Mertol Kip

O atalar yanılmış. Ford u ilk çıktığında alırsan üzerinden en az aksesuar çalınmışını alırsın..

Ogün yok öyle bir kural. Ben hep senin genellemelerine itiraz ediyorum farkındaysan. Onu kim hesaplıyorsa boşa hesaplıyor. Metanolü üflersin makineye oran isterse 16 olsun gene gider gene gider.. Aşırı beslemeden sonra avansa retard vermek zorundasın. O kolay iş. 4 işlem matematiği ile iki dakikada yapabileceğin birşey. Hangi ülkeden bahsediyoruz? İngiltereyse Ford. Uzakdoğuysa Honda.. Hondanın forda o konudaki temel avantajı parça konusunda en ufak bir sıkıntısının olmaması. 1.6 honda motoru için raftan 3-5 ayrı marka ve sıkıştırmada olmak üzere toplamda 15-20 ayrı forged piston alabiliyorsun. Fordta 2.0 motordan öncesi için kimse birşey üretmiyor.. Ee bu durumda Honda çok yakıyor diyebiliriz. İkiside neredeyse aynı güce sahip, biri amatörler tarafından supercharger uygulanmış diğeri ise bilmem kaç milyar dolar ARGE ile yapılmış iki aletin yakıt tüketimi aynı ise yanlışlık Honda da demektir. Geçmekten ne kastediliyor? Sonradan yapılan uygulama herzaman daha avantajlı. Zira ne motor ömrü hesaplanıyor ne de emisyon kriterleri.. Fabrikaların böyle bir lüksü yok.. Şahsen benim umurumda bile olmaz. Altı üstü araba.. Amelenin önde gideni bence.. .. Roadster ile yapıacal en iyi şey kordon boyunda kızlara hava atmaktır.. çıkmıyor işte.. Fordta supersprint bile taksan o ses çıkmıyor.. Züğürt tesellisi.. Yukardaki ile anlaşmanmı var nereden biliyorsun canlı kalacağını?

ECU = arabanın beyni. Sökmesine sökte takarken az bi gres sürmüş olsaydın o kıvılcım olmazdı. Bir dahakine dikkatli ol. Valla çok fena bir durum olur.

Bak bu komikti işte..

