Yavuz S. B.

Her araç için 132 hız bence. Ani fren yapıp durmanız gerektiğinde anlıyorsunuz. Belirli uygun yollarda 120 yerine 130 olarak uygulanabilir belki ama herkes uyduktan sonra 120 iyi bir sınır bence otoyol için. Zaten sınır 120 %10 ile 132, göstergelerimiz o hızda 6-7 kmh yüksek gösteriyor. Yani göstergenin 140 filan olması lazım ceza yemek için. Ben de sınırları aşıyorum çoğu zaman ama, bizim yollarımız ve şeritte gitmeyi bilmeyen, trafik kültürü olmayan kasap sürücülerle hız sınırı 140 deseniz %10 ile 154 olur ki ben hiç istemem.

Arabayla ilk defa yurtdışına çıktığımda Bulgaristan'ın bir köyünün girişindeki 50 tabelasında önümdeki freni kökleyince az daha vuruyordum arkadan. İleride ağacın arkasında pusuya yatan polis arabasını görünce anladım durumu. Aynı yollarda E55 AMG ya da M5 gibi arabalarla 200 ile giden de vardı. Özetle vatandaş cezanın kesileceğini bilir ve rakam da caydırıcı olursa faydalı olur. Ama açık kapı bırakmamak lazım. Bulgarlara da birisi 50 tabelasını uzaktan görünce ayaklarını gazdan çekmeyi öğretmesi lazım, 100'le giderken tam tabela hizasında freni köklüyorlar.

Serviste bir işlem yapılmış ve sorun çözülmemiş, servise tekrar danıştınız mı bu konuyu?

Linke tıklamadan bu paraya Stelvio alınır demiştim, aklın yolu bir. ?

Stop edince direksiyon da sertleşiyor ya, o açıdan tedirgin ediyor biraz. Giulietta'da bağımsız yapmışlar, S&S devrede olup motor dursa bile elektrikli direksiyon çalışmaya devam ediyor.

Arkadaşın Octavia'sı ekonomi modunda daha durmadan stop ediyor, eski taksicilerin yaptığı gibi. Sizinkiler de öyle mi?

Gui'den daha iyi mi bilmiyorum açıkçası. Focus'tan sonra 1'er sene Jetta ve Fabia kullandıktan sonra aldım Gui'yi. Keskin bir karşılaştırma yapamıyorum onun için. Ama benzer donanım, motor, şanzıman kombinasyonlu Focus'un Gulietta'dan belirgin bir üstünlüğü yok bence. Ford "dağa taşa vurmaya" daha uygun sadece. ? Ya da kafamızdaki Ford ve Alfa imajları böyle hissettiriyor. Benim Focus şeker kırmızısı idi, Titanium-X donanımı ve 1.6 EB motoruyla çok güzel bir kombinasyondu. Benim Giulietta spor paket değil, dolayısıyla deri koltuk, sunroof, koltuk ısıtma vs. yok, Focus'ta vardı bunlar. Teknik olarak karşılaştıracak olursak Focus iyi yol tutuyor, Giulietta çok iyi yol tutuyor. C sınıfında Focus'tan daha iyi yol tutan bir otomobil olduğuna ikna olmazdım Giu'yu kullanana kadar. Tabi bunun etkisiyle Focus'tan biraz daha fazla hissediyorsunuz yoldaki pürüzleri. Multiair motor ve TCT şanzıman uyumu çok iyi. Arabaya biraz daha alışınca detaylı bir inceleme yazmaya çalışacağım. Yalnız Focus 1.6 EB'de olan 182 PS gibi gitmeme olayı Giulietta'daki DNA şalteri N modundayken bunda da var. N (Neutral) modunda özellikle yokuşlarda 170 PS olduğunu unutuyor araba. Esas torkunu 2.000 devirden sonra veriyor. Ben özellikle uzun yolda D (Dynamic) modunda vitesi de manuele alarak kullandım, hem gaz tepkileri çok iyi oluyor, hem de manuel kullanmanın keyfine varılıyor. TCT şanzıman manuel modda neredeyse hiç müdahale etmiyor, vites kolu da çekince büyütüp itince küçülten şekilde olunca içgüdüsel olarak manuel kullanabiliyorsunuz. Hatta öyle ki bir yerden sonra dururken sol ayağım debriyaj aramaya başladı. ?

1.6 EB Focus'u sattığıma çok pişmanım, çağırsam o da bana geri gelir mi acaba? ?

165 binde hiç değişmedi mi baskı balata? Eğer öyleyse ilk iş olarak baskı balata, yanında şanzıman yağını da değiştirin bence.

Kaç km hızda 1 ve 2'ye almaya çalışıyorsunuz? Motor nedir?

