Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×

Genel Arama

'bijon ölçü' için sonuçlar gösteriliyor. Not:En az dört harfli arama yapınız.

  • Etiket'e Göre Ara

    Aralarına virgül (,) koyarak ekleyin. Etiket nasıl kullanılır bilmiyorsanız lütfen boş bırakın. Öğrenmek için tıklayabilirsin
  • Yazar'a Göre Ara

İçerik Türü


Forumlar

  • Ortak Alan - Sosyal
    • Forum Duyuruları & Kuralları
    • Tanışma
    • Hayattan Paylaşımlar
    • Fotoğraflar - Videolar
    • İlanlar
  • Ford Garajı
    • Focus I
    • Focus II
    • Focus III
    • Focus IV
    • Ford SYNC Sistemleri (Tüm OEM)
    • Ford Genel Bakım ve Yedek Parça Bilgilendirme (Burada Soru Sormayınız)
    • Servis & Usta Önerisi (Sorun Yazma Yeri Değil)
    • Focus C-Max & Grand C-max
    • Fiesta
    • EcoSport (CUV)
    • Puma (CUV)
    • Kuga (mCUV)
    • Mondeo
    • Focus ST & RS
    • Ranger
    • Diğer Ford Modelleri
  • Diğer Markalar
    • Vag (VW)
    • Diğer Markalar
  • Sponsorlar & Anlaşmalı İş Yerleri ve Kampanyalar
    • ER-OL Otomotiv - Ford Yedek Parça
    • Kampanya ve Anlaşmalı İş Yerleri
    • Sponsor Olarak Başvurmak İçin
  • Otomobiller Hakkında
    • Otomobil Sohbetleri
    • Otomobil Önerisi
    • Ford Dünyasından Haberler
    • Genel Otomotiv Haberleri
    • Testler & Karşılaştırmalar & İncelemeler
    • Bizim Test ve Yorumlarımız
    • Lastik ve Jant Seçimleri
    • Araç Temizliği, Boya ve Çizik vb.
    • Sigorta, Kasko, MTV, Ceza ve Muayene
    • Teknik ve Faydalı Bilgiler
    • Motor Sporları
    • Yakıt ve Lpg Konuları
    • Bakım - Servis & Yedek Parça
  • Aslan Cimbom Forum: Galatasaray
  • En Büyük Fenerbahçe Forum: Konular

Günlükler

  • Y.Çağatay'ın Gözüyle
  • The Chronicles
  • Ben ettim, sen etme!
  • Cembo'nun Not Defterinden

Kategoriler

  • Focus Mk3
  • Focus Mk4
  • C-Max Mk2
  • Kuga Mk2

Şurada arayın...

Şunları bulun...


Oluşturma Tarihi

  • Başlangıç

    Son


Son Güncelleme

  • Başlangıç

    Son


Sayısına göre filtrele...

Katılım

  • Başlangıç

    Son


Üye Grubu


MSN


Website URL


ICQ


Yahoo


Jabber


Skype


AIM


Şehir:


Arabam:


Meslek:

