Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×

Kaan Yagizer

Blogger
  • Toplam İleti

    2.952
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    83

İletiler, Kaan Yagizer tarafından oluşturuldu

  1.  Bunun dışında, yasal haklar açısından bilgisi olan arkadaşlar daha yardımcı olacaktır. Benim önerim tamamen karşılıklı diyalog ile işin çözülmeye çalışılması yönünde :).

    Ayrıca bu sorunun neden olduğuna dair size bir açıklama yaptılar mı?. Bahsedilen yerler neden bozulmuş ve değişmesi gerekiyor?. Sizin yazdıklarınız bizim açımızdan da önemli olacaktır.

     

    Yasa diyor ki "10 günü geçen onarımlarda eşdeğer yedek araç tahsis edilir." Gene de Kaan beyin dediği gibi konuyu BMiS ile görüşmekte yarar var, zorunluluk olmasa dahi yasal sınırın altında kalan onarımlarda iyiniyet çerçevesinde araç verildiğine şahit oldum.

    • Beğen 1
  2. Geçmiş olsun...

     

    Oldu ki biz kaçırdık, siz kaçırdınız, atladık, uyuduk ... o zaman ne oluyor?  Şöyle ...

     

    Diyelim ki malzeme hatasından dolayı motorunuzu -pişirdik- aracı servise götürüyor (yetkili dememe gerek var mı?) ve teşhis koyduruyorsunuz. Aracı orada bırakıyor ve BMiS'dan alacağınız destek ile Ford Destek Hattını arayıp size aynı gün içinde ya da saat geç ise takip eden gün tahsis edilen ikame aracı alıyorsunuz.

     

    Bayi sandık motoru aracınıza atıyor ve tespit - muayene - tescil işlemlerini tamamlayıp aracınızı sıfır motor ile size teslim ediyor. Yanlız bu işlemler zaman alıyor, motor değişimi basit. Genelde bir - iki iş gününde motorun işi bitiyor ama işin kağıt kısmı uzun sürüyor. Toplamda 1 hafta kadar belki 10 gün süreden bahsediyoruz. Yani biraz sabır gösterilmesi gerek.

     

    ... yani yağmur altında şemsiyesiz, desteksiz - mağdur durumda bırakılmıyorsunuz. Aksi durum zaten ne yasal ne de etik olurdu. 

     

    Bir de not ... ben değiştirdiğim motor ile birlikte müşterime aklı kalmasın + çektiği endişenin bir parça dahi karşılığı olsun diye 2 yıl ek güvence hediye etmiştim. 

    • Beğen 7
  3. -Piyasa- mırın,kırın edecek... ah nerde o eski XxXxX'ler diyecek,hatta belki de ağıt yakacak ama elden gelen bir şey yok ki? Dünya bizlere rağmen dönüyor ve çevreyi koruyalım, azalan petrokimya kaynaklarını daha verimli kullanalım ve benzeri kaygılar ile "fındık" makineler hayatımızı işgal edecek. Yakın zamanda o fındık makinelerin transaxe ile bağlantısını tamamen kestiğini ve birer jeneratör gibi bataryalara elektrik sağlamaktan öte işlevlerinin kalmadığını da göreceğiz. 

     

    ... şöyle bir benzetme yapayım (kendimden) cigarama ve bourbon kafa cilama her zam geldiğinde -içmiyorum uleynnn!- narası atar, kimi zaman altı ay'a varan süreler ile de bu protestomu sürdürürüm. Sonra bir bakarım ...ehue...gene başlamışım. :)  Piyasa'nın karşı karşıya kaldığı durum da aynen bu, küçük cc ve aşırı beslemeli motorlardan hoşlanmıyorlar çünkü bu karmaşık, görece hassas ve pahalı elektronik ekipman ile müdahale getiren motorlar onların ekmeğine engel... ya da durumu bu şekilde algılıyorlar. Onları çok da haksız bulmuyorum, bu gün hediyesi 12,000TL+KDV olan bir IDSII cihazınız yoksa araçtaki motor kotlarını okuyamaz, ya da benzer fiyatlar ile edineceğiniz 3-4 parça daha temel test ekipmanınız yoksa arıza tespiti yapamazsınız. Piyasa'da ki adam değiştirdiği fren balatasından aldığı on-on beş lira işçilik bedeli ile çorbasını mı kaynatacak? Yoksa bu ekipmanı mı alacak? ...ee! Almazsa çalışamayacak, çalışamaz ise eve kim ekmek götürecek? ... bu böyle devam eder.

     

    Uzun lafın kısası ... alışacaklar, hep birlikte alışacağız üstadım.  Haa! Parayı bulur :) birer Range Rover Vogue çekeriz, o ayrı tabi.

