Cenk Demirel

8 dakika önce, Mehmet Yavuz yazdı:

   Aks mesafesi konusunda dediklerinize katılıyorum. Kendi açımdan yeni kasada en kötü sınırlarda kalırım diye düşünüyorum ama genel olarak sadece focus için değil her arabada dizim ön koltuğa değecekse sert plastik yerine kumaş olmasını tercih ederim. Orta konsol yanlarında diz dayama pedlerinden kapı içlerindeki yumuşak malzemelere kadar kullanıcıların temas ettiği her yere yumuşak malzeme koyan ford her halde koltuk arkalarında yeni uzayan aks mesafesine güveniyor?

   Çağlar bey v40, cla gibi arka diz mesafesi rezalet araçlarda bile plastik konusunu bu kadar çok savununca acaba bilmediğim birşey mi var diye merak etmedim değil, örnek vermek gerekirse videodaki arkadaş 1.86 boyunda ve nasıl sıkıştığı ortada böyle durumlarda şahsen kumaşı veya daha yumuşak zeminleri tercih ederim.

 

Focus'un arka diz mesafesi v40'dan daha iyi olacaktır muhtemelen. Fakat atladığınız nokta şu ki kullanılan her plastiğin dokusu aynı olmayabiliyor. Yumuşak dokulu bir plastik kullanıldıysa dizlerin acıması durumu ortadan kalkacaktır. Zaten benim de demek istediğim 1.85 öne, 1.85 arkaya şeklinde bir kombinasyonla c segment HB arabaya oturduğunuz zaman diz mesafesi konusunda limitte kalıyorsanız bu otomobilin bulunduğu segment açısından normal bir durum. Muhtemelen o durumda diziniz limitte kalacaktır, sürtmeden kaynaklı bir acıma olmayacaktır. Önceki kasa c180 sedan'ın da arka koltuk malzemesi plastiktir ama dizimin değdiği zamanlar herhangi bir acıma hissetmemiştim çünkü plastik dokusu yumuşaktı. En sağlıklısı kendiniz test etmeniz, hatta özellikle dizlerinizi o plastik malzemeye sürtüp acıyıp acımadığına bakmanız olacaktır ?

4 saat önce, Cem Boneval yazdı:

Gözlem: 1.85 sınır. Yani önde 1.85 boyunda sürücüye göre ayarlı koltukta arkada 1.85 boyunda kişi ancak (rahatasız olmadan) sığıyor.

Bu bana kalırsa c segment bir araç için fazla fazla yeterli bir ölçü. Bu ölçünün üstüne belki hissedilir derecede bir octavia çıkabilir. Onun haricinde rakipleri düşünüldüğünde üç aşağı beş yukarı hepsi birbirine benzer. Hatta son nesliyle focus bir çıt ileri gitmiş olabilir.

8 dakika önce, Mehmet Yavuz yazdı:

Hafif boyu olan benim gibi birinin diz mesafesi dar ve koltuk arkaları plastik olan bir araçta yol boyu dizleri plastiğe dayalı gitmesi kumaş zemine göre ne avantaj sunuyor ve neden daha mantıklı beni de andınlatabilir misiniz?

Diz acıması konusunda haklı olabilirsiniz. Mk4 focus'da boyu 1.85 - 1.90 arası bir kişi, dizleri koltuğun arka kısmına değmeden rahatça yol alabilir. Eğer boyunuz bu ölçülerden uzun değilse plastik olması bir sıkıntı teşkil etmez. Boyunuz 1.90'dan da uzunsa zaten aracın koltuğunun arkasının plastik yahut kumaş olmasının bir anlamı olmayacaktır. Zira bu kadar uzun bir boy ortalamasının hakkı D segmentten başlar. Bir ihtimal belki Octavia'ya sığılabilir. Fakat anlatmak istediğim arka dize mesafesi zaten sınıf ortalamalarına, hatta üstüne çekilmiş vaziyette. Bu noktadan sonra arkada yolculuk edeceklerin şikayeti genelden ziyade çok öznel bir yorum olarak kalacaktır ki o durumda aracın üretimi yahut malzemesiyle ilgili bir şey söylemek çok doğru olmaz.

3 dakika önce, Cankut Bulut yazdı:

Eşim sigorta işiyle ilgileniyor. Çok uzun zamandan beri proforma faturayla trafik yada kasko yaptıran olmadığını, genelde noter satış sözleşmesi ile işlem yaptırdığından bahsetti. Millet ikinci ele yüklenme durumunda ? 

