Liderlik Tablosu

https://www.youtube.com/watch?v=mN3gLdEKr4Y

http://www.youtube.com/watch?v=OlwOLAL5RCU

Yeni toyota corolla bu olacakmış sanırım. 2014'te piyasadaymış.

BUGÜN AKŞAM HABERLERİNDE GÖRDÜM Kasko sigortasında geçen hafta sessiz sedasız iki önemli değişiklik yapıldı. Buna göre artık araç pert olduğunda araç sahipleri poliçede yazan sigorta değerini değil, piyasa değerini alacak. İkinci konu da araç tamirleri ile ilgili. Araç sahipleri artık poliçeye bağlı olarak her servise gidemeyebilecek. Bir süredir kaskoda, sigorta şirketleri ile tüketici arasında ciddi sorunlar yaşanıyor. Kasko sigortasına yönelik şikayetler, iki nedenden kaynaklanıyor. Bir: Sigortalılar, hasar durumunda poliçede yazan sigorta değerini alamamaktan yakınıyor. Konuyu açayım. Kasko sigortası yapılırken poliçeye, aracın sigorta değeri yazılır. Prim de bu değer üzerinden hesaplanır. Hal böyle olunca da araç, çalındığında ya da ağır hasara uğradığında yani, pert olduğunda; vatandaş, poliçede yazan sigorta değerini almayı bekliyor. Şirketler ise aracın piyasa değerini ödüyor. Eski model araçlarda aradaki fark 2-3 bin lira olmasına karşın, yeni modellerde bu fark, 8-10 bin liralara kadar çıkıyor. Şirketlerin yaptığı doğrudur, yanlıştır... O, ayrı tartışma konusu... Ama durum bu. Sigortalılar da işte bu uygulamada şikayetçi. İkinci şikayet konusu ise, kaskolu araçların onarımında; sigorta şirketlerinin orijinal parça yerine, yan sanayi parça kullandırtmaları. Bu iki konu yüzünden de tüketicilerin sigorta şirketleri ile sigorta şirketlerinin de tamirhaneler ve otomotiv şirketleri ile tamirhanelerin de eksperlerle arası açık. Anlayacağınız ortada ciddi kriz yaşanıyor. PİYASA DEĞERİ NASIL BELİRLENECEK? Hazine Müsteşarlığı ise geçtiğimiz hafta bir yönetmelik yayınlayarak, kasko sigortasının şartlarını baştan sona değiştirdi. Yönetmelik uzun. O nedenle şikayet edilen konulardaki değişikliklere değineceğim. Hemen belirteyim, yeni uygulama 1 Nisan 2013’de başlayacak. Hem ikinci el hem de sıfır araçların kasko sigortasında artık poliçeye, sigorta değeri yazılmayacak. Aracın piyasadaki rayiç bedeli esas alınacak, prim de buna göre belirlenecek. Araç çalınır ya da pert olursa; sigorta şirketi, aracın o günkü piyasa rayiç bedelini sigortalıya ödeyecek. Ancak, sigorta şirketi, aracın piyasa rayiç bedelini nereden tespit ettiğini poliçede yazacak. Bu, bir internet sitesi olabileceği gibi; oto pazarı, başka bir kurum ya da kuruluş da olabilir. Poliçe düzenlenirken rayiç bedel nereden belirlendiyse; hasar da yine oranın, o günkü, piyasa bedeli üzerinden ödenecek. Daha açık şöyle anlatayım... İkinci el bir araç aldınız