Liderlik Tablosu

Autobild'i biraz tanıyanlar zaten önemli ölçüde VW grubu sponsorluğunda çalıştıklarını bilirler. Dolayısı ile VW grubundan bir aracın yer aldığı bir karşılaştırmada başka aracı birinci çıkartmaları sponsorluk anlaşmasını ihlal etme anlamına gelir ki bu Almanya karasularında kabul edilemez bir durum olur. Daha önce de yazmıştım, bu testin asıl amacı "Golf'ün kasa eskidi ama hala kafa tutuyor, siz hele bir yeni kasayı düşünün neler yapacak" mesajını vermek ve beklenti yaratmaktır. Kullanıcı izlenimlerinde de yoğunlaşan başlıklar şimdilik şunlar 1.0 EB için: Çok sessiz, hatta o kadar ki vites değiştirmek için bazen devir saatini takip etmeniz gerekiyor, sese göre kullanamıyorsunuz. Çok sarsıntısız çalışıyor Motor bu gövde için fazlası ile yeterli Uzun yol otoyol sürüşleri için (160 km/h civarında - Almanya'da bir sürü otoyolda hız sınırlaması olmadığını unutmayalım) performans yeterli Karma kullanımda 6 l/100km altında değerler hayal değil, ancak yüklenince 7,5 dolaylarına çıkabiliyor.

Kaskonuzdaki taminata bağlı olarak kaskonuz delinmeden mini hasar onarımından otoking te yaptırabilirsibiz boyattırmadan.Gözüküm önünde 5mm çapından 5 cm çapına kadar olan 100e yakın dolu göçüğünü çektirme ile iz kalmadan dalga kalmadan yaptılar.Orjinalliğide bozulmadı.Kaskonuz delinecek veya tavan boyanır derlerse hiç uğraşmayın sanayide garanti veren bir kaportacıda yaptırın. Google amcaya sorun dolu göcükleri diye görsellere girin neleri neleri yapıyorlar

Onun için üç çocuk, yok yetmez beş çocuk isteniyor ya... Kalan sağlar bizimdir! İlkokulda başlayan ve çocukluk artı gençlik yıllarını ileride hemen hiç kullanmayacağı bilgilerle doldurarak bir yarış atının bile maruz bırakılmadığı sınava/yarışa hazırlık aşaması olan dershane yılları yerini yine beynini gereksiz bilgilerle doldurmaktan ibaret üniversite sürecine bırakıyor mutlu bir azınlıkta. Sonra diplomasını alarak işsiz kalıyor. Bu arada çocukluk berede kaldı, ya da gençlik? Evlatlarına bu kadar hoyratça davranan, bu kadar anlamsız ve verimsiz bir sürecin içinden geçmelerine neden olan, aileleri kendi evlatlarının insanlıktan çıkarılmasına aracı olmaya zorlayan gelmiş geçmiş tüm yönetimlere saygılarımı sunarım. Bu yaşananları bir mantık süzgecinden geçirerek izah etmek mümkün değil. En azından benim aklım ve mantığım yetmiyor, zaten sırf bu yüzden çocuk sahibi olmaktan vaz geçtim. Üç yetmez, beş tane... Beyni iğfal edecek körpeler lazım sisteme! Üç yetmez beş tane!

