Cenk Demirel

Az önce Maxtel marka silecek siparişi geçtim ben de. Bakalım ürün geldiğinde deneyimlerimi yazarım buraya. Çok teşekkürler.

10 saat önce, Gürkan Çakıroğlu yazdı:

Er-Ol Otomotiv cevap verir buradan sanırım.

 Ben geçenlerde Maxtel marka aldım, çok güzel. Mk3 için @Mertcan Çelik aldı ve memnun olduğunu söyledi.

Satıcı Otolent isimli firma ve n11 den aldım.

Teşekkürler hocam. Daha önce 2 sene evvel Bosch aldım, memnundum ama silecekler benim hatam yüzünden erken bozuldu. Bakalım, duruma göre bir karar vereceğim artık.

Konuyu hortlatmak gibi olacak fakat silecek konusunda kararsız kaldım. Silbak için yapılan tüm yorumları okudum. Hepsiburada gibi sitelerde 2015 mk3,5 focus için silecek bulamadım. Erol otomotiv'in sayfasına girdim ama o da hizmette değil sanırım. Güvenli şekilde bu markayı alabileceğim bir site var mı acaba ? Fiyatı uygun ve yorumları güzel diye tercih edeyim diyorum. Yoksa yine gidip 130 liraya Bosch almak zorunda kalacağım.

İnternetini paylaşan kullanıcılar sadece %2'lik bir dilim oluşturuyormuş shiftdelete'in yaptığı açıklamaya göre. Artık ne kadar doğru yanlış bilemem. Fakat gerçekten sınırlı sayıda bir kesimi oluşturuyorsa ve 9 TL gibi ciddi bir rakam alınması planlanıyorsa ben de rakip operatörlerin yerinde olsam o markanın müşterilerini kendime çekmek için bu 9 lirayı almazdım. 30-50 liralık tarife kullanan bir sürü insan var. Adam gidip 9 lirayı sırf internetini paylaşıyor diye vermez. Bunu şart koşmayan bir operatör varsa da gider ona geçer.

Bir saat önce, Yakup Çağatay yazdı:

A45 Teaser - Birileri Drift Mode eklemiş, nereden tanıdık geldi?

 

 

O kadar artistik yapmışlardı bir de..

Bazı sürücüler, Ford'un Focus RS'te sunduğu bu özelliği harika bulurken bazıları da ucuz bir numara olarak görüyor. İkinci gruba dahil olanlardan biri de Mercedes-AMG'nin patronu Tobias Moers. Motoring'in yazdığına göre New York Otomobil Fuarı sırasında Moers bu donanım ile ilgili pek hoş konuşmamış.

Hatta kendisi; "Focus RS'i biliyorum. Güzel ama drift modu değil. Bu ayarlarda yerde donut çizebilirsiniz ama bir yarış pistinde drift yapmak mümkün değil." demiş.

https://tr.motor1.com/news/142530/mercedes-amg-patronu-focus-rsin-drift-modunu-begenmiyor/

Ayrıca Amg'nin patronuna şu cümlesine ' ama bir yarış pistinde drift yapmak mümkün değil. ' karşılık şunu da göstermek lazım ki yüksek ihtimalle görmüş ve lafını yemiş ?

El frenini çekmeden, sadece vitese takarak aracı park ettiğinizde hafif hafif kayma yapıyorsa bunu nasıl fren balatasına bağladınız ? Zaten el freni çekmiyormuşsunuz ki balatanın o durumda hiç bir işlevi yok. Kendi güvenliğiniz ve başkalarının güvenliği için el frenini her zaman her zeminde çekin. Hatta önce el frenini çekin, sonra aracı eğimin durumuna göre geri yahut 1.vitese takın ve park işlemini böyle sonlandırın. El freni çekmeden park yapılmaz.

St-line paketin yanında tam satışa geçtiğinde asıl Active ve SW Active versiyonların satışları tavan yaptıracağını düşünüyorum. Avrupalı tüketicinin bu iki kasa tipini sevme ihtimali yüksek. Hatta bizim tüketicimiz de Active kasayı sevecektir ama bizde fiyatlar pek makul değil.

Yeni Ford'lar için en sevdiğim, ısındığım şey bu yeni 8 ileri şanzıman olabilir. Powershift'in bozulur mu bozulmaz mı huzursuzluğundan ve 6 ileri eski tam otomatiğin verimlilik konusunda ki eksiğinden sonra ilaç gibi geldi. 2.0 Ecoblue +200 hp 8 ileri otomatik makyajlı bir Mondeo sahibi olsam ömür boyu kullanabilirdim.