ve kasko yaptıracaksınız. Diyelim ki, sigorta şirketi de piyasa rayiç bedelini belirlemede, oto alım-satımı yapılan internet sitelerinden birini referans alıyor. Şirket, internet sitesine bakarak, aracınızın piyasa bedelini tespit edecek, primi ona göre belirleyecek. Poliçeye de referans olarak internet sitesini yazacak. Aracınız pert olursa. Sigorta şirketi yine o internet sitesinde, aracınızın hasar günündeki piyasa değerini tespit edip, onu size ödeyecek. Ne fazlası ne eksiği. Eğer, poliçede rayiç bedel belirlemede referans alınan kurum ya da kuruluş yazmıyorsa, o zaman Türkiye Sigorta Birliği’nin yayınlandığı rayiç bedel listesine göre hasar ödenecek. SİGORTA DEĞERİ YAZILMAYACAK Peki, sıfır araçlarda ne olacak? Sıfır araçlarda ilk yıl zaten sorun yaşanmıyor. Faturada yazan bedel neyse, sigorta değeri olarak hesaplanıyor, prim de ona göre belirleniyor. Kaldı ki, sıfır araçlarda ilk yıl olası bir hasarda sigorta değerinin tamamı ödeniyor. Yeni uygulamayla artık sıfır araçların kaskosunda da sigorta değeri yazmayacak. Birinci yıldan sonra sigorta yenilemesinde araç, ikinci el statüsüne geçtiğinden, hangi kurum veya kuruluş referans alınıyorsa, oranın piyasa rayiç bedeli hasar olarak ödenecek. Diyeceksiniz ki, ‘Araç alım-satımının yapıldığı internet siteleri ya da oto pazarlarında fiyatlarlar farklılık gösteriyor. Hangi fiyata göre hasar ödenecek? Bu konuda karmaşa yaşanmayacak mı?’. Artık o tarafını bilemem. Yönetmelik böyle. Ama bana göre, sigortalı ile sigorta şirketi arasında bu konuda ciddi karmaşa yaşanacak. YEDEK PARÇA KRİZİ ÇÖZÜLDÜ Gelelim, yedek parça konusuna... 1 Nisan’dan itibaren düzenlenecek kasko poliçelerinde sigorta şirketleri, aracın onarımının şirket tarafından belirlenecek servislerde mi, yoksa sigortalının istediği serviste mi yapılacağını açıkça yazacak. Aynı şekilde onarım sırasında orijinal yedek parça mı, yoksa eşdeğer parça mı kullanılacağı da poliçe düzenlenirken belirtilecek. Eğer ki, aracın onarımının nerede yapılacağı ve hangi yedek parçanın kullanılacağı sigorta şirketi tarafından poliçede belirtilmezse... Hasar sonrasında araç sigortalının istediği serviste onarım görecek ve yine sigortalının istediği parça kullanılacak. Şunu da belirteyim: Yedek parça konusundaki şikayetler sadece kasko sigortasından değil, ağırlıklı trafik sigortasından kaynaklanıyor. 1 Nisan’da başlayacak uygulama iste kasko sigortasına yönelik. Anlayacağınız, trafik sigortasında şikayetler devem edecek. Yeni uygulama özetle böyle. Umarım, Hazine’nin kasko sigortasında getirdiği yeni uygulama sigortalı ile sigorta şirketi arasındaki süregelen uyuşmazlıkları bir ölçüde bitirir.