     

    ....soğutma borusu konusuna gelince. Eski seviye borusu olan 1.0 sahibi arkadaş var ise sızıntı olmasa da servise uğrasın, değişim yaptırsın. Senin de dediğin gibi kaputu açıp altına bir göz atmakta fayda var.

    • Beğen 2
  4. Piyasada fındık motorun yük altında hararet yaptığına dair tüm paydaşları kapsayan oldukça yaygın bir inanış var. Hatta bunu 1.6 EB için söyleyenler bile var. Ve sandık motorda 1.6 EB satışının yüksek olduğunu belirten bir parçacıyada tesadüf ettim. 

     

    Ben tüm servislerin bu konuda yeterince uyarıldığı kanaatinde değilim ve hedef kitlenin servise çağrılması gerektiğini de düşünüyorum. Yani bakıma geldiğinde değiştiririz mantığı a. Çok geç olabilir, b. Aaa nunutmuşuzla bitebilir.

     

    Naçizane!

     

    Üstadım ... motor hacmi azaldıkça ve sıkıştırma oranı düştükçe hesap toleranslarının azaldığı doğrudur ama unutulmaması gereken alaşım ve malzemelerde elde edilen göz kamaştırıcı gelişme. Seramik kaplamalar, hafifletilmiş ama burulma noktaları 10 yıl öncesine kıyas ile yaklaşık 30 kat artmış piston kolları, sürtünme azaltıcı grafit kaplamalar, piyano tuşlarına manyetik özellik kazandırılması ve motor yağları + güç aktarma sistemlerindeki gelişme göz ardı edilir gibi değil. 

     

    Ama günümüz motorlarının dayanıklılığını döküm blok ve çelik gömlekli eski v8'ler ile karşılaştırmak kuşkusuz mümkün değil. Onlar kirli - verimsiz ve bir o kadar da savurgan olsalar da deyim yerinde ise -ölümsüzdü- , ancak geldiğimiz noktada yani bizim kuşağımız içten yanmalı motorun defterinin kapanışını izlerken o tür motorlar kullanmak ne mümkün ne de akılcı. 

     

    Ortak kabul gören çözüm hid.yakıt hücreleri ve hibrid teknolojisine geçerken fakir karışım ve yüksek sıkıştırma prensibi ile çalışan motorlar üretmek, zaten Euro6 normlarına doğru giderken EC ve uydularında (T.C dahil) bu temel prensibe uymayan motoru tescil ettiremezsiniz. Artık F1'in yerine Elektrikli Formula'nın geçmeye başladığı,en azından bunun denendiği bir dünyadayız. (bkn.çağ değişiyor...biz istemesek de)

     

    Ufak/Fındık motorların -erken ruhunu teslim ettiği- görüşüne katılmamak ile birlikte yukarıda da belirttiğim gibi gerek vergi, gerek ise çevre etkenleri nedeni ile yönün belli olduğu konusuna bir kere daha dikkatinizi çekmek isterim. Açıkçası ben de 3.0 motor kullanmayı dilerdim ama bunun ne vergi-bandrol-yakıt ne de elde tutma,sigorta,hızla düşen ikinci el maliyetlerini karşılayamam/karşılamak da istemem.

     

    Yani geberiyor ya da gebermiyor :) ...Türkiye ve kıta avrupasında -kodaman- sınıfına girmeyen kişiler ufak hacimli araç kullanacak veya toplu taşımaya terfi edecek. Gideceğimiz yön bu. Üstelik trend Avrupa'da hızla yayılıyor ve çevreyi fazla sallamayan Çin'e bile sıçramış durumda.

     

    Yani yakın gelecekte istesek dahi -makul- rakamlara 2.0 ve üzeri motorlu araç alamayacağız. Alsak çevre vergisi, ek sigortaa vs.vs. ile bizi yaptığımız bu seçime lanet eder hale getirecekler. Acı ama gerçek.

     

    1.0 motorların Avrupa'da sorun çıkardığını ben de yabancı forumlarda okudum. Ama daha önce sizlerin de belirttiği gibi sorunun kaynağı (malzeme) çabuk fark edildi (gene malzeme) ve ivedilikle giderildi, mağdur olanların mağduriyetleri ortadan kaldırıldı ve istisnasız hepsi ile anlaşıldı - feragatname alındı. Yeni gelen araçlar ise esnekliğini yitirme sorunu olmayan (bir önceki mesajımda modifiyeli parça numarasını paylaşmıştım) soğutma boruları ile değiştirildi.