Meslek gereği trafik kazası kurbanları ile uğraştığımdan arada merak eder ve sitatistiklere bakarım acaba bu genel sağlık sorununda düzelmeye yönelik bir gelişme var mı diye. Bugün de poliklinik erken bitip bir toplantı da iptal olunca kalan vakti gene bu konuya ayırdım. Öncelikle bilmek lazım ki bu sorun sadece bizim değil tüm gelişmiş ülkelerin ortak sorunu, nitekim Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dünyada her yıl meydana gelen trafik kazası kaynaklı 50 milyondan fazla yaralanmanın ve 1 milyon 300 bin ölümün, önlenebilir halk sağlığı sorunu olduğunu kabul ederek kazaların sonuçlarını KÜRESEL HALK SAĞLIĞI SORUNU ilan etmişti geçen yıl. Ülkemizde de özellikle trafiğin yoğunlaştığı günlerde günlük 20, ortalamada da 11-12 kayıp veriyoruz. KGM internet sayfasında zaman zaman veriler yayınlanıyor. Bu bağlamda 2010 Trafik kazaları Analiz Raporu var: http://www.kgm.gov.tr/SiteCollectionDocuments/KGMdocuments/Trafik/TrafikKazaOzet.pdf Buradaki verilerden faydalanarak hızla bir tablo yaptım, gelişmelere biraz istatistiksel açıklık getirmeyi hedefleyerek, şöyle bir şey oldu: 2006-2010 aralığına bakarak yorumlamak gerekirse... Öncelikle Tramer veya Emniyet Güçleri kayıtları dışında kalan kazaları bilmiyoruz, ama sayısı ne olursa olsun çok büyük oranda gerek maddi kayıp, gerekse can kaybı/yaralanma açısından ihmal edilebilecek düzeyde olduklarını kabul etmek gerekir. Toplam kaza sayısında beş yıl içerisinde %50 artış olmuş. Trafiğe çıkan araç sayısı arttı denilebilir, ancak kaza sayısı araç sayısına oranlandığında da net %20 üstünde bir artış var (%6'den %7.3'e çıkmış), kısacası trafik kazalarını önlemeye yönelik yapılan herhangi bir çalışma varsa da pek işe yaradığını söylemek mümkün değil. Toplam ölüm sayısı çok değişmese de kaza başı ölümlerde %40'a varan oranda bir düşüş var, bunu trafikte aktif pasif güvenliği artmış araç sayısının artışına bağlamak mümkün bence. Aynı şekilde toplam yaralı sayısında da belirgin artış olmakla beraber bu kaza başı yaralı sayısını olumsuz etkilemiyor, hatta çalışmanın ilk yıllarına göre %15 oranında bir azalmadan bahsedilebilir. Bunu da araç güvenliği konusundaki gelişmeye bağlamak doğru olur bence. Olayın maddi hasar boyutunda bir gerileme varsa da hasar tespiti nasıl hesaplanıyor bilmediğimden ve kayıt dışı oranının yüksek olduğuna inandığımdan pek ciddiye almadım. Sonuç: Ülkemizde araba kullanmak hala sağlığı tehdit eden önlenebilir unsurların en başındaki yerini koruyor. Bu konuda olumlu gelişmelerden bahsetmek pek mümkün değil gibi görünüyor. Okulların kapandığı ve tatil trafiğinin arttığı şu dönemde dikkatli olun derim...

Ferhat aktif ızgara hız, motor ısısı ve çevre ısısı gibi parametreleri kullanan bir program ile kontrol ediliyor ve önceden belirlenmiş 14 farklı konumu kullanarak aerodinami ile motor soğutma arasındaki ideal çözümü üretiyor. Yaz aylarında çevre ısısı 30 ve üstü derecelerde iken motorun kendi kendini soğutmasına imkan olmadığından hızın ne olursa olsun radyatöre gereken hava akımını sağlayacak kadar hava girişine izin verilecek ve aerodinami biraz ikinci plana atılacaktır. Ancak kış aylarında ideal çalışma ısısına ulaştıktan sonra motor bölmesi çevresindeki havanın ısısı soğutma suyunu yeterince soğuk tutmaya yeteceğinden ızgara hiç açılmayabilir ve maksimum aerodinami sağlanır. Tabii, Kapalı = İyi aerodinami (havayı kama gibi kesme) Açık = Kötü aerodinami (ızgaradan içeri girip radyatöre çarpan havanın direnci arttırması Aralık = Vasat aerodinami, yetecek kadar soğutma (aralığın da 12 farklı konumu var) Yani rahat ol, bir de bunu kafaya takma, hele ki giderken ne durumda olduğunu merak edip araştırmaya kalkma... [media=]

Yeni Yayınlanan Resmi Resimler.. Ecoboost 2.0

Adını koyalım 1.0 EB, 1.6 atmosferiğe göre %10-20 daha düşük tüketim >%10 daha düşük emisyon %25 daha yüksek tork (overboost modunda) %30 daha düşük MTV Aynı güç demek. Yakın fiyata satılması halinde bu avantajları görmemek mümkün mü...? Bana anlamlı gelen İleri sürülecek tek çekince, "ya bu motor çok yeni, çok ufak, ne bileyim, dayanmaz ki, iki seneye patlar orasından burasından" tarzı hafif bağnaz bir yaklaşım olabilir. Buna da henüz yeterince veri toplanmadığı için "olmaz öyle şey" denilmesi zor. Ancak Ford'un motor üretim standartları göz önünde bulundurulduğunda macera sevmeyen ve sağlamcı bir kuruluş olduğunu söylemek ve bu kadar yatırım yaptığı bir üründe kumar oynamayacağını iddia etmek yanlış olmaz. Hayırlı olsun yeni minik EB modellerimiz...

