Cem Boneval

Focus ile BMW yürütücü aks tasarımı itibariyle farklılar bildiğiniz üzere. Focus önden çekerken, BMW arkadan itiyor. Hal böye olunca sürüş güvenliği açısından süspansiyon ayarları da farklı oluyor, BMW uzun süre nötr kaldıktan sonra sınıra ulaştığında arkadan açmaya başlar, tersine direksiyon hareketi ve gaz verme ile yola sokmak mümkün olur (genelde), sportif ayarlı bir araçtır, sürücüsünden de beklenti daha fazladır. Focus önden çekişlidir ve sokaktaki Adem Beyin kullanacağı tüm önden çekişli arabalar gibi önden kayacak şekilde ayarlanmıştır. Burundan kayma hem aracın kendi kendini frenlemesine olanak verir, hem de direksiyonu gidiş yönüne kırıp gazla destek olduğunda yola daha kolay girer, yani sürücüden fazla bir beklentisi olmaz sistemin. Bu sınıftaki bildiğim tüm önden çekişli araçlar aynı davranışı gösterir. Arkası kopan önden çekişli bir aracı toparlamak aynı durumdaki arkadan itişliden daha zordur. Diğer önemli noktalar, hatta belki hangi yönde kaydığından daha önemli, yük değişimlerine verilen tepki ve aracın kaymaya başlayacağını hissettirmesidir. Viraj içinde ağırlık değişimi olduğunda (mesela frenleme) apansız kopan, ya da burundan kayarken birden arkayı açan araç makbul değildir. Aynı şekilde aracın limitlere yaklaştığını küçük salınımlarla hissettirmesi önemlidir, sınırınızı daha rahat belirlersiniz. Bu açıdan bakıldığında Focus her zaman güven veren, ağırlık değişimlerine çok olgun tepki veren (hele Mk.3 bu açıdan müthiş), sürücüsüne kötü sürprizler hazırlamayan bir model ve bugüne kadar beni hayal kırıklığına uğratmadı. Gelelim ESP'ye. ESP günümüzde olsa da olur olmasa da bir donanım değildir. Şartları sizin belirleyebildiğiniz durumlarda kuşkusuz daha heyecan verici sürüş sağlayabilir yokluğu, hele ki biraz usta sürücü iseniz. Ancak kendinizi farkına varmadan olumsuz yol şartlarında yanlış hızlarda bulursanız emin olun en iyi sürücüden daha hızlı ve doğru tepki verecektir. Arzu edildiğinde devre dışı bırakılabilmesi iyi olurdu bence de, ancak güvenliği ön planda tutuyorsanız gerek trafik denetçisi ve gerekse üretici olsam ben de sürekli devrede olmasının sağlanmasını yeğlerdim. ESP'nin Focus'ta geç devreye girdiğine katılmıyorum. Benim izlenimlerim ancak yoldan çıkmanın engellenemz olduğu durumlarda devreye girdiği yönünde. Ya da şöyle söyleyeyim ESP devreye girmese bu virajı daha hızlı dönerdim dedirtecek bir durum yaşamadım. Ayrıda bu konuda çok zorladığım 2007 BMW 520 ve 2010 BMW 320'nin daha farklı olmadığını söyleyebilirim. Ha viraja girmeden kıçını koparırım, sonra da motorun gücüyle tatlı tatlı arkayı kontrol edecek şekilde dönerim diyorsanız, Focus önden çekişiyle bu tarz kullanımı kolaylaştıran bir araba değil, ayrıca motorun gücü tekerleğe yansıtma karakteri ve miktarı da önemli bir soru işareti. Geçen hafta sonu Toroslarda biraz gezindim Yine yazıyorum, Mk.1 Sport Trende göre çok daha hızlıydım, yolları ve kendimi iyi tanıdığımdan bunun psikolojik etki olmadığını kesinlikle söyleyebilirim. Güvenli sürüşler!

Bu da ÖAMTC, yani Avusturya Otomobil Kulubünden... Michelin niye yok diyenler için... Almanca'yı zaten epeyi Öğrendiniz bir daha açıklama koymuyorum

Tabii de Ford'a dudak büken çok diye premium örnek verdim...

Ogün yanlışın var, NCT-5 GoodYear'in tedavülden kaldırdığı bir yaz lastiği, ben de bir dönem kullanmıştım, şikayetim olmadı hiç. GoodYear dört mevsim lastikleri Vector serisi...

