Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Kaan Yagizer

Blogger
  • Toplam İleti

    2.952
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    83

İletiler, Kaan Yagizer tarafından oluşturuldu

  1. ...ben olsam kafa göz girer, ne varsa değiştirirdim (bkn.kasap metodu) en azından zaman kaybedilmezdi. 

     

    Tekay F/O bünyesinde saha mühendisliği çözümleri üreten birim.  Servisteki ustabaşının telefon ve/veya bilgisayar ile -akıl sorduğu- bölüm.

     

    ...derdi çözülemeyen (en azından olduğu yerde) araçlar -evet- kimi zaman İstanbul'a getirilir ama -hayır- Ford'a götürülmez. Onun yerine ulaşım ve müdahale adına müsait (yakın ve tecrübeli) bir serviste çözüm aranır.

     

    Osman bey size ikame araç verildi, öyle değil mi? ...verildi ise bence bir adım geri çekilin. Bırakın satış sonrası kendi içinde sorunun kaynağını arasın (yazınızı ilk okuduğumda -araç şase yapıyor- demiştim, bakalım ne çıkacak, ben de merak ettim.) Yok ikame araç verilmediyse isteyin ve alın.

     

    Araçtan -fayda- temin edemediğiniz dönem için (yani aracınızı kullanamadığınız süreç) ayrıca talepte bulunabilirsiniz (örnek:bedava garanti uzatma, bedava bakım vs.) aklınızda bulunsun.

  2. Aynada sinyal varsa kesin var mıdır dersiniz? Hayır bizim ki 2013 Kasım üretimi ve sinyalide var aynada, bilmeden aynasınıda ısıtıyorsak iyimiş

     

    Aynada sinyal varsa bu büyük ihtimal demek. Emin olmanın yolu aynayı çıkarıp arkasındaki fişlere bakmak tabi ki ama olasılık %50+ diyebilirim. (ne olur ne olmaz diye kendime %50 safe side ayırdım)   :)

     

     

     

    Neyseki genelde piyangolar pozitif çıkıyor ya tersi olsaydı

     

    Aslında o da oluyor (yani eksik) ama öyle bir durum var ise muhakkak açıklama + ek indirim + yazılı feragatname alınır.  Mesela bir parti araç -yanlış- jant kapağı daha doğrusu 16" saç jant ve jant kapağı ile gelmişti. Yanlış hatırlamıyorsam araç başı 1,000TL indirim yapmış, yazılı feragat almış ve eğer talep edilir ise alü.jant'a geçişte ek %25 indirim teklif etmiştik. (ki o durumda az bir fark ile orjinal alü.jantlara geçilebiliyordu.)

     

    ...kesin olan "eksik" bir şey var ise illa söylenir. Aksine bir durum olamaz/kabul de edilemez. 

     

     

    edit/ek : zaten o nedenle kataloglara "Ford Otosan bu araçlarda değişiklik yapabilir, aksesuarlarda farklılık görülebilir" diye yazıyorlar.

  3. Arada (2012 sonunda) bir parti ısıtmalı aynalı gelmişti ... belki onlardandır diye "aynada sinyal var mı?" diye sordum. Sanıyorum rusya için ayrılmış araçlara bizimkiler çökmüştü, o dönem özellikle yıl sonunda Focus'ta acaip darlık çekiyorduk ... 

     

    edit:sonradan aklıma geldi, rusların araçlarında akülerin -ceketleri- vardı, büyük ihtimal ile ekipman soğuktan mümkün olduğunca az etkilensin diye koymuşlardır. ama o ceketleri biz ilk kez gördüğümüzde "bu ne ya?" demiştik  :) 

  4. en sevdiğim pist ... Nürburgring'i kullanmışlar. Bir akşam pistteki otelde kalmıştım :)  ne zevkliydi ... anlatılmaz.  Akşam odada televizyonu kapatıp pisti seyretmiştim, sabah da çalar saat yerine ısıtılan lastiklerin sesi ile kalkmıştım. 

