Liderlik Tablosu

Merhabalar sonunda resmi haberler geldi Ford, Avrupa’daki faaliyetlerini “sürdürülebilir kârlılık” hedefine oturtuyor. Strateji, perakende (binek araç) müşterileri ve ticari araç müşterilerini kapsıyor. Bu strateji üç ana dayanak üzerine kuruluyor: Ford Pro — ticari araçlar ve hizmetler — birinci öncelik. Binek araç gamını “çok-enerjili / elektrikli + uygun fiyatlı / erişilebilir” araçlarla genişletmek. Endüstriyel yapılanmayı ve üretim sistemi optimize ederek maliyet ve ölçek avantajı sağlamak Yeni Ortaklık: Renault Group Ford, Renault Group ile stratejik bir iş birliğine gitti. Bu işbirliği kapsamında, Renault’un “Ampere” platformu kullanılacak; fakat araçların tasarımı ve sürüş dinamiği Ford’a özgü olacaktır. Ortak projeler: İki tane Ford markalı elektrikli binek araç (EV) geliştirilmesi planlanıyor; bunların 2028’de showroomlarda olması bekleniyor Hafif ticari araç (light commercial vehicle, LCV) segmentinde — Ford ya da Renault markalı — ortak geliştirme ve üretim imkânı araştırılıyor. Bu ortaklık, hem endüstriyel ölçek avantajı hem tedarik / üretim maliyetlerinde etkinlik hem de rekabet gücü sağlamayı hedefliyor. Yeni Araçlar & Zaman Çizelgesi Stratejinin bir parçası olarak “çok-enerjili / elektrikli + uygun maliyetli” yeni araçlar yolda. Bu araçlar Ford’un karakteristik sürüş hissi ve dijital özelliklerini koruyacak. İlk araçların — binek EV’lerin — 2028’de satışa sunulması planlanıyor. Ticari araç tarafında, Ford Pro’nun sadece araç değil yazılım & hizmet sunan bir ekosistem olduğu vurgulanıyor; bu da araçların işletme maliyetleri / verimliliğini artırmayı hedefliyor. Politikaya Çağrı: CO₂ Düzenlemeleri & Pazar Gerçekleri Ford, Avrupa’daki düzenleyicilere çağrıda bulunuyor: CO₂ hedefleri ve elektrikli araç geçiş şartları, “pazar gerçekleri” ile uyumlu olmalı. Tüketicilere ve işletmelere — ister elektrikli ister hibrit/çok-enerjili olsun — gerçekçi, erişilebilir seçenekler sunulmalı. Özellikle hafif ticari araç kullanan küçük/mavi yaka işletmeler (esnaf, taşımacılar vs.) dikkate alınmalı; çünkü bu segment Avrupa ekonomisi için kritik önemde. Neden Bu Yol? Arka Plan & Hedef Avrupa otomobil pazarı hızla değişiyor: elektrikleşme, regülasyon baskısı, rekabet… Ford, bu dönüşümün merkezinde “ölçek, verimlilik, uygun fiyat + çeşitlilik” kombinasyonu ile kalmayı hedefliyor. Renault ile ortaklık, yüksek maliyetli EV geliştirme ve üretim yükünü paylaşmayı; bu sayede uygun fiyatlı ve rekabetçi elektrikli araçlar sunmayı mümkün kılıyor. Ford–Renault Ortaklığı: Ne Anlama Geliyor Ortaklık & Hedef Ford ve Renault, Avrupa pazarında birlikte çalışmak üzere stratejik bir ortaklık anlaşması imzaladı. Bu işbirliği hem “binek (passenger) elektrikli araçlar (EV)” hem de “hafif ticari araçlar (light commercial vehicles, LCV)” üzerine odaklanıyor. Anlaşmanın ilk ayağı: Renault’nun “Ampere platformu” altyapısı kullanılarak — Ford markalı — iki yeni elektrikli binek aracın geliştirilmesi. Bu araçlar Renault tarafından Fransa’nın kuzeyindeki “ElectriCity” üretim tesislerinde üretilecek. Araçların tasarımı ise Ford’un sorumluluğunda olacak; ama hem geliştirme hem üretim ortak olacak. Bu sayede araç “hem Ford ruhu” — sürüş hissi, tasarım, marka kimliği vs — hem de Renault’nun elektrikli araç altyapısı avantajı ile piyasaya çıkacak. Ne Zaman / Ne Planlanıyor? Ortak binek elektrikli araçlardan ilkinin, 2028 başlarında showroomlarda olması bekleniyor. Ayrıca şirketler, Avrupa’da hafif ticari araç segmentinde (LCV) de birlikte çalışmayı planlıyor: Hem Ford hem Renault markalı ticari araçların geliştirilmesi ve üretilmesi için bir “Niyet Mektubu (LOI)” imzalamış durumda. Neden Bu Ortaklık? Avantajları & Stratejik Amacı Renault’nun güçlü elektrikli araç platformu (Ampere + ElectriCity üretim altyapısı) ile Ford’un — marka, tasarım, sürüş dinamiği ve Avrupa’da bilinen kimliği — bir araya geliyor; bu da her iki taraf için “rekabet gücünü artırma + maliyetleri düşürme + pazar payı koruma/çoğaltma” potansiyeli sağlıyor. Özellikle Avrupa’da elektrikli araca geçiş hızlanırken ve rekabet, Çinli markalar dahil çeşitlenirken; böyle bir işbirliği, Ford’un Avrupa’da yeniden konumlanması için büyük önem taşıyor. Ticari araç (hafif ticari) pazarı da göz önünde: Avrupa’da LCV segmentinde hem Renault’nun hem Ford’un deneyimi ve altyapısı olduğu için, ortak üretim/ geliştirme bu segmentte rekabet avantajı sunabilir.

