Cem Boneval

Sorun da bu ya zaten... Ülke yönetimi kantin işletmesi değil ki eksik veya yarım işler kabul edilsin.

Bu sene WRC ilginç olacak. Yıllardır önceleri Citroen ve Loeb sonra da VW ve Ogier hegemonyasında yürümüş olan WRC'de VW'nin emsiyon skandalaından sonra bütçe kısıntıları nedeniyle fabrika takımını çekmesi, Citroen'in de Loeb'ten sonra yeterince rekabetçi görünmemesi üzerine görünen o ki M.Wilson'un ısrarlı yaklaşımı ile Ford daha ciddi yatırım yapmaya ve boşalan liderlik koltuğuna oturmaya niyetli. Fiesta yeni kurallara göre hazırlanmış ve neredeyse tümden baştan yaratılmış gibi görünüyor. Yılların deneyimi ile sorun çıkartmayacağını öngörmek de zor değil. Pilot koltuğuna da VW'den Ogier'nin geçmesi hedefe ulaşmayı kolaylaştıracak gibi. Redbull'un sponsorluğunu almış olmaları da bunun dolaylı bir kanıtı. Zaman içerisinde olgunlaşan Tanak da ikinci pilot olarak başarılı olacaktır. Camilli ile de anlaşmaları devam ediyor bildiğim kadarı ile. Ancak rakipler de boş durmuyor. Yeni sezona i20 Coupe ile hazırlanan Hyundai geçen sezonu ikincilikle kapatmıştı. Neuville, Sordo ve Paddon gibi şampiyonayı 2, 4 ve 5. sıralarda bitirmiş güçlü pilotları da var. Ford'a etapları dar edeceğine kesin gözüyle bakıyorum. Citroen Dubai destekli takımında değişiklik yapmamış görünüyor, Meeke, Green ve Lefebvre iyi sürücüler ama şampiyonluktan bence biraz uzaklar. Toyota Yaris ile 18 sene sonra WRC'ye dönüyor. Ekip şefi olarak usta ve deneyimli eski ralli pilotu Timo Makkinen'i almışlar. Test ve geliştirme sürüşlerini yapan Hanninen yanına VW'den gelen Latvala yerleşecek ve takım tümüyle Japon kökenli ama Fin yürütmeli olacak. Yakından izlemek gerekir. Sürprizlere açıktır. VW çekilmiş görünse bile Ford'un M-Sport ile yaptığı gibi sponsorlu bir takım ile yeni Polo R'yi etaplara sürebilir. Katar ve Al-Attiyah iyi bir sponsor adayı. Konu önümüzdeki günlerde netleşecektir. Tek üzüldüğüm nokta geçen sezonu 3. bitiren Mikkelsen'in VW'den boşa çıkınca kendine yeni bir takım bulamamış olması ve Skoda Fabia ile WRC2'de yarışmaya karar vermiş olması. Sonuçta çekişmeli ve izlenmeye değer bir sezon bizi bekliyor.

Yazacağımı yazdım, dilediğiniz gibi yorumlayın...

1. Klima ısıtmaz, ısıtmayı eğer ısındı ise motor soğutma suyu yapar. 2. Klima kompresörü kışın nemi azaltmak için devreye girer. O da dış ısı 4 derece ve üstünde ise. Sanırım kalorifer, fan, klima kavramları birbirine karışıyor.

Niye beklemeyeyim? Cumhurbaşkanı iftiharla açıkladı köprüleri, tünelleri beş kuruş bile ödemeden yaptıklarını. Demek bedavaya gelmiş. O zaman niye paralı?

Cevap yazmıştım ama göremedim, daha önce de vurguladığım gibi... güncel enjeksiyon teknolojisinde enjektörlerini bozarsın...

Farklı olacağını mı düşündünüz gerçekten. Istanbul'un neredeyse üçte biri her gün kıta değiştirirken ve pek çok yoldan araçlar geçitlere saldırıya geçerken iki şerit bile olsa tünel trafiğinin akıcı olduğu/olacağı hayaline inandınız mı gerçekten? Ve @H. Cenk sen dahi bu oyuna geldiysen bu adamların kandıkları gibi kandıramayacakları kişi de yok demektir.

Hava yeterince soğuk değildir. Bir de klima kompresörü çalışmıyor, kontrol panelinden anlaşılamayabilir.

Yeni nesil enjeksiyonlarda enjektörleri hasarlarsın, kesinlikle önermem.

