Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

21-05-2012 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. ya arkadaş hiç hevesim yokken baka baka heves etmeye başladım.. üstelik daha pahalı bir hevesim gelişti.. bi-xenon farlar.. cem abi ve mertol abi takmıştı styla yanlış hatırlamıyorsam..
    2 puan
  2. okul sütü akıl küpü... http://www.youtube.com/watch?v=99ebVHe3VEA
    2 puan
  3. http://www.youtube.com/watch?v=judVwTJACzg
    2 puan
  4. kızım ada,kucağında yeğeni Mustafa Kemal ile Bağdat Caddesinde düzenlenen alternatif 19 mayıs töreninde "eylem" koymaya giderken , galiba biraz erken başladılar ama artık idare edin.
    2 puan
  5. Ben de ciddi problem var! Milletin arabasını beğeniyorum, kendi arabamı beğenmiyorum. En iyisi birileri benim de arabamın fotografını ben içinde iken çeksin, belki bir düzelme falan olur
    2 puan
  6. Fiat kaçak elektrik kullanırken yakalandı
    2 puan
  7. Haberlerden izleyebildiğim kadarı ile bu yıl 19 Mayıs coşkusu her zamankinden yoğun bir şekilde sokaklara aktı... Istanbul Bağdat caddesi ve Şişli'den güzel kortej manzaraları yansıdı ekranlara, aynı şekilde Karadeniz kıyılarında, özellikle Samsun'da kırmızı-beyaz renkli, coşkulu görüntüler vardı. Antalya'da biri Konyaaltı, diğeri Işıklar-Atatürk Caddesi tarafından olmak üzere iki koldan yürüyerek Cumhuriyet Meydanını doldurduk. Kaba bir tahminle 8-10.000 kişiydik, yürüyüş esnasında sokak aralarından, apartman eşiklerinde katılımlarla giderek kalabalıklaştık ve sadece yürüdüğümüz bölgede etkili olan sağanak yağmura rağmen coşkumuzu kaybetmeden meydanı doldurduk. Rakam büyük görünmeyebilir, ama Antalya gibi toplumsal refleksleri iklimden kaynaklanan kronik bir rehavete kapılmış bir şehir için bu önemsenecek bir değerdir. Bayrak salladık, Atatürk'ün ve günün önemini simgeleyen sloganlar attık, marşlar söyledik, kol kola yürüdük. Güzeldi güzel olmasına ama Gençlik ve Spor Bayramında yaş ortalamamız 45 altında değildi, Atatürk'ün Cumhuriyet'i emanet ettiği gençlerin nereye saklandığını bilemedik. 1000 civarında öğrencisi bulunan fakültemden 2 öğrenci görebildim mesela, herhalde diğerleri kalabalığın içinde bir yerlerdedir diye teselli bulmaya çalıştım. Sonuçta coşkulu, görkemli ve bir o kadar da hüzünlü ve düşündürücü idi. Gece Bülent Ortaçgil'in Antalya Devlet Senfoni eşliğinde verdiği harika bir konser ve şimdiye kadar gördüğüm en güzel (ama yine de mütevazi) havai fişek gösterisi ile geç saatlerde sona erdi. Hava muhalefeti maalesef fotoğrafların sayı ve kalitesine de yansıdı. Bir de konu ile ilgili Can Dündar'ın Milliyet'yeki köşe yazısı: "İtiraf edeyim ki ben de resmi bayramların asık suratından müşteki idim. Bütün o hamasi şiirler, bayrak öpmeler, elden ele taşınan meşaleler, resmigeçitler, ses sınırını aşan jetler, heyecanını çoktan yitirmiş bir bayramın köhnemiş ritüelleri gibiydi. Ta 1995’in 19 Mayıs’ında “Her Türk asker doğar” diye geçit yapan gençler adına “Doğumda meslek seçimi serbest bırakılsın” diye yazmıştım. * * * Bayramlarda Cumhuriyet, haki renk bir kılıkta yürüyordu. Oysa temelleri çok renkli bir sivil direnişle atılmıştı. Öğrencilere sorun bakalım: Mondros’tan hemen birkaç ay sonra Anadolu’nun değişik yerlerinde yerel kongreler