Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×

Süleyman Ünal

Üye
  • Toplam İleti

    4.996
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    98

Süleyman Ünal tarafından yazılan her şey

  1. Yadsınmanın yadsınması gibi bir durum var ortada, ya da mülksüzleştirenlerin mülksüzleştirilmesi. Günlük yaşam içerisinde binlerce yıllık toplumsal birikimin bize verdiği (aslında bir nesilsel dayatma da diyebiliriz) "ahlak" kuralları gereği bir çok şeyi yanlış ya da kabahat olarak görebiliriz. "Çalmak" da bunun bir parçası. Günümüz kapitalizminde her şey de olduğu gibi bilginin (ve kültürün, sanatın vs...) tekelci bir mülkiyet anlayışıyla toplumlara sunulması ve karşılığında ödenmesi gereken bedelin sadece para olması, bu insani üretilere yabancılaşmasına da yol açıyor. Bahsettiğiniz tarzda hırsızlıkların ne amaçla yapıldığı da çok önemli tabi. Bir evrensel insan hakkı olarak bilgiye uluşmak mı yoksa dolaylı yoldan ticaret yapıp kar elde etmek mi? Örneğin canı çektiği için baklava çalan çocuk ya da evinde aç çocukları için ekmek çalan baba ile, kısa yoldan ve emek vermeden para kazanmaya çalışan kravatlı hırsızlarla aynı kefeye koyabilir miyiz? Einsten E=mc² yi paylaşmasaydı dünyanın hali ne olurdu bir düşünsenize İyi ve kötü gibi bu durum da göreceli ve nereden baktığınızla ilgili bir durum.
  2. Her ne kadar lpg teknolojileri gelişkin olsa da atmosferik olmayan araçlarda sıkıntı yaratacağı kesin. Japon'lar hariç yüzde yüz uyum sağlanamıyor. Özellikle alman otomobilleri lpg ye uyumlu üretilmiyor. Ki aracın turbo beslemeli olduğunu da düşünecek olursak manifoldun delinmesi ve yakıt sistemine yapılan müdahaleler ister istemez istenilen düzeyde performans alınmasını da etkileyebiliyor. İlla ki takılabilir. O zamanda tsi motora uygun kit ve daha da önemlisi işçilik-ustalık sorunu ortaya çıkıyor. Uygun kiti tespit ettikten sonra en iyi ustayı bulmanız da şart. Çünkü kit ne kadar iyi olursa olsun usta tesisatı saçma sapan kurduğu zaman bir çok sıkıntı yaşayabilirsiniz.
  3. Daktilodan bilgisayara geçişte ben de çok zorlanmıştım. Çünkü taşınabilir bilgisayarların hemen hepsi (bazı Apple'lar dışında) Q klavye. Ben tuşların üzerine harf yapıştırarak çözdüm. Eğer on parmak yazabiliyorsanız bir süre sonra zaten klavyeye bakmadan yazma alışkanlığı ediniyorsunuz.
  4. Başlık uzun süre önce açılmasına rağmen konu güncelliğini hep korumuş doğal olarak. Aracımın üzerinde goodyear EGP var. Ebatlar 205/55/16/91V. Çok yıpranmış olmasalar da tarihleri yaklaştığı için bu yaz sonunda değiştirmeyi düşünüyorum. Daha önce hiç lastik değiştirmedim çünkü aracımın üzerinde bunlar geldi. İzmir'de yaşadığımı da düşünecek olursak, sizce; yakıt, yol tutuş, ıslak zemin performansı ve ses desibeli gibi benim için önemli olan özelliklere göre hangi lastik markasını tercih etmeliyim. Bu arada yaptığım kısa bir araştırma da fiyat, yakıt ve yol tutuş olarak EGP öne çıkıyor. Altarnatif önerebilir misiniz?
  5. Bu konuda japonların hep önde olduğu biliniyor. Fakat günümüz motor teknolojilerinin geldiği nokta düşünüldüğünde makas o kadar da açık değil. Zaten istatistik de bunu göstermiş. Ticari orta sınıf yük araçlarında ise japonlar açık ara önde. Özellikle yukarıda isimleri olmayın Mitsubishi (Canter serisi) ve Isuzu (N serisi) markalarının uzun ömürlü motor konusunda başarılı olduğunu söyleyebiliriz.
  6. Geuge menü testi youtube da videosu var. Basit anlatımlı.
  7. Bunlar "beyinsel" durumlar. akım zayıf ya da değişken geldiğinde olabiliyor. Şarj dinamosunu kurcalamadan önce yeni aküyle denemelisiniz.
