
  10. Dini bakımdan inançlı biri değilim,ama hayata olan inancım sonsuzdur. Bir gün öğretmenler odasında dini bir tartışma başladı. Ben de engin bilgilerimle tartışmaya taraf oldum. Diğer arkadaşları dini açıdan etkilemeye çalışan genç öğretmen arkadaşım da döktürüyor yani... Uzadı da uzadı. Sonuca bağlanacak gibi değil her dini tartışmada olduğu gibi. İş "Neden inkar ediyorsun,sen Müslüman değil misin!" konusuna geldi dayandı. Ben de tartışmaya noktayı koymak için genç arkadaşa "Ya ben Hristiyansam,olamaz mı" dedim. Tepki aynen şu: "Sen ne saçmalıyorsun, sen Hristiyan olamazsın! Eğer öyle isen Allah belanı versin!" Dedim ki: "Anladım. O halde cehennemde görüşürüz!" En çok özlediğim şey ne biliyor musun? Senin gibi bir sofranın etrafında bin millet,bin din oturup yemek yemek... Kimse kimseye ne milletini ne de dinini sormadan... Yaşa be Sevgili Kaan.
    4 puan
  11. Şunu bilmek lazım hayatta bazen yüzeye çıkmak için dibe batıp en dibine sonrada o dipten aldığın kuvvetle yüzeye çıkmak gibidir Hayat...adaletse...bilemiyorum hiç rastlamadım ilahi adaletin dışında onunda çalışma sistemi değişik çünkü...
    4 puan
  12. Babam öldükten (Ereğli Demir ve Çelik Fabrikası)sonra tazminat olarak verilen üç kuruş parayı amcalarım biz büyüyünce işimize yarar diye vadeli hesapla bankaya yatırmışlar,18+ olduğumuzda gidip çekebileceğiz. 18+ olduğumda Ankara'da liseyi bitirmişim,dersaneye gidiyorum(2 aylık hızlandırılmış kurs Kızılay Dersanesi) ve hukuk kazanacağım(nah kazanırım). Annem verdi banka cüzdanını;" Git Ereğli'ye(Karadeniz Ereğli),çek parayı getir." dedi. Bindim Üstün Erçelik'e,düştüm yola. O zaman yol uzun,Azaphane Deresi zor bir yol. Bugün 3 saatte gidilen yolu otobüsle 7-8 saatte gidebiliyoruz. Gece 12'de bindim otobüse,hesaba göre sabah banka açılırken kapısında olacağım, parayı çekeceğim ve aynı gece yine 12'de otobüse binip tekrar Ankara'ya döneceğim. Çok basit bir hesap,al parayı oyalanmadan bin gel. Aynen öyle oldu da. Ama parayı aldıktan sonra eski mahalleden arkadaşlarla karşılaşana kadar. (Merak etmeyin para güvende,ölürüm ona dokunmam;ailemin rızkı o.) Dediler;"Gel,bir ıslatalım,madem +18 de olmuşsun." Gittik bir meyhaneye,adını bile hatırlamıyorum şimdi. Oldukça fazla içtik,hesaplar karşı taraftan,iyi bir şey! Gece otobüs saati gelince beni yolculadıklarını hatırlıyorum. Ama o kadar. Sabah 7.00 de Ankara'da otogarda ineceğim. Eski otogarı bilenler bilir,peronların hemen yan tarafında sefere çıkmayan ya da seferden dönen otobüslerin beklediği katlı otopark vardı.Öğlen 2 gibi uyandığımda otobüs oraya çekilmiş,kapı açık üzerime bir battaniye örtülmüştü ama battaniye biraz pis kokuyordu. Meğer sabah otobüs gelmiş Ankara'ya,herkes inmiş,beni fark etmemişler ve otobüsü yukarı çekmiş şoför. Sonra muavin beni uyandıramayınca üzerime battaniyeyi örtmüş,üşümeyeyim diye. Kapıyı da açık bırakmış,uyanınca sessizce gideyim diye. Battaniye neden mi pis kokuyordu? ...