400 Liralık motor içi yağ kanalları temizliği neymiş acaba? 30 liralık katkıya yapıyorlar bence. ?

Tavsiye edilen, fren hidroliğini 2 yılda bir değiştirmek. Maliyeti çok olan bir şey değil, değiştirmenizde zarar yok bence. Bujiyi de ustalar sökünce durumu görülür zaten, ama 22 binde atmosferik benzinli bir motorda bujilerden yana bir sıkıntı olacağını sanmıyorum.

Ne değişecekmiş acaba bu 1900 TL'lik bakımda?

İletişim Bilgileri İletişim Kanalları: Mesaj ya da telefon (532-392-42-87) Alınacak Ürün Hakkında 2008 Model Audi TT için BWA kodlu 2.0 TFSI sandık motor ihtiyacımız var. Mevcutta Doğuş dışında bulamadık, orada da arabayla aynı fiyatı istiyorlar. Bilgisi olanlar varsa yardımcı olabilirse çok sevinirim.

Maalesef o iş yetkili-özel tüm servislerin kanayan yarası. Hangi yağ firması daha fazla indirim-prim-hediye verirse onunla çalışıyorlar. Teknik dökümandan filan habersizler. VW bu TSI'lar ilk geldiğinde spec'lere uymayan bir 0w-30 yağ kullanıyordu, deli gibi yağ eksiltti o dönem motorlar, markanın adı çıktı. Alfa'da da yine Multiair motorlar geldiğinde benzer bir durum olup milletin multiair modülünü bozmuşlar yanlış yağ ile. Keza 1.0 Ecoboost mevzusu. Yabancı forumlardan takip ettiğim kadarıyla İngiltere'de filan da benzer durumlar var, oradakiler de yağını alıp kendisi götürmeye başlamış. Tabi orada şöyle bir durum var, bakım defteri uygulaması halen geçerli. @Cem Boneval Bey zamanında yazmıştı bir yerde diye hatırlıyorum, bizdeki yetkili servis-özel servis olayı yanlış yansıtılıyor. Uygun parça ile özel serviste yapılan bakımın garantiyi bozmaması lazım. Türkiye'de maalesef sopa olarak kullanıyor bayiler bunu, aman garantimiz bozulacak diye eli kolu bağlanıyor müşterinin.

Geçmişte karşılaştım hocam ben. Sebebi nedir bilmiyorum ama 4x1 litre şeklinde kullanan bile vardı. Muhtemelen stok eritmek.

TSI'lar 3,6 litre yağ alıyor olması lazım. Doğru olan eğer fıçı kullanıyorlarsa 3,6 litre üzerinden faturalandırmaları, 4 litrelik bidon kullanıyorlarsa da kalan yağı bagajınıza koymaları, böylece eksiltirse üstünü tamamlamak için yağ kalır. Derdim 0,4 litre yağ değil, ama hacmi düşününce ciddi bir vergi usulsüzlüğü dönüyor burada.

Yetkili servisler yağ, cam suyu, temizleme spreyi vs. kalemlerinden çok büyük vurgun yapıyor. Yine bu fatura iyiymiş, bazı bakım faturaları görüyorum, balata spreyinden slikon spreye 100-150 TL fuzuli ve kullanımı imkansız malzeme var. Örneğin bu faturada 4 litre yağ var. Sizin aracınız için 4 litrelik bidon mu açıldı? Açıldıysa 1.2 tsi 4 litre yağ almaz, kalanı size verdiler mi?

Ben konsolda bu büyüklükte bir ışık kaynağı varken araba kullanamam şahsen.

Merhaba, Kendimi bildim bileli, günlük koşturmacadan uzaklaşmak için otomobille ilgili şeyleri düşünürüm. Ya otomobilime yapacağım değişiklikler, gelecekte almayı düşündüğüm otomobiller, veya otomobille çıkacağım geziler vs. Bir süredir kafamda bu soru dönüyor, sizin de görüşlerinizi almak istedim. Focus'u bir süredir satmak isteyip ciddi alıcı çıkınca vazgeçmemle birlikte 2 seneye yaklaşan birlikteliğimizi saymazsam sık araba değiştirdiğimi söyleyebilirim. Aracımla duygusal bağ kursam da daha iyisini bulduğum anda sattım gitti bugüne kadar. Daha iyi bir planım olduğu için şu an Focus'u da satılığa çıkardım tekrar. Ancak son dönemde gelişen "roadtripper"lık diyebileceğim yeni hobimle birlikte ilgi alanım değişti, artık otomobile uzun yol, ve işlevsellik gözüyle bakmaya başladım, ve bana göre iyi otomobil bakımlı otomobildir, bakımlı otomobil de kafama esine marşa basıp 4-5 bin km'lik yola kafam rahat çıkabileceğim otomobildir. Hal böyle olunca olmazsa olmaz opsiyonlarımız, güvenli hissettiğimiz lastiğimiz, hava filtremiz, yedek ampüllerimiz vs. derken otomobile alışma ve benimseme süresi uzuyor. Bunları düşündükten sonra şu kararı verdim, "imkanlarımın yettiği ölçüde" alabileceğim, performans-ekonomi dengesi mantıklı (0-100'ü 9 saniyenin altında, uzun yol tüketimi 7 lt/100km'yi çok geçmeyen), bir uzunyolcu için gerekli özelliklere (makul bagaj hacmi, az rüzgar ve yol sesi, yanal desteği iyi koltuklar gibi) ve opsiyonlara sahip ya da eklenebilecek (bi-xenon farlar, bluetooth, hız sabitleyici, mümkünse sunroof) sahip bir otomobil alıp, kendime göre eklemeleri ve geliştirmeleri yaptıktan sonra uzun süre kullanmak lazım. Yoksa 6 ayda bir araba değiştir, yeni aldığın arabanın yağ bakımı, balataları, acaba z-rotlar ses mi yapıyor, far ampüllerini değiştireyim, 4 lastik alayım derken astarı yüzünden pahalıya gelmeye başlıyor. Sanırım bu düşüncelerle babamın arabayı alacaksan 8-10 sene kullanacaksın mantığına yaklaşmış bulunuyorum. Sizde durum nasıl?

