Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×
  • Hoş Geldiniz!

    Tüm özelliklerine erişmek için şimdi kaydolun. Kayıt yaptırdıktan sonra, konu açabilir, konuları yanıtlayabilir, kullanıcıların mesajlarını beğenebilir, özel mesaj yollayabilirsiniz.

    Kayıt olduktan sonra bu mesaj silinecektir.

Turbo Motorların Eksileri(-) ,artıları (+) Hakkında


osman gurcu

Önerilen Mesajlar

yok yok kafanız karışmasın . İkisi aynı motor focustaki 125 bg versiyonu fiestadaki 100 bg versiyonu. YUrt dışında fiestadaki 100 bg liği focusta, focustaki 125 bg liği fiestada mevcut. 

i zaten enjeksiyon L litre demek. Otosan birine öyle birine böyle demiş..

+1

Şöyle diyorlar bagajı olmayan arabana arkadan çarparlarsa arka koltuktakiler zarar görür

Kuşkusuz bunu diyen aklı evveller de vardır ama geniş bagaj toplumda aranan bir özellik, sırf depolama kapasitesi nedeniyle.

Baksana HB'de tam ebadlı stepne konulunca satışlar sıfırladı, yarım stepne bile kurtaramadı, eski Focus'larda göreceli büyük olduğu için en azından satılıyordu HB.

Yani ana sorun hacim; ne kadar büyük o kadar iyi, her zaman da böyle oldu, işlevi hikayedir... 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben de kendi çapımda bildiklerimi aktarayım;

 

-Turbo beslemeli motorları anlamak için onları hangi atmosferik kardeşleriyle karşılaştıracağımızı iyi bilmeliyiz. Turbo destekli motorlarda tüketimin alt noktası aynı teknoloji ve hacimdeki turbosuz motor kadar olabilir, üst noktası da aynı beygirdeki ve nesildeki turbosuz motordan fazla bile olabilir. Buna göre 1 lt ve turbolu, 125 bg'lik bir motorumuz olsun. Tüketimin (şehir dışı) geleceği en düşük değer, aynı teknolojideki turbosuz bir 1lt motorun değerine eşit olacabilir ancak. Alt limit budur. Üst limitte ise 125bg'lik herhangi bir atmosferik motor kadar ya da daha fazla yakabilir. Teoride püskürtme ve silindir işleme teknolojileri aynı olsa da daha dar alana zorla daha fazla hafa sıkıştırmanın baskısı yüzünden en yüksek güç halinde, aynı güçteki atmosferik denginden %3-4 fazla yakabilir. 

 

-Turbolu bir motorun en düşük tüketim anında aynı hacimdeki turbosuz kardeşine eşit yakmasının sebebi de turbonun %100 kazançlı bir sistem olmamasındandır. Aslında b, bilerek yapılan bir sistemdir. Bildiğiniz gibi turbo, egzoz gazının an itibariyle barındırdığı ısı ve hareket enerjisinin türbinlerini döndürmesiyle elde ettiği enerji ile tıpkı bir elektrik süpürgesi gibi motora gelen temiz havayı fazla fazla içine çeker. Ancak turbonun türbininin, dışarıdaki temiz havanın doğal basıncından daha fazla basınç oluşturacak kadar hızlı dönmesi için egzoz gazının basıncının ve hızının belirli bir miktara ulaşması gerekir. Tüketim/gaza basma oranı/güç ihtiyacı çok düşükse turbo kanatçıkları ya hiç dönmeyecek ve aralarındaki boşluktan geçen havayı yeterli bulacak ya da zaten silindirlerin inip kalkması ile ortaya çıkan vakum/emme hareketi ile dış havanın basıncının izin verdiği kadar havadan daha az bir hızla dönüp aslında gerçek bir katkı sağlayamacaktır. Bu durumda motor, litresi ne kadarsa o kadar litrelik bir atmosferik motor kadar havayı içeri alıp, ona göre yakıt püskürtebilir ve üreteceği güç de turbosuz kardeşinin üreteceği güç kadar olur.

 

-Gaza daha fazla basılıp, püskürtme arttırılıp, egzoz sıcaklığı (yüksek verimli, hatta doymuş yanma halinde) ve dolayısıyla basıncı artınca turbonun içindeki türbin, dışarıdaki havanın doğal basıncından daha fazlasını içine çekecek şekilde vakum etkisi yaparak dönmeye başlar ve egzoz gazı basıncı arttıkça turbo hızı (ve içeri aldığı hava da) artar. Bu durumda zorlanmış bir şekilde, litresinin izin verdiğinden çok daha fazla havayı içine alabilen motor çok daha fazla yakıtı da püskürterek daha güçlü yanmalar elde edip yüksek güç üretir. 