Yahu iyide kendinle çelişiyorsunki bu durumda.. Herşeyden önce sıkıştırması düşük olan az tüketir diye birşey yok. Motorun içine giren havanın kütlesi ve AFR oranı sabit olduğu sürece ister 8 sıkıştırma olsun isterse 11 sonuç değişmez.. Heleki sait devirde cruise de hiç değişmez. Bunu zaten neredeyse hergün test ediyoruz. Yukarıda yazdığım focusta decompression plate var. Bizzat ben kestirttim. Sıkıştırması 9.8/1 Piston değil piston kolları sözkonusu olan. PFM sadece ford tarafından kullanılan bir teknoloji değil. Hondanın piston kollarıda PFM.. Sevmek ve sevmemek farklı konu. O tamamen duygusal bir söylem.. O konuda yorum yapamam. Ancak ben 11.2 sıkıştırmaya sahip mondeo motoruna eaton m45 supercharger takıp 172 hp aldım. Hemde öyle atla deve basınçta falan değil. 0.28 barda.. Sıkıştırma yüksekken turbo konmaz diye bir kural yok. Güzel kardeşim devir çevirmeseler zaten cacık olmazki. Benim 750 lik motor bile 12 bin devir çeviriyor. O sayede 90 hp alıyor zaten.. Yüksek devir çevirip lifti yüksek egzantrik kullanırsan elbette AFR ye duyarlı olursun.. 12lt/100 km şehiriçi tüketim değeri.. O ağırlıktaki bir araba için gayet makul bence. Bak gene şark kurnazlığı.. Biri turbo diğeri atmosferik iki motoru hoyratca karşılaştırıyoruz demek.. TypeR devir çevirip güç alıyor. Oysa RS in hiç öyle bir derdi yok. ST zaten devir çeviren bir makine değildi. Tek vanos ile oraya kadar. ST nin teknolojisi çok geri. İlk çıktığı günde geriydi. Ne lifti ayarlayabiliyorsun (sizin Vtec dediğiniz Toyotanın VVTL-i dediği şey) ne de egzost kamının açısını.. Sadece emme ile oynayarak o kadar oluyor işte. ST170 ile typeR ı aynı kefeye koymak hakaret olur.. üçüde biribirnden o kadar farklı yapılardaki motorlarki, kalkıp bunları aynı çerçevede karşılaştırmak yanlış olur.. TypeR daki motor ST 170 den daha iyi diyorsan elbette daha iyi.. Ama RS ile TypeR kel alaka iki motora sahipler.. Bu arada typeR ın yüksek sıkıştırmaya rağmen ST den az yaktığını senden duymak yukarıdaki mesajınla yan yana gelince biraz ironik olsada hoş olmuş.. Direk mekanikten bahsediyorum ben.. Yoksa koltuğun nasıl söküleceğini bilirim. üstü açık araba ile gazlamak amelelikten başka birşey değil.. Ben sevmem öyle önü başka arkası başka oynayan aletleri.. önce yolda dursun sonra gideri zaten olur.. Motor kodlarından bahsedeceksek geç bunlar bi kalem.. Fordlara girmeyelim bak senin caponlardan bu ikisi.. Motor VK50VE dir, olmadı 1UZFEdir.. Fordta ses duymak için hava filitresi ve remus yeterli.. Yahu 4 silindirin sesinden ne olur.. Benim motosiklette de 4 silindir var. Sesi o cortlak aletten on kat daha çekici.. çift egzost işin rengini herzaman değiştiriyor.. Düşük hacim olsa bile.. Ama bu videodaki gibi bir arabada 4 silindir olunca anca cartlak cartlak bağırıyor işte.. Ses istiyorsan V8 den falan bahsedelim. Aaaa Honda da V8 motor yokmu yoksa.. Hızlanma falan diyorsan, 3.9 sn 0-100 diyorum.. Hatta eğer cbx1000 throttle ı kullanırsan (onlar 37 değil 43mm ) 3.6 sn diyorum.. Her iki değerde testarosadan iyi.. Napayım arabayı..

Aslında herikisine görede bağlamış. Arabanın hacmine göre bağlamış ancak ona da güç limiti koymuş. Atıyorum 1.2 motor olup 70 KW ın üzerinde bir motorun varsa gene 123 Avro vergi veriyorsun. Yani 95 hp nin üzerindeki araçlar 123 Avrodan başlıyor. Bu durumda 1.2 TSi VW ler falan 123 avro vergi verecek demektir. 1.6 nın altında hacime sahip olmalarına rağmen. Yanlız geçen sene çok fena öpmüşler insancıkları.