Öncelikle 53 Tabiki . Şimdi istanbul caddelerinde 53 olmanın tadını yaşıyor . Ve ST Jantları . Yeni üyenizim arkadaşlar tanışma başlığı olsun . Focus 3 İç*dış tüm aksesuar orjinal st parçaları herşeyde yardımcı olacağım . teşekkürler

Senden bıkmış focus 3 öyle dedi bugün

Yeni hız denetimi araçlarından kaçmak imkansız gibi bir şey yeterli düzlük sağlandığı takdirde 3 km uzaklıktan hızı algılayabilir. kalabalık trafik de ise aynı anda geçen aracların hızlarını ayırmak polisin becerisine kalmıştır...Ama EGM den yazılı emire göre eğer araçların hızlarını ayıklama da tereddütte kalırsanız bildirim yapmayın diye emir var..Ayrıca bu cihazlar 64 gb hafıza kartı ile çalışıyor... Aşagıdaki türk polisinin AB standartlarındaki kameralı hız denetim aracı Aşagıdaki de USA nın aracı bu arada aracın markası da FORD Aşağıda güncel hız limitleri vardır

Sivrihisar dan 10-15 km Ank. yönüne çıktıktan sonra ilk ort.hız radarı ile karşılaşıyorsunuz (TŞFO yu geçince ki bu yolun ter yönünde kalır.Tabelası için yazdım) Sonra polatlı girişi(yanılmıyorsam 5km de) yine polatlı çıkışı(5-8km) ve sonuncu da Ank. girişi rampa inişi çevre yolu tabelaları başlangıcında...Tabii atlamış yada yenileme olduysa sorumluluk almadan bilgil paylaşımı..

konya merkezde istanbul yolunda 3-4 yerde var..geleceklere duyurulur.. istanbul-afyon-akşehir istikametinden gelirken, selçuk ünv. kampüsünü geçince başlar, şehir merkezine kadar.. hızlı gidenlerin çoğu yabancı plakalı araçlar oluyor .. bu kameralar nasıl işe yarayacak diyorduk yukarıdaki arkadaşın dediği gibi.. zaten lamba var yavaşlıyoruz diye düşünmüştük. 4 hafta önce uyarı tabelaları koydular.. hız denetlemenin başladığı ve bittiği kameralı direklere gelmeden.. kısaca ilk 2 direk birbirine bağlı..direk bitip lambada duruyoruz, lambayı geçince yeni 3.direk başlıyor 2 km sonra 4. direkte bitiyor..sonra lamba 5. direk sonra 6. direk.. bu şekilde gidiyor..1. direkle 6. direk aralığı ölçülmüyor yani..bizim aldığımız bilgi 1 şubat a kadar deneme vardı, artık başlamış olmalılar..henüz duymadık ceza yiyeni. aslında trafiği rahatlatacağına sıkıştırıyor bu gerçek ama bu güzargahta 2 nokta varki her yıl çok sayıda ölümlü kaza oluyor..tabi hızlı giden bizlerde suç varda ölen yayada hiç suç yok mu; var..200 mt yürüyüp üst geçidi kullanmıyorlar..veya bisikleti ile sağdan gidiyor U dönüşü yapması lazım..dur atla refüjden ters istikamette yola devam et..kim gidip göbeği dolanacak.. sonuçta kurallara uymak lazım..

Bence değil... Ortalama hız radarları bildiğim kadarı ile sabit kurulu bir sistem. Kullandığımız yollardakileri buraya yazacağız. Benim kullandığım güzergahlarda yok. Ankara'da Konya yolu Gölbaşı Mevkii civarında olduğunu duydum, yine Polatlı istikamentinde varmış derler...

hızı ekrana veren kameralar sadece bilgi amaçlı diye biliyorum. onlara ceza yazmıyorlar. yavaş olmanızı tavsiye ediyor ya da teşekkür ediyor. yani şimdiye kadar bana ceza gelmedi.

Geçen aylarda yakıt almama eyleminde " bende katılıyorum nasılsa dün depoyu fulledim" diyen Ümit