  1. Tüm Volvo araçların orjinal park sensörleri bir saniye geç tepki veriyor. Stop kırınlar çoğunluk olmakla birlikte tampon vurup hasar alanlar var. Arkadan araç geçip gidiyor o zaman ötmeye başlıyor. Her modelde var fakat düzeltilmiyor bu hata. Düzeltilemiyor mu düzelmiyor mu belirli değil. Ford Focus başta olmak üzere birçok modelde şu kapaklı bijonlar kullanılıyor. Ses yapıyor, düşüyor, yamuluyor, bijon anahatı içinde kalıyor. Ford inatla garantiden değiştiği ve yeni araçlarında sabit bijon kullanmıyor. Koltuk başlığı çok önemli değil. Yolda bırakmıyor,ses yapmıyor vs.. Çift kütleli volanlar belirli zaman sonra yayların küçülmesinden ötürü boşluk, ses ve birazda olsa balans bozukluğu yapıyor. Ford yine inatla değiştirmiyor. Balatalarda kullanılan malzeme, çevre kirliliği olmasın diye asbest kullanılmadan yapılıyor ve bu yüzden erken aşınıyor eskisine göre. Asbest en sert malzeme değil, balatada çok daha sert ve dayanıklı malzemeler var porselen gibi. Fakat servis kârı düşünülerek bu balatalar hâlâ üretiliyor. Son zamanlarda debriyaj pedalım basılı kaldı şikayetleride arttı. Sanırım baskılarda da sorun var. Birkaç kişiden baskı şemsiye yaylarının kırıldığını duydum. Vw kadar olamadı Ford Sizin araç vag grubu markası değil mi? DQ200 şanzıman ise garantide. Detaylı bilgi için google.com
  2. Aynı olay 2008 ya da 2009 yılında Cmaximde olmuştu. Arabanın 2. takım lastiklerini bitirmiştim. 3. takımı alacaktım. Contiler için ford bayiisi şahsuvaroğlu çok iyi fiyat veriyordu fakat ben kredi kartımın hesap kesim tarihi için birkaç gün daha bekleyecektim. Neyse bir akşam 18:00 18:15 gibi acıbademde karakolun orada yola yeni açılan bir çukura düştüm ve sağ ön lastiği yardım. İşte çok bilmenin zararları : ince stepneler biliyorsunuz öne takılmaz . Ön teker bile patlasa sen stepneyi arkaya takmalı ve arkadan çıkardığın sağlam lastiği öne takmalısın. Neyse ben giriştim arka lastiğe. Herkes bakıyor adam salak mı ön tekeri patladı arka tekeri değiştiriyor diye. Neyse arkanın son bijonunda o dandik bijon anahtarı mevta oldu ve iç yüzeyi tamamen eridi gitti. Hiç bir şekilde bijon tutmuyor . Ben şimdi arkada ince stepne önde yarık lastik elimde sağlam lastikle kalakaldım. Kimseyi bulamadım. Neyse eski acıbademliyiz yaklaşık 200 m ileride Kuruçeşmede Jumbonun orada lastikçi var. Lastik zaten yarık mecburen yenisi alınacak o halde gitmenin zarraı olmaz dedim. Yavaş yavaş lastikçye gittim. Bomba!!!! Lastikçi batmış, kapanmış. Bir 250 m ileride renault servisi var (Kmela Tepretoğulları) adamlara rica ederim bir bijon anahtarı verirler dedim. Gittim . Araba FORD diye vermediler. Kapattık dediler. Nasıl küfrettim içimden..Bir 250 m ileride normal tamirciler var. Onlara gittim de adamlara para verip lastiği değiştirdim. Tabii ertesi gün kredi kartı falan dinlemeden lastikleri değiştirdim. Serviste zaten tabanca olduğu için torku çok yüksek ve çok sağlam sıkıyor ondan anahtar zayıf kalıyor dediler. Ben de carrefourdan bijon anahtarı almıştım ama kalite olarak orjinalden farksızdı, o da dandikti yaniii...
  3. bozulunca bende bundan aldım 10 lira izeltaş http://www.akakce.com/anahtar/en-ucuz-izeltas-1940090019-19-mm-pipo-tipi-tornavida-agizli-bijon-fiyati,1082155.html
  4. Arkadasin fluence i var. O da siyirmis. Nerde eski muratlardaki bijon anahtarlari.
  5. Geçmiş olsun, Katlanabilir, açıldığında artı şeklini alan bijon anahtarlarını şiddetle öneririm. Fazla yer kaplamıyor, yeterince güçlü, kullanımı buna göre kat kat daha kolay.
  6. Merhaba Arkadaşım C Max ini sattı (2004 trend) eski jantları duruyor bu jantların bijon aralığı focus 3 lere oluyormu? Eğer oluyorsa bana verecek bende kışlıkları bu jantlara takmayı düşünüyorum. Sizce olurmu?
  7. Fordlarda kronik sorunlardan biri malesef. Bijonu neden kapaklı yaparlarki. Değişim yapılsa da ileride tekrar boşluk yapacağı kesin. Böyle olacağına kapaksız paslanmaz parlak metalden yapsalar bijonları bu duruma gerek kalmayacaktı. Peki dediğim gibi kapaksız parlak metalden tek parça bijon varmı bildiğiniz.
  8. Ozan Kar