 

-Burada turbo sistemi kusursuz olmasa bile karşılaştırmayı güç ve verim bazında yaparsak aslında (ekonomiyi bir kenara koysak bile) çok daha üstün olduklarını görebiliriz. neden? 

1) büyük hacimli motorun silindirleri ve inip-çıkma (strok) boyları da büyük olur. Turbolu motor aslen güç dengi kardeşinden daha küçük hacimli olduğu için inip-çıkma mesafesi daha azdır. Bu da az gaza bastığımız bir anda birden gazı köklersek (turbo desteği tam gücüne ulaşmadan bile) devirlerin daha çabuk yükselebileceği anlamına gelir. 

2) hacimce denk kardeşine göre ise silindir boyu biraz daha uzuncadır. Çünkü yüksek basınçlı havayı dikine emmek ve patlamanın şiddetini daha uzun sürede elimine etmek için atmosferik kardeşinden daha uzun süreli inme-çıkma hareketi yapar, böylece devri düşer. Bu, bir kötü yan değil aksine iyi yandır. Çünkü -özellikle benzinli- motorların aslında verimli olduğu devir aralığı çok daha sınırlıdır. Atmosferik ortamda hava akış kontrolü biraz daha atmosferik şartlara bağlı olduğu ve yüksek devirlerde (doğal yollarla) yeterli hava alma/boşaltma süreleri bulunamadığı için çok fazla yakıt püskürterek güç artışı sağlansa da tüketim gereksiz yükselmekte ve birim yakıttan elde edilen enerji miktarı azalmaktadır. Bu durumda da yüksek devir çevirebilen atmosferik motorlarda ya alt devirler için de yüksek püskürtme oranı ayarlanıp her devirde güç artışı ya da alt devirleri kısılıp alt devirlerde ekonomi, üst devirlerde yüksek güç şartı getirilir. İkinci seçenek en çok rastlanan seçenektir, bu durumda ortaya çıkan zayıflığı telafi etmek için de birbirine yakın veya sayıca fazla vites şart olur. Kesin ekonomi ya da kesin gücü elde etmek için vitesleri hatasız değiştirmeniz gerekir. Turbolu bir motorda ise devir aralığı nispeten daha az ama devir başına verimlilik daha fazladır. Zaten litrece küçük olması gazdan ayağınızı çektiğiniz zaman otomatik olarak tasarrufu getirirken gazı köklediğinizde vites değişimi çok gerekli olmadan herhangi bir devirde yüksek torka ve dolayısıyla dolgun bir güce ulaşabilmektedir. Bu da turbolu motoru daha fazla hatalı veya tembel vites değişimine karşı daha bağışıklı hale getirir. 

 

-Turbo gecikmesi hakkında bir detay da vereyim; turbo gecikmesi, anlık olarak motorun "mevcut devrinde" vaadedilen en yüksek torka ulaşmasıan kadar geçen süredir. Bu konu özellikle 1.4 TSi motorlar hayatımıza girdiğinde çok konuşulmaya başlanmıştı. Çünkü 1.4 ya da 1.6 lt atmosferik, orta güçte bir motorda gazı köklediğinizde kısa bir süre içinde bulunduğu devrin izin verdiği en yüksek torka geçiyordu. Ancak gazı köklediğimiz senaryolarda turbolu motoru ekonomik olan denk litreli kardeşiyle değil, güçlü olan denk güçlü kardeşiyle karşılaştırmak lazım. TSi 1.4 lt, 140 bg modelini ele alalım. Atmosferik olarak 2.0 ya da 2.2lt bir motordan elde edilebilir bu güç (2.0FSi motor 143bg'di di mi?). Hem 1.4 TSi ile hem de 2.0 FSi ile sırasıyla 2. ve 3. viteslerin 1500'er devirlerinde sabit hızda gidiyorken gazı köklediğinizde iki motorda da önce ses, sonra titreşim, en son güç artışı olacaktır (şöförün hissettiği sırayla).

 

Atmosferik motordaki gecikmenin sebebi büyük inme-çıkma mesafesi dolayısıyla devrin yavaş yavaş artmasıdır. Çünkü yakıt püskürtmesini arttırmanın neticesini ancak bir tam "zaman" (motorlar 4 zamanlı bildiğimiz gibi) tamamlandığında alabilirsiniz. Püskürtme anındaki artıştan sonraki devri ne kadar çabuk tamamlıyorsa daha yüksek güçlü olan bir sonraki devre/devirlere o kadar çabuk geçer. 

