Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Cem Boneval

Blogger
  • Toplam İleti

    16.820
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    717

Cem Boneval tarafından yazılan her şey

  1. Kaan bir kez daha yapıcı bilgilendirmeler için teşekkür ederim. Yakubun karşılıklı bilgi akışı sağlama konusundaki özenli çabası benim bu forumda kalıcı olmaya çalışmamın nedenlerinden biridir. Tabii başta Sayın Yağızer olmak üzere çok sayıda cevval arkadaşın varlığı bunu daha da zevkli hale giriyor. Eksikler konusunda görüşlerimi de eklemek isterim... Dizelde start stop: Her ne kadar SS sisteminin akü ve marş sistemi üzerine yük getirdiği iddia edilse de uzun beklemelerde motorun çalışmaması hem konfor, hem çevre kirliliği ve hem de yakıt ekonomisi açısından önemli bir avantaj. Benim arabamda kontrol mekanizmaları nedeniyle zaman zaman SS çalışmaması bile beni sinir eder oldu, o derece alıştım yani, bundan dizellerin de mahrum kalmaması lazım. Bu kullanıcı talebinden çok çevre bilincine indekslenebilecek bir durum. Adaptif hız kontrol sistemi: Dikkat azalmasına neden olmasından korktuğum bir özelliktir. Türkiye gibi istikrarsız sürücülerin cirit attığı bir ortamda faydasını da pek kestiremiyorum. Standart olanını dahi nadir kullanıyorum. Ama haliyle bu çok bireysel bir yaklaşım. Alarm: Çaldığı halde sahibinin kayıtsız kaldığı ve çevreyi gürültüye boğan o kadar çok örnek var ki, işlevinin daha çok ruh halini rahatlatmaktan ibaret olduğuna inanıyorum. Alarm varmış gibi gösteren bir düzenek yeter Sedanda LED stop: Şık durduğu kesin, ama kendi aracımın arkasını seyretmek zorunda olmadığım sürece umurumda olmaz. Direksiyon mandallı PS: Vites kolunda düğme çözümü bu konudaki en başarısız örneklerden, kınanası bir durum. Bir arkadaşıma Golf önerdim, gidip aldık, şanzımana hayran kaldım bir kez daha, yağ gibi akıcı geçişler, hızlı tepkime ve son derece kullanışlı direksiyon mandalları. Çıta budur, tamam arıza oranı göreceli yüksek ama bu kullanım rahatlığına o riski almayı kabul ederim. Bir de konu dışı ama Golf BMT 1.4 TSi 122 PS DSG Comfortline alışı 68.500, Focus HB 1.0 125 PS EB Titanium 68.200, HB 1.6 125 PS Powershift 69.475. Bu fiyattan alsa alsa AVIS alır Ford'u, pardon yani... Yani FORD lütfen şu otomatik şanzıman konusunda güzel gelişmelerle bizleri mutlu edin. Müzik sistemi: Sony bir kalite simgesi değil gözümde, hele ki eski kullanışsız düğme çorbası cilalı yüzeyli tuhaf arayüzü düşünürsek. Ben var olan sistemi de müzikalite açısından oldukça yeterli buluyorum. Sadece hoparlör kalitesinin artması iyi olurdu, mesela arkalara da ya "component" ya da "co-axial" tizler eklenmesi gibi. DRL için Xenon far zorunluluğu saçmalık. Maliyet/imaj karşılığı bence çok verimli bir iyileştirme olur DRL için LED grubun kullanılması. Ayrıca eski Xenon'lardaki düzenlemeyi yenisine göre çok daha alımlı buluyorum. Eksik ve güdük hissi var yeni far grubundaki gündüz farında. Cık, olmamış, negatif... Kış paketi: Etkili ön cam ısıtma haricindekileri bu sınıfta gereksiz bir maliyet olarak görüyorum. Kıçım ısınmasada olur, güzel goretexli sürücü eldivenlerim var, vs vs., anladınız siz onu... Spor paket: İçimdeki az gelişmiş ergen böyle şeylerle hava atmayı sevdiği için tarafsız olamıyorum. Ama sportif imaj böyle dinamik bir tasarıma olumlu