Liderlik Tablosu

Amerika’dan gelen bir misafirime su verdim, boğazına kaçtı, öksürdü, “helal” dedim. Anlamadı. Ne anlama geliyor, diye yüzüme baktı. Anlatmaya çalıştım. Amerika’da yirmi beş yıl bulunmuş, orada üniversite düzeyinde ders vermiş birisi olarak kavramın bizdeki anlamını veremediğimin farkındaydım. Daha doğrusu Amerikan İngilizcesinde bu denli güçlü bir kavram bulamıyordum. Benim anlatımım yüzeysel kalıyordu; benim dilimdeki o vurucu gücü hiç ifade edemiyordu. “Helal” kavramını daha iyi anlatabilmek için “haram” kavramını anlatmaya çalıştım. Suyu ben verdim; verdiğim suyu helal ediyorum, bu sana haram değil, sana bir kötülük olmasın, suyumu helal ediyorum, diyerek niyetimi belli ettim. Bu niyet önemli. Bildiğim bir öyküyü anlattım. Tanıdığım genç kız evlenmeden önce mobilyacıları geziyor ve güzel bir koltuk takımı görüyor. Bu takımı satan kişi belirli bir fiyattan aşağı inmiyor. Genç kız bu takımı çok beğendiğini belli ettiği için çok pişman; beğendiğim için fiyatı yükseltti ve pazarlık güzümü kaybettim, diye düşünüyor. Bütün çabalarına rağmen fiyatı düşüremeyince genç kız, peki, alıyorum, ama hakkımı sana helal etmiyorum, diyor. Adam soğukkanlılıkla, Hanım kızım, o zaman bu koltuk satılık değil, sana satmıyorum, diyor. Üniversite bitirmiş, modern kız, niye satmayacakmışsınız, parasını veriyorum ya, gayet tabii satacaksınız, diyor. Adam gayet sakin, artık satılık değil, diyerek sırtını dönüp o yokmuş gibi davranıyor. Ve bu çağdaş Türk kızı kulaklarına, gözlerine inanamıyor. Ağlayarak babasına gidiyor; durumu anlatıyor. Baba, kızım sen ne yaptın, esnafa öyle konuşulur mu, diyerek devreye giriyor. Yanına bir de tanıdığı müftüyü alarak mobilyacıya gidiyor. Neticede genç kız babasının ve müftünün şahitliğinde, “verdiği parayı canı gönülden helal ettiğini,” ifade ederek istediği mobilyayı satın alabiliyor. Bu genç kız o dönem asistanım olarak çalışıyordu, bu öyküyü tüm ayrıntılarıyla biliyorum. Amerikalı misafirime bu öyküyü anlattım. Benim su içmemle bunun ne alakası var, gibisinden baktı. Suyu sana helal ediyorum, için rahat olsun dedim. Helal etmesen ne olur, dedi. “Kul hakkıyla karşıma gelmeyin” anlayışından söz ettim. Dikkatle dinledi. Bu dediğin bir değer olarak yaşıyor mu, yoksa bir slogan gibi konuşulan alışkanlık haline gelmiş bir söz mü, diye sordu. Ne fark eder eder, diye sordum. Gerçekten bir değer olarak yaşıyorsa sizin ülkenizde rüşvet ve hak yeme olmaması gerekir, insanların birbirini kazıklamadığı bir toplum olmanız gerekir, diye düşünüyorum dedi. Yüzüne baktım. Göz göze bakıştık. Yalan söyleyemedim. Biz dedim, yalan söyler, kazık atar ve hak yeriz. Ama dürüstlüğü dilimizden hiç düşürmeyiz. Güçsüzsen, arkan yoksa, sıradan bir vatandaşsan, bu ülkede hakkını araman çok zor, hakkını elde etmen daha da zor. Örneğin, rüşvet vermeden bir inşaat ruhsatı alman mümkün değildir. Ve bunu herkes bilir. Rüşvet alanların çoğu oruç tutar, rüşvet alan belediyeler ramazanda iftar sofraları kurar. Ve bu sofralarda hakkını helal etmekle ilgili konuşursan, Yüce Allah’ın “karşıma kul hakkıyla çıkmayın,” dediği bir dinimiz olduğu söylenir. Bunu rüşvet alanlar söyler. Söylediğimiz yalana inanana enayi olarak bakarız ve onu kazıklamaya hak kazanırız. Ama senin içtiğin suyu helal etmeyi de ihmal etmeyiz. Peki, neden böyle, diye sordu. Çünkü biz inanırmış gibi konuşmaya önem veririz, ama konuştuğumuz gibi yaşamaya önem vermeyiz, dedim. “Mış Gibi Yaşamlar” adında bir kitabım olduğunu ve orada anlattığımı söyledim. Mış gibi tanımını anlamakta zorlandı, ama sonunda anladı. Neden mış gibi, diye sordu. Güldüm, çok sorma, suyumu haram ederim, dedim. Doğan Cüceloğlu Alıntıdır. Kaynak