 

Turbolu motorda ise silindir boyu çok daha kısa olmasına rağmen püskürtme artışının neticesi ancak iki kademede görülür. İlk olarak püskürtme artar, inme-çıkma tamamlanır ve yüksek sıcaklık/basınçta egzoz gazı çıkar; daha sonra egzoz basıncıyla hızlanan turbo daha çok hava alır ve aşırı besleme moduna geçer, bunu tespit eden ECU (beyin) yakıtı bir miktar daha arttırır (çünkü peşinen çok fazla yakıt, çok az hava karışımı olursa motor boğulur). Böylece yakıt, ve dolayısıyla güç artışı 2 kademede olmuş olur. Ancak motor küçüldüğü için bu bekleme atmosferik büyük hacimli kardeşine göre daha azdır. Bu yüzden turbo gecikmesini denk hacimli atmosferik motorların tepkileriyle karşılaştırmamak gerekir

 

 

Turbo gecikmesini arttıran en büyük iki etken de turbonun çok büyük olması ve ara soğutucunun olmasıdır. Ara soğutucu son tahlilde yüksek güç elde etmek için iyi iken, havayı soğutması ve hızlı basınç/talep değişikliklerine ayak uydurması zordur. Bu yüzden genellikle rölanti gücünden (atmosferik ortam) tam güce geçene kadar, 100-200 bg aralığındaki ortalama bir motorda 1-1.5 saniye kaybettirir. Ancak bir kez tam tempoya ulaştığında son güce katkısı olumludur. Bu durumu telafi etmek için firmalar, az önce bahsettiğim "çok vites koymaya gerek olmaması" kuralından vazgeçerler ve turbolu motorlara da çok vites koyarlar. Böylece turbo gecikmesini yaşamak istemeyen birisi gaza bastığı an itibariyle kolayca vites düşürüp devri çabucak yükseltebilir (turbonun erken dönmesine küçük bir katkıda bulunmak için).

 

Bu gecikmeleri yok etmek için bilinen bir kaç tane daha yol vardır. Twin Scroll'dan forumda bahsedilmiş. Çok yüksek güçlü araçlarda çift turbo (biri büyük biri küçük) kullanılabilir. Yine yüksek güçlü araçların bazılarında turboya ek olarak daha verimsiz bir modeli olan supercharger (doğrudan kranka bağlı ve devirle sabit artan, yakıttan bağımsız bir vakum aracı) kullanılabilir, 8 şeklinde ve iki farklı boruyla hesaplanmış, böylece her daim belirli bir miktar basıncı (giriş başıncı olarak) hali hazırda bulunduran twinpower turbo sistemi kullanılabilir (bunu BMW kullanıyor, keramet turboda değil, boru sisteminde ve çok başarılı), bir de bazı egzoz gazı ile temiz havanın tam ayrılmasına izin vermeyen küçük tip turboların yerine çift türbinli, çift salyangozlu ve elektronik kontrollü turbolar kullanılabilir; bunların salyangozları birbirlerinden uzak olduğu için temiz hava egzoz gazıyla temas edip kirlenmez veya ısınmaz. 

 

Kısacası çok büyük olmayan (özellikle doğru boru döşemesi ve doğru ara soğutucu seçimi gibi) önlemlerle turboların atmosferik motorlara olan dezavantajları kolayca yok edilebilirken atmosferik motorların turbolara karşı olan dezavantajlarını -yakıt harcamadan- yok etmek mümkün değildir. Yüksek verimli ya da zengin karışımlı ve yüksek sıcaklıklı yanma sonucu ortaya çıkan ve aşırı zehirleyici olan azotlu bileşiklerin de turbo destekli motorlarda %95-98 kadar daha az olduğunu ve böylece EGR sistemine gerek kalmadığı için alt devirlerde kolayca hem performans hem de tasarrufun elde edilebileceğini de düşünürsek çevre açısından da daha iyi sistem turbolu motorlar.

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

. sü de mesela 1.0 ın turbosu 248bin devre çıkıyor ve 248bin devirden durmaya kadar geçen süre yanlış hatırlamıyorsam 8 dakika falan.