Puma Gen-E Bataryasında da revize yapılmış , yeniden dizayn edilmiş. 2026 model yılında WLTP 400 km uzun yol 550 km şehir içi olacak

Aslında bu ultra elektronik elektrikli araçların km lerini kendisi formda payşalması lazım. İvedi bir yazılım yüklene🤔

12345 I kaçırdım, bunlar idare ediverin.

Güncel en zevkli Ford'un daha güçlüsü daha yol tutanı geldi 1.0L 160 PS 248 Nm + 7 ileri Powershift 0-100: 7,4 sn Tüketim 5,9 lt/100 km karma, uslu kullanım tabi ki Öncelikle fotoğraflarla başlayalım İnsan bir heyacanlanmıyor değil 😄 Sesi de çok güzel Sadece 2.186.400 TL 😄 Yol tutuş paketiyle birlikte getirmişler, 18 tane gelmiş galiba ilk etapta 2-3 tane kalmış daha geçen hafta gelmişler, aldın aldın yoksa 2026 fiyatı devreye girer, siparişle hemen çekiyorlar Jantlar da şekil 😄 Opsiyon yok, gırtlak paket geliyor +19" Şekil Jant + Yol Tutuş Paketi (KW ile modifiyeli özetle) +Açılabilir Cam Tavan +Elektrikli Bagaj +Matrix Far +360 Kamera +Adaptif Cruise +Navigasyonlu artık SYNC 4'ler malum Modemli şunlu bunlu 😄 + B&O +Isıtmalı Direksiyon / Koltuk / Ön cam +++ Klasik tüm donanımlar PumaST-teknikfoy-kasim-2025.pdf ST-Line X + Cam Tavan ve ST kıyaslaması yapacak olanlar için Fiyat farkı 113 bin lira + 5 beygir , daha düşük devirde yüksek tork + 1,3 sn daha hızlı + Arka frenler disk , ek olarak daha güçlü frenler renkli kaliper vs vs + Direksiyon sistemi daha farklı, şanzıman birebir aynı + Yol tutuş paketi var (Süspansiyon vs değişik) + Hırsızlığa karşı alarm + Direksiyon 3 kollu + Direksiyondan vites değiştirebiliyorsun + Koltuklar komple farklı daha fazla ergonomi seçenekli ST-LINE X için ciddi indirim yapılmazsa o donanımı almanın bir manası yok bu şartlar altında. Her türlü ST akar, tek sıkıntı arka koltuktaki baş mesafesi bu araba da onun için değil nasılsa

Püskürtücü değişimi diye çağırıp yazılım güncelliyorsa ilginç. Eskiden ısınan telefonların işlemci hızlarını yazılım ile düşürüp ısınma sorununu çözdük diyorlardı. Performansı düşürdük demiyorlardı. Şimdi yazılım ile performansı düşürecekler mi göreceğiz?

Öyle şey mi olur? Yıllık üretim taahhütünün %15'i vergisiz satılacak gibi bir anlaşma var diye okumuştum, üretmediğine göre, yani tazminatı, cezası olur ya da en kötü verirsin teminatı hadi kardeşim dersin. En azından normali böyle olur tabi, biz normali unutalı çok oldu... Muz ülkesinde birileri başka türlü teşvikler almıştır belki, aaa bi bakmışız kandırılmışız derler.

Batarya 52kwh.

