Liderlik Tablosu

Sevgili abilerim,ablalarim,kardeslerim kisacasi forumdaslarim Aracim 90.000km gecti ve hem bu arabayi almak isteyenler hem hala kullaniyor olupta ilerideki durumu nasil olur diye endise edenlere faydali olucak bir konu acmak istedim gelelim aracima; Arabayi 2009 yilinin sonunda aldim ve suan yaklasik 93.000 km`ye gelmis bulunmakta bu zamana kadar beni hic yolda birakmadi ancak ufak tefek sikintilari cikti tabiki IC MEKAN : Aracin ic mekani genislik olarak sinifinin ortalamasinda digebilirim.Ne asiri dar nede bi 307 kadar asiri genis, aracta 4 kisi rahatlikla yolculuk yapilabilir ancak 5 kisi arkada oturanlara eziyete donusebilir. Tasarimindan dolayi arka kafalik bolumu cok egimli uzun boylular icin sikinti olabiliyor. A sutunu kalin olmasindan dolayi gorus acisina nadir de olsa engel olabiliyor.2009 model focuslarda bulunan elektrikli surucu yukseklik ayari ve manuel yolcu yukseklik ayari kaldirilmasi ise tam bir sacmalik.Direksiyon uzerinde bulunan hiz sabitleyici tuslarinda isik olsa daha guzel olurmus.Torpido gozu oldukca genis ve yeterli ancak arabada bulunan saklama gozleri yetersiz ve kucuk.\ ISCILIK ve MALZEME KALITESI : Gelelim turk milletinde hastalik olan ic mekan plastik kalitesine, on gogus`un ust tarafi son derece kaliteli ve yumusak plastik ancak alt tarafi ciddi anlamda vasat. On kapilarin ust tarafi yine gayet kaliteli ve kapilarda kullanilan deri gayet sik duruyor ancak alt taraflar yine vasat. Arka kapilarin plastik kalitesi ise 1 milyoncuda satilan legen plastigi gibi berbat ancak bunlarin hic biri ozellikle arka taraf beni ilgilendirmiyor arkaya oturan dusunsun . Arac`ta yari deri koltuk bulunmakta deri de herhangi bir asinma veya yirtilma bulunmamakta hala ilk gunki gibi duruyor. DONANIM: Focus sinifina gore oldukca yuksek bir donanima sahip, yari deri koltuklar sunroof viraja duyarli farlar priz sony muzik sistemi o zamanin cogu c sinifini aracta opsiyon listesinde bile bulunmamaktaydi.Donanimi bastan sona kadar yazmiyorum zaten asagi yukari herkes donanimlarini biliyor. Ancak katlanir ayna , xenon far bulunmamasi ve koltuk isitma ve elektrikli koltuklarin opsiyon listesinde bulunmamasi buyuk eksiklik. KLIMA ve MUZIK : Arabalarimizda en cok kullandigimiz donanimlara ayri deginmek istedim . Focus`ta bulunan sony ses sistemi son derece basarili. 4 hoparlor , 4 tweeter bulunmakta ve hic bir ses birbiriyle karismiyor . Cift bolgeli tam otomatik klima bulunmakta bana gore eski focusumun klimasi sogutma anlaminda cok daha basariliydi ancak buda gayet tatminkar. Isitmasindan ise inanilmaz memmnunum -4 -5 derecede bile 3 4 dakika icinde icerideki o dondurucu sogugu kirmayi basariyor. YAKIT TUKETIMI : Yakit konusunda inanilmaz basarili bir arac. Yaklasik bir 5000km dir sifirlamiyorum ve ortalamasi 5.8 olarak gosteriyor,bir depoyla minimum 700km gidiyorum ve arac haftaici hergun erenkoy kurtkoy yapiyor yari sehirici yari sehirdisi diyebilirz.Benim kullanis tarzim ise sehir icinde sakin tem`de ise hep yuksek suratlerde seyrediyorum.Kisaca arabayi istedigin kadar zorla 10 litreyi gecmez ortalama PERFORMANS: Aracta 1.6 turbo dizel 109hp lik motor bulunmakta ve klasik 5 ileri sanzimana sahip.Performans olarak 1.6 dizel araclarin arasinda en iyilerden desek yanlis olmaz sanirim , ara hizlanmalari gayet tatminkar ancak 2000 devirden once araba tam bir olu arkadan birisi itse daha iyi hizlanir kesinlikle vites kucultmek gerekiyor.2000 devirden sonra ise arac gayet stabil zamaninda vites gecislerinde 170e kadar kesintisiz hizlaniyor.190dan sonra ise birsey beklemeyin.Kesinlikle 6. vites istiyor.Dedigim gibi 1.6`ya gore iyi ancak beni kesmiyor. SURUS IZLENIMLERIM : Geldik arabanin en begendim noktasina.Surus olarak sinifinin en iyisi . Net direksiyon tepkisi,dinamigi,virajlarda verdigi guven mukemmel.Ozellikle sport modda arabanin direksiyonu eksiksiz tepki veriyor. Virajin giris cikis noktalarini iyi biliyorsaniz viraj almak inanilmaz zevkli bir hale geliyor.Ancak viraj`a kesinlikle maksimum tork`ta girilmez onden kaymaya basliyor. Eksik yonleri yokmu tabiki var.Sportif surus konfordan odun veriyor bir golf konforu beklemeyin ancak golften de focus dinamigi beklemeyin YALITIM: Yalitim konusunda ciddi anlamda zayif bir araba duzgun asfaltta rahatsiz etmese de puturlu asfaltta yol sesini inanilmaz aliyor. DEGISEN PARCALAR VE KARSILASTIGIM SORUNLAR : 1.Priz`in sigortasi yandi garantiden degisti. 2.Sanziman kulakcigi koptu garantiden degisti. 3.Katalizor`un ayaklari kirilmis garantiden degisti. 4.On tamponda ki krom citalarin yanindan boya dokuldu ugrasmadim zaten cizik icinde boyaya girecek 5.Ilk aldigim 6 ayda 6 kere far ampulu patladi xenon taktim oda far camini mahvetti 6.Gec atesliyor baktiricam 7.On gogus`ten tikirti geliyordu bir koydum daha tikirti yok 8.Sag on kapidan ses geliyor uyuz oldum gerekirse kapiyi degistiricem :S ARACIN +`LARI -Surus zevki -Donanim -Yakit tuketimi -Tasarimi -Performansi(1.6`ya gore) ARACIN -`LERI -Arka kapi kalitesi -Yalitim -Performans(bana gore) Biraz fazla uzun oldu ama detayli yazmak istedim, zamaninizi aldim tesekkur ederim