 

Bunlar gerçek mi yoksa öyle mi düşünüyorsunuz ?  248 bin devir maximum devri olabilir fakat 8 dakikada durması biraz enteresan geldi bana :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

1) büyük hacimli motorun silindirleri ve inip-çıkma (strok) boyları da büyük olur.

2) hacimce denk kardeşine göre ise silindir boyu biraz daha uzuncadır.
 

Bunlardan Ford'un haberi yok herhalde

Stroke değerleri

1.6 atmosferik ve EB aynı 81,4 mm

1.0 EB ise azıcık uzun 82 mm

Bu gecikmeleri yok etmek için bilinen bir kaç tane daha yol vardır.

Yollardan biri de turboyu küçük ve hafif yapmak, ataleti ne kadar az olursa devirlenmesi o kadar kolay olur. Ancak o zaman da motor devri arttıkça yeterince hava basamaycağı için hacimi tutturmak için salyangozun devrini arttırmak lazım. Bu yol 1.0 EB'da kullanılıyor, küçük turbo yüksek devir.

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Trust us, we're an engineer! Bu motor 2 yıldır en iyi motor ödülü alıyor kasmaya değmez..Alın gitsin

 

----

 

 

1.0i denilen şey aslen turbosuz versiyondur turbolu ise 1.0T'dir güç olarak değişkenlikler var tabiki ama bu model'den modele değişmez yani 1.0T focus'ta da Fiesta'da da B-max'te de Mondeo'da da aynı olacak. 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

 

Bunlardan Ford'un haberi yok herhalde

Stroke değerleri

1.6 atmosferik ve EB aynı 81,4 mm

1.0 EB ise azıcık uzun 82 mm

 

 

Yollardan biri de turboyu küçük ve hafif yapmak, ataleti ne kadar az olursa devirlenmesi o kadar kolay olur. Ancak o zaman da motor devri arttıkça yeterince hava basamaycağı için hacimi tutturmak için salyangozun devrini arttırmak lazım. Bu yol 1.0 EB'da kullanılıyor, küçük turbo yüksek devir.

 

Doğru söylemişim :) ; turbolu bir motorun strok boyu, güç olarak denk atmosferik kardeşine yakınken -elimizde veri yok ama tahmin etmesi zor değil- atmosferik bir 1.0 lt motorunkinden büyük olabilir. Tabi (bu detay önemli) belirli hacimlerde (çok büyük farklar olmadığı için) üretim kolaylığı açısından farklı sistemlere (turbolu, turbosuz, dizel) hizmet edecek ama birebir aynı kalıplar da çıkabilir. Hatta yanlış hatırlamıyorsam bir zamanlar A3, A4 ve Passat'ta meşhur olan 1.8T motor, 2.0 versiyonunun birebir aynısı olup sadece silindirlerin içine gömlek eklenerek hacmi değiştirilmişti. Böylece hacim küçülüyor, duvar kalınlaşıyor, turboya dayanım artıyor, strok boyu uzun kalıyordu.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bunlar gerçek mi yoksa öyle mi düşünüyorsunuz ?  248 bin devir maximum devri olabilir fakat 8 dakikada durması biraz enteresan geldi bana :)

248 bin tabii ki maksimum devri. 8 dakikadan çok emin değilim, nerede okuduğumu bulamadım şimdi. O yüzden isterseniz kayıtlardan silinsin :(

Turbonun düşük sürtünmeli olduğunu gösteren bir yazıda okumuştum. 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

248 bin tabii ki maksimum devri. 8 dakikadan çok emin değilim, nerede okuduğumu bulamadım şimdi. O yüzden isterseniz kayıtlardan silinsin :(

Turbonun düşük sürtünmeli olduğunu gösteren bir yazıda okumuştum.

Kayıtlardan neden silinsin, yorum yapmışsınız doğru veya yanlış. Onu silmek sansürdür. Günümüzde sıkça karşılaştığımız sansürü, foruma sokturmayız :)

Ben deneme amaçlı 1.4 tdci-hdi turbosunu dip gaz basılı iken tahminen 5000 devirde iken motor ,motoru stop ettik. Yaklaşık 1 dakikadan az döndü ve durdu turbo. Siz 8 dakika yazınca biraz şaşırdım hakikaten 8 dakika mı dönüyor diye. Büyük ihtimalle okuduğunuz yerde de yanlış bilgi yazılmış. Doğrudur çok düşük sürtünmesi var. Ataleti oldukça düşük hafif bir parçadan yapılıyor.