  8. C segmenti 1.6 otomatik vites bir araçtan inip B segmenti 1,25 manuel bir araca binmek sizin için sıkıntı olmayacaksa ikinci el piyasasını pek dert etmeyin derim. İkisi de sınıfının hakkını veren araçlar sonuçta. Kişisel fikrime gelince Focus'tan Fiesta'ya geçmek pişmanlık yaratır diye düşünüyorum.
  9. Diğer arkadaşların da dediği gibi akü sorunu gibi gözüküyor. Aracın marş basması hiçbir şey ifade etmiyor. Örneğin bazı araçlarda akü zayıfladığında marş çok rahat bassa bile , abs hatası, airbag hatası vs. hatalar verebiliyorlar. Bu da onlara benzer bir durum. Aracınızın orasını burasını kurcalamadan ilk olarak tam dolu (veya yeni) bir aküyle deneyin derim.
  10. Oy verdiklerimle ilgili vicdanım rahat ama sanki diğerlerinin biraz hatrı kaldı gibi
  11. Boğaz kelebeği kirlenmesi, triger değişiminde sente kaçması, ateşleme sistemi arızası (bobin, kablolar ve bujiler) gibi bir çok nedeni olabiliyor. Ford motorları lpg yi pek sevmiyor, internette bir çok forumda bu tarz sorunlarla boğuşan kişilere rastlayabilirsiniz. Bence ustanıza güveniyorsanız (ve kendinizi dinletebiliyorsanız) basitten karmaşığa sistemli bir şekilde hortum ve kablolardan başlayarak kontrol yaptırın. Yazılım güncellemesi de dahil cihaza bağlatarak hata kodu taramasını da unutmayın. Çünkü bir çok usta sadece daha önce karşılaştığı bir durumu baz alarak tespit yapmaya çalışıyor bu da çoğu zaman sorunu çözmek yerine zaman ve para kaybına neden oluyor. Üzerine bir de beyazlayan saçlar extrası oluyor.
  12. Bütün ustalar toplanmış, Aşık Veysel şarkısı söylüyorlar. Dinlenmez mi..?
  13. Abi kadın, dansı falan iyi hoş da o yılan nedir öyle ya.!!! Yeminlen "Dünyayı Kurtaran Adam"ın silahından çıkan lazer ondan daha gerçekçi
  14. Meğer ne cahilmişim. Şimdi kendimi çok boş hissettim bu yorumlardan sonra. Zaten sitede profil değerim "Ambiyante". Millet RS olmuş, GT olmuş, almış yürümüş.....
  15. Abi senin bu sorun karşısında bilim çevreleri çaresiz kalır, üçe beşe bölünürler. Bu yüzyılda bir çözüm bulunabileceğini düşünmüyorum Zaten bende bu Newton'a bi ısınamadım gitti. Benim favorim Arşimed "Evreka Evreka!!!!"
  16. Sofie'nin Dünyası 10 yıl kadar önce "okunacaklar listemde" de vardı fakat bir türlü elime alamadım. Hatırlattığınız iyi oldu. Derhal edinip okuyacağım.
  17. Aynen öyle hocam. Maalesef ilkokuldan itibaren hep ezbere ve sınav sistemlerine cevap verecek şekilde ders gösterildiğinden bilimin-sanatın ve kültürün yaşamamızdan kopuk şeyler olduğunu düşünürüz. Aslında tamda hayatın içinden çıkan ve hayata yön verecek şeyler olduğunu en başta eğitimcilerimizin içselleştirmesi gerekiyor. Tabi sizin de dediğiniz gibi maalesef yaşam ve çalışma koşulları izin verdiği ölçüde olabiliyor bu da. Ben esnafım ama öğretmen ve özellikle de fizik ya da matematik öğretmeni olmayı çok isterdim. Kendimi bu konularda geliştirmek için uğraş verdim fakat dediğiniz gibi çalışma ve hayatın zorlukları bazı şeyleri istediğimiz düzeyde yapmamıza engel oluyor. Yukarıdaki yazıya gelince... kendisi bir alıntıdır. Bir yumurta satıcısı olarak eşimin her yumurta kaynatışında yaptığım uyarıları hatırlattı bana ve sizlerle de paylaşmak istedim. Bir sosyal paylaşım sitesinde rastladığım eğitim dizisi minvalinde bir yazı. "sifigu fizik (Ali Çetinkaya)" adlı Facebook sayfasının paylaşımıdır. "Alice harikalar diyarında" kitabını çocukluk yıllarımda okumuştum fakat böyle bir bölümü varsa da hatırlamıyorum.
