Liderlik Tablosu

19 Mayıs İlk badireyi henüz Boğaz’dan Karadeniz’e çıkarken atlattı... Bandırma vapuru yolcuları. * Hayırdır inşallah dedi, süvari İsmail Hakkı, bu deniz feneri de neyin nesi? * Senelerdir aynı rotayı kullanmasına rağmen, ilk kez görüyordu bu deniz fenerini... Bizi yolumuzdan saptırmak için koymuş olmasınlar dedi, serdümen Basri... Dürbünle baktılar. Hakikaten öyle. Deniz fenerine uysalar, daha kafadan Poyrazköy’de karaya oturacaklardı. * Kanmadılar Damat Ferit’in diktirdiği çakma deniz fenerine, engin ufuklara açıldılar. Az gittiler. O da ne? Olmaması gereken yerde, al sana bi deniz feneri daha, Kefken’de... Normalde üç saniyede bir, üç defa çakıp, altı saniye susması gerekirken, kalecilerin gözüne tutulan lazer gibi, devamlı yanıyor, bu tarafa gel, bu tarafa gel diye bağırıyordu adeta... Bunu buraya dikse dikse, İngiliz muhipleri dikmiştir, biz yolumuzdan şaşmayalım dedi, çarkçıbaşı Süleyman... İyi ki de öyle dedi. Dinleselerdi sahte deniz fenerini, harss diye kayalıklara bindireceklerdi. * Ereğli’ye yaklaşırlarken, kömürümüz azaldı dedi, ateşçi Hamdi, yanaşalım da, fulleyelim bari. Yanaşalım yanaşmasına da, burda olması gereken deniz feneri nerde birader dedi, ikinci kaptan Tahsin... Bi filika indirdiler. Meğer, Bandırma kör olsun, henüz Ereğli’ye gelmedik herhalde diye aranırken, denizin ortasında duba gibi kalsınlar diye... Ampul’ü sökülmüştü deniz fenerinin! Yurtsever balıkçıların istihbaratına göre, Amerikan mandacılarının işiydi. Hamsi takalarıyla omuzlayıp omuzlayıp yüklediler kömürü ambara, vira... Ver elini Amasra. * Buyrun burdan yakın... Kıyıda, sağ taraflarında kalması gereken deniz feneri, teee derinlerde, sol taraflarındaydı. Ulan bu kadar da adilik olmaz dedi, lostromo Hasan, Anadolu’ya paralel gidelim derken, Rusya’ya doğru sürüklenelim diye, yerini değiştirmişler deniz fenerinin be. * İnebolu sahili, aynı şark kurnazı numara... Ters manyel veren deniz feneri, gene ters yerdeydi. Kaçak kalkan avcıları gibi batırılalım diye umut ediyorlar galiba dedi, kamarot Halit... Tayfa Mehmet’in uzattığı cigaradan bi nefes çekip üfledi, tabip yüzbaşı Behçet, gülümsedi. * Ve, Sinop... İlk adım’a son kulaç’tı. Hayret! Deniz feneri yerli yerindeydi. İkinci yaver Muzaffer, bu saatten sonra, değil deniz feneri, Sinoplu Diyojen’in lambasını görsem, gene inanmam, gölge etmesinler başka ihsan istemem diyordu ki... Deniz fenerinden ateş açıldı iyi mi! Son çare, İngiliz torpidosunun namlusuna deniz feneri süsü vermişlerdi. Gel gör ki, ıskaladılar. Çekti belindeki revolveri erkân-ı harp binbaşısı Hüsrev, bastı tetiğe, bunu Hasan Tahsin’den kaparo kabul edin, öbür taksitleri Samsun’da öderiz diye haykırdı. * Velhasılıkelam. * Siz siz olun... Varmak için menzile, aldanmayın deniz fenerlerine, Mustafa Kemal’in gözlerindeki ışığı takip edin, karanlık gecelerde.

ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞI'NDA Bir gemi yanaştı Samsun'a sabaha karşı Selam durdu kayığı, çaparası, takası, Selam durdu tayfası. Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman Duman değildi bu Memleketin uçup giden kaygılarıydı. Samsun limanına bu gemiden atılan Demir değil Sarılan anayurda Kemâl Paşa'nın kollarıydı. Selam vererek Anadolu çocuklarına Çıkarken yüce komutan Karadeniz'in hâlini görmeliydi. Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar Kalktı takalar, İzin verseydi Kemâl Paşa Ardından gürleyip giderlerdi Erzurum'a kadar. " Cahit KÜLEBİ "

"Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim." M.K. ATATÜRK... 19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramımız kutlu olsun.