Haklılar, 1 sene öncesine kadar 2.0 tdci 180 hp otomatik yeni mondeo'ları gözüme kestiriyordum. 120-130 arasına çok güzel makineler düşüyordu ilana. Maalesef onların da fiyatı uçtu artık. Yinede alınabilir seviyede hala 2.eller revaçta gözüküyor.

14 dakika önce, Mert Yürüyen yazdı:

Çok enteresan bir tespit... Fiesta fazla yok katılıyorum ama her yer yeni Polo kaynıyor. Modifiyeli eski kasa pololar dışında neredeyse eski polodan hiç görmüyorum.

Maalesef istatistiksel verilerde bireysel - şirket satışlarını birbirinden ayıramıyoruz. Bu zamana kadar otomobil satış rakamlarına baktığımızda verileri hala canlı tutanın filo satışları olduğunu görebiliyoruz. Bireysel tercihleri bilmediğimiz için yeni polo'nun satışlarında filo etkisi yüzde kaç onu hesaplayamıyoruz. Yine de Haziran ayında otomobil satışları geçen yıla göre dramatik bir biçimde %39 azalmış. Tahminimce artık sadece bireysel tüketiciler değil, nakit sıkıntısı çeken, oldukça düşüşe geçen ticaret piyasasının etkisiyle şirketler de filo alımlarında düşüşe geçmiş vaziyette gibi duruyor.

Bir saat önce, Cankut Bulut yazdı:

İstanbul'da ikamet eden biri olarak yeni Fiesta ve Polo nerdeyse hiç görmedim diyebilirim. Tercihler genelde ikinci ele yönelmiş vaziyette. Bugün malum sitede 1.0 tsi Polo 100 bin tl üzerine çıkmış. Bu rakamlara ikinci elde gerçekten çok temiz c segmenti araçlar bulunabiliyor.

İstanbul'a arada bir geliyorum ama düzenli olarak gözlem yapabilecek konumda olmadığımdan bir yorum yapamadım. Diğer illerde ise sizin de bahsettiğiniz gibi küçük sınıf otomobiller bile artık sıfır olarak satılamıyor. 2.el piyasası şuan için talebi karşılıyor gibi gözüküyor. Ama fiyatlar böyle devam ettiği müddetçe 3-5 yıl sonra 2.el piyasası da yetmeyecek. Malum, yüksek fiyatlı 2016-17-18 modeller piyasaya düşmeye başlayacak ki o vakit 2.el fiyatları da yükselecek maalesef.

21 dakika önce, Yakup Çağatay yazdı:

1.0 benzinli'ye göre evet öyleydi, dizel de başta gelir. Ama bu durum o zamanki plandı, şimdi değişiklik olmuş mudur bilemiyorum. Güncelleme alırsam tekrar yazarım.

12 dakika önce, Kaan Zaim yazdı:

 

Arabaların kesinlikle satacağını söyleyebilirim. Biz borçlanmayı seviyoruz. Bu fiyatları yüksek bulup almayacak olan kişiler bizim gibi forumları, arabaları, dünyadaki bu konularda olan gelişmeleri takip edip kıyaslama yapan insanlar. O yüzden ben eminim ki, araçlar gelsin 2 ay içinde yollarda görmeye başlarız. 

Bende dizel almama taraftarıyım. Son kullanıcı için bana göre çok bir artısı kalmadı. Ancak gene bizim ülkemizde en çok dizel satılacağını söyleyebilirim ? 

Eğer otosan, bu pahalılıkta bireysel tüketiciye otomobil satma peşindeyse pazar payında gözünü dediğim gibi leon fr, 150'lik golf ve civic rs müşterilerine dikmeli. Dizel modeli zaten her şekilde gelecek, kafadan şirket alımları var. Ama yerlerinde olsam 1.0 motordan önce 1.5 motoru getiririm.

Vallahi ülkede zengin daha zengin oldu, orta kesim iyice daraldı hatta bitti, geriye kalan kesim fakirleşti. Bugün 160-180 bin lira gibi rakamlara kim c segment araç alır göreceğiz. Fiesta, polo çıkalı uzun zaman oldu ama bu vakte kadar 2-3 defadan fazla göremedim bu araçları yollarda ki daha ucuz modeller. İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyükşehirlerde muhakkak daha fazla vardır ama Anadolu şehirlerinde, Karadeniz'de falan gözlemleyebildiğim kadarıyla pahalılık ciddi vurdu insanları. Eskiden bir modelin yenisi çıkınca hemen bol bol yollarda görürdük. Fiesta gibi çok satılan bir modeli bile topu topu 4 defa görebildim yolda. Dediğiniz gibi muhakkak tercih edecek kişiler olacaktır ama hedef kitleyi iyi belirlemek lazım. Ben olsam benzinli modellerde hızlı sürmeyi seven, fr ve rs'ci kitleyi hedef alırdım.

