Murat Kav.

Şükrü bey, o kadar yakından bakınca içinin görünmesi normal. Güneşe doğru parketmeyin yine de Ön tasarım iyi sizin arabada. O lipler günün modası, her araç bir şekilde uzatıyor orayı (sanırım yakıt tüketimine falan faydası var). Madem okuyorlarmış, benim de ford'dan bir isteğim var. Elektrikli çocuk kilidi güzel bir şey. Ancak devreden çıkarması çok kolay bu özelliği, bu haliyle unutmak ta çok kolay. En azından göstergede bir yerlerde bir uyarı olması lazım, çocuk kilidi devrede değil diye. Unutuyoruz açtıktan sonra kapamayı, sonra otobanda 120-130 ile giderken pat ekranda bir yazı, "sağ arka kapı açıldı, acele sağa çek.." Heyecan yapıyor insanda..

Mazda 6 ne alaka, eskidi zaten Seneye onun da mca'sı geliyor.

Bu elleyerek kalite yorumu yapılması da bana komik geliyor. Yorumcular, önde yumuşak plastik var, arka kapılarda niye sert plastik diye eleştiri getiriyorlar. Yav, o arabayı onu kullanacak adam alıyor. Adam arkaya oturmayacak ki. Laf olsun, torba dolsun. İç mekan kalitesi aslında epey karmaşık bir konu. Kaliteli iç tasarım değil, kaliteli görünen iç tasarım hedef alınıyor ve aslında hepimizi kandırıyorlar (teknik ifadesi ile "kalite algısı"). Yumuşak malzemenin de ardında bu konu var. Dokunduğumuz yüzeyler yumuşak olunca, kalite algısı yükseliyor. Yoksa sanki göğüse her gün kafa mı atıyoruz, yumuşak olsa ne olur, olmasa ne olur. Önemli olan, uzun ömürlü olması, tıkırtı vs yapmaması ve de ucuz görünmemesi.

Focus'un çizgileri tutucu değil ki, hiç bir zaman da olmadı. Makyaj'da bile bu denli tasarım değişikliğine giden başka marka var mı bilemiyorum.

Birinci resim çok eski, muhtemelen makyajsız fiestaya göre şekillendirilmiş. İkincisi de yeni çıkan mondeoya göre şekillendirilmiş. Yani iki resim de artık çok geride kaldı. Focus 2 mca ilk çıktığında ömrü uzun değil dendi, ama 3,5 sene onu sattılar. Hatta Almanya focus 3'e başladı ama İspanya bir süre daha focus 2,5 üretmeye devam etti. Sanırım bu süre biraz da aracın piyasada tutulup tutulmaması ile ilgili. Tabi uzun dönem planları da etkili. Benim tahminim, ford bu kasayı 2017 sonuna doğru değiştirir. Avrupa piyasasında çok yattılar, önümüzdeki bir kaç yıl işler yoğun..

Geçenlerde navigasyonlu sony paneli taktım. Takmışken, BCM'deki panel bilgisini güncelleyeyim dedim. Write to BCM ile güncellemeyi yaptım. Bunu IPC'ye de yazayım dedim (hani bilgiler farklı olursa hata mesajı verebiliyor falan diye). İki defa "Write to IPC" yapmayı denedim, %97'ye gelince hata verdi hep. Sonra baktım, IPC düzgün çalışıyor, daha fazla kurcalamadım..