Lastiğin yuvarlanma direncini etkileyen yapısal ve dış faktörler mevcut. Direkt eski ve yeni lastik kıyaslaması şeklinde bilgi bulmak zor. Genelde yuvarlanma direnci düşük bir lastik ortaya koymak için bir lastikte hangi yapısal ve dış faktörlerin etkili olduğu ile ilgili yazılar mevcut. Bununla beraber her ne kadar pek tatmin olamasam da Michelin'in yaptığı resmi bir açıklamada ;

Diş derinliği azaldıkça aracın yakıt ekonomisinin iyileştiği, lastiğin kullanıldıkça yakıt tüketiminin düştüğü şeklinde bir ibare geçiyordu. 

43 dakika önce, Yakup Çağatay yazdı:

Üşenmedik gittik karayollarına arabanın ağırlına bakmaya ? Sonra dank etti, biz niye ruhsata bakmadık ki diye ? 

 

Teknik boş: 1398 kg
Ruhsat: 1467 kg
Ölçülen: 1495 kg

 

Bizim sıvılar dolu, pc falan var. Ruhsat doğru yani.

Bizi gören görevliler, şaka mısınız kardeşim dedi önce ? Abi dedik ciddi geldik, bi ölçelim sana zahmet.  

 

 

 

--21 dakika sonra eklendi--

@Cenk Demirel cam tavanın ağırlığını merak ediyordun, boş donanım üstüne gelen her şey ve cam tavan 69 kg fark ettirmiş. Yani tek o 50 kg değildir bence.

Teşekkürler hocam. Bu konuda da kullanılan materyaller ve mühendislik ilerledi tabii. Bazı markalarda sırf cam tavan ağırlığı ciddi fark oluşturabiliyordu özellikle geçtiğimiz son bir kaç yıllık süreçte. Otomobillerin emisyon mevzuatı kaynaklı hafifletilme çalışmalarından cam tavanlar da nasibini almış belli ki.

24 dakika önce, Mehmet Yavuz yazdı:

Koltuklar hakkında ne düşünüyorsunuz?

St-line modelini suan tam hatirlayamiyorum ama titanium mk4 ile titanium mk3.5 koltuklari kiyaslandiginda mk4'un ki yumusaklik anlaminda bariz daha konforlu. Surucu koltuguna oturdugum ilk an dedigim; bununkiler benim aractan daha yumusak.

7 dakika önce, Yakup Çağatay yazdı:

Booster ile gelen araçların tepkisi çok daha hızlıymış, bu donanımla gelen araçlarda balata ve disk arasında daha fazla boşluk bırakılarak sürtünme azaltılmış dolayısıyla yakıt verimliliği arttırılmış. 

Booster'ın faydası sen pedala sert bastığında eğer araç daha fazla güç ile daha iyi durabilecekse senin yerine iyice sertleştiriliyor freni. Panik anında veya güçlü basmayanlar için faydalı olabilir. 

Mk4 ile şasi numarasına uygun ürünler almakta fayda var, ya da sürücünün arabasını tanımasında ? 

Mk3,5'da ki Acil durum fren destek sistemi özelliğinin teoride ki haline benziyor bu donanımın işlevi. Ama tabii pratikte senin de anlattığın gibi çalışma prensipleri ve etkinliği farklı olabilir. Faydalı donanım. Bazen ben de frene yeteri kadar basamadığımı hissediyorum panik frende ?

10 dakika önce, Yakup Çağatay yazdı:

Demiştik tanıtımda. Bu sistem baktığım araçlar arasında.

 

Titanium 1.5 Dizel otomatik sedan ve ST-Line 1.5 Dizel otomatik HB ile var. (ikisi de CO-Pilot'a sahip)

Trend X 1.5L benzinli manuel sedan ile yok.

 

Ya motora özgü gelecek ya da güvenlik opsiyonu, ilerleyen dönemde kesinleştiririz.

 

 #ElectricBrakeBooster

Bu donanımın fren pedalı dozajlaması ile bir alakası var mı ? St-line'ı test ederken fren pedalını ciddi hassas ve mesafesinin çok kısa olduğunu deneyimlemiştim. Ayak ucuyla basmada bile otomobil keskin tepki veriyordu. Fakat otomatik vitesli bazı araçlarda bu durum görülebildiğini düşünerek fazla üzerinde durmamıştım.