    Bijonlar,

    bi süre sonra komple düşüyor o kapak. benim değişimden sonra 4-5 kere sök tak yapılmıştır oynamıyor. normal kabul etdip etmemek size kalmış(dediğim gibi benimkini kendileri söylediler değiştirelim diye) ama düşerse orjinal bijon anahtarıyla açamazsınız 18 anahtar gerekir ayrıca kötü görünüyor. servisi değişime ikna edemezseniz düşmeden önce söküp silikonla yapıştırın hem oynamaz hem düşmez.
  9. Bende de 2-3 tanesinin kapağı düştü çoğunda boşluk var. Hava tabancasına gerek yok orijinal bijon anahtarı bile bir tane kapağı yamulttum yerine oturmaz hale geldi. Serviste garantiden değişirler mi acaba diye düşünürken cevabı buldum servise gitmeden. Forumunda en güzel yanlarından biriside bu sanırsam Bu arada bir titanium gördüm onunda bir tanesinin kapağı düşmüştü.Demekki farklı bir bijon yok onlarda.
  10. evet, kapaklı bijonlar. titaniumlara çakma bijon koymuşlar.. diğerleri neden kapaklı anlamış değilim. 85 model reno 12 lerde bile çakma bijon var
  11. iyi akşamlar arkadaşlar. aracım focus 2012 sedan titanium..fabrikadan gelen lastiklerin üzerinde orjinal titanium jantları var. orjinalleri yazlık lastiklerimde kullanıyorum.kış lastiklerim içinse aşağıdaki jantları almayı düşünüyorum.bijon aralığı aynı 5X108. sizce nasıl bu jantlar? 650 tl fiyatı var. sadece kışın 3-4 ay kullanıcam ama yinede düzgün bişey olması gerekli diye düşündüm.bunlar düzgün mü? :):)teşekkür ederim...iyi akşamlar.. http://www.sahibinden.com/ilan/yedek-parca-aksesuar-donanim-tuning-jant-lastik-jant-16-inc-ford-janti-sifir-141274500/detay/
  12. Bir de şöyle bir Issız Ada Hikayesi var: Aileler için düzenlenen gemiyle dünya turuna pek çok aile katılır. Gemi Büyük Okyanus üzerindeyken şiddetli bir fırtınaya yakalanır. Fırtınada gemi batar ve filikaya binenlerden sadece beş aile kurtularak, üzerinde on binlerce adayı barındıran koca okyanustaki adalardan birine salimen ulaşırlar. İlk gözlemledikleri, adada hemen her şeyin mevcut olduğudur. Bu yüzden adaya Bereket Adası ismini verirler. Bereket Adası’nda çok uzun yıllar hatta belki ömürleri boyunca kalma ihtimalinin yüksek olduğunu görüp kaderlerine razı şekilde kendi medeniyetlerini kurmaya karar verirler. Zira; her biri maharetli insanlardan oluşan bu ailelerde bazıları marangozluk gibi yeteneklere sahip, kimisi ziraat işlerinden anlamakta ve ziraat ürünlerini işleyebilme konusunda becerili insanlar bulunmaktadır. Aileler için düzenlenen gemiyle dünya turuna pek çok aile katılır. Gemi Büyük Okyanus üzerindeyken şiddetli bir fırtınaya yakalanır. Fırtınada gemi batar ve filikaya binenlerden sadece beş aile kurtularak, üzerinde on binlerce adayı barındıran koca okyanustaki adalardan birine salimen ulaşırlar. İlk gözlemledikleri, adada hemen her şeyin mevcut olduğudur. Bu yüzden adaya Bereket Adası ismini verirler. Bereket Adası’nda çok uzun yıllar hatta belki ömürleri boyunca kalma ihtimalinin yüksek olduğunu görüp kaderlerine razı şekilde kendi medeniyetlerini kurmaya karar verirler. Zira; her biri maharetli insanlardan oluşan bu ailelerde bazıları marangozluk gibi yeteneklere sahip, kimisi ziraat işlerinden anlamakta ve ziraat ürünlerini işleyebilme konusunda becerili insanlar bulunmaktadır. Aileler için düzenlenen gemiyle dünya turuna pek çok aile katılır. Gemi Büyük Okyanus üzerindeyken şiddetli bir fırtınaya yakalanır. Fırtınada gemi batar ve filikaya binenlerden sadece beş aile kurtularak, üzerinde on binlerce adayı barındıran koca okyanustaki adalardan birine salimen ulaşırlar. İlk gözlemledikleri, adada hemen her şeyin mevcut olduğudur. Bu yüzden adaya Bereket Adası ismini verirler. Bereket Adası’nda çok uzun yıllar hatta belki ömürleri boyunca kalma ihtimalinin yüksek olduğunu görüp kaderlerine razı şekilde kendi medeniyetlerini kurmaya karar verirler. Zira; her biri maharetli insanlardan oluşan bu ailelerde bazıları marangozluk gibi yeteneklere sahip, kimisi ziraat işlerinden anlamakta ve ziraat ürünlerini işleyebilme konusunda becerili