Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×

Süleyman Ünal

Üye
 Profili  İçeriklerini bul

  • Toplam İleti

    4.996

  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    98

 İçerik Türü 

Süleyman Ünal tarafından yazılan her şey

  1. Süleyman Ünal
  2. Süleyman Ünal
  3. Süleyman Ünal
    Bence @Yakup Çağatay deneme videosu çekip yayınlasın. Ona göre bakarız artık.
  4. Süleyman Ünal
    mac olsun çamurdan olsun.
  5. Süleyman Ünal
    İzmir Ford. Gaziemir 6. Sanayii sitesi. Mesut veya Şenol usta. 05364107497 ( mesut)
  6. Süleyman Ünal
    Özel servis. Güvendiğim bir yer. Toplam maliyet 500 tl. Ye yaklaştı. Sadece 10 bin bakım 250- 300 tl arası. Buda şanzıman filtresi.
  7. Süleyman Ünal
    Yok araç 87 bin de . Periyodik10 bin bakım ve şanzıman için 45 bin yağ-filtre değişimi.
  8. Süleyman Ünal
    An itibariyle 10 bin bakım ve otomatik şanzıman yağ değişimi başladı.
  9. Süleyman Ünal
    O da tamam hocam. Gerçi biraz kısa olacak ama yapacak bir şey yok.
  10. Süleyman Ünal
    Silecekler ve akü kıştan sıfır alındı. Su seviyeleri ve lastik basınçları günlük (en azından gözle) kontrol ediliyor. Fren ve direksiyon hidrolik seviyeleri günlük kontrol ediliyor. Klima sıkıntısız. Filtre ve yağ bakımı ve hatta otomatik şanzıman yağı değişimi için yarına randevu aldık. Göğüslük için geçen yıl BİM'den 5,99 TL. ye alınmış güneşlik kullanılabilir durumda. Pasta cila 1 ay önce yapıldı (zira bizim buralara yaz mevsimi biraz erken geliyor da). Farlar ve sisler 3 ay önce değişti (daha önce zenon vardı vizeye girerken halojene çevirdik). Çalışmayan hiç bir mekanik ve elektronik aksam yok. Eşim de acemiliğini iyice üstünden attığına göre yaza hazırız demektir.
  11. Süleyman Ünal
    1.4 T Otomatikler yakıtta biraz yüksek tabi ki. Fakat performans açısından tatminkar bir araç. Bir de atmosferik olanları var 1.6 115 hp olanlardan. Onlar daha hantal bir araç, yakıtı da 1.4 T yi aratmaz. Bence acemilik atılacak araçlar değil pek. Tabi tercih meselesi. Bildiğim kadarıyla Astra j lerdeki otomatik şanzıman H kasalardakilerle aynı değil. En azından onlar kadar sorunlu değil. Focus'u almadan önce Astra'yı da araştırmıştım. H kasa robotik şanzıman, yani bir robot kol sizin yerinize debriyaja basıyor fakat J kasadaki tam otomatik ve özellikle performanslı kullanıma yatkın bir şanzıman. Bence acemilik atılıp satılacaksa, ikinci araç olarak kullanılacaksa ve illaki benzinli otomatik bir araç olacaksa B segmentine yönelmek daha mantıklı geliyor.
  12. Süleyman Ünal
    Baştan söyleyeyim. LPG'li bir focus alacaksanız, ya da taktıracaksanız önermiyorum. Çünkü araca sürekli "ürpererek" bineceksiniz. Sadece bagajda taşıdığınız bomba meselesi değil sorun. Zira Ford'un motorlarının LPG uyumu biraz sıkıntılı. Ha illaki taktıracağım derseniz de mutlaka iyi bir işçilik yapan ustaya taktırın derim. Diğer taraftan benzinli bir Focus, dizel bir Focus'a göre çok daha konforlu ve performanslı olacaktır bu net. Focus otomatik şanzımanları bir çok şanzımana göre sorunsuzl. Bunun yanında sizin bütçeniz de belirleyici. 