1.0 eb turbosunda özel bir malzeme kullanıldığını duymuştum. Ve bundan 4-5 sene önce kurbağa reklamıyla ilgimi çeken 1.4 tsi motorlarından sonra küçük hacimden yüksek performansa merak sardım. Fakat verimli ve kronik sorunu olmayan tek 1.4 tsi motoru 122 beygirlik olan. 170-160-140 lık olanlarda arızalara sıkça rastlanıyor. Ve Ford 400 cc düşük hacimle 125 beygirlik bu motorunda kronik hiçbir sorun çıkmadı şu ana kadar. Ömrüde uzun olursa Volkswagen grubu yeni motor arayışlarına girecektir hatta girmiştir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ömrüde uzun olursa

Eyvah şimdi bunu Osman okuyacak ve fena halde endişelenecek

yani küçük motora yüklenildiğinde ve birde turbo ise fazla tüketim kaçınılmaz olur mu?
 

Tam yük halinde daha fazla yakıt tüketebilir ama bunun sizin için pratik önemi yok, doğru kullanıldığında atmosferik 1.6'ya göre toplamda %15 daha az yakıt tüketiyor.

1. Bu motor hakkında ciddi endişeleriniz varsa bize güvenip almayın

2. Doğrudan 1.6 atmosferiğe bakın daha da fazla indirim yakalama şansınız var ne de olsa tedavülden kalkacak bir teknoloji

3. Yakıt tüketimi ve masrafı önemli ise 1.6 atmosferik alıp LPG taktırın, tabii yıllık km'niz önemli

4. Yine de karar vermekte zorlanıyorsanız yazı - tura atın, her zaman işe yarar.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Eyvah şimdi bunu Osman okuyacak ve fena halde endişelenecek

 

 

 

Tam yük halinde daha fazla yakıt tüketebilir ama bunun sizin için pratik önemi yok, doğru kullanıldığında atmosferik 1.6'ya göre toplamda %15 daha az yakıt tüketiyor.

1. Bu motor hakkında ciddi endişeleriniz varsa bize güvenip almayın

2. Doğrudan 1.6 atmosferiğe bakın daha da fazla indirim yakalama şansınız var ne de olsa tedavülden kalkacak bir teknoloji

3. Yakıt tüketimi ve masrafı önemli ise 1.6 atmosferik alıp LPG taktırın, tabii yıllık km'niz önemli

4. Yine de karar vermekte zorlanıyorsanız yazı - tura atın, her zaman işe yarar.

 

Yok Cem hocam yazdıklarınızı büyük keyifle okuyorum ve analiz ediyorum.Doğruları söylüyorsunuz her zaman sonucunda.

1-Ciddi endişelerim yok ama sadece bilgi sahibi oldukça her geçen gün benimsiyorum.

2-Gerçekten kalkacak mı ya? ama sanırım 2-3 sene daha gider belki? 1.0L ecoboostta indirimi deneriz bakalım, soracağım en son kaça bırakabilirler diye.

3-Yakıt tüketimi ve masrafı derken . örneğin 500km de biri 100tl yaksa diğeri 150tl yaksa ciddi fark ama arada 20tl fark olsa önemli değil tabi.yıllık tüketimim 15.000km geçmez maximum. haftada 200-250km yapsam ayda 1000 olur arada farka olsa 12.000-15.000km olur yıllık tüketimim.Örneğin 1.0L ecoboost şehir içi 32 krş yaksa tüp takılsa atmosferik 1.6 ya kaç krş yakar?

ecoboost şehir dışı kaç krş yakar tahmini 1.6 tüplü kaç yakar tahmini?

tabi bu tüketimleri şehir dışı 90km hızı geçmemek ve sakin kullanımda soruyorum?

4-Yazı tura olayı tuttum bunu yaa:-)))

 

Velev ki Hocam , 999cc rampada benim gibi 5 adamı ki 600kg ya yakın olacaz , sanırım kapasitesi 549kg diye okumuştum zorlanmaması, turbo motor olması atmosferikten daha fazla titiz ve dikkatli kullanım gerektirmesi, bu motoru çok iyi bilen bakım tamir vb ustaların olması,ileride satmak istediğimde 1000cc nin rağbet görüp görmemesi düşünceleri düşündürüyor.

ama bu olmuyor ki 1.0 ecoboost almayı hiç düşünmem değil, şu anda ikilemde ve analiz öğrenme araştırma ve karar verme aşamasındayım.Sizlerden çok şey öğrendim , herkeze çok teşekkür ederim , iyi ki bu foruma gelip üye olmuş ve sizlerle tanışma konuşma fırsatı bulmuşum diyorum.

