Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Cem Boneval

Blogger
  • Toplam İleti

    16.820
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    717

Cem Boneval tarafından yazılan her şey

  1. Vallahi zor soru. Bence alınır, en azından alternatif olur. 1.2 130 PS EAT Otm Allure ve Sport Pack 76.000 TL veriyor ki hemen reddedilecek bir seçenek değil. Daha güçlü motorla gelse ciddi ciddi düşünürüm.
  2. Daha önce bu başlıkta yazışmıştık ve ben Peugeot'nun yeni nesil araçları ile ve özellikle 308 ile orta sınıfta rekabetçi olabileceğine inandığımı yazmıştım. http://www.focusclubtr.com/topic/4974-peugeotdan-değişik-bir-soluk-yenilenmiş-308/?page=1 Genelde Fransız araçlarına antipatinin farkındayım, belki bu duygu zaman zaman haklı gerekçelere de dayanıyor olabilir. Ben yine de Fransızların son yıllarda önemli ilerlemeler kaydettiklerine inanıyorum ve olabildiğince ön yargısız yaklaşmaya çalışıyorum. Bütün bunları niye yazdım? Çünkü geçen hafta sonu medikal direktör olarak görev aldığım Boğaziçi Rallisinde bana görev aracı olarak bir Peugeot 308 tahsis ettiler. Kırmızı, eHDi 1.6L 120 PS, EAT 6 ileri şanzımanlı, Allure donanım paketli ve ek olarak cam tavan ve Sport Pack bulunan ve sanırım satın alma maliyeti 90Bin TL dolaylarında olan bir araç. Üç gün boyunca tanıyıp değerlendirecek kadar kullandım ve sonucu baştan yazayım: Çok da başarılı buldum... Dış tasarımın zevk meselesi olduğu tartışılmaz, ama eski konuda da yazdığım gibi Peugeot tuhaf çizgilerinden vazgeçerek genelde hoşa gidecek, dengeli, uyumlu, gözü yormayan, tanıdık görünen bir tasarım dili kullanmış. Güncel pek çok araçtan esintiler bulmak mümkün olsa da özgünlüğü yine de çok etkilenmemiş. Tasarım aynı zamanda işlevselliği de dikkate almış, çevre görüşü rahat, pencereler yeterince geniş ve iç mekan ferah, bagaj da yeterli. Belki arka koltuk mesafesi biraz eleştirilebilir, ama Golf'ten dar olsa da Focus'tan farklı değil. İşçilik düzgün, tüm açılır kapanır kaporta parçaları tok bir sesle, güven verir şekilde ve sağlamlık hissi uyandırarak yapıyorlar bu işlevlerini. İç mekan açık renk döşeme ve sade orta konsol sayesinde çok ferah. Oturma pozisyonu iyi, koltuklar önde mükemmel, arkada da yeterli. Malzeme kalitesi de başarılı, rahatsız edici hiç bir unsura rastlamadım. Kokpit tasarımı da eleştiri alsa bile özgün ve farklı, bu nedenle birkaç kelime yazmaya değer. Direksiyon küçük, kalın, altı düz ve ele iyi oturuyor. Ben bayıldım. Üzerinde ses sisteminin kumandaları var, kolay kullanılabiliyor, yalnızca çevirmeli gömük düğmeler biraz alışma gerektirir görünüyor. Gösterge paneli yukarıda konuşlanmış, seviye olarak görmeyi kolaylaştırsa da belli konumlanmalarda direksiyon simidi gösterge panelini kısmen perdeleyebiliyor, nitekim bende de öyle oldu, fotoğrafta da görülebilir. Bununla yaşanır mı? Bence evet... Devir saatinin tersten yükselmesi güzel olmuş. Vites kulakçıkları direksiyon simidine değil de sütuna sabitlenmiş, ki bu bence çok doğru ve gerekli bir şey. Normalde kulakçıklardan kullanırken direksiyon turu bir uçtan bir uca 1-1.5 tur değilse kulakçıkların beraber dönmesinin hiç anlamı yok, çünkü eliniz sürekli yer değiştiriyor ve vites değiştirmek için neredeydi diye aramaya başlıyorsunuz, halbuki sabit olunca yeri belli. Bol virajlı yollarda sürekli kulakçıklardan kullandım ve işlevsellik mükemmeldi, şanzıman da öyle ama o sonra. Orta konsolda hemen her şey büyük ekrandan kontrol ediliyor, navigasyon dışında menü düzeni akıcı, kolay kullanılabilir ve anlaşılabilir planlanmış, zorluk