2008-2011 arası 4 ileri şanzımanlar yakıt ve performans beklentinizi karşılayamayabilir. Zira motorları 1,6 ve 100 hp. MK3 otomatik şanzımanları powershift ve 6 ileri ve 125 hp olduğu için daha tatminkar olacaktır diye düşünüyorum. Sonuç itibariyle önemli olan sizin bütçeniz. Ozan'ın da dediği gibi farklı markalara yönelebilirsiniz. Özellikle sorunsuz otomatik benzinli bir araç istiyorsanız Honda ya da Mazda'ya yönelebilirsiniz. Hatta ikinci el piyasası sorun olmaz diyorsanız Mitsubishi Lancer'i bile önerebilirim. Yani japonlar bu konuda bir tık öndeler. Burada da yine beklentiler öne çıkıyor. Kişisel tercih olarak şöyle söyleyebilirim. Eğer Focus'un dışında otomatik şanzıman C segmenti bir araç alacak olsaydım ya Mazda3 ya da Golf 1.4 alırdım.
  13. Süleyman Ünal
    Geçmiş olsun. Ya bir şey yapmayacaksınız gözünüz alışana kadar. Ya da ufak bir tamirat (tırnak kırılmış olabilir) ve boya operasyonu olacak. En kötüsü bu olsun. Canınızı çok sıkmasın.
  14. Süleyman Ünal
    Bi ara hakikaten hem Eminönü Hem de Kadıköy'de martı döner muhabbeti vardı. Öğrenci olduğumuza yemekten geri durmazdık ya.
  15. Süleyman Ünal
    @Yakup Çağatay En iyisi sen arkadaşlara Eminönü'ndeki büfelerden tavuk döner ısmarla, bir daha senden bir şey istemezler.
  16. Süleyman Ünal
    Bundan mı bahsediyorsun? http://www.yeniasir.com.tr/multimedya/galeri/otomobil/izmirli-is-adamlari-ozgorkey-kardeslerden-klasik-otomobil-muzesi
  17. Süleyman Ünal
    Çok iyi...
  18. Süleyman Ünal
    Bizim mahalle fırını da aynı uygulamayı yapıyor. Çöpe gideceğine ihtiyaç sahiplerine gitsin
  19. Süleyman Ünal
    Bu dansa bayılıyorum. İrlandalılar bu işi iyi beceriyor. Çok daha iyi koreografilerini izledim fakat görüntü kalitesi en yüksek bunu bulabildim. Fena değil. RİVERDANCE!!!
  20. Süleyman Ünal
    Madem güncel, ben bir öneri yapayım o zaman. Trevanian'ın "Şibumi" kitabı, gizemli bir kiralık katilin iç dünyasına ve Go oyununun derinliklerine çeken bir yazım. Aynı zamanda kitabı bitirseniz de hep soru işaretleri kafanızda olacak. Yazarın kendisi de gizemli sayılır zaten. Bence kesinlikle okumayanlar hemen edinip okumalı. Her ne kadar ben para verip almasam da yazarın en çok satan kitabıdır. Bilimle ilgilenen özellikle de fizikle ilgilenen arkadaşlara nadide bir kitap önerim var. Aklın isyanı!!! Alen Wood ve Ted Grant'ın kaleminden çıkan kitap hem fizik hem de diyalektik felsefe bakış açısıyla bir çok "doğru"yu yeniden tartışmaya açıyor. Kitabı kavrayabilmek için bir miktar fizik ve bir miktar felsefe sindirmiş olmak gerekiyor zannımca. Her ne kadar kalın bir kitap gibi gözükse de akıcı bir yaklaşımla, teorik-felsefik dilden ziyade, sade bir dille yazılmaya çalışılmış. Kitabın içindeki bilgi-birikim ise kitaptan çok daha kalın. NOT: Böyle bir konuyu tekrar güncellediği için Yakup kardeşime ayrıca saygılar.
  21. Süleyman Ünal
    O kadar su nereye gitti
  22. Süleyman Ünal