19 Mayıs Kutlaması... DÜN BUGÜN

Focus dünyasından birkaç kısa haber *** Elektrik motorlu Focus ABD'nin popüler NASCAR yarış serisi bazı yarışlarında "Pace Car" olarak piste çıkacak... Bu arada "pace car" yarış araçlarını yarış öncesinden peşine takarak onlara ısınma hızında kılavuzluk yapan ve sonra pite çekilerek yarışın başlamasına izin veren araç olarak tanımlanabilir. Çevre dostu yaklaşımları hatırlatmak ve teşvik etmek amaçlı bu yaklaşımın çılgınca yakıt tüketen ve çevreyi kirleten yarış araçları ile birlikteliği de ilginç bir mizahi boyut taşıyor. *** Ford Focus ST Almanya satış fiyatları sonunda belli oldu. Artık ön siparişler de kabul ediliyor. 5 kapı HB ve SW olarak sunulan model 2.0 EB motor ile 184 kW/250 PS güç üretecek ve 6,5 saniyede 100 km/h hıza ulaşırken, son hız olarak da yaklaşık 250 km/h görecek. Bu performnas değerlerine karşın ort. yakıt tüketimi 7,2 l/100 km ve CO2-atımı 169 g/km. İlginç olan da fiyatının 1.6 EB 182 PS'e göre ortalama 4.000 € pahalı olması, yaklaşık 29.000 €'dan başlayan fiyatlar donanım farklarına göre 32.000 €'ya kadar uzanabiliyor. Benim arabadan 10.000 TL pahalı satılsa hiç düşünmeden alırdım! Yaşasın ÖTV! *** Ford Krayova - Romanya'da üçüncü motor fabrikasını açarak, özellikle geleceği EB motor üretiminde gördüğünün sinyallerini veriyor. EB motor üretim adedi 2015 yılına kadar üç katına çıkarılarak 480.000 üniteyi bulacak (2012: 130.000), bunların 300.000'i 1,0-L-EcoBoost olacak. 2012 - 2015 arasında Ford Avrupa pazarı için 1,3 Milyon EcoBoost-Motor üretmeyi planlıyor (2012: 130.00 / 2013: 334.000 / 2014: 339.000 / 2015: 480.000) ve 2015'e kadar Avrupa'da satılacak araçların %57Si EB motora sahip olacak. Köln-Niehl yanında Krayova da sadece 1.0-L-EcoBoost üretimine odaklanırken, İngiltere Bridgend 1.6 EB ve İspanya - Valencia 2.0 EB motor üretimini sağlayacak.

Spor ve gençlik bayramımız kutlu olsun

Bu anlamlı günde sevgili ATA'mızı rahmetle anıyorum. Mekanı cennet, ruhu şad olsun.

iğrenç? ... bak sana bir "iğrenç" olayı anlatayım abisi ... geçmiş zaman. topkapı'da arkadaşlar ile buluştuk, motorları fazla "kısılmamış" go-card ayarlamışlar,hafta sonu onlara bineceğiz. ortam kalabalık olmasın diye erken gittik (09.00 gibi mekandaydık) ve iki saat için pisti kapattık. bindik düldüllere (ben biraz zor bindim,sığamadım lanet olasıcaya) başladık saçmalamaya. sizden iyi olmasın sevdiğim bir arkadaş var bizim camiadan (..ki kendisi Aylin hanımın patronu olur) eleman bana sarmış,uğraşıyor. yahu 120kiloyum, 5 beygirlik motor altımda can veriyor zaten değil gazlamak,dağılmıyor olması mucize ... bizim eleman ise tur üstüne tur koyuyor bana,her geçişinde de hareket çekiyor. öyle mi? peki dedim ... normal gidiyorum ama bir gözüm bunda, baktım geliyor ... hazırlandım, arkadaş bana tam tur takarken uzandım ve sırt demirinden yakaladım bunun go-card'ı. zıpkın yemiş balina gibi savruldu alet ama bir kere yakalamışım,hayatta bırakmam. bizimki önce anlamadı ne olduğunu,sonra jeton düştü başladı bana bağırıp kolumu itmeye .. bı-rak-mam bir yandan pıt-pıt gidiyoruz pistte (artık beni de çektiği için hız yalan oldu) bir yandan da kavga ediyoruz. bu elime vurdu, hesapta bırakıcam ya ?? hayatta bı-rak-mam .. öyle mi? tükürüğü taaa apandisitten çektim ve 75m/sn hızla ateşledim ... hedef belli, kaskının camı. Lama hesabı komple sıvıyayım dedim kask camını. Ancak ufak bir hesap hatası yapmışım ki affedilmez. -- meğer benim kask'ın camı kapalıymış -- ehehehe .. kaza işte. o gaz ile unutmuşum parmaklarım gevşedi, zaten viraj içindeyiz, birlikte lastik yığınının üzerine tırmandık ve go-card etkinliği bol miktarda minik yanık ile (kızgın motora kaza sırasında değen yerler yanmıştı,ama yanımızda merhem vardı .. hemen çaresine baktık) sona ermişti. kıssa'dan hisse : birisine tükürecekseniz önce kaskınızın camını açın. yoksa "iğrenç" oluyor.