İyi ki varsın focuscluptr:-)))

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Örneğin 1.0L ecoboost şehir içi 32 krş yaksa tüp takılsa atmosferik 1.6 ya kaç krş yakar?

ecoboost şehir dışı kaç krş yakar tahmini 1.6 tüplü kaç yakar tahmini?

tabi bu tüketimleri şehir dışı 90km hızı geçmemek ve sakin kullanımda soruyorum?

 

Hocam, teknik veriler sabit. Teknoloji ortada, sen hala kuruş hesabındasın.

Önce sürüş deneyimi olduğunuz arabalar üzerinden kafanıza takılan pratik soruları belirleyin daha sonra gidip test edin beğendiğiniz bütçenize uyan aracı. Hariçten gazel okumaya gerek yok.

 

Veya

 

"Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hocam, teknik veriler sabit. Teknoloji ortada, sen hala kuruş hesabındasın.

Önce sürüş deneyimi olduğunuz arabalar üzerinden kafanıza takılan pratik soruları belirleyin daha sonra gidip test edin beğendiğiniz bütçenize uyan aracı. Hariçten gazel okumaya gerek yok.

 

Veya

 

"Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın."

 

kuruş hesabı değil yaptığım, sadece yakıt ekonomisini tartıyorum güzel kardeşim.yakıt tüketimini öğrenmek karar vermek kendi kararım sonucunda , ben verileri hesaplamak istiyorum.

Bu arada çok William Shakespeare okuyorsun anladım kadarı ile :-)))

bu atasözü ile nasıl bağdaştırdın anlayamadım?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

kuruş hesabı değil yaptığım, sadece yakıt ekonomisini tartıyorum güzel kardeşim.yakıt tüketimini öğrenmek karar vermek kendi kararım sonucunda , ben verileri hesaplamak istiyorum.

Bu arada çok William Shakespeare okuyorsun anladım kadarı ile :-)))

bu atasözü ile nasıl bağdaştırdın anlayamadım?

Kuruş hesabından kastım yakıt ekonomisinin hesabını kuruş üzerinden giderek hesaplayamazsınız, hesabınız tutmaz zamanla. Litre hesabı yapmayı öğrenin derim. Ayrıca aracın teknik verileri sabit, 100km de kaç litre yaktığını görüyorsunuz. Birebir farkı anlamak istiyorsanız, yanınıza 3 arkadaşınızı daha alın gidin arabalara binip yokuş yukarı testinizi yapın.

 

Shakespeare'in sözü atasözü değil, bir diyalog. Neyle bağdaştırdığımı bir bankacı olarak anlayabileceğinizi düşünüyorum.

 

Benden bukadar yazı tura yerine o piti piti öneriyorum ben.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Velev ki Hocam , 999cc rampada benim gibi 5 adamı ki 600kg ya yakın olacaz , sanırım kapasitesi 549kg diye okumuştum zorlanmaması, turbo motor olması atmosferikten daha fazla titiz ve dikkatli kullanım gerektirmesi, bu motoru çok iyi bilen bakım tamir vb ustaların olması,ileride satmak istediğimde 1000cc nin rağbet görüp görmemesi düşünceleri düşündürüyor.

1- çekme sorunu yok.

ağırlık dediğiniz şey 2 tane dir...bir arabanın güvenli sürüşü açısından 2. si lastiklerin çekeceği yük. bu aracın max yükü 600 veya 640 kg dır bu da üstündeki lastiğin yük endeksidir.  alırsınız 1.6, yük 640 kg dır, tüp taktırınca bu 540 a düşer, yeni ruhsatta yazar..100 ünü lpg kiti yemiştir.

 

2- 5 sayfadır bunu anlatmaya çalışıyoruz.. bu motor her ford arabasında çalışıyor artık ve kronik sorun çıkarmadıkça tutmayacak diye bir şey mümkün değil.. çünkü az yakıyor, basınca gidiyor, yüklüyorsun 5.-6. viteslerle rahatça tırmanıyor.

 

bu arabanın 5. vitesle çıktığı rampayı 1.6 ile 3 e düşürerek çıkarırsınız. bu araç 5. vites 3000 devirle çıkarken 115 basarak tırmanır, 1.6 3. vites 4000-4500 devir yapar, yaklaşık 90 la falan tırmanır...hangisi az yakar hangisi çok yakar hesap ortada..

 

daha ne olsun..

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.