Liderlik Tablosu

Araç her daim 4 tekeri kullanır fren için. Ancak geri geri giderken frene basıldığında fren gücünden oluşan ağırlık aracın arka aksına biner. Bu tarz sesleri daha duyulur hale getirir bu durum. Şimdi soracaksınız peki neden hep arkadan geliyor ön disk paslanmıyormu diye. Ön disk ve balatalar. Arkalardakine nazaran çok daha fazla yük altında çalıştkları için.İki parçanın birbirine alışmışlığı çok daha iyi bir seviyededir. O yüzden ufak tefek pürüzleri. Patrona(size) yansıtmadan aralarında sessizce hallederler

1 kez Shell'den aldım, onun dışında hep PO'dan alıyorum.. Benzin tabi benimkisi, siz fakirler gibi mazotlu araç kullanmıyorum

hasan kardeşim geçmiş olsun öncelikle kaputun sol kısmında kalan pasta cila ile kurtarılabilir sağ tarafında kalan kısım için tamamen gitmesini istiyorsan bunun için yoklama macunuyla dolgu yapılıp zımpara artı yama boyası yapılması şart fakat boyan solmuşsa solmadan kastım gözle görünen bir solma değil aracın komplesi hava şartlarından ötürü ton farkı yaratabilir zamanla eğer orjinal boyası ise (boya markası olarak) pasta cila ile aracın ilk günkü tonajına döner işlem görmüş ise kaputun pasta cila sonucu orjinal boyalı yer ile işlem görmüş yerlerde yine ton farkı çıkar, henüz hiç işlem görmemiş ise yani, fabrika boyası var ise yani,yerli boya kullanılmamış ise; attıkları yama,yama yapılan parçaya uygulanan son işlemde (pasta cilada) ton farkı göstermeyecektir olaki fabrika boyası olmayan boyanmış bir kaput muhtemelen standox,mobiel boya markası ile yapılmıştır(yerli distribütör) üzerine attığın her yama kaputun üzerindeki boya ile tutmayacağından farkedilecektir ki gördüğüm kaputun önceden işlem görmüş çünkü çizilen bölüm gözeneklenmiş buda altında macun olduğunu gösteriyor.. üzülerek sölemeliyimki komple parçayı boyatman gerekiyor geçmiş olsun not:tek parça boyama 100-140 tl civarında istanbul da adanada fiyatlar biraz daha makul olduğunu düşünüyorum

Hayata geldiğimiz andan itibaren,ilk yürüyüşümüz,ilk gülümseyişimiz,ilk anne yada baba deyişimiz,ilk parmağımızla birini işaret etmemiz ve tüm sahip olduğumuz aile bireylerinin değişik sevgi gösterileri ile şımartılıp sıkıldığımız noktalarda ağlayarak belli ettiğimiz dönemler hepimizin yaşamında olmuştur bir dönem. Sonrasında kıyası öğretir bize büyükler annenimi çok seviyorsun babanımı ne diyeceğini bilemezsin ikisi deyip sıyrılırsın ama hiç kimse anne yada baba bile bundan için için memnun olmaz niye ikimiz halbuki ben daha çokum onun yüreğinde, bu ayrımı neden yaparlar tüm hayatımız boyunca hiç bilemeyiz. Derken okul hayatı ile tanışırız, öğretmenlerde bazılarını sever. Bazıları sihirlidir sanki o sınıfta etrafları ışıktan bir hale ile oluşur. Biz ise sönük bir mum ışığı kendi etrafını bile aydınlatmayan. Kıyas acımasızca ordada sürer. Bakın Sibel arkadaşınıza nasıl hazırlanmış; Sınava, sözlüye,yazılıya hayata herşeye hazırdır o. Biz ise; biz hiç hazır olmadık gölgeyiz sadece diye içerleriz için için. Ve birgün bir yerde bir anda istediğimiz yada istemediğimiz bir şekilde bir göz değer ve o an bildiğin herşeyi unutur.. Yeni ezberler oluşur tüm benliğinde. Seni seviyorumlar oluşur heryanında. Seviliyorsundur. Kıyas veya ayrım gösterilmeksizin. Seviyorlar seni diye kendinle gurur duyarsın da. O soruyu hiç sormazsın kendine. iyi de sen kimi sevdin su gibi. içtiğin oldumu o sevgiyi. Peki ya diyemediklerimiz! Hala hatırladıkça yüreğimizi acıtan sıkışmış sözcükler. Parmak arasında kalan temas edemediğimiz sevgiler onlar hep kalır seninle, hiç diyemeden kimselere. Sanki söylesen boğulacakmısın gibi olur. Kimbilir? Birgün söyleyecek gücü bulursun kendinde... Herkes seni seviyorum der ! Ya sen kimi sevdin ?