İlk defa tdci kulannan arkadaşlara nacizane önerimdir. Önceki aracımdan öğrendiğim bir bilgiyi paylaşmak isterim.Ustaların ve abilerimizin ekliyecekleri varsa sevinirim. Tdci motorlarda her kullanım öncesi veya kullanım sonrası makul bir süre bekleme yapılıp sonra aracı hareket etttirmeli veya motoru stop etmeliyiz. Çoğu kimsenin bildiği gibi aracımızı çalıştırır çalıştırmaz hareket etmeyiz.Bir müddet beklenir ki yağ mororun her yerine iyice nüfüs etsin motor ve turbo kullanım sıcaklığına erişsin(yada en azından sürtünme aşınmaları ortandan kalksın) Şimdi ise çoğu kimsenin bilmediği benimse ilk tdci motor kullanmaya başladığımda öğrendiğim turbodan geçen yağ buharının turbo yataklarını daraltmaması için alınacak önlem. Şöyle açıklamam gerekirse.Siz aracınızı kullanırken turbodan her gaza yüklendiğinizde yağ buharı geçmektedir.Siz seyahat sonrası(özellikler uzun seyahatler sonrası) aracınızı durduğunuz gibi stop ettirdiğinizde turbodan daha önce geçen yağ buharının kalıntıları temizlenmeden turbonun içine yapışıp kalır.Siz tekrar sabah gelip aracınızı çalıştırdığınızda o yağ buharı çoktan turbo yataklarına yapışmış halde kalır.Tabiki bir kereden bir şey olmaz ama siz bunu hergün yaparsanız yaklaşık 50 bin 60 bin km lerde orada biriken yağ buharı kalıntıları o kadar fazla yer kaplamaya başlarki ya turbonuz dönecek yer bulamaz yada içindeki pervane zarar görür.İşte bu durumda inşallah aracınızın garantisi devam ediyordur.Bu durumdan kurtulmak için yapılacak işlem çok basit aracımızı stop ettirmeden önce kısa seyahatler için 30 veya 60 sn Uzun seyahatler sonrasındada 2 veya 3 dakika gaza basmadan aracı rolantide çalıştırmak.Önceki aracımı hep bu şekilde kullandım aracı alan arkadaş turbosuna baktırmış bana sen turboyu değiştirdinmi diye sormuştu. Çok iyi durumda görmüş ustası turbonun durumunu bu yüzden özellikle bana teşekkür etmişti. Ben bildiğim kadarı ile açıklamaya çalıştım dediğim gibi daha iyi bilen ustalarımızdan yanlışım varsa düzeltmesini yada ekliyeceği varsa eklemesini rica ederim.