çekmedim. Ben her şeye rağmen bu kadar çok veri içeren büyük ekranların sürüş esnasında kullanımının düğmelere göre daha dikkat dağıtıcı olduğunu iddia edenlerdenim. Orta konsolda ekran dışında dikkat çeken bir ses düzey düğmesi var. Ayrıca araç çalıştırma ve otomatik el freni düğmeleri var. Sport Pack olunca buna bir de basmalı "Sport" konum düğmesi ekleniyor. Daha önce de yazdığım gibi araçta pozisyonu ayarladıktan sonra çevre görüşü, aynalar dahil, çok rahat ve sürüş konumu başarılı. Bundan inip Focus'a binince ilk anda tabuta girmiş gibi oldum ve hayret ettim. Donanımda geri görüş kamerası da olunca park sorunu da olmuyor. Akıllı asistan sistemleri olarak bir tek kör nokta uyarı sistemini fark ettim, başka ne vardı bilemiyorum. Kullanılan motor 1.6L 120 PS 8 süpablı pek öne çıkan özelliği olmayan ve dikkat çekmeyen bir motor. Ancak çalışması sessiz, devirlenmesi ve ivmelenmesi çok başarılı, hem düşük hem yüksek devirde canlı ve tüketim olarak da üzmeyen bir motor, yani Focus'un yeni dizelinden pek geri kalacağını düşünmüyorum. Genel olarak aracın ses izolasyonu da başarılı, motor ve yol sesi düşük, rüzgar da kabul edilebilir düzeyde. Motor EAT 6 ileri otomatik şanzımanla çok uyumlu çalışıyor. Şanzıman ise çok başarılı, bekletmeden, sarsmadan vites geçişlerini tam olması gerektiği gibi yapıyor ve akıcı sürüşe izin veriyor. Hele kulakçıklardan manüel olarak kullanılırsa keyfi bir başka oluyor, geçişler son derece hızlı ve dinamik kullanımda hiç üzmüyor. Araç kullanılan yeni modüler teknoloji ile 12XX kg civarında olunca bu motor/şanzıman bileşimi ile dinamik ve rahat bir sürüşe izin veriyor ve pek güç eksikliği hissedilmiyor. Gelelim Sport Pack'e, baştan yazayım müthiş eğlenceli, daha çok bir Playstation oyunu gibi. Devreye alındığı zaman, motor gaz pedalı tepkimesi artıyor, vites karakteri değişiyor, daha yüksek devirde değiştirip, gaz kesildiğinde kompresyonda tutuyor, gösterge paneli kızarıyor ve ortadaki ekranda motor gücü, turbo basıncı ve tork değer hem sayısal hem grafik olarak görülebiliyor, dilerseniz dört yönde G değerini de verebiliyor. Direksiyon da sertleşiyor ve tepkisi artıyor. Ama en ilginci motor yapay bir ses üretiyor ve bu çok başarılı, adeta üst düzey bir spor araba kullanıyormuşsunuz hissi veriyor ve çok ama çok keyifli. Kısacası o sevimli dizel aile arabası adeta bir GT araca dönüşüyor. Yapay mı? Evet. İnandırıcı ve etkileyici mi? Kesinlikle. Kısıtlı zamanda amatörce bir video ile yansıtmaya çalıştım, sonuna doğru sesi açarsanız ne demek istediğimi daha kolay anlarsınız. Gelelim süspansiyona, konfordan ödün vermeyen sertlikte. Üzerinde 225/40-18 lastikler vardı. Küçük engebelerde haliyle dar yanağın etkisi fark ediliyor, ama genel anlamda kullanımda konforlu ve sarsmıyor. Hızlı sürüşte de hemen hiç yatmayan karoseri, iyi ayarlanabilen direksiyon ve geniş lastiklerle çok güzel ve hızlı viraj dönüşlerine izin veriyor, genel karakter olarak da arkası hafif bir his veriyor, küçük kopmaları da ESP kolaylıkla toparlıyor. Ben çok keyif aldım ve genelde Focus'un o neredeyse nörotik denebilecek direksiyon tepkilerine göre daha dengeli ve kolay sürülebilir buldum. Frenlerde de eleştirecek bir durum yok, kolay ve iyi dozlanan frenler sert frenlemelerde de kendini bırakmıyor ve ABS'ye ihityaç duymadan etkili yavaşlama sağlıyor, lastiklerin etkisi burada da olumlu. Görev bitip Focus'uma döndüğümde açıkcası motor gücü dışında bana cazip gelen bir yanı olmadığını fark ettim. Biraz buruk bir veda ve yeniden buluşma oldu. Birkaç görselle de süsleyelim...
