Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×

Nihat Abukan

Üye
  • Toplam İleti

    1.967
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    8

Nihat Abukan tarafından yazılan her şey

  1. Lastiğin ne derece önemli olduğunu hatırlatmaya gerek yok, yukarıda yazılan yorumları harmanla öylece karar ver bence..
  2. Dizel alırken hele ki araç birde yüksek km.li olunca bayağı bir ince eleyip sık dokumak lazım.Görünüm olarak Toledo göze daha çok hitap ediyor, Mondeo'yu beğenmedim doğrusu..
  3. Plaka değişmeyecekse noter satışı sonrasında istenirse sigorta yapılır, istenmezse de eski sigortanın fotokopisi ile 10 günü geçmemek kaydıyla yola çıkmanın mahsuru yoktur.Noter satış bilgilerini emniyete bildirir, eğer alıcı aracın alındığı yerde kalıyorsa yeni ruhsatını 15 güne kadar satışın yapıldığı ilgili yerin trafik müdürlüğünden şahsen alabilir, kalmıyorsa en geç 1 ay içerisinde alıcının kayıtlı olduğu ikametgah adresine ilgili trafik tescil müdürlüğü tarafından iadeli taahhütlü olarak postalanır.Plaka değişecekse noter ona göre gerekli bildirimi yapar, noter satışından sonra en geç 1 ay içerisinde alıcının ikamet ettiği emniyet müdürlüğüne müracaat edilir, cemiyette yeni doya açılıp oradan da şasi ve motor seri numarasının kontrolü için fenni muayene istasyonuna gidilir. Evrakların tamamlanmasının ardından emniyete teslim edilir.Yeni plakaların basılıp mühürlenmesiyle beraber eski plakalar iade edilip yenileri teslim alınır.
  4. Koltuğu sırtını iyi kavradığından ekrana da yola da gayet iyi hakim olursun.
  5. Araç zaten yapman gerekenler için yönlendirir seni..
  6. İkisi de olsun derim. Ama illaki biri olacaksa deri direksiyon ve kolçak olsun...
  7. Araçta aileniz olunca vede tüketilen benzin 4 depo olunca psikolojik olarak ister istemez ekonomi odaklı kullanmaya yönleniyor insan.300-500 km.lik bir mesafede bunu düşünmezsin bile, ama yinede sabır bile bir yere kadardır, altındaki araba 1.6 EB olunca otoban gibi yollarda tahrik olmamak elde değil.
  8. Genelde Shell denk gelmezse Opet'ten alıyorum.
  9. Ben zaten aynısının fulüne biniyorum.(Fullden kastım resimdeki araçta mercekli far, park sensörü, far yıkama yok)
  10. Çağlar bir depo ile hemen hemen 825-850 arası yaptım, 720 km hiç benzin almadan devam ederken YB halen195 km. gösteriyordu, riski göze almadan hemen fulledim.
  11. 3600 km yolu 100'ü geçmeden molasız, istirahatsiz düşünebiliyor musun? Bunun içinde ş.içi ş.dışı yoğun trafiği, durması-kalkması vs bir sürü engel var Hız sabitleyici uygun süratte kullan bak bakalım nasıl tasarruf yapılıyor gör. Bir çoğu zaman yolun durumuna göre 200 km.leri geçtiğimde oldu, 90'lada gittiğimde oldu ama ağırlıklı hız sabitleyicide 110-130 km hız aralığında kullandım.Ölçümü de arabanın verilerine dayanarak yazmadım zaten. Cebimden çıkan paraya, yaptığım yola bakarak hesapladım. Opet ve Shell olmak üzere 4.81 TL ile en son Bitlis'in Tatvan ilçesinde 5.04 TL'ye yakıt aldım, yani Tüpraş'a olan mesafe uzadıkça fiyat artıyor.Bu nedenle ortalamamı 4.90TL' aldım.
  12. Çağlar Van Antalya arası 1500-1550 km.lik mesafede insan istese de istemese de hızını bir kararda tutamaz. Bir kere buradan yola düştüğünüz zaman maça 3-0 mağlup başlıyorsunuz, 1.si mesafenin uzunluğu; değil EB en cimri dizel ile de olsa dip gaz onca mesafede ne kadar tüketim olur onu düşün bir kere, 2.si buranın coğrafi yapısı ve yollarının batıdaki yollar gibi olmaması, 3.sü; millet 5-6 saat direksiyon salladığında aman aman çekerken 20 küsür saat çeken bir yolda daha fazla mola verme zorunluluğu ve aşırı yorgunluk oluşmaya başlaması.Ayrıca ben o kadar da ağır yol alan biri değilimdir, hayat ekonomisi uzmanı olan bacanağımı takip sonrası elde ettiğim değerler bunlar ki azımsanmayacak hızlarda kullandık araçları... Güneydoğu'dan klimasız geçilir mi sizce..
  13. Ben bugün 3600 km'lik kısa zamanlı tatil turundan geri döndüm.Aracım 1.6 EB, toplamda 1000 TL, 100 km.de ise ortalama 5.7 lt. tüketimim oldu
  14. Ben 5. vitesi performans 6.'yı ise ekonomi odaklı olarak kullanıyorum, gayet memnunum...
  15. Kısaca ayak pratiği yapmak lazım zaten ondan sonra geri kaçırma gibi bir derdinizin kalmadığını göreceksiniz.
  16. Focus reklamındaki 17'' 5 kollu jant bence en çok yakışanı, neden getirilmiyor herkes gibi bende anlamış değilim.. Amanın ortalık toz-duman...
  17. Al benden de o kadar, bende konuyu yeni gördüm ama güzel olmuş... Ecoboostun soldanı
  18. Nihat Abukan