48 dakika önce, Yakup Çağatay yazdı:

120 km/h 1900 d/d 8.vites

130 km/h 2050 d/d 8.vites

1.6 tdci 115'lik manuel'i 2000 d/d 6.viteste 109 kmh hız yapıyor. 8 ileri otomatik şanzıman güzel bir avantaj getirmiş. Özellikle otobanda 120-130 arasına sabitleyip gitmeyi seven biri olarak tam bana göre olmuş.

Otomobil salt tek başına düşünüldüğünde çok güzel. Fakat donanım zenginliği açısından Golf ve Focus'la pek kıyaslamamak gerek. Focus da Fiesta platformuyla üretilseydi oradan kısılan maliyetle standart donanımlar yağmur gibi akardı. A0 platforma sahip bu yeni skoda'nın bana kalırsa en büyük rakibi Egea'dır. Hatta fiyat avantajı olursa çoğu C segmente bile tercih edilebilir. Ama sürüş kalitesi ve olgunluğu konusunda bir Focus ve Golf etkisi bulmak güç olacaktır diye tahmin ediyorum.

5 dakika önce, Yakup Çağatay yazdı:

MCA Mondeo için lansman olmayacak onu internete ilk biz yükleriz herhalde. 

Lansman ümidim zaten hiç olmadı da Türkiye'de bayilere test araçlarıyla birlikte getirilirse yine öpüp başıma koyarım ?

5 dakika önce, Ramazan D. yazdı:

Aynen. 1 ve 2.Vites cvt gibi. Zaten tüketimi artıranda ilk 2 vitesde fazla oyalanması.

Bakalım, makyajlı 2019 Mondeo'ya 8 ileri şanzıman geldi diye biliyorum yanlışım yoksa. Türkiye'ye gelirse eğer test sürüşlerinde, uzun dönem kullanım videolarında tüketim ne derece değişmiş göreceğiz. 

1 dakika önce, Süleyman Ünal yazdı:

Focus MK 2,5  daki  4 ileri şanzımanı kullanmadın heralde. Sorunsuz bir şanzıman, hiç arıza vermiyor. Çünkü gitmiyor ??

4 ileri şanzımanı 1.6 150 hp civarında güce sahip eski nesil 308'de denemiştim. Aynı şanzıman değil ama o kasada ki 4 ilerinin vites geçiş konforu, 1-2 ve 2-1 kararlılığı mcp'den çok daha iyiydi. Focus'ta ki 4 ileri ile benzer karakterdeyse mcp'den daha fazla şikayet etmem.

Mcp öyle bir şanzımandır ki yokuş yukarı kalkış yapmakta zorlanırsınız. Etrafı balata kokulara sarana kadar kavramayı bir türlü yapmaz. Yokuş kalkış desteği olmasına rağmen zorlanır. Yokuşu çıkarken dizel bir arabada 1.vites 4500 devire kadar çevirirsiniz 2'ye atmaz. Kulakçıkla siz 2'ye atınca da beğenmez kendi müdahale edip 1'e düşürür. Trafikte ilerlerken hızınız 8 kmh'ye kadar düşse de 2'den 1'e inmez. Gazı az ezerseniz motoru titretip boğarak 2'de yarım kavrama yapıp hızlanır, gazı biraz fazla ezerseniz tak diye bir ses eşliğinde müthiş şekilde sizi sarsarak 1'e düşer. 1-2 geçişlerinin hepsi şanzımandan takır tukur sesler gelerek gerçekleşir. Tamamen acemi bir şoförün kullanımı şeklinde çalışma prensibine sahip. Ben mcp şanzımandan manuel araca geçince rahat ettim gerisini siz düşünün ?

7 dakika önce, Mert Yürüyen yazdı:

Allah daha çok versin, bulursan söyle bizde nasiplenelim ? 

Takılıyorum ve hak veriyorum tabi ki. Sürmesi keyifli ama en önemlisi sorunsuz sürmesi... Ben kuru pws kullanıp zıp zıp top gibi yolda gezen bir focusa sahiptim, iyi bilirim kötü şanzımanın ne olduğunu. Ha sonra saolsun şahsuvaroğlu arabamı eskisinden de iyi hale getirdi ama şuan ikinci sahibi tekrar bir sorun yaşadı mı bilemiyorum açıkcası...