    Mondeo'yu severim, benim gibi yarma tipler için idealdir :)  ama Mondeo ile Nürburgring çok güzel bir karışımdı ... bakalım, belki yenisinin lansmanına da aynı mekana gideriz (keşke)

    • Beğen 2
  5. Ekran TrendX ile aynı ...

     

    001.jpg

     

    Kol dayama ilk bakışta Titanium ile aynı. Boyut ve sentetik deri adına fark yok.

     

    002.jpg

     

    ilk fark bu kol dayamanın ileri - geri hareket etmiyor oluşu. Kol dayamayı kaldırdığında altındaki kapak aynı Titanium gibi.

     

    003.jpg

     

    alt kısımda ise MyKey port'u ve 12V var ... ama o kadar.

     

    004.jpg

     

    Titanium'da ki gibi (son resim Titanium'un kol dayama alt katı) SD kart ve diğer girişler TrendX'te yok.

     

    005.jpg

    • Beğen 1
  6. Nedenini ise bence motor kontrol ünitesi dahi tam bilmiyor, kafasına göre takılıyor.

     

    ...gerekmediği zamanlarda system check ve stand by check için de çalıştırıyor. Ama dediğin gibi, kafasına göre takılıyor. Önemli veya önemsenecek bir durum değil, zaten arızası olsa kendini ihbar eder ... arıza ışığı yakıp servise gidelim abijim der :)

     

    Araçlar giderek akıllanıyor, hafiften federatif yapıya geçtiler bile denebilir. Mesela artık servisteki ustaya derdini sizden - benden iyi anlatıyor  :)  Yakında kendilerine sizin akıllı telefonunuzdaki randevulara bakıp müsait olduğunuz zamana servis randevusu almaya başlarsa şaşırmayın. (sallamıyorum, ar-ge takımının konuştuğu pirocelerden biri bu...)  

    • Beğen 2
  7. En basit örneği olarak Toros araçlarını Renault bugün tekrar piyasaya çıkarsa güncellenmiş donanımlarla, belki yılın otomobilini yapmış olacak. İl merkezleri için Renault takoz bir araç olarak gözüksede ilçelere doğru yol aldığınızda yukarıda söylediğim nedenlerle çok tercih ediliyor. 

     

    Bu arada Toros diyorsunuz ya ... o araçların miyadı çoktan doldu. Tamam altını vurmuyor (çünkü fazlası ile yüksek...) ama yol da tutmuyor, aktif güvenlik neredeyse yok ... pasif sistemler ise zaten yok. Kaza kırım testlerinden bir tek yıldız alsa (iki bile değil...tek yıldız) öpüp başıma koyarım. Bakın bu kaza daha dün gerçekleşti (Adana'da) ...Toros yalan olmuş, katlanır direksiyon mili yok, kaza sırasında ezilip kinetik enerjiyi soğuracak kaporta bölmeleri yok ... yok .. yok.

     

     27229062.jpg

     

    ... sonuç = 5 vefat ... tamam şöförlerimiz kötü, trafikte birbirimize saygı göstermiyoruz, trafik kurallarını da sallamıyoruz ama çoktan miyadını doldurmuş ve günün koşullarına uymayan ama gerek maddi yetersizlik gerek ise "bize bir şey olmaz" kafası yüzünden hala trafiğe çıkan (neden bu araçları trafikten çekmezler ki?) bu külüstürlerin hiç mi suçu yok? Yol tutmaz, yolda durmaz ... bassan gitmez, bassan durmaz, viraj almaz, yokuş aşağı inerken direksiyon yol ile temas etmez ... neymiş? altı yüksekmiş, neymiş elde tutması ucuzmuş.

     

    Ulen musalla taşı'da yüksekte duruyor, yüksek diye ona zamansız tırmanman mı lazım? 

    • Beğen 8
  8. Filo olarak alanların çoğu genelde araba kiralama şirketleri, bizzat görmedim ama internetten duyduğuma göre bu kiralama şirketleri araçları alıp belli bir km kullanıp sonra ihale ile satıyorlarmış.