    1.0 Eb Hangi Motor Yağı?

    Garanti harici söz konusu olursa canı yanacak yine müşteridir.
  19. Cem Boneval, bu yüzden 10 numara...
  20. Sormayın Hocam hemde çok iyidir , gerçekten de verilmiş sadakam varmış ki halen bu şekilde atlattığıma şükrediyorum. İlahi sende insan senin gördüğün rüyadan elbette uyanmak istemez , benim gördüğümde ise bilakis tam tersine uyumamak en iyisi..
  21. Hocam, bende aynı fikirdeyim ama olay nasıl oldu buradan yazmaya çalışayım iyisi; Bursa'da ve Antep'te ilgilendiğim iki araç vardı, önceliği Bursa'da ki araca verdim pazarlığımı yaptım yola çıkmak için bilet aramaya başladım ama ne mümkün.Okulların açılmasıyla çakışınca ne uçak bileti bulabildim ne de düzgün bir otobüs bileti, bir tanıdık vasıtası ile ancak Ankara'ya 45 numarada yer bulabildim.Saat 11 arabası ile gece yarım saatlik uykuyla Ankara'ya oradan da sabah Bursa'ya başka otobüsle yola devam ettim.Vardığımda saat 14.30 olmuştu, adamla buluşup arabanın yanına gittiğimizde kan beynime sıçramıştı, araç siyah renk diye ilana atılmış ve tozlu bir baraj yolunda resimlenmişti ama renk siyah değil çelik grisi idi.Kısa bir tartışmanın ardından beklemenin pek mantıklı olmayacağı kanaatiyle acilen otobüse atlayıp Ankara'ya doğru yola koyuldum.Yolda Antep'te ki araç için pazarlığa başladım adam Nuh diyor peygamber demiyordu on kereden fazla telefon görüşmesi yapmama rağmen hala başladığımız yerdeydik.Akşam saat 22'de AŞTİ'ye vardığımda son bir gayret eşimi arayarak Sahibinden'de favorilerime ekli Ankara'da araç var mı diye bakmasını istedim, nihayet Ankara'da bir tane bulmuştuk hemen ilgili telefon numarasını bana verdi.Bu seferde AŞTİ' de ayrı bir pazarlık başlamıştı, satıcının Demetevler'de internet kafesi varmış tadilat nedeniyle sabaha kadar çalışıyorlarmış buyur etti bende icabet edip metroya atlayıp yanına vardğımda saat 23'ü geçmişti bile...İyi bir insandı arabada tam istediğim gibiydi, anlaşma sağlanmış, kanlar kaynaşmış, sanki yolcu değilmişim gibi sohbete başlamıştık.Sonra bir ara yolcu olduğum anımsandı, uyuyacak bir yer arandı, 03.30saatinde otele gidilse enayilik olurdu, iyisi orada ki minibüslerinin içinde uyumaktı, hemen yastık nevresim vs getirildi, anında uyumuştum.Gözümü açtığımda sabah saat 05.15'ti daha da uyumak ne mümkün ancak günün ağarmasını bekledim, kahvaltıdan sonra aracı gösterip bankaya oradan da notere geçmiştik, sıra bana geldiğinde saat 10.30 olmuştu ki sistem gitti, bende ki de ne şanstı.