  3. Öncelikle temelde ne istediğinize karar verin... Sessiz, konforlu ve lastik/janta zarar vermeyecek bir sürüş hedefleniyorsa orijinal 16" jantlara ve 215/55-16 lastiğe geri dönün. Hatta sesi ve maliyeti azaltmak adına 205/55-16 dahi olabilir ki ben olsam öyle yapardım sizin durumunuzda. Lastik olarak da GoodYear, Continental, Michelin, Pirelli dörtlüsünden birini seçerdim. Görüntü çok bozulmasın, sürüş güvenliği üst düzeyde olsun, performans ile konfor arasında bir denge olsun diyorsanız 17" jant ve 215/50-17 doğru seçim olur, ama gene yukarıda bahsettiğim marka lastiklerle, Riken Miken macerasına girmeye gerek yok. Ucuz mal alacak kadar zengin değiliz sonuçta. Yok benim için performans ve görüntü her şeyden önce gelir diyorsanız var olan jantlarla ve yeni lastikle -ki bu durumda herhalde 225 veya 235/40-18 olacak- devam edin. Lastik olarak da Goodyear F1 Aysmmetric 2 öneririm, 225'i 300, 235'i 400 TL civarında olur.
  4. @Kaan Yagizer zaten sizin halinize daha çok üzülüyorum. Yaklaşık 30.000 TL'de vergini vergisi olarak ödeniyor bu arada. Bizi düzen düzene kızgınlığım...
  5. Yahu bu aletin Ecoboost versiyonunun en dolusu ABD'de 40.000$, Almanya'da 41.000€. Aradaki 200 küsur Bin TL fark kimlerin cebine gidiyor? Ne berbat bir ülkede yaşıyoruz...
  6. Bu düzenekte rakip bir üründen daha iyi olduğunu görüyoruz sadece. Devrim yaratacak lastikle fren ve ıslakta tutunma testini yaz lastiği ile ve karda kalkmayı da kış lastiği ile kıyaslayarak yapmalılardı. Sonuçta kabaca düşünürsem ben araç kullandığım sürenin >%85'inde kuru ve serin - çok sıcakarası bir havada yapıyorum. Hiç düşünmem almayı. Istanbul için düşünülebilir. Bence forumdan birisinin bu lastikleri denemesinde yarar var ve yönetim bu görevi sana verdi...
  7. Düzenleme ekibini bu duyarlılıkları için kutlar ve teşekkür ederim.
  8. Interneti tekrar bir gözden geçirdim ve genelde yazdıklarımı karşılayan test sonuçları (henüz konunun uzmanlarının bireysel yorumları ile sınırlı olsa da) ile karşılaştım, yani ortalama bir yaz lastiği düzeyinde kuru performansı, iyi ıslak performansı ve kötü bir kış lastiği düzeyinde kar/buz performansı sunuyor gözüküyor. Bu bağlamda Istanbul'un çok ciddi kar tehdidi olmadığı düşünülürse uygun seçim olabilir. Ancak ben yine de sıcakta aşınma düzeyi ile ilgili endişeleirmi taşıyorum. Onun cevabını bulmak için de birkaç yıl beklemek gerekebilir. Bu özellikte bir lastik için de fiyat makul.
  9. Yıllar geçtikce sıcak ve ezilmenin etkisi ile Antalya'nın asfaltları buz pistine döndü. Tabii lastik havaları, diş derinliği, aşınma durumu vb. faktörleri değerlendirmek lazım. Ben o virajlarda ne çıkarken ne inerken kaymadan dönemiyorum çoğunlukla. En tehlikeli yer de sanayiden gelip Real'e dönen ışıklı kavşak. Antalya'da kaymak asfalta sakın güvenmeyin. Sıfatı fiile dönüştürüyor.