Ogün de gider >1000Nm lik bir turbo dizel alır Alperen de gider F16 alır sonra.. (Ogüüün nasıl geçtim amaaa GÜÜÜMMM)

Dörtgensel bölge olup olmaması önemli değil. Dörtgensel bölge olmayışı bizim metreyle ölçüp veri alamayacağımız anlamına gelir. Ancak araçların sanal olarak bilgisayarlarda katı model tasarımları var. Tasarımcı veya datalara sahip olan kişi uygun program ile tek tıkla hacmini milimetrenin 10000/ 1 hassasiyetine kadar öğrenebilir.

Abi böle bi admin tanımlaması var mı yav Bu forumu bu yüzden seviyorum...

resimleri göremiyorum ama ne olursa olsun faillerin 2 ayaklı hayvan oldukları şüphesiz... geçmiş olsun..

yuuuuuuuuuuuhhhhhh...be.......Yok yaw..bunlar insan olamaz....gerçi hayvan bile olamaz..... geçmiş olsun Hasan.....

offfffffff hadi kaçtım ben cenazeye gidiyom...ölümde varrrrrrrrrrrrrrrrrrr arkadaşlar...Allah sizlere uzun ömür versin.............bu arada......ölmüşlerinizinde ALLAH mekanlarını cennet eylesinnnnnnnn..herkesten şimdi bir el fatiha okumasını istiyorum allah kabul etsin dualarınızı...behlül kaçar....

Emeğine sağlık.. Şunu verebilirim cevap olarak....Hiç fikrini almadan kız mı? erkekmi? olacağını bilmeden..Dünyaya gelmesine neden olduğum....Benden bir parça ..canımın içisi.........

Kuş deyince aklıma geldi: Soğuk bir kış gününde yiyecek bulabilmek için kanat çırpıp yükselen kuşun şiddetli soğuk etkisiyle kanatları donmuş ve karın üstü çimenlere çakılmış. Kuş çaresiz bir şekilde karın üstünde ölümü beklerken ordan geçen bir inek tam kuşun üstüne pislemiş, kuş o kadar sinirlenmiş ki, kanatları donmuş olmasa neredyese ineği dövecekmiş, ama birde bakmış ki pisligin sıcaklığı ile kanatları cözülüvermiş, kuş buna o kadar cok sevinmiş o kadar sevinmiş ki neşe içinde ve yüksek sesle ötmeye başlamış... Oradan geçen bir kedi de bu sesi duyup gelip kediyi pisligin içinden bir pençe darbesiyle çıkarmış ve afiyetle yemiş! Lafontene göre ne ders çıkaracağız??? 1) her üstüne pisleyeni düşmanın, 2) seni pislikten her çıkaranı da dostun sanma, 3) en önemlisi: Boğazına kadar pisliğe batmış olsan bile mutluysan çeneni tutmayı bil…

Gözü tanede olan kuşun,ayağı tuzaktan kurtulmaz..... Gökyüzünün sonsuzluğunda özgürce uçan kuşu, avcının eline düşüren ne tuzaktır ne de yem... Onun içindeki arzudur.....İnsanlar da nefislerini terbiye etmezse,gün gelir küçük bir arzuya can ve mallarını kurban ederler....içimizdeki arzular sınırsızdır...Onları doyurmak mümkün olmayacağına göre, denetim altına almalıyız...............!!!!!!!!!!!

Bizim torkumuz zengin

Demek ki neymiş, araba değil sürücü harcarmış yakıtı...