insanlar bulunmaktadır. Aileler için düzenlenen gemiyle dünya turuna pek çok aile katılır. Gemi Büyük Okyanus üzerindeyken şiddetli bir fırtınaya yakalanır. Fırtınada gemi batar ve filikaya binenlerden sadece beş aile kurtularak, üzerinde on binlerce adayı barındıran koca okyanustaki adalardan birine salimen ulaşırlar. İlk gözlemledikleri, adada hemen her şeyin mevcut olduğudur. Bu yüzden adaya Bereket Adası ismini verirler. Bereket Adası’nda çok uzun yıllar hatta belki ömürleri boyunca kalma ihtimalinin yüksek olduğunu görüp kaderlerine razı şekilde kendi medeniyetlerini kurmaya karar verirler. Zira; her biri maharetli insanlardan oluşan bu ailelerde bazıları marangozluk gibi yeteneklere sahip, kimisi ziraat işlerinden anlamakta ve ziraat ürünlerini işleyebilme konusunda becerili insanlar bulunmaktadır. lk zamanlarda kendi ürettiklerini diğerleriyle takas ederek her şeyi kendilerinin yapmalarına gerek kalmadan yaşamaya devam ederler. Zamanla refah seviyesinin artması, ailelerin genişlemesiyle artık memleketlerindeki kullandıkları para gibi bir ölçü aracına ihtiyaç duymaya başlarlar. Lakin içlerinde para işinden anlayan yoktur. Neyi para olarak seçecekleri, parayı nasıl üretecekleri, nasıl dağıtacakları gibi hususlar konusunda karar verememektedirler. Başlarda altın veya değerli bir maden kullanmayı düşünürler. Ancak adada yaptıkları araştırmalarda böyle bir maden bulamazlar. İşte o sıralarda adaya fırtınalı bir havada kayığıyla yeni birisi ayak basar. Fırtına sonucu batan bir gemiden kurtulan tek kişidir. Adada yaşayanları görerek sevinir. Hele onların ürettiği evler, oluşturdukları belli zenginlik sevincini iyice katlar. Asıl sevincini artıran husus ise; ailelerin mallarını değiştirme yani takas işlemlerindeki zorlukları anlatarak para olarak kullanacakları bir şeye ihtiyaç duyduklarını ancak nasıl yapacaklarını bilmediklerini ifade etmeleri olmuştur. Diğerleri tarafından fark edilmeyen gözlerindeki şeytani bir gülümsemeyle kendisinin bankacı olduğunu ve bu işlerin uzmanı olduğunu ifade eder. Hepsi çok sevinmiştir. Artık herkes ürünlerini rahatlıkla değiştirebilecekleri bir ölçüyekavuşmuştur. Ertesi gün bu işi halledeceklerini belirterek ayrılırlar ve güzelce uyurlar. Ada Lirası (AL) Doğuyor Ertesi günü bankacının yanına gittiklerinde yanında bir sandık olduğunu görürler. Bankacı bunun içinde altın var der. Bir de mürekkepli kalem ile kâğıtlar çıkarır. Sonra şöyle devam eder: “Adamızda Ada Lirası (AL) ismiyle yeni bir para çıkaracağız. Bu altınlara karşılık olmak üzere şimdi 1000 Ada Lirası üreteceğiz. Bunları tek tek farklı rakamlarda imzalayacağım. Bunlar sizin kağıt paralarınız olacak. Bunları her aileye 200 ada lirası olmak üzere borç vereceğim. Tabi bu benim altınlarıma karşılık olduğu için ve borç olarak verdiğimden sizden imzalı taahhütname alacağım. Bütün bunlara karşılık da az bir miktar faiz alacağım. %5 gibi bir rakamın fazla olmayacağını düşünüyorum” der ve adadakilere de kabul ettirerek 1000 ada parasını her aileye 200 Ada Lirası (AL) olacak şekilde dağıtır. Her aile borç senetlerini imzalar ve sevinçle 200 ada parasını alarak ayrılır. Kurulan Sistemin Adı: Borca Dayalı Para Sistemi Yukarıda görüldüğü gibi adadaki tüm para borca dayalı olarak üretilmiştir.Adadaki tüm ailelerin borcunu ödemesi durumunda ortada para kalmayacaktır. Öte yandan, Matematikte 4 işlem yapabilen herkes eğer biraz sorgularsa kurulan sistemdeki çarpıklığı ve parayı nasıl ölçü aracı olmaktan çıkaracağını anlayacaktır. Bankacı toplamda 1000 Ada Lirası olan bu kâğıtları her aileye 200’er Ada Lirası şeklinde dağıtıyor. Bir sene sonra her aile %5 faiziyle 210 Ada Lirası getirmek zorunda. Yani 5 aileden toplanacak 210 Ada Lirasının yıl sonunda 1050 Ada Lirası olarak (210×5) geri iade edilmesi gerekiyor. Soru şu: Bankacının dağıttığı toplamda sadece 1000 Ada Lirası olduğuna göre 50 Ada Liralık fark nereden bulunacak? Yani, adada dolaşan 1000 AL para miktarının üstünde (1050 AL) bir para piyasadan