Beklenmedik bir şekilde navigasyondan ses alamamıştık. Ozan bunun iki adet ses bağlantı kablosunun eksikliğinden olabileceğini söyledi. Ben önce servisten kablo alır takarım dedim ama işin o kadar kolay olmadığını çabuk anladık. Teyp ünitesinin kabloları ana tesisata bağlı imiş. Değişmesi zor olması bir tarafa, tesisat 1000 tl'den daha pahalı. Geriye tek çözüm, eksik kabloların bir şekilde tamamlanması kalıyordu. Kablo sorun değildi ama, sokete giren kablonun ucunda pin diye bir şey var (mış ), ondan bulmak gerekiyordu. Ama doğru pin tipi ve ölçüsünü kimse bilmiyordu. Bir gün polonya allegro alışveriş sitesinde dolaşırken, adamın bir tanesinin soketlerle birlikte navigasyon ünitesi sattığını gördüm. Bana sadece soketleri satar mısın diye mail attım, kabul etti ve soketleri bu arkadaştan sipariş ettim. Sonrasında (youtube sağolsun) soketlerden kabloları pinleri ile birlikte çıkarmayı başardım. Sonra da benim soketlerde eksik yerlere taktım. Sonuçta neredeyse orjinal oldu ve ses olayını çözdüm.. Bu arada paneli de navigasyon için olanla değiştirdim .. Tesisat çalışması ve son halinden bir kaç resim...

Eski yüksek tavan çıtaları daha çok yakışıyordu SW'lere. Şimdi hep tavana yapışık oldu. Herhalde insanlar bunu beğeniyor ama, ben bu hallerini sevmiyorum..

Focus'dan ağzım yanınca, ben de c-max'ı alırken boya ölçümü yaptırdım. Yalnız sıfır araç alırken boya ölçümü de yapmak kolay olmayabiliyor. Ben aracı Kaynarca Şahsuvardan aldım. Bana boya ölçümü yapmıyoruz dediler (tam hatırlamıyorum, yasaklandı, bizde cihazı yok gibi bir gerekçe sundular). Sonra beni Maltepeye, ikinci el bayisine yönlendirdiler. Ben de oralara gidip gelmek durumunda kaldım sadece boya ölçümü için..

Benzer bir durumu ben önceki focusta yaşadım. Benim araçta da her yer 250 civarı çıktı. Otokoça sorduk, 300 mikrona kadar normal demişlerdi. Aslında fabrika sonrası boya dünyanın her yerinde son fiyatı etkiliyor. Ama bizim ülkemizde, satarken boyasız olacak diye kaportayı çürüten adamlar da var sahiden.

ESP aslında limitleri artırır ama aynı zamanda bizi de yavaşlatır. Teorisini bir tekrarlar isek; temel olarak iki aşamalı bir sistemdir. İlk müdahale hız azaltmadır. Bunu gaz kesme emri göndererek yapar. İkinci aşama ise (birinci işlem yetersiz geliyorsa) içerideki ve dışardaki tekerleklerin farklı hızlarda dönmesini sağlamaktır. Araç gitmesi gerektiğinden farklı bir yöne gidiyorsa, gitmesi gerektiği taraftaki tekerleğin fren basıncı, araç direksiyon ile aynı açıya gelene kadar artırılır. Hızımız ikinci kez törpülenir ama ESP'siz bir aracın hız limitine kadar da inmemiz gerekmez. Unutmadan bu müdahalenin de etkileri fizik kanunları ile sınırlıdır.

Tavan ışıkları ile ilgili ben de geçenlerde tuhaf bir sorun yaşadım. Arabayı kilitledim gidiyorum, baktım arka lamba açık (benim kız açmış). Dedim kapatayım, ama kapıları açınca malum içerdeki ışıklar yanıyor. Dolayısıyla düğmesine basınca hiç tepki alamıyorsunuz. Ellerimde poşetler ancak ulaşıyorum zati. O an sarı-mavi ışık olayı da aklıma gelmedi (ya da görmedim, şimdi burada okuyunca öyle de bir şey olması gerek diyorum). Düşündüm durdum bir süre, "ulan bu lamba ne zaman kapalı konumda" diye. Sonra aklıma ön tarafta üstünde "off" yazan düğme geldi. Bastım ona, söndürdüm gittim ışıkları Bunun haricinde, kendinizi içeri kilitleyip, açık kalan ışıkları kapatmak da bir başka yöntem olarak kullanılabilir tabi (şimdi aklıma geldi )

Yakup'un dediği gibi artık ESP kapatılamıyor (focus st vb hariç). Ancak ESP kapatılan modellerde bile, yüzde yüz ESP kapatılmaz. ESP'nin tepki süresi geciktirilir.