5 saat önce, Cem Boneval yazdı:

İster istemez tasarruf kaygısı ağır basacaktır. Ya SW lacaksın, ki bu bizim halkımızın tercihi değil, ya Active, ki bu da zevk meslesi, ya 1.5 EB, bunu da talep yok iddiası ile Otosan pek getirmez, ya da 2.0 Ecoblue, ki bunu da maliyeti nedeniyle kimse almaz. 

Sonuç olarak piyasadaki yeni Focus'ların %90'ı torsiyonlu olacak.

Özellikle şirketlerin tekrar focus tercih edebileceğini düşününce çoğu 1.5 dizel olacaktır, haliyle torsiyon olacaktır doğru. Bireysel kullanıcıların tercihini düşünmekte zorlanıyorum zira fiyatlar çok yükseldi. Tercihten önce satar mı ? sorusuna kafa yormak gerekiyor. Ama baştan beri söylenen ilk etapta 1.5 benzinli motorların Türkiye'ye geleceğiydi. Son 2 otomobilini dizel almış biri olarak artık dizel almam. Peşinen zaten arada ki yakıt parasını vermiş oluyorsun. Ama bizim memleketin bir gerçeği olarak yine en fazla dizel satacaktır. Belki 150'lik leon, golf, civic rs gibi araçları kullananlar, 180 veya 150'lik makinelere yönelirler diye bir tahmin var içimde. Kendim şahsen 150'lik otomatik st - line tercihi yapardım.

Her iki kaynakta da belirtildiği gibi SLA süspansiyondan kasıt Double Wishbone süspansiyonmuş.

The Focus has always driven well, and the fourth-gen aims to continue that particular strength. Two rear suspension choices are available for the Mk4, the first being a double wishbone layout that optimises both comfort and the vehicle’s response to driver inputs.

Kaynak ; https://paultan.org/2018/04/11/2019-ford-focus-mk4-debuts-three-bodystyles-six-trim-levels-ecoboost-ecoblue-engines-8-speed-auto/

https://www.pressandjournal.co.uk/fp/lifestyle/motors/1480799/road-test-fourth-generation-ford-focus/

Netice itibariyle, focus'u tercih edecekler bu süspansiyon tipine sahip gövde - motor kombinasyonunu almaya çalışırsa daha iyi olur. Torsiyonlu versiyon her ne kadar gayet iyi olsa da, çoğu kullanıcıya yetecek olsa da otomobil piyasasında bilinen en iyi süspansiyon modellerinden birine sahip bir otomobili tercih etmek sürüşü her aşamada daha zevkli hale getirecektir.

Açıkçası Ford'un bu tercihini de ilginç buldum. Keşke yetkili birine sorabilme şansımız olsaydı integral link'i henüz yeni geliştirmişken bu tip bir süspansiyonu tercih etme sebebini.

Synthwave tarzı, 80'lerin elektronik müzik tınılarının günümüze uyarlanmış hali..

16 dakika önce, Yakup Çağatay yazdı:

Şöyle canlı farkı göstereyim 

İlk görselde ki tam bağımsız olanı. Short and Long arm ( SLA ) süspansiyon dediğim gibiyse eğer çizdiğim kısım Long arm oluyor. Onun üzerinde kalan, bizim buradan göremediğimiz kısımda ise Short arm olmalı. Yani çizdiğim kol ile paralel yerleştirilmiş daha kısa bir kol. Böyle bir arka süspansiyon modelini Ford daha önce kompakt bir aracında kullanmamıştı. Ciddi pahalı bir mekanik donanımdır bu. Şuan premium üst sınıf araçlar haricinde de pek göremeyiz.

İlk nesil focus ve sonrakiler control blade isimli tam bağımsız süspansiyonla gelmişti. Keza mk1 ve 2 mondeo'dan sonra da mk4'e kadar aynı süspansiyon kullanıldı. Mk5 yeni kasa mondeo ile integral link tam bağımsız süspansiyona geçildi. Bu süspansiyon control blade'in geliştirilmiş versiyonuydu ve yeni nesil Ford'ların ( mk5 mondeo, galaxy, s-max, mustang, edge ) hemen hepsinde kullanıldı. Yeni çıkacak mk4 kasa Focus'un da arkasında ya control blade'e devam ederler diyordum ya da diğer Ford modelleri gibi yeni integral link'e geçiş yaparlar diyordum.

