Volkan G.

Bu durumda mecburen kılavuzda uyup, sürekli takılı bırakmıyoruz Elektrik de ne güzel kesiliyormuş işte, niye çıkarın diyorlarsa

Tekrar merhaba, Bu linkteki ürünü aldım, gerçekten çok kaliteli, üzerinde ışık da var. Çakmaklık üzerinde bıraktıktan sonra, arabayı kilitleyip çıktım, 15 dk kadar sonra geldiğimde ışık hala yanıyordu. Sabaha kadar böyle yanarsa aküyü zayıflatır diye, çıkardım. Bir dahaki sefere daha uzun süre bekleyeceğim. Belki aracın elektriği kesmesi daha uzun sürüyordur. http://www.hepsiburada.com/belkin-micro-usb-1-amper-5v-arac-sarji-f8z445ea-pm-bs130140

Teşekkür ederim yakup bey. Kaliteli bir ürüne bakayım, doğru soylüyorsunuz.

Arkadaki çakmak soketine, linkteki gibi bir usb şarj adaptörü alıp çocuklar için kullanmak istiyorum. Bu şarj adaptörünü hiç çıkarmadan, sürekli orada takılı bırakırsam, herhangi bir zararı olmaz degil mi? http://www.hepsiburada.com/autocet-siyah-cakmaktan-usb-donusturucu-soket-4208a-p-OTCTN4208A

Efendim, Ankara - Niğde rotası, gidiş - dönüş toplam yakıt tüketimi değerleri bu şekilde: Rotanın çok büyük bir kısmında, CC'yi 140'a, yol durumuna göre arada 120 - 160'a sabitledim. Kış lastikleri ile, -3 ile +7 derece arasında, kuru zeminde yol aldım.

Bence güzel bir konuya değinmişsiniz hocam. Ben en çok, bu iki nedenden kaynaklandığını düşünüyorum.

Şehirlerarasında, mümkün olan her yerde kullanırım cc'yi. Uzun yol + Dizel Mondeo + CC, inanılmaz konfor ve keyif sunuyor. Yakıt tüketiminin görece düşük olmasında, bunun da çok faydasını gördüğümü düşünüyorum Bu kombinasyonun üstüne Otomatik vites + Adaptive cc fikrini destekliyorum. Artı olarak, "proaktif cc" gibi bir fikir geliyor aklıma. Şöyle ki, yol ileride yokuş yukarı devam ediyorsa, önceden gaza cc tarafından bir tık yüklenmek sureti ile, yokuşun daha seri çıkılması sağlanabilir. Böylece yokuşun başındaki yığılma ve yakıt pompasına yüklenme giderilebilir. Aynı şekilde, yol ilerde yokuş aşağı devam ediyorsa, biraz geriden cc tarafından gaz bir tık azaltılarak yine yakıt tasarrufu sağlanabilir ve gereksiz hızlanma engellenmiş olur. İlerideki yolun nasıl olduğunu anlamak için, sensör + kamera + gps entegrasyonu ile bir birliktelik sağlanabilir belki. Bu kısmını ford mühendislerine havale ediyorum

Teşekkür ederim Cem Hocam. Ben de bu şekilde yapıyordum ama emin değildim. Demek doğru yapıyormuşum.

Hareket halindeki arabada (yavaş da olsa) birinci vitese atmak, vites sisteminde bir yerlere (dişli, senkromeç, vb...) zarar vermez mi?

Herkes için farklı olmakla birlikte, mantık evliliği yapacaksanız belki focus ama, aşk evliliği yapacaksanız illa ki mondeo İşte bu bizim hikayemiz: (böyle başladı, hala ilk günkü heyecanıyla devam ediyor Maaşallah diyelim ) İlgili başlıktan alıntı: "Toyota Corolla, Nissan Qashqai, VW Passat, Ford Focus gibi araçları inceledik. Hem geniş, hem ekonomik, hem de konforlu bir araç arıyorduk. Ford Mondeo'yu görür görmez aşık olduk."

Üstad sanırım anladım ama bir ümit sormak istiyorum yine de: Bayiye gidip, "bana 1.6 tdci, lift back, panoramik cam tavanlı, sedef beyaz bir mondeo sipariş geçiniz, buyrun size 50K kapora, 6 ay bekleyebilirim" deyince olmuyor değil mi?

Fındık motor, yerine göre nohut motora dönüşecek. Teknoloji ilerledikçe, belki ilerde mercimek motora da dönüşebilecek

Ben de bilemiyorum tabi hocam . Diğer araçlara göre cazip olursa bakalım...

Cazip fırsatlarla sunulursa, vergi avantaji da olursa, zamanla imkanları zorlayıp bu hibrid modeli almayı düşünebiliriz. Hanım böyle değişik tasarımlara bayılıyor. Bunu da beğendi. Tam ona göre.