Dün Saklıkent tarafına gittim, gerek ıslak, gerekse karlı ve kar çamurlu, gerekse toprak ve çamurlu yollarda mükemmel performans verdi. Abartmadan yazıyorum hayran kaldım. Hala buzu bekliyorum Bu arada düzgün ince parke yolda ciddi bir uğultu yaptığına da tanık oldum. Ama çok nadir rastlanan bir yol kaplaması. Ciddiye almaya değmez.

-40 derece ve altı artık arktik değerler. Bu tür ısılarda Grönland'da yaşayan yeğenime sordum ne yapıyorsunuz diye. Arabayı hiç stop etmiyoruz dedi. Yani 24 saat çalışıyor. Ağır vasıtalar ise yakıt olarak kerozen kullanıyorlarmış. Astana'dan gelen bir arkadaşıma da sordum, o da dizel yok, herkes benzinli kullanıyor, dizel olursa da kerozen dedi. Tabii -40 derecede kilit sistemleri de donacaktır. Arabayı kilitleyip girememek de var. Bir an önce havanın ısınmasını dilerim. Neyse şu sıralarda Ağrı -10-15 arasında ılıman (!) gidiyor görünüyor. Peki Türkiye'de CFPP değeri düşük mazot üretiliyor mu, bilen var mı? Ya da mesela Shell için üretilen mazotun CFPP değeri ne? Ben bu konuda bilgiye rastlamadım. Bilen???

Hangi durumda yetmedi kış lastiği ben de onu merak ettim.

Şaka, şaka, adamlar da ciddiye almışlar...

Neden? Dökümde neler var ki... Vodafon'da kapsama alanı sorunu var. İnterneti daha çabuk bitiyor, neden bilmiyorum. Ama aynı koşullarda Turkcell 2 GB paket yeterken şimdi Vodafone 3 GB ay ortasında bitiyor (hanımın). Turkcell yurt dışında kullanımı çaktırmadan 12,90'dan 14,90'a çıkarmış. Paragöz oldukları doğru ama ben her şeye rağmen Turkcell'e devam diyenlerdenim.

Aynı durumdayız. Mobil de açmayacak kadar yavaş. FB açık, Allah Allah... Yine, yeniden, haydi hep beraber

Konuya farklı yaklaşacağım. Dondurucu soğuklarda dizel yakıtlı araçlarda neler yapılmalı, teorisi ve pratiği nedir? Öncelikle mazotun akışkanlığı en yaygın CFPP (cold filter plugging point, ya da tercümesi ile soğuk filtre tıkanma noktası) değeri ile belirleniyor. Standart bir filtreden mazotun takılmadan geçebildiği en soğuk değer kaydediliyor. Buradan da anlaşılabileceği gibi tıkanmaya en duyarlı nokta aracın mazot filtresi. Mazotun donmasının nedeni de karışımındaki parafin. Kutup bölgelerinde dahi dizel araçlar kullanılabildiğine göre elbet çözümler de üretilmiş, bunlara göz atarsak: Mazot üretiminde alınan tedbirler: AB ülkelerinde yaz, kış ve arktik olmak üzere farklı sınıflarda mazot üretiliyor. Her ülkenin belirlediği standartlar farklı olabiliyor. Genelde CFPP değerleri yaz yakıtı için 0 ile -15 arasında, kış dizeli -15 ile -35 arasında ve arktik dizel de -50 düzeyinde kullanılabilir oluyor. Arktik yakıtlar setan değeri düşük neredeyse saf kerozen olabiliyor. Ülkemizde özel bir üretim var mı, yoksa CFPP değerleri ne düzeyde onu da bilmiyorum (bkn. çok şey bilmeden ahkam kesen adam). Isıtıcılar: En basiti mazot filtre ısıtıcısı, bunun yetmeyeceği durumlarda hem mazot kanalları hem de yakıt tankı için ısıtıcı gerekli. Sonradan takılabilir mi bilemiyorum, ama üreticilerin "arktik" paketlerinde bu özellik var. Ford Türkiye için böyle bir seçenek sunuyor mu yine bilmiyorum. Belki @Kaan Yagizer bilgi verebilir. Katkılar: Mazot alırken depoya konulacak ve iyicene karışırsa etkili olabilecek katkılar var, parafinin moleküler bazda donmasına engellemese bile birleşip tıkaç oluşturmasını önlüyor. Kısmen çare olabilir. Dizel karışımına kerozen veya benzin eklemek: Donma noktasını aşağıya çekse de güncel doğrudan püskürtmeli sistemde karışım enjektörlerin tahribatı ile sonlanacağı için kesinlikle kaçınılması gerek bir uygulama. Peki aralıklı çalıştırmak ne kadar yararlı olur? Mazot filtresi ve mazot kanalları ısı ve akım yardımı ile işlevsel kalabilir, ama ciddi soğuklarda depodaki mazotun tehdit altında olacağını düşünüyorum. Bir de tabii geceyi hiç çalıştırmadan geçirip donduğuna şahit olmadan yapılanın etkili olduğunu söylemek çok doğru olmayacaktır. Velhasıl bu mesajla bir çok soru ürettim, hep beraber cevaplarını bulalım. Ülkemizde üretilen mazot hangi CFPP değerine sahip Pratikte kaç derecede donuyor? Ford'larda mazot donmasına karşı yapılabilecek neler var? Sipariş üzerine arktik paket alınabiliyor mu? Sonradan ısıtıcı takılabiliyor mu?