     

    ...doğru, genelde Rent-a-car şirketleri belirli Km. ve/veya Zaman taahhütü ile alım yapıyor. Örnek veriyorum 6 ay veya 10,000Km gibi (hangisi önce dolarsa) o noktaya ulaştıklarında aracı ikinci el olarak satma hakları var. Daha erken satış -olası vergi kaçağı- suçlamasını tetikleyebileceği için genelde yukarıda saydığım koşullara uymaya özen de gösteriyorlar. Sonuçta kimse maliye ile sıkıntı yaşamak istemez.

     

    ...Rent-a-car şirketleri neden bunu yapıyor? Bu şekilde hem filolarının yaş ortalamasını düşük tutuyor, hem de ilk bakımdan önce araç sattıkları için işletme maliyetlerini minimize ediyorlar. Tabi o uğurda (işletme maliyetleri) yaptıkları başka şeyler de var, mesela araçlara Kasko poliçesi düzenletmemek gibi. 10 - 15,000 araçlık bir filo yönetiyorsanız araç başı yapacağınız 1 lira tasarrufun bile önemi oluyor.

     

    ...peki bu araçlar nereye gidiyor? Öncelikle alt kiralama şirketlerine (örnek veriyorum Bodrum'da günlük kiralama yapan Bilmemne Otomotive) , Lojistik şirketlerine (örnek veriyorum Kasko sigortanız gereği size sağlanan ikame aracını temin eden firmaya) ve toptancılara (evet böyle bir şey var bizim sektörde) bu şirketler ihaleden atıyorum 100 tane araç alıp özellikle anadoluda ki yerel galerilere vadeli satıyor. (vadeden ve satıştan iki kere kazanıyorlar)

    ...anlayacağınız Rent-a-car ihalelerinden perakendeci müşteriye pek bir araç kalmıyor. Sistemin işleyişi gereği kalmaz da, perakendeci müşteri hala rent-a-car çıkması araç alabilir ama kimden? Bir galericiden (...ki büyük ihtimal ile o galerici de aracı bir toptancıdan almıştır) yani son kullanıcı rent-a-car çıkması araç olayında (deyim yerinde ise...) ancak tavuğun suyunun suyunu içer.

     

    ...istisna yok mudur? vardır elbet ama adı üzerinde istisnadır.

     

    Mesela biz de bu firmalardan araç alıyoruz, elemanlar ellerinde araç birikince mail atıyor ... user name/şifre ile girilen link üzerinden araç bilgi/resimlerine bakıyor, çok kafamıza takılırsa gidip parkta araç inceliyoruz. Sonrasında (genelde on-line) ihale başlıyor. Çalıştığımız 3-4 firmada zaten teminat mektubumuz olduğu için işimize gelen araçları alıyor ve kendi parkımıza getiriyoruz. İşe yarar, yüzümüzü kara çıkarmayacak aracı kendi parkımıza çekiyor ... dişimizi kamaştıran, emin olamadığımız ya da kusurlu bulduğumuz kuZu'ları da galerici çağırıp (al şu çöpü dışarı çıkar hesabı) onlara veriyoruz.

     

    ...üstelik bu sadece rent-a-car şirketleri için de değil. (kısa veya uzun dönem) hala bir miktar özvarlık ile filo sahibi olan şirketler var, onlar için de aynı şey geçerli ... arabalara bak - teklif ver - uyarsa satın al - işine geleni elinde tut - gelmeyeni yolla gitsin.

     

    Diyeceğim o ki rent-a-car vb. çıkmalar ikinci el piyasasını hareketli tutuyor, bir anlamda taban fiyat oluşturuyorsa da o tür alım/satım perakende frekansından neredeyse tamamen ayrı. (özellikle İstanbul için...) 