toplanma durumunda. Halbuki adada parayı basma yetkisi sadece bu adamda. Ortada olmayan bu para nasıl temin edilip geri ödenecek? Bu, 50 Ada Liralık kısım ödeme taahhüdünde bulunan ailelerden çıkmak zorunda. Kurulan bu sistem Borca Dayalı Para Sistemi olarak isimlendirilip ülkelerdeki para sisteminin temelini oluşturmaktadır. Bu sistemde servet mütemadiyen parayı borca dayalı olarak üretenlere yani bankacılara doğru akmaktadır. Parayı ülkelerde devlet kendisi basıyor zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Parayı ölçü aracı olarak koruma sorumluluğundaki devletler parayı kendileri basmamaktadırlar. Merkez Bankaları ortaklarını bankacıların oluşturduğu özel ve özerk kuruluşlardır. Devlete para lazım olduğunda gider buralardan kredi alır. Karşılığında devlet ödeme taahhüdü olan tahviller vererek. Aynen sizin bankadan kredi çektiğinizde imzaladığınız ödeme taahhüdü niteliğindeki belgelerdir bunlar. Koca devletin bankadan borç alma zorunda olması garip gelse de gerçek bu. Borca dayalı para sisteminde ortaya yeni para sürülürken yeni borçlandırmalar oluşturulmaktadır. Yani yeni para üretmek için yeni borç gerekiyor. Her üretilen yeni para için ortaya çıkan artı faizin hiçbir şekilde para karşılığı yoktur. Çünkü para üretilmekte ama faizi üretilmemektedir. Tıpkı adadaki 50 ada lirası gibi… Peki bu 50 lira nasıl karşılanmaktadır? Hikâyeye devam edelim. İlk Kriz Bir sene dolup da geri ödemeler yapılmaya başlandığında ailelerden birisi 50 Ada Lirası olan borcu bir türlü denkleştiremiyor (bilin bakalım neden?). Bankacı çok iyi niyetli birisi (!). Bu aile ekili tarlalardaki birinin buğdayını 50 Ada Lirası karşılığı bankacıya verince iş tatlıya bağlanıyor. Bankacının artık elinde 1000 Ada Lirası artı 50 Ada Lirası değerinde buğday bulunmakta. Bankacı elindeki 50 Ada Lirası tutarındaki mahsule karşılık 50 ilave Ada Lirası basıyor. Ürünü de aileye 50 Ada Lirası karşılığı geri satıyor. İkinci Sene Artık bankacıda 1050 Ada Lirası var. Bu 50’lik fark ailenin birisinin servetinden alınarak bankacının servetine eklenmiş durumdadır. Bankacı adadakilere sevindirici (!) bir haber veriyor. Artık her aileye 210 Ada Parası verebileceğini söylüyor. Her aile bu kez 210 Ada Lirası alabiliyor. Elbette sene sonunda %5 faiziyle ödemek üzere. Ancak sorun şu. Para borca dayalı üretildiği için adada mevcut 1050 AL’nın sene sonunda %5 faizle toplamda 1102,5 AL olarak geri dönmesi gerekiyor. Bu sefer adada mevcut parayla yıl sonunda bankacıya ödenmesi gereken fark 52.5 AL (1050-1102.5) oluyor. Yani ikinci yıl sonunda mutlaka birilerinden bankacıya geçecek 52.5 AL tutarındaki bir servet söz konusu. Öte yandan mutlaka birilerinin kaybedecek olması nedeniyle ortaya çıkan rekabet sonucu adada sürekli yeni şeyler üretilmeye ve tüketim artmaya başlıyor. İnsanlar daha çok paraya ihtiyaç duyuyor. Öte yandan evlenmeler nedeniyle adadaki aile sayıları da artıyor. İkinci Senenin Sonu Beklenen oluyor. 52.5 AL tutarındaki serveti ödeyemeyen iki aile bankacı tarafından kabul edilebilecek bir ürünü olmadığından evlerini teminat göstererek bankacıdan 52.5 AL ilave kredi alıyorlar. Bazıları problemin kullanımdaki paranın azlığından kaynaklandığını zannediyor. Bankacıya daha çok paraya ihtiyaç olduğu anlatılıyor. Artık bankacı planın en dehşetli kısmını uygulayabileceğini anlıyor. Diyor ki “eğer isterseniz artık altın karşılığı olmasına gerek kalmadan yeni para üretelim”. Kabul edilince adadakilere de kazanma fırsatı vereceğini belirtince diğerleri nasıl diye soruyorlar? Adadaki ilk modern banka Bankacı “Parasını biriktirenler dilerse bankada değerlendirip %2 faiz geliri elde edebilirler.” diyor. Böylece 5000 AL daha piyasaya sürülüyor. Ayrıca “Dileyen karşılığında varlıklarını teminat gösterip dilediği kadar borç alabilir” diyor. Bu arada sistem gereği piyasada mevcut olmayan 52.5 AL’lık evi servetine katan bankacı bunu başka bir aileye satıyor. Karşılığında 52.5 AL’lık ilave para basıyor. Böylece ikinci sene