Orası Görele'mi? Bu araba ile memlekette gezmek zor olmalı. Ben de çok beğendiğimi söyleyemem, ama ben bu tür modifiyeden pek de anlamam zati. Güle güle kullan..

Getz'i bilmiyorum ama eski dizel clio'yu iyi bilirim. Yokuşlarda bile debriyajı bıraktı mı otomatik araba gibi kendi kendine giderdi. Yokuş kalkış falan aramanıza gerek yoktu. Ama yeni araçlar artık o denli kendini ileri atmıyor. Sanırım bu biraz da euro normları ile alakalı. Sizin durumun ben alışkanlıkla ilgili olduğunu düşünüyorum. Şahsen şu an kullandığım aracı daha hiç stop ettirmedim. Ama tabi, aracı kullanmadan da kesin konuşmamak lazım, belki de gerçekten bir sorunu vardır. Bu tür durumlarda en iyisi servise uğrayıp, oradaki arkadaşların fikrini almak.

+1 Muhtemelen sensör arızalı. Yalnız, iki tık kaldırınca çok hızlı mı çalışıyor, yoksa yine normal hızda fakat sürekli mi çalışıyor. Normali şu şekilde: Bir tık yukarı kaldırırsanız, otomatik mod çalışır. 2 tık kaldırırsanız sürekli çalışır. Üçüncü tık sürekli hızlı çalışma modudur. Otomatik modda çevirerek hassasiyet ayarı yapabilirsiniz.

Benim kriterim, C segmenti 400'ün, D segmenti 500'ün altına inmemeli. Beni duyarlar, ya da duymazlar, ford mühendisleri bilir Bu araç passat'dan 10.4 cm daha uzun (4767 vs 4871). Yani bildiğin gemi Ama bagaj hacminde durum çok alakasız (586 vs 429).

Türkiye kataloğunda tam boy stepne ve 429 litre bagaj hacmi vermişler sedan için. Eğer öyleyse mini stepneye geçsinler hiç değilse. Neredeyse 5 metre uzunluğunda arabaya 430 litre bana tuhaf geldi. Açıkcası fordun bu bagaj hacminde hep eksiye gitmesini anlamıyorum.

Bu ekrandan VIN kodunuzu girerseniz, sağda araç özelliklerini göreceksiniz..

Parça henüz otosanın stoklarına girmemiş olabilir, ama garanti için bunun beklenmesi saçma değil mi? Gerekirse Almanya'dan bile sipariş geçilebilir. İmkanınız varsa başka bir servise de uğrayıp fikirlerini alın derim.

Şase no.sunu kullanarak etisten özelliklerini görebilirsiniz: https://www.etis.ford.com/Dil biraz garip ama işe yarıyor.

Açıklama iyi olmuş, artık niye olduğunu hiçbirimiz unutmayız Ek olarak bazı modellerde debriyaja basmayınca araba çalışmıyor. O zaman insanın aklına şöyle bir soru geliyor, acaba bizde bu müşür arızalanırsa, aracı çektirmek zorunda kalır mıyız?..

Ukrayna için üretilmişken, Türkiyedeki açığı kapatmak için Türkiyeye gönderildiği söylenen araçlara benziyor. Donanım listesi sanırım Trend gibi ama ekstradan dijital klima ve yol bilgisayarı var. Ama arka camlar manuel. Bunun haricinde motor 100 beygir olabilir.

NCAP testlerindeki videoları izlerseniz, emniyet kemerinin kazazedeyi sıkma işini epey sonra gerçekleştirdiğini görürsünüz. Yani o sizi sıkana kadar, yandan gelen bir darbede çoktan kafanızı çarpmış oluyorsunuz.

Emniyet kemersiz ben de yola çıkamıyorum. Kendimi güvensiz hissediyorum, insanların neden bunu takmadığını anlamakta da güçlük çekiyorum. Diğer taraftan, bence bu örnekte bir yanlışlık var. Yandan çarpmalarda emniyet kemerinin rolü kısıtlıdır ve sizin kafanızın cama çarpmasını engelleyemez. Sizi burada koruyacak sistem yan hava yastığı ve perde hava yastığıdır.