  18. ANNE: Oğlum ocağın altını kıstın mı? ÇOCUK: Hayır anne, geç kaldım yumurtanın hızlı pişmesini istiyorum. ANNE: Çocuğum bak geçen hafta sana termodinamiğin sıfırıncı yasasını anlatmıştım. Hatırladın mı? ÇOCUK: Evet, artık taşa oturmuyorum ANNE: Peki neydi sıfırıncı yasa? ÇOCUK: Taşa oturma cırcır olursun :))) ANNE: :)))smile ifade simgesi ÇOCUK: iki maddede üçüncü bir maddeyle ısısal temastaysa aynı sıcaklıkta oluyorlardı. ANNE: Evet, unutmamışsın. Peki su kaç derecede kaynar? ÇOCUK: 100 derecede. ANNE: Evet ve kaynadığı sürece 100 derecede kalmak zorundadır. Tüm maddeler hal değişimi sırasında sabit sıcaklıkta kalır. Bu nedenle tüm su buharlaşana kadar ne yaparsan yap 100 derecenin üstüne çıkamaz. Ayrıca bir maddeye verilen ısı miktarı o maddeyle arasındaki sıcaklık farkına bağlıdır. Peki bununla sıfırıncı yasayı birleştirip yumurtanın altını neden kısman gerektiğini bana açıklayabilir misin? ÇOCUK: Hımmm... ANNE: :))) ÇOCUK: Ocağın suya verdiği ısı miktarı kısık yada açık olmasına bağlı olarak değişecek. Bu kaynamadan önceki zamanın kısalmasını sağlar. Ama kaynamaya başlayınca ne kadar ısı versek de 100 dereceyi geçemeyecek. Yumurtanın pişmesi de direk suyun sıcaklığına bağlıysa, ve suyun sıcaklığı kaynamaya başladıktan sonra ocağın verdiği ısıya bağlı değilse, o zaman ocağın altının su kaynamaya başladıktan sonra açık olması sadece enerji kaybı gibi görünüyor. ANNE: Aferin sana. ÇOCUK: Bu bilim hoşuma gitmeye başladı. Hayatın her yerinde ve öğrendiğimiz bilgiler hayatımızı kolaylaştırıyor. Derslerde öğrenirken sanki gereksiz şeylermiş gibi duruyor. Ama sanırım çok önemli. Keşke okulda da testler ve saçma sorular yerine bize böyle anlatsalar...
  19. "Özlü söz"leri pek aklımda tutamasam da kafama yazdığım nadir ve önemsediğim sözlerden birisidir. İnsan, yaşamının belli başlı dönemlerinde hatırlama ihtiyacı duyuyor. "Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil...." SAMUEL BECKETT
  20. Bugün 23 Nisan. Çocuklarımızın savaşlarda ölmemeleri ya da savaştan kaçarken ölü bedenlerinin kıyıya vurmaması için.... Çocuklarımızın taciz ve tecavüze uğramadığı, şiddete maruz kalmadığı.... Çocuklarımızın sadece ve sadece oyun oynadığı ve ağız dolusu gülüşleriyle mutlu olduğu bir dünya için... Bir dünya barıkalım biz çocuklara....
  21. Bugün internette gezinirken gözüme çarptı. İstanbul ve civarındaki arkadaşlardan ilgi duyan olabilir. http://www.sozcu.com.tr/2016/otomotiv/efsane-klasik-otomobiller-istanbulda-1196427/?utm_source=sm_tw&utm_medium=free&utm_campaign=otomotiv
  22. Geçen yıl benim de başıma şöyle bir durum gelmişti. Kamyonetim ilk çalıştırmalarda ancak uzun uzun 5-6 marşta çalışıyordu. Ustaya götürdüm ve bakması için bıraktım. Kızdırma bujileri vs. yeni takılmıştı. İki saat sonra beni aradı ve pompanın söküleceğini ve pompacıya gönderileceğini söyledi. Ben hemen atlayıp gittim. Ustaya "araç çalıştıktan sonra herhangi bir sorun yok pompadan olsa silkeleme ya da vuruntu vs. yapar dedim. O da benden iyi biliyorsan kendin yap dedi biraz tarşıttık. Oraları buraları karıştırırken ara bir yakıt hortumunun terleme yaptığını farkettik. Meğer yakıt hortumu sızdırıyor ve hava yapıyormuş. Bence aracınızın yakıt sistemini iyice bir gözden geçirin. Basitten karmaşığa doğru sorunu arayın.
  23. Anladım. Söylediklerinizi dikkate alacağım fakat bir şey kafama takıldı. Supablarda yanıklık ya da deformasyon varsa bu yüksek devirlerde de kendisini belli etmez mi? En azından aracın doğru devirlenmesi ve tork üretiminde sorun olmaz mı? Bu konuda aracımdan çok memnunum. Gaza bastığımda aracın verdiği tepki, vites geçişleri, vites değiştirme devri konusunda aracım oldukça tatminkar durumda. Özellikle hız sabitleyici açıkken rampalarda devirlenmesi neredeyse mükemmel. Bu yüzden subaplar konusu soru işareti ama yine de diğer söylediklerinizin yanında onları da kontrol edeceğim. Teşekkürler.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.