toplanmaya başladığını, hatta Karslıların “Kars İslam Şzrası” adında bir “Cumhuriyet” ilan edip Japon İmparatoru’ndan tanınma talep ettiğini biliyorlar mı? Daha 1919 başında bu yerel kongrelerin, Ali Fuat ve Kazım Karabekir paşaları ordularının başına çağırdığından haberdarlar mı? 19 Mayıs 1919 günü Türk Ocağı’nın Fatih Belediye binası önünde 80 bin kişilik dev bir miting yapıp Halide Edip’i kürsüye çıkardığını, onun “Her gecenin bir sabahı vardır” sözünü çılgınca alkışladığını, halkın, elde kara bayraklarla meydana aktığını, esnafın 5 gün süreyle kepenk kapattığını duymuşlar mı? 19 Mayıs, biraz da bu direniş ruhu değil midir? * * * Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışı, hiç kuşkusuz İstiklal Savaşı’nın çok önemli bir adımıdır. Halkın, aradığı önderliğe kavuşmasının ilanıdır. Sonu Cumhuriyet’le bitecek yürüyüşün başlangıcıdır. Ancak Mustafa Kemal ve arkadaşlarını cesaretlendiren sivil direnişi görmezden gelmek, Hasan Tahsin’i ve İzmir’in 2 gün içinde verdiği 2 bin şehidi unutmak, yerel kongre iktidarlarını yok saymak, her şeyden önce bu ulusa haksızlıktır. Cumhuriyete, şikâyet konusu haki üniformayı giydiren, onunla halk arasına görünmez bir tel örgü çeken, biraz da bu “unutkanlık”tır. İşte o yüzden, evet, bu bayram, tankların namlusunu ensesinde hissederek uygun adım yürüyen gençlerin “rap-rap” sıkıcılığını hak etmiyordu; kutlamalar stadyumdan dışarı taşmalı, sivilleşmeli, coşmalıydı. Hükümet, “1930 model kutlamalar”ı eleştirmekte haklıydı. * * * Ak Parti, aslında bu törenlerin Cumhuriyet, Atatürk ve Türk ordusuna methiye vesilesi olmasından rahatsızdı. Bunu engelleyebilmek için 19 Mayıs’a stat yasağı denedi. Ancak Milli Eğitim’in genelgesiDanıştay’dan döndü. Bunun üzerine kutlamalar Gençlik Spor Bakanlığı’na devredildi. O da, -dün Hilal Kaplan’ın gayet veciz ifade ettiği gibi- işi, Atatürk’e doğum günü pastası kestirmeye indirgedi. Lakin bu süreçte asıl beklenen, hayırlı gelişme oldu: Bence çok uzun zamandır ilk kez halk, bayramına sahip çıkmaya başladı. 19 Mayıs’ı kendi iradesiyle kutlamak için bayrak açtı. Bu yıl 19 Mayıs, yasak savma gibi değil de, gerçekten sivil bir coşkuyla ve kararlılıkla, sokaklarda, alanlarda kutlanacaksa, bunu biraz da hükümetin ona el uzatmasına borçluyuz. Bir taşla iki kuş: Hem bayramı militarist bir gösteri olmaktan kurtardık; hem özündeki sivil direniş ruhunu canlandırdık. Kutlu olsun!" http://gundem.milliy...122/default.htm
    2 puan
  8. Mustafa Kemal ATATÜRK'ü ve Silah Arkadaşlarını özlemle ve rahmet anıyoruz... 19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN... ''NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE''
    2 puan
  9. Omsa nın Antalyada bayiisi oludğunu Şemsi bey sayesinde öğrendiğim gün gidip taktırdım küçük birşey olsada arabayı değiştiriyor.Toplam 70 tl ye mal oldu
    1 puan
  10. sıcak motorda supap iticilerin "çıtırtısının" kesilmesi lazım, ama daha önce de dediğim gibi odaklanılması gereken bir şey varsa o da motor devri ... çıtırtı değil. bu araç elimde olsa (ve lpg takılmamış olsa) önce wds'e bağlar ve arıza kayıtlarına bakar,daha sonra da ne olur .. ne olmaz bab'ında önce triger gerginliğini/sentesini kontrol eder,daha sonra da kurbağacık (kompresyon) testi yapardım.