Kandıran kendini kandırır abim, bana bişey yapamaz. Pamuk diyenler düşünsün, kandırılma varsa eğer

bilen bilir bu kuzu'yu .. bilmeyenler için. motor kaputunun altında kocaman bir borg warner turbo olan bu kuzu (bildiğim kadarı ile) dünyanın en güçlü önden çeker (ve yoldan kolayca kopmaz) arabasıdır. gücünü volvo'dan alınma ve ford powertrain tarafınca iyice mıncıklanmış 5 silindirli ve 2,5litrelik benzinli motordan alan bu kuzu yere 305 beygir vermekte ve manyak torq eğrisi çekmektedir. 2300dd'den taaaaaa 4500dd'ye kadar dümdüz 440Nm ... bu da demektir ki kuzumuz adamı zarfın üzerindeki posta pulu gibi yapıştırır koltuğa. neyse .. geyiği keselim, işte resimler. biraz kaput altı "şekil" çalışması böyle güzel oluyor tabi triger'di .. devir daim'di .. hepsi elden geçti. zaten güzeldi, şimdi güzel gider oldu. ne diyelim? Allah baba sahibine bağışlasın, iyi günlerde kullansın.

Yusuf bunu beğenmedi

Aynı yolu beraber yürüdüğümüzü sandığımız insanlar, Arkamıza geçip bizi fordlamaya çalışıyorlar ... Mark Twain...

PES 2012 XBOX 360

Zayıflarsan hızlanıyor Kilo alırsan araba yavaşlıyor

Sen bunlara zor diyorsan eğer ohoo winzortlu pc'ye bir mac kur bakalım 1 haftadan evvel bitirebilecekmisin

http://www.incredibox.fr/ internette gezmekten sıkılanlara alternatif .

Aynen sabahlara kadar oynadığım, uykusuz kaldığım hatta finallere uykusuz gittiğim tek oyundur. Hele turnuva yapınca aman sabahlar olmasın diyor insan

Yıllardır sıkılmadan oynadığım tek oyundur. Diğerleri hep bi heves olup geçti gitti bi bu geçmiyor... Sabahlara kadar oynadığımız dönemlerde sabah 5 gibi barcelona kalesinde Messi varken, R.Madrid forvetinde Casillasa gol attırma çabalarımız....

"Bir şeyi yapmayı düşünmek, onu yapmaktan daha yorucudur."

call of daty yı cok sevıyorum bıde.pes vazgeçilmezim ya sabah kadar oyanarım.sıkılmadan

uleeeeeeeeee....gene bana dayandı işin sonu...bende yamuk diyemediğim için pamuk diyordum dermişim...

Aylin erkek gibi kızsın vesselam Bende pes ve fifa serilerini oynuyorum pcde. Bazanda ps2 de iphone dada var ama ilk zamanlarki kadar oynamıyorum hatta silicemçok yer kaplıyor

Bilmiyorum bu oynayan varmıdır ama benim canım sıkılınca hala oynadığım bir oyun worms

^_^ ^_^ ^_^ ^_^ ^_^ ^_^

affınıza sığınarak söylüyorum: "bir arabanın içine nasıl edilir?" konusunda ders olarak okutulabilir.. iğrenç..

bu nedır ya arabanın nıye bu kadar orıgınalliğini bozuyorsun ki.cok kötü bir görüntü olmuş bence.

elmacı admin !! Ankette apple var da android niye yok. Ben ceptelde de android tablette de ara ara oyun oynuyorum. - PS3 - android telefon - android tablet Bu telefondaki GT racing academy oyunundan bir sahne. Tabii ki de BMW kullanıyorum

When the money talk,poor people walk ... bayılırım bu laf'a (..sıklıkla kullanırım.) türkçe meal'i : de get leyn çulsuz!!