Kaç zamandır mk4'ün teknik detaylarını tekrar tekrar okuyorum, kısıtlı görsellerden aracın arka aksını görmeye çalışıyorum, yabancı kaynakları da taramaya çalıştım ama bu yeni SLA süspansiyon ile integral link birbirine pek uyuşmuyor. Ford'un binek otomobillerinde kullandığı başka tip bir arka tam bağımsız süspansiyon olmadığı için tam oturtamadım kafamda. Fakat son zamanlarda anladım ki bu SLA ( short and long arms ) denilen süspansiyon, spor otomobillerde, lüks segment premium araçlarda kullanılan Double Wishbone denen süspansiyon. Short and long arms tanımını betimleyen başka bir süspansiyon modeli de yok. Bu hususta bir fikri, bilgisi olan var mı ?

Short and Long arms ( SLA ) denilen süspansiyon da aşağı yukarı şuna benzer bir şey. Alt ve üst kollardan oluşuyor, üstte ki kısa altta ki uzun kol.

Yabancı incelemeler artık iyide iyiye gelmeye başladı. Peki bu aracın Türkiye lansmanı ne zaman yapılıyor bilen var mı acaba ?

3 saat önce, Servet Ö. yazdı:

Bende dinliyorum bu hanim kizi. Gecenlerde bir arkadasimin ilginc bir yorumu oldu: "Bu kizin cikardigi seslerin yarisi hava, sanki ses degil hava duyuyoruz dedi" Cok gulmustuk.

Oldukça tiz bir sesi var hanım efendinin. Özellikle bazı şarkılarında daha fazla belli oluyor ki bazen ben de acaba şuan söylemiyor mu falan oluyorum. Ama kaliteli iş yapıyor. En azından bizim milletin son yıllarda ki kalitesiz yerli sanatçıların yaptığı müziklere ne kadar hayran olduğunu düşünürsek.

4 saat önce, Kemal Güllü yazdı:

Yine çok yakıyor. 1 yıl 1.6 ecoboost kuga kullandım, kuga ağır ve 4 çeker diye çok yakıyor diye düşünüyordum. Meğerse ecoboost motormuş esas sorumlu. Bu ağırlık ve bu şanzıman ile bu yol koşullarında bana yine fazla geldi. Benim kuganın tüketimi çok dik yokuşlar ile işe ulaşmama rağmen 11lt civarındaydı ki daha ağır, 4 çeker ve daha ilkel şanzıman ile.

Mk4 incelemeleri basliginda da paylasmistim 180'lik manuel 1.5 motor 100-140 arasi sabit hizlarla 6 - 6.5 litre arasi bir tuketime sahip. Ayni motorun daha guclusu 200 hp'lik yeni fiesta st de ( hafifligini simdilik goz ardi edersek ) buna yakin tuketim degerlerine sahip. Yine ayni motorun 150'lik versiyonu da bunlara benzer tutumluluk potansiyeline sahiptir cok buyuk ihtimal. Fakat bu sefer devreye 8 ileri otomatik sanziman giriyor. Bu sanziman her ne kadar yeni ve daha iyi altyapiya sahip olsa da klasik bir tam otomatik. Fabrika verileri de genelde gercekci tuketim verileriyle pek uyusmadigi icin muhtemelen manuel versiyonlarina gore bir miktar daha fazla tuketim sergileyecektir. 1.5 ecoboost 150 - 182 - 200 hp'lik kombinler arasinda gercekci tuketimi direkt sanziman faktoru belirleyecek. Cunku gorduk ki bu yenilenmis 1.5 motorlar gercekten tutumluluk potansiyeline sahip. O sebeple tuketimi farkini ecoboost'tan cok sanziman farkina baglamak lazim diye dusunuyorum.

1.5 Ecoboost 182 hp 6 ileri manuel. Otobanda, 100-140 kmh hızlarla 100 km'de ortalama tüketim zorlanmadan 6 - 6,5 litre arası olabilir. Mükemmel bir değer.