Hasılı, uyuz eşşeğe bağlatmayan her türlü tam otomatiğe ben de varım... Mondeo örneğinde ise fil kadar arabayı duracell pil ile yürütmeye çalışırsan bu iş olmaz, şanzıman ne yapsın der ve kaçarım. Bknz. passat 1.5 TSI ile nasıl aslanlar gibi gidiyor.. Sonra bu adam vagcı vugcu derler, gerçekler ortada ? 

Oho hocam ben 3 sene otomatikleştirilmiş şanzıman dedikleri Citroen'de ki ismi mcp olan şanzımanı kullandım. Bir otomobilin sahip olabileceği en kötü şanzıman diyebilirim ? O şanzıman deneyiminden sonra diğer tüm şanzımanların tepkilerinin bana ne kıvamda geleceğini artık siz tahmin edin ?

Mondeo yorumunuza kesinlikle hak veriyorum.. Güzel bir motoru var, üstelik 160 hp gibi gayet güçlü değerlere de sahipken tepkileri dengesiz olan 6 ileri tam otomatiği ben de yakıştıramadım. O araca 1.5 dizelde ki pws şanzıman daha makul olurdu. Hiç bir şey olmasa yeni 8 ileri şanzımanın kalibrasyonunu o motora göre ayarlayıp koyma imkanları olsaydı ( ki şanzıman üretimi o yıla yetişmedi ama 2019 makyajlı mondeo'ya koydular diye biliyorum ) yine 6 ileri otomatikten çok daha iyi olurdu. Gerçekten o aracın şanzımanı Mondeo'yu bitirdi diyebilirim.

26 dakika önce, Mert Yürüyen yazdı:

Çift kavramada bu dediklerinin sözlük karşılığı yağlı powershift ve yağlı DSG şanzımandır.

Ortak nokta ne? Yağlı olması ?

 

VW yağlı kavrama ile yüksek torklu araçlarını piyasaya sürmeye devam ediyor. Hatta artık nispeten daha düşük torklu araçlarını dahi (yeni tiguan mesela 250 tork olmasına rağmen) yağlı 6 ileri dsg ile geldi.

 

Ford bu şanzımanı çok geç buldu, ama çok çabuk kaybetti... Keşke vazgeçmeselerdi ve en az MK4'ün ömrü boyunca bu araba üzerinde görebilseydik. 

 

Tam otomatik için ise; ya ZF'dir yada gazozdur malesef. 

Amacı performans olan modellere çift kavrama koyulmasını anlayabiliyorum. Fakat 1.0 ecoboost, 1.5 dizel gibi ekonomi odaklı modellerde ıslak veya kuru tip olsa da çift kavramanın bir mantığı yok bence. Hele ki yokuş, bol trafik, dur kalk gibi yol koşullarında kullanılacak bir araç için tam otomatik biçilmiş kaftandır. Ford'un mk3,5 1.5 tdci modelinde kullandığı 6 ileri powershift gerçekten güzeldi ama her çift kavrama gibi uzun ömürlülük konusunda soru işareti bırakıyordu. Hadi garanti süresi boyunca aklımız biraz daha rahat oldu diyelim. Garanti bittikten sonra ? 180-200 bin liralara çıkan otomobil fiyatlarının garantisi biten aracı yenileme imkanı vermediği böyle bir dönemde ne iyi niyet için yüksek bakım paralarıyla yetkili servise muhtaç kalmak isterdim ne de olası şanzıman masrafında cebimden kaç para çıkmak zorunda kalır endişesiyle otomobili kullanmak isterdim.

Sürüşü ciddi ölçüde sekteye uğratmayan, ilk gaz tepkisi iyi olan, 1-2 ve 2-1 geçişleri kararlı olan, geçiş hızları da makul ölçüde olan, yakıt verimliliği hususunda ise eski tam otomatikler kadar müsrif olmayan ve en önemlisi de arıza çıkarma riski düşük olan her şanzıman benim kabulümdür. Dediğim gibi hele ki düşük güçlere sahip, nispeten performans aranmayan modellerde.

Bir saat önce, Ramazan D. yazdı:

Aslında gaz pedalına her basmada kısa süreli gecikme oluyor. Bunu bi giderseler...40000 km.de maşallah sıkıntı yok şimdilik. Vites değişimini hissetmiyorsun. İlk aldığım zamanlar baya sinir oluyordum ama Çift kavramaların kronikliğine bakınca 6F15 iyi bir şanzıman.