Önünde eğiliyorum; ama yüz yüze bakarken, sırada beklerken değil by Y.Çağatay

Kurşun sesi kadar hızlı geçer yaşamak: Öyle zordur ki, kurşunu havada, sevgiyi de yürekte tutmak.

"Boşuna uğraşmayın; Ana sütüyle 'adam' olmayan kişi, inek sütüyle ancak 'öküz' olur..."

Ben zaten her acının tiryakisi olmuşum..... Orhan baba....

BrandZ'ın yayınladığı küresel marka değerlendirmesinde BMW otomobil klasmanında en değerli marka oldu. 2010 yılında yine lider olan BMW 2011 yılında bu dereceyi Japon otomotiv devi Toyota'ya kaptırmıştı. 2011 yılında Japonya'da meydana gelen doğal felaketin ardından liderlik yine BMW'ye geçti. BMW'nin marka değeri 24.632 Milyar Dolar olarak açıklandı. 2.sırada 21.779 Milyar Dolar'lık değeriyle Toyota var. 3.sırada ise 16.111 Milyar Dolar'lık değeriyle Mercedes-Benz var. 1.BMW : 24.632 Milyar $ 2.Toyota : 21.779 Milyar $ 3.Mercedes-Benz : 16.111 Milyar $ 4.Honda : 12.647 Milyar $ 5.Nissan : 9.853 Milyar $ 6.Volkswagen : 8.519 Milyar $ 7.Ford : 7.025 Milyar $ 8. Audi : 4.703 Milyar $ 9.Hyundai : 3.598 Milyar $ 10.Lexus : 3.392 Milyar $ Dünyanın en değerli şirketi ise 182.951 Milyar $'lık değeriyle Amerikan teknoloji devi Apple oldu.

Ek bilgi: Marka değerinin hesaplanması Marka değeri, bir şirketin mali değerine markanın yaptığı katkı olarak görülebilir. Marka değerinin hesaplanmasında iki ana yaklaşım bulunuyor: Araştırma tabanlı yöntemler ve finansal yöntemler. Araştırma tabanlı yöntemlerde, markanın kullanıcıları ile yapılan anket çalışmalarından ulaşılan sonuçlar değerlendiriliyor. Bu sonuçlardan yola çıkarak, müşterilerin alım davranışına yön veren marka algısı anlaşılmaya ve ölçülmeye çalışılıyor. Basit bir örnek vermek gerekirse, tüketicilerin aynı tip ürün için bilincinde olduğu markalar arasında, daha fazla tercih ettiği, daha yüksek fiyat ödemeyi kabul ettiği, başka markalara geçmek yerine sadık kaldığı ve çevresindekilere tavsiye ettiği markaların, bu özelliklere sahip olmayan markalara göre daha değerli olduğu sonucu çıkarılıyor. Finansal yöntemlerin altında ise markanın bugüne getirilmesinde sarf edilen tüm maliyetleri bugünkü değerine getiren ‘maliyet tabanlı’; benzer yapıya sahip markalarla göreceli ölçülmeye dayanan ‘karşılaştırma tabanlı’; isimsiz bir markaya göre markanın gelecekte sağlayacağı fiyat farkının bugünkü değerinin hesaplandığı ‘primli fiyat’ ve araştırma tabanlı ve diğer finansal yöntemleri harmanlayan ‘ekonomik kullanım’ yöntemleri bulunuyor. Millward Brown’ın çalışması ‘ekonomik kullanım’ yaklaşımı ile paralellik arz ediyor. Bu çalışmada marka değeri üç soruyu cevaplayarak adım adım hesaplanıyor: 1- Söz konusu şirketin gelirlerinin ne kadarı markasının adı altında kazanılıyor? (Örneğin Coca-Cola markası hesaplanırken, Fanta ve Sprite gelirleri dışarıda tutuluyor) 2- Markaya bağlı gelirlerin ne kadarı müşterilerle kurulan yakın bağdan kaynaklanıyor? (Örneğin müşteri ürünü sadece rafta durduğu için mi alıyor, yoksa özellikle onu mu seçiyor?) 3- Marka kaynaklı gelirlerin geleceğe dönük büyüme potansiyeli nedir?