Km77 kanalının yaptığı Maniobra de Esquiva, diğer adıyla geyik testleri yol tutuşu, yani viraj hız limitini belirlemek için yapılmıyor yalnız. O geyik testlerinden hangi aracın hangi virajı daha yüksek hız limitinde dönebileceği gibi sonuçlar çıkarırsanız otomobiller hakkında yanılırsınız. Geyik testi, olası bir acil durumda engelden kaçış, yani manevra testidir. O testlerde bir otomobilin sahip olması gereken yegane şey çevikliktir. Çevik olabilen otomobiller o testte muhakkak yüksek hız sonuçları çıkarıyor. Dediğim gibi viraj hız limiti karşılaştırması yapmak doğru değil o testlere bakarak. Çünkü o yönde bir değerlendirme yaparsanız o kanalın testine katılmış tüm araçlar içinde en iyi yol tutan, en iyi viraj hız limiti çıkaran araç 85 kmh ile Honda Jazz demektir. Yani Honda jazz, amg gt'den, type r'dan, focus rs'den daha yüksek hızda viraj alabilir anlamı çıkar.

Bununla beraber Ford araçlarının genelde o testten iyi sonuç alması pek şaşırtıcı değil. Bu konuda mühendisler yeterince çalışıyorlar zaten. Mk3,5 kasa focus'u geyik testine sokmadılar ama girseydi bile hız limiti + gövdenin tepkilerinde ki kararlılık konusunda mk4 focus'un aşağısında kalacaktı. Mk4 focus'u o teste sokarlar, muhtemelen de güzel sonuçlar çıkaracaktır. Ben en çok torsiyonlu versiyonla tam bağımsız süspansiyonlu versiyonun hız ve gövde hareketleri konusunda ne derece farklılaşacağını merak ediyorum.

Ic mekana dair bir kucuk elestirim su olabilir; on konsol boyunca uzanan cita ve vites dugmesi bolumunde ki kaplama, kamera yaklastirildigi zaman fark ediliyor ki fircalanmis koyu gri metal mi desem aluminyum mu desem ona benzer bir malzemeye benziyor ve bence cok şık duruyor. Fakat tek sorun sadece yaklasildigi zaman fark edilebilmesi. Kabine belli mesafeden genel bakis yaptigimiz zaman o şıklık kullaniciya pek gecmiyor.

Tam olarak bahsettigim gorsel budur. Yaklasarak baktiginda ic mekana derinlik katiyor, ' aaa cidden şıkmış ' dedirtiyor ama uzaktan - genelden kabine bakinca o derinlik ve şıklık kayboluyor. Bu derinligi uzaktan bakinca da tutturabilselerdi cok iyi olurdu. Belki canli canli gorunce fikrim degisir.

1 dakika önce, Yakup Çağatay yazdı:

SLA olmayanların hepsi, arkada Fiesta ST torsiyonuna sahip diyelim ? 

Anladım, o zaman kullanılan yaylar da ( force vectoring ) fiesta st'de nasılsa baz paket focus'da da aynıdır. Tabii boyları ve sıkılığı gibi özellikleri haricinde.

7 dakika önce, Yakup Çağatay yazdı:

Her şey net zaten ? Donanımda bunları yazmıyorlar. İlerde yapabilirsem interaktif tablo yapacağım o zaman herkes kafasındaki sorunun cevabını bulabilir. 

Sitede genel özelliklerin yazdığı bölümde bazen araçlarda kullanılan yeni teknolojileri açıklıyorlar. Epas, integral link gibi sürüşe dair teknolojik yenilikleri açıklamışlardı. Belki force vectoring springs şeklinde de bir açıklama yaparlar ki muhtemelen o içerikten anlaşılır hangi torsiyonlu versiyonlarda bu yayların kullanıldığı. Yani bir umut sadece diyelim. Ama siz ileride geniş açıklamalı bir tablo yapacaksanız zaten cevabı öğrenilir.

5 dakika önce, Yakup Çağatay yazdı:

Ya torsiyon ya da SLA başka bir açıklama yok. Sadece ST-Line ile daha sıkılar ve kısa bu kadar. 

İnşaallah bu yayları sadece st line'ın torsiyonlu versiyonunda kullanmazlar. Neyse, belki ileride sitede donanım detayları kısmında bahsederler diyelim.

1.0 eb ve 1.5 dizel motorlarda sunulan torsiyon tipi süspansiyonda kullanılan force vectoring springs isimli muz biçiminde olan yaylar sadece st line serisinde mi kullanılıyor yoksa giriş paket dediğimiz ve üst donanım dediğimiz titanium gibi versiyonlarda da kullanılıyor mu ?

Seçim şirinliği sonucu yansıtılmayan zamların acısıdır bu 80 kuruş.. Yapılırsa devamı da gelir zaten. Olmayacak şey değil. Köprüyü geçene kadar neticede.