katkıda bulunur, sipariş listesinde kolay erişilebilir olmalı. Değişik jant kombinasyonları ciddi bir meraklı kitlesine hitap edecektir, ancak ya sipariş ile araç üzerinde gelmeli ya da eski jantlarla takasa sokmanın bir yolu olmalı, yoksa aksesuar olarak maliyet satışların önünde önemli bir engel. Kapı koruma: Tüm marka ve arabalarda olursa iyi, yoksa salt bende olursa kendimi hedef tahtası gibi hissederim o kadar. Ayrıca Avrupa'da kullananlar çok kolay kırıldığından şikayetçiler, kimisi değiştirmekten bıkmış ve kullanmaktan vazgeçmiş. Anahtarsız giriş: Düğme ile motor çalıştırmaya evet ama kapı açmak için kumandada bir düğmeye basmak son derece basit bir iş, ekstra donanıma gerek yok. Belki anahtarını çantasında taşıyan hanımlar için önemi olabilir, eşimde olduğu gibi. Böyle işte, elinize sağlık Yakup ve tüm katılımcılar.
  2. Kullanım şekli ile ilintili çok öznel bir ifade bu. Antalya'da soğuk da olmadığı için havaya bağlamak zor. Özenli geçirme gayretlerinize rağmen kalıcı bir olumsuz his olursa servise uğramakta yarar var. Genelde şanzıman sorunsuz, ancak biraz senkromeçlerin zayıf olduğu ve bu yüzden özellikle 3.vites senkromeçi değişen araçların bulunduğu ifade ediliyor.
  3. Aynen, MCA için de eskisi için de aynı ölçüler geçerli, 205/55-16, 215/55-16, 215/50-17, 235/40-18. 205 -215 farkına gelirsek, lastiklerin performans farkı aradaki fiyat farkını pek haklı gösterecek düzeyde değil. Mantık böyle, gönül ne der bilinmez...
  4. Yazık geçen Cuma çok uygun bir Jazz'ı 20'ye Konya'ya verdik. Kısmet...
  5. Herşey mantık ve bilgi ile izah edilebilir, hayıflanmaya gerek yok, netekim; Yanlış anlamak ve/veya anlaşılmanın dokuz ihtimali Düşündüğünüz, Söylemek/yazmak istediğiniz Soylediğinizi/yazdığınızı sandığınız, Söylediğiniz/yazdığınız, Karşınızdakinin duymak/görmek istediği, Duyduğu/gördüğü, Anlamak istediği, Anladığını sandığı, Anladığı farklı olabilir... Ülkemizde her şeyin kanıta değil de kanaate dayalı olmasından dolayı cihan alimi gelse kanıt isterim kimse kusuruma bakmasın. Son zamanlarda mesajlarında hafif bir gerginlik ve usuldan fırça etkisi yaşadığımı da belirtmeden geçemeyeceğim. Son gelinen noktada Osman Beyin ort. yakıt göstergesi sıfırlandıktan bir hayli sonra da hızlı bir şekilde saymaya devam ediyor olarak anlıyorum. Sorun olup olmadığını giderilip giderilemeyeceğine bakarak anlayacağımızı umuyorum bu durumda.
  6. Aha sende de aynı sorun var! Şaka bir yana, sıfırladıktan hemen sonra ışıklarda bekliyorum genellikle ve bende bu kadar hızlı atmıyor, bir... Osman kardeşimizin açıklamalarını tekrar okuduğumda olayın sadece sıfırlamadan sonra mı olduğunun açık yazılmadığını fark ettim gerçekten, pek siyasi yazmış, her taraf çekilebilir nitelikte. Yani sıfırladıktan sonra oluyorsa benzer gözlemleri olanların da bulunduğunu varsayarak sorun olmadığını söylemek mümkün, bu da iki... Tabii bu durumda sadece kaybedilen zamana, pek çok nafile muhabbete, asla güvenilmeyecek bir servis ağına ve kaportadaki goçüğe hayıflanmak kalıyor. Kader...
  7. Osman Beyin net olarak tanımladığı ve benim videoya baktığım zaman da kesinlikle anormal olduğunu düşündüğüm bir sorunu inatla red etme eğiliminde olmanız ilginç. İnandırıcı olması için benzer bir video yüklemenizi bekliyorum.
  8. Cem Boneval

    Sprintbooster Taktırdım...