    4 puan
  13. Kaan'ın babası arada ona bi tane çakıyor, benim peder de bana yazıyo .. resmen stereo dayak yiyiyoruz be. Arada olay çapraz'a döner mi? Gangbang'a kurban olur muyuz diye ufaktan endişe duyuyorum ama olmuyor... buna da şükür. Bu karşılıklı dayak işi güzeldi aslında suçlu yada suçsuz haklı yada haksız iki tarafında babası annesi birbirinin gözü önünde cezayı verirdi...Günümüzde mi....Benim olum yapmaz...asla küfür etmez.....böyle oluncada tadı kaçtı işin adaleti kaçtı......çok güzeldi sagolasın Baba...
    4 puan
  14. Zevkle okudum konuyu, fotoğraflar şahane. Okurken şu geldi aklıma; Hep Avrupa'da vs değişik mimari örneklerine bakıp "vay, wow" falan diyoruz ya oysaki ülkemizde de ne kadar değişik ve zamanın ötesinde yapılar var... Kıymetini bilmek lazım, birde gidip görmek
    3 puan
  15. Yazık olmuş sakallara, ama tabii evlilik yönetimi kolay iş değil. Yakışıyordu da bayağı (bkn. kaşıma oğlum). Ben sakalsız olmama rağmen daha masum bir şekilde benzerini yaşadım. 2011 idi yanlış anımsamıyorsam, yani ben 55 yaşında delikanlıyım, Sirkeci'den hanımla tramvaya bindik, ben yol açmak için öndeyim, Kabataş'a gideceğiz. Bindiğimi gören 20'lerinde bir delikanlı "Gel 'Amca' buyur otur" diye yer vermez mi? İlk defa milli olmanın heyecanı ile şaşkınlıkla öfke arasında gidip geldim ve bu durumumu seyreden eşime işaret edip "Sağol 'çocuğum' ben oturmam ama eşim geçsin" diye onu yönlendirdim. Riskli bir hamleydi ama hanım keyifle oturdu ben de "oh" çektim. Sonra? Sonrası alıştım, artık yer veren olursa hemen oturuyorum Ama zaman değişti, gençler de artık "koltuk sevdalısı", öyle gördüler, öyle biliyorlar.
    3 puan
  16. siz bide bu hikayeyi @Kaan Yagizer abinin eşinden dinleyin
    3 puan
  17. ... bu konuda tecrübeli olduğumu hatırlatırım. ABD'de yaşarken ve onun da ötesinde Cadillac'ta (Northstar) çalışırken Lincoln'a biniyordum. (bkn.evet kılım!) ... yani "Operasyon" düzenlerken bilgi dağarcığım boş değildi. Olası riskleri hesapladım, kayıp - kazanç hesabı yaptım. ... kısacası bu bir "Evde Denemeyin!" durumu.
    3 puan
  18. OZ'nin seti perakende 1.000USD civarında, 4 Michelin "Gravel" lastik ise 720USD gibi (mağaza fiyatı) ... jantlar genelde 1/2 ralli çıkarıyor ... lastikler ise her etapta değişiyor. (kesin!) Basit (kaba) hesap yapalım ... ortalama bir ralli'de (kaza-bela olmazsa) 10 takım lastik + 2 set jant gider. Yani 9,000+ USD ... tabi bu rakam -perakende- takımların genelde jant+lastik sponsorları var, yani "Ağaya beleş!" ama ben kendi başıma bu işe başlıyorum, gider toptan alır ... maliyeti düşürürüm denirse ciddi! para harcanacak demektir. Ek : Kaba bir hesapla (bağımsız) bir takım için WRC'yi takip etmek ralli başına yarım milyon dolar ... bu bedele ekipman, araçlar vs. dahil değil. 500.000 dolar sadece takımı oraya götürmek, orada tutmak, faaliyetini sürdürmek vs. için harcanan para. Kimi yarış ucuza mal oluyor, kimi ise bütçeyi aşıyor ... yani ortalama 500k USD denebilir. Üstelik bu rakam -bağımsız- takımlar için geçerli, fabrika takımlarının maliyeti daha da yüksek (neredeyse iki katı) M-Sport Finlandiya'dan sonra Çin - Almanya - Avustralya için hazırlanıyordu ... hatta bir kısım eleman Finlandiya bitiminde İngiltere'ye değil, Çin'e gitmek için toparlanıyordu. (yıllardır orada yarış yapılmamış, rotaları kontrol etmemiz ve takım için ön hazırlık yapmamız gerek diyorlardı) ...kocaman bir iş bu yani.