Yani şimdi yeni Focus Ford'un BMW'den gayri meşru çocuğu mu oldu???

• Yeni Focus araçlarımızda 1.0L benzinli Fox motoru Haziran ayında devreye alıyoruz. Ford'dan Bayilere açıklama

Abilerim ablalarım, Uzun zamandır beklediğimiz an hızla yaklaşmakta sanırım. (Aylin Hanım'ın forumda paylaştıklarından vardım bu sonuca!) Benim gibi, 1.0 EB ya da Sony beklediği için araç almayan ve bunlar geldiğinde de olaya bodoslama dalacak olan ciddi alıcı olan arkadaşlara bir teklifim var. Birlikte hareket ederek tüm araçları -ki sayımız 10 olur sanırım, belki de daha fazla- tek bayiiden alacağımızı beyan ederek dayansak bayii kapılarına, sanırım iyi fiyat alabiliriz. Birlikten kuvvetli bir indirim doğar bence.

"Sevgili ailem! Böyle olmasını istemezdim. Ben de isterdim bu dünyada yaşamayı...Ancak başarılı olamıyorum...Ben dedemin gittiği yere gidiyorum. Sakın benim için ağlamayaın. Sizi seviyorum" küçük bir canın çığlığı aslında bu....başarızlığı asla istemiyoruz hem oğlumuz kızımız takdir alıcak teşekkür alıcak okul birincisi olucak en olucak...yazık nasıl ödeyeceğiz böyle biir günahı düşünmek lazım...ebeveynlerin çılgınlığı hiç bitmiyor...robotlaşmış heryerde birinci olan ama sokakta bile oynamaktan korkan çocuklar biliyorum etrafımda ve utanıyorum zaman zaman bende bu çılgınlığa katıldığım için AFFET BENİ OĞLUM....BİLEMEDİM...AFFET....

Soğukken kapaklar kapanıyor motor kolay ısınıyor. Hızlı giderken kapaklar tekrar kapanıyor. Sürtünme azalıyor. Hızlı giderken motor zaten yeterince havayı alabilir. Kapaklar ancak hararet olursa açılıyordur. Ford böyle bir duyuru yaptıysa sistem çalışıyordur. Bu firmaların hiçbiri yalan beyan yapıp rezil olmak istemez.

• Yeni Focus araçlarımızda SONY müzik sistemi, serit takip sistemi ve seritte kalma yardımcısı, sürücü dikkat takip sistemi, otomatik uzun far, kör nokta uyarı sistemi gibi yeni teknolojileri devreye alıyoruz. Ford'dan bayilere açıklama.. Haydi Tekno Paketli Focus'u bekleyenler Hazırlanın

Ve usulca fısıldadı zaman...bana bırak...

ulen alıyordum birsürü laf söylediniz ya..kasa değişcek rafı değişcek diye...yalansa gidin bulun iletileri..hem ben derginin yorumunu yaptım..birdaha diyorum focus alemi cihan olsa golf varken aynı kürsüyü paylaşabilir birinci olmak için dergide 2 secilen araba yok focus-golf birinci sonra 345 gitmiş... ...kardeşim herkes sırasına geçsin yaaaaaaaaa.......sende taktın ya bana....sonra adam bana patlıyo.....

Almanca olduğundan bişey anlamadım ama zaten cem abi çevirmişti sözlüsünü.. Test sonuçlarını veriyorum. Ara hızlanmada diğerlerinnden geri kalmadığını görebilirsiniz.. 0-100 tüketim odaklı düşük kalsada! (göreceli 11.0 sn) Tüketim ve Menzil muazzam Ve de en sessiz araç.. focus 17'' lastikli

U.S. Versiyonu Reklam Videosu http://www.youtube.com/watch?v=sZNS84fqqoc

Bir dakka yaww...Be burayı yeni gördüm ki...nerden gördüüüm..... Ahmetim ve Serdarım naptınız siz yawww...Ben diyet diyom eziyet diyom.....peeeeeee :P