Focus RS ile ilgili Ford üst düzey yetkililerinden artık resmi açıklamalar gelmeye başladı. Ford'un global model politikası görünüşe göre başarılı oldu, ABD pazarında kar, Asya'da büyüme ve Avrupa'da kriz önlemleri ile sonuçlanan global stratejilerini artık radikal, ancak ses getiren modellerle destekleme ve imaj geliştirme süreci ile desteklenecek gibi görünüyor. Autocar'ın buna benzer olacak diye sunduğu bilgisayar çıktıları daha çok söylentilere ve beklentilere dayanıyor elbette. Ancak resmi ağızdan onaylanan planlar da var. 2015 lansmanlı RS modeli kesinlik kazanmış. Tekrar olacak ama 2,3L Mustang'de de kullanılacak 4 silindir turbo benzinli motorun 330 HP civarında ayarlanması, gücün geliştirilmiş Revoknuckle ve kilitli diferansiyel üzerinden ön tekerleklere aktarılması hedeflenmiş. Kuga'daki dört çeker sisteminin kullanılması düşünülmüş ise de ağırlığı ve adaptasyonun zorluğu nedeniyle vaz geçilmiş. Bir ara arka tekerlekleri elektrik motorları ile sürme fikri ortaya atılmışsa da bu da maliyet nedeniyle terk edilmiş. RS şimdilik sadece 5 kapılı olarak planlanıyor. Bu arada Passat CC'ye rakip olabilecek Mondeo RS ve Fiesta RS gibi radikal model tasarımları konusunda da çalışmaların sürdüğü ifade edilmekte...

Ben sana güvenilir ve yetkili kişiden teklif alacağım diyorum, sen bilirsin...

Kullanım tarzı, yol, iklim, trafik koşulları, aracın km'si, bakım durumu vb. pek çok etkenin tüketim değerlerini değiştirmesi olası. Sonuçta çok sayıda örnek değerlendirildiğinde bir çan eğrisi şeklinde dağılım görülecektir. 60 küsur araçtaki dağılımı aşağıda grafikte sunuyorum, böylelikle standartın nerseinde olduğunuzu anlayabilir ve eğer ciddi sapma varsa nedenlerini araştırabilirsiniz. Bu arada ort. 5,87, min. 4,49, max. 7,46.

Otomobil çok yönlü kullanımı olan çağdaş yaşamın bir gereği... Ancak fosil yakıtların azalması, siyasi oyunların ve ülkemizdeki hükümetlerin kara delikleri tıkamak için yakıt vergilerini kullanma alışkanlığı giderek otomobili gereklilikten çok lükse doğru kaydıracak gibi görünüyor. Hal böyle iken iç piyasada hala bu denli talep olması, araçların fahiş fiyatlardan satılıyor olması, dünyanın açık ara en pahalı yakıtını kullanıyor olmamıza rağmen zerre tasarruf belirtisi görülmemesi kullanıcıların da bir şekilde "işini biliyor" olduğunu gösteriyor. Yaşasın nafile muhabbet, fıkralı destek: Padişah, artan giderleri karşılamak için, vezirine emir verir: “Vergileri arttırın!” Vezir gereğini yapar ve birkaç hafta sonra padişah sorar: “Durum nasıl? Halkta bir şikâyet var mı?” “Yok…” der vezir, “Çarşı… Pazar… cami… mescit… sütliman.” Padişah yine emreder: “Vergileri arttırın!” Vezir gereğini yapar ve birkaç hafta sonra padişah sorar: “Durum nasıl? Halkta bir şikâyet var mı?” “Yok…” der vezir, “Çarşı… Pazar… cami… mescit… sütliman.” Padişah yine emreder: “Vergileri arttırın!” Vezir gereğini yapar, padişah emreder… Halkta hiç tepki yoktur. Padişah yine bildik soruyu sorar: “Durum nasıl? Halkta bir şikâyet var mı?” “Her şey fazlasıyla yolunda devletlim, halkınız çarşı pazarda zil takıp oynuyor… çalgı çengi gırla gidiyor…” Padişah bu kez duraklar: “Hemen vergileri düşürün!”

Hangi tork yalan o tork kamyon değil bu binek

Yok be Sabri öyle değil tabii Erkanın arabasına yaptıklarını gördüğüm için (beğenilmeyecek gibi değil harika) bu konularda bilgi ve ilgi sahibi olduğu anlaşılıyor....

Eee tabii sen merso ile cayır cayır gez sigortacılar gördüler az bile istemişler 5-10 bin isterler diye bekliyordum :P Şaka bir tarafa hakkaten Serdarım indirimin olmasına rağmen bu fiyat çok gibi.......

