Liderlik Tablosu

Uzun zamandır kafamda planladığım american parkları sonunda taktırdım.İlk başta gözüme tuhaf gözüksede 1 hafta fln oldu takılalı gördükçe hoşuma gitmeye başladı umarım sizlerde beğenirsiniz :::::

Merhaba arkadaşlar. Geçen gün arka bagaj stop lambasına küçük bir dokunuş yaptım. Reklamcıya gittim, stop lambasına uygun puntoda orjinal yazı karakteriyle FOCUS yazdırdım. Siyah mat zemine üzerine yazdırdım. Daha önce uygulayan varmıydı bilmiyorum. Benim çok hoşuma gitti. Özellikle gece çok güzel görünüyor. İşte görüntü.

Siz onun dediğini boşverin 1.6 atm manuel satışı kalkabilir. Bu sebeple ben tavsiye etmiyorum. Buarada büyük harf ile yazmazsak sevinirim.

Bendeki titreme kesinlikle normal değil arkadaşlar.Transit connect kullandım 2 yıl boyunca tamam sesli araçtı ama rolantide asla bu kadar şiddetli titremiyordu.Bu araç hafif ticariden de mi daha fazla gürültülü?yolcu tarafına oturduğumda ayaklarımın altı tabiri caizse zonkluyor.Salı günü servise götürcem bakalım ne diycekler

Sağol Fatih Saç jantları kar tipi lastiklerinde onlarda benim hoşuma gitmiyor 14' olduğu için küçük duruyor arabada Ama ilerde yay düşünüyorum bakalım zaman ne göstercek

gerçekten çok şkı olmuş elinize sağlık

Hayırlı olsun...

Arkadaşlar konunun akışı 23 mayısta durmuş.Bende de var bahsettiğiniz titreme ve inanın araçtan soğudum.Önceki aracım tourneo connectti o bile inanın rolantide titremiyordu.Sanırım sorun kronik.Böyle rezillik olmaz gerçekten.70 binlere araç satıyor bu adamlar zangır zangır titriyo araçlar.Kesinlikle normal değil bu titreme.Herhangi bir şekilde bu sorunu halleden arkadaşlardan yardım bekliyorm.Saygılar

Kusura bakmayın da hiç öyle olmuyor. Onlarca örnek verebilirim size.. Son 10 depoyu Opet uyduruyor. Yok öyle bir kanun. Madem yakıt sorunu diyorlar, ispatla yükümlüler. 1- Size sorunun yakıttan kaynaklandığını açık ve net şekilde yazan antetli kağıda basılmış resmi ve legal rapor niteliğinde belge versinler. 2- Noter huzurunda deponuzdan yakıt aldırıp laboratuvarda test ettirin. Bundan sonra iki yolunuz var, 1- Depodan çıkan yakıt temizse yetkili servis ile irtibata geçin ve gerekirse mahkemeye verin. 2- Yakıt standartlara uygun değilse son yakıtı aldığınız bayii ile görüşerek zararınızın tazminini isteyeceksiniz. İstasyonların zaten sigortası var, sıkıntı olmaz. Sizden üzerinde arabanızın plakasının yazılı olduğu son yakıt fişinizi ve kredi kartı slip i varsa onu isteyebilirler. Kredi kartı slip i varsa fiş şart değil. Nakit ödediyseniz dahi yakıtı aldığınız gün ve saati hatırlıyorsanız kayıtlardan çıkartılabilir. Hiçbiri yoksa arabanızın tamir giderini kendiniz ödeyin. Piston erimesinin birden fazla nedeni olabilir. Yakıt kalitesinin standartlara uygun olmaması nedeni ile düzensiz yanma sonucu oluşabildiği gibi enjektörün bozulması nedeni ile açık kalarak fazla yakıt püskürtmüş olması da olabilir. Eğer arabanızda modül falan kullanıyorsanız yakıt basıncı olması gerekenden fazla olup gene aşırı yakıttan dolayı olabilir, mazot pompanız ya da rail basınç sensörünüz bozulmuş olup ondan dolayı da kontrolsüz yakıt püskürtülmüş olabilir. Ancak servis yakıttan diyorsa öncelikle bunu bertaraf etmeniz gerek. modül kullanımı dışındaki her türlü seçenek garanti kapsamında çözülmesi gereken durumu işaret eder.