6F15 yanlış bilmiyorsam bahsettiğim 6 ileri tam otomatiğin kodu. Sanırım bu şanzıman 1.0 ecoboost Fiesta ve Focus, 1.5 ecoboost Mondeo'da kullanılıyor. Benim deneyimim Mondeo ve Fiesta üzerinde. 1.0 Fiesta'da nispeten daha iyi bulduğum bu şanzıman 1.5 Mondeo'da biraz sıkıntılı. Gazlamaya çalıştığınızda cvt gibi davranıyordu. Devir ibresi belli bir noktaya çıkıyor, orada bir kaç saniye sabitleniyor daha sonra devirlenmeye devam ediyordu. Kavramayı geç yapıyordu. Focus'ta işler nasıl bilmiyorum hiç deneyimlemedim. Ama çift kavrama yerine 6 ve 8 ileri tam otomatiği tercih ederim kesinlikle. Şanzımanda sağlamlık, arıza ihtimali düşüklüğü ve uzun ömürlülük benim için esastır.

5 dakika önce, barisozyurt yazdı:

8 ileri otomatik şanzımanı nasıl buldun hocam ?

Düşürmeler çift kavrama kadar hızlı değil. Çift kavramaya nazaran eksik gördüğüm bu. Test sürüşü pek uzun olmadığı için şanzımanı uzun müddet deneyimleme imkanım olmadı. Fakat ilk gaz tepkisi çok güzel. Dip gazda gerekirse 2 vites birden düşürüyor ve dip gazı algılama süresi gayet makul. 1-2, 2-1 vites geçişleri olacak şekilde aracı bozuk yollara soktum ve hiç kararsızlık, sarsıntı yaşatmadı. Biraz daha uzun kullanabilseydim başka eksik noktaları varsa görebilirdim belki ama kullandığım süre boyunca gayet yeterli bir şanzıman diyebilirim. Ayrıca sürüş sırasında kesinlikle çift kavramadan sağlam hissettiriyor. Mondeo ve Fiesta'da kullanılan 6 ileri tam otomatik şanzımandan çok daha iyi onu söyleyebilirim. 

Dün St-line versiyonu test etme imkanı buldum. Şahsi kanaatim 1.5 150 ve 180'lik motorlar olmadan 1.5 dizel ile st-line paketi almak mantıklı değil. Aracın lastik, jant ve süspansiyon ayarları düşünüldüğünde konforu gayet yeterli ama gergin yapısının hakkını performans anlamında dizel ünite veremiyor. Arka süspansiyonları ön ile bütün çalışıyor. Torsiyonlu çoğu araçta görülen ön - arka karakter farkı bunda yok. Fakat control blade'li focus karakteri de yok. 1.5 dizeli titanium ile tercih etmek daha doğru. St-line'ın hakkı kesinlikle 1.5 ecoboost motor.

2 dakika önce, Yakup Çağatay yazdı:

Hele şükür biri çıktı ? 

Eh örnekleri mevcut zaten. O sebeple ne yapmaya çalıştıklarını anlamak zor değil. ? Vw yıllardır bu algıda ve bu minvalde üretim yapmaya çalışıyor. Keza daha az ürün ve satış sayısıyla olsa da Mazda da buna benzer bir yol izliyor. Zaten Ford'un son zamanlarda yapmaya çalıştıkları da senin söylediğin bu bilgiyi doğrular nitelikte hocam. Henüz yolun başındalar. Ama pes etmezler ve doğru strateji izlerlerse her şey mümkün.

19 saat önce, Yakup Çağatay yazdı:

Hedef de Volvo vw arasında olmak

Başlıkta bazı yorumlar yapılmış, mevzu premiumlarla boy ölçüşmeye doğru gitmiş ama benim bu cümleden anladığım premium araçlara alternatif bir marka oluşturmak. Alternatiften kasıt nedir ? Marka imajı, konumlandırması, servis hizmetleri, ürün portföyü, üretim kalitesi, trend teknolojilerin entegre edilmesi, rakip markalarla stratejik ortaklıkların kurulması, geleceğin motor ve sürüş teknolojileri için milyar dolarlık yatırımların yapılması v.s gelişimlerinin hepsiyle, bir bütün olarak premium markalardan daha az, normal markalardan biraz daha fazla bir fiyatla ürün sunmak.

Bu strateji doğruysa eğer gerekli ve kaliteli yatırımların, üretimlerin yapılmasıyla Avrupa, ABD, Çin gibi pazarlarda oldukça iş görür. Türkiye'de işi zor çünkü burada ekonomi buna müsait değil maalesef. Algıyı kırıp Türkiye'yi buna hazır hale getirmek için bile ekonominin düzgün olması gerek ki o zor gözüküyor.