    3 puan
  19. 3 puan
  20. @H. Cenk abi bu konuda hassasiyetini şimdi daha iyi anladım
    3 puan
  21. bi kere kırmızı ışıkta beklerken yandaki adam cam açıp tavan düşmüş haberiniz olsun demişti eyw filan diyip gülmüştük ama harbiden düşüren de varmış yani :D
    3 puan
  22. Bir an önce gitsinler diye nasıl hızlı okumuşum
    3 puan
  23. yok,yok ... adamlar (yiğidi öldür ama hakkını yeme) LSD'yi teklif ediyordu (opsiyon) ... suç 318TI Compact'ın kuduz köpek gibi gittiğini düşünmeyen, ya hacı bu kuZu'nun dingil açıklığı ortada ... aks mesafesi'de kısa ... performanslı makina (çok pis ıslık sesi çıkarırdı...) adamı gaza getirir. Buna yerli yersiz basarsam kuZu'nun kıçı ağır kopar,toplanmaz mazallah diye düşünmeyip LSD'yi sipariş etmeyen dingil'de (Bkn.Buyrun, benim.) Edit / Teknik Ek - LSD : Limited Slip Differensial ... o zamanlar BMW'nin elinde Elektronik Çekiş Kontrolü teknolojisi yok veya var da henüz son kullanıcıya verilmiyor. Ama iyi çalışan mekanik LSD (piyasada kimi zaman -kilitli- olarak anılır) alınabiliyordu.
    3 puan
  24. Güleceğine toparlamaya çalış bence.Abi arabayı güzel örneklemişsin bisikletle de.Bişey de işte.Bak bakıma gittiğinde sana sürpriz bir bomba patlatabilir.
    3 puan
  25. temsili dememin nedeni ... tepesi açık / kel ayı resmi bulamamış olmamdan ibaret, yoksa boyutlama/scale olarak 1:1 olduğunun ben de farkındayım.
    3 puan
  26. Üzücü....eşimde gitmişti 3 yıl evde kolonya kullanamamıştık o kokudan korunmak için kullandığı için müthiş tiksiniyordu...Allah yaşatmasın böyle acıları..hani hepimiz delikanlı artiz şuyuz buyuz ya biz bi bok değiliz...Depremde canlı yayında bir baba eşi kızkardeşi ve çocuklarını kendisi kireçlemiş kendi mezar kazmış kendi gömmüştü ve öyle metanetliydi ki..asla unutamıyorum o adamı...şu satırları yazarken bile ellerim titriyor...Allahım demiştim adamın acı katlanma yüküne bakarmısın...adamdaki güce...neyse...sinirlerimiz bozulacak... Kolunda saat varmış naylon torbaya atmışın neydi...bir iki resim dedim sende bizi eziyon Kalıbının Adamı ya...
    3 puan
  27. Ne diyim yaaaa...karı güzelmiy di bari...(bkn.kaçan balık büyük olur)....
    3 puan
  28. En güzel foto yengemle ikinizin fotosu abi birde uçan arı gerisini bildiğim yerler olduğundan anı tazeledim.Güzel gezi olmuş
    2 puan
  29. Kırmızı + mavi ekip benim Monza'lı çocuklar Pilli araçlarda, sade elektrik veya hibrid, pil hasar görmüş ve kaçak oluşmuşsa tüm kasadan elektrik çarpabiliyor ve DC olduğu için de kolay kurtuluş yok. Bu tür arabalara müdahalelerde yüksek voltaja dayanıklı yalıtkan kauçuk eldiven ve bot kullanılıyor. Botları da normal ayakkabı üzerine geçirdikleri için büyük. Hatta fotoğraflarda yok ama tam elektrikli araçların üzerine yalıtkan bir örtü de atılıyor.