     

    ...ki Ford Toptan/Filo satış yüzdelerini (özellikle binek grubunda) sınırlı tutuyor, çok gerekmedikçe rent-a-car'a araç basmıyor :) ve kendine bu oranı %45'in altına çekmek ve orada tutmayı görevini veriyor (o oran gayet sıhhatli)

     

    Filo'ya araç -basmak- günü kurtarıyor olsa da Perakende pazarını sakatlıyor (en basitinden filo'ya harcadığın para ile perakende de reklam&tanıtım yaparsın, daha fazla aksesuarlı aracı aynı bedelle verirsin vs.vs.) anlayacağınız Filo'ya mal satmak kolay, ama bu kötü bir alışkanlık ... alkolizm gibi ... arada iki tek atmaya eyvallah ama her gece tek başına bir 70'liğe dalıyorsan sorun var demektir. Aynı hesap işte :( 

  9. Ford'un en büyük derdi Over Engineering :)  Türkiye - Avrupa ve Amerikada ki orta ve üst düzey yöneticilerin neredeyse tamamı makine mühendisi. Yemekhaneye gir, havaya bir taş at ... büyük ihtimal ile MBA veya BA yapmış bir mühendisten -Ah- gelir, sonra da peçete üzerinde vektör hesabı yapmaya başlarlar.

     

    Mühendis takımının kafası reklamlara bu kadar basıyor işte.  Tamam reklamları onlar çekmiyor ama reklam çekecek ajansı onlar seçiyor ve önlerine gelen seçeneklerin arasından hangisinin yayınlanacağını mühendisler seçiyor.

     

    ...haa, arada kaçan olmuyor mu? tabi ki oluyor.

     

     

    Ama bizim reklamların çoğu -hissiz- , katılıyorum. (bkn.evet...öküzüz) 

    • Beğen 2
  10. ya allah askınıza soyleyın ıcerde dokunduzugunuz herseyın yumusak malzemeden oldugunu dusunun ovvv ford vw bıle gecmıs kalıteye bak demezlermı ya 70000 tl ye sattıgın focusu 73000 tl ye sat yumusak malzemeyle sat kardesım ıddaa edıyorum 1 allahın kulu cıkıp oww pahalı demez helal olsun bu kalıteye 3000 tl fark az bıle der ama araba fırmaları ozellıkle ford bunu anlamıyor.

     

    Ford onu gayet iyi anlıyor ama özellikle Avrupa Birliğinde araç imal etmenin kuralları var. AB Çevre yönetmelikleri diyor ki -ürettiğin araçta kullanacağın plastiğin %45'i geri dönüşümlü olacak- hatta araçta kullandığın ABS plastiğe bile sınırlama getiriyor. İşin acı tarafı müşterinin yumuşak olarak algıladığı malzemenin maliyeti varlığından şikayet edilen sert plastikten daha fazla. Yapılabilecek şeyler belli ... customer clinic yapıyor ve ellerine neon bazlı krem sürülmüş kişilere araç kullandırıyor, onlardan her zaman yaptıkları şekilde davranmalarını istiyor ... sonra siyah ışık altında araç içini inceleyip kim - hangi yaş grubu - hangi cinsiyet aracın hangi kısımlarına daha çok dokunuyor onu buluyor, elindeki istatistiki bilgiden yararlanarak en popüler temas noktalarına görece daha kaliteli/yumuşak malzeme koyuyorsun.

     

    ...sonuç Ford mühendisleri / Pazarlama uzmanlarının anlayış ile ilgili sorunları yok, sıkıntı kanun ve yönetmeliklerde.

     

    ...sizce neden büyük üreticiler yeni fabrika vs. yatırımlarını Avrupa dışına taşıyor? pek çok sebep var tabi, ama bunlardan biri de kimi zaman kabul sınırlarını zorlayan kanunlar. (sadece çevre kanunlarından bahsetmiyorum)


    Renault'ya vurup durun ama tüketici farklı düşünüyor.

