Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Cem Boneval

Blogger
  • Toplam İleti

    16.826
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    720

Cem Boneval tarafından yazılan her şey

  1. Biliyorum bu yazdıklarını sana birileri bir gün hatırlatacak, sen de "ehehehe" diye cevap vereceksin. Klima teknolojisi sen ilgilenmeyeli bayağı gelişti, pek etkilemiyor artık, eskidendi o. Ayrıca biliyorsun dip gaz kompresörü devreden çıkarıyor. Yere göğe oturtamadığın şerit takip sistemi nedense birden gündeminden düşmüş. Araba alırken full + full tercihini yapan tek sen misin zannediyorsun? Ön yargı sana yakışmıyor, daha fazlasını bekliyorum! Alıntıyı kısalttım ama harika olmuş, her satırın altına imza atarım, özellikle "garibiz biz" nitelemesine. Ağzına sağlık... Engin senin beklentilerini karşılayamayabilir, benimkini de öyle, ama söz gelimi halim selim aile babası çok performans düşkünü değil, sessiz ve rahat bir motor istiyor, çok da para vermek istemiyor, İşte ona satarsın, bu portföy zenginleştirilebilir. Avrupa'da her 4 Focus'tan biri bu motorla üretilip satılıyor. Fabrika yeterince motor yetiştiremiyor. Ayırca fiyatlara bakarsanız (nakit): Trend X 5K 1.6 Atm. 43.870 1.0 EB 45.420 1.6 TDCi 95 PS 53.500 Dizele göre 8.000 TL farkı çoğu kimse bu şartlarda göze almaz, hem MTV düşük, hem yakıt farkı aşırı değil, değmez... Atmosferik muhtemelen yeterli motor üretimi olursa otomatik şanzımana sınırlı kalır. Bu piyasada bu motoru kaldırır.
  2. Kayda geçsin tekrar diye yazıyorum... İlk km'lerde ön takımlardan gelen takırtı nedeniyle amortisör ve amortisör tablaları değişti garantiden ve ses kesildi. Direksiyon kutusundan nadiren gelen tıkırtı için kutu değişimi istersem yapabileceklerini ancak yenisinde de benzer olabileceğini, bunun yapısal olduğunu söylediler, değiştirmedim, bir sorunum da yok. Ayda bir ya duyuyorum ya duymuyorum.
  3. Teşekkürler paylaşım için, bence de güzel olmuş. Ancak tüm araçlarda küçük gösterge ekranı var, SONY'lerde ve Titanium'larda bile. Akıllanmışlar!
  4. Servisle akıllı diyalog çözüm üretiyor genellikle. Bu da bir örnek. Umarım yeni takılan direksiyon kutusunda da aynı ses olmaz Kolay gelsin...
  5. Tolga duyduğum ve okuduğum özel bir sorunları yok, yüksek hacimli düşük güçlü atmosferik motorlarda sorun olmaz, manüel şanzımandan da sorun beklemem, ancak trim kalitesi, sürüş konforu , performans ve yakıt üzebilir. Muhtemelen LPG ile 30 Kuruş civarında yakar. Yani sonuçta beklentin önemli, arazide keyif verir, normal yolda da taşır. Bu kadar eder mi? Bence sınırda, biraz daha kırmaya çalışmak lazım. Çünkü üçüncü elde satarken aradığını kolay bulamazsın. Bak mesela hem daha performanslı, hem otomatik, hem daha ucuz, hem de LPG'si hazır: http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-arazi-suv-pick-up-jeep-taylan-dan-lpg-li-liberty-94424331/detay Diyeceğim o ki niyetliysen bir daha sıkı pazarlık et. Bir de bildiğim kadarı ile bunalrın bu küçük motorlu versiyonundan fazla ithal edilmedi, yedek parça durumunu da araştırmakta yarar var.