    2 puan
  30. Bu vatan kolay kurulmadı. Bizim neslin çok katkısı olmadı kuşkusuz, ama olanların torunlarıyız, pek çok öyküyü ilk ağızdan dinledik ve önemini kavradık. Yeni nesil hemen her şeyi hazır buldu, onu da tahrip etmekle meşgul sanki. Bu duruma üzülmek dışında da pek bir şey gelmiyor elimden. Üniversite gençliğinin umursamazlığını ve tepkisizliğini gördükçe de hayrete düşüyorum. 12 Eylül amacına fazlası ile ulaşmış, buna kuşku yok.
    2 puan
  31. ...hehehe ...izin aldım, yeniden salıyorum sakalı
    2 puan
  32. Acaba bu stratejiyi bende uygulasam mı? Ya tutarda bana uçak verirlerseee. Abooo Focusclubtrair kurarız işte mis mis.
    2 puan
  33. @Yahya Akman da kanalizatördü sanırım
    2 puan
  34. IT'ciler kendi çaplarında evil genius imiş de haberimiz yokmuş
    2 puan
  35. Efenim simdi bu konudan ne anliyoruz, IT elemaninla iyi gecin, dalgaya alma kurpuz gibi yarar, kaynar sular doker basindan. Bunlari yaparken Tarantinonun filmlerindeki sucu mesru gosterme edasini bozmaz, bir o kadar da cool dur Isin sonunda her turlu problem cozulmustur, keyfine bakar, uzulursun
    2 puan
  36. It ciye gidince bedava mı şimdi telefon değişikliği. Eeee nerde bulunurlar acep?
    2 puan
  37. Parasi iyi, yoksa bizde muptelasi degiliz
    2 puan
  38. hobaaa! Oturup o metni mi okudun be abi? gözlerine yazık yahu... advert. bu ... yani bolca laf, sizlerin bilmediği pek bir şey yok ... ama illa okuyacağım dersen, buyur ...oku --- - Şahsuvaroğlu’nun temelleri 1950’li yıllarda Erzurum’da atılmış, önceleri traktör ve kamyon yedek parçalarını İstanbul’dan getirip pazarlamak ile başlayan iş modeli kısa zamanda önce traktör ve tarım aletleri, daha sonra da hafif ve ağır ticari araç alım – satımına, oradan da tam zamanlı otomotivciliğe dönüşmüş. Aile 80’li yılların başında bir adım daha atmış ve İstanbul’a ilk yatırımını yapmış, ardından Türkiye’nin ilk Ford plazasının açılışı ve 3S (Satış – Servis – Y.Parça) konseptine geçiş aşamasına ulaşılmış. Günümüzde Şahsuvaroğlu Otomotivciliğin yanı sıra Sigortacılıktan, İnşaat’a, başta otel işletmeciliğinden turizm geneline, yiyecekten araç kiralamaya uzanan geniş bir yelpazede hizmet vermeyi ve büyümeyi sürdürüyor. - Belirttiğiniz gibi Pendik – Ford plazamız oldukça büyük ve modern. 2000 m2 Showroom, 7500 m2 mekanik atölye, 4500 m2 kaporta boya ve ofislerle birlikte toplam 15.000 m2lik alana sahip. Aynı anda 80 araca servis hizmeti verebiliyoruz. Bu tesisimizde an itibarı ile Ford markası altında sıfır ve ikinci el araç alım-satımı dışında aksesuar, servis, kaporta-boya onarımı, sigortacılık, kısa ve uzun dönem araç kiralama, filo satış hizmetleri veriyoruz. Ancak çağın hızlı değişim temposuna ayak uydurmak adına gelişmeyi sürdürmemiz gerektiğinin de farkındayız. Bu amaç ile yeni bir yatırıma giriyor ve Türkiye’nin ilk Ford Store’unu yakında Pendik’te açıyoruz. Avrupa’da geçen yıl devreye giren bu yapılanma gereği Ford’un Premium araçlarını sunacak ve satacak… mesela Mustang, Vignale, Edge ve hatta ST’ler… Aynı zamanda bu araçlara satış sonrası hizmetlerini de vereceğiz. Özellikle koleksiyon meraklılarının hoşuna gideceğini düşündüğümüz orijinal Ford butik ürünleri de Ford Store