Hatay doneri Sent from my iPhone using Tapatalk

Forumda Günün sözü, günün karesi, günün o'su günü bu'su var ancak bu denli midesine düşkün yönetici ve üyelere rağmen GÜNÜN YEMEĞİkonusu yok. Bu eksikliği gidermek adına Alperen'in deyimiyle günahsız olanınız olarak ilk taşı atıyorum. Tek ricam paylaşacağımız yemeklerin mutfaklarımıza denenmiş olmasıdır. Aylin hanımın bu konunun lokomotifi olacağından zerre şüphem yoktur. İlk yemeğimiz sıcak sıcak henüz bu akşam yapılıp yenmiş olan (Ykp'un uçağı kaçırmasıyla çok şeyler kaçırdığı) tavuk ızgaramız.... Malzemelerimiz: 1 Kilo Tavuk Pirzola 1 Kilo Tavuk Kanat Avcarlanması için; Pul Biber Tuz Sıvı Yağ Kekik Tevfik abiye selam çakmadan olmazdı

Detay 2- Teknik Verileri - Resimlerden anlaşılabildiği gibi farkı bir bodykitte 5 kapılı araç üzerine geliştirilmiş yeni focus ST. *Yeni ön tamponlar, extra hava girişleri, yan marşpiyel (böyle mi yazılıyordu ), büyük tavan spoyleri, merkezde konumlanmış egzoslar ve hava kanallı arka tamponlarla araca bodykit uygulanmış. (zaten resimlerden görüyoruz ) * Show da sunulacak araba, FORD'un Tangerine Scream adını verdiği özel yeni renkle sunulacakmış (resimdeki) ve 19 inch 235/35 ZR19 lastiklerle gelecekmiş. Inside, the Focus ST gets a pair of body-hugging bucket seats with contrasting orange seams and pads, a sportier-looking steering wheel with a thicker rim, carbon fiber trim on the center console, revised instrument gauges and, like the current model, three extra dials on top of the dash. *İçeride Focus ST vücudu güzel saran koltuklarla, portakal rengi dikişlerle gelecekmiş. Daha sportif gözüken direksiyon ve ön konsolda carbon fiber trim olacakmış. Konsolda 3 yeni gösterge olacakmış ve göstergeler yenilenecekmiş. * Kaputun altında şu anki modelin Volvo tabanlı, sesi dinlemeye doyulamayacak 225 HP'lik 2.5 lt 5 silindirli turbo motoru yerine FORD'un yeni 2.0 litre turbo 4 silindirli eco-boost 250 HP motoru olacakmış. * Ford başka detay vermemiş. Resimlerde manuel gözüküyor vites fakat büyük ihtimal Powershift olur demişler. Ayrıca önden çekişliymiş. Buyrun yeni resimler Yeni Resimler

Yine beklenilen 3D harita.. Şık olmuş bu, beğendim

Görüntülü konuşmayı da hat ile aktifleştimeyi eklemişler.. Zaten yapıyorduk ama jb'sizler için iyi tabi. 3 mobile cihaz ile apple zirvede Pad,pod,phone

ST güzel bir araç, ben renk paletiyle pek mutlu olmamış olsam da güçlü ve alımlı bir HB. Ben Otosan'ın yerinde olsam sırf prestij için bir miktar getiririm. Bu alet yollarda kafaları çevirtir ve bu neydi dedirtir dedirtmez mi? Bence dedirtir... TEM'de yakın fiyatlı BMW ve Audi'lerin kabusu olur mu olmaz mı? Bence olur... Bu Focus'un imajına olumlu etki eder mi etmez mi? Bence eder... (Bkz. Golf GTI) Bu aletin Almanya satış fıyatı 1.6 EB 182 PS'in %10 üstünde iken burada ÖTV'ye rağmen kabul edilebilir bir fiyata sunulabilir, ya da sunulabilmeli... Ben Otosan satış stratejisini belirleyenler kadar bilgili değilim tabii, bu durumda gözden kaçırdığım bir şeyler mi var??? (Ah şimdi Kaansan olacaktı da döktürecekti...!)