Bunu bir zahmet benim Start-Stop sistemine de anlatabilir misin?

Adam senden ne kadar bıktıysa düşün artık arabanın şanzımanını değiştirmiş @Mert Yürüyen araba çekmiyo diye gitsene. @Kaan Yagizer abi belki bu seferde 1.6 eb felan takar arabana

dün bir kez daha şaşırdım... düz yoldan gittiğinizi ve karşınızda bir rampa olduğunu düşünün, rampanın ortalarında da size göre nispeten yavaş bir araç yada kamyon var... haliyle ne olur düzyoldan bir hız alıp gelirsiniz ve rampayı tırmanmaya başlar araba. Benim şöförlük uygulamam gereğince, çok frene basmayı sevmediğimden rampanın başında henüz arabaya yaklaşmadan ayağımı gazdan çeker ve mevcut hızımla aradaki mesafenin kapanmasını beklerim... hızlı kapanırsa frene basarım, mesafe kapanmazsa durmamak ve rampayı tırmanmaya dvam etmek için gaza basmayı sürdürürüm. İşte tam bu gaza basma noktasında normalde ben ayağımı gazdan çektiğim için araç ya vitesi olduğundan da bir vites yukarı alırdı yada mevcut viteste rampayı kendince tırmanırdı. Artık nefesinin yetmediği yerde ben gaza yüklenirdim e haliyle gaza basınca araba kasılır alelacele hemen vites düşürme ve toparlanma sürecine girerdi, araç kasılırdı devir 4.000 olurdu vesaire... Ama dün ne oldu? yine aynı senaryoda ben gaza bastım, vitesi düşüreceğini düşünerek... Ancak araba ben henüz rölantide rampayı tırmanırken vitesi önceden düşürmüş ve benim gaza basmamı bekliyordu... hiç 4.000 devirlere kadar çıkmadan kaldığım yerden devam ettim 2.500 devirle sakin sakin tırmandım... (artık yokuş çıkarkende 2.500 devirde vites artırmıyor) Gözlerim doldu resmen, biri arabaya beyin nakletmiş sanki! süper gerçekten süper... arabayı dinlemeye devam ediyorum, iyileştirmeleri farkettikçe paylaşıcam. Araca sanki birisi "eğim sensörü" eklemiş... süper bir şekilde yokuş algılıyor ve çok çabuk tepki veriyor... @Kaan Yagizer abi naptınız powershift'i söküp ZF'mi taktınız arabaya, anlamadım ki...

Ancak fabrikadan sapkın boya değerleri ile aracın çıkabileceği ne kadar doğru ise satışta bunun sorun yaratacağı da o kadar doğru. Daha önce de birkaç kez yazdım. 2004 Fusion'u 2008'de takasa vermek istediğimde yetkili satıcı 300 mikron boya var ben bunu satamam diye kabul etmedi. Neyse bizde aracı aldığımız diğer bayiye götürdük ve sorunsuz bir şekilde verdik. Ama elden satmak isteseydim zorlanırdım. Diyeceksin ki sonra aldığın arabalarda ölçüm yaptırdın mı? Tabii ki hayır, sabrım ve vaktim yetmez diyerek umursamadım, hiç bir arabamda elimde kalmadı nasılsa satarım derim hep... Yine de paranoyaklar için bence güzel bir rehber hazırlamış olduk, örnek olarak kullanılabilir.