  6. Sürüşün %30 arazi, %50 taşlı topraklı köy yolları ve %20 asfalt ise LPG'lemek kaydı ile düşünülebilir.
  7. Son yazlanlarla ilgili kısa görüşüm: 1.0 EB elbette dizele eşdeğer ekonomik bir alternatif değil, daha çok dizelden hoşlanmayan (benim gibi), göreceli yüksek torku seven (benim gibi), çok parası olmayan (yine benim gibi) ve ara sıra 6000 dd'yı hissetmekten hoşlananlar için daha önce de söylenildiği gibi atmosferik benzinliye mükemmel bir alternatif. Dizele de avantajları var elbette: - Sessiz ve yumuşak sürüş - Hafif ve buna bağlı olarak bira daha iyi yol tutuş - Alırken göreceli ucuz - Vergisi daha düşük - Soğukta kullanması daha kolay Ama yıllık hatırı sayılır yol yapan ve yakıt ekonomisi odaklı düşünenler dizele talime devam. Küçük hacimli turbo motorların ciddi ekonomi potansiyeli var, ama usulüne uygun kullanmayı bilmek lazım. Ben o motorla Antalya şehir için 6.5 yaparım. Ama dizelle de muhtemelen 5'lerde kalırım... Ancak bir eksik hala var o da adam gibi otomatik şanzıman. Pazarlama ve satış stratejisine gelince: Ben de şu anda Otosan'ın pek süreci istediği gibi kontrol edebildiğini düşünmüyorum. Talep yaratmaya çalışıyor ama arz yok, fiyatlar hala pahalı ve genelde alıcıların bir-iki ay bekleme veya sipariş verip bekleme gibi bir tutum takınmayacakları da aşikar. Demek ki öyle ciddi ve hırslı bir satış hedefleri yok, ufaktan ve fazla risk almadan gitmeye çalışıyorlar, bakalım piyasa bu durumu nasıl karşılayacak. Opel ve VW satış rakamları yeterli ipucu veriyor gibi.....
  8. Aynen, bence tek istisna hava filtresine yapılabilir, o da kirlilik kontrolu yapmak koşulu ile... Konumlandırma benzer, ancak onun da bir sebebi var, kaput altından ve ısının biriktiği yerden ne kadar uzak olursa o kadar iyi, çünkü motorun verimli çalışmak için soğuk havaya ihtiyacı var.
  9. Bir tek orada olması bana sırıtır gibi geliyor. Parçayı değiştirmek mümkün değil mi?
  10. Bugün motorların artık kolay kolay kıymık atması bunların yağa karışması falan mümkün değil, bir etrafınıza bakın yüzbinleri devrimiş onbinlerce araç geziyor, kaç tanesi erken yağ değiştirmiş acaba? Herkesin seçimi kendinin, ama 50'lerden kalma deneyimlerin ışığında bugünü değerlendirmek bana abes geliyor. Eğer yağ motor parça artıkları ile kirleniyor diyorsan ki zarar verecek düzeyde olanların zaten filtreye takılması beklenir, değişimi 1000 km civarında falan yapmak lazım. Bugün hangi üretici böyle bir öneride bulunuyor? 30.000 km bakım aralıkları kullanılıyor, üretici niye böyle bir risk aslın? Elbette somut verilere bağlı tespit ediyorlar bakım aralıklarını, Yoksa ABD gibi tüketici haklarının gelişmiş olduğu ülkelerde çatır çatır tazminat öderler. Ben aşırı korumacı davranmanın sadece psikolojik rahatlama getireceğini düşünüyorum. Hava filtresini değiştirmek 5 dakikalık iş elbette servise gitmeye gerek yok. Muhtemelen bir şey çıkmaz, çünkü bölgeye göre değişiklik yapma hakkına sahipler ve bunu gerekçelendirmişlerdir. Ancak bakım aralıklarının kısalmasını gerektiren şartlar ülkenin gelişmesi ile orantılı olarak ortadan kalkmakta. Ford merkeze başvuru denenebilir ve çok sayıda başvuru gelirse gündeme girebilir bence: https://secure.corpo...nTopic=flmowner
  11. Uluslararası geçerli ETIS sisteminden 2008--2011 Focus TDCi için geçerli servis planından alıntılar: Triger değişimi 200.000 km/10 yıl Fren hidroliği değişimi 2 yılda bir Klima gazı değişimi 10 yılda bir DPF değişimi 120.000 km Kısacası bizde resmi servis standartları bile bunların altındayken, altındakinin altına inmenin pek manası yok!
  12. Kuşku ve endişeyi gidermeye dayalı sömürü bilinen en eski taktiklerdendir. Kendini kandırmak da bunun en önemli adımı... Nesnel veriler olmadan sadece spekülasyon yapabiliriz. Nesnel verilere de üreticilerin sahip olduğunu düşünüyor ve kılavuzlarını doğru kabul ediyorum. Bu da benim kendimi kandırma şeklim.
  13. Yok be usta, işin özü, arabada basacaksın gidecek, viraja gireceksin sorunsuz dönecek, güvenli duracak, bunlara yoğunlaşılacak, sürüş keyfi olacak kısacası, böyle ıvır-zıvırlarla oyalanırken benim için kaçan öz bu! Ha hepsi Focus'ta var mı var, ama kaç kişi bunu önemsiyor (forum dışı düşünelim) be kaç kişi kağıt kalem donanım hesabı yapıyor?