cihan plus olarak 1 aydır satıs yapıyoruz

Aktif sehir içi güvenlik sistemini standart iken opsiyon yapmışlar zaten parkta olan ozellikleri plus paket adı altında satmaya başlıcaklar ve aktif güvenlik zımbırtısını eklemişler eskiden park 700 800 lira gibiydi yanlış hatırlamıyorsam şimdi mutlaka fiyatta artış olur ben alıcak olsam alırım ama yinede şaçma bir yol çizmişler ha bu arada yıl olmuş 2012 hala elektrikli katlanır ayna titanium da bile opsiyonel

Samsungta da var aynısı.

ipone de var bunlar da mesela face de ki is adresini dahi rehbere ekliyor Yusuf abi cydia dan fakeoperator veya springtomize yükle

Yakup bugün arka arkaya gol haberleri veriyorsun

Engin abi o yazı zırlamış biraz..Tabi dizel gibi olmaz ama istanbulda 7. 7.5 yaksın, benzinli sürüyorsun sonuçta..Diğer senin açtığın başlığa bakarmısın.. Dizel ile kıyas zaten yanlış ama ekonomik olduğu aşikar uzun yolda 1.6 atm. bile 5 - 5.5 yakıyor 90'ı geçme bu mu 7.0 yakacak ?

Titanların Öfkesi (2012) Wrath of the Titans Zeus'un oğlu yarı tanrı Perseus'un canavar Kraken'i kahramanca altetmesinin üzerinden 10 sene geçmiştir. Bir balıkçı olarak 10 yaşındaki oğlu Helius ile sessiz sakin bir hayat sürmektedir. Ancak titanlar ve tanrılar araasında savaş tekrar kıvılcımlarını göstermektedir. İnsanların bağlılıklarını azaltmaları ve tanrıların hapsedilmiş titanlar ve gaddar liderleri Kronos (Zeus, Hades ve Poseidon'un babası) hapisten kaçar. Kronos Zeus'u esir alır ve insanlığı tehdit etmeye başlar. Bu durumda iş insanlığı daha önce de kurtarmış olan Perseus'e düşer.. http://www.youtube.com/watch?v=WBkVjbkRW8A

İyi fikir Bende düşünüyorum hele gelsin bakalım neden olmasın

oh be, 1.0 da gelir o vakit..

İlgilenen varsa, yazının orijinal dergi hali (maalesef Almanca): http://www.ford.de/cs/BlobServer?blobtable=MungoBlobs&blobcol=urldata&blobheadervalue1=attachment%3Bfilename%3D%22AUTO+BILD+-+Weniger+Zylinder%2C+mehr+Erfolg+.pdf%22&blobheadervalue2=abinary%3Bcharset%3DUTF-8&blobheadername1=Content-Disposition&blobheadername2=MDT-Type&blobheader=application%2Fpdf&blobwhere=1214423282857&blobkey=id

Çiçek bozuğu bir suratla aynaya baktığında ne kadar rahat olunursa göçük dolu bir arabaya huzurla binmek o kadar mümkün olur (abartı maksatlıdır, ve Allah kimseye ikisini de vermesin). Arkadaşlar yazmışlar zaten yöntemini incelemedim ama Antalya Autoking'de bu tip ufak göçükleri sorunsuz düzelttiklerini biliyorum, ha çok sayıda olursa mini onarım sınırını aşar, ya hasarsızlıktan ya cepten yersiniz o başka... Bunun dışında küçük hasarlarda boya gerekiyorsa da fotoğraflar ve yaptırırım, hırsız-arsız bir alıcı fiyat düşürmek için bahane arıyor diye dökük arabaya binmek zorunda değilim. "Aman satarken ne yaparım" zihniyeti devam ettiği takdirde zaten yollar canlı araba mezarlığına dönecek. Geçmişe de tüm hasarlarımı gerektiği şekilde onarttım ve hiç satamadığım ya da satarken mutsuz olduğum arabam olmadı.

Bildiğim tek şey dizelde basmazsan çok yol yaptığı...tabii buda biraz sabır istiyor.....

ulen ben hep yaptırdım asla çizikli göcüklü dolaşmadım öylede sattım..çok tınmam...ama..genel kabul görmüş araba piyasası böyle..ben mi diyom bunları..

arkadaşın dedigi gibi şehir içi gezmişsindir son 100 km ortalaman 8 litredir ona göre hesaaplayıp 778 km yi bulmuştur ana yola çıktıgında 4 e kadar düşmüştür ona göre hesaplamıştır bunda ilginç bir şey yok gibi