    Bilgilendirmelerin devamını rica ediyoruz...
  9. Cem Boneval

    Sprintbooster Taktırdım...

    Sprintbooster'dan memnun kalmayacak kimse düşünemiyorum, soru o paraya değip değmeyeceğidir...
  10. Ben de yazmasam olmaz... Aslında D çok yeterli ve konforlu bir mod olurdu eğer motorun torku yeterli olsaydı. Atmosferik benzinlinin düşük torku hem sürüşü olumsuz etkiliyor hem de karasızlığın temel nedenlerinden biri oluyor. 200+ Nm torklu bir motorda çoklukla S modunu aramazdınız. Servet'İn dediği gibi ileride 1.5EB motorlu otomatikler bu rahatlığı sunacak. N'ye alıp almama konusu, can sıkıntısından oynayacak bir şey arıyorsanız alın, yoksa kendi haline bırakın, şanzımanın ne yaptığınız umurunda olmaz. Hocam eas tüketimi arttıracak kullanım tarzı bu olur, ben pek önermezdim. S mod iyidir, hatta elden kontrollu S mod en iyisidir, bir de değiştirici kollar direksiyonda olsa.
  11. Kaan sana refakat edebilir miyim? Otel fiyatı makul geldi. Kurum doktorumuz falan dersin, olmadı SYNC 112 bağlantısında çalışıyor dersin... Ayrı araba istemem, seninle gezerim ama Ford çalışanı statüsünden otelde kalırım ve fuara girerim değil mi? Nasıl? Evet değil mi? Hah güzel... Uçak nasıl ayarlayacağız? (Burada mesajı silme isteği ile tarayıcının kırmızı çarpısına bastın)
  12. Cem Boneval

    Sprintbooster Taktırdım...