çatısı altında satışa sunulacak ve sertifikalı ürünler için bir temin noktası olacağız. - Belirttiğiniz gibi Transit’in 50.yılını kutluyoruz. Yarım asır önce montaj ile başlayan serüven aynı zamanda Türkiye’de ki otomotiv sanayinin tarihçesi gibi. Ford Transit, 1965 yılın da İngiltere’de ilk defa banttan indirilmesinin ardından 1967 de Ford Otosan tarafından üretilmeye başladı. Yıllar içinde Connect, Custom ve Courier Ford ticari araç grubuna eklendi. Artan teknoloji ve donanım seviyesiyle Ford Transit ; hafif ve orta ticari araç endüstrisinin en önemli markası. - Evet, Vahşi atımız artık elli yaşında. Yeni kasa’sı ile showroomumuzda boy gösteren Mustang’ı en hafif tabiri ile çok seviyoruz. 2,3lt/4 Silindir ve 5,0lt/8 Silindir’lik motor seçenekleri ile Amerika’dan ithal edilen Mustang ülkemiz ve Avrupa Birliği kanun ve yönetmeliklerine uygun (Euro6 Emisyon norm’unda) şekilde ithal ediliyor. Araç üzerinde standart olarak sunulan sürüş destek sistemleri sayesinde günlük kullanıma uygun bir araç haline gelmiş olsa da yeni Mustang hala vahşi atalarının DNA’sına sahip, tabi siz isterseniz. Ford Mustang ruhunu modern bir gövdede hayata geçiren Fastback’in uzun gövdesi sürtünme kuvvetini azaltacak şekilde aşağı doğru uzanıyor. Böylece aracın havayı keserek ilerlemesine yardımcı oluyor. Ön difüzörler yol tutuş kuvvetini artırarak Ford Mustang'in olağanüstü performansını bizzat deneyimlemenizi sağlıyor. Özel ön ve arka far tasarımlarının yanı sıra özgün detayları, aracın kimliği konusunda hiçbir kuşku bırakmıyor. Yeni Ford Mustang sahip olduğu gelişmiş teknolojileri ile sürüş keyfini en üst seviyede hissetmenizi sağlıyor. Ford Mustang Convertible sahip aracın çevresini saran gövde hattı, açılır tavanı belirginleştiriyor. Yepyeni katlama mekanizması sayesinde tavanı birkaç saniye içerisinde gövdenin derinliklerine kıvrılarak aracın modern görünümün mükemmel tasarıma, sürüş özgürlüğünün emsalsiz bir ifadesi. Her açıdan ü ve aerodinamiğini muhafaza ediyor. Üstü ister açık ister kapalı olsun, Ford Mustang ile gittiğiniz her yerde kalıcı bir iz bırakacağınızdan şüphe yok. - Kampanyalar; tabi ki otomotiv’in olmaz ise olmazı. Dönemsel kampanyalarımızın yanı sıra (mesela Transit’te 50. Yıla özel 25 bin TL’ye 25 ay sıfır faizli kredi uygulaması) kişiye özel CRM tekliflerimiz ve yılsonu fırsatlarımız kuşkusuz var. Ford markası hem otomobil hem ticari araç grubunda her türlü ihtiyaca uygun çok geniş ürün gamına sahip. Şahsuvaroğlu olarak hedefimiz ; hem satış hem servis noktası olarak kişiye özel çözümler sunarak, maximum müşteri memnuniyeti sağlamak. Herkesi araçlarımız incelemek ve yıl sonu kampanyaları hakkında bilgi almak için Pendik’teki plazamıza bekliyoruz.
    2 puan
  39. Kaan abi senin balgamlar meşhurmuş baya. Bildiğin silah gibi kullanıyorsun. Go card tada vardı
    2 puan
  40. o resim temsili olmanın ötesinde olmuş, konuya anca bu kadar denk düşer
    2 puan
  41. Siyaset kifayetsiz muhterislerin erk savaşlarına sahne olurken harcanan bizler oluyoruz. Yazık bu memleketin insanına Ve gel gör ki toplumun yarıdan fazlası milliyetçi veya dinci faşist liderlerin peşinden kelle avlamaya gitmeyi arzular vaziyette. Vah ki ne vah...