    Ekonomik durum ve zevk meselesi. Kendi adıma şöyle düşünüyorum. Bütçem el verse sıfır araç alırım ve bu araç Mercedes olurdu. Garantisi biter bitmez satar yine sıfır araç alırdım. Eğer durum yukarıdaki gibi değil ise elimizdekinin kıymetini bilip, bakım ve onarımlarını zamanında ve kaliteli yaptırıp, aracı doğru sürüş teknikleriyle kullanıp hem yakıt sarfiyatı hem de daha az yıpranmasını sağlayabiliriz. Bir aracın yıpranmasında en önemli etken kullanıcı hatalarıdır. Bunu en aza indirgemek gerekir. Sıfır araç alıp 100 bin km. motor yaptıranı da gördüm, 300-400 bin km.yi sıkıntısız yapanı da. Gerisi size kalmış. Araç alırken bütçe ve ihtiyaçlar göz önünde bulundurulup karşılaştırma yöntemiyle en doğru araç-marka zaten ortaya çıkacaktır. Aracınızı değiştirmek gerektiği fikri kafanızı tırmalamaya başlayınca da yine bütçe ve ihtiyaçlar doğrultusunda gereken adımları atabilirsiniz.
  23. Süleyman Ünal
    Yani sonuç da siz de bakıyorsunuzdur ilanlara falan. Bir araba sizin içinize siniyorsa neden alınmasın. Fakat "temiz" bir 2008 ve üzeri dizel titanium bana göre o fiyatlara çok zor. 40000 civarı bulunabilir diye düşünüyorum. En azından km çok yüksek olmayan ve ciddi kazası olmayan bulunabilir belki.
  24. Süleyman Ünal
    Ghia döneminin (2008'e kadar) en full olanıdır. Titanium da (2008 de başlar)kendi döneminin en full olanıdır. x pakette deri koltuk ve sunroof opsiyonu vardır. 2005 e kadar Mk1 kasa 2005 den sonr MK2 kasa üretilmiştir. Yanılmıyorsam 2008 den sonra da MK2 makyajlı kasa çıktı. 1.5 dizel Focus'lar 2015 yılında piyasaya girdi. Daha önce 1.6 dizel motor kullanılıyordu. Motor hakkında kullanan arkadaşlar yorum yaparsa daha iyi olur. Zira ben dizel focus hiç kullanmadım.
  25. Süleyman Ünal
    Filmi ilk izlediğimde (daha doğrusu izlemeye çalıştığımda) babamı kaybedeli bir kaç hafta olmuştu. Her babanın oğluyla ilgili her oğulun da babasıyla ilgili yarım kalan bir hikayesi mutlaka vardır diye düşünüyorum. İşin bir de ataerkillik aile ilişkisi kısmı var tabi ki. Babanın koruyucu, kollayıcı, bir arada tutucu ve belirleyici konumuna karşı hayatın kendi su yatağında akma isteği ve karşı koyuşu oğul da cisimleşiyor. "Açeydim gollarımı getme deyeydim..." yaklaşımı geç kalınmışlık değil nafile çabanın kendisidir aslında. Çünkü su akar yatağını bulur, öyle değil mi? Filmi asıl dramatize eden kısmı da torunun ta kendisi bence. Her ne kadar oğul kaybedilmiş olsa da yeni bir hayatla kendine dair parçayı hafızaların dışında nesnel olarak bırakıp gitmesi...

Focus Club Türkiye

Bu sitenin işleticisi, bu sitede yer alan bilgi, yazı ve makalelerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan sorumlu tutulamaz. Kaynak gösterme kuralına uymak şartıyla, bu sitede yer alan yazı ve makalelerin belirli bir kısmına atıf yapılmasına, link verilmesine izin verilmektedir. Kaynak (canlı link) gösterilmeden yapılan alıntılara ise izin verilmemektedir. Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

Ford Garajı

Otomobil Dünyası

S.S.S.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.

  Kabul ediyorum