Benim araç da söylediklerimii anlamıyor, halbuki diksiyonum fena değildir. " efendim " diyip duruyor. En son dayanamadım " Zııttttt " dedim. Hala kendimden utanıyorum

"Yaşamın tuhaf bir yönü var: Eğer en iyinin dışında herhangi bir şeyi kabul etmezseniz, çoğunlukla elinize geçen, o en iyi oluyor." Somerset Maughan

Abi arabadan performans istiyorsan yapman gereken şey aşağıdaki gibidir

geçmiş olsun hasan.bu tür ipi sapı belli olmayanlar yüzünden arabadan soğuyor insan.

evlat geçmiş olsunda.....emir çok güzel açıklamış zaten..bence satıcaksanız böle satın hele kaput olunca millet uyuz oluyor..salla kalsın böle olan olmuş...yanlız emir demişki...kaput önceden işlem görmüş varmı öle bişi sizin kaputta...varsa kaskodan halledin gitsin ikide sen çiz..git kaskodan yaptır..ama yoksa emirin göz yanılgısı ise...salla kalsın..

Helal olsun evlat tek kelime edememiş kimse...vala...

Çok çok geçmiş olsun. Allah beterinden korusun. Benim arabama biri böyle bişey yapsa, ve bunu görsem elimden zor alırlardı heralde. Tahmin ediyorum ki sende benim gibi düşünüyorsun. Ve bu yüzden iyiki görmemişsin çizenleri demek istiyorum. Geçmiş olsun tekrar. Halledilebileceğini yazmışsın. Buna sevindim.

Süper olmuş

Öyle bakmaya çalışıyorum Bekir abi. Olan olmuş sonuçta. Ama sövmeden edemiyorum o hayvana. İnsanlıktan nasibini almamış kimden olduğu belirsiz. Zaten bir polisaj planım vardı onu da bu olayla hayata geçirmiş olurum.

Evet ya...Yusuf haklı...ben sinirden hemen öyle yazmışım.....Canını sıkma giderilir....

Hasan kardeş geçmiş olsun hani kaza olabilir ona lafım yok ama bilinçli olarak araba çizmek nasıl bir zevk anlamıyorum birgün çok zengin olursam deneyecem valla Resimlerden ne kadar yorum yapsak da doğru olmaz bence sen güvendiğin bir kaportacıya göster inş boyasız kurtarırlar

Çok geçmiş olsun Hasan. İlk resimdeki çizik rütuş ister gibi, diğeri pasta cila ile gidebilir gibi görünüyor.

Bu ne biçim focus forumu yaaa...Kimi i30a aşık kimi cruze a ...Ben mi yanlış yerdeyim siz mi anlamadım Amerikada cruze ile focus kabaca aynı fiyata satılıyor ve eşdeğer özelliklerde tüm karşılaştırmalarda focus ezim ezim eziyor. Burada 1.6 düz vites focus fiyatına 2.0 dizel otomatik cruze alınabilmesi focusun nasıl kazık fiyattan satıldığının sağlam kanıtı. Bu arada cruze da burada belli ki zararına satılıyor o fiyatta

Nayynnn Üreticiye bağlı bu...

hahahahha.. onu alırsan burda 95 oktan mı 97 oktan mı tartışmasına devam ederiz... ama rokette 97 oktan daha verimli olur gibi.. vuruntu yapmaz neyse konu dağılıyor, toparlayalım.. bence compact araşlarda 95 uygun.. 97 lüzumsuz kalır..

Anlıyorsun Devir herşeydir lakin devir dizel devri

Banada bi insignia yapmıştı öle Nedir bu GM çetesinden çektiğimiz arkadaş

Benzinli cruze çok yakmasa direk onu alırdım Güzel araba

torkunu yiyim ogün sana bişi olmasın ama sonuç değişmiyor, fakirsiniz, pis fakirler :D

hacım çok koydu bildiğin gibi değil:)

farkında olmadan konu saptı sallayın cvp vermeyin

163 Hp dizel cruzeye binen varmı bugün 185 km/h ile e-80 de kocaelinden gelirken bir an kendimi orta şeritte buldum ve plakayı okuyamadım

Direksiyonda eşek varsa kaportanın içinde kaç beygir olduğunun hiç bir önemi yoktur.

iyisi var kötüsü var canım Çıkabilir belki

sürtünme sesine yorum yapamicam ama depodan gelen ses dizel araçlarda şişenin içineki suyun çalkalanma sesi gibi gelen ses onunla bır ılgisi oldugunu sanmıyorum not: resmımızı ve profildekı boslukları doldurursak sevınırım...