     

    ... aslında Perakende müşteri pek de farklı düşünmüyor. 2014 yılında Renault bineklerin filo oranı %81'e çıktı. Yani satılan 100 aracın sadece 19 tanesi son kullanıcılar tarafınca alınıyor. Perakendenin şampiyonu Subaru ... VW epey arkadan geliyor onların filo kırımı %61'de ... Ford'un ise 68.  Parametrelerde biraz seçici davrandığınızda çok ilginç istatistiki bilgiler ortaya çıkıyor. Üstelik 800,000 ünite/yıl'ı kapsayan istatistikten bahsettiğimiz için bu tür incelemelerde hata payı çok çok az oluyor. 

     

    Gerçek şu ki adet yapıyor olsalar da Fiat ve Renault (Türkiye Pazarında) Perakende müşteriye ulaşamıyor, ya da perakendeci onları tercih etmiyor.  

    • Beğen 2
  11. Renaut bu kadar cömert davranabiliyor ve magen coupe diyip yeni bir arka tasarim yapiyor. Bunu Ford niye yapmiyor ? Fordun en sevmediğim yani bu.

     

    Ford -One Ford- işletim sistemine geçti, artık bölgeye/pazara özel tasarım yapmıyor. Söz gelimi fİESTA İstanbul'da da aynı, Houston'da da Buenos Aires'te de Şanghay'da da. Bir kasa'yı ortak paydaya (en azından kabul edilebilir düzeye) getirip bu aracı değişik motor ve aksesuar seçenekleri ile tüm dünyaya sunuyor. İkide birde kasa/tip değişimi yapmamasının nedeni bu.  Brezilya'da ki araç ile Kayseride ki aynı ... aradaki en büyük fark Kayseri'de ki abi -diesel- tercih ediyor, Sao Paulo'da ki ise şeker kamışından elde edilen alkol. 

     

    One Ford Hakkında : http://www.icmrindia.org/casestudies/catalogue/Business%20Strategy/BSTR423.htm 

    • Beğen 1
  12. Fransızlar aşırı milliyetçiliği bıraksalar güzel araba yapacaklar da ... bırakamıyorlar işte.

     

    edit: Demek istediğim şu, ben de Türkiye'de araba imal etsem Türk yan sanayicilerden mal almaya çalışırım ... bu mantığı anlıyorum ama özellikle araç elektroniğinde işi -sakata- bırakmam. Örnek mi? ECU'yu gider Siemens veya Bosch'tan alırım, belki Aselsan bana ECU'nun kralını yapar ama Aselsan'ın dünya çapında destek ağı yok ki. Adamlar gidip Thomson-CSF'den alım yapıyor. Tamam Thomson büyük şirket ama adamların asıl işi silah imalatı. Düşmanımı vuracak roket alacaksam tamam da ... ya da Klima kompresörü, yahu Nissan ile ortak alım yapıp maliyet düşürüyorsun, gidip Seiko-Seiki'yi kullansana, neden Çin Malı Sanden kompresör takıyorsun? Türkiye'de YazakiSa var, adam dünyanın en iyi kablo gruplarını yapıyor. BMW M serisinden tut, Airbus'a kadar kablo grubu yapıyor. Ama Renaut gidip Avon diye bir firmayı seçiyor ... neymiş? Avon fransız mış... gibi .. gibi ... sonra şikayetler ile uğraş dur,milleti mutsuz et.

    Üç kuruşa da satmıyorsun, yani satın alma işine biraz daha kaynak ayır, biraz ufkunu genişlet ... ama yok.. yok.

    • Beğen 7
  13. O zaman bundan çıkaracağımız sonuç, seri sonu üretilen araçlar aslında en sorunsuz ve güvenilir olanları ( mantıken de öyle )

     

    Serinin en-en-en sonu değil de (çünkü o zaman aralığında istediğiniz aracı değil de ne bulursanız onu almak zorunda kalırsınız) ama serinin son üretim yılı kesinlikle alınır.