Dünyanın en değerli şirketi ise 182.951 Milyar $'lık değeriyle Amerikan teknoloji devi Apple oldu. Gerisi yalan Paylaşım için teşekküler En sevdiğim 2 firma 1. olmuş Bmw-Apple Güzel

"If you're not careful, the newspapers will have you hating the people who are being oppressed, and loving the people who are doing the oppressing." Malcolm X Eğer dikkatli değilseniz gazeteler sizin mazlumlardan nefret etmenizi, zulmedenleri de sevmenizi sağlar

O zaman hızlanır inşallah :D :D

1 haftalık periyotta mardin-hatay 520 km hatay-mardin 520 km sehir içi kullanım 380 km mardin-mersin 600 km mersin-hatay 260 km sehir içi kullanım 445 km hatay- mardin 520 km totalde 3245 km yol yaptım hava 25 derece cıvarındaydı araçta 5 kişi klima süekli açık bagaj dolu ortalama 650 kg yuk vardı artı yakıt deposu doluydu sehir dışı yolların hepsi otoban olup hızımız 130-140 km cıvarında yol aldık ortalama yakıt tuketimi:5.4 lt ortalama hız:110 km

FİLMİN ÖZETİ: Cesur Chocolate’ın nefes kesen macera dolu öyküsü. Otistik bir kadının dövüş sanatlarındaki yeteneği gelişmiştir.Acımasız gangster çetesinden ailesine ait olan parayı geri almaya çalışır. http://youtu.be/VJHlSS-WT8o

Aynı durumdayım benimlede çok dalga geçiyorlar.Onlar dalgasını geçsin turbo sağlamda kalsın boşver

Hayatı bir kere yaşarsın,bazı durumlarda bir kere bile yaşayamazsın

yanlız bu hikayeden çıkartılacak ders çok derin. ... ben de bunu denemek istiyorum, Kosifler'e uğrayıp "ham" Range Rover anahtarı alacağım (param ancak ona yeter) bakalım o anahtarın ucuna takacak araba bulabilecekmiyim sen çok yaŞa emi cengo sabah sabah kopardın beni ... daha sipariş bile etmediği arabaya aksesuar toplayan başka birini bilmiyorum

for the snowcotton.....

Orjinali Abicim Aynı yolu beraber yürüdüğümüzü sandığımız insanlar, aslında bize sadece gidecekleri yere kadar eşlik ediyor