Bu konu ile ilgili tv'de reklam da dönmeye başladı. Ben beğendim, hoş olmuş

Benzer olarak şöyle bir video da var

Basit gibi görünen ancak zor bir problem maalesef. Hassas çalışmanız gerekecek. Benzer sorun ve çözümü için:

Bence de makyajsz mondeonun led tasarimi, gunduz ledli araclar icinde en guzeliydi. Uzaktan muthis agresif bir görüntü veriyordu. Yenisi o kadar guzel durmuyor sanki.

Makyajlı versiyonda ön ızgara büyütülmüş, çapraz krom çıta eklenmiş, aks mesafesi artırılmış (dibe dayanmış), konsoldaki düğme kalabalığından kurtulunmuş. Ayrıca büyük jant, deri döşeme ve korna opsiyonu eklenmiş. Aynalar ise vignale'de standart

Antalya'da bir otelde gördüğüm bu fordu paylaşmak istedim. Otelin sahibine aitmiş.

Merhaba; Bir kaç farklı ürünü denedim. Ne kullanırsam kullanayım, ıslanma nedeni ile az da olsa leke kalıyordu. Bauhaus'ta Turtle Wax'ın kuru köpükle temizleyen şu ürününe denk geldim: Yakından ve az sıkarsanız yine ıslanma yapıyor, ancak uzaktan ve tek seferde bolca sıkarsanız, döşemeyi ıslatmadan yavaş yavaş eriyen kuru köpük, döşemeyi temizliyor. İşime yaradı. Kesinlikle çok sabırlı ve nazik çalışmanız gerekiyor, yoksa tam sonuç alamıyorsunuz.

Şu şekilde bir rota izledim: Ankara - Mersin Mersin - Tarsus - Adana - Silifke - Mersin - Yaylalar (Şehir içi) Mersin - Antalya Antalya - Mersin Mersin - Niğde (Şehir içi) - Ankara Yukarıda bahsettiğim Ankara - Mersin rotası dışında, yakıt ekonomisine çok dikkat etmedim. Mersin - Antalya arasını zaten bilenler bilir, 30 - 40 km/h hızlarda 2. vites - 3. vites - 2. vites - ... şeklinde gidersiniz. Bunun üstüne bol bol şehir içi, yayla tırmanışı, vs. bütün gezimin ortalaması aşağıdaki şekilde oldu. Toplamda bile 5.0'ı geçmedi. Ki dönüşte otoyolda 150 - 160 km/h süratle de bir süre sürdüm. Doğrudan Ankara - Mersin - Ankara rotasında ekonomi odaklı gitesydim sanırım 4.2 gibi bir ortalama olurdu diye düşünüyorum Not: Antalya tatili konusunda fikir danıştığım Cem Hocam'a da bir defa daha teşekkürler. Tavsiyenize uyup, çok memnun kaldık hocam Arabanın Türk tasarımcısı Murat Güler, bu değerin 0.26 olduğundan bahsetmişti. Buna göre, Mondeo en üst sıralarda yer alıyor: https://en.wikipedia.org/wiki/Automobile_drag_coefficient BMW i8 ile aynı değerde:

Aynen Serdar Bey, görebildiğim kadarı ile, şu an Türkiye'nin en konforlu ve en güzel yollarından biri bu yol. Baştan sona kaymak gibi simsiyah yeni asfalt, ve konya ovasından geçtiği için kilometrelerce dümdüz bir rota.

Merhaba; Ramazan bayramı tatiline giderken Ankara - Mersin arası yakıt tüketim verilerini eklemek istiyorum. Eşimle peşpeşe gittiğimiz için hızlı gidemedim, "o zaman ben de ekonomi yapayım bari" dedim. Arabada bir büyük ve bir bebek vardı. Bagaj ağzına kadar doluydu. Klima neredeyse hep açıktı. Yolculuğun ilk yarısında cc ile 90 km/h sabit hızla, ikinci yarısında yine cc ile 100 km/h sabit hızla gittim. Yaz lastikleri ile, 34 derece havada gittik. Ankara - Mersin şehirlerarası yolu dümdüzdür ve asfaltı kaymak gibidir. İnanılmaz konforlu bir yolculuk oldu. Gemiyle gider gibiydi. En çok keyif aldığım yolculuklardan biri oldu. Yabancı bir videoda, bu araba için "comfortable cruiser" tanımı yapılmıştı. Tam oturmuş Efendim sonuç:

Valla hiç sormayın, memlekete gittiğimde ön koltukta oturan annem muz soyup arkaya uzatmaya kalktı, uzatırken de arabada oturduğunu unuttu herhalde, tavana muzu değdirdi Küçük bir lekeydi aslında, o an ıslak mendille sildim leke geçti ama, sonrasında kuruyunca etrafı hat şeklinde su lekesi oldu. Bastığımız, oturduğumuz yer kirlenir neyse de, tavanda leke gerçekten saçma bir durum. Tavan döşemesi temiz olmayan olan arabalar bana hep çok pis geliyor.