     

    ... sorun Servis Bülteni yayınlamaya dahi fırsat olmadan çözüldüğü, Türkiye dahil tüm dağıtım zincirleri de gerekli modifiyeli boru stokları ile donatıldığı için TSB ile geri çağırma - ek kontrol yoluna gidilmedi diye biliyorum. Servis Bülteni yayınlanmadığı konusunda eminim çünkü bir önceki notumu yazarken acaba doğru mu hatırlıyorum diye sistemden kontrol etmiştim. 

     

    Servisteki arkadaşların uyarılması konusuna gelince ... onlar durumu biliyor, zaten modifiye edilmiş soğutma borusunun tipi de değişik olduğu için kaputu açar açmaz araçta sorun çıkaracak soğutma borusu var mı? yok mu? teşhis etmek kolay. Eski tip boru var ise garanti kapsamında değiştiriyorlar, ellerinde kalmadı ise de araç şase/Vin numarası ile sipariş ediyorlar.  

     

    Aksi olsaydı -pişmiş- motorlar bize gelmeyi sürdürürdü. (hala geliyor olsalardı söylerdim.) Bir kaç araçta boru değişimi yaptık, bir tane motor (..ki o bizim için de ilkti.O motorladan sonra ne oluyor??? demeye başladık) yaktık/değiştirdik ama o kadar.

     

    ...onun için özellikle -bildiğim kadarı ile o sorun geçti/gitti- dedim, gene tekrarlıyorum. Aksine bir durum var ise, bu konuda sıkıntı çeken kaldı ise söylesin ki biz de bilelim.

     

    Not. Bu gün tüketici yasası ile ilgili eğitim vardı, Otokoçların Servisler Müdürü dahil denk geldiğim İstanbul/Anadolu bayilerine sordum... hepsi *-bize gelen yeni sorun yok- dedi. Yıllar önce yüzümüze gözümüze bulaştırdığımız CVT şanzıman sorunu hala sürüyor ama 1.0 motorun soğutma sistemi ile ilgili sorun? ... hayır! Bize ulaşan yeni sıkıntı/şikayet yok. (bkn.no news ... good news) 

     

    edit:imla

    • Beğen 5
  5. Kanun ve kurallar... ne denebilir ki?

     

    Örnek vermek gerekirse Sanayi ve Teknoloji bakanlığı Euro emisyon normlarına uygunluk belgesini yayınladı, hatta hidrojen yakıt hücreleri için standartları bile koydu "SGM-2014/4" Eylül2014 E6 için son tarih dedi, arkasından da bu dead line'ı Ocak2016'ya attı. Ford'un elinde 1,5tDCi'lar hazır, hepsi E6'ya uyumlu (bkn.az yakar/çok kaçar) ama yasal zorunluluk olmadığı için 1.5 makinalar (düz vites) piyasaya sürülmüyor.

     

    Kuşkusuz sadece Ford'dan bahsetmiyorum, hemen herkes için benzer söylemler geçerli. İmalatçı/İthalatçı yasanın çizdiği sınırları aşmıyor ama zorunlu olmadıkça (ama yasal, ama pazar payı adına) beleşe selam bile vermiyor. 

     

    Uzun lafın kısası kanun emretmiyorsa ya da sonunda pazar payı kaybına yol açmıyorsa bu sektöredeki hiç bir firma sırf içinden geldiği için beleşe ekipman/aksesuar vermez. Acı ama gerçek :( 

  6. Sanmıyorum, motor hasar görecek kadar hararet yapmış olsa zaten şu an -acaba hasar oldu mu?- diye sormazdınız.

    Sözünü ettiğim miktarda hararet nedeni ile blok alaşımında geri dönülmez eğrilme yaşanacağı için üfleme tabir edilen -kompresyon/güç kaybı- kolaylıkla hissedilir miktarda olurdu. (bkn.kamyon çarpmış sarı kız hala yaşıyor ama artık yapmiri yampiri yürüyor)

    Gene de içinizin rahat etmesi adına servise uğradığınızda kompresyon testi yapılmasını isteyebilirsiniz, fazla zaman almayan basit bir testtir ve size çıktı ile kesin bilgi verir. Ancak dediğim gibi ... sorun olduğunu sanmıyorum, içiniz rahat olsun derim.

    • Beğen 2
  7. O gol'ü ilk yiyenlerden biriyiz,belki de birincisiyiz. Basit bir soğutma sistemi borusu yüzünden güzelim motoru yaktık bitirdik.