Yıllarca gırgır dergisinin birnevi alacakaranlık kuşağı öykülerinden çıkmış gibi akılalmaz yaratıklar ve beyinde oluşan garip öykülerin yaratıcısı Galip Tekini bilenler bilir...(okudugumuz zaman bu lavuk cekiyor malı sonra ciziyor derdik)...neyse starda öyküleri yayınlanmaya başladı ilk hikayesini izlemek isterseniz ve iligli siteyi incelemek isterseniz diye koyuyorum umarım keyif alırsınız... http://acayiphikayeler.com/ http://acayiphikayel...m/bolumler.html

Aracım, bir aksilik çıkmaz ise bu gece 9-10 gibi otokoç'a gelmiş olacak. yarın veya çarşambaya teslim edebiliriz diyorlar. ilk ve yeni araç gerçekten heyecan yapıyormuş. meraklı bekleyişim devam ediyor

Iş falan değmez valla. Hep beraber yapmayalım.

ANKARA Numune Eğitimve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği’nden Doç. Dr. Tuncer Okay’ın, TBMM Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu’na sunduğu “İnternet Bağımlılığı" başlıklı raporda, bağımlı tanısı konulan kişilerin,madde bağımlılığına olan yatkınlığının psikiyatri kliniklerinde başlıca araştırma konusu olduğu kaydedildi. Ruhbilimci Kimberly Young’un, bilimsel literatürde kabul gören “internet bağımlılığı kriterleri"ne de yer verilen raporda, internet bağımlılığının en yaygın türleri arasında, pornografi tutkusunun ilk sıralarda yer aldığı görülürken, onu mantık dışı oyun tutkusu, sosyal medya aktiviteleri ve internet üzerinden alışveriş yapma ve kumar tutkusu izliyor. Haftada 8 ila 40 saat internete giren kişileri bağımlı olarak nitelendiren uzmanlar, bağımlılarının yüzde 50’sinde psikiyatrik rahatsızlık bulunduğunu öne sürüyor. Raporda, bağımlılığın erkeklerde görülme sıklığının kadınlardan 2 ila 3 kat fazla olduğunun tespit edildiği vurgulandı. İnternet bağımlılığının, fiziksel rahatsızlıklara da yol açtığı bildirilirken, sıklıkla görülen fiziksel rahatsızlıklar arasında obezite, sırt ağrısı ve postür bozuklukları ilk sırayı alıyor. YOUNG’UN ‘PATOLOJİK İNTERNET KULLANIMI’ KRİTERLERİ: - İNTERNET ile ilgili aşırı zihinsel uğraş. (Sürekli olarak interneti düşünme) - İSTENİLEN keyfi almak için, giderek daha fazla oranda internet kullanma ihtiyacı duyma. - İNTERNET kullanımının azaltılması ya da kesilmesi durumunda huzursuzluk ve kızgınlık. - PLANLANANDAN uzun süre internette kalma. - AŞIRI internet kullanımı nedeniyle aile, okul, iş ve arkadaş çevresiyle sorunlar yaşama, eğitim ve kariyeri tehlikeye atma, kaybetme. - BAŞKALARINA (aile, arkadaşlar, terapist vb.) internette kalma süresi ile ilgili yalan söyleme. - İNTERNETİ problemlerden kaçmak veya olumsuz duygulardan uzaklaşmak için kullanma. Alıntı: Habertürk

Bilgisayar ortamında cad programlarında %100 doğrulukta hacmi hesaplamaları mümkün. Kasten yanlış bilgi vermiyorlarsa verdikleri rakam doğrudur.

Bugün arexonsu ile biraz motora sıktım.Marş dinamosunu ve LPG soketlerini kapattım.Sonuç resimlerde.

Koç ailesine Titanium yanında bir de Öz Titanium yaptırmış demek ki... 1.0 EB için ben sonbahar diyorum, umarım haksız çıkarım.

Demek o kadar çok park özürlü adam var...!? Düşündürücü...

ben Alman ya ford sitesinden incelemiştim..bayii ile paylaştığımda yok gelmez boşuna beklersiniz v.b. bir araba laf ettiler.... şakacılar diyeyim kibarca.....