    Hayırlı olsun, neredeyse 3 seneye yakın bir süredir kullanıyorum ve benim olmazsa olmazlarımdan. Gücü arttırmasa da hissettiriyor. Ama pahalı... Kaldık ki ben çok daha ucuza almıştım. Hiç değişmiyor. Temel prensip aynı: Efendi kullanırsan az, eşeklik edersen çok yakıyor. Taktığım ilk hafta ilk heves etkisi ile %10-15 fazla yaktım, sonra alıştım. Benim YB Antalya Şİ ortalamam 7,7 dolaylarında. Yaz - kış pek fark etmiyor. Ancak uzun yolda eşekliğim tuttuğundan pek de alına düşmüyor.
  13. Yakup kroniktir değildir bilemem ama bizim Focus'ların direksiyon sistemi zayıf ve kendince sorunlu. Piyasada bu böyle yer eder ve böyle bilinir. Değişim oranına da bakmam bana yaşattığı huzursuzluğa bakarım.
  14. Dün Telegraph'ta yayınlanan bir yazıda İngiltere'nin özel garanti şirketi "Warranty Direct" müşterisi 50.000 civarında poliçe üzerinden motorların arıza olasılığı çıkarılmış. Liste en iyi 10 ve en kötü 10 şeklinde. Buyrun (Arıza/Motor sayısı): EN İYİLER 1. Honda (1/344) 2. Toyota (1/171) 3. Mercedes-Benz (1/119) 4. Volvo (1/111) 5. Jaguar (1/103) 6. Lexus (1/101) 7. Fiat (1/85) 8. Ford (1/80) 9. Nissan (1/76) 10. Land Rover (1/72) EN KÖTÜLER 1. MG Rover (1/13) 2. Audi (1/27) 3. Mini (1/40) 4. Saab (1/40) 5. Vauxhall (1/41) 6. Peugeot (1/44) 7. BMW (1/45) 8. Renault (1/46) 9. Volkswagen (1/52) 10. Mitsubishi (1/59) Tabii motor tipi, model yılı vb. çok karma bir örnekleme var, ama yine de beni şaşırttı bazı sonuçlar... Kaynak: http://www.telegraph.co.uk/motoring/news/9815860/German-cars-lose-out-in-reliability-survey.html
  15. Ben olaya biraz da şöyle bakıyorum: Son hız araba kullanma becerisi gerektiren bir durum değil, düşük skaladan biraz cesaret, sabit basınç uygulayabilen bir ayak, direksiyonu sabit tutabilen kollar ve düz ve açık bir yol istiyor. Gerinerek dillendirilen xxx km hız yaptım söylemi benim gözümde pek sürücülük yeteneği içermediğinden bir marifet ifadesi de değil.
  16. @Hasan Meral, ben olsam serviste bu tür bir arızanın bu km'de beklenmedik olduğunu ifade eder ve Kaan Üstadın da belirttiği gibi normal fiyat üzerinden işlem yapılmamasını rica ederek son fiyatı alırdım, baktınız hala yüksek özeldeki maliyetini söyleyeyim: Komple direksiyon kutusu 1400 TL, takması da 200-250 TL olsun. Ben kabaca 1500 TL'ye halledilir diye düşünüyorum. Önemli not: Parçacım son bir haftada üç adet direksiyon kutusu satmış, hani araçlar hala yeni, ya çok kötü kullanılıyorlar, ya da gerçekten pek dayanıklı değil. Nerede ve nasıl için ÖM lütfen...
  17. Şükrü Bey iki türlü yaklaşım vardır, birincisi elindekinin kıymetini bilmek ve onunla mutlu olmak, ikincisi elde edemediğin için hayıflanmak. Hangi yolu seçeceğiniz size kalmış, ama ilkinin daha keyifli ve sağlıklı olduğunu söyleyebilir, hatta daha da ileriye gidip "nankörlük yapmayın" bile diyebilirim samimiyetinize güvenerek. Otoyolda sessiz sessiz akarken, ya da virajlı bir yolda bir kelebek kıvraklığıyla yol alırken aracınızın donanımının hiç önemi kalmaz. Ben Titanium donanım kullanıyorum, açıkcası kendinden kararan ayna dışında hepsinden kolaylıkla vaz geçebilirim. Son söz: Aslında ortada bir durum vardır, insan onu sorun yapar. Şimdi Allah bilir Kaan da uğrar yazar: bknz. keşkelerle yaşanmaz.
  18. Bizde forumcak neler olduğunu merak ettik galiba...
  19. Sürekli taşıyacak hastayı nereden bulacağız onu düşünüyorum. Neyse rapor işini ayarlarım sanırım.