     

    Teşhis raporundan aynen copy/paste yapıyorum " Silindirlerde dikey çizilme ve 0,054mm asınma oldugu tespit edildi. Ayrıca blok yüzeyinde 0,064mm egilme oldugu görüldü " anlayacağınız hararet artışı nedeni ile motorda geri dönülmez hasar oluşmuş. İstemeden neden olduğumuz hasar ise aşağıda ... 

    boru.png

     

    Rapor düzenledik, bilgi verdik ve hasarı servis mühendisliği bilgisinde giderdik. Yeni 1,0 motorlar geliştirilmiş parça ile geliyor ama ilk imalatlarda söz konusu boruda -sertleşme- sorunu, yani malzemenin esnekliğini ... dolayısı ile genel direncini kaybetmesi gözlemlendi. Bu sorun ile ilgili servis bülteni yayınlanmadı, çünkü genele yaygın bir hata değildi ve gözlemlendiğinde hemen müdahale edildi. Aracınızı servise götürdüğünüzde siz söylemeden değiştirmiş bile olabilirler. Ancak bu sorun deyim yerinde ise geçti, gitti ... en azından benim bildiğim kadarı ile. Yukarıda da belirttiğim gibi ilk partilerde görülmüştü, gereken ve çok da gerekmeyen (bkn.ne olur, ne olmaz) araçlara müdahale edildi. Zaten yeni gelen 1.0'lar da belirttiğim gibi ek müdahale gerektirmeyen malzeme ile donatılmış şekilde piyasaya sürülüyor.

     

    Anlayacağınız imalat noktasında fena halde halt edilmiş, fark edildi, gerekli değişim devreye alındı ve garanti dahilinde müdahale ile sorun büyümeden çözüldü. En azından ben öyle biliyorum ... hala süren sorun (en azından söz konusu parça nedeni ile) olmaması lazım. Yanılıyor muyum? 

     

    Not: Gerekir ise konuştuğumuz parçanın numarası DV61 8K012 AA

    • Beğen 8
  8. 205 taban kullanılması doğru, çünkü bu sınıfın standardı şu anda 205. Ama burada bir sorun var. 215/55 'den 205/55 ye geçiliyor. Yani lastik çapımız 11 mm küçülüyor. Aracın diğer ölçüleri değişmediyse ki değişmemiş görünüyor, doğal olarak yeni lastikler bu arabada daha fazla çamurluk boşluğu yaratıyor ve daha küçükmüş gibi duruyor. İşte bu da biraz göz tırmalıyor bu saatten sonra :) Ama bu yanlış karar değil, potansiyel müşterilerin çok büyük çoğunluğu bunu bilmeyecek bile.

     

     

     

    Aslında çok da fark yok,en azından matematiksel olarak. 

     

    Lastik.png

     

    ama bahsettiğiniz türden bir algı tabi ki hala söz konusu olabilir. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi bu seçim konfor/güvenlik/tüketim kaygıları ile yapılmış ve gene belirttiğim gibi standart sunulan jant modeli ve/veya lastik ölçülerinde değişim talep ediliyor ise araç teslimi öncesinde makul bir fark ile başka dizayn ya da lastik/jant ölçüsüne geçilebilir. 

    • Beğen 1
  9. Bir kaç konu hakkında ekleme yapmak istiyorum.

     

    - Lastikler : Cem Boneval üstadımızın da belirttiği gibi 205" bize ait bir seçim değil. Avrupanın genelinde bu lastik kullanılıyor, sizlerin de bildiği gibi 205 = 20,5cm ve 215'te 21,5cm taban genişliği anlamında. Yol tutuşunu ve fren performansını tehlikye atmadan kullanılan görece daha dar taban (...ki burada 1cm'den bahsediyoruz) daha az yakıt tüketmek + çevreyi daha az kirletmek demek (ıslak/kaygan zeminde sağlanan pozitif yol tutuştan bahsetmiyorum bile) 55 yanak olayına gelince gene bildiğiniz gibi yanak ölçüsü lastik yanak yüksekliğinin tabana göre yüzdesi şeklinde hesaplanır. Yani 205/55 dediğimizde 20,5 santim tabanın %55'i yanak yüksekliğinden bahsediyoruz. (112,75mm) , benzer hesabı 215/50 için yaparsak bulacağımız rakam da 107,5mm olur (fark : 5,25mm) ... biraz fazla rakam ile kafanızı şişirmiş olabilirim, müyendisler böyledir işte :)  ...yeniden özür.