  10. Tebligatların düzenli yapılmadığı düşünülürse paralı yolları kullanma durumunu ara sıra buradan sorgulamakta yarar var: http://www.egm.gov.tr/sayfalar/trafik_sorgulari.aspx Yıllar önce Istanbul - Antalya arasını daha duble yollar bu kadar gelişmemişken 6 saatte aldığım zamanlarda aynı gün ikinci kere radara girince memur arkadaşın sözü çok iyi idi: "Neden uçak kullanmıyorsun, daha hızlı gider misin emin değilim, ama daha ucuz olacağı kesin..."
  11. Beklentiniz yersiz.Yani 1.6L hacimli ve 1350 kg bir araçla yaz günü daha az yakamazsınız. Fabrika verilerinin nasıl elde edildiğini http://www.focusclubtr.com/topic/1261-yakıt-tüketiminde-fabrika-verileri-nasıl-hesaplanıyor/?do=findComment&comment=39413 mesajımda açıklamıştım. Çok özel gayret gösterirseniz ve benzer bir süre/yol kullanırsanız bu değerin %10 üstünü yakalarsınız. Ama fabrika verileri sizin günlük harcamanıza bir örnek olarak değil değişik araçların karşılaştırmasını yapmak için yararlıdır. Daha önceki araçlarınız hem daha küçük hacimli, hem daha düşük performanslı hem de daha hafif araçlar. Aynı sınıftan bir araç kullanırsanız yine aynı değerleri yakalarsınız. Ayrıca tüketim konusunda çok takıntılı olmaya gerek yok. 1000 km yolda ağzınızla kuş tutsanız 1L/100 km az yakarsınız, bu da 40 TL eder. Gönlünce araba kullanma keyfi için bu ilave bedeli ödemeye her zaman değer. Yol bilgisayarı verilerinin depo dolum değerleri ile sağlamasını yapmakta da yarar var, zaman zaman sapmalar gözlenebiliyor. Rezerv depo konusuna gelince eğer pompa tabancası aşırı yakıt buharına bağlı erken atmıyorsa yaktığınız kadarını alıyorsunuz demektir. Rezerv depo yol bilgisayarı 0 km menzil gösterdiğinde bile daha bir 50 km gidecek kadar yakıt kalması durumu yani olumlu bir aldatmacanın diğer adı olabilir. Yazdım diye denemeyin, bilin yeter. Sonuç olarak bence sizde herşey maalesef çok normal.
  12. Aynen, güç artışı logaritmik gittiği için düşük değerlerde sorun olmaz verimli bir hoparlörde... Tabii mahalleye dinletmek gibi bir arzun yoksa
  13. Cızırtı kapı trimlerinden kaynaklanabilir, boğukluk da ses kaynağı ile ilgili olabilir. Her halikarda yazdığım setlerle daha iyi ses alırsın. Ancak taktırırken kapı trimlerini de güçlendirici bir çalışma yerinde olur.
  14. Ona bakarsan üstünde gelenler de hiç fena değil netlik açısından...Ama tabii biraz daha cilalı olabilir.
  15. Bu her hoparlör için geçerli, güçlü mıknatıslar, sarmalı fazla bobinler, titreşimi önleyecek dirençli koni askıları hoparlörlerin dayanıklılığını arttırırken verimliliğini de düşürür, yani halk arasındaki sağır hoparlör durumu çıkar ortaya. Bu durumda standart amfi hoparlörü ayağa kaldırmada zorlanır ve fazla güce yüklendiğin zaman da bozulma başlar, yani Ozan'ın aşağıda sorduğu durum. Bu nedenle özellikle verimliliği kriter olarak almanı istedim. Bu arada standart sistemde önler komponent zaten, yani bilen bilmeyen konuşuyor. Hoparlörün gücü olmaz, pasiftir, ancak güce dayanma eşiği olur ve o Watt olarak ifade edilir, o da hem "peak" (anlık yüksek) hem de "RMS" (ortalama ve uzun süreli) değer olarak tanımlanır. Yüksek güce dayanacak hoparlörlerin özelliklerini yukarıda yazdım. Haliyle 60-100W RMS'e ayarlanmış bir hoparlörü 10 W'lık bir anfi ile beslersen amfiyi köklemen gerekir bu da amfide elektronik stabilitenin daha kolay bozulması anlamına gelir ve bahsettiğin clipping ortaya çıkar.