  20. Konu açılalı çok olmuş, cevap sayısı da yeterli sanki, ancak ben yine de bir - iki konuya değineyim. Bakım aralıklarını üretici en güvenli kullanıma uygun şekilde seçiyor, bu süreçte gerekliliği belirleyen zincirdeki en zayıf halka oluyor ki bu da çoğunlukla yağ. Yağın eskimesini/bozulmasını etkileyen pek çok faktör var. Mesela en basitinden kullanım tarzı: Söz gelimi soğuk ortamlarda kısa mesafe kullanımları, uygun sıcaklıkta uzun yol katetmeye göre yağı çok daha çabuk yetersiz hale getirebiliyor. Ya da motoru aşırı zorlayarak yüksek devirlerde ve yüksek ısıda kullanmak... Yüksek ısı yağ ömrünü kısaltırken, nem ve oksijen de oksidasyonu hızlandırıyor. Yakıt kökenli sülfür gibi bileşenler, aşınma sonucu ortaya çıkan metal partikülleri vb. etkenler katalitik reaksiyonlarla özellikle katkıların çabuk tükenmesine neden oluyor. Liste uzar gider de yormayalım şimdi okuyucuyu. Sonuçta belli bir süre sonunda yağın viskozite özelliği bozuluyor, katkıların miktarı azalıyor, asit nötralizasyon yeteneği düşüyor, oksidasyonun etkileri ortaya çıkıyor ve arzulanan yağlanma düzeyinin altına iniliyor. Bu süreçte üretici tüm kullanım koşullarını gözeterek ortalama bir değer vermek zorunda. Bu da genellikle 20.000 km veya bir yıl. Ülkemiz koşullaı için artmış toz - toprak ve (b)ilgisiz sürücü (ve belki para kazanmak isteyen bakım üniteleri) düşünülerek mesafe 15.000 km olarak kabul edilmektedir. Güncel modern motor üretim teknikleri ve üst düzey motor kontrol ünitesi etkinliğini, ayrıca yakıt ve yağların kalitesindeki artışı gözetirsek, uygun ve ılımlı şartlarda kullanılan bir motorda aynı yağ ile 30.000 km katetmek veya 2 yıl kullanmak pek ala güvenli kabul edilebilir. Amaç yılda 150 TL tasarruf etmekse, garanti süresi bittikten sonra yağ değişim aralığını biraz genişletmeyi pek önermesem de düşünebilirsiniz. Hava filtresi konusunda süreyi gözetmemek mümkün, salt kilometre esaslı gidilebilir ve yaşadığınız bölge önemli, tozlu bir ortamda 15.000 km uzun bir aralık olabiliyor, ben en fazla 10.000 km sonra nefessiz kaldığını hissediyorum aracın ve değiştiriyorum, 15.000 km üzerine çıkılmasını önermem. Polen filtresinde de haber verici esas etken hava debisinin bir süre sonra düşmesi, bunda da iklimlendirme kullanım süresi önemli ve 2 yıl/30.000 km mantıklı rakamlar. Ne kaldı? Benzinli motorda bujiler, 45.000 km deniliyor, 60 rahat görür, yıldan da oldukça bağımsızdır. Mazot filtresi, kullanılan mazot kalitesi ile ilintili, yaratacağı olası sıkıntıları düşünerek yine zamandan bağımsız 30.000 km önerisine uyardım. Fren hidrolik sıvısı nemden etkileniyor ve kaynama ısısı düşebiliyor, bu nedenle iki yılda bir yenileme denilse de bugüne kadar serviste yaptıramadım. 4 yılın altı bana da pek mantıklı gelmiyor. Zurnanın son deliği triger ve V-kayışı, özellikli ilki koparsa acı veren sorunlara neden olacağından bakım aralığına sadık kalmak lazım. Ancak burada da ilginç olan Otosan'ın önerisi 135.000 km ve 4 yıl (bu bana pek kuşkulu geldi) iken Etis 200.000 km ve 10 yıl veriyor. Ben ilkinden km'yi ikincisinden süreyi almayı öneririm. Kolay gelsin...
  21. Şahsuvaroğlu'mda Kaan Abiyi görmeye gelenler
  22. @Türker Taş, farları yaktıktan 5 dakika sonra kontrol eder misiniz hala buhar var mı? @Kaan Yagizer, üstad benzer şeyleri biraz daha beceriksizce de olsa konu açıldığında yazmıştım, ama bazen bu tür sorunlar duygusallığın dışa vurumu için kullanılan bir tür süpab görevi görüyor diye düşünmeden edemiyorum.
  23. Vallahi ben yine de Mondeo ST'yi bekleme taraftarıyım. Şöyle Mustang motorlu, 300 beygirli falan bir canavar güzel olurdu ve iş milli piyangoya kalırdı (ilkinin olma ihtimali ikincisinden zor mu ne). Fazlası için http://www.autobild.de/artikel/ford-mondeo-st-2015-5370481.html
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.