     

    ...Otomotiv'de -çocukluk hastalığı- diye bir defacto durum vardır, bebeğin hastanede sarılık kapması gibi tasarım - test sürecinde gözden kaçan eksiklikler özellikle ilk altı ay'da ortaya çıkar. Bunlar teknik bültenler ve geri çağırmalar ile giderilir ama çocukluk hastalıkları ne marka tanır ne de segment. İstisnasız diyebileceğim şekilde herkesi vurur. Ortalama bir aracın 7,000 civarı ana ve 40,000 civarı alt-parçadan oluştuğunu, buna onlarca kilometre kablo, kimyasal, yağ,antifriz vs'nin de eşlik ettiğini düşünürseniz sanırım Murphy'nin en azından bizim sektör için her zaman haklı çıktığını söyleyebiliriz. 

     

    Sonuçta seri sonu da alınır, seri başı da ... ortası da. Her zaman -Sh*t Happen- olabilir, işte o aşamada üreticinin bakış açısı devreye girer. Kimi üretici kıvırır (mesela Land Rover) kimi ise eywallah, halt etmişiz der. 

     

    ... ama sizin de belirttiğiniz gibi çok sayıda imal edilmiş, montaj hatlarındaki + lojistikteki kişilerin alışmış olduğu ürünlerde hata daha azdır.  Sonuç : Size katılıyorum. 

     

    not: bir aracın üretimi sonlanıyorsa o araç hem görece daha ucuzlamıştır hem de aksesuar adına tepe noktaya da varmıştır. işte bir alım sebebi daha. 

    • Beğen 1
  14. Benim aklıma iki olasılık geliyor ... bir motor bölümü üst su tapasında kaçak olabilir (aracınız LPG'li mi?) , bu durumda WD40 benzeri bir malzeme ile bujiler kırılmadan sökülür ... kapak üstü temizlenir, bobinler kontrol edilir, tapa sızdırıyorsa altına silikon benzeri malzeme sürülür. Sorun halledilir. İkinci olasılık ise cam suyu fıskiyeleri, özellikle soğuk yerlerde (..ki viyana kışın epey bir soğuktur) fıskiyelerin altındaki contaların -daraldığını- duymuştum, bu durumda cama attığınız suyun bir kısmı kaputun altına sızıyor, oradan ilerleyip kapağa damlıyor olabilir.

    ... bujileri ben sökeceğim diyorsanız http://www.koctas.com.tr/insaat-kimyasallari/wd40-pas-sokucu-400-ml/8488/türünden bir pas sökücü kullanmanızı tavsiye ederim. Soğuk bloğa uygulama yapın, bobinleri söktükten sonra dairesel hareketler ile buji ile kapağın birleştiği yere WD40 (veya muadili) püskürtün, on dakika kadar bekleyin ve fazla abanmadan buji sökülüyor mu bakın. Sökülmüyor ise bir kere daha WD40 sıkın ve biraz daha bekleyin. 

    Bujileri tek-tek sökün, buji çıktığında yuvaya bir bez parçası büküp koyun (ateşleme odasına bir şeyler düşsün istemeyiz, değil mi?) yuvanın ağzını anti-pas spreyi ile temizleyin, gerekirse yeni buji koyun. (Motorcraft) Ortamı iyice temizleyip kurutmadan yeni bujiyi takmayın. 

    ...kolay gelsin. 

  15. abi o zaman eldeki para ile araba yerine dolar alsak daha iyi değil mi ?

     

    Dolarları mı gazlıyacaksın Cengom? ...sonuçta Dolar / Euro artınca araçların (ne marka olursa olsun) millileşme maliyetleri de artacaktır ama beraberinde banka kredi oranları ve vergi + rüsum'lar da artacağı için araç sahipliği maliyeti dövüzdeki artışın üzerinde konumlanır.

     

    Onu bunu bilmem, hazır parası olan araba alsın.
     

     

    Cem üstad hazırda parası olsan araba alsın derken -ihtiyacınızı ertelemeyin- mesajı veriyor.  Araç ihtiyacın yoktur, likitte kalırsın vs. o tamamen ayrı bir hesap tabi. 

    • Beğen 2
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.