Bence Ramazanda burayı kitleyelim sonra tekrar açarız. Peşinen önerimi sunayım ben de. :kıhkıh: :kıhkıh: Şu an bile çok pis koyuyor olmaz ki bu böyle. :smiley2k:

Ben o kadar fulledim depoyu 4 ayda 12000 km yol yaptım hiç 1000 km götürür yazmadı Sent from my iPhone using Tapatalk

Sadakat ile başlayan herşey bir gün ihanetle biter..

değilim "seyirciye sormak istiyorum" jokerimi kullanmak istiyorum

Bende teee ist'dan ank'ya gittim, onlar gelmesi lazım ki bende daha batıya gidebileyim Asena'da benim akrabamdır buarada !

24.000 20 ay "0"FAİZ KAMPANYASI+TAKAS DESTEĞİ(1500 TL) 30 HAZİRAN'A KADAR DEVAM ETMEKTEDİR.

Cem Bey iletinizi doğru yere taşıdım. Teşekkürler Yorum olarak ise; bu araç performans aracı değil zaten, topu topu 3-4 milyar ile 182 ps ecoboost alabiliyorsunuz.

Merhaba arkadaşlar 1.0 motorun gelmesini 2 ay bekledim bu mayıs ayında gelecekti. Gelmeyince gittim dizel focus aldım. Tabi bu sırada bayağı bir araştırma yapmıştım. burdan edindiğim bilgiler ve kendi aracımdan edindiğim tecrübeler neticesinde 1.0 ecoboost aracın 115 ps lik dizelden bayağı düşük bir performansı olacağını düşünüyorum. yani bu araç 1.6 atmosferik benzinliden biraz güçlü, 1.6 tdci lardan oldukça zayıf durumda. Bir araba dergisinin yapmış olduğu 550 kmlik yol testinin çevrisini yaptım. bazı cümleler oldukça bozuk durumda, hani Türkçeye uyduruyumda yazayım dedim ama o cümlelerden bir anlam çıkartamadım.artık kusuruma bakmayın. ancak yinede kabaca bir bilgi edinilebilir. Test Nice Lausanne arasında ve 550 kmlik bir etapta gerçekleşmtirilmiş. 125PS FOCUS 1.0-LITRE ECOBOOST Başlangıç olarak, focusun 3 silindirli sadece 1 lt motora sahip olduğunu, 125 hp ve 170 nm ve overboost modu sayesinde 200nm tork 1400-4500 kullanılabilir devir aralığında üretebildiğini söylemeliyim. İlaveten ford resmi olarak bileşik yakıt tüketiminin 5 lt/100 km ve emisyonunun 114 g/km olduğunu açıklamıştır. Ancak ford tarafından belirlenen rotanın topoğrafik durumu nedeniyle bu değerlere ulaşmak oldukça zor bir görev olacaktır. Test Nice ve lausanne kasabaları arasında her tür yol şartlarının bulunduğu 550 km lik bir etap. nice ve mens kasabaları arasında ki 240 km lik ilk etap oldukça zorlu şartlara sahip. Bu yolu nice deki otelimizden mens teki la maisona kadar 5 saatte alıyoruz. Bu ilk etabın monte carlo rallisi güzergahına benzediğini söylemeliyim. Hiçbir yol şartı 1 lt lik motor için uygun değildi. Nice - Mens Gerçekten, ilk 100 km yolu 50 km/h ortalama hızla geçtik. Yolu bilmiyorduk, dik rampalar ve virajlarda dağ köylerinin içinden 30 km/h hızla geçtik. Bu bölümde tüketim 8 lt/100 km civarında idi, bu değer tutumlu bir motor işareti vermiyordu. Ancak bu motorun kesinlikle dik rampa ve dolambaçlı yollar için tasarlanmadığını söylemeliyim. Benzin motorunun bu denli