@Fatih Cift hızına yetişilmiyor hocam 🙂

İyi olurdu fakat arızalıydı ve temizlemiyordu..Servis 135 bin tl fiyat çıkardı. Muadil ve ne olduğu belli olmayan yan sanayi olana 35 bin tl fiyat çıkardılar. Yaklaşık 1 ay nerdeyse yerli yabancı forumları okudum, yapanlara sordum ve iptaline karar verdim. Yani iptal ettirmek kolay olmadı. Yazılım ve iptal işini ehline yaptırdım. Duman atma yok şu an ve şehiriçi kısa mesafede yakıt tüketimim 11 lere bile çıkıyordu. Şu an 8.5 - 9 larda geziyorum. İptalden sonra dikkatli kullanıyorum. En büyük sıkıntı turboya veriyormuş. Fazla sıkıştırmıyorum. Yağ değişimini de 8000 km de yapacağım artık..Yağ meselesine gelince 0-30 yağ dpf ve egr olan araçlar için tavsiye ediliyor. Benim araç yüksek sıcaklık ve yüksek partiküle mahruz kaldığı için sıcaklığa uygun yağ gerekiyor..5-30 veya 5-40 tavsiye ediliyor, dpf ve egr iptal araçlar için..daha kalın yağ filmi gerekliliği var. Turbo ve yağ pistonlar korunması için..5-30 un yeterli olacağına karar verdim gibi..

Bu da bitmeyen macera 🙂

Sorunu çözdüm öncelikle yorum yazan herkese teşekkür ederim, çözümü şöyle buldum foCCCus programına bağladım araca cruise control fonksiyonu kapattım araca yazılımı yükledim sonrasında tekrar bağlanıp özelliği aktif ettim sonrasına hız limitleyici geldi hız sabitleyici gelmemişti bu durumda da akünün + kutubunu söküp 3dakika bekleyip tekrar taktığımda hız sabitleyicide geldi böylece bu hatanında çözümü bulunmuş oldu

bu konu aracı ilk aldığımda epey canımı sıkıyordu ama çözümü aslında basit. aracı hiç kapatmadan 20-25 km sürdüğünüzde temizleniyor. bunun için yüksek devir felan gerek yok. tamamen şehir içi kullanıyorum hatta köy içi. bir ihtiyaç için başka ilçeye ya da ilçe merkezine gidip geldiğimde temizlenmiş oluyor(git gel:28 km) ortalama 90-100 km hızla.

Focus 1.5 tdci kullanıcısı olarak size önerebileceğim kendim yaptığım EGR - DPF oranlarını içeren çizelge paylaşabilirim, şablonları inceleyin kurum yükü hangi devir aralıklarında daha fazla olduğunu göreceksiniz,kısaca uzun yolda 120 -130 basmanıza gerek yok özellikle 3000 - 3500 devir aralığına bakarsanız kurum yükü oldukca fazla bir oranda artış göstermekte.

kırıkkalede arabanın civatasını elletmeyin derim 🙂 ankarada değişimden ziyade tamirini yapan ustalar var

125*1.36=204 beygir 79kwh batarya varmis, 6kw, 11kw ve 22kw sarj uniteleri var bildigim kadariyla. bu durumda sifirdan yuze max 15 saatte dolar. 11kw olsa birazda kayip olsa 8 saat.

Kazasız belasız umarım, güzel kilometreler.

Semih hocam her gün kullandığım için (günde yaklaşık 80-100 km arası) bu şekilde oluyor 😊

Bana da ilginç geldi. Donanımsal bir parçanın arıza yapabilme ihtimalini yazılım ile ortadan kaldırıyorlarsa bence bunda kullanıcının aleyhine bir şey olabilir. Daha az güç daha az basınç v.b olabilir mi acaba

Makyaj gördü mü bilmiyorum ama hybrid modelinin 900+ menzil ile çok ekonomik olduğunu okumuştum. Çinde bir de 1,5 litre ecoboost hybrid broncolar var, 1200km menzil vaat ediyor. Aynı araçların elektriklileri var, 650 km menzilleri var. Türkiyeye bu modeller gelmeli.

Kullanım kitapçığında yazan 0w-30. Soğuk bölgelerde özellikle 0w-30 sabah ilk calıştırmada daha iyidir. Dpf ve egr yi iptal ettirmeseydiniz iyiydi. Bunun yağ vizkositesiyle bir ilgisi olmasa gerek. Castrol 0w-30 veya FMY fordun tavsiyesi.

1 2 olmaz 3 olur kapı kolu değişimi ve ilgili işlemler ile 4 olarak Amerikan park Alarm Kilitte korna Otomatik kapı kilitleme Sağa sola dönüşte sis Selektörde sislerin sönmesi Geri viteste sislerin yanması Kadrana pusula bilgisi (GPS varsa) Stopların sinyallere senkron yanması (Muayeneden geçmez) özellikleri açılır. bunlar var

Şeytan git bi ikinci el mustang mach-e al bin diyor.