Yok, beceremiyorlar, bizim gücümüz onlarda yok. Avrupa'nın en kalabalık şehridir Istanbul. Övünmeliyiz bununla. Avrupa şehirleri il sınırlarındaki nüfusa göre sıralaması

Dört mevsim değil bu yaz lastiği. Ekonomi öncelikse ebad değiştirin ama kaliteden ödün vermeyen. Buyrun mesela: http://www.hepsiburada.com/nokian-line-205-55-r16-91v-yaz-lastigi-uretim-yili-2016-p-OTKMT428317

Niye? Vitesi görmeden değiştiremiyor musunuz?

Ah be kardeşim keşke haklı olduğuna inanabilsem... Bu proje bireysel ulaşımı teşvik ederek ulaşımı rahatlatmaktan çok zamanla daha da içinden çıkılmaz hale getirecek, yeni tıkanmalar yaratacak. İzleyin ve görün... Istanbul'un çözümü iki yakayı birbirine bağlamak değil, iki yakayı olabildiğince bağımsız hale getirip şehri kendine yeter küçük uydulara bölmek. İki yakayı birleştiren her yol kendi trafiğini yarattı bugüne kadar. Ayrıca hiç düşünmedik mi bunca zengin ülke varken akaryakıtla çalışan araçlar için niye yoğun kullanılmıyor su altı geçişleri? Proje olarak önemsiyorsak 94'yılında işletmeye açılan Manş tüneline ne diyeceğiz? Su altından 50 km gidiyor. Projeleri bizim yaptığımız da uydurma, biz sadece satın alıyoruz. Biz derken sen ben... Kullanarak veya kullanmayarak tam 25 yıl 11 ay ve 9 gün sürede 1 milyar 245 milyon dolar ödeyeceğiz. Proje yürütücülerinin dökümünü yukarıda H.Cenk vermişti. Zengin ile fakirin arasındaki makasın bu kadar açıldığı bir ortamda, eğitimin ve eğitim yatırımlarının yerlerde süründüğü bir zamanda kusura bakmayın ama bu lüks ötesi yapı ile ben kendi adıma pek övünemeyeceğim. Hele ki ana gayesi yüklenicilere para aktarmaktan öteye geçmeyen zamane ultra süper projelerini gördükçe. Marmaray'ın ise olmazsa olmaz ve gerekli olduğunu düşünüyorum.

Konuyla alakası şöyle, yurt dışından ucuz dediğimiz zaman nominal değere değil alım gücüne oranına bakmak daha doğru.

Bende amnezi had safhada hiç dikkat etmemişim vallahi. Ama 17" jant 7"den aşağı olmaz. Yine de bak(tır).

Biz ödüyoruz ki o yapmaktan daha önemli... Ayrıca trafiği arttıran hareketler bunlar. Köprünün giriş çıkışındaki sıkışma ve tıkanıklık öngörülen sürenin asla 15' olmasına izin vermeyecektir. Ama taahhüt edilen sayıyı tuttururlar diye düşünüyorum. Kâr kısmını pek bilemedim. Bunun yıkılacağı depremde büyük olasılıkla hiçbir yerde güvende olmazsın.

Orijinal Titanium jantı 7 x 16 ET 50, yani bence sorun olmaz.

1. Ben anlamlı bir fark görmedim, oynarsa da bir iki ondalık oynar. 2. Hayır, ama ben sesi çok ciddiye alan biri değilim. Sertliği dışında fark yaşamadım. 3. Kesinlikle olur. Hele ki fazla km yapılmıyorsa, üçüncü kışı da çıkarır.