  16. 6,5" ya da 16,5 cm doğru ölçü. Ancak koaksiyal arkalar için geçerli, önler komponent yani midbas ve tiz üniteleri ayrı. Saydığınız markaların hepsinin iyi ve vasat serileri var, ve hiçbiri otomobil düzenlerine sınırlı kalmıyorlar. Ben doğrudan nokta atış yapacağım. İki seçenek var: 1. Alpine SPR 60 koaksiyal arka için ve SPR 60 C komponent önler için. Verimli, temiz ses üreten memnun kalacağınızı düşündüğüm ürünlerdir. 2. Hertz DCX 165 koaksiyal arka için ve DSK 165 veya ESK 165 (para durumuna göre) komponent önler için. Güç değerlerinin hiç önemi yok, ses kalitesi açısından hiç önem taşımazlar ve standart amfi çıkışı ile hepsi baş edebilir. Verimlilik değeri önemli, SPL diye geçer ve 90 dB'in kesin üzerinde olmasına bakın. Kolay gelsin...
  17. Araçlarda hep biri ince stepne diğeri normal. Tam boy stepnesi olan kaybediyor. Golf ve Mondeo da ince stepne opsiyonu sunmalı... Hoş Mondeo'yu stepne de kurtarmıyor. Neyse ben bagaj derdinde değilim büyük bagaj isteyen lütfen akıllı olsun ve steyşın alsın, lütfen ama...
  18. Yakup da yazmış android ve Samsung ile mutluysanız S6 ile devam edin. S6 mı S& Edge mi derseniz Edge kenarı yuvarlanan ekranı, daha güçlü pili ve azıcık küçük boyutları ve düşük ağırlığı ile tercih edilmeli, ama daha pahalı. Androidde tek alternatif LG G4. Bu arada Samsung bir-iki ay içinde Note 5'i çıkaracak, ama onlar da "phablet" sınıfında ve telefon olarak ben de pek pratik olmadıklarını düşünüyorum. iOs özenmesi varsa ve deneyip birlikte yaşayabileceğinizi düşünüyorsanız yenilenecek olsa bile iPhone 6 makuldür.
  19. Cem Boneval

    Şifa Yokuşu

    Bu adam gerçekten tehlikeli, çocukluğunu anlattıkça daha iyi anlıyorum.
  20. Doğru, ben de, çünkü ikisinden de iyi. İşlevsellik dorukta, ama sürüş keyfi için BMW tercih edilir. Neyse ben almam zaten, hayallerim sığdır, Focus RS'i aşamaz pek.
  21. RS4 yakında 2,9L V6 Biturbo ve 450 PS ile yollarda olacak. Avant olarak da gelir diye düşünüyorum.
  22. Hemen her Amerikan köylüsünün düşü, Amerikan usulü abartının bir örneği, yokluğunu hiç fark etmeyeceğim bir araç. Aaa kapı kolundan telefon mu edebiliyorsun?
  23. Ben yaşlandıkça steyşıncı oluyorum sanki. Bu arada serinin yıldız motoru (en azından Avrupada) verimlilikte yeni çığır açacak 190 PS 2.0TFSi olacak, norm tüketim 4,8L/100km
  24. Ağustos ayında kayak konusu da bayağı serinletti iyi geldi... Her iki yüzey de temizse ve taktıktan sonra yön değiştirme konusunda zorlama yapılmaz ise birkaç günlük kullanımda gözle görülür bir şey olmuyor. Ancak çıkartırken tavan saçındaki bombeleşme insanı ürkütüyor. Yalnız kayağı tutan mekanizma/bağların sağlam olduğuna emin olun, yoksa biri çözülürse arkası çorap söküğü gibi gelebilir ve arka arabayı şişlemek dahi olası. Uludağ'a çıkış tamam ama Kartalkaya'ya gitmek gerekirse de hızı üç haneli rakamlar altında tutmakta yarar var.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.