    2 puan
  42. Ağır romana kaydı bir ara aklım...bende bir gariptim...yaşamımda üniversitede buca otobüsü izmirin tepecik semtinden geçerdi ve hemen yakınında otobüs durağı olduğu için inince sanki otobüsteki tüm yolcuları soymuş gibi inince tam aksi istikamete gider otobosüteki öğrenci arkadaşlara böylece rezil olmamış olurdur..O yıllarda içeriye hiç girmediğim halde demir parmaklıklı kapıların ardını seyretmesini aynen bir hayvanat bahçesine benzetirdim ne garip yerdi...çoğu façalı korkunç insanlar vardı içeride tekin yer değildi...Karşısında İzmirin günde 5-10 filim oynatılan ve parça denilen filmin arasına serpiştirilmiş iğrenç porno görüntülerini seyretmeyi heyecanla bekleyen sonra tahrik olup o görüntü beyninden kaybolmadan koşa koşa karşıdaki evlerden birini giren insanlar vardı..Ben mi bense herevdeki koca koca kat kat Japonların en üst model Kenwood aiwa sony yada Sanyo gibi müzik setlerini seyrederdim iç geçirerek...çok güzeldi müzik setleri ve heryerde bulunmazdı neyse işte...Başka bir alem orası çingen arkadaşlarımda vardı birisinin içeriden dostu vardı yıllar oldu kaybettik herkes herkesi .....Neyse güzelmiş üstad.. Herkesin vedalaştığı ama içinden uğurlayamadığı iz bırakan insanlara selam olsun...Unutulmadılar sadece yokluklarına alıştık...
    2 puan
  43. Seiko5 candır yaa.. Seiko5 gibisi var mı? eheheheh.. Kaan abim benim.. Seiko5 abim.. abim...
    2 puan
  44. son zamanlarda okuduğum en güzel cümle.... ...bir hatun bu kadar ağır ve içten küfür eder mi? (anatomik açıdan mümkün olmasa da insan ürperiyor yani...) Şimdi sen ne takıyon hocam...replika panerai mi...hahaha....vurma vurma bak vurma dedim...alo alo...polismi......
    2 puan
  45. Baba yavaştan romana kaymaya başladı hikayelerin dikkat et fena alışıyoruz....arsızlaşacağım sonra kızma... sizinki kadar olmasa da aşağı mahalle yukarı mahalle kavgalarımız vardı o dönem yoğurt bakkaldan tabakla alınırdı kalmazdı üst mahalleye çıkıp alamazdık kazara elimizde yakalansak yada yakalasak elemanı eve o yoğurt ya ayran yada dökülmüş giderdi birde evdekinden dayak yerdik ne günlerdi... tommiks-teksas değiştirdiğimiz günler di... kader kısmet çektiğimiz çaktırmadan jelatini kaldırıp en büyük oyuncağı kapmaktı hayalimiz... tahtaların altına sabun sürüp kaydığımız... rulmanlardan tornet yapıp pazarlardan yük taşıyıp para kazandığımız...süsleri apayrıydı paçalık bile yapardık.. bir şiir dizesi gibi... Gözyaşlarının gücü vardı eskiden; ırmak yüklü adamlardık tuz katarlarının ardınca giden, Adnan Özer...Kırlara veda....
    2 puan
  46. bende bugün "pazar günü kahvaltıya giderken seni alayım mı abi evden?" diyecektim... ama bir düşüneyim bunu
    2 puan
  47. Ofisin ortasında kahkaha atmamak için zor tuttum kendimi,herkes bana bakıyor neye kıkırdıyor bu diye Yine döktürmüşsün abi,eline sağlık çok iyi güldüm valla Allah'ta seni güldürsün
    2 puan
  48. En azından diğerleri görmüş ve söylemiştir değil mi, tevfik buba Bence güzeldi
    2 puan
  49. Emeğine sağlık.. Şunu verebilirim cevap olarak....Hiç fikrini almadan kız mı? erkekmi? olacağını bilmeden..Dünyaya gelmesine neden olduğum....Benden bir parça ..canımın içisi.........
    2 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.