Hayırlı olsun... Güzel mi güzel, başarılı mı? Kuşkusuz... Yine de premium seri araçlarda hele ki marka BMW olunca pek çok eksiğin görmezden gelinmesine kızıyorum. Söz gelimi bu yeni 3 serisinde de arka diz mesafesi az, sürücü yanındaki yolcu için sağlanan mekan dar, orta konsol tasarımı gösterge paneli dışında zevksiz ve benim için pek kullanışlı değil, hele ki i-Drive ile hiç barışamadım, gözü yoldan bu kadar ayırmayı gerektirecek bir sistem külliyen karşıyım, tasarım olarak da orta konsol alüminyum eviyeye benziyor. Benzer sorunlar Focus'ta olunca kaşlar kalkıyor ve parmak olmamış diye sallanıyor, burada belki nazik bir eleştiri ile geçiştiriliyor. Ayrıca premiumsa premium benim gözümde asla 3 tane Focus etmez (en bir dolusundan 1.6 EB tabii). Benim için biraz şaşırtıcı olan ağır kasaya rağmen motor gücüne oranla çok iyi performans değerleri elde etmeleri! Ayrıca 1.0 EB'u kuşkuyla karşılayanlara 328'in motoru örnek gösterilebilir: 2000 cc ve 245 BG. Demek ki litre başına 120-125 BG pek ala kolaylıkla elde edilebiliyor. Arabaya bu kadar para ayırabilecek durumda olsam alır mıydım? Emin değilim... Muhtemelen bireyselliği biraz daha vurgulayan Lancer Evo alır, 4 teker çekişin keyfini bolca benzin tüketimi ile sürerdim. Bu arada Evo'da kullanılan makine de litre/güç açısından kayda değer: 2000 cc 295 BG. Meraklılarına güle güle kullanmak nasip olsun...

Hala daha az yakıyor olmalarının tesellisi var. Ecoboost 1.0 ona da nokta koyabilir

Kamyon yarışlarının ilgi görmesi güzel, kamyon mamyon pistin uluslararası düzeyde çalışmasını arzuluyorum. Bunun için de seyircinin ilgisi önemli bir faktör. Kamyoncular zaten çok mutlu değil te Istanbul'a kadar gelmek zorunda oldukları için lojistik maliyetleri nedeniyle. Geldiklerine sevinmeleri süreklilik için iyi olur. Bu arada meraktan kamyona ilgi gösteren arkadaşlar F1'de aynı şekilde sıcak bakmışlar mıydı..?

İyi bir rotçu şasi dahil sapmaya neden olabilecek tüm aykırılıkları fark edebilir.

çok doğru değil, marka bağımlısı olan küçük bir grup var, ama genelde tutuculuk hakim, yani bildikten şaşmama, zaten Ford'un tercih edilmesi de göreceli eski ama kendini kanıtlamış teknolojili motorları, hacim önemli, turbolara tepki hala devam ediyor, bakın 1.6 EB satışlarına, yerlerde sürünüyor. Dizelde başka seçenek olmadığı için kabullenildi, düşük tüketim değerleri nedeniyle. Tüketici teknolojiyi en az 10 yıl geriden takip ediyor büyük oranda... Yani "koca kasa - minik motor, gitmez yürümez" ön yargısını yıkmak kolay olmayacak. Pratik faydaası olan ya da göze ve gösterişe hitap eden donanımlar bence her zaman ilgi çekiyor. Ama tabii satış fiyatı birincil öncelikli. Ford'un şu anda bir açmazı var, üstün ve yaratıcı yeni bir teknolojiyi ("downsizing") sunuyor ve bunun için de haliyle bir bedel talep etmek istiyor. Ucuz fiyat koyması teknolojinin değerini azaltacak. Bu yeni Focus serisi için genel politika ma 1.0 için haliyle daha da can alıcı olacak. Hal böyle olunca çıkan fiyat Golf'ün üstünde olduğunda halkın kafası karışıyor. Zamanla var olan olumlu algı özelliklerine yüksek teknoloji sunumu da eklenebilir, ama o zaman kadar satışlar sancısız olmayacak. Farklı yazılar, ikisini de keyifle okudum. Teşekkürler...

FIA Avrupa Kamyon Şampiyonasının (evet yanlış okumadınız) birinci ayağı 13 Mayıs'ta Istanbul Park'ta koşulacak. Ruhunda kamyonculuk saklı herkese duyurulur... http://youtu.be/bZBBWTLLf0w

Ne alaka??? Başlık şaşmış galiba...

Melek demişken bazen insan kılığında gezdiklerini düşünmüyor değilim... http://youtu.be/HnkRhcixJ7w

Hazır geceye dalmışken şeytanla meleğin aynı bedende buluşmasına tanık olmanın ne sakıncası olabilir ki....

Adı nedense Divaların arasında pek telaffuz edilmeyen muhteşem bir şarkıcının sesinde, gecenin karanlığında kaybolup gidelim...

Günün çıtır şarkıcısı: Natasha St-Pier

Tamam anladım şimdi niye sempatik bulduğumu...