     

    Konumuza dönersek ... sizlerin de göreceği gibi özellikle lastikler / yürüyen aksam konusunda çok hassas fayda hesapları yapılıyor ve hatta lastik hız kodları / emisyon değerleri ... hatta hamur karışımları bile göz önüne alınarak en optimum değerler bulunuyor.  Ancak bunlar analitik kafalı insanların (bkn.başka müyendisler) ulaştığı sonuçlar. Müşteri çıkıp -ben daha fazla yakıt tüketmeyi umursamıyorum, araç sertleşsin, lastiğe balon yaptırırsam da yaptırırım ... sana ne kardeşim ... bana 17" ver- dediğinde bayiler genelde aracı yürütmeden üzerinden 16" alaşım jantları ve lastikleri alır (neden almayalım, çok geçmeden başkasına satarız) ve aracınıza 17"jantları+lastikleri takar. Farkı öder (bu arada bir hatırlatma...lastik jant ölçüsü ile birlikte -yuvarlanma- katsayısı değişir, yani ECU üzerinden ayarlama yapmak lazım) 17" hatta 18" e terfi edersiniz. Yani -paranıza geçer hükmünüz-

     

    - Kış paketi : Araç ilk siparişinde kış paketi vs. detayların ilk planda masaya gelmediği doğru (ona bakarsanız bu araca bence esas yüzgeç tipi anten lazım, nedense kimse antenden bahsetmedi) ama burada ticari araçlarda dahi opsiyon olarak ön cam ısıtma veren Ford-Otosan'dan bahsediyoruz. Talep olursa (..ki görünen olacak) ya bir paket uydurulur ya da sunulan / sunulacak paketlere ek yapılır.

     

    - İmalatçı/İthalatçıya sesini duyurma : Bunun için doğru yerde / doğru başlığın altındasınız. Ford çalışanlarının çok ses etmeseler de Forumları takip ettiği zaten gizli bir bilgi değil, onun dışında Moderatörünüz zaten gayet iyi tanınan/sözüne güvenilen birisi ... yani bu ortamda ve benzerlerinde paylaştığınız makul fikirler kabul de görüyor ise inanın -not ediliyor-

     

    edit:imla

    • Beğen 11
  10. Kış paketi diye bir opsiyon var (hoş bir de arctic paket diye bir şey var o ayrı) alındığında kauçuk paspaslar - ısıtmalı ön koltuklar - ısıtmalı ve sarı sis sinyalli yan aynalar geliyor. Bildiğim kadarı ile ön cam rezistansı henüz sipariş olarak bile açılmadı. Yakup'un dediği gibi zaten fazla talep eden olmadığı + kışlar (bkn.küresel ısınma) daha yumuşak ve kurak geçtiği için pek kimse de en azından bu aşamada kış paketi ve/veya rezistanslı ön cam üzerine pek düşen olmadı. 

     

    ... sonuçta Ford kullanıcı talebine kulak tıkayan bir firma değil, baktık ki ortalık yıkılıyor ... insanlar -ısıtmalı ön cam isteriz- diye başımızın etini yiyiyor, Avrupa ile konuşur, talep ederiz. N.P  Bu arada rezistanslı ön cam'ın mucidinin Ford olduğunu, Quickclear adı ile bu ürünü ilk onların piyasaya sürdüğünü + bu konudaki patentin de sahibi olduklarını biliyormusunuz? http://en.wikipedia.org/wiki/Quickclear 

    • Beğen 6
  11. Motor: 1.5tdci Diesel+Powershift ile Autoshow'a yetişecek. Şu anda da 1,5 makine siparişe açık ama maliyet farkı nedeni ile F/O o motoru henüz getirmiyor. Yani Mayıs ayında 1.5+PS olacak ve 2016 yılbaşında da 1,5tdci manuel vites piyasaya sürülecek (2016 yılında devreye girecek emisyon normlarını o motor karşılıyor) Manuel diesel alacağım diyen 2015 yılında 1,6 ile yoluna devam edecek.Yeni 1,5 PSA ve diğer imalatçılar ile paylaşılmayacak. Peugeot ve Citroen'e o motor -pahalı- gelmiş, onlar kendilerine daha hesaplı motor geliştiriyormuş. 

    Aksesuar: Ülke spekti yapılırken olmaz ise olmazlar üzerinde (örn:Lastik Basınç Uyarı Sistemi/Yasal Zorunluluk) pazarlık yapılıyor ve temel nokta belli olunca (Focus örneğinde Trend-X) ek aksesuar seviyeleri (Style-Tit.) için ayrıca çalışılıyor. Bazı opsiyonlar saçma sapan -kuyruklar- ile geliyor. Örnek olarak siz "Ben büyük alternatör, güçlü akü, kalın lastik tabanı ve büyük radyatör istiyorum" diyorsunuz, imalatçı size "Olur yaparım ama stepne'ye alaşım jant koymam yada istediğin sis farına ek ücret isterim" diye geliyor. Customer Clinic ile başlayan işi en erken altı ay da bitiriyorsunuz ve bu arada da pazarlamanın size sunduğu bütçenin (araç satış fiyatı) içinde kalmaya çalışıyorsunuz. Zamanında bir arkadaş bu durumu -yağlı ipe tırmanmaya çalışırken mızıka çalmak- olarak nitelendirmişti. Neden açılışta şu yok - bu yok? (örnek:Isıtmalı koltuk) derseniz bunun iki temel nedeni var. a ) İmalatçının işi başından aşkın, "yaptığın aksesuar paketlerini al git, başım dolu... beni incik boncukla uğraştırma şimdi... bir yıl sonra gel, montaj hattındaki adamın eli işe alışır, üzerimdeki baskı da azalır... o zaman koyarım." diyor. :)  b ) Her şeyi kafadan verirsen meraklılara, araç alma konusunda kararsız kalanlara ve kankalarına "Sana koltuk ısıtma vermediler ama bak ben aldım" diyecek kişilere neden/şans veremezsin. :-) 