Hal böyleyken ve parayı kolay kazanan bir kesim değilsek asıl işi bir yerden bir yere kıçlarımızı taşımak olan bu zımbırtıların bi ton maliyetine katlanmak bana son günlerde aptalca geliyor. Kaçınılmaz kapıda dursun deniyorsa, en uygun maliyetli, kabul edilebilir güvenliği bilmemnesi olan bir şey alıp koymak gerek.

Ama bende olmaz dedim daha çömezim ama

Ha gayret benzine yetişmeye az kaldı..............

Ozan buradan da merhaba ürün gerçekten çok güzelmiş güle güle kullan..

hep benzine mi gelecek biraz da dizele gelsin

vayy be ne ayapmışlar öyle,bi an süper mario ya döndü,,sonunuda iyi yapmışlar.paylaşım için teşekkürler.

Burada muadillerinin ne olduğu önemli? Ford ürün gamında 1.6 atmosferik dışında muadil göremiyorum, tabii dizeli muadil sayıyorsa bilemem...!? Ve de atmosferikten fazla yakmadığını da kesin söyleyebilirim. Bu motoru alan 182 beygire rejim yaptırmak için almayacaktır, bu bağlamda dizellerle kıyaslama da mantıksız. Güç, sürüş dinamiği, hızlanma karakteristiği, geniş devir alanına yayılmış etkin tork düzeyi ile Ford'un üretiminde muadil göremiyorum, VAG grubunun 1.4 turboları ile kıyaslanırsa da pek mahcup olmayacağını düşünüyorum. Satış temsilcisi ekonomiyi performansa tercih edenler için bunun bir seçenek olmaması gerektiğini söylese doğru demiş olurdu. Bu arada dizelle sürüş keyfi soyadan yapılmış cızbız köfte yemek gibi, ya da ucuz etin yahnisi yavan olur (öğle saatinde farklı teşbih beklemeyin benden)