bu konuda size bir örnek vereyim, zamanında çok gülmüştük. aracımızın ismi rolls royce ve "garip" bebeklik hastalıkları onu da vurmuş. çoğunuz biliyordur,bilmeyenler için anlatayım. rolls'lar da şemsiye vardır. ön kapının içinden bir mekanik kilitleme düğmesine basarak büyük boy şemsiye çıkartırsınız ve arka kapıdan inen araç sahibinin yağmurda ıslanmaması için ona eşlik edersiniz. işte şemsiye böyle bir şey (şemsiyeyi herkes bilir de kapının içinden bu şekilde çıkıyor) en azından teoride olay ghost coupe (reverse,diğer adı ile intihar kapılı) çizilirken mühendislerin bir modernizasyona gitmeleri ile ortaya çıkıyor. normalde üzerindeki kilidi açıp parmak uçlarınız ile şemsiye sapını kavrıyorsunuz, ancak yeni araç coupe .. yani bu aracı genelde araç sahipleri (bir diğer deyiş ile arabaya lahana doğrayanlar) kullanacak. özellikle kadın müşterilerin uzun tırnakları kırılmasın diye rolls mühendisleri şemsiye mekanizmasının arkasına ufak bir yay (kilit açıldığında şemsiyenin sapı kapıdan komple çıksın diye) ve bir de durdurucu / limitör takıyorlar (şemsiye yay itişi ile istenenden fazla çıkmasın diye) buraya kadar her şey yolunda. millet manyak bedeller sayıyor ve güneşli california sahillerinde ghost coupe araçlarını tütsülüyor, ama californiada da yağmur yağar ... çok sık yağmasa da yağar. işte böyle bir günde aracının kapısının içindeki seksi rolls şemsiyesini çıkarmak isteyen araç sahibi kapıyı açıp şemsiye kilit mandalına dokunuyor ve şemsiye azıcık dışarı çıkıyor. ... ama o kadar. şemsiye kapının içine takılıyor ve daha fazla dışarı çıkmıyor. hay bin kunduz diyen araç sahibi şemsiyeyi yuvasına itiyor ama nafile bir çaba ... şemsiye olduğu yerde kalmakta fazlası ile ısrarcı (bkn. xxxxx kaçan şemsiye açılır mı?) araç sahibi servise telefon ediyor ve Beverly Hills gibi ezik bir mekanda bulunduğu için bir teknisyen geliyor. ama şemsiye ısrarcı (bkn.şemsiye açıkken xxxxxx çıkar mı?) ... santim oynamıyor. araç park yerinden çekici ile alınıyor (kapı artık şemsiye nedeni ile kapanmıyor) ve incelemede uzun süre güneş altında kaldığı için yay/limitör mekanizmasının yağının kuruduğu ve sistemin tutukluk yaptığı gerçeği ortaya çıkıyor. rolls bunun üzerine tarihinde bir ilk'e imza atıp service call yapıyor ve piyasaya yeni mekanizma ile verdiği tüm rolls'ları geri çağırıp söz konusu mekanizmayı "eski tip" ile değiştiriyor. ... ne denir ki? olabilir böyle şeyler. ... gelelim konumuza. Ses şikayetleri öncelikle görecelidir. Size göre rahatsız edici ya da bir sorunu işaret eden ses bir başkası için kulak ardı edilebilir, ya da "normal" olarak algılanabilir. bu tür bir tepki ile karşılaştığınızda ilk yapmanız gereken "bunlar beni sallamıyor" düşüncesinin gölgesinden sıyrılmak ve gerekirse olayı simule etmektir. Örnek mi? Vereyim ... "Sabah Soğuk Çalıştırma Sırasında Soğuk Motordan Garip Bir Ses Geliyor" ... çözüm belli, gece arabayı serviste bırakırsınız, gerekirse anahtarı yanınıza alın ve siz gelip marş'a basana kadar kimse aracınıza dokunmasın. Ustayı yanınıza alın ve motoru çalıştırıp (büyük ihtimal ile gece boyu süzülen yağ nedeni ile) --bkn.yerçekimi-- kurumuş supap iticilerinin ilk 5 - 10 saniye boyunca --yağ ile banyo yapmalarına kadar-- çıkarttığı hafif --şıkırtı-- sesini ustanıza dinletin. Yani her ne arabanız size anormal gelen her ne yapıyor,her ne tip ses çıkarıyor (ya da yapmıyor..) ise bunun koşulları taklit ederek ustanın yanında da gerçekleşmesini sağlayın. Sağlayın ki ustanız ne olduğunu görsün,duysun ve anlasın. iki konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. - Ustalar (her ne kadar adları usta olsa da) kavrayamadıkları arızaları onaramaz ... bize gösterin ve sorunu anladığımızdan emin olun. Suratınıza mal mal bakıyorsak (evet.. anlamazsak öyle bakarız) bilin ki anlamadık, lütfen tekrar edin. - Garanti bedeli cebimizden çıkmıyor, sorunu anlarsak size garanti prosedürleri dahilinde yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız. Sonuçta bizim için (sizi memnun etmenin dışında) pek bir şey değişmiyor. İşimizi yapıyor ve hizmetimizin bedelini sizden değil, üreticiden alıyoruz. Garanti işlemi size özel olarak çekilen bir "kıyak" değildir. Doğal olarak size garanti konusunda "Yokuş" yapmayız, neden yapalım ki?

Eskisi Olmayanın, Yenisi de Olmazmış...

Henry FORD'tan Focusclubtr'ye Bir araya gelmek bir başlangıçtır, beraberliği sürdürmek bir ilerleme. Beraber çalışmaksa gerçek başarıdır.

Kuzu kurdun, yol fordun

ilimden korkma alperen abi oda bir sıfat zaata hitaben s.a.v efendimizde bir insan ki güzel insanların sıfatları bol olur sende güzel insansın işte kırmızı kalemle yazmana gerek yok başkan ...

önyargıyı kırmak atomu parçalamaktan daha zordur... Albert Einstein

"Canı yanan sabretsin", -Canı yakanda yanacağı günü beklesin.. -Hz. Muhammed (S.a.v)

İyi veya kötü yapmış olmanız neyi değiştirir Sonuçta yapmışsınız. Azıcık zarar vermişsiniz. Belkide hiç zarar vermediniz. Açıp bakmak lazım. Boşverin düşünmeyin bu kadar. Altınızdaki araba yahu. Sizinle ömür tüketmeyecek. Bu kadar üzerine düşmeyin. Şımarırsa bir daha mutlu edemezsiniz haberiniz olsun. Bakım zamanlarını aksatmayın kafii. Aracınıza yapmanız gereken tek şey bu