2011'den beri iki farklı araçta uzun süre tsi+dsg kullandım. 2008 Jetta hala bende, hem de 170 hp twincharger, yani en riskli grup, 5 yılda eklediğim yağ toplam 1 litre ancadır. Diğeri 122'lik Octavia idi, 70.000 km'ye yakın sattık, bu süre boyunca bir kere bile yağ eklenmedi. Yağ yakma olayı Polo GTI'larda ekseriyetle ortaya çıktı, bunda da aracın hedef kitlesinin kullanım tarzının ciddi etkili olduğunu düşünüyorum. DSG problemi iki araçta da çıktı, ancak bu beni VW'den soğutmadı açıkçası, çünkü halen rakibi olacak bir kombinasyon yok. Ford benim arabadaki 180'lik Ecoboost motorla birlikte Powershift getirseydi Focus'ta? Ama Yeni Mondeo'da bile Nuh nebiden kalma türbinli şanzımanla satıyorlar Ecoboost'u.

Ben Golf kalitesiz demedim ki, tüm söylediklerinize katılıyorum. Ancak VW'nin donanım politikasını fazla cimri buluyorum, ve sürüş zevki açısından Ford daha iyi, bu kadar. Yoksa far altı gözün içine kadar keçe kaplama olan bir arabanın malzemesine kalitesiz diyemem. Focus'un torpido dahil her yeri çıplak. Yahu ben Focus'tan bahsediyorum, Mustang'e ne ara atladık? Burada mesele sertlik değil, VW'nin direksiyonunda yüzme hissi Ford'dan daha fazla. Sizin etkinizle direksiyonun hareketi arasındaki makas daha geniş. Ben VW kullanırken (ki kullanıyorum sürekli) ben direksiyonu çevirdikten 1-2 saniye sonra tekerlekler dönüyormuş gibi geliyor. Ama Focus'ta sanki arada elektrikli bir yapı yokmuşcasına direk tepkiyi hissedebiliyorum. Bu objektif bir iyilik veya kötülük sunmuyor bize. Benim burada VW'de eleştirdiğim noktanın kralı Mercedes'te var, gemi dümeni gibi direksiyon, ama kimse kalkıp Mercedes'e laf atmıyo bu konuda, çünkü ondan beklenen o. Kendi kendine dönen direksiyondan da bahsetmedim ben bu arada, onu nereden çıkardınız?

Focus'un en son eleştirilecek şeyi direksiyondur, siz ilk onu eleştirmişsiniz. Her detayı ayrı ayrı karşılaştırabiliriz, ama sürüş zevki ve donanım olarak focus bence rakipsiz. Piyasadaki passatların %80inde benim 2011 Focusumdaki donanım yok. VW halen far-yağmur sensörü, hız sabitleyicisi, kararan aynası, xenon farı olmayan comfortlineları satıyor (dayıyor) millete, ayıp günah. 120 bin lira verip halojen farlı passata binmek kabus gibi birşey.

1.0 ve 1.5 ecoboost ile tork konvertörlü şanzıman vermeleri aşırı saçma. Hem tüketimi arttır, hem performansı törpüle, nerde kaldı downsizing'in anlamı?

Bence de alıştı insanlar, esas tam tersi büyük motora karşı bir antipati var insanlarda. Adam bakıyor, bunun dışı bmw mi bmw, vergisi daha düşük, araba daha ucuz, alıp 1.6 motor 5.20'ye biniyor paşa paşa. Rakamları net bilmiyorum ama son 1.6 motorlarıyla Mercedes ve BMW muhtemelen tarihinin en yüksek satışını yaptı Türkiye'de.