öncelikle dikkat etmen gereken husus şusu busu varmı demeden önce fiber parçanın kalıptan nasıl çıktığıdır çoğu fiber spoilerlar kalıptan yamuk çıkarlar nedeni spoilerlar iri ise iki ayrı kalıptan çıkar ve iki yüzü ayrı ayrı kalıplanır akabinde bu iki spoiler tisk denilen bir madde vardır cam elyafın toz halinede uygulanma şeklidir ve sıcak havalarda üretimi sonucu genleşme yapar bu maddeyle iki parça birleştirilip butun halinde çıkar çoğu zaman bu birleşim yerinde yamukluklar meydana gelir çünkü çoğu fiberci ısı faktörünü es geçer spoiler ın bu standartlarda değilse taktırma yenisini iste diğer bir faktör hiçbir fiber parça 5+1 astar malzemesi kullanılmadan yapılmaması gerekir yine çoğu fibercinin boyacısı kalıcı değildir çünkü fiber parça boyamak zahmetlidir. Sac ve hazır tamponlara nazaran çok vakit alır boyacı bu sabrı göstermediği için hatalı boyanır hatalardan kastım: -parça üzerinde yakından bakıldığında delik delik oluşumlar olması -boyanın portakal yüzeyi etkisinin olması -araç kadar yeterince parlak olmaması -en önemlisi boyanın ton farkı olmamasına rağmen sac parçalarda durduğu gibi durmaması -bir gariplik olduğunu güneş altında farkedersiniz ancak -şimdi gelelim alınacak önlemlere: -en basitiyle parça üretilirken başında durunuz,parça boyanırken ya da boyaya hazırlanırken başında durunuz -üretici ustanın gördüğünüz hatalara karşı yaptığı açıklamaları kale almayınız ve istediğinizi utanmadan yaptırınız -o muhakkak üşengeçliğinden durumu toparlayıcı gerekçeler sunacaktır -parça astar seviyesine kadar mudahale etmeyiniz bırakın adam bildiğini uygulasın ve astar kısmına gelindiğinde kesinlikle 4+1 astar kullandırtmayın yoksa o olukları kapatamazsınız 5+1 astar kullandırın ve akabinde yoklama macunu muhakkak çekilsin -yoklama macununun ardından muhakkak ince zımpara(800-1200 sulu zımpara önce 2000 sulu zımpara akabinde) muhakkak bunu yaptırın -çoğu boyacı sentetik bir boyayı astar olarak kullanıp parçayı tek tonda gördükten sonra dalgalanma varmı yokmu diye kontrol eder bu işin kolaya kaçılmış durumudur sizin ince detaylara takılmadığınızı düşünür -aracınız metalik boya ise aracın gerçek boyasını kullanmadan önce muhakkak alt besleme boyası olarak aşağı yukarı aynı tonlarda olan bir boya ile boyaması şarttır siz aracı alırsınız çok güzel parlıyordur aradan 15 gün geçer boya kuruma evresini yeni bitirmiş ve kemikleşmiştir işte o zaman aracınızı bir gün yıkamaya gittiğinizde ustanızın kulaklarını çınlatırsınız çünkü boya yeterince parlamıyor ve o parça orjinal gibi durmuyordur mağdur olmayınız istekleriniz doğrultusunda su fıskiyesi ve stop lambası kanallarının yapılması parça henüz kalıptan çıkarılırken ve bu iki parça birleştirilmeden önce traşlama tekniğiyle halledilecek bir şeydir parçanın orjinal çizimini yabancı vs. sitelerden indirip fotoğraf değil bir kağıda bastırın ve fiber ustanıza bu parçayı gösterin gerekli olukların doğru bir şekilde açılmasını sağlayın sonra boya evresine geçilmesi gerekir diğer bir soru işaretiniz de kesinlikle montaj sırasında vida kullanıp aracınıza deformatik eylemlerde bulunmayın yapmanız gereken 3m çift taraflı bandı parça ile araç arasında birebir öpen yerlere uygulayınız ve diğer kısımları dayson marka veya eşdeğer bir siyah silikonla doldurunuz mutlaka sabitlemek için kağıt bant kullanın ve uygulama yaptığınız yerin nemli rutubetli bir ortam olmamasına ve yüzeyin kesinlikle kurutma makinesi ile ısıtılmış olmasına özen gösterin montaj akabinde de muhakkak 2 gün bantları sökmeyin.. uygulamayı doğru yaptığınız sürece parçada esneme yada gevşeme gibi bir durumla karşı karşıya kalmazsınız bana güvenin... attığınız vida ne kadar sabit olsa da spoiler rüzgar nedeniyle oluşan mikrorezonslardan(sizin farkedemediğiniz titreşimler) büyüterek kabin içine iletir ve muhakkak + 2 db daha ses kazanmış olur vida ile montaj yapmayın umarım tecrübelerimi birazcık aktarmış olmuşumdur.. mümkünse bu yazının bir çıktısını al ve uygulamalar başlayınca yanında bulunsun..

Benim için şimdilik rüya markalardan. Audi. Hangisini alırsa alsın çok memnun kalacağı kesin. Bari 25 Bin Lira daha az ödesin. Ha bu arada Ogün'ün yerine de cevap vermek istiyorum. Aşk üç harflidir : BMW

Yok artık bu ne yav elin arabasına çilingir sofrası kuracak neredeyse zihniyete bak.. Ünv. deyken apt. garajında Brava aracımın üzerine çıkmayı seven 10-11 yaşlarında tombul bir bebe vardı, babasına sürekli ikaz ediyordum ama sadece salak salak sırıtıyordu! Birgün -hatunla atışmışız- tombalağın bot izlerini kaputta görünce çıldırıp bende 45numara botlarımla adamın Doğan L sinin üzerine çıkmıştım, tavan ve motor-bagaj kaputu tabi lönk diye ezildi anında. Adam çıt ses çıkaramamıştı ama..