küçük olması nedeniyle içerideki kimse titreşim duymadı. Tabiî ki konfor ecoboost motorun ilkelerinden biri. Seyahatimize dağ yolunun virajların biraz daha azalmasıyla birlikte biraz daha hızlanarak ilerledik ve öğle yemeği için mens de durduk. Böylece motor daha az boğuldu ve kaybetti ve tüketim azaldı. Bu noktada 2 şey fark ettik: daha önceden bildiğimiz Harika focus şasisi ve eco boosttaki değişiklikte ki acayiplik. Ve bu focus ecoboost motor için modifiye edilen manual vitestir. çünkü yoksa şasede dahil olmak üzere amerikada ki ile ikiz. Ve genellikle biz benzinli veya dizel diğer modellerde çabuk veya daha az vites değiştirmeye alışkınız. Biz bunu yaptığımızda motor ufak bir titreme ile bizi uyarıyordu. motorda veya vites kutusunda bir tasarım hatası mı acaba? eco boost motorun ortaya çıkardığı gelişmelerden bir tanesi silindirlerdeki sürtünmenin azalmasıdır. Bunun anlamı 4000 rpmden 2000 rpm e düşüldüğünde motor freninin az olması viteslerin daha kolay değişitirilmesi. Bu denli düşük tüketim sağlamasının ana nedenidir. Düzenli ve bir ritimde gittiğimizde tüketim sert bir şekilde düşüyor. Mens - Lausanne Sonunda , mense 7.1 ortalama ile vardık. Böyle virajlı şaşırtıcı ve rampalı bir yolda oldukça güzel bir rekor. Kısa bir duruştan sonra yolumuza mens- lausanneye devam ettik. 260 km lik dağ yolundan sonra 180 millik otoyol kısmına geldik. Otoyol çok miktarda yükseklik değişimleri ve virajlar la 130 km/h hızla, tüketim yeteri kadar faullüydü. Eğer 5 l/100 km tüketime ulaştıysak ford ağlıyor. Böylece lausannedeki ford oteline vardık. Araç ortalama 6.3 l/100 km tüketmişti. Bu değer böyle bir yol için kötü değil. Ve verimli bir motor olma adına 6.3 l/100 km büyük bir başarı değil. Bu şartlarda iyi yakıt tüketimine ulaşmak için devamlı iyi bir hızda gidilmeli. Sonuç olarak test çok iyiydi. Ve biz eminiz ki daha uygun yolda neredeyse 5 l/100 km değerine ulaşırdık. Sonuç: Test esnasında, focusun şasesi hakkında çok az konuştuk ve bu temel olarak diğer focuslarla aynı şasi. Sert ve sessiz olmayan yapı. Bu durumda motor performansı iyi gözüküyordu. Aslında kaput kısmı daha büyük güçlü motorlar için yapılmıştı, kaputu açtığımızda alanın yarısı boştu. Çünkü burada 1 lt motor vardı. 8/10 Bizi ençok çeken ve konuştuğumuz 1.0 ecoboost motorun check edilmesi idi. Hiç şüphesiz şaşırtıcı olan çünkü Sonuç olarak düşük devirde dizel gibi sürülen, esnek ve azaltılmış tüketim fakat biraz düşük tork. Sesi güzel ve yollardaki her şarta iyi cevap veren ve normal motor olarak görülen bir motor. Biraz gücü düşük olsada biz hiç şikayet etmedik. Ve ford focus 1.0 ecoboost ile ilgili yorumum az tüketen, her şartta iyi çalışan, sessiz ve titreşimi az olan bir araç olarak görmekteyim. Kaputun altında 1.0 lt lik motor olduğuna inanmak çok zor.