    1 puan
  11. Focus 2 fiyatlarıyla aynı demek istemiştim . Eksik yazmışım .Özür dilerim. Yanlış anlaşılma olmuş. Servisten kazanıyorlarsa parayı elbette bu kadar ford kullanıcısını kendi servislerine çekmek için farkları olmalı diye düşüyorum ondan indirim promosyon vs isteyebiliriz. 280 TL bencede çok iyi fiyat bu arada.
    1 puan
  12. konu dağılıyor... en güzel renk kaz turuncusu
    1 puan
  13. Bunlar hep konu dışı birazdan hepsi temizlenir.....Diymi....
    1 puan
  14. yakalım mı diyecektin heralde... zira cümlenin şu haliyle kaz olmuş oluyorsun
    1 puan
  15. hade len.. güya taktik yapmış gibi... çevir kazı yanmasın...
    1 puan
  16. Kullanmayacağım bir renk hani sağlam indirim yapsalar almam dediğim SİYAH......Ama gel gör ki.....eşim yine siyah renk te ısrarcı bu yüzden araç alış işini gönülsüz yürütüyorum.....Siyah çirkin değil yanlızca çok ama çok kullanışsız...daha oto yıkamada teslim aşamasında bile toz belli ediyor.....
    1 puan
  17. kaçyıldır beyaz var zaten bitti artık.. kro gibi eskiden siyah şimdi beyaz. beyaz araba denince aklıma broadway geliyor..
    1 puan
  18. android cihazlarda da görüşme sırasında (ve çalarken) ekranda bluetooth yazan bir buton çıkıyor. bu buton yeşil yanıyor.. normal telefondan konuşmak istiyorsanız bu butona basarak yeşil ışığı söndürüyorsunuz ve telefondan konuşabiliyorsunuz..
    1 puan
  19. içine bir miktar para sıkışmış.. onun sesi bu... nerde olsa tanırım..
    1 puan
  20. sonuç olarak bütün renkler yakışıyor diyebiliriz.. herkes bir renk söylemiş.. bir tek hardal sarısı diyeni görmedim.. onu da alan var forumda..
    1 puan
  21. http://www.youtube.com/watch?v=5jGYkAZo_8I
    1 puan
  22. bende en sevdiğim şarkısını koyayım bari..... http://www.youtube.com/watch?v=fMEcCVZrzxU&feature=related
    1 puan
  23. Google'dan http://www.iphoneyardim.net/mac_amp_appstore_programlar/31419-autocad_2012_mac.html http://www.iphoneyardim.net/mac_amp_appstore_programlar/52958-autocad_2013_mac.html Solidworks yok edrawing var http://www.solidworks.com/sw/support/SystemRequirements.html
    1 puan
  24. Forum üyelerine indirim almak için bir çalışma yapmakta fayda var ozaman. Ford çalışanlarından üyelerimiz var mesela. Önceliği kendilerine verebiliriz
    1 puan
  25. geçmiş bayramımız kutlu olsun.. bayramın adı ile alakalı gördüğüm iki hatayı düzeltmek isterim.. bayramın adı sadece gençlik ve spor bayramı değil, atatürk'ü anma'dır ayrıca. ama "anma" ile "bayram" kelimelerinin yan yana yakışmadığını savunanlar var. ama burada anmak sadece ölümü için yas tutmak değil, onun getirdiklerini anmak, kutlamak ve teşekkür etmektir. bir diğer husus, bayramın adı 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı'dır. bu arada not: bayram etkinlikleri ile alakalı yeni uygulanan bir kısım düzenlemelere katılıyor bir kısmına ise katılmıyorum. öncelikle, bayramların, demir perde ülkelerinden gelen alışkanlıkla, resmi kurumları ve silahlı kuvvetlerin bir gövde gösterisinden çıkarılıp ( tank ve topların, itfaiye araçlarının, zabıta ekiplerinin vs vs yürütülmesi gibi) gerçekten bayram gibi, adına yakışır şekilde kutlanılmasını destekliyorum. gençlere statta saçma sapan hareketler yaptırılan saçmalık ise maalesef devam ediyor. bunun yerine, yavaş yavaş da başlanılan, çeşitli müsabakaların düzenlendiği, bir tek statta değil, ülkenin tamamına yayılmış şekilde, kutlamaların, daha kültürel düzeyde yürütüldüğü bir organizasyon serisi yapılmalı diye düşünüyorum. misal, spor müsabakaları, (sadece futbol değil, atletizm, tenis, yüzme gibi dah fazla desteklenmesi gereken sporların da dahil edildiği), bilim yarışmaları, santranç turnuvaları, resim sergileri, tiyatro etkinlikleri vs vs gibi faaliyetler gerçekleştirilebilir. eleştirdiğim nokta ise, bayramın "Atatürk'ü Anma" kısmının biraz es geçilmiş olması. Anıtkabir'e yeterli ilgi gösterilmedi devlet erkanı tarafından. halk ise yine Ata'mıza gerekli saygıyı fazlasıyla gösterdi.