Aaa, giderek daha sempatik oluyor bu alet...!

Ederinin değil de giderinin fiyatı belirlemesinin iyi yönü de var, kimse almaz ise alan çıkana kadar fiyat düşer... Atmosferik 1.6'dan az pahalı fiyatla 1.0 EB'un satış patlaması için iki şey yapmaları yeter: 1. Kapı koruyucular 2. Sony ses sistemi Bu kadar...

1. Rot ayarları hala bozuk 2. Lastik havaları eşit değil 3. Denediğiniz yol sağa eğimli 4. ......... (arkadaşlar doldursun)

Alper benim önerdiğim ürün yağmur çamur olmazsa en az bir hafta parlaklığını koruyor, ayrıca kauçuğu beslediği için normal aşınma sürecinde oluşan çatlakları da önemli ölçüde engelliyor. Dene gör (E artık Meguiars bir şişe hediye gönderir herhalde) Bu arada marka takıntım yok, sadece denediğim bir ürün olduğu için öneriyorum, başka markalarda da benzer başarılı ürünler olabilir.

Kast edilen Titanium Mk.3 sahipleri, 20 kollu, çarp dörtle eder 80 kol Hani link???

Madem öyle bu ürünü de jantlardaki başta balata tozu olmak üzere standart yıkama ile giderilemeyen kirleri temizlemek için fırçayla beraber kullanalım:.http://www.meguiars.com.tr/product_info.php?products_id=94&osCsid=fb4ujpkj4flkhtpbtlmbrk3tg1 Not: Kullanmadığım hiç bir ürünü önermem, bilginize...

Bunu alın ve bagaja atın...: http://www.meguiars.com.tr/product_info.php?products_id=92 Ayrıca yıkamacılar genelde sulandırılmış arap sabunu kullanıyor ucuz olsun diye. Lastiğe zarar verme konusu da bence tamamen şehir efsanesi, hele ki esneklik gitmesi hepten.

Bu konuda çok yazıldı çizildi ama bir-iki ekleme yapmanın mahzuru yok. Almanya'da otomobil dergilerinde sürüş izlenimleri yayınlanmaya başladı, ciddi dergilerde henüz ayrıntılı test yayınlanmamış olsa bile genel kanı çok olumlu. Vurgulananlar: - Motor çok sarsıntısız ve sessiz çalışıyor, - Gaz verince 3 silindire has hoş bir motor sesi var - Düşük devirlerde yüksek tork üst düzeyde sürüş rahatlığı sağlıyor - Yüklü halde ve yokuştayken bile yeterli güç var - çok yüksek devirleri sevmese de istekli devirleniyor - Sollama manevralarında sıkıntı yaratmıyor, vites küçültme gerekmiyor - Fabrika verilerine ulaşma mümkün olmasa da inceleme sürecinde ort.tüketim 6-6.5 l/100km dolaylarında seyrediyor. Daha ne olsun....!?

Hepimiz lastik seçimi konusunda araştırma yapıyor ve kararsız kalabiliyoruz. Bireysel tecrübelerin kuşkusuz değeri çoksa da saygın kuruluşlarca yapılmış nesnel incelemeleri de göz ardı etmemek lazım. Bu başlıkta karşımıza çıkan lastik inceleme ve karşılaştırmalarını barındıralım. Ben başlamış olayım. Sanırım forumda en yaygın kullanılan ebadlardan biri 205/55-16. Alman Otomobil Kulübü, ciddi ve yönlendirici çalışmaları ile saygınlık kazanmış bir kuruluştur, geçtiğimiz günlerde bu ebad lastiklerde bir toplu inceleme sundu. Aşağıda özetini paylaşıyorum: Tabloyu değerlendirmek için bazı ip uçları: 1. Notlarda en iyi 1, en kötü 6'dır, yani rakam ne kadar küçükse o kadar başarılı demektir. 2. Trocken - Kuru, Nass - Islak; Geräusch - Gürültü, Kraftstofferbr. - Yakıt Tüketimi, Verschleiss - Aşınma demektir. İzlenimlerim: - Tüketim ve aşınma değerlerini bir kenara bırakabilirsek incelemenin en iyisi Yokohama C.drive 2 - Uzun ömürlü lastik arayanlar için GoodYear Optigirp, Pirelli P7 ve C Formula (???) biçilmiş kaftan - En iyi ıslak performansı Yokohama ve Uniroyal'de - En dengeli lastil performans ağırlıklı düşünülürse Conti Premium Contact 5, Bridgestone Turanz T001, Dunlop SP SPort ve Yokohama C.drive 2, buna karşılık ekonomi ağırlıklı düşünülürse Pirelli P7 Bazı lastikler henüz ülkemizde satışta değil ama eli kulağındadır.