sonunda ortaya sürülen 5000 AL artı parayla toplam 1102.5 para olmak üzere 6102.5 liralık bir miktar oluşuyor. Planın en önemli kısmı devreye giriyor. Artık çoğalan aile sayısı, insanların dilediği zaman gelip para yatırabileceği (%2’lik faiz almak ta var işin ucunda), isteyenlerin de istendiği zaman borç para alabileceği bir yapı var. Adada Fraksiyonel Rezerv Sistemi (Kısmi rezerv bankacılığı) Kuruluyor Bankacı şunu çok iyi bilmektedir. Mevduat sahipleri bankada tuttuğu paraların çok az bir kısmını gelip AYNI ANDA istemektedir. Bu oran dünyada ortalama %10 civarındadır. Yani ada halkından %10’u aynı anda gelip paralarını isteyeceği için eğer kasasında 1000 Ada Lirası varsa bunun sadece 100 lirasını tutup 900 lirasını tekrar tekrar borç verip faiz işletebilir. Bankacı toplam para miktarı 6102.5 olduğu için %10’u olan 610.25 lirayı tutarak defalarca borç vermek suretiyle 61025 lira varmış gibi faiz geliri elde etmektedir (eldeki 610,25+ 5492,25+ 4943,025+ 4448,72+ 4003,85+…=61025). Sanırız bu, dünyada hemen her ülkede onca giderlerine rağmen en karlı kuruluşların neden bankalar olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla bankacının en karlı yılı olarak bu yıl 3051,25 liraya kadar faiz geliri elde edecektir. Kendisi ana paranın 10 katı kadar parası varmış gibi faiz elde ederken hesap sahiplerine ise sadece 6102,5’un %2’si civarında faiz verdiğinde 122,05 lira ödeme yapacaktır. Yani kasasındaki 6102.5 AL’na karşılık 2929.2 AL gelir. Bu sene daha karlı yılların başıdır. Her sene sistem kendini büyüterek devam edecektir. Bankacı Fraksiyonel Rezerv sisteminin daha ilk yılında piyasaya sürdüğü 6102.5 AL karşılığında 2929.2 AL faiz geliri elde etmiştir. O yıl insanların 2929.2 AL tutarındaki serveti bankacıya eklenmiştir. Bu nasıl bir sistem? Bu sistem kendini eksponansiyel olarak büyütmektedir. Diyelim ki 2000 yıl önce birisi bu sistemde bir kuruma %5 faiz üzerinden 1 kuruş borç verseydi 15. yılda 2.08 kuruş, 30. yılda 4.32 kuruş,1450 yıl sonra 4.809.556.747.171.530.000.000.000.000.000 kuruş (yani tümü altından oluşan bir dünya) ve 2000 yıl sonra 23.911.022.046.136.200.000.000.000.000.000.000.000.000 TL geri borç ödenmesi gerekirdi. Bu da tümüyle altından oluşan 250’den fazla dünya demektir. Borç, faiz yüzdesine bağlı olarak belli sürelerde katlanıyor. Basit olarak (70/faiz yüzdesi) formülü ile borcun yaklaşık kaç yılda katlandığı bulunabilir. Örneğin %5 faiz yüzdesi ile her 14 yıldan sonra (70/5) borç ikiye katlanacaktır. Paranın Zaman Değeri Paranın zaman değeri “de fakto” olarak ekonomi kitaplarında anlatılır. Ekonomistler için neredeyse kutsal metinler gibidir. Örneğin, Mühendislik Fakültelerinde okutulan Mühendislik Ekonomisi gibi derslerde de koca dönemin hemen hemen tümü bu kavram üzerine kuruludur. Ancak ne hikmetse paranın nasıl üretildiğine dair pek ders bulamazsınız. Paranın zaman değerinin kaynağı ise borca dayalı para sisteminin işleyişidir. Paranın zaman değerinde en önemli faktör ise faizdir. Bu sistem zaten faiz üzerine müesses bir sistemdir. Ne hikmetse paranın zamanla değeri hiç azalmaz hep artar. Nedeni de içindeki faizdir. Paranın zaman değerinin adalete uymadığını ya da ölçüyü bozduğunu söyleyemezsiniz ve sorgulayamazsınız. Dedik ya onlar adeta kutsaldır. Öylece kabul etmelisiniz. Halbuki paranın zaman değeri parayı ölçü olmaktan çıkaran en önemli kavramdır. Ölçü Olarak Para Bu sistemin en önemli problemi parayı ölçü olmaktan çıkarmasıdır. Altın çamura düşmekle değerinden kaybetmez demişler. Para bir ölçü olması gerekirken bu sistemde zamana bağlı olarak sürekli değer kaybeder ve ölçü olmaktan çıkar. Dolarla altını karşılaştırdığımızda konu daha iyi anlaşılacaktır. 