    Fiyat: Fiyat bence güzel, bu vergi oranları ile daha iyisi olmazdı zaten. "O paraya şunu bunu alırım" derseniz ... eh! O tabi ki sizin bileceğiniz iş. (Bkn.paşa gönül kriteri...) Sonuçta maliyet belli, cost/profit belli, kısıp - kastığında ve de dibini kazıdığında çıkan fiyat bu. Ocak ve sonrasında fiyat artar mı? diye soranlara ... -Evet! Tabi ki artar- cevabını vereceğim. ÖTV aynı kalır, Döviz artmasa bile a)Ford-Otosan fiyatlara verdiği yıl sonu pazarlama desteğini kısacaktır b)Model yılı farkı (14/15) çıkacağından en az %2'de oradan gelecektir. Kabaca (Döviz ve ÖTV artmasa dahi..) %4+ fiyat artışı bekleyebiliriz kanısındayım. (edit:imla)

    • Beğen 7
  12. Siz ama şike yapıyorsunuz Kamyonu da katıyorsunuz, kamyoneti de, minibüsü de.

    yanlış bilgi, yıl sonu karşılaştırmalı rakamlarına HCV (ağır ticari) katılmaz,yani kamyon hariç (..ve re-export hariç) rakamlar üzerinden hesap yapılır. rakiplerimizin tümü aynı bizim gibi orta-hafif ticari imal/ithal ediyor ve satıyor,doğal olarak ODD değerlendirmesi binek otomobillerden - orta ticarilere kadar olan yelpazeyi kapsıyor.

    anlayacağın "şike" yapmıyoruz, bunu pek değerli rakiplerimiz de kabul ediyor.

    Biz ise binekten hatta ticari - filo hariç son kullanıcıya satılan binekten bahsediyoruz. Orada yerlerde sürünüyorsunuz.

    ... sizin neden bahsettiğinizi bilmiyorum Cenk bey ... ancak doğru anladıysam öyle bir hesaplama yöntemi yok. Bu 29 adet Mavi - 4x2 SUV çakması satan ithalatçının "ben mavi 4x2 çakma SUV pazarında liderim" türünden bir söylem ile ortaya çıkmasına benzer ki biz (sektör üyeleri) o tür laf eden elemanlara "hade len!!" diyip geçiyoruz. sonuç: pazar verileri sizin verdiğiniz örnekte olduğu gibi perakendeci - son kullanıcı - binek otomobil - yeşil gözlü - erenköy'de oturan - bayanlar şeklinde sadeleştirilmez.

    sonuç : azıcık hamile olunmaz (en azından bizim sektörde olmuyor) ya birincisinizdir, ya da değil.

    not: keşke bir çinli - koreli bize dokuz oturak yerleştirse, o gaz ile ne saldırırız pazara .. behhh ... behhh

    • Beğen 1
  13. artık saç/çelik depolar kullanılmıyor, darbe ile katlanacak "akordiyon" yapılı, alaşım (bolca da kevlar var..) gövde aşırı gaz sıkışmasını tahliye eden valfler ve yanmaz,darbeye dayanıklı yakıt borusu vs. ile destekleniyor. deponun içinde gene "dalgakıranlar" var (işin komiği o yapı ses azaltmaktan daha ziyade aldığınız yakıtta olabilecek mekanik kirliliğin emiş pompasına gitmesini engellemek için dizayn edilmiştir) ... peki az dolu-yarı dolu depoda neden daha fazla ses duyuyorum derseniz (açıkçası ben dinlemedim,arabamı pek dinlemem) büyük ihtimal ile depo imalatında artık daha iyi "ses" izolasyonu yapan çelik malzeme kullanmadığımız içindir.

    anlayacağınız hedef "daha güvenli" araç imal etmek. Ne demek istediğimi şöyle anlatayım ... Ford'un kullandığı ATL - Güvenli Yakıt Hücresi Teknolojisini kullanan bir aracın kaza anı ve sonrası ... videoda göreceğiniz gibi artık ne alev var, ne de yakıt sızıntısı.