Aynen "Ölümü gösterip sıtmaya razı etme!" durumu bu ...bir b*kl*k olur, 2 saatte bitecek iş 4 saate uzarsa onu boğazlama!! diye servis danışmanı önlem alıyor. (bkn. yuSuf mode:ON)

Fabrika boyası robot + elekroliz ile atılıyor ve yerine göre (yatay - düşey - düz yüzey - köşeler) 80 ile 150 mikron arası olabiliyor ... doğrudur. Boya işi fazlası ile abartılıyor, ederinden kat be kat yüksek ilgi + alaka görüyor ve bence takıntıdan başka bir şey değil. Aracın yürüyenine bak, motor kompresyonuna bak, genel kondisyonunu incele ... ama nerede? Kaç parça'da boya var ... yahu lastikler kabak, bak arka sağ lastik yere yamuk basıyor ... salıncağı kontrol ettirelim ama yok !! Tavanda boya var mı ona bakalım, daha önemli? ...nasıl daha önemli ya? Senin ve ailenin sağlığı o arka lastiğe bağlı ... Neyse! Üstadıma bir-iki ek yapayım. 2- Doğrudur. Sanayi bakanlığı üreticinin 300-350 mikron'a kadar -yeniden boyama- yapmasına izin veriyor. Bu bir hasar onarımı değil, sözünü ettiğimiz şey üretim sırasında parçanın renk/ton tutmaması durumunda fabrika'da yeniden boyanması. Aksine görüş belirterek üreticileri dava edenler hatta konuyu yargıtay'a taşıyanlar oldu ama E.C'de de benzer uygulama/karar olduğu için fabrikanın -kalın- boya atması açık veya gizli kusur olarak kabul edilmiyor. Bu konuda alınmış Yargıtay kararı da var. 3- Teslim sırasında yetkili satıcılar boya ölçümü yapmıyor, hatta fabrikadan gelen araçları da ölçmüyoruz. PDI sırasında nakliye hasarı var mı kontrol ediyoruz (...ki zaten bu işimiz) Peki...aracı teslim ederken boya kalınlığını ölçme talebi ile biri bize gelse ne olur? Bu konuda bir tanımlama / talimat ya da aksine bilgi / tutum yok. Benden bunu yapmam istense (hazır ölçüm belgeleri var, kaporta & boya) en fazla "Kafayı yemiş!" diye içimden geçirir, yardımcı olurum. Sonuçta bu konuda net bir tavır (yukarıda belirttiğim gibi) yok, aracı aldığınız satıcı "Ya yürü git" bile diyebilir. 4- Tüketici kanunu gereği hasar onarılmadan belgeleniyor, gösteriliyor, onarılıyor, müşteriye jest yapılıyor + feragatname alınıyor. Bu belge de diyorsunuz ki "XYZ bayisinden 2015 Model Falcon Jet aldım, uçağımın sağ kanadında boya çiziği var, hasar bilgim dahilinde onarıldı, tazmin edildim ... haklarımı aldım, bu konuda arıza çıkarmayacağım ...gibi...gibi" aksi durum zaten ne etiktir, ne de yasal. Müşteriye sormadan, onun bilgisi dışında iş yapılmaz. 5- Amaç 2.el satışı sırasında "fiyatı gebertmek" olduğu için siz ne kadar aklı başında sunum yapsanız da muhatabınız sizi dinlemeyecektir. Ben araç satarken fazla detaya girmiyorum ... aHa mal bu! fiyat bu! ... ister al, ister alma. Ver elini anlaşalım, Amasya'da tarla vereyim, amcamın oğlu sanayide...ona gösterelim vs. teklifler beni bozuyor. Allah çarşına pazar versin deyip geçiyorum.

Abi zaten içtikten sonra genelde "hadi cila atalım" derler, demek ki boşa demiyorlarmış

Viskiyi önce içiyoruz ama en az 70'lik olacak, dibinde kalan birkaç damlayı pamuğa emdirip temizlik işlemine başlıyoruz ve ta taaaa [emoji3] Oda olabilir tabi de. Şimdi karşımda bir Jack varsa da damla bırakamam. Onu da içer yatarım, sonra sabah bir çaresine bakılır artık[emoji2]

Yakup Çağatay dikkat edilmesi gereken en önemli unsuru belirtmiş. İkinci elde dizel Focus, fiyat/fayda oranı en iyi araçlardandır. Ben 5 senedir kullanıyorum. Önceki 2006 modeldi. Şu an kullandığım 2010 model. Yalıtım eksikliği (motor ve yol sesi) dışında her konuda iyi bir araç.