Şu ara en mantıklısı Şkoda Elroq gibi. Menzil önemliyse Cupra da makul (82kW batarya var)

Otosan, TR'ye özel araç yaptırma konusunda eli zayıf. Ya da istemiyor. Kuga hybrid için de yapamadılar. Sanırım sadece Puma TR'ye özel, o da Otosan ürettiği için. Ama o da elektrikli için doğru platform değil, pil kapasitesi şu hali ile bile sınırları aşmış. Uygun pil ile gelse bile explorer'ın tasarım sıkıntısı var. Ford, röno ile falan ortaklık yapsa idi keşke. VW'nin ID modelleri tasarım olarak iyi değiller. Bunu aynen ford'a taşıdılar. Mesela koltuklar. Ben o koltukları Hindistana gittiğimde, tata modellerinde falan görürdüm. Ucuz olsun diye sökülmez kafalık kullanır Hintliler. Pek estetiği yoktur. Bunu aynen Avrupada kullanıp, bir de müşteri beklemek, ne bilem bana biraz garip geliyor.

dilim döndüğünce anlatmaya çalışayım. Araç üzerindeki en büyük aerodinamik -false- noktalarından birisi yan aynalardır. araç hareket halindeyken aynanın etrafında vortex denen bir hava girdabı oluşur, iyi bir tasarım ile bu girdap aynanın etrafından onun arkasına, yani araç B direği civarına alınır böylece sürücünün aynadan kaynaklanan -ıslık- sesi duyması engellenir. Vortex işte böyle bir şey. (umarım doğru dürüst yükledim) ... şimdi diyelim ki katya ile çalışan bir tasarımcısınız http://tr.wikipedia.org/wiki/CATIAve sizden vortex'in bir kısmını aynanın yüzeyine, ama gövdeye değil ... doğrudan aynaya aktarmanız isteniyor. Tasarımınızı buna göre geliştiriyor ve ayna kabının araca bakan tarafını azıcık oyuyorsunuz. Artık rüzgar geçerken bir kısmı aynanın yüzünü yalıyor. Yani artık elimizde -bedavaya- aynayı temizlemek için bir gereç var. Ama bu yeterli mi? Hayır... çünkü yoğun su damlaları birleşme ve yüzeylere yapışma eğilimindedir. Neden? Çünkü gaz halinden yarı - katı hale geçerken enerjilerinin önemli kısmını yitirmişlerdir. Demek ki yapmanız gereken ikinci şey o su damlalarına birazcık, ama sadece birazcık -ısıl- enerji vermek ve onları cesaretlendirmek. Burada aynanın arkasındaki rezistanslar devreye giriyor, siz parmağınızı kaldırıp arka cam rezistansınıza bastığınızda elektrik akımı direnç göstermeleri için özel olarak tasarlanmış devrelere gönderiliyor ve elektrik enerjisi ısıl enerjiye dönüştürülüyor. Rezistanslar aynayı azıcık (yaklaşık 22 - 27 derece...) ısıtıyor ve bu kadarcık destek yağmur damlarını o ana kadar sergiledikleri -yapışkan- tutumdan vaz geçiriyor. Hava itkisi geri kalan işi görüyor ve tataaa ... aynanız temiz. Yani bir buharlaşmadan daha ziyade aslında bilinçli şekilde yönlendirilmiş hava akımının -silecek- gibi çalışmasından bahsediyoruz. ...buzlanmada da aynı şey söz konusu. Ayna zaten ılık olduğu için buzlanma geç gerçekleşiyor, hava koşulları iyice sertleştiğinde de buz görece sıcak ayna yüzeyine tutunamadığı için (çünkü buz tabakası ile ayna yüzeyi arasında mikron kalınlığında bir su tabakası oluşuyor) biraz hava akımı buzu mekanik olarak hareketlendiriyor. İşin içinde sihir falan yok, Tesla'nın bize öğrettiği temel elektrik direnç etkileri ve aerodinamik tasarım becerisi aynalarınızı temizliyor/temiz tutuyor. ...ve evet. Aynalarınız sıcakken onlara çıplak parmak ucu ile dokunduğunuzda söz konusu -ısıtma- etkisini hissetmeniz zordur. (nedenlerini yukarıda açıklamıştım) aksi enerjinin israfıdır, araçta yangın tehlikesine davet çıkarmaktır ve bundan da öte aynasını -yapma- deseniz de mıncıklayacak ve parmak uçları yandığı için sizi dava edecek tüketiciler ile uğraşmaktır. bir kaç amper ile işi göreceksek neden aynalara daha fazla enerji harcayalım ki? dimi?