Netdeki Yabancı forumlar dahil Tüm dökümanları,Servis ve Kullanıcı fikirlerini alarak yazıyorum Eğer imkanınız varsa mutlaka Güvenilir ve Referansı bolca olan bir yerde LPG montajı yaptırın.. Önemli olan taktırıcağınız yerin nekadar işinde profesyonel olduğudur.. Ancak Telflex,Prins ve Brc gibi markalar bu konuda Türkiye piyasası için iyi durumda,Brc nin maliyeti 1400 Tl,Teleflex in ve Prinsin ise 1900 Tl civarlarında.. Servis ağı yaygınlığı açısından,Fiyatının uygun olması ve Pipo işleminin getirebiliceği avantajlar açısından BRC'de mantıklı bir seçim olabilir. 115 Hp Ti-Vct motorlada uzun süredir LPG kullananlar var,Birkaç Ti-Vct kullanıcısından Subap ve Silindirlerde aşınma olduğu bunları değiştirdiklerii duydum.. Fazla bir masrafı yok ama var yani (Genelde LPG takıldıktan 60,80 bin km sonraçıkabiliyor bu sorunlar) ---- (Yeni Subap maliyeti ; 600-700 TL civarı,50 Bin km civarında böyle bir sorun yaşıycağınızı düşünürseniz Yapıcağınız yakıt karının yanında hiçbirşey.. ) Ti-Vct motorların çalışma şekli V4 motor gibi olduğundan Özellikle 4000 bin devir üzerinde ağırlıklı olarak,2 silindir farklı diğer 2 silindir farklı zamanlamayla çalışıyor (Sırasıyla 1-3,2-4 olması gerekli) ,Lpg ECU sunun görevi aracın verilerini 1 e 1 taklit etmektir ancak Ti-Vct motorun yapısı itibariyle ECU sadece tek silindirden Zamanlama verisi alabildiğinden diğer silindirlerde fazladan yakıt püskürtme veya eksik yakıt püskürtme gibi sorunlar yaşanabiliyor.. PRİNS Fordlar için Hazırladığı LPG listesinde Ti-Vct motora sahip araçların supablarının-piston yuvalarının .. Çelik olanlarla değiştirilmesi gerektiğini yazıyor.. Prins marka kit montajında birçok parça farklı olarak kullanılıyor.. (Dikkat ; Fakir karışım kullanıldığı taktirde Subaplar çelikde olsa sorunlar mutlaka olucaktır.. LPG karışımı Çok önemli,Her 10 bin KM deki bakımlarda OBD değerleri çok önemli.. Aracın orjinalinde bulunan Alaşım Subaplar LPG nin açabiliceği sorunlara karşı biraz daha dayanıksız ama dediğim gibi Karışımın Fakir olmaması çok daha önemli.. Stock subaplarlada 100 binlerce km yi devirmiş Focus Taksiler mevcut,Kullanıma bağlı yani bu durum..Yumuşak kullanıcı herzaman karlı çıkıyor Ti-Vct İçin söylenicek şeyler bukadar.. Yakıt fiyatları şu durumdayken en avantajlı Yakıt Sistemi LPG'dir. İyi bir Usta,İyi bir montaj,Düzgün ve zamanında yapılmış bakımlarla Lpg'li aracın sorun çıkarması,benzinli aracın sorun çıkarmasıyla neredeyse aynı ihtimalde.. 100 Ps lik Duratec motorun farkı ise Sıradan bir Atmosferik (Doch,Cvvt vb.) Tarzında çalışması bu yüzden lpg de bir uyum problemi olmaması.. Aracınız 100 bg lik versiyonsa Montaj konusunda daha rahat olabilirsiniz.. Kolay gelsin