Öğleden sonra 15'te sistem gelmiş satışı yapmıştık, sıra da sigorta vardı ama gel gör ki EGM sisteme benim bilgilerimi düşmediğinden sigortayı beklemeye başladık neyse ki saat 20 sularında o da tamamdı. Diğer hazırlıklardan sonra saat 21'de yola çıkabilirdim, kendimi o kadar yokladım uykum var mı diye tıpkı şu an klavye başında ki gibi zindeydim ve uykum yoktu.Yola çıkmıştım artık, Elmadağ'da trafik kilitlenmiş 4 araç yan yana ağır ağır ilerliyorduk, ileride trafik kazası olmuştu bu nedenle de 2.5 saat öylesine beklemek zorunda kalmıştım.Nihayetinde yol açılmış daha bir sorun kalmamıştı, ilk molamı Kayseri'de yakıt ikmali yaparken vermiştim.Pompacı arkadaşa kenarda bir yerde aracın içinde uyumak istediğimi belirttiğimde sorun olmaz sabahlayabilirsiniz cevabından sonra koltuğumu hemen yatırıp uyku pozisyonu almıştım.Fakat bir türlü uyku gelmek nedir bilmiyordu, 1 saat geçmesine rağmen uyumamıştım hala, o halde durmanın ne anlamı vardı ki yola devam dedim ve Kayseri Pınarbaşı derken Uzunyayla'ya varmıştım.Eşimle telefonla görüşürken şarjımın azaldığını farkettim bu yüzden telefonu kapattım peşi sıra şarj tamamen bitip telefon kapandı, cd almayı da unutmuştum bu yüzden sadece radyo dinliyordum.Uzunyayla'yı tanıyanlar bilir belli bir yerden sonra da radyo çekmez bu yüzden her haliyle yalnız kalmıştım vee birden bire o gelmeyen uyku gelivermişti.Öncelikle emniyetli bir yer bulup uyumam lazımdı ve bu da Uzunyayla'da çok zayıf bir olasılıktı, yol üzerinde bir an dörtlüleri yakıp en sağda bir yerde durasım geldi ama birde benim gibi uykulu bir tır, kamyon, otobüs sürücüsü gelipte beni biçerse düşüncesi ile bunu da beceremedim. yüzüme su atıp devam etmek istedim o saatten sonra fayda etmediği gibi uyku ile beraber üşümeye de başlamıştım.Camları kapayıp devam ettiğimde ise klima falanda kar etmemeye başlamıştı artık.En sonunda kısa bir mola vermeye karar verdim, araçtan inip hemen yüzümü suyla yıkamaya başladım kendime gelebilmek için genleşme hareketleri de yapmaya başlamıştım ki hiç akla hayale gelmeyen bir şey oldu; sayısını bilmediğim bir kurt sürüsü 100-150 mt kenarda bir yerde sanırsam tilki falandı, hayvanı yakalayıp parçalamaya başladılar...Eeee şimdi gel de dur bakalım, atladım hemen gazlamaya başladım uyku diye bir şey kalmamıştı artık.. Yarım saat geçtikten sonra bahse konu direksiyondaki rüyamı gördüm.Rüyamda yolculuğun bittiğini evime yetiştiğimi görüyordum, hanım hoş geldin diyerek kapıyı açtıktan sonra içeride biraz sohbet derken balkonda hava almaya çıktığım an kendi kendime direksiyonda olduğumu nasıl olur da bir anda evde olduğumu sordum ve gözlerimi açtım. 130 km hızla ortada ki demir bariyerlere 4-5 metre kaldığını gördüm o an kalbim sıkıştı, sağa-sola derken ancak burunu toparlayabildim.O korkuyla öylesine bir hıçkırığa tutuldum ki ciğerlerim yerinden sökülür gibi oluyordu ve inanır mısınız o hıçkırık sayesinde (vermiş olduğu rahatsızlıktan dolayı) Van'a eve yetişinceye kadar gram uyku kalmadı bende..Sonrasında sabaha kadar deliksiz bir uyku ve acı ama etkili bir tecrübe.....Kusura bakmayın okuyan arkadaşların başını ağrıttım ama lütfen benden ders alsınlar ki uykusuz ve yorgun yola çıkmasınlar, teknoloji mi???? o da bir yere kadar......
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.