Forumdan sevdiğim bir kardeşimiz, bu aralar pek aktif değil ,

Resmi görünce Servet sandım bir an, konuyu dağıtmayım..

Evet zorunlu trafik sigortası 480₺ 3 taksit, kasko teklif alma çalışmaları devam ediyor...

Daha öncede yazmıştım, artık nasıl bakılır yada adlandırılır orasını bilmem ama sıfır aldığım son beş araçta boya kontrolünü rica ettim birlikte kontrol ettik,tabii minik bir bahşiş ile (kendi içimden gelerek ve isteyerek, yoksa talep edildiği için değil)

+1 Paranoya (bence) kötü bir düşünce şablonu değildir, çağımızda/coğrafyamızda yaşıyorsan sağlıklı bile sayılabilir.

Ben de sizlerin yorumları üzerine servise geldim, umarım dediğiniz gibi titreme atlama sorunları biter de her trafik gördüğümde gerilme sıkıntısı yaşamaktan kurtulurum "Ben şuanda yeni bir araba almış gibiyim." cümleniz bile buradaki beklememe değeceğini gösteriyor. Savaş usta buranın gizli kahramanı sanırım, kendisi ile tanışmadım ama aracı teslim almadan bir tanışmaya çalışır selamınızı da iletirim.

çok normal... çünkü bildiğim kadarıyla "yazılımı yükledik bitti gitti, bas marşa devam et" şeklinde olmuyor... sadece ilgili bölüm yüklense dahi yazılımda uyumsuzluklar ve sonrasında arabanızın iç aydınlatmalarının kapanmaması, göstergenin sönmemesi, yada klima ışıklarınızın açık kalması vs vs saçma sapan şeyler olabiliyor... komple yeniden bir optimizasyon yapılıyor, sonrasında aracın şanzımanı ile ilgili olduğundan yoldaki yürüyüşüne de bakılıyor (ulan biz bunu düzgün verdik, topal aldık hesabı olmasın diye) falan filan gibi uzun bir süreç yani... Emin ellerdesiniz, en kral elektrik ekibi şahsuvaroğlunda. Savaş ustaya selamımı söyleyin, 1 hafta geçmedi özlemiştir şimdi beni o hayırlı olsun bu arada, aracınızı ne kadar dinlersiniz tepkilerini ne kadar kollarsınız bilemem ama bu güncelleme=yeni bir kuru kavrama şanzıman gibi... umarım sizde keyif alırsınız. Ben şuanda yeni bir araba almış gibiyim.

türkçe meal'i : Ey benzinli otomatik kullanıcısı ... aracınızın garantisi bitmiş dahi olsa şanzıman coflarsa seni yağmurda şemsiyesiz bırakmayacağım. (bkn. CVT + ASM şanzımanlarına garantiden/bedelsiz onarım yaptıran Fört kullanıcıları)

güle güle kullanın kullanım deneyim ve tecrübelerinizi bekleriz

Hafta sonu yıkamacıyla konuştum bu mevzuyu. Benim gittiğim yer sonax bayisi. Cilalı yıkama isteyince, arac kurulamadan önce sonax'ın hızlı cilasını sıkıyorlar. Başka bir esprisi yok. Hatta kutusunu al, bagaja koy, arkadaşlar kurulamadan önce sıksınlar dedi. Kutusu 22 lira, en az 10 yıkama gider dedi. Denemek için yaptırdım, iyi de parladı. Bir dahaki yıkamaya kutuyu almayı düşünüyorum.

Abi o gerçekten bir işe yarıyor mu? Benim gittiğim yıkamacı da 5 TL fark ile cilalı yıkayalım diyor, diğer yıkamacılardan 5 TL ucuza yıkadığı için bende tamam diyip öyle yıkatıyorum. Yani aynıya geliyor. Ama bana sanki numara gibi geldi o iş.