İyide bu gönderi teknik hatalar ile dolu... Herşeyden önce sıkıştırmanın düşük tutulmasının nedeninin düşük tüketim ile falan alakası yok. Piston ve kolların dayanımı ile alakası var. Ford tüm motorlarında powder forged metal piston kolları kullanıyor. Ve forged te olmuş olsa tüm metaller gibi PFM kollarında mekanik dayanımı alaşımın niteliğine göre değişir. 10 sıkıştırmalı 200 hp için tasarladığınız bir kola sonradan 250 hp güç üretecek bir patlama yükleyecekseniz sıkıştırmayı düşürüp patlama şiddetinin alanını genişletmeniz lazım. Aksi halde manifoltun altından size merhaba diye el sallayan bir kol sahibi olmanız kuvvetle muhtemel. Sıkıştırma oranı arttığında tork artmaz. Tork doğrudan motorun içine alınan havanın kütlesine ve karışım oranına göre değişir. Hondaların hızlanmasının nedeni öküz gibi benzin püskürtüyor olmaları. Openloop a geçtiklerinde 12.5-13 AFR ile höldür höldür benzin püskürtüp maksimum torku alıyorlar. Ancak ford gibi emisyon manyağı olan motorlar üreten firmaların motorlarında 5000 hatta 6bin devirde bile stoikiometrikte yani 14.7/1 AFR ile yürüyorsun. Dolayısı ile emisyon öncelikli motorun oluyor ancak tekme yeme efektini hiçbir zaman alamıyorsun. Bende mondeo varken, O2 sensörlerini zeitronix wideband lambda sensörünün simulatörü ile yanıltıp 12.5/1 AFR yi stoikiometrik görecek şekilde manuple etmiştim. O 1600 kg lık arabanın nasıl hızlandığını binmeden/kullanmadan inanamazsınız. Keza bunu şu an turbolanmış olarak gezinen arkadaşımın 1.6 focus 1 otomatik vitesinde de yaşıyoruz. AFR yi 14.7 ye çektiğimizde underboost ta yani turbo daha basmaya başlamadan önce vasat performans sergilerken (olması gerektiği gibi) aynı şartlarda AFR yi 12.5 ile manuple ettiğimizde gayet eğlenceli bir araba ile karşılaşıyoruz. Turbo basmaya başladıktan sonra zatne eğlenceli oluyor.. Hızlanma çok farklı bir konu. İşin içine son dişli oranından başlayıp vites aralıklarına kadar oradan lastik ebadına kadar birsürü şey giriyor. Sıkıştırma size beygir verir ancak onu da devirle verir. Tork için heleki düşük devirde tork için aşırı beslemeye muhtacız. Honda da er ya da geç anti dizel ve anti boost karşıtı söylemlerinden vazgeçip bu yükselen trende uymak zorunda. Uymazsa memur arabası modunda takılmaya devam eder. s2000 den falan bahsetmeyin eğer olay tarz yaratmaksa o sınıfın tarzını yaratan ve sürdüren mx5 miata.. Polemik yaratalım şimdide.. Honda motor üretsin. Adı üstünde "Honda Motor Company". 4 tekerin üzerine 200 kg teneke koymakla araba yapılmaz. Benim motosiklette Honda. 3.9 sn 0-100 ü var.. Ama hepsi o kadar işte..

Ehliyete bağlamayın bence. Sigortacılara sorun bakalım frene diye gaza basıp duvara çakan kaç sürücü varmış...

Valla oraya baktımda yazdıklarınızı görünce tırstım şahsen. O bahsettiğiniz kıvılcımlar sakat iş. Şanslıymışsınız. O kıvılcımlar nedeni ile ECU su yanan en az 3 arkadaşım var. Onu bunu boşverde senin arabanın motorun içindeki sigorta kutusunun resmini çekip bana gönderebilirmisin? Bakalım senin çinçonla benim apaçi stayla focusun sigorta kutusunda özellikle rölelerde bir farklılık varmıymış..

yok bu sefer benim kafam karışmamış..

benim gen ekafam karışmış. Ben CD çaların ekranından bahsediyor sanıyorum.. Grip yaramadı bana..

Akü falan sökmenize gerek yok. Direk sökebilirsiniz. ön panelin nasıl söküldüğünü BURADA yazdım.

Bendeki panel navigasyonlu sony için değil. Navigasyonlu sony panellerinde tuşların farklı görevleri var. Bendeki düz sony panel..

Hayal edecek kadar zor bir şey değilki. Altı üstü ekran yahu. Ön panel olmadanda ekran çalışıyor. Ancak navigasyonu açmak için sadece direksiyon kumandasını kullanabiliyorsun ve haritayı falan görüntüleyemiyorsun. Pratik olmuyor yani kısacası. Başka bir fonksiyonu varmı açıkcası bende bilmiyorum. Zira ben bunu alırkenki derdim ekranın renkli olmasıydı. Navigasyon falan pek umurumda değil. Zaten pek kullanacağım birşeyde değil. Gerçi arabayı ne kadar kullanıyorsunki diyeceksin, neredeyse hiç diyebilirim.. Günlük yaşantımda daha çok scooter kullandığım için bu biraz atıl vaziyette kalıyor. Bundan önceki mondeoyu 12 bin km de sattım. Tam bir yaşındaydı. Bununda sonunun pek farklı olacağını sanmıyorum açıkcası.. :)Göstergedeki ekran büyüyüp renkli olunca bu çok tuhaf olmuştu. Sırf o nedenle renkli olsun diye bunu aldım. Eğer sony lerde bulunan 4.2 inç renkli ekranlardan bulabilirsem bunu satabilirimde.