Konumuza Dönecek Olursak. Jant budur, ee tabiki Ford için konuşuyorum. R19

Yakıt konusunda kesinlikle emin olmadan konuşmamak lazım. Yakıtı hangi firmadan (opet, po, shell vs) alıyorsunuz. Servis bu durumu kesinlikle yakıttan diyorsa ve bunu da ispat edebiliyorsa siz aldığınız yakıt fişleri ile her türlü hak iddia edebilirsiniz. Ama o fişleri kaybetmişseniz durum biraz daha sıkıntılı. Çoğunlukla Total den aldığınızı söylemişsiniz. (ben yazarken yazmışsınız) Total firmasını direk olarak töhmet altında bırakamayız ancak akaryakıt piyasasında akla hayale gelmeyecek pislikler dönüyor. Adam iki farklı tank koyup kaçak tanktan basıyor size mazotu. Yani yakıt aldığınız istasyonu kötülemek istemiyorum. Ama çoğunlukla şeklindeki ifadenizden arada farklı istasyonlardan da yakıt aldığınız anlamına geldiği için arada aldığınız yakıtın gerçekten kötü olma olasılığı var. Bunların dışında motorda üretimden kaynaklı bir hata olma olasılığı da var tabi. Bu nedenle Yakup'un da dediği gibi işten anlayan bir makine mühendisi odasından olmak kaydı ile bir mühendisle aracınızdaki arızanın mahkeme huzurunda tespitini istemek. Sorun yakıttan değilse arıza vardır, garantiden değişmesi gerekir. Yok yakıttansa sorun arada aldığınız yakıtlarda dahil olmak üzere aldığınız yakıttaki problemi bulmak zorunda kalacaksınız. O da zor görünüyor. Çünkü çoğunlukla Total den almanın dışında başka yerlerden de aldığınızı belirtmişsiniz. Bu durumda total aldığınız yakıt ile km nizin hesabını yapacaktır. Ve sonuç olarak başka yerlerden yakıt aldığınızı ispatlayacaktır. Ve hatanın kendisinde olmadığını, sizin almış olduğunuz diğer akaryakıt bayilerine suçu yükleyecektir. Bunlar tamamen tahmin üzerine yazılmış şeyler ancak olmayacak şeyler değil.

Nasıl ?

Sevgili Soner böyle kesin açıklamalar için kanaat yetmez. Bence gereksiz diyebilirsin, bu bir kişisel tercihi belirler, ama bence zararlı dediğinde ne tür arızalar yaşanmış, kullanım sürecinde ne masraf açmış, kaç araçta marş motoru değişimi gerekmiş, bu oran SS olmayanlara kıyasla istatistiksel olarak anlamlı yüksek mi gibi soruların cevaplarını da kanıtlı olarak vermen gerekir. Senin tercihine saygı duyarım, ama bir sistemi töhmet altında bırakacak ve yanlış kanaat uyandıracak bir açıklamayı eleştirmekten de çekinmem.

Sonradan yazılımla güç arttırma konusunda maalesef herkes (ben dahil) afaki konuşuyor ister istemez. Nedenine gelince bu şekilde değişim geçiren araç sayısı fazla değil, bu araçların hepsi aynı kişi tarafından kullanılmadığı gibi, aynı servis tarafından tüm ömrü boyunca ve tüm arızaları ile izlenmiyor. Hal böyle olunca açıklamalar "ben hiç rastlamadım" ya da "arkadaşımın arabasında..." tarzında olmak zorunda kalıyor. Halbuki bizim istatistiksel olarak değerlendirilen bilimsel verilere ihtiyacımız var kesin bir açıklama yapmak için. Böyle verileri toplamak da neredeyse imkansız, çünkü normal ve modifiye araçların aynı şartlar altında kullanılırken izlenmesi ve sonuçların değerlendirilmesi gerekir. İki vurgu yapmak istiyorum: 1. Modifiye motorda risk her zaman tam yük durumlarında yükselecektir, gerek tüketim, gerekse aşınma. Ancak kişiden kişiye fark etse de yarış koşulmadığı sürece motorun tam yükte çalışma süresi en yoğun kullanımda bile tahminimce %5'i geçmez. Konuya ilgili olanlar kendini ve çevresini şöyle bir tartsın, toplam kullanım sürenizin ne kadarında gaz pedalı tabanı deliyor? Tam yük oranı yüksek olmadığı takdirde oluşan risk de düşük ve kabul edilebilir düzeyde kalacaktır. 2. Güç artımına ikincil arızalar olabilir elbette, ama söz gelimi blok çatlaması gibi nadir rastlanan ama yıkıcı bir durum normal motorlarda 100.000'de bir ise be değer belki ikiye katlanır ve 100.000'de 2 olur. Ya da ne bileyin turbo arızası %0.2'de %0.4'e çıkar. İstatistik dilinde buna arıza oranı iki kat artar gibi ürkütücü bir açılım getirebilirsiniz, ama yine de etkilenen araç sayısı güç artırımına bağlı sorunları kabul edilebilir düzeyde tutar. Bir de seri üretimden örnek vereyim: Ford 1.6 EB motor hem 150 hem 182 PS üretiliyor, herşeyiyle tıpatıp aynı ama yazılım farklı. Bu durumda 182 PS kullananlar uzun vadede daha ciddi arıza riski yaşayacaklardır, ancak bu değer pratik hayatta ihmal edilebilir düzeyde olduğundan hemen hiç kimse bunun üzerinde durmaz. Yine bir var sayım: Dizel araç kullananlar genelde ekonomi odaklı düşünürler, söz gelimi Ford dizel spor araç kullanmak isteyen hatırı sayılır bir kitle olduğunu bilse ve burada önemli bir pazar görse Focus 1.6 TDCi ST/RS modelini aynı motordan 140 PS elde ederek çıkartırdı bence. Son söz: Bilinçli üretici ve bilinçli sürücü varlığında doğru yazılımla güç arttırımı performans odaklı kullanıcılar için kullanılabilir ve verimli bir yöntemdir.