Bu boya paranoyası ufaktan psikiyatrik sınırları zorlayacak gibi görünüyor. Bilinenler: Normal boya kalınlığı 100-150 mikron arası. Araçlar fabrikada boya işlemindeki kalite sorunları nedeniyle kısmi veya tamamen yeniden boyanabiliyorlar. Bu nedenle yeni araçta dahi 300 - 350 mikrona kadar boya kalınlık değerlerinin çıkması anormal kabul edilmiyor. Halkımızın boya takıntısı nedeniyle, ki çok uğraşsak da fabrikadan boyasız araç almayı başaramadık, bu tür boya kalınlık farklarına karşı tedbir olarak teslim alma sürecinde boya kalınlığını ölçtürmesi ve beklenmedik bir sonuç çıkarsa yetkili satıcı tarafından kayda geçirilerek belge olarak alıcıya verilmesini talep etmesi doğru bir karar olabilir. Ayrıca nakliye sürecinde de araçlar küçük hasarlar görüp onarılabiliyorlar, bu da lokal boya kalınlığını etkileyebiliyor, bu şartlarda da yetkili bayinin yine durumu yazılı olarak alıcıya açıklaması ve mide bulantısını gidermek üzere bedava bakım gibi bir jest yapması yerinde olur. Ayrıca sizin aracı bu nedenle reddetme ve başkasını talep etme hakkınız da doğar. İkinci el alınmış araçlarda tümden boya kalın bulunur ise iyi bir kaportacı kaporta değişimini %99 fark eder ve kazaya delil sunabilir. Bu durumda üstüne bir bardak soğuk su içilir. Yok kaporta aksamında hiç bir iz yoksa yine fabrika çıkışı boyanmış olarak kabul edilmelidir. Ancak buna olası yeni alıcıyı ikna etmek pek kolay olmayacaktır. Kıssadan hisse yeni araç alacaklar 3.maddeyi ihmal etmesin. Bilmiyorum @Kaan Yagizer bir şeyler eklemek ister mi?

@Ali Sünbül ve oğluna video için teşekkür ederiz Buyrunuz

Modül : Modül ile ilgili bir şey yok, "14M02" kodu ve Aktarma kontrol modülü garanti uzatılması tabiri -dosya ana başlığı- sisteme girip 14M02'yi seçtiğinizde karşınıza 15B22 TCM Yazılım güncellemesi dosyası geliyor. Yani olay 15B22 TCM ... peki bu ne? Vites geçişlerinde kimi zaman gözlemlenen kararsızlığı gidermek ve vites sürelerini düzenlemek için geliştirilmiş bir yazılım. Ücretsiz olarak yükleniyor (kontrol ünitesine) ve geri bildirimlere göre de tatminkar sonuçlar veriyor. Sonuç : Tavsiye ederim, yükletin efendim.

Merhaba. Uzun zamandır aklımda olan egzoz ucunu dün ( 02.02.2013 ) yaptırdım. Kağıthane'de ki egzoz dükkanımızda her türlü krom uç, abart vs. forumdaki arkadaşlara uygun fiyatlara yapılır. Umarım beğenirsiniz keyifli forumlar herkese.. Kaldırıyoruz Orjinal egzoz kesilir Yeni kafa bağlanır Dikkatli bakın kanka yamuk olmasın Ve mutlu son )

Olmuşken makyajlı olması tabi ki tercih edilir. mk2 : 2006-7 mk2 mca : 2008-9

Peki

Sayın mühendisim Yine harika bir çalışma yapmışsın, eminim sıkıntısız hallolur kamera işi. Malzemelerimiz hayırlısıyla gelsin de gerisi kolay.

İlk satırları okuyup boş laflar bunlar diyecektim ki gerisi gelince demeye gerek kalmadığını fark ettim. İşin komiği herkes bunun farkında olmasına rağmen kimsenin değiştirmek için çaba göstermemesi. Türkiye sosyal psikoloji için bir hazine...

Çam reçinesi için çok güzel çözümler gelmiş

İllaki satıyorsun aracı. Ben de hep sattım. Benim ilk arabam 2004 focustu. Çamurluk sinyallerini değiştirirken elektrikçi çocuk çizdi. Hem de şahsuvarda Teknik müdüre çıktık. İstersen boyatayım dedi. Boyadık gitti. Sonrasında yine bakımda kapıyı hafif çökertmişlerdi, onu da servise boyattık gittiydi. Satarken 5-6 parça boya vardı arabada ama araba sıfır gibiydi, pırıl pırıl parlıyordu ilk gün gibi. Lakin zamanla pişiyorsun, piyasa manyak dolu, üç kuruş fiyattan kıracağım diye kural olmuş, boyalı ise o fiyat düşecek. İsterse kaporta çürük olsun hiç önemli değil, boyalı değilse sorun yok. Eh bu manyaklarla nasıl mücadele edersin, sen de manyak olacaksın

Çok ekstrem koşullarda kullanılmadığı sürece bu lastik seçimi konusu bence abartılıyor. Rahat olun, cazip geleni alın, yeterki bildik markalardan olsun...