1971 yılında 1 ons altının fiyatı 35 ABD Dolarıydı. Ağustos 2011 itibariyle 1 ons altın 1800 ABD dolarını aşmıştır. Yukarıdaki bileşik faiz formülüne göre yıllık %5.8 ortalama faizle, 1943 yılından 2011’e kadar geçen 68 yılda altının değer değişimini hesapladığımızda 1618 dolar gibi bir rakam çıkıyor. Altının değeri artıyor deniyor. Hayır, aslında altının değeri artmıyor. Hatta az da olsa bir miktar düştüğü söylenebilir. Zira altını çıkarmak için gerekli insan gücü ve süreçler belli. Gelişen teknolojiler nedeniyle altın çıkarmak daha kolay hale gelmiştir. Ancak borca dayalı para sistemi nedeniyle para altının karşısında sürekli değer kaybediyor. Kısaca, altın değerlenmiyor paranın altın karşısında değeri düşüyor. Parayı ölçü olarak kıyaslama Bildiğiniz gibi metre de para gibi bir ölçü birimi. Diyelim ki 2 metre kumaş aldınız. Dünyanın neresine giderseniz gidin uzunluğu aynıdır. Hatta 10 sene sonra ölçseniz eğer boyu değişiyorsa sizin kumaşınızda sorun vardır derler. Oysa para öyle mi? Eski bir Amerikan kovboy filmini seyredin. Orada günün maaşlarını, mal ve hizmetlerin bedellerini karşılaştırın. Ne kadar komik kalacak günümüz parasıyla. Halbuki o zamanki altın miktarıyla karşılaştırsanız bir ev ya da at almak için sarf edilen altının bugünkünden fazlaca farkı olmadığını görebilirsiniz. Para sisteminin paraya ettiği zulüm metreye yansıtılınca anlaşılacaktır. Diyelim ki elinizde değişik bir malzemeden yapılmış 1 metre uzunluğunda bir mezureniz var. Malzeme nedeniyle bu mezure her sene ilk boyuna nispetle %5 büzülüp kısalıyor. 14 sene sonra bu mezurenin diğer gerçek bir metreye göre boyu yaklaşık 0.5 metre olacaktır. Siz bu metreyle ilk örnekteki 2 metrelik kumaşı ölçerseniz kumaşın boyunu kaç metre bulursunuz? Cevabı yaklaşık 4 metre. Aslında kumaşın boyunda değişme yok. Zaman sizin mezuredeki metre ölçünüzü aşındırmıştır. Aynen borca dayalı sistemin parayı aşındırdığı gibi… Adada çöküşün başlangıcı Aradan sadece 40 senenin üzerinde zaman geçmiştir. Adada artık küçük bir medeniyet kurulmuştur. Faytonlarla ulaşım sağlanmaya başlamışlardır. Okullar, hastaneler başta olmak üzere pek çok yapı bina edilmiştir. Ancak adada bir şeylerin yolunda gitmediğinin herkes farkındadır. Para sürekli değer kaybetmekte insanlar canla başla çalışmalarına rağmen sürekli borç içinde yüzmektedirler. Eski mutluluklarını kaybetmişlerdir. Bereket adasından eser kalmamıştır. Yaşlılar gençlere memleketlerindeki enflasyon dedikleri şeyin burada da olduğunu anlatmaktadırlar. Ama nerede yanlış yapıldığını izah edebilen yoktur. Bu sistemin can damarı ve en önemli kontrol aracı olan faiz oranları adeta açma kapama düğmesi gibidir. O yüzden sistemi sürdürmek için faizler sürekli indirilir çıkarılır. Sistem kendi kendini yediği için de sürekli para basılır: elbette her kuruşu borca dayalı olarak. Durum gittikçe kötüleşmektedir sürekli kriz krizi kovalamaktadır. Dünyamızın da bu adada olup bitenden farkı yok. Borca dayalı para sistemi artık son zamanlarını yaşamakta. Pek çok ülke, kuruluş ve kişiler çeşitli gayelerle yerine konulacak para sisteminin arayışında. Her çöküş aslında bir fırsattır. Paranın yeniden sadece ölçü aracı işlevini kazanabilmesi için insanlığın önünde önemli bir fırsat var. İnsanlık olarak uyanık olmazsak adaya gelen kötü niyetliler her zaman olacak ve insanlığın ölçüsünü çalarak menfaat sağlamaya çalışacaktır. Kaynak: http://drcetiner.org/ekonomi/issiz-ada-hikayesi.html
  13. Benim bijon kapaklarida gevşemişti tamamı garantiden değişti. Bir tanesi ustanın elinde kalmıştı yani kapak somundan ayrılmıştı yani sokulebiliyor ama nasıl bilmiyorum. Sonrasında yapistirmisti tas gibi olmuştu.
  14. Ben 5×108 filtresini koydum. Bu jant ta cikti sabri. Nereden bileyim. Yoksa ne jantlar cikar da iste bijon araligi isi bozuyor.
  15. Bijon araligina hic bakmiyorsunuz degil mi 5x98 bu alfa janti.
  16. Kapağı açtığınızda filtre görev yapmıyor ki ? Açıkta olan ne varsa emiş borusundan içeri giriyor. Türbini görmek için turbonun hava giriş hortumunu sökmeniz yeterlidir. Gözle muayenede pek bişey belli olmayabilir. Yinede bakmakta fayda var. Turbo uzay teknolojisiyle üretilmiş bir parçadır. Gözle görülemeyecek derecedeki ölçü bozuklukları dahi ömrüne etken edecektir. Gerisi kısmet.