    1 puan
  26. ama beyaz HB'e daha çok yakışıyor bence.. spor araçlarda beyaz modası var ve ciddi manada yakışıyor.. focus III HB de çizgileri itibariyle daha spor karakterli bir araç. sedanda o sportif hava fazla yok. özellikle karartılmış arka camlar ile beyaz renk hoş görünüyor..
    1 puan
  27. Efsanevi İngiliz müzik grubu Bee Gees’in yıldızı Robin Gibb 62 yaşında yaşama veda etti. Uzun süredir bağırsak ve karaciğer kanserleriyle mücadele eden Gibb’in geçen ay zatürreeye yakalandığı ve komaya girdiği biliniyordu. Gibb’in 1958 yılında kardeşleri Barry ve Maurice ile birlikte kurduğu Bee Gees o günden bu yana 200 milyonun üzerinde albüm satmıştı. “How Deep Is Your Love,” “Stayin’ Alive” ve “Night Fever” grubun en ünlü parçaları arasındaydı. http://www.youtube.com/watch?v=twkm8O93m1Y
    1 puan
  28. 1 puan
  29. aracınızı fazla dinlemeyin, dinledikçe dinleyesiniz gelir. jamaica'lı abilerimizin dediği gibi "relax ma'an"
    1 puan
  30. Çok kıl iş yaa yoksa gönder yapalım dicem abi
    1 puan
  31. peki!!!!! (umarım ünlem sayısını şaşırmadım)
    1 puan
  32. Trackpad & MagicMouse Scroll görevi ters işleyenler; Bu şekilde ayar yapmalıdır..
    1 puan
  33. vay be boşuna Titanium a o kadar fazladan para vermişim Elinize sağlık arkadaşlar, çok güzel olmuş.
    1 puan
  34. Olmuş...olmuş....eline sağlık....
    1 puan
  35. 19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN... ''NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE''
    1 puan
  36. 1 puan
  37. 19 Mayıs İlk badireyi henüz Boğaz’dan Karadeniz’e çıkarken atlattı... Bandırma vapuru yolcuları. * Hayırdır inşallah dedi, süvari İsmail Hakkı, bu deniz feneri de neyin nesi? * Senelerdir aynı rotayı kullanmasına rağmen, ilk kez görüyordu bu deniz fenerini... Bizi yolumuzdan saptırmak için koymuş olmasınlar dedi, serdümen Basri... Dürbünle baktılar. Hakikaten öyle. Deniz fenerine uysalar, daha kafadan Poyrazköy’de karaya oturacaklardı. * Kanmadılar Damat Ferit’in diktirdiği çakma deniz fenerine, engin ufuklara açıldılar. Az gittiler. O da ne? Olmaması gereken yerde, al sana bi deniz feneri daha, Kefken’de... Normalde üç saniyede bir, üç defa çakıp, altı saniye susması gerekirken, kalecilerin gözüne tutulan lazer gibi, devamlı yanıyor, bu tarafa gel, bu tarafa gel diye bağırıyordu adeta... Bunu buraya dikse dikse, İngiliz muhipleri dikmiştir, biz yolumuzdan şaşmayalım dedi, çarkçıbaşı Süleyman... İyi ki de öyle dedi. Dinleselerdi sahte deniz fenerini, harss diye kayalıklara bindireceklerdi. * Ereğli’ye yaklaşırlarken, kömürümüz azaldı dedi, ateşçi Hamdi, yanaşalım da, fulleyelim bari. Yanaşalım yanaşmasına da, burda olması gereken deniz feneri nerde birader dedi, ikinci kaptan Tahsin... Bi filika indirdiler. Meğer, Bandırma kör olsun, henüz Ereğli’ye gelmedik herhalde diye aranırken, denizin ortasında duba gibi kalsınlar diye... Ampul’ü sökülmüştü deniz fenerinin! Yurtsever balıkçıların istihbaratına göre, Amerikan