Amma yokuş yapmışsın Kaan abi Detaylı bir boya kontrol istemiyoruz ki. Nasılsa aracı teslim almadan önce şöyle sağına soluna bakmıyor muyuz? Teslimi yapan arkadaş, "talep edildiğinde", elinde bir cihaz ile boya kalınlığını ölçebilse fena mı olur? Belgeye gerek yok, gözümüz ile görelim yeter. Şu da olabilir, yaparız ama 50 TL'nizi alırız, işinize gelirse dersiniz. Valla ben bundan sonra hayatta ölçtürmeden araba almam. Varsın deli desinler

Bu arada anahtarsız çalıştırmaya sahip araçların çift kütleli volan olduğunu ileriki zamanlarda boşluk vs olmaması adına stop edilirken de debriyaja basılması gerektiğini öğrendim ve sizinle paylaşmak istedim ...

Fusion bej deri koltuk. Kapılarda ve panel de de bej var

Abi 5 tl fark alan bir yıkamacı süngerle yıkamaya da 5 tl fark istiyor mu merak ettim.Cilalı felan hikaye adamın köpüğü aynı bea. Gitti 5 tl gitttiiiii

Gule gule kullanin. Çok güzel olmuş. Anlatim ve video içinde teşekkürler.

Mustafa sanırım vardı sabah bakarım dedi ama %99 unutur.

bugün sabah açtığım başlıkta belirttiğim 1.25 eb motorun olması gerektiğini ford a yazdım.. onlarda mail le cevap verip bu tür fikirlerimi http://social.ford.com da yazabileceğimi yazmışlar. belli mi olur siz istersiniz, bir sonraki arabada görürsünüz diye sloganları var. bende siteye üye oldum, 1.0 motorla, 1.5 motor arasında bir boşluk olduğunu, 1.0 ın başka markaların piyasaya yeni lanse edeceği motorların gerisinde kaldığını yazdım. 1.25 litre 140 bg, 200-220 tork luk bir ecoboost motorun bu boşluğu doldurabileceğini yazdım. bg in tek başına yetmediğini, motor hacminin artıp buna paralel olarak tork unda artması gerektiğini belirttim. (malum 1.0 ın 100 ve 125 bg tork eğrisi aynı, kimse 4000 devirde araba kullanmayacağına göre çok ciddi fark oluşturmuyor güç anlamında) haydi hayırlısı diyelim... 2-4 sene sonra yeni alma ihtimalim olacak araba focus 4 olmazsa gerek fiyatından gerekse motorundan dolayı üzülürüm.. bugün titanium 1.0 focus 77.000 tl, bendeki style ile hemen hemen aynı donanıma sahip elantra dizel 73.000 tl.. olacak iş değil yani.. yeni astra ve yeni elantra nın focus 4 den önce çıkıyor olması belki focus 4 için lehimize sonuçlar doğurabilir.

Yetkili servisin orjinal ürün takmama gibi bir şansı varsa o servisi kapatırlar hocam Merak etmeyin

Problem çözüldü demek ki geçmiş olsun.... sana tavsiyem yeni takılacak sensör resmi kayıt ile yapılsın (fatura, garanti vb.) Eğer orjinal olmayan veya problemli bir parça takarlar ise hakkını arayabilesin nacizane tavsiyem.

Bununla geçmiş olsun Ahmet bey.

Birden ikiye geçiş vites aralığının uzatılmış olması, sanki ( sıkışık trafikte,) karasızlık ( sıkıntı) yaratacak gibi..Mert memnunsan çok iyi.. Diğer taraftan 1,5 dizel ps yi Yakup ile test etme fırsatımız oldu, çok başarılı buldum tabii turbo olduğu için geçişler, doldura doldura ( bu tabir tamamen Yakup'tan alıntı :): ) ama sakin kullanımda yine 1 ve 2 arası kısa ve sorunsuz..