Alıntıdır..sıkıntı olacaksa admin silsin

fena durmadı gibi ama yorumlara göre sökücem yada bırakcam

onur resimlerini eklede görelim focus1 deki amerikan parkı Bu arada : 1. yol : Modül olarak sadece kablolarda kesme biçme işlemi oluyor , sağlıklı olması bu yüzden diğerine bakarak,, 2. yol : duy yuvasında işlem oluyor , çift duylu ampul takılıp bağlantı ona göre ayarlanıyor.Bu yüzden orjinalliği bozulmasın diyenler için 1. yol tercih edilebilir.Bu arada , çift duylu ampul ile amerikan park yaptığınızda ampul patlarsa bulması bi hayli zor oluyor.

Almayı düşünüyorum artık abi sarmıyo böyle

Artık ilk kuşkundan kurtulmuş oldun..

Evet milletimizde boyle bir hastalik var ancak benim gozumde arabanin yururunde sikinti yoksa orasi burasi ayri oynamiyorsa hic onemli degil isterse komple boyali olsun hatta isime gelir araba daha yeni gorunur.

Almanya Ford sitesinde ( ford.de ) 1.6 l ti-VCT motoru fabrika çıkışı LPG'li satılıyor. Bu da, alacağınız aracın LPG uyumu konusundaki şüphelerinizi gidermelidir. Daha kolayı, Ankara'daki diğer bayileri de arayıp garanti kapsamında LPG dönüşümü yaptırabileceğiniz bir bayi bulabilirsiniz. Benim de beklentim, yakın zamanda EcoBoost + PowerShift opsiyonlu Focus alabilmekti. Fakat, 1 yıl daha böyle bir seçeneğimiz olmayacak. Bu durumda, 1.6 l ti-VCT + PowerShift + LPG hem ekonomik hem de konforlu bir sürüş için en güzel seçenek olacaktır.

.. diye birşey dolanıyor ortada. Resimlerde biraz perspektif hataları var gibi.. Herkes kendi karar versin.

Ankara da Fifty tunıng var. Gayet kaliteli ve esnek fiber kullanıyorlar. Fiyatı da uygun + kargo imkanı da var. Ben geçen sene 70tl ye almıştım.

Raşit Bey, denedim olmadı yazdığı için acaba içeriden açıldığını görünce arabanın kilitlenmediğini mi düşündü diye belirttim.

Arka kisimda yaprak yaydan vazgecilmisse iyi olur suspansiyon lazim Sent from my GT-I9001 using Tapatalk 2

Teşekkürler bi sorayım

Zaten bir bakım sonra balatalar değişecek...Takmayın kafanıza.....

Selçuk çok güzel duruyorlar....

Ama bunların üzerinde SONY yazmıyor, bir yerden o yazıyı da bulup yapıştırmak lazım. Bu arada ikincisi bayağı gelişmiş duruyor.

Bimde satılan mutfak amaçlı yağ çözücü diyorum Her derde deva

Apple böyle engin, en basit yoldan düşün cevabı bulacaksın

Yakup abı ben onu yaptımda resımı nereye atığını bulamadım meğersem masaüstüne atmıs

Birde right zoom öneririm. Pencereleri ekran boyutuna büyütür. Programları buldum, dropbox hesabıma yüklüyorum. Upload bitsin link veririm. Video player olarak VLC iyidir. Onyx bir faydasını anlamasam da sistemi tarayıp hataları bulur (muş) Coconut Battery pil durumunu gösterir. Bu arada touchpad'i 2-3 parmakla kullanmayı öğrenirseniz bir daha mouse kullanmazsınız. Öğrenmenizi tavsiye ederim. Turkmac forum ve sihirlielma sitelerine göz gezdirin ayrıntılı ne nasıl yapılır açıklamaları mevcuttur.

Hayırlı olsun arkadaşım Mac alışkanlık yapar dikkat edin

türkiyenin heryerinden bu gibi işlemleri yaptırabilirsiniz yanınızda götürmeniz gereken evraklar ek 1 formu sigorta ve kimlik fotokopisi 135.5 tl tescil ve trafik begesi ücreti

Hmmm link vereyim

Yakup fotoları geçte olsa düzeltebildim...

Snow'dan Lion'a geçmesi lazım onunda ücreti var 30 dolar veya kırık yükleyecek.Apple kırık üzerinde durmayan firma..Eğer istersen engin linkleri vereyim yapalım..

