Mtv, Ötv Değişiyor! Aracın Çevreye Verdiği Zarar Da Dikkate Alınacak!

[Özer Öztürk]

 

Maliye Bakanlığı'nın, Türkiye'de kullanılanmotorlu taşıtlarda Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ve Özel Tüketim Vergisi'nin (ÖTV) hesaplanmasında aracın emisyon oranının da dikkate alınması yönünde bir çalışma başlattığı öğrenildi.

Maliye Bakanlığı, Bakan Mehmet Şimşek'in talimatı ile çevrenin korunması ve yüksek teknolojinin teşvik edilmesi amacıyla motorlu taşıtlardaki MTV ve ÖTV sisteminin kapsamlı bir şekilde çalışılması yönünde tavır aldı.

Maliye'nin çalışmasına göre, halen silindir hacmi ve yaşı esas alan Motorlu TaşıtlarVergisi sistemi ve ÖTV yeniden değerlendiriliyor. Edinilen bilgiye göre gerekirse bu kalemlerde yeni bir düzenleme yapılarak indirime gidilebilecek ve emisyon salınımı vergisi daha yüksek tutulabilecek.
Çalışmada, AB üyesi ülkeler başta olmak üzere çeşitli ülkelerin bu konudaki uygulamaları tek tek tarandı ve Almanya ve İngiltere'yi model ülke olarak alındı. Çalışma yasalaşırsa, motorlu araçların vergilendirilmesinde aracın emisyon oranı da dikkate alınacak.
Fakat yeni uygulama piyasada olan ve otomobil firmalarının stoklarında bulunan taşıtları kapsamayacak. Uygulamanın başladığı tarihten sonra üretilen araçları kapsayacak.

ŞİMŞEK AÇIKLADI!
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bir taraftan araçlar arası vergilendirmede adaletli olmak, bir yandan da sorumlu bir vatandaş olarak çevrenin daha az kirlenmesini istediklerini söyledi.
Sadece bu uygulamanın bile temiz çevreye büyük katkı sağlayacağını, ayrıca uygulamanın yüksek teknoloji üretimini teşvik edeceğini anlatan Şimşek, ''Vergiyi artıralım daha çok gelir sağlayalım kaygısı taşımıyoruz. Gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak da çok önemli'' diye konuştu.

KİRLETTİĞİN KADAR ÖDE!
Bu arada, Avrupa ülkelerinde halen uygulanmakta olan vergi sistemlerinde, ''kirlettiğin kadar öde'' olarak da nitelenen ve araçların kilometre başına açığa çıkarttıkları karbondioksit değerine göre vergi hesaplanıyor.
Halen 27 AB üyesi ülkeden 17'si (Avusturya, Belçika, Güney Kıbrıs, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, Letonya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Portekiz, Romanya, İspanya, İsveç ve İngiltere) binek otomobillerde bu sistemi uyguluyor. 15 ülke de elektrikli araç alımlarında vergi teşvikleri sunuyor.
Vergiye esas olan gram/km değerleri, genelde fabrika verilerinden ya da ölçümlerden alınıyor. Türkiye'de ise MTV, araçların ''silindir hacmi'', ''yaş'' ve ''ağırlık (kamyon ve çekicilerde)'' esasına göre alınıyor.