Kısa bir tercüme, aşağısı sunucunun ağzından... Şimdi bunu seyredenler yine mi bu sınıf, seyretmeye değmez nasıl olsa gene Golf kazanacak, boşuna zaten Golf sınıfı denilmiyor mu diyebilirler, ama durun, öncelikle daha ucuz modeller var, ayrıca daha sportif bir model var ve en sonunda yeni 3 silindirli Focus var ki sınıfında en ekonomik olma iddiasında. Focus 3 silindirli motor ile otomobil dünyasını karıştırmaya niyetli. Hızlanma ve son hızda en iyi değerlere sahip olmasa bile son derece yeterli ve gerçekten benzinli araçlar arasında en iyi tüketim değerlerine sahip. Motor kullanımda asla 3 silindir olduğunu bekli etmiyor ve çok rahat kullanılabiliyor, özellikle hassas direksiyon sistemi ve fiyatına göre zengin donanım özellikleri dikkat çekiyor. Tenkit edilebilecek tek nokta iç mekan tasarımı, tasarımcılar muhtemelen Star Wars ile Fisher-Price arasıdan bir yere sıkışıp kalmış olmalılar (haaa, haaa, haaa - çevirmenin yorumu). Soınuçta bu üzerinde durulması gereken bir konu değil ve nesnel olarak bakıldığında Focus tam ortada duruyor, 17" jantlar ve 23.400€ makul bir fiyata satılıyor. Buna karşılık Hyundai uzun ve zengin bir donanım listesine sahio i30 için sadece 20.660€ talep ediyor. Motor gücü grubun üst sıralarında ve tek turbo kullanmayan araç olmasına rağmen makul yakıt tüketimi ve performans değerleri sunuyor. Cazip fiyatı, beş yıllık garanti süresi, zengin donanımı ve geniş iç mekanı dikkat çeken özellikleri, buna karşılık göreceli düşük malzeme kalitesi ve sportif mi konforlu olacağına karar verilememiş süspansiyon sistemi iyileştirme yapılması gereken alanlar. Golf hiç bir zaman fiyat olarak cazip olmadı, ama sınıfının kralı olarak böyle bir kaygıyı da hiç taşımadı. Eskimeye yüz tutmuş model artık seri sonu havası yaratıyor, 1.4 122 PS motor grubun en zayıfı olmasına rağmen çok verimli çalışıyor ve başarılı performans değerlerine ulaşıyor. Araçta oturunca kendinizi evinizde gibi hissediyorsunuz, Highline donanım düzeyinde arzu edilen tüm özellikler var. Ancak araç artık eskimeye yüz tuttuğunu detaylarda belli ediyor, navigasyon ekranı Hyundai'de daha güzel, hala mekanik el freni var, anahtarla çalıştırılıyor, rakipleri bu konuda daha modern. Ama bunun dışında direksiyon sistemi, süspansiyon ve motor konularında söylenecek söz yok. 24.460€ ile grubun en pahalı ikinci aracı ama ikinci el fiyatı ile kendini amorti edebiliyor. Megane makyajlanmış hali ile daha şık ve genel olarak tasarımı beğeni kazanıyor. Ayrıca yeni 1,4 130 BG turbo motoru var, ancak karşılaştırmanın yakıt açısından en müsrif üyesi (Çevirmenin notu: Pinti Almanların yüreğini hoplatmaya yeter, yabancı ve müsrif - unut gitsin). Bir Fransız aracındna ne beklersiniz? Konforlu, iyi donanımlı, ucuz ve farklı olmasını. Konforlu sayılmaz süspansiyon oldukça sert, diğer özellikleri de vasat, tek keyifli yanı motoru ki o da maalesef fazla tüketiyor. 23.350€ fiyat da albeniye katkıda bulunmuyor. BMW ise her yönüyle vasatın ötesinde, kompakt sınıfta madalyonun farklı yüzünü gösteriyor: Sportif olmak. Şık, deri iç mekan, adaptif süspansiyon ve güçlü motor en iyi performans değerlerin imza atıyorlar. Sürüş özellikleri en iyi olan model bu, tüketimi de performansına göre makul. İçine oturduğunuzda arabanın bir parçası haline geliyorsunuz, bedeni kavrayan koltuklar, kokpit yapısı, mükemmel direksiyon ve şanzıman benzersiz bir sürüş zevki verse de iç mekan dar, özellikle arkada oturmak istemezsiniz ve buna aile arabası demek de güç, görüş kötü, ayrıca bagaj da grubun en küçüğü. Ayrıca kullanılan pek çok donanım için ekstra para ödemek gerekiyor. 25.980€ fiyat da olumsuz etki yaratıyor. Sıralama yapmak gerekirse motoru dışında göz dolduramayan Megane sonuncu oluyor, Hyundai fiyat/performans şampiyonu olmakla beraber dördüncü, biraz daha fazla parası olan ve sportifliği tercih edenlere hitap eden BMW ise üçüncü oluyor. Grubun birincisi ise Focus, gerçekten genel olarak bakıldığında en iyi araç bu, ancak birinciliğini Golf ile paylaşması gerekiyor, değerini koruması ve 3 yılda bir bakım gerektirmesi (Focus yıllık) ile birinciliğe ortak oluyor. Diğer özelliklerde Golf eskisi gibi grubun tek kazananı olamıyor, neyse ki Paris furarında yeni modelin lansmanı yapılacak, yeni model daha büyük ve daha hafif olacak ve gene sınıfın liderliğini ele geçirecek, ama o zaman kadar bu sınıfta Golf için hayat kolay değil.