Şarkının hikayesi : Bir tren yolculuğu öncesi yerde satılan şapkalardan ister çocuk, alır baba,binilir trene.Tren hareket eder.Çocuğun başı dışardadır.Babası yapma, etme, şapka uçacak dese de çocuk aldırmaz.Baba çocuğun başından şapkayı kapıp, saklar arkasına. - Baba baba gitti şapka - E gider tabi oğlum dedim ben sana, - Ama baba yaaa.. - Eğer bundan sonra hep sözümü dinlersen ve söylediklerimi yaparsan, getiririm o şapkayı ben sana - Gerçekten mi, hadi baba - Dön arkanı o halde ve söz ver bana - Söz baba Çocuk arkasını döner, babası usulca koyar şapkayı başına.Sevinçten gözleri parlar çocuğun ve dönüp arkasını açık camdan fırlatıp atar şapkayı. - Hadi baba gene yap!

daha dün aynı olay bir arkadaşımın başına gelmişti.araç bağcılara kayıtlı idi..erzincan tüvtürk ve erzincan trafik tescil müdürlüğünden işini halletti..bilginize..

Ben kendim takmadım ama servisin bana söylediği orjinal rüzgarlığı çıkartıyorsunuz ondaki tüm parçaları vidaları stop lambası dahi buna takıyorsunuz.Kısacası sadece rüzgarlık değişiyor.

Yani...bundan sonra feribot a aracımızla bindiğimizde diken diken olup yolculuğun biran önce bitmesini bekleyeceğiz....

Sony bambaşka hava veriyor arkadaş şu arabaya ya. klima düğmeleri güzel olmuş.

Sen Kimsin? (2012) Dedektif Tekin (Tolga Çevik) ve trafik polisliğinden emekli İsmail (Köksal Engür), kayıp bir kız vakasının peşine düşerler. Fakat bu macera başlarına hiç beklenmedik işler açacak, bilmedikleri oyunlara ve hesaplara karışacaklardır. Olayı çözmeye çalışırken kendi bildiklerini okuyan ikili, başlarına gelen işlerden paçayı sıyırmaya çalışırlar... Ozan Açıktan'ın yönetmenliğini üstlendiği filmin senaryosunda ise yönetmenin yanı sıra Levent Pala'nın ve başrol oyuncusu Tolga Çevik'in de imzası var. Köksal Engür, Toprak Sergen, Pelin Körmükçü ve Zeynep Özder'in yer aldığı filmin yapımcılığını ise BKM üstleniyor.. http://www.youtube.com/watch?v=eYDXBrNSYVI

Gizemli Adaya Yolculuk (2012) Journey 2: The Mysterious Island Sean Anderson (Josh Hutcherson) okyanus ortasında gizemli bir adadan şifreli bir sinyal alır. Onu durduramayacağını anlayan üvey babası Hank (Dwayne Johnson) maceraperest Sean ile birlikte ipuçlarının peşinden gider. Yolculuklarına helikopter pilotu Gabato ve onun genç, güzel, inatçı kızı Kailani de eşlik edince gizemli adanın peşine düşen ekip tamamlanır. Bir hortum fırtınası sonrası gözlerini kumsalda açan ekip, geçidi keşfettikten sonra cennet misali bir manzarayla karşılaşırlar. Altından şelaleler, volkanlar, farklı canlı türleri ve daha bir çok sır onları beklemektedir: tabii Sean'ın büyükbabasıyla birlikte!

Bugun gittim baktım fiesta krom sis cercevesine focusla aynı usta sokup bakmak lazım dedi uyacak mı diye bu arada tampon indirmeyede gerek yokmuş tanesi 100 tl diyince vazgectim baktırmaktan

Ya bir hap sizi daha zengin ve daha güçlü kılabilseydi? Eddie (Bradley Cooper) perişan halde yaşayan New York lu bir yazardır. Ancak günün birinde beyninin tüm kapasitesini kullanabileceği bir ilaçla tanışır. Bu sayede paraya, akla, çekiciliğe sahip olur. Fakat Eddie kısa bir süre sonra sonsuz güce bedelsiz sahip olunamayacağını anlar.,

Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir (2011) Türkiye ve Alman ortak yapımı olan Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir, hızla değiştirilen İstanbul'a bunun neden yapıldığını ve nasıl da korkunç bir karmaşaya sürüklendiğini ifade etmeye çalışıyor. İstanbul’un doğasının akla ve bilime son derece ters projelerle zalimce değiştirildiği belgelerle iddia ediliyor. 1 saat 28 dakikalık belgeselde dünyanın en güzel şehirlerinden İstanbul’un dünü ve bugünü arasında da bir karşılaştırma yapılıyor. 2011 Saraybosna İnsan Hakları Ödülü'ne layık görülen Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir, birçok festivalde seyircilerle buluştuktan sonra resmi olarak 4 Mayıs’ta beyazperdedeki yerini alıyor. http://www.youtube.com/watch?v=_qGpjVz1GtU

Yenilmezler Harika bir yapım olmuş.Sadece Hulk'u izlemek için tekrar gidebilirim.O derece bayılıyorum Hulk a.Bir sonraki Avengers'ta daha fazla süper kahraman görücez mutlaka.

60 bin lira para istiyorsan hata falan yapmayacaksın.

Bu internet çok tehlikeli birşey. Vakti zamanında benim yazdığım bir makaleden kaynaklanan bir metin, dönüp dolaşıp çok farklı şekillerde tekrar önüme çıkıyor ama çok alakası ve yanlış bilgilerle dolu olarak.. Bundan önceki iki arabam mondeo 1.6 TiVCT idi. Türkiyede mondeoya ilk LPG taktıranda benim. Hatta TiVCT motora dünyada ilk supercharger takanda benim. O motorun içini dışını herşeyini ezbere bilirim. Evet haklısınız bu konuda çok iddialıyım. Birincisi TiVCT motorlar V motor gibi çalışmaz. O ifade de anlatılmaya çalışılan şey, yakıt ve ateşlleme sisteminin birbirinden bağımsız iki motor varmışcasına iki ayrı "bank" olarak yönetiliyor olması. Yani o motorlar sanki iki ayrı ECU su varmış gibi birbirinden bağımsız hareket ediyor. Ateşleme sırasıda 1342. LPG ve diğer piggyback ECU larında bu tip motorların yaşadığı belirgin sorun püskürtme zamanlamasını ayarlayamamaları. Zira neredeyse tüm LPG sistemleri püskürtme zamanını ayarlarken birinci silindirin pozisyonunu okur ve ona göre motor devrine dayalı oalrak püskürtme zamanını belirler. Ancak, TiVCT bu konuda diğerlerinden ayrılıyor. Zira birinci ve dördüncü silindirler birinci "bank" ile yönetilirken 2nci ve 3ncü silindirler ise "ikinci bank" ile yönetiliyor. Dolayısı ile bunların püskürtme zamanları ve süreleri birbirinden bağımsız. Ve dahası aralarında faz farkı var. Yani eğer LPG piggyback ünitesini birinci silindire göre ayarlarsanız, ikinci ve üçüncü silindirlerdeki püskürtme zamanlamasını doğru ayarlayamıyorsunuz. Ve dolayısı ile yakıtın büyük kısmı manifoltta kalıyor ve işe yaramıyor. Benzin ECU su bunu farkedip (O2 sensörleri vasıtası ile) o bank teki yakıt trimini yani önce STFT sonrada LTFT i yavaş yavaş arttırıyor. Bu da %30 a kadar uzayan bir süreç. Dolayısı ile 1 ve 4 doğru miktarda yakıt alırken 2 ve 3 ise aşırı fazla yakıt alıyorlar. Bu da silindir içerisinde aşırı ısınmaya ve pistonun erimesine yol açıyor. Piston eritenlerin motorlarına baktığınızda hepsinin 2nci ya da 3ncü silindirlerinin eridiğini görürsünüz zaten. Hangisinin eriyeceği de tamamen rastlantısal oalrak VCT nin o anki konumuna göre değişiyor. Süpap guidelarının çelik olanla değiştirilmesi yanlış bir uygulama. Onun için sarı metal kullanılır. Genelde bronz alaşımından oluşur ve sorunsuz yıllarca kullanabilirsiniz. Bu faz farkını giderebilen kitler 2007 yılında yoktu. Oysa şimdi prins in yeni tip kitlerinde aynı benzin ECU sunda olduğu gibi tüm silindirlerden veri alarak hepsi için tek tek faz açısı ayarlayabiliyorsunuz. Dolayısı ile yukarıda yazdığım yapısal sorun ile karşılaşmamış oluyorsunuz. Ben mondeoda teleflex kullandım, ancak bugün LPG taktıracak olsam bu motorda kesinlikle prins ten başka kit düşünmezdim.