  17. Bijon somunlarının kapakları gevşekti ayağımla vurunca bile ses yapıyordu somunlar değişti ancak yine bir ses var. cam kapalıyken duymuyorum ancak açıkken parke taşlı yollarda ve bazı kasislerden geçerken bir şıngırtı geliyor sanırım sağ ön tekerlekten. neden olabilir?
  18. Niye tam ölçü yapılamadı peki öncesini yapıyorsunuz da sonrasını yapmıyorsunuz ne anlamı kaldı hee ? Başlık açarsan orada hayırlı olsun deriz artık
  19. Toledoyu dün aldım hayırlısıyla Kaportasını moturunu gösterdim noter işlemlerini hallettikten sonra dyno da orijinal yazılımıyla 118 hp verdi motorda sıkıntı yok Yazılımdan sonra tam ölçü yapamadık 150-160 civarlarında oldu
  20. Ayni değil. Şuana kadarki 3 Focus STninde jantlari farkli. Bence en guzeli F2.5 yani makyajli kasadaki, bulmakta imkansiza yakin Focus2 ST jantini sahibindene focus st jant yazarak tahminim en az 10 tane bulursunuz ve uyar 5x108 bijon araliği. Ben sahsen forumdada paylastigim Vossenleri alicam insallah parayi ayarlarsam
  21. hep şunu düşünmüşümdür, bagaj tıka basa dolu hatta bagaj almadığı için eşyanın bir kısmını yolcu kısmına da aldık. lastik patladı. bagajı boşalttık ince stepneyi taktık. kalın lastiği koyduk hacim azaldı bagaj eşyaları almadı kaldık yolun ortasında eşyalarla. ince lastiğin tek dezavantajı bu. bunun dışında bagaj bir miktar genişler ve daha fazla işinize yarar. benim araç öyle olsaydı kendim parçaları temin eder ince lastiğe geçerdim. Ancak: 1-firmanın koyduğu bijon anahtarına güvenip de lastiği değiştirmeye kalkmayın. çükü bijonları açmıyor. dörtlü bijon anahtarı alıp bagaja koyun. 2- bir tamir kiti alın. lastik patlarsa doldurun gitsin. ama ilk lastikçide lastiği tamir ettirmek lazım. çünkü o köpüğü lastikçiler pek önermiyor. lastiğe sıkıntı yaratıyormuş.
  22. evet bugun ilk bakıma girdik... serviste epey uyuz oldum şu kartaş açılsada rahatlasam. verdikleri fiyata polen zaten dahil değilmiş. polen gerekirse değişir standart bakımda yoktur dediler ford öyle demiyor dedim ık gık, zaten değişmesini istemediğimden fazla ses çıkartmadım. pahalı diyince 2,5 saat işçilik var dedi, dedim ford öyle demiyor() 0,6 saat süre veriyor ve 65tl tavsiye ediyor. yanlış o, eski, ticari o şeklinde cevap verdiler 78tl imiş ve türkiyede en son onlar güncelliyormuş işçilik ücretini. sonuç olarak 1 saat yazıldı. serviste faturayı incelemedim eve gelince baktım ki uyuzluk derecem iyice arttı, öncelikle gördümki 2 fıs kullandığı balata spreyini 500ml olarak yazmış 7.50 tl ama dediğim gibi uyuz ediyor. esas nokta yağ olarak D TRANS 5W30 PUMA MOTOR YAĞI VARİL koymuşlar ki googlea sorunca bile ne diyeceğini bilemiyor :S varil kullandıklarını biliyordum ama yine FMYdir diye birşey dememiştim : şimdi bir tarafım hemen değiştir diyor bir tarafım 1 sene en fazla 10k km kullancan bişey olmaz diyor kararsız kaldım... en azından ikiletmeden 20 bijon somununu değiştirdiler diye kendimi avutuyorum... fiyatı yazmayı unutmuşum, temelde yağ değişimi ve hava filtresi için 292,49 tl verdim! evlat acısı gibi. puntonun şubatta yağ değişimine 150tl vermişim, ki puntonun 3lt yağı focusun 4 lt yağından daha pahalı. 50tlde hava filtresini koy 200tl 100tl fark var... son edit D TRANS motor yağı diye aratınca http://www.fmy.com.tr/urun/formula-d-trans-5w-30/3.aspx bunu buldum, buda FMYdir bu durumda diyip rahatlamaya karar verdim
  23. kapakları gevşeyip ses yaptığı için bijon somunlarının tamamı değişti. bu sorunu bende söyledim, testte göremediler, sorun yok dediler çok nadir yapıyor diyince görmeden birşey yapamayız dediler. hak verdim. benim sanki gösterge panelinden gelen (ama gösterge panelinden gelmeyen) bazen bariz bazen çok belli belirsiz bir tıkırtı var. bu ses o sesmidir?
  24. 5x112 bu Focusların 5x108dir bijon aralığı
  25. Vossen 20" uretiyor genelde ve bu replica Cv7 senin Rangedeki Cv3 oda var ama VW grubuna. 5x108 cok kıl bi bijon araliği maalesef. 10 numara ya budur yani param olsada ben alsaam
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.