    • Beğen 2
  14. Fox'u gelecekte Hibrit araca power source olarak hazırlıyorlar Cenk, motoru "bit" kadar yapmalarının temel nedeni onun yanına akü seti koymak ve bu ikilinin motor kaputuna sığması. Elektrikli araçlar birileri çıkıp akü teknolojisinde rönesans yapmadığı sürece yalan, hidrojen yakıt hücreleri hala gelişiyor .. ondan ekmek yemek için daha epey var, doğal olarak hibrid şu an itibarı ile öne çıkıyor. Ford Fox motor ve onu takip edecek motor nesli ile Euro5-6-7-8 gibi yeni emisyon normlarına, az yakar - çok kaçar teknolojisine, hibrid'e vs.vs yöneliyor (bkn.bir taş ile bütün kuş sürüsünü indirme)

    • Beğen 4
  15. İyi de haftaya dedikleri film 2 ay sonra gelmiyor ki..Haftaya cuma izliyorsun.

    "ertelenen zevk" diye bir şey duymadın mı Cengo? ... uzun süre beklemek kavuşma anındaki heyecan'a tavan yaptırır. beklemek iyidir, "XXX geleceğine geç gelsin"

    Burada Yakup içerden bilgi alıyor. 1.0T avrupada çıktığı gibi biz de satışına başlayacağız dediler. Ne oldu avrupada 3 aydır satışta ve bizde daha siparişi bile yok. Kadın (pardon adını hatırlayamadım Otosan pazarlama müdürü mü ne ) tv ye çıktı mayısta satışa sunacağız dedi, kulağımla duydum..Ee hani araba..

    o söylemi yapan Gonca, acayip iyi ve işini bilen bir hatundur Gonca,pek bir severiz kendisini ... harbi can'dır. Nedne öyle dedi dersen ... elindeki bilgi neyse onu paylaşmış işte. Mayıs demişler, o da çıkıp Mayıs ayını telaffuz etmiş. Büyük bir hatamıdır üretim tarihinde yanılmak? İp getirin F/O'nun kapısına asalım bari kızcağızı.

    Fordun kendi enayilikleri de var. Resmi ford media sitesinde Kasım 2011 de Bmax satışa çıkacak dediler. Bak aradan 7 ay geçti en az 3 ayı daha var. Focus çıkarken bagajda sublı ses sistemi ön siparişe açık dediler. 1 yıl geçti, avrupaya da hala gelmedi (veya epey geç geldi).

    Üretim ile, temin ile, montaj hattında harcanan adam/saat ile ilgili onlarca neden daha ilk anda aklıma geliyor. Yukarıda söylediğimi yeniden tekrar etmek istiyorum ... XXX geleceğine, geç gelsin. Sonradan sizin / bizim başımıza iş açacağına hiç gelmesin (bu güne kadar kaç tane ürünü beğenmediğimiz, başımızı ağrıtır .. bizi mahçup eder diye geri çevirdiğimizi bilseniz şaşardınız) daha iyi.

    Otosan son kullanıcıyı , daha doğrusu son kullanıcının elit-pioneer kısmını hiç takmıyor. Eskiden ucuzdun, sürüş keyfin en iyisiydi vatandaş her şeyi kabul ediyordu. Şimdi rakiplerin gelişti hemen hepsinin sürüşü en az senin kadar iyi, araban eskisi gibi ucuz değil hatta pahalı. O zaman insanlar state of the art oyuncakları istiyor . Haklı yani o parayı veriyorsa istiyor. Alman neye biniyorsa, ingiliz neye biniyorsa aynısına binmek istiyor çünkü en az onun kadar hatta ondan fazla para veriyor artık..İnternet çağında bunun önüne geçemezsiniz. 10 yıl önce 3 kişide internet vardı. Ne getirirseniz insanlar alıyordu, şimdi herkeste internet var..

    F/O'nun senin deyimin ile son kullanıcının elit-pioneer kısmını takmamasına gelince. Bak o işte biraz daha uzun bir konu ... kuşkusuz F/O adına konuşamam ama camiayı ve de sektörü biraz bilen bir insan evladı olarak sanırım bu konuda azıcık laf edebilirim.

    -Öncelik ile elit-pioneer son kullanıcıyı takmama diye bir şey yok,bizim işimizi yapan en "dangıl" kişi bile sözünü ettiğim grubun market postasından "mikron" kalınlığında pay alsa da önemli olduğunu, bu grubun geri bildirimleri ve yönelimleri ile diğer kullanıcılara yön verdiğinin farkında. Yani bize "MAL" diyorsan hayır "MAL" değiliz.