İŞTE AVRUPA ÜLKELERİ!
Motorlu Taşıtlar Vergisinde çeşitli ülke uygulamaları da şu şekilde belirleniyor:
-İngiltere: Motorlu taşıtları 2001 yılından itibaren karbondioksit emisyonuna göre vergilendiriyor. Emisyon temelli vergilemenin yürürlüğe girmesinden sonra yeni şirket araçlarının ortalama emisyonu 196 gramdan 2002'de 182 grama, 2007 yılında 165 grama, 2008-2009 döneminde 140 grama düştü. Yüksek mesafe indiriminin kaldırılmasıyla şirket araçlarının 1 yılda katettikleri mesafe 300 milyon mile geriledi.
-İrlanda: 1 Temmuz 2008'den itibaren tescil edilen bütün binek otomobillerde motorlu taşıtlar vergisi, CO2 emisyonuna göre tespit ediliyor.
-Fransa: 2008 başında uygulamaya konulan ödül-cezalandırma sistemiyle CO2 emisyonu aşağı çekilmeye çalışılıyor. Sistemde düşük çevre kirliliğine neden olan yeni araç alımlarına fiyat indirimi sağlanırken, yüksek karbon emisyonuna sahip araçlar cezalandırılıyor.
-İsveç: İsveç'te binek otoların neden olduğu emisyon, diğer AB üyesi ülkelere göre oldukça yüksek. Bu ülkede 2006 yılında CO2 emisyonuna dayalı vergilemeye geçildi. 2003 yılında 198 gram düzeyinde bulunan CO2 emisyonu, 3 yıl sonra 191 grama geriledi.
-Almanya: Karbon temelli motorlu taşıtlar vergisi uygulamasına en son katılan ülkelerden birisi. 2009 yılının sonunda gerçekleştirdiği reform ile araçların silindir hacmine göre değil, yaydıkları CO2 ve diğer zararlı gazların miktarına göre vergilendirmeye başladı.
-Hollanda: Karbon temelli vergileme yapan bir diğer ülke. Daha temiz ve daha az karbon yayan araç teknolojini teşvik için plaka vergisini daha etkin yakıtlı araçlar için indirdi. Bu değişimin ardından etkin yakıtlı B kategori araçların piyasa payı yüzde 9,5'den yüzde 16,1'e yükseldi.

AA

Mart 10, 2013 Özer Öztürk tarafından düzenlendi

[Ahmet Polat]

Bu haberler epey zamandır gündemde zaten,

Model ülkeler denilince korkuyorum açıkçası sonunda bize özgü bir güzellik mutlaka yapılıyor. Bakalım bu kez nasıl bir güzellik yapacaklar.

[Nihat Abukan]

Bildiğim kadarı ile burada yapılacak güzellikler daha çok dizelcileri  ilgilendirecek gibi...

[Cem Boneval]

Ben olacağı söyleyeyim: şu ana kadarki vergi sistemi aynen devam eder, üzerine birde emsiyon oranında bindirim uygulanır.

Yani verginin düşeceğini falan sakın hayal etmeyin...

[Engin Uzunoğlu]

Bu vergileri çevre için mi ödüyorduk?. Bir kılıf uydururlar toplamda alınan vergi düşmeden kazığa devam.

[Serkan Önder]

aslında amaçlanan,çevre deilde 16 yaş üstü araçları piyasadan tamamen silmek + vergi yüzdelerini artırmak sanırım.bu uygulamanın ardından 20 yaş üstü araçlara yönelik bir uygulama çıkarsa hiç şaşırmam.

[Özer Öztürk]

ODD Başkanı Mustafa Bayraktar, çevreyi daha az kirleten araçlardan daha düşük vergi alınması çalışmasını olumlu bulduklarını açıkladı.

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar, çevreyi daha az kirleten araçlardan daha düşük vergi alınmasıyla ilgili Maliye Bakanlığı tarafından bir çalışma hazırlamasını olumlu bir adım olarak değerlendirdiklerini, ancak bu vergi düzenlemesinden hızlı sonuç alınabilmesi için hurda teşviki ile birlikte uygulanması gerektiğini belirtti.

ODD Yönetim Kurulu Başkanı Bayraktar, otomotiv sektörüne yönelik Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranlarının emisyon salınımı dikkate alınarak yeniden düzenlenmesine ilişkin, AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

Türkiye'de 2012 yılı sonu itibariyle 13 milyona yaklaşan araç parkının yüzde 32'sinin 16 yaşın, yüzde 46'sının ise 12 yaşın üstündeki araçlardan oluştuğuna dikkati çeken Bayraktar, ODD olarak ülkedeki yaşlı araç parkını gençleştirmeye yönelik politikaları desteklediklerini söyledi.

Bayraktar, ''Bakanlığımızın çevreyi daha az kirleten araçlardan daha düşük vergi alınması ile ilgili bir çalışma hazırlamasını olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz. Ancak bu vergi düzenlemesinden hızlı sonuç alınabilmesi için hurda teşviki ile birlikte uygulanması gerekir'' dedi.

Tasarıda vergi indiriminin yeni satılacak araçlara uygulanacağının ifade edildiğini belirten Bayraktar, düzenlemenin etkili olması için sadece trafiğe yeni çıkacak araçlara değil, parktaki mevcut tüm araçlara uygulanması gerektiğini, aksi takdirde, ülkenin cari açığına sekte vuran, kamu sağlığını olumsuz etkileyen 1-1,5 milyon adet civarındaki yaşlı aracın ortadan kalkmasının iyimser ihtimalle 7-8 yılı, hatta 10 yılı bulacağını ifade etti.