  14. Hangi sensörlerin algıladığının cevabı burada: Normalde park yerinin girişindeki bariyer çubuğu dahi algılar iken benimki son zamanlarda çalışmıyor, ama servise gidip araştıracak vaktim olmadı. Sonuçta elektronik sistem, aksaklık olabilir, resetletmek gerekebilir.
  15. Bu ne ya, bu saatten sonra Focus'un donanımını anlamak için kümeler teorisini falan mı öğrenmek gerekecek... Benim yorgun ve yıpranmış hafızamın bunları ne anlaması ne de aklında tutması mümkün değil. Giderek arabadan elektronik bir oyuncağa yöneliyoruz ve işin özü ıskalanıyor.
  16. Ne biliyorsun 15.000 km'de bir değişseydi aynı performansı göstermeyeceğini?
  17. Umarım yol bilgisayarının kalibrasyonu doğrudur
  18. Bakım aralıkları normalde yurt dışında 20.000 km veya 1 yıl iken Türkiye'nin özel koşulları nedeniyle 15.000 km'ye düşürülmüş zaten. Ben özellikle tozlu köy yollarında, aşırı uçlardaki iklim koşullarında (çok sıcak, çok soğuk), aşırı kullanım koşullarında (çok kısa mesafeli sık kullanım, yüksek devride uzun süreli kullanım, aşırı yüklü kullanma vb.) kullanmadığınız sürece yağ değişimi için 1 yıl ve 15.000 km'nin yeterli olduğunu düşünüyorum. Daha sık değiştirseniz ne olur? Birazcık daha fazla masraf etmiş olursunuz, ekstra masrafa fark edilir bir avantaj sağlar mısınız, bence hayır ama içiniz rahat edecekse daha sık bakım yaptırabilirsiniz, hele ki ustanız sizi aşırı yüklü fatura ile üzmeyecekse. Hava filtresi konusunda ben de biraz daha titiz davranmak eğilimindeyim, en azından 5000 km'den itibaren gözle kontrol edilip dikkat çekici tozlanma hissedildiği anda değiştirmekte yarar var, onda da aşırı tozlu ortamda kullanmıyorsanız 7500 km /6 ay gibi bir aralık düşünülebilir. Homurtuya gelince bence egzosa bir baktırın.
  19. Cenk paylaşım için teşekkürler, iyi geldi... Bütün yazdıklarının arasında bence en önemlisi hanımın beğenmiş olması ki bazı zorları kolay yapabilir. Sevindim gerçekten. Aslında maksimum torkunu 1400 devirde kazanan bir motor için düşük devir performansını zayıf bulmuş olman beni biraz şaşırttı. Gazı bırakınca kayması bahsedilen bir öelliği idi, kullanması alışma gerektiren bir durum ama ekonomiye çok katkısı var kendini buna göre ayarlarsan, fark etmen ve değinmen iyi olmuş. Hibrdi yapıya da bir tür hazırlık bu motor bence. Fiyat konuştunuz mu hiç? Teslimat için ben ne zamandır söylüyorum zaten bir daha yazmayacağım, ama ön ödeme ile bile düşünülebilir, cazip fiyat yaparlarsa. Hayırlısı...
  20. Almanya'dan buraya gelmesi ortalama bir ayı geçmez. Yani sizin araç 5-6 ay Türkiye'de "showroom" ve/veya depo misafiri olmuştur.
  21. Yok Ferhat yanlış anlaşılmış, ben senin bahsettiğin sorunun genel geçer bir durum olduğunu biliyor ve bana sorun olmuyor diyorum sadece. Bu sefer Sony'de de sorun olduğunu yazınca Bora senin bu konudaki hassasiyettini hatırlayarak ve hatırlatarak nükte yapmaya çalıştım. Ancak bu sıcak Ramazan günlerinde bir hayır var anlaşılan, alınganlık artıyor sanki...
  22. Üstad bozulmana gerek yok ki, tasarımını yapan sen değilsin ki, beğenmene zaten söz söyleyemem, ben sadece kendi bakış açımı yansıtıyorum, ve ilk aklıma gelen sözler de bunlar oldu. Ben sana 5 serisinin altını da yakıştırmam ayrı mesele.
  23. Bu görüşten yola çıkarsan programın da izlenme oranlarını arttırmak için bilgileri çarpıttığını düşünmek de yanlış olmaz değil mi? Arka bahçe ürünleri olmadığı ne, tanınmışlık kriteri ne, lisanları ne durumda. Böyle halkı ürkütmekten ve geçici ilgi çekmekten başka bir işe yaramayan programlara da artık biri dur dese... Tabii ki koliform bakterilerin içme suyunda olması istenmez, ancak kendi öz evlatlarımız oldukları için belli bir konsantrasyonun altında geçinip gideriz...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.