    -Rakiplerimizin sürüşü bizden iyi falan değil, başka şeyleri iyi olabilir mesela plastik kalitesi, arka koltuk diz mesafesi vs.vs ama rakiplerimiz XXXXXX yesin, ne yol tutuşları,ne de yolda akışları bizden iyi değil .. hatta bize yakın bile değiller. Bu konuda tevazu göstermedik,göstermeyeceğiz ... izolasyonumuz dandini olabilir ama yolu sakız gibi tutarız.

    -Sattığımız ürün pahalı,doğrudur .. kesinlikle katılıyorum. Bu katılmadığım bir pazarlama stratejisi (aracın base fiyatını normalden biraz daha yüksek tut,böylece ileride yapacağın/yaptığın aksesuar iyileştirme ve geliştirmeleri araç bedelini değiştirmeden sunacak kadar fiyat desteğin olsun.) ama adı üzerinde bir strateji ve F/O bunu seçmiş. (ben olsam UK'nin kişiselleştirme stratejisine yönelirdim,gerçi ben idare ediyor olsam F/O çoktan batardı .. o ayrı)

    -State of Art oyuncaklar geliyor Cenk, sabır please.

    -İnternet çağına gelince benim/bizim o konuda pek karnımız ağrımıyor (çünkü çiğ yemedik) bedel/fayda grafiğinde iyi bir noktada olduğumuzu ve bir kaç noktadaki sıkışıklıklarımızı aştığımızda (mesela TDCI+Otomatik) çok daha iyi yerlere ulaşabileceğimizi umuyoruz/düşünüyoruz. 10 yıldır bu pazarda en çok satan markayız,bunu neden 20 yapmayalım diye düşünmekteyiz :)

    • Beğen 2
  16. Tabii orda emisyona göre vergi alındığını unutmayalım..

    Fox motorun emisyon değerleri çok düşük Cenk, neredeyse Hibrid Toyota Pirius ile kafa kafaya (104mg'ye 106mg falan gibiydi yanlış hatırlamıyorsam, rakam yanlış olabilir ama aradaki fark çok ufaktı) o nedenle vergi adına çok avantajlı olacak, bir başka konu da sigorta ... araçların beygir güçleri avrupa ve Amerika'da (başka etkenlerde var tabi,oldukça ilginç bir hesaplama yöntemleri var.) sigorta bedeli için esas teşkil ediyor, o nedenle Fox motorun "sahip olma" bedeli emsallerine göre daha düşük kalıyormuş.

  17. bu video da izleyeceğiniz bilgi ekranı acaba türkiye'de neden satışa sunulmamaktadır?

    :angry:

    gelecek,eli kulağında.

    Otosan'daki ilahlara sormak lazım.

    Önce tapon modelleri ne de olsa yeni diye satıp, yüzü eskimeye başladığında bunlarla güncelleyip bir miktar da fiyatını arttırarak satış adetlerini ayakta tutmaya yönelik bir strateji olabilir.

    yersen abi :) ... tabi ki upgrade etmek,üzerine bir şeyler koymak için başta bir takım şeyleri sunmamak /ek bedel ile sunmak lazım. sonuçta pazarlama stratejisidir bunlar.

    Farkındaysan Otosanın taktiği bu hep gelecek. Şu ayda gelecek..

    Millet o haliyle alıyor , benim gibi beklemeyi seven enayileri de başka araba almamaya ikna etmiş oluyor .. Ohh ne ala Mualla..

    eh be abi ... senin araba alamamanın sorumluluğu da bizim omuzlarımıza mı yıkıldı? tabi ki bir şeyler daha sonra gelecek ... şöyle sorayım, sinemaya gittiğinde gelecek film'e ait fragmanı oynattıklarında salonu terk mi ediyorsun?
    • Beğen 1
  18. Sanırım ben yeterince açık yazamıyorum, ya da yazdıklarım okuyucuyu anlaşılmaz bir boyuta sürülüyor....

    .....Ne fazlası ne azı...

    Kaansan?

    abi yazdığın doğru,tek bir harfine karşı değilim. Aramızda stil farkı var sadece. Örnek vermek gerekirse sen "trafik ışığı kırmızı yandığında aracınızı durdurmanız gerekir" diyorsun .. ki tahsilli ve terbiyeli bir insan evladının söylemidir bu. benim söylem temelde farklı değil ama dil farklı, ben diyorum ki "hacı ... kırmızıda geçme, yandan gelen bi kor, Allahını şaşırırsın" fark bu yani :) yoksa verdiğin bilgi ile bir dert yok,olamaz da.

    • Beğen 5
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.