mandacılarının işiydi. Hamsi takalarıyla omuzlayıp omuzlayıp yüklediler kömürü ambara, vira... Ver elini Amasra. * Buyrun burdan yakın... Kıyıda, sağ taraflarında kalması gereken deniz feneri, teee derinlerde, sol taraflarındaydı. Ulan bu kadar da adilik olmaz dedi, lostromo Hasan, Anadolu’ya paralel gidelim derken, Rusya’ya doğru sürüklenelim diye, yerini değiştirmişler deniz fenerinin be. * İnebolu sahili, aynı şark kurnazı numara... Ters manyel veren deniz feneri, gene ters yerdeydi. Kaçak kalkan avcıları gibi batırılalım diye umut ediyorlar galiba dedi, kamarot Halit... Tayfa Mehmet’in uzattığı cigaradan bi nefes çekip üfledi, tabip yüzbaşı Behçet, gülümsedi. * Ve, Sinop... İlk adım’a son kulaç’tı. Hayret! Deniz feneri yerli yerindeydi. İkinci yaver Muzaffer, bu saatten sonra, değil deniz feneri, Sinoplu Diyojen’in lambasını görsem, gene inanmam, gölge etmesinler başka ihsan istemem diyordu ki... Deniz fenerinden ateş açıldı iyi mi! Son çare, İngiliz torpidosunun namlusuna deniz feneri süsü vermişlerdi. Gel gör ki, ıskaladılar. Çekti belindeki revolveri erkân-ı harp binbaşısı Hüsrev, bastı tetiğe, bunu Hasan Tahsin’den kaparo kabul edin, öbür taksitleri Samsun’da öderiz diye haykırdı. * Velhasılıkelam. * Siz siz olun... Varmak için menzile, aldanmayın deniz fenerlerine, Mustafa Kemal’in gözlerindeki ışığı takip edin, karanlık gecelerde.
    1 puan
  38. Nussbaum WAB 02 CCT nasıl çalışıyor? ... bu gün ölçüm yapılırken başında durdum. (resimledim) bir kere toplam işlem (lifte alma, ayarlama,manual bilgi girişi, ölçüm ve sonuç alma toplam 7 dakika sürdü.) oldukça kısa. adım bir ... kuzu'yu lifte alma. kazalı araç lifte alınır, buradaki temel amaç şase düzeltme .. kaynak vs. işlemler sonucunda fabrika değerlerine ulaşılıp ulaşılmadığını görmek. aracı lifte aldıktan sonra sisteme girip fusion'u seçiyoruz ve işlem başlıyor. adım iki kameralar ve lazerler başlıyor ölçüm yapıp data aktarmaya. adım üç araç lift üzerinde kayar plakalar aracılığı ile (sistem tarafınca) otomatik olarak ileri - geri hafifçe hareket ettiriliyor ve ilk alınan ölçümlerin doğruluğu teyit ediliyor, burada amaç liftin üzerine yanlış konumlandırma var ise olası insan hatasını devre dışı bırakmak (yani sistem bize güvenmiyor,kendi bir kere daha kontrol ediyor) adım dört ölçüm bittiğinde frenlere sanki pedala basılıyor gibi baskı uyguluyoruz. (sistemin talimatı ile) adım beş sistemin talimatı ve kontrolünde direksiyon sıfırlanıyor. adım altı sistem izin verdiği için bu defa direksiyonu aparat ile sabitliyoruz. adım yedi frene basılı,direksiyon sabit durumdayken sistem data verip neleri ayarlamamız gerektiğini söylüyor ve biz "ayar" yaparken ölçümlüyor. söz gelimi kamber/kaster'mi yaptınız. siz çekildiğinizde yaptığınız işi kontrol edip eğer fabrika değerleri içindeyse size "yeşil" veriyor. amaç tüm değerleri "yeşil" yapmak. çok akıllandı bunlar,çooook.
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.