-Beklenti, araçlar üzerindeki vergi yükünün batılı ülkeler seviyesine çekilmesi-

Çalışmaların etkin olması için üçayaklı bir program kapsamında gerçekleşmesi gerektiğini belirten Bayraktar, ''Öncelikle hurda araçlarını teslim edenlerin birikmiş vergilerinin affı gerekiyor. Maliye Bakanlığı hurda araçlarını teslim edenlere vergi affı uyguluyor ancak bu yeterli değil. İkincisi MTV yapısı değişmeli. Araç yaşlandıkça kullanım vergisi olan MTV de artmalı. Mevcut MTV sisteminin araçların karbondioksit salınımı veya benzer kapsamda çevresel etkileri kapsayacak şekilde, dünya ve AB ülkelerindeki vergi uygulamalarına paralel olarak yeni kriterlere göre şekillendirilmesi gerekiyor'' yorumunu yaptı.

Bayraktar, vergi düzenlemesinden hızlı sonuç alınabilmesi için hurda teşviki ile tamamlanması gerektiğini vurgulayarak, ''Hurda teşviki bu işin mütemmim cüzüdür. Hurda aracını getirip teslim edene 3 ile 5 bin lira arası bedel ödenerek sistem tamamlanır. Araç parkımızın ancak bu program çerçevesinde gençleşeceğine inanıyoruz. Uygulama ile hem trafikte can ve mal güvenliğini tehdit eden hem de karbon emisyonunda artışa yol açan araçların pazardan çekilmesi söz konusu olabilecek'' diye konuştu.

ODD olarak hazırladıkları ''Otomotiv Ticaretinde Yol Haritası Talep Tahminleri 2012-2016'' adlı rapora göre teşvik miktarı 5 bin lira olduğunda yılda 120 bin adet civarı hurda araç sahibinin teşvikten yararlanacağını, bunun da 10 yıllık süreçte 1 milyon ile 1,5 milyon adet aracın yenileneceğini gösterdiğini belirten Bayraktar, bu uygulamaların parktaki tüm araçları kapsayacak şekilde ve sürekli olmasının önem taşıdığını ifade etti.

Bayraktar, batılı ülkelerde ÖTV olmadığından araçların kullanım vergileri için geçerli bir karbondioksit salınımı kriteri bulunduğunu, Avrupa ülkelerinde halen uygulanan vergi sistemlerinde araçların kilometre başına açığa çıkarttıkları karbondioksit değerine göre vergi hesaplandığını söyledi.

Türkiye'de otomotiv sektöründe dolaylı vergilerin yükünün çok yüksek olduğunu dile getiren Bayraktar, sektörün beklentisinin araçlar üzerindeki vergi yükünün bir program çerçevesinde zaman içerisinde batılı ülkelerin seviyesine çekilmesi olduğunu ifade etti.

-2013 toplam pazar öngörüsü 790-840 bin adet satış-

Bayraktar, otomotiv ve hafif ticari araç pazarının 2013 yılının ilk aylarındaki performansına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Ocak-Şubat döneminde toplam pazarın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,3 artarak 83 bin 830 adet olarak gerçekleştiğinin bilgisini veren Bayraktar, otomobil satışlarının yüzde 24,6'lık artışla 62 bin 649 adet, hafif ticari araç satışının ise yüzde 2,8'lik artışla 21 bin 181 adet olduğunu kaydetti.

Bayraktar, yılın ilk aylarında, düşük faiz ortamı ve tüketici güven endekslerindeki toparlanmanın Türkiye ekonomisine ilişkin beklentileri ve tüketim eğilimini desteklediğini, iç talebin geçen yıldan farklı olarak büyümeye destek verme ihtimalini artırdığını, otomobil ve hafif ticari araç pazarının da bu doğrultuda yılın ilk aylarında artış kaydettiğini söyledi.

2013 yılı otomotiv toplam pazarının 790-840 bin adet aralığında gerçekleşeceği öngörüsünde bulunan Bayraktar, yapılacak düzenlemelerin kapsamının netleşmesi ve çevresel etkileri azaltmak üzere tüketici alışkanlıklarına etki edecek olumlu gelişmelerin belirginleşmesiyle birlikte geleceğe dair tahminlerde bulunmak daha fazla mümkün olacağını sözlerine ekledi.