Bence şöyle oldu. Ford Mekanik Arge şanzımanda sorun yok. Kavrama değiştirmek zorunda kalıyoruz. Sorun yazılımsal diye Ford Yazılım Arge'ye attı topu. Yazılım arge yok yazılım doğru ahanda test sonuçları biz denediğimizde problem çıkmıyor dedi. Mekanik arge ulan suç bizdemi diye şüpheye düşüp bir suru deneme yaptı. Yazılımcılar bu arada oğlum dur kalkta yazılımdan problem çıkıyor olmasın. Bir programı inceliyelim dedi. Bir sürü toplantı sonunda acaba 1.5 dizelin yazılımını yüklesek nolur fikrini deneme kararı aldılar. Labaratuvar yaptığı bilmem kaçıncı denemede biz dediydik tribini artı. Sonuçta yeni yazılımla problem çözülünce yazılımcılar problemi çözdüğü için tebrik edildi. Labaratuvarda testi yanlış yapmışlar diye fırça atıldı. İyileştirme kazancı olarak büyük puntolarla sunumu yapılarak mutlu Ford çalışanları alkışladı. Bu arada ulan nerden aldık bu Ford'u diyen mutsuz müşteriler. Laa gördünmü nasıl uğraştı adamlar problem çözüldü. Akiyor Fordum ben Lordum mutluluğunu yaşadı. Yazılım yüklemeye gitmeden başının üstünde bu balonlarda olay yaşandı. Ar-ge budur Mörfinin dediği gibi bir şeyin ters gitme ihtimali varsa kesin ters gider

aynen... bende 100 km yaptım haftasonu, hem akıcı trafikte hemde sıkışık istanbul trafiğinde... Önceden de söylediğim gibi benim bir şikayetim yoktu şanzımandan, ancak yine de gidip güncellemeyi yüklettim. Sonuç: ÇOK BAŞARILI. beklentimin çok ötesinde başarılı hemde... Yokuş tırmanışlarında bariz bir kararlılık var, eğime girince hemen vitesi küçültüyor ve 2.500 deviri aşsan dahi vitesi yükseltmiyor... Düz yolda da ayağınızı gazdan çektiğiniz zaman hemen vitesi yükseltir ve sonrasında güce ihtiyacınız olduğundan ve tekrar gaza bastığınızda mecburen tekrar vitesi düşürür, saçma sapan boğulan bir araba imajı çizilirdi... şu an da bu yok! vitesi hemen yükseltmiyor, üst devirde sizi tutuyor bir süre. O süre benim için gayet yeterli geldi... rölanti yada sıkışık akan trafikteki hoplamalar (bende hemen hemen hiç yoktu) toparlanmış. zaten frene sonuna kadar basıp, kavramayı ayırdıktan sonraki kalkışlarda bir sorun olmuyordu. ancak böyle rölantide aktığınız durumlarda birinci-ikinci vites kararsızlığı can sıkıyordu. hepsi gitmiş. araç sürekli 1. viteste standart şekidle hiç acele etmeden ilerliyor, vites aralığı uzatılmış. kalkışlarda... benim en büyük şikayetim kalkış anı idi. her ne kadar toplama zıplama olmasda, tam otomatik viteslerdeki gibi gaza yüklenince kesintisiz bir kavrama ve hızlanma yaşayamıyordunuz. titiz olduğum için önce 1. vitesin kavramasını bekliyordum sonra 2 ye geçince yüklenip SB'nin keyfini yaşıyordum. Aksi taktirde 1. viteste çok yüklenirseniz aynı lastiğin yolda patinaj yaptığı gibi içeride şanzıman dişlilerinin birbirilerini yakalamaya çalıştığını hissediyordunuz! Benim için en güzel ilerleme bu olmuş. basıyorum gaza, ne şaşırma ne dişli patinajı, tam otomatik gibi dümdüz mermi gibi hızlanıyor... Sprintbooster'ın tadını şimdi aldım gerçektende. ÖZETLE: çok başarılı bir güncelleme. Bu araba bu şanzıman kondisyonu ile piyasaya çıkmış olsaydı kuru kavrama powershift imajı çok daha farklı noktalarda olabilirdi.

Sigorta bu yıl zamlandı kapsamı arttı.

Benim arabanın motoru da herkeste var artık. Peee satıyorum işte. Gidip kötü Mert in motordan alacam

Nasıl yani araba reçine olmuş diye benzin döküp yakacağızmı? Olurum yav öyle şey...:):)):)