Sizin sorununuz ne ben onu anlamadım. Göstergemi yoksa teybin ekranımı?

İyide Yakup bende şunu demek istiyorum, avrupadaki navigasyonlu focuslarda da USB portu kol dayamanın içinde. Yani sync ile ilişkilendirmek doğru değil.

Eğer DHL ile falan gönderirse o çakallar direk beyanname hazırlatmaya kalkıyorlar. Postane ile gönderirlerse sözlü beyan formu doldurup vergisini ödemek kaydı ile teslim alabiliyorsunuz. Kabloyu nereden temin edebilirsiniz bilmiyorum zira bende parça numarası falan yok. Ben alırken komple tesisat aldım ve kablo onun üzerinde vardı. Ayrıca satıyorlarmı bilmiyorum. Microcatten bakmak lazım ama pek sanmıyorum.

Sync ile falan alakası yok. Ford birkaç çeşit USB sonlandırması yapıyor. Kimisi torpido gözünün içerisinde bazılarıda kol dayamanın içerisinde. Bu normalde kol dayamanın içinde USB soketi olan araçlar için. Konsol tesisatında hazırlanmış işte.

Ismarladığınız ekran 5 inç navigasyonlu. Kablo+anten ve harita işini hallederseniz navigasyonda çalışır. Belli bir değerin üzerindeki maller gümrüğe girer ve vergilendirilir.

Ne zaman gerekirse ben buralardayım. Olmadı telefon edin herşekilde yardımcı olmaya çalışırım. Gümrük? Birde hangi ekranın siparişini verdiniz?

Diğer hoparlörlere giden basları alacaktır ne demek? Bence siz o konuda yanlış bilgilendirilmişsiniz. Tüm hoparlörlere aynı sinyal gider. Ve hiçbirisi diğerinden herhangi birşey almaz. Alamaz.. Hoparlörlerin girişlerinde frekansı süzecek filitre varsa o hoparlöre sadece istenen frekansta sinyalin gitmesini sağlarsınız. Yani subwoofer girişinde de öndeki hoparlör ile aynı sinyal var ancak siz bunun bir kısmını süzerek hoparlöre gönderip verimi arttırıyorsunuz. Dolayısı ile o haprölere giden sinyalin baslarını alması mümkün değil. Ancak kapılarada kompanent tarzı bir set takarsanız onların girişindeki filitrelerden alçak frekanslı sinyalleri süzüp düşük frekanslı basların o hoparlörlere gitmesini engelleyebilirsiniz. Kısacası o işi tek aşamalı düşünmeyin.

Abi görmen için trim i sökmen lazım. Dışarıdan görülen birşey değil. Kol dayamanın altında USB olan araçlar için bir port eklemişler. Aradaki kablo ile sonlandırma yok sadece.

Ha çin ha Kore.. Pek bi fark yok..

Erenköy Harita elbette paralı. Otosan'da bin küsur lira fiyat biçmişler. Balatayı sıyırdılar sanırım. Altı üstü bir SD kartın içine yüklenmiş harita.. Navigasyon dışında görsellik artısı var. Kol saati görünümlü ekranı sevemedim. Hatta arabayı alırken aslında trend alacaktım. Ondaki hepten dandik bir ekran olduğu için bunu seçtim. Ben ingiltereden satın aldım. Uymaması için bir neden yok. Takıldığında dil tanımlanıyor diye kısacık bir mesaj gelip Türkçeye dönüyor. Yani aletin dili falan yok. Arabanın konfigurasyonuna göre uyarlanıyor dil mevzuusu. Bendeki Türkçe mesela.

Sözüm meclisten içeri.. Sony ye neden bu kadar takıldınız? Ana ünitede bir numara yokki. Zaten üstündeki ünitenin çıkış gücü 4x20 rms. Daha kaliteli hoparlörler kullanılıp kapı trimlerinin arka tarafları adam gibi izole edilirse ses zaten değişir. Eğer tek derdiniz öndeki görüntü ise onun için zaten panel ve çerçeveyi almanız yeterli.